akademi
dedas
Turkcell

Ham'li Çiftçi Giles - J. R. R. Tolkien Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ham'li Çiftçi Giles kimin eseri? Ham'li Çiftçi Giles kitabının yazarı kimdir? Ham'li Çiftçi Giles konusu ve anafikri nedir? Ham'li Çiftçi Giles kitabı ne anlatıyor? Ham'li Çiftçi Giles kitabının yazarı J. R. R. Tolkien kimdir? İşte Ham'li Çiftçi Giles kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 11.03.2022 06:00
Ham'li Çiftçi Giles - J. R. R. Tolkien Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: J. R. R. Tolkien

Çevirmen: Niran Elçi

Tasarımcı: Hamdi Akçay

Orijinal Adı: Farmer Giles of Ham

Yayın Evi: İthaki Yayınları

İSBN: 9786053757948

Sayfa Sayısı: 200

Ham'li Çiftçi Giles Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

J.R.R. Tolkien’in Hobbit ile Yüzüklerin Efendisi arasında yayımlanmış klasik çocuk hikâyesi.

Ham’li Çiftçi Giles bir kahramana benzemiyordu. Kocaman bir göbeği vardı, sakalı kızıldı ve sakin, konforlu bir hayatı tercih ediyordu. Fakat bilmeden istemeden, nispeten sağır ve miyop bir devi korkutup kaçırınca, Çiftçi Giles’ın şöhreti diyara yayıldı. Ne yazık ki kurnaz ejderha Chrysoplax krallığın başına bela olunca, onunla dövüşmesi için de Çiftçi Giles çağırıldı.

Hobbit ve Roverandom gibi, Ham’li Çiftçi Giles da J.R.R. Tolkien tarafından başta çocuklarını eğlendirmek için uyduruldu, ancak hikâye genişledikçe daha ayrıntılı bir hal aldı. Nihai hali ise zekice anlatılmış, hayal gücü dolu hikâyeleri seven tüm okurlara hitap ediyor.

“Devlerin ve ejderhaların krallıkta gezindiği zamanlarda geçen muazzam bir öykü.”

- Sunday Times -

Bu edisyonda, ilk kez 1949’da yayımlanmış tam metin ve Pauline Baynes’in çizdiği, Tolkien’in öyküsü için en uygun seçim olduğunu söylediği orijinal illüstrasyonlar bulunuyor. Aynı zamanda öykünün yazılmış ilk taslağını ve bir devam hikâyesi için Tolkien’in notlarını da içeriyor.

Ham'li Çiftçi Giles Alıntıları - Sözleri

  • “...dikkatle bakarsan kolaylıkla görebilirsin.”
  • Kadim ve asil soyuna rağmen, evinden çok uzaktayken pek de cesur davranmamıştı. Ama şimdi büyük bir gazapla doluydu; çünkü kendi kapısında savaşıyordu ve savunulacak onca hazinesi vardı.
  • Doğru yönü yanlış tahmin ederek yürüdü.
  • *Nakit ödediğim için: Chrysophylax yine çağdaş ekonomiye dönüyor. (Saçma bir şekilde) vadeli değil nakit ödediği için bir ödül talep ediyor.
  • Giles kendine göre adil bir adamdı; Garm’ın da olayda önemli bir rol oynadığını içten içe kabul ediyordu ama bunu dile getirecek kadar da ileri gitmiyordu. İçinden geldiğinde köpeğe sert sözler söylemeye ve sert nesneler fırlatmaya devam ediyordu ama pek çok küçük gezintiye de göz yumuyordu.
  • Ben bir çiftçiyim ve bununla gurur duyuyorum: Sade ve dürüst bir adam ve dürüst adamlar sarayda başarılı olmazmış.
  • “Umarım yanına sağlam ip almışsındır,” dedi. “Ne için?” dedi Giles. “Kendimi asmak için mi?”
  • Ben bir çiftçiyim ve bununla gurur duyuyorum : sade ve dürüst bir adam ve dürüst adamlar sarayda başarılı olamazmış, öyle diyorlar.
  • Ben bir çiftçiyim ve bununla gurur duyuyorum: Sade ve dürüst bir adam ve dürüst adamlar sarayda başarılı olmazmış, öyle diyorlar.
  • Ama koşuşturmacanın iş üretmekle pek ilgisi yoktur zaten.
  • Yerel bir şöhret olmanın, o şöhrete layık davranmayı gerektirdiğini ve bunun can sıkıcı olabileceğini anlamaya başlıyordu.

Ham'li Çiftçi Giles İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Arka sayfada ki açıklamalar olmasa ince bir kitap olurdu hikayenin başlangıcı güzel fakat sonu daha iyi bitebilirdi.Mutlaka okuyun diyebileceğim bir kitap değil onun yerine Tolkien’nin başka kitaplarını okumanız daha mantılıklı olurdu :) (buse)

MASTER TOLKIEN: Bazen dünya koşuşturmasından sıyrılıp, kendi köşene çekilip başka bir dünyaya dalmayı istersin ya işte orada Tolkien Usta çıkıverir karşına, seni kelimeleriyle, yazdığı masalın kurgusuyla alıp götürür uzaklara... Kaybolursun ya Orta Dünya'da Elfler'in, Hobbitler'in arasında ya da adı duyulmamış diyarlarda yaşayan rastgele birinin hayatının içinde bitiverirsin...Devler, ejderhalar karşılar seni, sen de masalın bir parçası olursun. İşte böyle bir usta Tolkien... Masalı okurken yazdığı cümleler zihninde görselini oluşturmaya başlar, hayal gücün alır götürür seni uzak diyarlara. Ben Tolkien okurken onun dünyasında kaybolup gittiğim için çok değerli buluyorum yazdıklarını...Tolkien seni sayfalarca anlatsam yine az kalır, teşekkürler Orta Dünya'nın Efendisi okurlarını başka diyarlara alıp götürdüğün için:) Masala gelince.... Ham'li Çiftçi Giles... Konforu seven, rahatına düşkün, koca göbekli Giles... "Kahraman olmak kim, sen kim? " diyecekken...Dur! Sakın deme! Ne demişti Tolkien Yüzüklerin Efendisi serisinde? "Even the smallest person can change the course of the future.” (En küçük kişi bile geleceğin akışını değiştirebilir.) Bir gün Giles'da hiç istemeden bir devi korkutup kaçırır ve ünü Ham köyüne yayılır ve macera da böyle başlar. Sonra Kral tarafından çağrılır ve Chrysoplax adındaki ejderhayı öldürmesi beklenir... Neyse detaylara girip de masalı baştan sona anlatmayacağım, kendime hakim olamıyorum sonra:)) Ben her Tolkien kitabı gibi bu masalı da çok sevdim, güldüm bol bol özellikle Giles'in köpeği Garm'a ve ejderha Chrysoplax'a...Ham'li Çiftçi Giles bana Bilbo Baggins'i hatırlattı konforu sevmesi ve miskinliği ile... Kısacası bir masal diyarında kaybolayım derseniz, fantastik edebiyatı seviyorsanız, sade bir anlatım istiyorsanız, yeri geldiğinde gülüp yeri geldiğinde: "Eyvah şimdi ne olacak?" deyip maceraya katılmak istiyorsanız, hele bir de Tolkien hayranıysanız hemen başlayın okumaya! Ve son olarak Tolkien ne derdi? "“It simply isn't an adventure worth telling if there aren't any dragons.” ( İçinde ejderhalar yoksa, o macera anlatmaya değer değildir.) O zaman bu macera okunmalı ve kuşaktan kuşağa anlatılmalı:) Keyifli Okumalar! (özlemczestochowa)

Bu kitap Tolkien Üstâdın yazdığı ilk çocuk kitaplarından birisi (ilk yazdığı kitap Roverandom) Sonu çok sürprizli olsa da çocuk kitabı diyip okumamazlık yapmayın. Bunun bir yaş meselesi olduğunu da düşünmüyorum çünkü 14 13 yaşında gençler savaş kitabı okuyup "keşke imparator olsam bee" diyorlar. Zaten çocuk kitabı diyip okumasak kitapları, durumumuz vahim olurdu. Bir okur için çocuk kitabı olup olmaması önemli değildir, önemli olan o kitabı okurken içimizdeki çocugu uyandıracak mı, bir anlam kazandıracak mı olmalı. Zaten insanların hayatını en çok değiştiren kitap hangi kitapmış biliyor musunuz? Benimde en sevdiğim kitap olan Küçük Prens imiş. Gördünüz mü? Çocuk kitabı gibi gözüksede dünyadaki çoğu kişinin hayatını değiştirmiş. Hobbit ve Roverandom gibi, Ham’li Çiftçi Giles da J.R.R. Tolkien Üstâd tarafından başta çocuklarını eğlendirmek için uyduruldu, ancak hikâye genişledikçe daha ayrıntılı bir hal aldı. Nihai hali ise zekice anlatılmış, hayal gücü dolu hikâyeleri seven tüm okurlara hitap ediyor. Bu basımda, ilk kez 1949’da yayımlanmış tam metin ve Pauline Baynes’in çizdiği, Tolkien’in öyküsü için en uygun seçim olduğunu söylediği orijinal illüstrasyonlar bulunuyor, birde Tolkien’in notlarını da içeriyor. Kitap Hobbit ile Yüzüklerin Efendisi arasında yayımlanmış, bu kitabı okurken yüzüklerin efendisi serisinden esintilerde görüyorsunuz. Mesela Kuyruk ısıran kılıcı ( ki düşman yaklaştığında hareket ediyor, bu bilbonun düşman yaklaştıkça parlayan kılıcına benzemiyor mu?) Birde ejderhamız var, kendisi dağda yaşıyor, devlerin bir süre yaşayıp gittiği dağlarda. Tesadüfe bakınki hobbit kitabındaki Smaug adındaki ejderha Devlerin zıttı olan cücelerin yaşadığı mağarada yaşıyor. Bence hobbit ve yüzüklerin efendisi başyapıtının detayları bu kitapta az birşey işlenmiş. Kitabı önerir misin derseniz eğer, elbette! (P. Estarigon Septim)

Ham'li Çiftçi Giles PDF indirme linki var mı?

J. R. R. Tolkien - Ham'li Çiftçi Giles kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ham'li Çiftçi Giles PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı J. R. R. Tolkien Kimdir?

John Ronald Reuel Tolkien (3 Ocak 1892 - 2 Eylül 1973), İngiliz yazar, şair, filolog ve profesör unvanlı akademisyen. Uzmanlık alanı Anglo-Saxon Dili ve Edebiyatıdır. Hobbit, Yüzüklerin Efendisi ve Silmarillion gibi fantastik kurgu eserleriyle tanınır.

Hayatı

İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika'nın Bloemfontein şehrinde doğdu. Ronald'ın babası Arthur Tolkien banka müdürü idi. İngiltere Birminghamlı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla Güney Afrika'ya yerleşmişti. Fakat iklimin getirdiği olmusuzluklar kısa zamanda anne Mabel'i Ronald'i ve küçük kardeş Hilary'i de alıp İngiltere'ye dönmeye itti. Aile bir süre sonra baba Arthur'un da dönmesi ile eski günlerine kavuşmayı umuyordu. Fakat 15 Şubat 1896'da Güney Afrika'dan Arthur'un ölüm haberi geldi. Bunun üzerine Mabel çocukları alıp küçük bir köy olan Sarehole'a yerleşti. Bu köy Ronald'da derin etkiler bırakacak, ömrünün kısa bir süresini burada geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı Hobbit diyarı Shire ile defalarca Sarehole'u ziyaret edecekti. Sarehole'da Tolkien'i etkileyen sadece yemyeşil doğa değildi. Köy yakınındaki Moseley Bataklığı, kardeşi Hillary ile her zaman oynamaya gittikleri Cole Bank Road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "Beyaz Ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da Ronald üzerinde derin izler bıraktı.

Ronald, Birmingham'daki King Edward's Okulu'na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. Ronald yeni taşındıkları Olver Road'a yakın olan St. Philips okuluna verildi. Bir yıl sonra burs kazanınca tekrar King Edward's Okulu'na dönen Ronald birkaç yıl sonra (1904 yılında) da şeker hastalığı yüzünden annesi Mabel'i kaybetti. Bunun üzerine çocuklar teyzeleri Beatrice'in yanına gitti ve Peder Francis Morgan'ın gözetimine verildi. King Edward's Okulu'nda iken Ronald'ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemde Ronald kendine ait bir dil tasarlamaya başladı. Böylece Elf dillerinin temelleri atıldı.

Çocukluktan delikanlılık yıllarına geçerken oturdukları Birmingham kentinde Ronald'ı etkileyen iki büyük yapı vardı. 29 metrelik Perrott's Folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile Ronald'ın beynine kazınmıştı. 1758 yılında John Perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "Perrott'un divaneliği" ismini almıştı. Hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. Ve bu iki kule daha sonra yazacağı Yüzüklerin Efendisi için esin kaynağı oldu. Ronald'ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise Gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. Bu yerel pamuk markası Gamgee, Ronald'ı etkilemiş olmalı ki Frodo'nun sadık dostu Sam'e bu soyadını vermiştir.

16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan Edith ile tanıştı. Fakat Peder Morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında Tolkien klasik diller eğitimi almak için Exeter Koleji'ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiçbir zaman unutamadığı Edith'i buldu (Söylenir ki Edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç Tolkien'i çok etkilemiştir). Gençler 22 Mart 1916'da evlendiler. Üstelik Tolkien onu ikinci kez bulduğunda Edith bir başkası ile nişanlıydı.

Bu arada I. Dünya Savaşı başlamıştır. Kısa bir süre sonra Tolkien de orduya katıldı ve Fransa cephesinde savaştı. İki yakın dostunu bu savaşta kaybeden Tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden İngiltere'ye geri döndü. Fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. Savaş bittiğinde Oxford English Dictionary'de iş bulan Tolkien, savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını Oxford'da geçirdi. 1945 yılında Oxford'da profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi oldu. Bu süre içerisinde devasa hayal dünyası Orta Dünya'yı oluşturmaya devam edti. Bir çeviri olan ilk kitabı Sir Gawain and The Green Knight yayınlandı. Entelektüel bir topluluk olan "Inklings"i yakın dostu C.S. Lewis ile kurdu ve 1937 yılında Hobbit'i yayınldı. Roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler aldı. Bazıları, Oxford'da profesör olan Tolkien'den nasıl olup da bir masal kitabı çıktığını sorduyordu. Ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramadı ve Hobbit kısa zamanda popüler oldu.

Hobbit, aslında, Yüzüklerin Efendisi serisinin başlangıcıdır. Orta Dünya ilk kez bu kitapta okuyucuların karşısına çıkar. Bundan sonra Tolkien Yüzüklerin Efendisi (The Lord Of The Rings) için çalışmaya başlar.

29 Kasım 1971'de karısı Edith vefat eder. Tolkien bunun üzerine sadece iki yıl yaşayabilir ve 2 Eylül 1973'de Kraliçe'den krallığın en önemli nişanlarından biri olan Commander of the Order of the British Empire (CBE) ünvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında İngiltere'nin Bournemouth şehrinde ölür.

J. R. R. Tolkien Kitapları - Eserleri

  • Hobbit
  • Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği
  • Yüzüklerin Efendisi - İki Kule
  • Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü
  • Silmarillion
  • Yüzüklerin Efendisi
  • Hurin'in Çocukları
  • Roverandom
  • Beren and Lúthien
  • Tom Bombadil’in Maceraları
  • Güç Yüzüklerine Dair
  • Ham'li Çiftçi Giles
  • Büyük Wootton Demircisi
  • Kullervo'nun Hikayesi
  • Gondolin'in Düşüşü
  • Tehlikeli Diyardan Öyküler
  • Masallar
  • Peri Masalları Üzerine
  • Kayıp Öyküler Kitabı 1
  • Noel Baba'dan Mektuplar
  • Sigurd ile Gudrun Efsanesi
  • Tolkien Mirası
  • Kayıp Öyküler Kitabı 2
  • Hobbit
  • Beowulf
  • The Hobbit The Lord Of The Rings Boxed
  • Sir Gawain and the Green Knight, Pearl and Sir Orfeo
  • Morgoth's Ring
  • Leaf by Niggle
  • The Fall of Arthur
  • Sauron Defeated
  • The Return of the Shadow
  • The Lays of Beleriand
  • The Treason of Isengard
  • The War Of The Ring
  • The Nature of Middle-earth
  • The Letters of J.R.R Tolkien
  • A Secret Vice
  • The Lay of Aotrou and Itroun
  • The Monsters and Critics
  • The Road Goes Ever On: A Song Cycle
  • Bilbo's Last Song
  • The War Of The Jewels
  • The Lost Road
  • The Peoples of Middle-earth
  • Mr. Bliss
  • Tree and Leaf
  • Finn and Hengest
  • The Shaping of Middle-Earth
  • The End of the Third Age

J. R. R. Tolkien Alıntıları - Sözleri

  • Sevgi buysa, al bunu benden ne olur, çok can yakıyor... Demek sevgin gerçekmiş.. (The Hobbit The Lord Of The Rings Boxed)
  • Keşke biz diye bir şey olsaydı: Yapayalnız olmak korkunç. (Hobbit)
  • uzun zamandır yabancılaştırılmış olsa da, İnsan ne tamamen kaybedilmiş ne de tamamen değiştirilmiştir (Peri Masalları Üzerine)
  • Philology has been dethroned from the high place it once had in this court of inquiry. Max Muller’s view of mythology as a ‘disease of language’ can be abandoned without regret. Mythology is not a disease at all, though it may like all human things become diseased. You might as well say that thinking is a disease of the mind. It would be more near the truth to say that languages, especially modern European languages, are a disease of mythology. But Language cannot, all the same, be dismissed. The incarnate mind, the tongue, and the tale are in our world coeval. The human mind, endowed with the powers of generalisation and abstraction, sees not only green-grass, discriminating it from other things (and finding it fair to look nupon), but sees that it is green as well as being grass. But how powerful, how stimulating to the very faculty that produced it, was the invention of the adjective: no spell or incantation in Faerie is more potent. And that is not surprising: such incantations might indeed be said to be only another view of adjectives, a part of speech in a mythical grammar. The mind that thought of light, heavy, grey, yellow, still, swift, also conceived of magic that would make heavy things light and able to fly, turn grey lead into yellow gold, and the still rock into swift water. If it could do the one, it could do the other; it inevitably did both. When we can take green from grass, blue from heaven, and red from blood, we have already an enchanter’s power - upon one plane; and the desire to wield that power in the world external to our minds awakes. It does not follow that we shall use that power well upon any plane. We may put a deadly green upon a man’s face and produce a horror; we may make the rare and terrible blue moon to shine; or we may cause woods to spring with silver leaves and rams to wear fleeces of gold, and put hot fire into the belly of the cold worm. But in such ‘fantasy’, as it is called, new form is made; Faerie begins; Man becomes a sub-creator. (The Monsters and Critics)
  • "Endure your trouble today. Bear up and be the man I expect you to be" (Beowulf)
  • Bazıları yaprağı havada yakalamanın mutlu bir gün, mutlu bir ay, hatta on iki mutlu ay getirdiğini söyler. (Tom Bombadil’in Maceraları)

  • “Şelaleler dökülürken bile Nihayetsiz akan sulara boyun eğmez. Nasıl ki usta bir şarkıcı Bütün bildiklerini harcayıncaya kadar söylemez.” (Kullervo'nun Hikayesi)
  • Olayarın gidişatı Giles'a büyük bir zevk veriyordu. Köpeğine de. Vaat edilen kamçıları hiç yemedi. Giles kendine göre adil bir adamdı, içten içe Garm'ın da olaylardaki rölünü kabul ediyordu, ama bunu dile getirecek kadar da ileri gitmiyordu. Canı istediğinde köpeğe sert sözler ve sert nesneler fırlatıyordu, ama pek çok küçük geziye de göz yumuyordu. Garm yürüyüşe çıktığında daha uzaklara gitmeye başladı. Çiftçi daha çalımlı yürüyordu ve şans yüzüne güldü. Güz ve kış başı iyi geçti. Her şey yolunda gidiyor gibiydi -ta ki ejderha gelene kadar. (Tehlikeli Diyardan Öyküler)
  • . Gölge sadece küçük ve geçici bir şeydi. Erişemeyeceği her zaman ışık ve yüksek güzellik vardı. ... (The Return of the Shadow)
  • † I am not Gandalf, being a transcendent Sub-creator in this little world. As far as any character is 'like me' it is Faramir – except that I lack what all my characters possess (let the psychoanalysts note!) Courage. (The Letters of J.R.R Tolkien)
  • “Sadık bir yüreğin asi bir dili olabilir.” (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)
  • Elinde bitmesi gereken epey resim vardı; çoğu onun yeteneklerine göre fazla büyük ve iddialıydı. Niggle ağaçtan çok yaprak resmedebilen türden bir ressamdı. Tek bir yaprak üzerinde uzun uzun çalışır, şeklini, rengini , kenarlarından parıldayan çiy damlalarını yakalamaya uğraşırdı. Buna rağmen , her bir yaprağın farklı, ancak aynı tarzda resmedilmiş olduğu koca bir ağaç çizmek de isterdi. (Tehlikeli Diyardan Öyküler)
  • "Çok az kişi sonuna gelmeden yolun onları nereye götüreceğini görebilir. " (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)

  • "Önümüze konulan çorbayla tatmin olmalı ve içinde kaynatılmış olan öküzün kemiklerini görmeyi arzu etmemeliyiz." (Peri Masalları Üzerine)
  • "Önümüze konan çorbayla iktifa edip kaynatılıp özü çıkartılmış olan öküzün kemiklerini görmeyi arzu etmemeliyiz." (Kullervo'nun Hikayesi)
  • I don't much approve of The Hobbit myself, preferring my own mythology with its consistent nomenclature...to this rabble of Eddaic-named dwarves out of Völuspá, newfangled hobbits and gollums (invented in an idle hour) and Anglo-Saxon runes. (Sigurd ile Gudrun Efsanesi)
  • Ama ileri bakan biri şunu görmeli: hiçbir şey eskisi gibi kalmayacak. (Hurin'in Çocukları)
  • "Ama Sauron, daima haindi." (Güç Yüzüklerine Dair)
  • Bayağı yalanlar iltifat sayılalıberi mutlu bir dünya olmadı asla. (Büyük Wootton Demircisi)
  • "Öyle işler vardır ki, sonu karanlık bile olsa, bu işlere başlamak, yapmayı reddetmekten daha iyidir." (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)

Yorum Yaz