dedas
Turkcella

Güney Postası - Antoine de Saint-Exupéry Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Güney Postası kimin eseri? Güney Postası kitabının yazarı kimdir? Güney Postası konusu ve anafikri nedir? Güney Postası kitabı ne anlatıyor? Güney Postası kitabının yazarı Antoine de Saint-Exupéry kimdir? İşte Güney Postası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 14.02.2022 22:00
Güney Postası - Antoine de Saint-Exupéry Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Antoine de Saint-Exupéry

Yayın Evi: Remzi Kitabevi

İSBN: 9789751417855

Sayfa Sayısı: 128

Güney Postası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Antoine de Saint-Exupéry, bu ilk romanında, havacılığın kutsal değerleri olan geceye, gündüze, dağa, denize ve fırtınaya şiirsel bir dille saygısını sunarak, Fransa ve Kuzey Afrika arasındaki sıradan bir posta uçuşunu ticari havacılığın başlangıç destanına dönüştürüyor. Gökyüzü her defasında engin bir serüven coşkusu yaşatıyor ona. Havada yol alırken iliklerine kadar insan sevgisini duyumsayan ve bunu arı, duru bir anlatıma kavuşturan yazar, öteki yapıtlarında da aynı coşkuyu paylaşıyor.

Güney Postası Alıntıları - Sözleri

  • Her kadının bir sırrı vardı: Bir konuşma biçimi, bir el kol hareketi,bir sessizliği. Ve hepsi de çekiciydi.
  • Bir kadını seven Pirus gibi kölesi mi olur, yoksa Neron gibi celladı mı?
  • Tek başına acı çekiyordu, insan hayatta hep yalnızdır zaten.
  • Onun ışıkları vız gelir bana, benim Ay'ım var.
  • Hastaların ruhu kocamandır, ortalığa yayılır, odayı doldurur, yattıkları oda bir yara gibidir. İnsan bir eşyaya çarpmaktan, yürümekten çekinir.
  • Tek gerçek, kitapların insanlara verdiği huzur olsa gerek.
  • Sevmek senin için doğmakla aynı anlamı taşıyor. (...) bazı anlarda en basit sözcüklerin bile olağanüstü bir güç edindikleri ve aşkı beslemenin kolay olduğu da doğru... ama yaşamak, işte o başka bir şey.
  • Bir kadını seven Pirus gibi kölesi mi olur, yoksa Neron gibi celladı mı?
  • Yıldızın yürüyüşünü hesapladınız, ey laboratuvar uşakları ama yıldızı bilmez oldunuz. Yıldız kitabınızda bir işarettir ama ışık saçmaz oldu: Bir küçük çocuktan daha az bilginiz var. İnsan sevgisini yönelten kuralları bile bulmuşsunuz ama sevginin kendisi sığmaz işaretlerinize: Bir genç kızdan daha azdır bilginiz! Bana gelin, bana! Işığın tadını, sevginin ışığını vereyim gene size. Sizi köle yapmam, kurtarırım.
  • İnsan kendini bıraktı mı acı duymaz. Üzüntüye bile bırakınca kendini, acı duymaz.
  • Bizler için nasıl da görünmez bir hız, ekinlerin güneşe doğru koşturması.
  • "Geneviéve, gerçek mi, aşktan ölünür mü?"
  • Bundan ötesi karanlıktı.
  • Akşamları gül fidanlarını budamak yetmez insanın mutluluğuna.

Güney Postası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Sırf bitirmek için okuduğum bir kitap oldu. Amazon da küçük prensin yazarına ait bu kitabı gördüğümde alıp okumak istedim. Ancak bölümün büyük bir kısmını ne yazık ki anlayamadım bir konu bütünlüğü yoktu. Özellikle havacılıkla alakalı olan hicbir bölümü anlayamadım. Emeğe saygısızlık asla etmek istemiyorum ama bazı bölümlerde çeviri translate 'e direkt yapıştırılmış gibiydi örnek verecek olursam sayfa 98 " ayakta bekliyorum. Adam bana yandan sol elini uzatıp, sağ elini manipülatörden ayırmaz. Sonra bana seslenir"," bir şey söylemedim. Yirmi saniye geçer" Zaman kayması olan bölümler çok fazlaydı. Bu şekilde hikayenin tamamı bütün olmaktan çok uzaktı (İpek aguslar)

Posta teslimatının pilottan daha önemli olduğunu anlatmaya çalışırken geçmişin pilotu içine çektiği karmaşayı,yine oldukça karmaşık bir anlatımda buluyoruz.Bunun en büyük sebebi aslında yaşayamadığı ve ardında bırakıp bırakmamaya da karar veremediği bir aşk.Ama çeviriden mi anlatımın zayıflığından mı bilemediğim bir duygu eksikliği var hikayede. Genvieve’in umutsuzca tutunmaya çalıştığı aşkla Bernis’nin uçuşlarda anılarında yaşatmaya çalıştığı aşk aynı aşk mı?Belki de Toulouse’dan Casablanca’ya giderken kopmuştur bu bağ.Dakar’a ulaşmadan da yitip gitmiştir.Çünkü o pilot -yıldızların çavuşunun- yüreğinde bir anıdır artık,altı ay hükmü olacak bir anı. Bir de posta uçağı Dakar’a varmış görev tamamlanmıştır. (Merve UNCUOĞLU)

Güney Postası | Antoıne De Saınt-Exupery: yazar/azra-erhat ‘ın Türkçesiyle sunduklarını belirtmişler ama bir kelime eksik olmuş sanki, Azra Erhat’ın bozuk Fransızca lisanıyla sunuyoruz, evet bu daha doğru oldu. Bir eser sanırım bu kadar bozulamazdı, çevirmenin önemini bir kez daha görsem de Remzi Kitabevi’ni bu konuda suçlayamam 93 yıllık bir yayın hayatı var neticede ve her kitabını elime aldığımda tarihe gömüldüğümü hissederim, gelelim kitap analizine; Açıkçası ben yazar/antoine-de-saint-exupery ‘in diğer eserlerini kitap/kucuk-prens--119603 ‘in gölgesinde bırakmak istemediğim için okudum, çeviri her ne kadar vasat da olsa burada hayal gücümü devreye sokup olayları yazıldığı çerçeveden kendime nakşetmeyi başardım. Toulouse'dan Casablanca'ya, hatta Dakar'a kadar posta taşıyan korkusuz bir pilot Jacques Bernis. Savaş yıllarından sonra monotonlaşan hayattan kaçıp pilot kabinine sığınmış bir münzevi ve çocukluk aşkı Geneviève her uçuşunda trajik anılarına seyahat eder aslında ama gelin görün ki Geneviève evli ve çocukludur ama belirtmeliyim ki mutsuzdur. Hemen belirtmeliyim ki yazar/antoine-de-saint-exupery ‘de Toulouse ve Dakar arasında posta servisi pilotluğu yapmıştır ve eser ilk yazınıdır. Aslında savaşın getirdiği yıkımın ortasında dünyaya bir umut mesajı diyebilirim Güney Postası için. *Aşktan öyle rahat ölünürdü ki senin sesinle! (Seval)

Kitabın Yazarı Antoine de Saint-Exupéry Kimdir?

Antoine Marie Jean-Baptiste Roger, comte de Saint Exupéry (29 Haziran 1900 - 31 Temmuz 1944), Fransız pilot, yazar ve şairdir. Özellikle "Küçük Prens" (Le Petit Prince) isimli eseriyle ünlenmiştir. Yaşamı Fransa'nın Lyon şehrinde doğdu. Beş kardeşin üçüncüsüydü. Aristokrat bir aileye mensup olan Exupéry dört yaşındayken babasını kaybetti. Babasının ardından aile hızla yoksullaştı. Anneleri kültürlü bir kadındı. İlk öğretmenleri anneleri oldu. Exupéry okulda başarılı değildi. Ödevlerle arası yoktu, sürekli ceza alıyordu. Uçaklarla 12 yaşında tanıştı. Evlerinin yanındaki hava alanına gizlice girer uçakları yakından seyrederdi. 12 yaşındayken bir pilot onu uçağına aldı ve uçurdu. Kardeşi François'in ölümü onu ve ailesini çok sarstı. Liseyi bitirdikten sonra pilot olmayı çok istediği halde annesini kırmamak için denizcilik okuluna kaydoldu. 19 yaşında Ecole des Beaux-Arts'ta mimarlık fakültesine girdi. 21 yaşında orduya çağrıldı. Eğitimini yarıda bırakıp askere gitti. Askerlik görevini Fransız Hava Kuvvetlerinde teknisyen olarak yaptı. Strasbourg şehrinde pilotluk eğitimi aldı. Askerliğin ardından ailesinin isteği üzerine Paris'te bir ofiste kamyon satıcısı olarak çalışmaya başladı. Ticaret yaşantısında başarısız oldu. Bu arada yazı yazmaya da başlamıştı. 1926 yılı hayatında bir dönüm noktası oldu: Tekrar uçmaya başlamıştı. Toulouse ve Dakar arasında posta servisi yapan uçağın pilotu olarak göreve başladı. İlk kitabı Güney Postası'nı bitirdi. Burada ilk uçuş deneyimlerini anlatıyordu. Aynı şirketin Arjantin bölge sorumluluğuna getirildi. Gece Uçuşu adlı romanı Arjantin'deki yaşantısını anlatır. Paris'te evlendi. 35 yaşındayken uçağı arıza yaptı ve Tunus'ta çöle zorunlu iniş yaptı, kayboldu. Dört günlük zorlu çöl macerası ardından bir Bedevi tarafından bulundular. İspanya İç Savaşı boyunca Fransız gazetesi adına muhabir olarak görev yaptı. Havacılık alanında birçok buluşa imza attı. Gece uçuşlarını düzenleyen cihazların geliştirilmesinde katkı sağladı. II. Dünya Savaşı başladığında Fransa, Almanya'nın işgaline uğradı. Komutanları Exupéry'ye sağlık durumunun savaş şartlarına uygun olmadığını söylemesine rağmen o askere yazıldı. Fransa'nın yenilgisi üzerine ABD'yi gitti. Buradayken yazdığı Dünya ve İnsanlar ile Savaş Pilotu adlı iki kitabı New York'ta çok tutuldu. En önemli eseri Küçük Prens'i de bu dönemde yazdı. Savaşın getirdiği yıkımın ortasında dünyaya bir umut mesajı vermek istiyordu. Bunu Küçük Prens'te bir çocuğun gözüyle yapmaya çalıştı. Ülkesinin işgal altındaki durumu onu çok üzmekteydi. Olaylar karşında sessiz kalamayacağına karar vererek ABD ordusuna katılarak yüzbaşı rütbesiyle Kuzey Afrika'ya gitti. Görevi Alman ordularının hareketini havadan izlemekti. Yine böyle bir keşif uçuşu sırasında 31 Temmuz 1944'te uçağı vuruldu ve Marsilya açıklarında denize düştü. Uçağının enkazı 2000 yılında balıkçılar tarafından bulundu.

Antoine de Saint-Exupéry Kitapları - Eserleri

  • Küçük Prens
  • Gece Uçuşu
  • İnsanların Dünyası
  • Savaş Pilotu
  • Küçük Prens'in Güzel Hikayesi
  • Kale

  • Bir Rehineye Mektup
  • Güney Postası
  • Küçük Prens - Filmin Romanı
  • Küçük Prens ile Sayıları Öğreniyorum
  • Sevgi
  • Toplu Eserleri
  • Kanayan İspanya

  • Küçük Prens ile Bir Gün
  • Küçük Prens ile Hayvanları Tanıyorum
  • Sevgi Dolu Dilekler
  • Mektuplar
  • Arkadaşlık
  • Sana Ait Olanı Bu Kadar Önemli Yapan Onun İçin Harcadığın Zamandır
  • Seni Düşünüyorum

  • Küçük Prens ile Renkleri Öğreniyorum
  • Küçük Prens ile Görgü Kurallarını Öğreniyorum
  • Küçük Prens ile Karşıtlıkları Öğreniyorum
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Günlük Notlar
  • The Little Prience

Antoine de Saint-Exupéry Alıntıları - Sözleri

  • Ne var ki, kültürün formüller öğrenmek ve elde edilmiş bilgileri hatırlamağa dayandığını sanan kişi, insan ruhunu pek zavallı tanıyordur. (Kanayan İspanya)
  • Bazılarının yüreğe iyi gelen bi' yanı vardı. Armağan gibiydiler... (Küçük Prens'in Güzel Hikayesi)
  • "İnsanların beni anlayabileceğine dair bir umut taşımıyorum ve bunu umursamıyorum da." (Savaş Pilotu)
  • Yalnız yetersiz bir dil karşı karşıya getirir insanları. (Kale)
  • Mesela sen öğleden sonra saat dörtte geleceksen, ben saat üçten itibaren sevinmeye başlayabilirim. Zaman ilerledikçe kendimi daha iyi hissederim. Saat dört olduğunda heyecanlanmaya ve telaşlanmaya başlarım; ne kadar mutlu olduğumu görmüş olursun. Ama sen herhangi bir zaman diliminde gelirsen, kalbimin ne zaman atacağını bilmem... İnsanın değiştirilemez, kalıcı adetleri olması şart!. (Seni Düşünüyorum)
  • Yapayalnızdı... (Gece Uçuşu)

  • "Uykularından uyandıramadığımız ne çok insan var." (İnsanların Dünyası)
  • Yıldızın yürüyüşünü hesapladınız, ey laboratuvar uşakları ama yıldızı bilmez oldunuz. Yıldız kitabınızda bir işarettir ama ışık saçmaz oldu: Bir küçük çocuktan daha az bilginiz var. İnsan sevgisini yönelten kuralları bile bulmuşsunuz ama sevginin kendisi sığmaz işaretlerinize: Bir genç kızdan daha azdır bilginiz! Bana gelin, bana! Işığın tadını, sevginin ışığını vereyim gene size. Sizi köle yapmam, kurtarırım. (Güney Postası)
  • Az önce yakaladılar seni. Kurşuna diziverdiler. Bizler gibi düşünmediğin için... (Kanayan İspanya)
  • Ölüleri ölü olarak kabul etmek gerekirdi. (Bir Rehineye Mektup)
  • "Yalnızca mal mülk için çalışırken, kendi Hapishanelerimizi kendimiz Kuruyoruz." (Sana Ait Olanı Bu Kadar Önemli Yapan Onun İçin Harcadığın Zamandır)
  • Bir çiçeği büyüten sevgi, insanı değiştirmez mi sanıyorsun? (Küçük Prens - Filmin Romanı)
  • "Yalnız dünya malı hırsıyla yaşayanlar, yaşanmaya değer hiçbir şey kazanamazlar." (İnsanların Dünyası)

  • Ama gözler kördür. İnsan gözleriyle değil yüreğiyle bakmalı… (Küçük Prens'in Güzel Hikayesi)
  • Yeryüzünde bekleyenlerin hükümden haberleri yoktur. (İnsanların Dünyası)
  • "Onun ölümüyle, ben de biraz öldüm." (Savaş Pilotu)
  • Kalp kalbe sığdığı zaman göz gözü kusurlu görmez. (Günlük Notlar)
  • Beni ilgilendirmeyen şeyler için kaygılanmam.Eğer çayım,şekerim,besili bir eşeğim ve yanımda da kadınım varsa,eğer çocuklarım erdemli olarak büyüyorsa,tümüyle mutluyum demektir ve daha fazla bir şey istemem... (Kale)
  • Her şey basit aslında; yaşa, ıvır zıvırları bırak ve öl! (Sana Ait Olanı Bu Kadar Önemli Yapan Onun İçin Harcadığın Zamandır)
  • "Geneviéve, gerçek mi, aşktan ölünür mü?" (Güney Postası)

Yorum Yaz