Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu - Şermin Yaşar Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu kimin eseri? Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu kitabının yazarı kimdir? Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu konusu ve anafikri nedir? Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu kitabı ne anlatıyor? Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu PDF indirme linki var mı? Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu kitabının yazarı Şermin Yaşar kimdir? İşte Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Şermin Yaşar
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9786050955453
Sayfa Sayısı: 168
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Hayat ne biriktirir bizim için?
Kırık dökük aşklar, yaşanmamışlıklar, olmamışlıklar, bir çocukluk anısına teğellenmiş hüzünler, aşkın sonsuz bekleyişleri, ayrılıklar, kentler, köyler, yollar, rüzgârlar, gündoğumları, biraz keder, biraz da neşeyle çatılmış evler… Hayat bizim için saklamaya hazır olduklarımızı, bize yakışanları, ihtiyacımız olanları ve bizi büyütecekleri, bizi biz edecekleri biriktirir…
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu gidenler için bir ağıt, kalanlar içinse bir şiir, biriktirilmiş insan öyküleri…
Şermin Yaşar, Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu’nda o çok özlediğimiz “insan”a bütün görkemiyle geri döndürüyor bizi. Hazırlayın yüzünüzü. Gülüşünüzün yanına biraz da keder koyun, okurken biraz ondan alacaksınız, biraz bundan. Kıtlama çay içer gibi...
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu Alıntıları - Sözleri
- “Bu zamanla geçer dediğiniz zaman, takribi ne zaman ey insanlar?"
- "Fakat kadınlar yükü sadece omuzlarında taşımıyorlar, sırtlarına da biniyor, karınlarına da, kasıklarına da."
- "Belki de son yolculuk dedikleri şey; o gün benim gibi cenazeye katılmış herkesin yakasında taşıdığı o vesikalığın yolculuğuydu, kim bilir?"
- Büyümeden yaşlandım resmen.
- Çoğumuz devletin sigortalı ölüleriydik
- "Sevgi, sevdiğin ölünce azalmıyordu. Azalsa zaten adı sevgi olmazdı."
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu/Duygusalların ulaşamayacağı yerlerde okuyunuz!: Bazı kitaplar vardır, ismiyle çekerler seni önce sonra istesen de kıskaçlarından kurtulamazsın. Şermin Yaşar, Ne çok sevdim kalemini. Geçtiğimiz yıl Çocuk Edebiyatı Kulübümüzün söyleşisinde tanıdım kendisini. O tanıyış bu tanıyış, hayran kaldım kalemine. Dedemin Bakkalı, Tarihi Hoşça Kal Lokantası derken bu kitapta buluştuk. Kitap da kitap ama, kallavi... Ara ara okuyayım dedim, yine kısa zamanda bitti. Farklı hikayeler yer alıyor eserde. Hepsi bir roman olacak derinlikte. Karakter betimlemeleri oldukça başarılı. Sanki gerçek hayatta hatta benim hayatımda varmışlar gibi. Eser bana geçmişimle ilgili o kadar çok anıyı hatırlattı ki... Karakterler yerine benzer karakterleri koydum okurken. Daha çok acım birikti. Hepimiz birer koleksiyoncu değil miyiz aslında? Kaybettiğimiz ne çok insanın hatırasını biriktirdik içimizde. Bir gün biz de kaybolup gideceğiz, ne koleksiyon ne koleksiyoncu kalacak geriye. Ölüm Ayrılık Yalnızlık Anne sevgisi eksikliği Baba sevgisine hasretlik Yoksulluk Vefa, vefasızlık. Darmadağın oluyorsunuz okurken. Öyle güzel anlatıyor ki "yoksunluk" duygusunu. En derinden hissediyorsunuz. Kahramanla annesiz kalıyor, kahramanla sevdiğinizi kaybediyorsunuz. Acıtıyor okurken. Bir taraftan da elinizden bırakamıyor, acınıza aşık oluyorsunuz. Hem dert hem antidepresan, hem yara hem yara bandı. Bitiyor, bittiğinde boşlukta hissediyorsunuz. Eserin başında bir türküden alıntı yapmış: "Sırlarımı söyledim dağlara dumanlara Ben yazarken ağladım, okurken de sen ağla." Gözyaşım dökülmedi ama ağlamadı kalbim dersem yalan olur. Bazen sayfalarca yazarsın ama üç beş sayfalık şu hikayelerin vermek istediğini veremezsin. Bilmem hikaye okumayı sever misiniz ama sevilmeyecek gibi değil bu hikayeler. Hani olsa da günlerce okusam dedim. O halde ne diye diğer kitaplarını da okumuyorum? En kısa sürede yazarın başka eserlerinin de incelenmesinde buluşmak dileğiyle! Kalbimi bıraktığım bir alıntıyla son vereyim incelememe: "Büyümeden yaşlandım resmen." (s. 113) Sahiden de öyle değil mi? İçimizdeki çocuğu öldürdüler, ölüp de genç olmadı, yaşlandı bildiğiniz. Hayatta kalmak için hayatta kalıyor, üzerimize düşen sorumlulukları yerine getiriyoruz. Belki bir gün bir koleksiyonda bile yer almadan kayıp gideceğiz dünya yokuşundan... Yine çok uzattım. Okuyun derim, buna değecek bir eser. Ve buraya kadar okuduysanız eğer, paylaşın, başkaları da okusun. Hatta toplanıp hep birlikte okuyalım yazarın eserlerini. Keyifle... Tabi böyle bir şey mümkünse! (Mikail Balcı)
Eski günlere dönmek umuduyla...: Merhaba arkadaşlar Bu kitap benim için büyük önem taşıyor çünkü ekim ayından beri okuduğum ilk kitap. Beyin kanamamdan sonrası bende afazi durumu başladı. Bu kitabı okurken çok zorlandım, gerektiği zaman 3 defa okumam gerekti anlamam için ama kitaba çok hayran kaldım. Kısa kısa hikayelerle dolu olması işimi kolaylaştırdı. Anlamı yoğun çok hikayeler var kitapta. Kitabı okumayı tavsiye ediyorum herkese. (Persephone)
“ kalp malp bırakmadın muazzez “: Hayat ne biriktirir bizim için ? Kırık dökük aşklar, yaşanmamışlıklar, olmamışlıklar, bir çocukluk anısına teğellenmiş hüzünler, aşkın sonsuz bekleyişleri, ayrılıklar, kentler, köyler, yollar, rüzgarlar, gündoğumları, biraz keder biraz da neşeyle çatılmış evler . . . Hayat bizim için saklamaya hazır olduklarımızı, bize yakışanları, ihtiyacımız olanları ve bizi büyütülecekleri, bizi biz edecekleri biriktirir . . . Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu gidenler için bir ağıt, kalanlar içinse bir şiir, biriktirilmiş insan öyküleri . . . ( kitaptan alıntıdır ) Şermin Yaşar’ ın okuduğum ikinci kitabı oldu kendisi; içinde kısa kısa yaşanmış hikayeler barındıran bir kitaptır. Doğrusunu söylemek gerekirse kitap/kitap--89447 kitabını daha çok beğenmiştim. Hem hikayeler hemde dil olarak .Ama içinde öyle bir yazı var ki . . Eşi öldükten sonra hissettiği duygularını dile getirdiği son hikaye “GEÇTİĞİMiZ KIRK GÜN “ hikayesi . . Bu hikaye ile beni benden aldı . Duygu yoğunluğu yaşatmayı başardı . Yinede “ Kesinlikle Okumalısınız “ yerine “ Vaktiniz Varsa Okuyabilirsiniz “ diyebileceğim bir kitap, keyifli okumalar . (Seda)
Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu PDF indirme linki var mı?
Şermin Yaşar - Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Şermin Yaşar Kimdir?
1982’de Berlin’de doğdu. Şans eseri başlayan bu Avrupai yaşam, bir yıl sonra sona erdi ve kendimi Anadolu’nun küçük bir köyünde buldum. Epey bir süre izledim, dinledim, şaşırdım ve yaşadım. Oralarda fazla konuşmak ayıp, uydurmak yalana eş değer, yaratıcılık ise tuhaflık sayıldığından ben de hikayelerimi anlatmayı kesip yazmaya başladım. Yazmak sürükleyiciydi, bir Edebiyat Fakültesinin Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne kadar sürüklendim. Tahsili ilerletip yüksek lisansımı tamamladım ve para kazanabilmek gayesiyle dolanırken kendimi bir reklam ajansında reklam yazarı olarak buldum. Yaratıcılık, sabır ve uydurabilme yeteneği gerektiren bu meslekte iyi sıkıyor olmalıydım ki, işler ilerledi. Şimdilerde kerli ferli bir reklam ajansının yaratıcı grup başkanlığını yürütmekteyim. Yaratıcılığı farklı anlamış olmalıyım, iki yıl içerisinde 3 çocuk dünyaya getirerek, profesyonel bir anne oldum. Yazdığım ama basiretsizliğim yüzünden yayınlatmadığım bir çuval hikayeyi dolaba kaldırıp çocuklarla yaşadıklarımı yazmaya başladım. Esasen annelik dediğin şey zaman zaman bir çeşit bilim kurgudan, kurmacadan, zaman zaman hoş bir hikayeden öte bir şey değildi. 33 yaşında 3 çocuk annesi bir iş kadınıydım.
Başlarım Şimdi Anneliğe, Tarihi Hoşça Kal Lokantası, Dedemin Bakkalı gibi kitapları ile tanınmıştır.
2021 yılında Deli Tarla kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı'na layık görüldü. Yazar, 2017'den önce kitaplarında "Şermin Çarkacı" adını kullanmıştır.
Şermin Yaşar Kitapları - Eserleri
- Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu
- Dedemin Bakkalı
- Gelirken Ekmek Al
- Tarihi Hoşça Kal Lokantası
- Abartma Tozu
- Deli Tarla
- Ev Yapımı Sihirli Değnek
- Dedemin Bakkalı-Çırak
- Oyuncu Anne
- Başlarım Şimdi Anneliğe
- Kalk Yerine Yat
- Cingo
- Oh Ne Âlâ Memleket
- Kötü Alışkanlıklara İyi Öneriler
- Babaannem Geri Döndü
- Kuş Masalları
- Çok Hayal Kuran Çocuk
- Oyun Takvimi 2016
- Cesaret Sandığı
- Dahacık
- Hıhıcık
- Pekicik
- Garip Bir Kuyruk
- Uyuyor musun?
- Cebimdeki Mandalina Ağaçları
- Bizimki
Şermin Yaşar Alıntıları - Sözleri
- Çünkü anlaşabilmek için, önce anlayabilmen gerekiyor. (Dedemin Bakkalı-Çırak)
- Kafam karışıyor ama kafam karıştığı zaman çok mutlu oluyorum. Böylece kafam hep hareketli oluyor ve dibi tutmuyor. (Oh Ne Âlâ Memleket)
- Annemi, babamı, bütün arkadaşlarımı, tanıdığım herkesi tanıyamaz hâle geldim. (Abartma Tozu)
- Çocuklar mükemmel insanlar... (Dedemin Bakkalı)
- Beş dakika gecikince, " Kusura bakma " dersin; birine kazara bir omuz geçirince dersin, üstüne yanlışlıkla çay dökünce dersin. Fakat insanın kalbini dağlayınca denir mi? (Tarihi Hoşça Kal Lokantası)
- "BEN YARAMAZ DEĞİLİM TAMAM MI, SİZ SIKICISINIZ. ÖNCE BUNDA ANLAŞALIM!" (Babaannem Geri Döndü)
- Herkes kendi güzelliğiyle geliyor bu dünyaya. Kendisini sevmeyen uğrar elbet hüsrana. (Kuş Masalları)
- Takip ettiğim insanlar var. Güzel şeyler paylaşıyorlar. İnsanların iyilikleri falan........ Ben bunların hepsine kalp bırakıyorum. (Deli Tarla)
- “Herkes günün birinde yerini bulur." (Kalk Yerine Yat)
- Çocuklara iyi bakmak, doyurmak, korumak annelik değil ki... Yuvadaki yavrusuna yiyecek taşıyan kuştan bir farkımız olmalı. Mesele, onların ruhlarını, kalplerini, zihinlerini doyurup korumakta... (Oyuncu Anne)
- "Sevgi, sevdiğin ölünce azalmıyordu. Azalsa zaten adı sevgi olmazdı." (Göçüp Gidenler Koleksiyoncusu)
- Mutsuzluk kadınların yüzünü susuz kalmış çiçekler gibi önce eğer, sonra soldurur, nihayetinde kurutur. (Kalk Yerine Yat)
- Sunay Akın diyor ki, “Gelişmiş, uygar ülkelerde oyuncaklar çocuklara hayalleri güçlensin diye alınırken, geri kalan ülkelerde oyalansın diye verilir. (Başlarım Şimdi Anneliğe)
- "Yani zaman işte... Zaman her şeyin ilacı. Zamanla burnunu karıştırmayı bile bırakıyorsun. Toplum sana bu hazzı bile rahat rahat yaşatmıyor." (Kötü Alışkanlıklara İyi Öneriler)
- O, tuz ruhu isteyen müşteriye yemek tuzu gönderip "ruhu arkadan gelecek" diyen bir girişimci. O, fakir müşterilere bedava ürünler satıp ücreti zenginlerin hesabına yazan bir kahraman... O, bakkaldaki içecekleri birbirine karıştırıp daha güzelini bulmak ve müşterilerine sunmak için uğraşan bir sivri zeka... O, Afrikalı çocuklara yardım göndermek için arkadaşlarının ellerinden kandil yiyeceklerini toplayan bir yardımsever... O, attığı her adım olay olan, aşırı eğlenceli, cin fikirli, fena halde yenilikçi bir bakkal çırağı. Ticaret hayatında tam gaz koștu ama her seferinde yetişkinlerin dünyasına tosladı. Yetişkinler yüzünden bașına gelmeyen kalmadı... Ve tüm deneyimleriyle, senin için harika bir rehber hazırladı. ... Sana bir sır vereyim: Yetişkinler. Her yerdeler.. (Dedemin Bakkalı)
- Herkes her şeyden şikâyet ediyor, herkes sürekli söyleniyordu. (Abartma Tozu)
- Bahar Tangara kuşu; eşsiz bir güzelliğe sahip, renkleri büyüleyici bir kuş. Fakat içler acısı bir sesi var. Çit kuşu; küçücük, çelimsiz, renksiz, bir kuş... Fakat dinlenmeye doyulmaz güzellikte bir sesi var. Bütün güzellikler sende olamaz. Dön bak kendine, boyum kısa ama sesim güzel; sesim kötü ama gözüm güzel dediğinde, kendi baharını bulacaksın... (Ev Yapımı Sihirli Değnek)
- Her gün okul bahçesinde gökkuşağı çıksın. (Oh Ne Âlâ Memleket)
- Ama eğer vazgeçmez ve hayallerinin peşinden gidersen, inan bana hepsi gerçek olur. (Dedemin Bakkalı-Çırak)
- Çocuk hayatımıza girsin ve bizim hayatımıza ayak uydursun diye bir durum yok. Sen ayarlayacaksın ve çocukların için vakit oluşturacaksın. Tabii eğer istiyorsan. (Oyuncu Anne)