Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında - John Flanagan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında kimin eseri? Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında kitabının yazarı kimdir? Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında konusu ve anafikri nedir? Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında kitabı ne anlatıyor? Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında PDF indirme linki var mı? Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında kitabının yazarı John Flanagan kimdir? İşte Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: John Flanagan
Çevirmen: Çağdaş Özkan
Yayın Evi: Beyaz Balina Yayınları
İSBN: 9789759995324
Sayfa Sayısı: 352
Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Gölgelerin Efendisi serisinin soluk soluğa okuyacağınız bu altıncı kitabında, beşinci kitapta başlayan macera tüm hızıyla sürüyor...
(Tanıtım Bülteninden)
Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında Alıntıları - Sözleri
- "Başarısızlık, zaferin birkaç saniye ötesindedir."
- Olumlu düşünmen halinde elde edeceğin sonuç da olumlu olur. Şüphenin zihnine girmesine izin verirsen, büyüyüp gerçeğin ta kendisi olur.
- Hapsedilmenin en kötü tarafı dışarıda ne olup bittiğini bilmemek.
- "Hayat bazen insanın önüne en bilge kişinin , en güvenilir akıl hocasının bile onun adına çözemeyeceği sorunlar getiriveriyor , diye düşündü.Bu da büyümenin getirdiği acıların bir parçasıydı...Öğrencisinin yanında durup başına gelenleri izlemek de akıl hocası olmanın getirdiği acılardan biriydi."
- "Korku, kendinden beslenir."
- Elinden bir şey gelmiyorsa endişelenmenin bir anlamı yok.
- Ancak o an için böyle bir imkanı yoktu ve değiştiremeyeceği durumlar hakkında şikayet ederek zaman harcamaması gerektiğini öğreneli yıllar oluyordu.
- “Başarısızlık, zaferin birkaç saniye ötesindedir.”
- Bazen, fazla zeki olmak da insanlara yaramıyor, diye geçirdi içinden. Fazla düşünmek, işleri karıştırabiliyordu. Arkadaşlarını kendilerine gelmeleri için kafalarından tutup birbirlerine çarpmayı o an öylesine istedi ki!
- ... Erimiş kar ve nemli çimlerden oluşan bir karışımın üstünde oturuyorlardı. İnsanın kemiklerine işleyen o kış soğuğu, etkisini henüz yitirmemişti. Bunlar aklından geçerken, Horace hapşırma ihtiyacı hissetti. Sesi bastırmaya çalışsa da yalnızca daha fazla gürültü çıkarmayı başarabilmişti. Öfkeyle arkadaşına dönen Will, inanmazlıkla başını iki yana salladı "Susacak mısın artık" dedi gergin bir sesle Horace, özür dilercesine omuz silkerek "Affedersin," dedi. Hapşırdım da. İnsanın elinde olmuyor." "Olabilir ama acıyla inleyen bir fil gibi boştürmene gerek yok." dedi Will. Horace, bu tür bir suçlamayı hazmedebilecek durumda değildi. Anlayabilirdi belki ama hazmetmesi imkansızdı. "Filin nasıl bir ses çıkardığını da çok bilirsin ya! Hayatında hiç fil sesi duydun mu sen?" diyerek meydan okudu arkadaşına. Ancak yürüttüğü mantık, Will'e sökmeyecekti. "Hayır," dedi. "Fakat senin şu son hapşınıktan daha gürültü olmadığına eminim." Horace, mağrur bir ifadeyle burnunu çekti. Bir an sonra, keşke bunu yapmasaydım, diye geçirdi içinden. Burnunu çekince, içinden bir kez daha hapşırmak gelmişti. Verdiği kahramanca mücadelenin sonunda nihayet kendini tutmayı başardı. Will'in haklı olduğunun farkındaydı. Hapşırınca, gerçekten de çok ses çıkmıştı. "Bir hayvan sesiydi sanki..." dedi duraksayarak. "Act için deki bir hayvan "Büyük bir hayvan olmalı." diyen onbaşı, adamıyla hemfikirdi. Birlikte karanlığı gözlemeye başladılar. Şans eseri, ikisinin de aklına tuhaf gürültüyle yıkık araç arasında bir bağlantı kurma fikri gelmemişti. Will, haklıydı. Karanlık şekli artik umursamıyorlardı bile. "Şu ormanda neler olup bittiğini bir Tanrı bilir," dedi onbaşı sonunda. "Her ne idiyse, artık gitti sanırım." dedi nöbetçi. Ardından umarım haklıyımdır, diye geçirdi içinden. Yirmi metre ötede, arabanın altındaki Horace ise pelerinini başının etrafına iki kat sarmış, yumruğunu burun deliklerine bastırarak hapşırığını engellemeye çalışıyordu. Ertesi gün burnunda bulacağı çürüğün nedenini bir türlü hatırlayamayacaktı. Hapşırığını başarıyla tuttuktan sonra, yaşların hücum ettiği gözleriyle arabaya yığıldı. Horace'ın hapşırmamak için harca digi yoğun çabayı fark eden Will, hafifçe arkadaşının omzuna vurdu. "iyi iş çıkardın," dedi sıcak bir dille. Bir yorum yapamayacak kadar bitkin olan Horace, başını sallamakla yetindi.
- Başarısızlık zaferin birkaç saniye ötesindedir.
- Olumlu düşünmen halinde elde edeceğin sonuç da olumlu olur. Şüphenin zihnine girmesine izin verirsen, büyüyüp gerçeğin ta kendisi olur.
- İkinizin de buna inanmış olmanız, taşı değerli bir hale getirdi. Dediğim gibi, hipnotizma bir inanç meselesidir. Bu çakıl taşının bir yıldıztaşı olduğuna inandınız; o da bir yıldıztaşına dönüşüverdi.
- Keren: ''Şu Orman Muhafızı'nı düşünüyorsun, öyle değil mi? Aranızda bir şeyler olduğundan emindim.'' Alyss:'' Seni hiç ilgilendirmez. Aslını soracak olursan senden daha kolay sevebileceğimi düşündüğüm en az elli kişi sayabilirim. Şövalyeler, Orman Muhafızları, Haberciler, Katipler, Demirciler, Hancılar, Seyis Yamakları. Çünkü hepsinin sana göre büyük bir avantajları bulunuyor. Hiçbiri ülkesine ihanet etmez.''
- "Olumlu düşünmen halinde elde edeceğin sonuç da olumlu olur. Şüphenin zihnine girmesine izin verirsen, büyüyüp gerçeğin ta kendisi olur."
Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Dkkat spoiler içerir. Will, Alyss'i esaretten kurtarmak için sınır kalesini ele geçirmek zorundadır ve bunun için Jack Bottle'ı elinden kaçıran ve gemisi hasar gören Gundar ile ekibi olan Skandiya'lılarla anlaşır. Bu arada Horace ile buluşmuştur ve Malcolm da Lord Orman'ı tedavi etmektedir. Keren, İskati'lerle işbirliği yapmıştır ama detaylarını öğrenmek için pusu kurarlar ve zor da olsa general McHaddish'i ele geçirirler. Yapılacak saldırı hakkındaki detayları öğrendiklerinde kaleyi bir an evvel ele geçirmek zorunda olduklarını öğrenirler. Keren, Alyss'i hipnotize ederek ağzından bilgi almaktadır. Will, arkadaşları, Malcolm ve ekibi, Skandiyalılar acaba başarılı olabilecek midir? Alyss kurtulabilecek midir? Alyss ve Will arasındaki ilişki nasıl devam edecektir? Will rahat bir şekilde Seacliff Baronluğuna dönebilecek midir? Keyifle bir solukta okunan bir roman. (Serdar Poirot)
Şu kitabı okuduktan sonra eklememek tamamen dalgınlık. Bu seri dediğim gibi beni çok etkilemişti. Şöyle hatırlamaya çalışalım. Sir Caren vardı, çok zeki birisiydi. Alyss'i şatosunda rehin tutuyordu. Bir yandan İskotiler tehlikesi vardı. Burada en güzeli Malcolm'un büyücü olarak tanıtılması ama şifacı olması. Will'e zindanın parmaklıklarını eritecek zehiri vermesi, denemelerde başarısız olunması ve tabi benim sempati duyduğum ve İnsanazor dediğim Trobar'ın hikayesi hep buradaydı. Bu kitap olması gerektiği gibi güzeldi ve tabi Horace'nin de buraya desteğini unutmamak gerek. Halen özlemle andığım bir seri, neredeyse her bölümünü her hikayesini hatırlıyorum. Umarım böyle bir seriye gene denk geliriz.. (Sadık Kocak)
Bu kitapta da en son esir düşen allys i kurtarmak için çabalıyoruz ve elbette bir orman muhafızına yakisan bir zeka ile bu işi çözüyoruz ve kitap sonunda aşk başlıyor evet kitabın genel konusu içinde saçma geliyor ama okudukça seveceksiniz (Yusuf Taha Budak)
Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında PDF indirme linki var mı?
John Flanagan - Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı John Flanagan Kimdir?
Çalışma hayatına reklamcılıkla başladıktan sonra serbest yazarlıkla senaryo editörlüğüne dönmüştür. Kurumsal video metinleri ile televizyon için komedi-drama senaryoları yazmıştır. Kendisi, Avusturalya'nın en üretken yazarlarından biridir.
John Flanagan Kitapları - Eserleri
- Gölgelerin Efendisi 1 - Gorlan Harabeleri
- Gölgelerin Efendisi 2 - Yanan Köprü
- Gölgelerin Efendisi 3 - Buzlar Ülkesi
- Gölgelerin Efendisi 4 - Skandiya'yı Kurtarmak
- Gölgelerin Efendisi 5 - Kuzeydeki Büyücü
- Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında
- Gölgelerin Efendisi 7 - Fidye
- Gölgelerin Efendisi 8 - Clonmel'in Kralları
- Gölgelerin Efendisi 9 - Zehirli Ok
- Gölgelerin Efendisi 10 - Nihon - Ja İmparatoru
- Gölgelerin Efendisi 11 - Kayıp Öyküler
- Gölgelerin Efendisi 12 - Son Orman Muhafızı
- Kardeşlik Savaşçıları 1 - Dışlanmışlar
- Gölgelerin Efendisi İlk Yıllar 1 - Gorlanda'ki Turnuva
- Gölgelerin Efendisi 13 - Kızıl Tilki Klanı
- Kardeşlik Savaşçıları 2 - İşgalciler
- Gölgelerin Efendisi İlk Yıllar 2 - Hackham Çayırı Savaşı
- Kardeşlik Savaşçıları 3
- Gölgelerin Efendisi 14 - Son Düello
- Kardeşlik Savaşçıları 4
- Kardeşlik Savaşçıları 5
- Kardeşlik Savaşçıları 6
- Kardeşlik Savaşçıları 7
- Kayıp Prens - Gölgelerin Efendisi 15
- Kardeşlik Savaşçıları 8 (Temuçilerin Dönüşü)
John Flanagan Alıntıları - Sözleri
- İyi bir lider, zayıf olduğu alanları bilir ve bunları telafi etmek için o işlerde yetenekli olan kişileri işe alır. (Gölgelerin Efendisi 4 - Skandiya'yı Kurtarmak)
- “Başarısızlık, zaferin birkaç saniye ötesindedir.” (Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında)
- Olumlu düşünmen halinde elde edeceğin sonuç da olumlu olur. Şüphenin zihnine girmesine izin verirsen, büyüyüp gerçeğin ta kendisi olur. (Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında)
- -Yeni Yüce Kont seçildim. -Biliyordum. -Öyle mi? -Elbette. İriyarı, huysuz, çirkin bir adamsın ve Skandiyalılar’ın en değer verdiği özellikler de bunlarmış gibi duruyor. (Gölgelerin Efendisi 4 - Skandiya'yı Kurtarmak)
- Şans bazen bilinçli kararlara üstün gelebiliyor. (Gölgelerin Efendisi 14 - Son Düello)
- İnsanların nadiren yukarı bakmaları ne kadar garip, (Gölgelerin Efendisi 1 - Gorlan Harabeleri)
- "Bana kalırsa, izlenmesi gereken en etkili yöntem, müzakere etmek. Onlarla savaşmaktansa müzakere edin. Silah yerine diplomasiyi kullanın." (Gölgelerin Efendisi 10 - Nihon - Ja İmparatoru)
- Gerçek büyüklük, özür dilemesini bilmekten geçer. (Kardeşlik Savaşçıları 1 - Dışlanmışlar)
- Bu da eğitiminin bir parçasıydı. Görülmeden görmek; fark edilmeden fark etmek. (Gölgelerin Efendisi 5 - Kuzeydeki Büyücü)
- Keren: ''Şu Orman Muhafızı'nı düşünüyorsun, öyle değil mi? Aranızda bir şeyler olduğundan emindim.'' Alyss:'' Seni hiç ilgilendirmez. Aslını soracak olursan senden daha kolay sevebileceğimi düşündüğüm en az elli kişi sayabilirim. Şövalyeler, Orman Muhafızları, Haberciler, Katipler, Demirciler, Hancılar, Seyis Yamakları. Çünkü hepsinin sana göre büyük bir avantajları bulunuyor. Hiçbiri ülkesine ihanet etmez.'' (Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında)
- "Anne sevgisi söz konusu olunca, insanların ne kadar saldırganlaştıklarını fark ettin mi ?" (Kardeşlik Savaşçıları 4)
- Olumlu düşünmen halinde elde edeceğin sonuç da olumlu olur. Şüphenin zihnine girmesine izin verirsen, büyüyüp gerçeğin ta kendisi olur. (Gölgelerin Efendisi 6 - Kuşatma Altında)
- Kötü rüyalar görmektense hiç uyumamak daha iyidir derler. (Gölgelerin Efendisi 7 - Fidye)
- "Sırtına basit bir üniforma geçiren insanların bile bir anda nasıl otoriter kesildiklerine dikkat ettin mi?" (Gölgelerin Efendisi İlk Yıllar 1 - Gorlanda'ki Turnuva)
- Bazı şeyler dünyanın neresine gidersen git aynı... (Kardeşlik Savaşçıları 4)
- "Aklını boşalt. Zihninin dağılmasına asla izin verme. Olayların bir parçası ol. Düşünme. Etrafında olan biteni hisset." (Gölgelerin Efendisi 9 - Zehirli Ok)
- 'Gemiye binmiyor muyuz yani?' diye sordu Sakar. Maddie başını iki yana salladı. "Bize yer yok. Güverte, iri kıyım, kıllı Skandiyalılarla dolu." 'İsabet oldu. Muhtemelen beni deniz tutacaktı zaten.' "Daha önce hiç gemiye binmedin ki?" 'Bu yüzden deniz tutacaktı ya işte.' (Gölgelerin Efendisi 14 - Son Düello)
- "Sevdiğin birinin kaybını tamamen unutman asla mümkün değil tabi," diye mırıldandı Cassandra. Halt, başını prensese doğru salladı. "Doğru. Ama o gerçeği kabullenmeyi ve onunla birlikte yaşamayı öğrenebilirsin. Acı, zaman içinde daha katlanılabilir hale gelir. Ruhunu tamamen terk etmez belki ama çekilir hale gelir." (Gölgelerin Efendisi 12 - Son Orman Muhafızı)
- Bir gözcü, olduğu yerde kımıldamadan duran birini goremeyebilir. Ama en küçük bir kımıltı bile anında dikkat çekerdi. (Gölgelerin Efendisi 3 - Buzlar Ülkesi)
- "Bak sen şu işe!" diye sırıtarak bağırdı. "Ne kadar güzelmişsin!" "Daha önce fark etmemiş miydin?" diye bağırdı Stig. Gözlerini Lydia' dan alamıyordu. Lydia, hafifçe kızardı. Ne cevap vermesi gerektiğinden emin değildi. İngvar yardımına koştu. "Ben bile görüyorum canım!" dedi. "Ayrıca ilk dans benim!" İngvar, iriyarı ve hantal görünüyordu belki ama cin gibiydi. (Kardeşlik Savaşçıları 3)