Gösteri Toplumu - Guy Debord Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Gösteri Toplumu kimin eseri? Gösteri Toplumu kitabının yazarı kimdir? Gösteri Toplumu konusu ve anafikri nedir? Gösteri Toplumu kitabı ne anlatıyor? Gösteri Toplumu PDF indirme linki var mı? Gösteri Toplumu kitabının yazarı Guy Debord kimdir? İşte Gösteri Toplumu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Guy Debord
Çevirmen: Ayşen Ekmekçi
Çevirmen: Okşan Taşkent
Orijinal Adı: La Societe du Spectacle
Yayın Evi: Ayrıntı Yayınları
İSBN: 9789755390161
Sayfa Sayısı: 240
Gösteri Toplumu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yaşamını medyatik uygarlığın ötesinde, herkesten uzakta ve gizlice tamamlamış olan Guy Debord XX. yüzyılın ikinci yarısının en önemli şahsiyetlerinden ve kâhinlerinden biridir. Gösteriye katılmayı reddeden bir radikaldir!
Debordun Gösteri Toplumu adlı kitabı yıkıcı olduğu kadar tarihe de direnebilmiş bir eserdir. 70lerde yayımlandığında aşırı tezleri nedeniyle şok yaratmış, 80lerde ise hayatın doğruladığı bir metin olarak kabul görmüştür.
Egemenliğini tüm dünyada çoktan kurmuş ve gündelik dile geçirmiş olan gösteri toplumunu ilk kez tanımlayan ve adlandıran Debord, kapitalist iktisadın ve meta dolaşımının uzantısı olarak nitelendirdiği gösteri egemenliğinin sosyalist oldukları iddiasında olan ülkelerde de var olduğunu; dünyanın yeniden tek bir pazar haline geleceğini ve bürokratik iktidarların da Amerikan tipi gösterinin hâkimiyeti altına gireceğini söylemiştir.
Gösteri Toplumunda tek kelimeyi bile değiştirme gereğini duymadan yıllar sonra kaleme aldığı Gösteri Toplumu Üzerine Yorumlarda mafya, terörizm, polis devleti gibi olguların nasıl gösterinin bir parçası haline geldiklerini sergiler.
Gösteri toplumunda, kurtuluş vaatleri de gösterinin bir parçasına dönüşür, sahteleşir. Tüm dünya aynı gösterinin sahnesidir artık; hepimiz aynı gösterinin oyuncusu ve seyircisi oluruz. Tarihsel bilgiyi yok etmek, özgünlük görünümü altında sansürü genelleştirmek, gösterinin vazgeçilmez ikizi olan terörizme girişmek, doğruyu bir yanlışlık anı yapmak, öznelliği silmek... gösteri toplumunun söylemini oluşturur.
Bu umutsuzluk kitabı, hapishane halindeki bir dünyada yaşadığımızı gözler önüne serer. Antikçağdan günümüze, zaman kavramından mekân kavramına, şehircilikten turizme ve kültürel tüketim soytarılığına kadar her alana uzanan Gösteri Toplumunun labirentleri arasındaki yolculuk kitabın ortalarında giderek dehşete dönüşür: Çıkış yoktur!
Debord karamsardır! Karamsarlığın doruğunda yaşayan tüm devrimciler gibi gerçekçidir de... Hakikati söyler
Gösteri Toplumu Alıntıları - Sözleri
- Her şeye rağmen yanlış umut, umutsuz olmaktan daha iyidir.
- İnsanlar babalarından çok, yaşadıkları zamana benzerler.
- Hey baylar, hayat kısa... Ve bizler eğer yaşıyorsak, kralları çiğnemek için yaşıyoruz.
- Çağımızın... tasviri nesneye, kopyayı aslına, temsili gerçekliğe, dış görünüşü öze tercih ettiğinden kuşku yoktur... Çağımız için kutsal olan tek şey yanılsama, kutsal olmayan tek şey ise hakikattir. Dahası, hakikat azaldıkça ve yanılsama çoğaldıkça çağımızın gözünde kutsal olanın değeri artar, öyle ki bu çağ açısından yanılsamanın had safhası, kutsal olanın da had safhasıdır.
- Televizyon güzel bir görüntü gösterdiği ve bu görüntüyü küstah bir yalanla yorumladığında aptallar her şeyin açık seçik olduğuna inanır.
- Gerçek anlamda altüst edilmiş dünyada doğru, bir yanlışlık anıdır.
- İçinde bulunduğunuz durum ve koşullar ne kadar tehlikeli olursa olsun, umutsuzluğa kapılmayın.
Gösteri Toplumu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Akademik dilin ingilizcesine hakimseniz, bu kitabın türkçesini okumanızı önermem. Yazarı Guy Debord, kendini sinemacı olarak adlandıran, marksist teoriyle haşır neşir bir fransızdır. Ancak 1967 yılında yayınlanan "gösteri toplumu" kitabının da etkisiyle, ciddi bir ün kazanıyor. Öncelikle kitabın birkaç ana meselesi var: ideolojik aygıt olarak devlet, diyalektik tarih ve zaman-mekân meselesi, kültürün yıkımı, marksizm ve son olarak marksist kuramın da etkisiyle: yabancılaşma, metalaşma, proleterya ve sınıfsal mücadele. Gösteri toplumunu tanımlarken temel aldığı kriter, iktisat ve kültürel olanda meydana gelen dönüşümün etkisiyle yeni dünyanın "gerçek-dışılığı" iddia ettiği şey, gösteri toplumunun, iktisadi üretim tarzlarının sebebi ve sonucu olarak gerçek-dışılığı sunmada bize aracılık ettiğidir. Var olan dünya, metalaşmış ve iktisadi olarak tüm gerçeklerinden arındırılmış soyut bir dünyadır. gerek toprağın dönüşümü olarak mekânın düzenlenmesi, gerek zaman algılarımızda ortaya çıkan değişimler, gerekse imajlar toplamı olarak yeni toplumsal ilişki biçimlerinin bize sunduğu şey, burjuvazinin göstermek istediğinin kendisidir. öyle ki, burjuvazi dünyada hiç yenilgiye uğramamış tek sınıftır ve şu an tekelini sürdüren bilinç, onun bilincidir. modern dünyanın hafızası, geçmişi ve geleceği yok etmiş, "şimdinin hafızası" olarak bize sunduğu tek şey de "yönetmenin hafızası" olmuştur. dolayısıyla bu kadar hakimiyet altına alınmış bir dünyada, herhangi bir şey hakkında eleştiri getirdiğimizde dahi o şeyin eleştirisi hakkında eleştiri getirmiş oluruz. çünkü yeni dünyanın tüm kavramları, içi boşaltılmış soyut "şey"lerden ibarettir. tek işlevi, "unutturmak" olan garip bir düzendir bu. elimizi attığımız her şey, bir tür imaj ve metadan ibarettir. zamanın tüketilir bir meta haline gelmesi, mekânların tecritin ve kapatılmanın mekanına dönüştürülmesi, kültürün günümüzdeki varlığının sahte bir temsil ve yadsımadan ibaret olması tüm bunları kanıtlar gibidir. Marks, Lukács ve Adorno gibi isimler ile birlikte anıldığında daha anlaşılır hale gelir. (Eda Baş)
Baş Ağrısı: Kitabı yaklaşık 5 yıl içinde 3 kez okudum. Fransız bir flozof olarak geleneği bozmayan Guy Debord; içinde kaybolup 5 sayfada başınızı ağrıtan, defalarca yeniden okuyacağınız ama yinede anlamayabileceğiniz belki 5 yıl sonra sosyoloji bölümünü bitirdikten sonra anlayabileceğiniz cümlelerle, tamlamalarla ve sayfalarla dolu. Kitabı ilk okuduğumda distopya olduğunu anlamadım, günümüzün yumuşak gerçekleri gibi okudum, distopya olduğunu öğrendikten sonra tekrar okumamda daha anlamlı gelmeye başladı 3. Okumamda artık 2 ayrı lisans diplomasını almak üzereydim ancak ozaman temiz bir fotoğraf sundu. Bu kitap sizi mezun edebilir ancak yıllarca dayak yemeye, uykularınızın kaçırılmasına hazır olun. Anladıktan sonra artık eski siz olmayacaksınız. Zaten bir kitaptan beklediğimde budur herzaman. (ali eren)
Yılı araştırma inceleme ile açtım .Öncelikle herkese tavsiye edebileceğim bir eser değil. Okuması oldukça zor , geri döne döne okunuyor çoğu pasaj. Bu konuda çok okuma yapmamanın da etkisi vardır tabiki. Konusuna gelirsek ; Yıllar yıllar öncesinden -daha kitlesel iletişim araçları bile etkin kullanılmazken -bir yazar çıkıyor kapitalizmi , reklamcılığı , metalaşan toplumu , yozlaşan kültürü anlatıyor. Kitap iki bölümden oluşmakta. Birinci bölümde pasaj pasaj gösterinin tanımı yapılıyor. İkinci bölüm ise kitabın tamamlayıcısı olarak , yazarın yorumlarından oluşuyor ki birinci bölüme göre çok daha rahat okunuyor. Bu alana meraklı olanlara öneriyor diğer okurların tercihine bırakıyorum :) (Kübra Dlyc)
Gösteri Toplumu PDF indirme linki var mı?
Guy Debord - Gösteri Toplumu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gösteri Toplumu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Guy Debord Kimdir?
Guy Ernest Debord (28 Aralık 1931 Paris - 30 Kasım 1994 Champot, Bellevue-la-Montagne, Haute-Loire) Marksist filozof, yazar, sinemacı. II. Dünya Savaşı sonrasında Fransa'da kurulan Socialisme ou Barbarie (Sosyalizm ya da Barbarlık) isimli marksist grubun üyesi olmuştur. Debord ayrıca sanat ve sinema alanına yapmış olduğu radikal müdahaleleriyle ün kazanmıştır.
Yaşamı
1931'de Paris'te doğan Debord, babasını küçük yaşta kaybetti. Paris Üniversitesi'ndeki Hukuk eğitimini yarıda bırakarak sanat çalışmalarına ağırlık veren Debord bu dönem birçok şiir ve yazı yayınladı. 1960'larda kurduğu situasyonist enternasyonal'le 1968 ayaklanmasını etkiledi. Bu dönem sinema çalışmalarına ağırlık vererek Society of the Spectacle (1973) ve otobiyografik içerikli "In Girum Imus Nocte Et Consumimur Igni" (1978) filmlerini çekti.
Alkol bağımlılığı hayatında sürekli bir sorun olan Debord, ömrünün sonuna kadar bundan kurtulamadı. Debord, 30 Kasım 1994 tarihinde, kalbine ateşlediği silahla kendini öldürdü.(kalbinden mermi geçerken, aklındanda şunların geçdiği düşülmektedir: gösteri öylesine güçlü bir hale geldi ki ona karşı direniş artık mümkün değildir.)
Gösteri Toplumu
En tanınmış eseri Gösteri Toplumu (La Société du spectacle-1967)fr adlı kuramsal kitaptır. Bu kitapta kapitalizmle şekillenen tüketim ilişkilerinin ülke ve ideoloji ayırt etmeksizin bir gösteri biçimi yarattığı ve bu durumun kaçınılmaz olarak dünyanın tek bir pazar oluşuyla sonuçlanacağı iddia edilmektedir. Tezini, Yoğun gösteri (liberal yönetimlerde) yaygın gösteri (Totaliter rejimlerde) olarak ikiye ayıran Debord, Yoğun gösterinin toplumun ufak bir kesimini, yaygın gösterinin ise toplumun büyük bölümünü etkisini altına alacağını ileri sürer.
Düşüncelerinde Karl Marx ve Georg Lukács'ın etkileri görülür.
Guy Debord Kitapları - Eserleri
- Gösteri Toplumu
- The Society of the Spectacle
Guy Debord Alıntıları - Sözleri
- Televizyon güzel bir görüntü gösterdiği ve bu görüntüyü küstah bir yalanla yorumladığında aptallar her şeyin açık seçik olduğuna inanır. (Gösteri Toplumu)
- In societies where modern conditions of production prevail, all of life presents itself as an immense accumulation of spectacles. Everything that was directly lived has moved away into representation. (The Society of the Spectacle)
- The story of (common enemy, e.g. Terrorism) is written by the state and it is therefore highly instructive. The spectating populations must certainly never know everything about terrorism, but they must always know enough to convince them [about this fact]... (The Society of the Spectacle)
- İnsanlar babalarından çok, yaşadıkları zamana benzerler. (Gösteri Toplumu)
- İçinde bulunduğunuz durum ve koşullar ne kadar tehlikeli olursa olsun, umutsuzluğa kapılmayın. (Gösteri Toplumu)
- Hey baylar, hayat kısa... Ve bizler eğer yaşıyorsak, kralları çiğnemek için yaşıyoruz. (Gösteri Toplumu)
- Her şeye rağmen yanlış umut, umutsuz olmaktan daha iyidir. (Gösteri Toplumu)
- Gerçek anlamda altüst edilmiş dünyada doğru, bir yanlışlık anıdır. (Gösteri Toplumu)
- Modern üretim koşullarının hakim olduğu toplumlarda, yaşamın tamamı kendisini muazzam bir gösteri birikimi olarak sunar. Doğrudan yaşanmış her şey yerini bir temsile bırakarak uzaklaşmıştır. (The Society of the Spectacle)
- Çağımızın... tasviri nesneye, kopyayı aslına, temsili gerçekliğe, dış görünüşü öze tercih ettiğinden kuşku yoktur... Çağımız için kutsal olan tek şey yanılsama, kutsal olmayan tek şey ise hakikattir. Dahası, hakikat azaldıkça ve yanılsama çoğaldıkça çağımızın gözünde kutsal olanın değeri artar, öyle ki bu çağ açısından yanılsamanın had safhası, kutsal olanın da had safhasıdır. (Gösteri Toplumu)
Editör: Nasrettin Güneş