Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" - Haşim Akman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" kimin eseri? Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" kitabının yazarı kimdir? Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" konusu ve anafikri nedir? Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" kitabı ne anlatıyor? Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" PDF indirme linki var mı? Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" kitabının yazarı Haşim Akman kimdir? İşte Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Haşim Akman

Yayın Evi: İş Bankası Kültür Yayınları

İSBN: 9789754587890

Sayfa Sayısı: 320

Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Bu türkü de mi onunmuş?"

Türkü seven, türkülerle ilgilenen, türkü dinleyenler arasında bu şaşkınlığı yaşamayan yoktur. Aklımıza, dilimize ve gönlümüze takılan; kimindir, ne zaman yakılmıştır diye düşünmeden çaldığımız, söylediğimiz, mırıldandığımız türküler, bir de bakarız, Neşet Ertaş’ındır.

Şimdiyi, tam şu anda içinde bulunduğumuz ruh halini anlatan türküler de onundur, çok uzak geçmişlerin, artık çoktan gerilerde bıraktığımızı zannettiğimiz başka hayatların, başka toprakların sesini havalandırarak bize getiren türküler de… Bir bakarsınız gönlünüzün bam telinden yakalanmış, takılıp kalmışsınızdır Neşet Ustanın binlerce yıllık Abdal birikiminin ürünü gırtlak nağmelerine.

Neşet Ertaş, sadece türkülerinin havalarıyla, bugüne kadar aşılamayan ses ve saz ustalığıyla havalandırmaz insanı. Türkü sözleriyle, pek açığa vurmadığı düşünce dünyasının kapısını aralar: "Evvelim sen oldun, ahirim sensin/ Batınım sen oldun, zahirim sensin" diyerek çarpar insanı.

"Biz erkekler olarak insanoğluyuz. İnsan, bizim analarımızdır. Biz erkekler olarak insanoğluyuz ve insana benzeriz. Onların yüzü suyu hürmetine biz de insanız" diyen engin gönlün kaynağına, türkü sözlerinde kapısı aralanan Neşet Ertaş’ın o saklı iç dünyasına, bu kitapla gireceksiniz.

Kitapla birlikte

- Neşet Ertaş CD’si: Gönül Dağı

- İçindeki türküler: Gönül Dağı / Ahu Gözlerini Sevdiğim / O Şirin Sözlerine / Çırpınıp -da Şanovaya / Karadır Bu Bahtım Kara / Şu Garip Halimden / Küstürdüm Gönülü / - Kızılırmak / Kaşların Karasına / Dane Dane Benleri Var

Neşet Ertaş notaları

- Neşet Ustanın ifadesiyle, kendisinin okuduğu şekle ilk kez bu kadar yakın notaya

- geçirilen dört türkü: Evvelim Sen Oldun, Acem Kızı, Yazımı Kışa Çevirdin,

- Ey Erenler Hak Aşkına

Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" Alıntıları - Sözleri

• Sel gitti kum kaldı. Neşet Ertaş hep vardı.
• Kendini bilen el öptürmez karşısındakine. Bir tek anaların eli öpülür. İsterse kız çocuğu olsun, isterse bir yaşında olsun, isterse yetmiş bir yaşında; hangi yaşta olursa olsun anaların eli öpülür benim görüşüme göre. İnsan anaların dışında bir tek erkeğin elini öper o da babadır; ana yarısı olduğu için...
• Bu gönül elle tutulmuyor, zincirle bağlanmıyor. Elinle tutup bir yere de veremiyorsun. Gönül nereye düşerse orada mis gibi kokuyor.
• Bana göre hiçbir yaratılmış tekke, türbe olamaz. İlim bilim gerekiyorsa, artık okul var. Onun için de ben hiç­ bir türkümün içinde tekke, türbe, hac, Kabe demedim; de­mem.
• Sel gitti kum kaldı. Neşet Ertaş hep vardı.
• Devlet demek bir aile demektir. Bir ailenin içinde biri­nin altında şu kadar değerde bir araba, ötekinin ayağındaki ayakkabı yırtıksa ben bunu uygun görmüyorum..
• ...seyirciyi yeniden selamladı ve bir izin istedi: "Say­gısızlık olmasın. Ceketimi çıkartabilir miyim?" ... İkinci türkü gecikmedi: "Şu garip halimden bilen işveli nazlım Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen."
• "Ev­velim sen oldun, ahirim sensin."
• Türkü boyunca çıt çıkmadı kimseden. Türkü bitti, yine alkış, kıyamet. Herkes ayaktaydı. Neşet Ertaş da. Ortalık biraz durulunca seyirciyi yeniden selamladı ve bir izin istedi: "Saygısızlık olmasın. Ceketimi çıkartabilir miyim?"
• - Sizin bu kadar fazla perde kullanmanızın sebebi ne? - Duygusal oluşum, duygusal çalışımdır. Ben nota filan bilmem. O anda çaldığım havanın duygusu hangi perdeyi icap ediyorsa ona basarım. Belli bir perdem olmaz. Yüreğimden gelen sesin perdesine basarım.
• "Zamanında, vaktinde gerekti tımar; öldü eşek, kaldı semer." Zamanında böyle bir şey olmadı. Ben şöhreti korkulu rüya gibi görüyo­rum. Bu benim istemediğim bir şey. Şöhreti ben istemedim. Elli yıldır, gramofon devrinden beri türküler veririm, reklamsız bir sanatçıyım ben.
• Coşkun sel gibiydim yoruldum gayrı, Çok bulanık aktım duruldum gayrı, Nice güzel gördüm hep ayrı ayrı, Hakitatte gönül bir imiş meğer...
• Biz doğduğumuzdan beri yoksulduk. Varlığını görmedik ki yoksulluktan şikayet edelim.
• "Kader Mecnun etti, Leyla bahane.."
• Seyirciyi yeniden selamladı ve bir izin istedi: "Say­gısızlık olmasın. Ceketimi çıkartabilir miyim?" İkinci türkü gecikmedi: "Şu garip halimden bilen işveli nazlım Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen."

Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" İncelemesi - Şahsi Yorumlar

"Bana öldü demeyin, yoruldu gitti deyin." Neşet Ertaş Tanınmış sanatçı, lider ya da bir şey üzerinden popüler olmuş insanlara baktığımızda bir muhitte sevilirlerken, bir muhitte yerilirler. Bir muhit eşrafı için evinden bir insandır o kişi, diğer muhit için zararlı haşere gibi varlığı yok olduğu için mutlu olunandır. Ya Bozkırın Tezenesi? Memleketimin her köşesi onu sever, sevmeyen bir muhitten bahsedemezsiniz. Bozkırın tezenesi hayatımızda bir şekilde var olmuştur ve olacaktır da... 'Tatlı dile güler yüze', 'Gülüşün gülden güzel', 'Sen benimsin, ben seninim'le aşkımıza yarenlik etmiş; 'Ah yalan dünyada', 'Şad olup gülmedim', ' Garibin dünyada yüzü gülmez'le göğnünün dizinde mecal kalmamış gönüllere, boğazı kırk düğüm olup da konuşamayan dillere dil olmuş; Entel danteli, böğüren çığıranı, elin gavurunu telefonundan, arabandan eksik etmezken düğününde, kınanda, asker uğurlamasında oyun havalarıyla sevincine yoldaş olmuş bir sanatçıdır o. İşin özü bir yerde duyduğunda o omuzları titretip, iki eli havaya kaldırma kuvveti memleketimde Arşimet'e değil Ertaş'a aittir. ;) Gelelim kitaba... Eser, Neşet Ertaş'la yapılan röportajın derlemesidir. Çocukluğundan, ailesinden, yaşamından, özel hayatından, sanatından, insanlığa bakışına kadar ona dair bildiğimiz - bilmediğimiz pek çok şey var. Eşi Leyla hakkında ne biliyorsanız, "tüh kadının günahını almışım" dedirtecek açıklamaları var. Ben de öyle oldu; ısırıverdim dilimi.. Muhabirin tutumu yer yer sıktı beni. Çünkü muhabir, siyasi ve dini konularda oldukça zorluyor Ertaş'ı. Din, siyaset ayrımını sevmeyen Ertaş'ın cevabı hep net; "Hepimiz bir anadan geldik; analar insan, biz insanoğluyuz." Hatta dönemin siyasi içerikli türkü yapan türkücüleri tarafından da taraf olmayan bu tutumundan dolayı dışlanmış. Daha başka derseniz Yaşar Kemal, Zeki Müren severlere Ertaş'la anılar var. Tavsiye konusunda; kitabı muhabirin cevap koparmak için benzeyen soruları biraz uzatmış olsa da, bir Neşet Ertaş hayranı olduğum için yormadı beni. Okumamış bir sanatçının okumuş etmişlerin hayatı, insanı yorumlamalarına taş çıkaran cümlelerini okumak, üzerine düşünmek ve onu tanımak güzeldi. Yani tavsiye olunur :) (Verda)

Neşet Ertaş gönül dağı türküsü için zamanında şöyle demiş:"Demiri kızdırlar da derinin üstüne basarlar ya, işte o da " dağ" dır.Gönül de öyle dağlanıyor."Nur içinde yatsın. (Dilber Dakkak)

Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" PDF indirme linki var mı?

Haşim Akman - Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı" PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Haşim Akman Kimdir?

Haşim Akman Kitapları - Eserleri

• Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı"
• Saf ve Bakir Bir Anadolu Çocuğu - Güngör Uras Kitabı
• Muhan Hoca

Haşim Akman Alıntıları - Sözleri

• Bu gönül elle tutulmuyor, zincirle bağlanmıyor. Elinle tutup bir yere de veremiyorsun. Gönül nereye düşerse orada mis gibi kokuyor. (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• Coşkun sel gibiydim yoruldum gayrı, Çok bulanık aktım duruldum gayrı, Nice güzel gördüm hep ayrı ayrı, Hakitatte gönül bir imiş meğer... (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• Devlet demek bir aile demektir. Bir ailenin içinde biri­nin altında şu kadar değerde bir araba, ötekinin ayağındaki ayakkabı yırtıksa ben bunu uygun görmüyorum.. (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• - Sizin bu kadar fazla perde kullanmanızın sebebi ne? - Duygusal oluşum, duygusal çalışımdır. Ben nota filan bilmem. O anda çaldığım havanın duygusu hangi perdeyi icap ediyorsa ona basarım. Belli bir perdem olmaz. Yüreğimden gelen sesin perdesine basarım. (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• "Ev­velim sen oldun, ahirim sensin." (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• Sel gitti kum kaldı. Neşet Ertaş hep vardı. (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• ...seyirciyi yeniden selamladı ve bir izin istedi: "Say­gısızlık olmasın. Ceketimi çıkartabilir miyim?" ... İkinci türkü gecikmedi: "Şu garip halimden bilen işveli nazlım Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen." (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• Kendini bilen el öptürmez karşısındakine. Bir tek anaların eli öpülür. İsterse kız çocuğu olsun, isterse bir yaşında olsun, isterse yetmiş bir yaşında; hangi yaşta olursa olsun anaların eli öpülür benim görüşüme göre. İnsan anaların dışında bir tek erkeğin elini öper o da babadır; ana yarısı olduğu için... (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• Bana göre hiçbir yaratılmış tekke, türbe olamaz. İlim bilim gerekiyorsa, artık okul var. Onun için de ben hiç­ bir türkümün içinde tekke, türbe, hac, Kabe demedim; de­mem. (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• Biz doğduğumuzdan beri yoksulduk. Varlığını görmedik ki yoksulluktan şikayet edelim. (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• Türkü boyunca çıt çıkmadı kimseden. Türkü bitti, yine alkış, kıyamet. Herkes ayaktaydı. Neşet Ertaş da. Ortalık biraz durulunca seyirciyi yeniden selamladı ve bir izin istedi: "Saygısızlık olmasın. Ceketimi çıkartabilir miyim?" (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• Seyirciyi yeniden selamladı ve bir izin istedi: "Say­gısızlık olmasın. Ceketimi çıkartabilir miyim?" İkinci türkü gecikmedi: "Şu garip halimden bilen işveli nazlım Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen." (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• "Kader Mecnun etti, Leyla bahane.." (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• Sel gitti kum kaldı. Neşet Ertaş hep vardı. (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")
• "Zamanında, vaktinde gerekti tımar; öldü eşek, kaldı semer." Zamanında böyle bir şey olmadı. Ben şöhreti korkulu rüya gibi görüyo­rum. Bu benim istemediğim bir şey. Şöhreti ben istemedim. Elli yıldır, gramofon devrinden beri türküler veririm, reklamsız bir sanatçıyım ben. (Gönül Dağında Bir Garip "Neşet Ertaş Kitabı")