Gılgamış Destanı - Anonim Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Gılgamış Destanı kimin eseri? Gılgamış Destanı kitabının yazarı kimdir? Gılgamış Destanı konusu ve anafikri nedir? Gılgamış Destanı kitabı ne anlatıyor? Gılgamış Destanı PDF indirme linki var mı? Gılgamış Destanı kitabının yazarı Anonim kimdir? İşte Gılgamış Destanı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Anonim
Çevirmen: Sait Maden
Orijinal Adı: Épopée de Gılgamesh
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053323563
Sayfa Sayısı: 176
Gılgamış Destanı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Yaşam sevgisi, yiğitlik, aşk gibi konuların işlendiği bu destan, diğer destanlar gibi insanoğlunun ölümsüzlük arayışının kanıtlarından biridir. Sait Madenin Batı kaynaklarından çevirdiği Gılgamış Destanının, Yunan destanı İlyadadan, Hint destanı Mahabharatadan beş bin yıl öncesinde yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir. Gılgamış Destanı, insanoğlunun ilk yazınsal ürünü, ilk başyapıtıdır.
(Tanıtım Bülteninden)
Gılgamış Destanı Alıntıları - Sözleri
- İnsanoğlu kötüdür, sana kötülük eder.
- İnsanoğlunun sayılıdır günleri, yapıp ettikleri bir yel esintisidir ancak.
- Soğukta insanı ısıtmayan ocaksın sen, rüzgarı tutmayan derme çatma kapısın
- Ey Gılgamış! Bulamayacağın özgürlüğü aramak için kaybettiğin zamana yazık olmuş.
- "Nereye koşuyorsun böyle, Gılgamış? Eline geçmeyecek aradığın yaşam. Tanrılar insanoğlunu yarattaklarında yalnız ölüm oldu ona verdikleri, kendi ellerinde tuttular yaşamı! Karnın dolu olsun yeter Gılgamış, sen ona bak, gece gündüz eğlenmene bak, gününü gün et, keyif sür, çalgılarla gece gündüz gül oyna, hep güzel giysiler olsun üstünde, başını temiz olsun, bedenin yıkanmış olsun, elinden tutan yavruna bak, karın mutluluğu tatsın göğsünde, budur insanoğlunun tek yapacağı."
- Nedir şimdi bu uyku, seni böyle kavrayan bu uyku? Kararıp gittin, duymuyorsun artık beni!
- Güneşi gören gözler yok oluveriyor günün birinde!
- İnsanoğlu kötüdür, sana kötülük eder...
- Tanrılar insanı yarattığı zaman, onlar insanlara ölümü verip yaşamı kendi ellerinde tuttular.
- Sağlıklı bir insanın bile aklını karıştırabilir Tanrılar, sağlıklı bir insanın bile aklını karıştırabilir bu düş.
- Kazıbilimcilerin, araştırıcıların yüz elli yıl süren çabaları sonunda, destanın yaklaşık üçte ikisi elimize geçmiş oldu. Ama geri kalan bölümünü elde etmemiz olanaksız artık. Irak'ta yapılacak yeni kazılarla birtakım eksikleri tamamlayacak yeni verilere ulaşmamız olanaksız. İnsanlığın bugüne dek gördüğü en alçakça saldırılardan biri sonunda, Amerikan bombaları, yeryüzü uygarlığının eşik taşlarını yerle bir etti.
- Soğukta insanı ısıtmayan ocaksın sen, rüzgârı tutmayan derme çatma kapısın,
- “Bulamayacağın özgürlüğü aramak için kaybettiğin zamana yazık olmuş.”
- "Güneşi gören gözler yok oluveriyor günün birinde!"
Gılgamış Destanı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Destan Gılgamış övgüsüyle başlıyor ancak Gılgamış’ı daha medeni ve şehirli özellikler ile övüyor. Her şeyi tanıyan, bilen, gizleri ortaya çıkaran, aydınlatan, uzun yolculuklara çıkan maceralara atılan birisi ve en önemlisi de Uruk kentinin etrafına sur örmesi ile meşhur bir kişi. Ördüğü sur duvarının o dönemin kaliteli duvar olarak bilinen malzeme ve teknikler ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Pişmiş tuğla, çok uzaktan gelen taş eşik ile birlikte düşünüldüğünde Uruk kentinin Mezopotamya’ya has malzeme özelliklerinin olduğu görülüyor. Gerçekten de o dönemlerde taştan yapılmış sur duvarı bulmak kolay değildir hiçbir kentte. Ancak burada, Yedi Bilge’nin temelini kurduğu, yani aslında kentin planını yaptığı, kentin kişilere bölüştürülmesi, mahallelere ayırılması, yönlenişi ve kapılarının belirlenmesini yaptığı kentin çevresinde bulunan sağlam ve dayanıklı malzeme azlığından dolayı, yapay malzemeye yönlendirdiği görülür. Bu da üstün bir organize olma, iş bölümü ve üretimcilik edimleriyle gerçekleştirilebilir. Dolayısıyla, Uruk kentinin insan tipi oldukça endüstriyalist, çalışkan ve kent için çok emek sarf ettikleri anlamına gelebilir. Bu surun önemi burada daha da belirginleşir. Destan bu suru, kentin genişliğini ve Eanna tapınağını överek başlayıp biter. Homeros’un İlyada’sında da İllion (Truva) kentinden bahsederken de kentin surlarının yüksekliğinden, sağlamlığından ve bir tanrı tarafından (Poseidon) yapılmış olduğundan bahsedilir. Yedi Bilge Antik Yunan’da da önemli bir kavramdır. Atina kentinin kurucularından olan ve Yedi Bilge de denilen bir kanun yapıcılardan bahsedilir. Bu yedi bilgenin sayısı kesinlikle kesin olarak yedi değildir. Değişken bir sayıya ve kişi listesine sahiptir ancak bu durumun yedi sayısının bir çeşit bilgelikle (hikmetle, sophos ile) bağlantısı olduğu ya da direkt olarak Mezopotamya’dan alındığını gösterdiği söylenebilir. M.Ö. 6-7.yüzyılda Atina’nın ve dolayısıyla Yunan medeniyetinin kanun yapıcıları Miletoslu Thales, Lesboslu Pittacus, Prieneli Bias, Atinalı Solon, Korintli Periander, Spartalı Chiron olduğu bilinmektedir ancak 7.si için tartışma vardır. Diogenes Laertios 7.sinin İskit Anacharsis olduğunu söyler. Antik Yunan’ın bu yedi bilge, yedi kanun koyucu ya da yedi kurucu kültünü Uruk’tan, Mezopotamya’dan aldığını bu şekilde görebiliriz. Burada Gılgamış’ı öven kişinin sıfatlara bir yenisini eklediğini görüyoruz: Gizemli. Gılgamış gibi daha çok eril bir figüre kullanılmaması gereken bir sıfatmış gibi duruyor. Gılgamış hakkında kullanılan tüm sıfatları düşündüğümüzde, daha çok Apollonik, tamamen eril, zorba denilecek kadar zorlamacı ve tam bir Güneş-Kral olduğu anlaşılıyor. Ancak, çoğu tiranın ya da zorba yöneticinin aksine, Gılgamış tehlikeli durumlarda kendisi yalnız başına ya da Enkidu ile beraber göreve gidiyor. Ve kendi kas gücü ile zorlukların üstesinden geliyor. Zeka ya da akıl yerine, cesaret ve güç öğelerinin olduğunu görüyoruz. Bu da Gılgamış’ın İskender ya da Herakles (Hercules) benzeri bir karakter olduğunu gösteriyor. Gerçekten de özellikle Boğalar ile verdiği mücadele, onları yeniş biçimleri, ölüler ülkesine gidip oradan geri dönmesi, Enkidu’ya beslediği sevgi bu yönünü göstermektedir. Dağın geçitlerini açması, tepelere kuyular açması o dönemde imar ve bayındırlık faaliyetleri yapan liderlerin halk nezdinde kahramanlaşabildiğini göstermektedir. Daha sonraki dönemlerde, savaşlarda gösterilen kahramanlıklar önemli olsa da yine de imparatorlar ya da krallar yaptırdıkları mimari eserlerden ya da şehircilik faaliyetlerinden de övgüyle bahsederler. Dağ tepelerine kuyuların açılması deyimi, su bulmak ya da depolama işlevi için açılan sarnıç benzeri yapıların yapılmasına benzetilebilir. Sur yapmak, kent inşa etmek, dağ geçitleri açmak gibi, medeniyet için gerekli yapıların ve yolların yapılması uygulamalarının o dönemler için hem hükümdarlığı gösteren uygulamalar olduğunu hem de hükümdarların geleneği ve ödevi olduğu anlaşılmaktadır. Göbeklitepe, Karahantepe gibi yerlerde “dağların ensesinde” bulunan bu çukurlar da bu uygulamalara işaret ediyor olabilir. Bunun dışında, Gılgamış arkaik bir kral anlayışında resmedilmiş bir karakterdir. Hellenistik dönemle birlikte (Büyük İskender) zirve noktasına çıkan, ancak sonrasında zayıflayan maceracı, serüvenci hükümdar anlayışının çok klasik bir örneği hatta belki de atasıdır. “en uzaklara gitmek”, “ölümsüzlüğü aramak”, “adamlarının önderi”, “yalnız kral” betimlemeleri bunun örneğidir. Roma ve sonrasındaki tek bir yerde oturup geniş toprakları kontrol eden uzak ve gizemli hükümdar anlayışı Gılgamış’da görülmez. Dolayısıyla yöneten ve kontrol edenden daha çok, “yapan”, “eden”, “dövüşen” bir hükümdar-kahraman görülmektedir. Bu belki de az sayıda bir nüfusu olan Sümer kent-devletlerinde yönetmenin henüz geçer akçe olarak görülmediği, çok sayıda kişinin yapabileceği işi tek başına yapmanın, ya da kimsenin yapamadığını yapmanın daha revaçta olduğu bir döneme işaret ediyor olabilir. Ayrıca, krallığın verilmediği ama alındığı bir devrin de sembolü olarak Gılgamış “Kral benim, yalnız ben!” demektedir. Gılgamış her ne kadar kentli, soylu ve medeni bir kahraman olarak gösterilmişse, Enkidu da Gılgamış’ın bir antitezi, tam karşıt özelliklerde fakat aynı niteliklere sahip anti-kahramanı olarak görülmektedir. Gılgamış’ın yapmasına, inşa etmesine, ya da seyahat etmesine karşın Enkidu bozmakta, yıkmakta, otlamakta ve hep aynı yerlerde kendi habitus’unda yaşayan bir “hayvan” gibidir. Burada medeni insan ile ilkel insanın karşı karşıya gelişini gösterilmektedir ki, bu ayrım Aristoteles’te artık net bir şekilde ortaya konmuştur. Güçlerinin birbirine denk olması ise, aradaki gerilimi arttırmaktadır. Gılgamış’ın Enkidu’yu medenileştirmesi için yaptığı ise ona bir “yosma” (kadın) göndermek ve beklemektir. Kadın Enkidu’yu sadece kendisine aşık ederek, onunla sevişerek ve onu severek uygar bir insan haline getirir. Michelangelo’nun Havva’nın yaratılışından sonra insanın medeni hayata geçmesi ile paralellik gösterir. Sümerlerdeki medenileşmenin evlenmek, aile olmak, çocuk sahibi olmak, onu yetiştirmek ve sonrasında gelen akrabalık ilişkileri ile toplumsallığa giden aşamalarla oluşmasının kaynağı kadın-erkek arasındaki seks ilişkisi olduğu kendisini dışa vurmuş olabilir. Uygarlığın en büyük sebeplerinden birisi sekstir. Oscar Wilde’ın daha çok bu saptamaya ulaşması ise hiç tesadüfi değildir. Güç ilişkilerini ve iktidar kavramını da beraberinde sürükleyen bu uygarlaşma macerası için “her şey seks içindir, tek bir şey hariç: seksin ta kendisi. Seks güç içindir” saptaması ile gelen seks-güç-iktidar ve toplumsal hiyerarşi, mitoslara özgü bir bilinçaltı dışavurumu ile ancak Enkidu’nun evcilleştirilmesindeki kadar hoş bir şekilde anlatılabilirdi. İlk gece hakkının kentlerdeki seks-güç-iktidar ilişkisi bağlamında oluşması ve bunun ilkel yaşamdan yeni çıkmış bir Enkidu tarafından engellenmesi ise ilkel hayatın da dinlemeye değer olduğunun Sümerler tarafından kabul edildiğini göstermektedir. Ancak, ilkel hayattan gelmiş, ya da hatırı sayılır bir süre o yaşamın içinde bulunmuş bir kişi medeni hayatın sapkınlıklarını fark edebilirdi. (Oz)
Destanın Tevrat, İncil ve Kuran 'a ilham verdiği iddialarını duyunca hemen gittim aldım. Zaten kitabı bir solukta okudum. İş Bankası yayınları gerçekten çok başarılı. Sonuç olarak ; Enkidu karakterinin kilden yaratılması, büyük tufan olayından bahsetmesi ve Enkidu' nun ruhunun yeryüzüne gelip cehennem ( yeraltı dünyası) hakkında bilgi vermesi gerçektende Musa, İsa ve Muhammed peygamberin kutsal kitaplarında kaynak göstermeden bu destandan alıntı yaptığını gösteriyor. Mesela Nuh Tufanı bu 3 kutsal kitapda bir çok ayette anlatılır. Ve neredeyse gılgamışda anlatılanin aynısı. Kendi fikrimi söylemem gerekirse gerçekten Musa, İsa ve Muhammed peygamberin kutsal kitaplarında ki temel konuların kaynağı Gılgamış desek abartmış olmayız. Çok dikkatimi çeken bir diğer konu ise Gılgamış 'in ölümsüzlüğü ararken kendisine bunu sağlayacak olan dikenli otu buluyor ama bunuda bir yılana kaptırıyor yılan otu yer yemez deri değiştiriyor. Günümüzde bir çok toplumda yılanların bahar ayında deri değiştirmesini bu destana bağladığı söylenir. Okuyun arkadaslar... (Osman Yüksel)
Spoiler: IMMORTALITY THROUGH REMEMBRANCE "The life that you seek you never will find: when the gods created mankind, death they dispensed to mankind, life they kept for themselves.” (Sippar Tablet iii(1-5)) Says Shammash, in The Epic of Gilgamesh. The desire of living is the most fundamental element of being human. Even though it is impossible, throughout history, immortality wanted to be achieved, people desperately searched for it. This desire indeed has been reflected in the literature, especially in The Epic of Gilgamesh and Homer’s Iliad. This essay will cover the different perspectives on immortality and death and their relation in society, for both texts. To begin with, in The Epic of Gılgamesh, the desire of being remembered forever had been represented by Gilgamesh’s wanting the cut down the Cedar Forest. He claims his thoughts on immortality by saying “I will establish for ever a name eternal!” (Tablet 2, 87) Since he is aware that he cannot live forever, he wanted to be remembered. That is why he wants to cut down the Cedar Forest, and makes a gate out of the trees, so that everyone who sees the gate, will remember him. I argue that his motivation for cutting down the Cedar Forest is just a despondent need of being remembered. He thinks, by doing so, he can be remembered forever, even after he is dead. After his bellowed friend Enkidu’s death, he realizes that he is also mortal and yet, he cannot accept that reality and desperately begins his journey of finding immortality. At this point, I argue that Gilgamesh’s being the King of Uruk, sort of makes him think like he has to live forever, since all warriors and leaders have to be remembered, in his point of view. He cannot acknowledge that he is mortal since he sees himself as the strongest man alive and the ultimate leader. In my opinion, he sees death as something that an ordinary human would encounter, not himself. In addition, we cannot see a particular scene that indicates that a common citizen of Uruk wants to be immortal. In the perspective of society, I allege that The Epic of Gilgamesh demonstrates that immortality only should be given to the heroes, or leaders, not common members of society. Finally, I consider Gilgamesh as an immortal man, although he is not. He left the gate behind him, as a monument, something concrete, and something that can narrate his legacy. I believe that he achieved his goal. Similarly, immortality is a very important theme in The Iliad as well. Heroes in The Iliad fight for themselves, but mostly for their “kleos”. Even though there is no exact translation for this term, as far as I am concerned, it means “eternal glory and what people say after your death.” I argue that kleos is a form of immortality since kleos is basically what people say after you, especially about your glory. I believe that it is ironic that heroes on Iliad fight on the battlefield to gain some sort of immortality by giving up their lives. In my opinion, even some regard The Iliad as unemotional, Homer emphasizes the deaths of characters in a very detailed and emotional way. He represents their deaths as the ceremony of passing the immortal life. I believe that is why Homer describes the heroes’ deaths in a very detailed way. On the other hand, it is also ironic that even though “kleos” is determined by society, I think it is not probable that a normal member of society has kleos. However, I do not think that all the heroes have obtained kleos. We know the most important ones such as Achilles. Yet, I believe that although other heroes has remembered and obtained their kleos, we do not know exactly today, so it would be wrong to consider all of these heroes as immortals. However, heroes such as Achilles, will be remembered forever, thus I claim that he is immortal, just like Gilgamesh. As I mentioned in the previous paragraphs, immortality was a crucial theme in both The Iliad and The Epic of Gilgamesh. After analyzing these two texts, I assert that both of them displays the destructive nature of becoming immortal. In The Epic of Gilgamesh, Gilgamesh destroys the Cedar Forest, to be remembered forever. In The Iliad, soldiers violently fight to obtain their kleos, thus to be remembered. I believe that due to this destructive nature of becoming immortal, it should not be tried to achieve. Everyone lives and dies just as everyone before them did. Like Glaucus stated in The Iliad: “Like the generation of leaves, the lives of mortal men. Now the wind scatters the old leaves across the earth, now the living timber bursts with the new buds and spring comes round again. And so with men: as one generation comes to life, another dies away.”(Book 6,171) (Zülal)
Gılgamış Destanı PDF indirme linki var mı?
Anonim - Gılgamış Destanı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gılgamış Destanı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Anonim Kimdir?
Anonim Fransızca kökenli bir kelimedir. Sıfat olarak adı sanı bilinmeyen anlamına gelir. Aynı zamanda kim tarafından yapıldı ya da ne zaman ortaya çıktı bilmeyen şeklinde de anlamak mümkündür.
Kitaplar çeşitli nedenlerle "Anonim" olarak adlandırılabilir:
* Resmi olarak bu isim altında yayınlanmış olabilirler
* Belirli bir yazara atfedilmeyen geleneksel hikayelerdir
* Genellikle belirli bir yazara atfedilmeyen dini metinlerdir
Anonim Kitapları - Eserleri
- Dede Korkut Hikâyeleri
- Gılgamış Destanı
- Binbir Gece Masalları
- Kerem ile Aslı
- Tormesli Lazarillo
- Babil Yaratılış Destanı
- Ali Baba ve Kırk Haramiler
- İran Masalları
- Mızraklı İlmihal
- Karagöz ile Hacivat
- Tutiname
- Beowulf
- Sir Gawain ve Yeşil Şövalye
- Nasrettin Hoca
- Sümer Kral Destanları
- Dhammapada: Gerçeğin Yolu
- Binbir Gece Masalları Cilt 1/2
- İbrani Masalları
- Hint Masalları
- Keloğlan Masalları
- Portekiz Mektupları
- Gılgamış Hikayeleri
- Upanishadlar
- Büyük Cevşen ve Meali
- Çilek Kokulu Masallar
- Binbir Gece Masalları Cilt 2/1
- Böğürtlen Kokulu Masallar
- Sinbad’ın Maceraları
- Kızılderili Masalları
- Binbir Gece Masalları Cilt 2/2
- Binbir Gece Masalları Cilt 3/1
- Çikolata Kokulu Masallar
- İran Masalları 2
- Japon Masalları
- Binbir Gece Masalları Cilt 4/1
- Binbir Gece Masalları Cilt 3/2
- Sarf Eski Baskı
- Papağanın Yetmiş Masalı - Şukasaptati
- Binbir Gece Masalları Cilt 4/2
- Ahududu Kokulu Masallar
- Türk Masalları
- Karpuz Kokulu Masallar
- Hançerli Hanım
- Haçlı Seferleri Tarihi
- Adı Olmayan Kitap
- Suttanipata
- Yöneticinin El Kitabı
- Binbir Gece Masalları 2
- Muz Kokulu Masallar
- Büyük Sözleşme Magna Charta
- Vanilya Kokulu Masallar
- Mandalina Kokulu Masallar
- Vişne Kokulu Masallar
- Everyman
- Türk Ninnilerinden Seçmeler
- Turp
- Azərbaycan Nağılları (I Cild)
- Popol Vuh
- Marksist İktisat El Kitabı
- Tarçın Kokulu Masallar
- Cırtdan
- Azərbaycan Nağılları (III Cild)
- Çin Öyküleri
- Azərbaycan Nağılları (IV Cild)
- Dastani Əhməd Hərami
- Binbir Gece Masalları 1/1
- Üç Küçük Domuz
- Altay Destanı
- Nal
- Qoğal
- Göyçək Fatma
- Mızraklı İlmihal
- Rigveda
- Moğolların Gizli Tarihçesi
- Babil Hemeroloji Serisi
- Norveç Masalları
- Frambuaz Kokulu Masallar
- Goethe ve Schiller’den Aforizmalar
- En Güzel Karadeniz Fıkraları
- Çin Hikayeleri
- Yuhanna
- İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 1
- Dünyalılar
- Kalbinizi Isıtacak Hikayeler
- Osmanlı Tarihine Ait Takvimler
- Matta
- Alman Masalları
- Mormon Kitabı
- Hindistan Cevizi Kokulu Masallar
- The Second Shepherd's Play
- Kayısı Kokulu Masallar
- Mu Kıtasının Gizemi
- Rahmet İzleri
- Mısır'ın ve Tibet'in Ölüler Kitabı
- Roland Destanı
- Öğrenci Fıkraları
- Hortlağın 25 öyküsü
- Bhagavad Gita - Varoluşun Yogası
- Yunan Masalları
- Kamasutra
- Kiraz Kokulu Masallar
- Masal Gemisi
- Efsaneler
- Nibelung'lar Destanı
- Bir Oksijen Hırsızının Günlüğü
- Karadut Kokulu Masallar
- Bamsı Beyrek-Düz Yazı
- Köroğlu Destanı
- Zeus'un Kızı Athena
- Çağdaş İran Öyküleri
- Berlin'de Bir Kadın
- Molla Nəsrəddin Lətifələri
- Homerosçu İlahiler
- Fasulye Ağacı
- Yüzbir Gece Masalları
- Altın Saçlı Kız ve Üç Ayı
- Divan Şiirlerinden Seçmeler
- Sleeping Beauty
- Arkadaşlık
- Sihirli Masallar Dünyası
- Aladdin and the Enchanted Lamp
- Dünya Mizahından Seçme Hikayeler 1
- Leyla ile Mecnun Hikayesi
- Açıklamalı Namaz Tesbihatı ve Türkçe Okunuşu
- Yusuf ile Züleyha
- Bəhlul Danəndə Lətifələri
- Kurabiye Adam
- Fıkralarda Çocuklar
- Bostancı ve Şah Abbas
- Kalevala
- Periler Şahının Kızı
- Bilmeceler
- Haçlı Tarihi
- Çağdaş Arap Öyküleri
- Masal Vapuru Vup Vup
- Dünyanın En Güzel Masalları
- Çizmeli Kedi
- Bir Rus Gezgincinin Anıları
- Kitâb-ı Me'kûlât
- Binbir Gece Masalları 4
- Binbir Gece Masalları 3
- Gizli Hayatım
- İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 2
- İki Arkadaş
- En Güzel Bilmeceler
- Göktürk Kitabeleri
- Dionysos
- İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
- Deliler Ülkesi
- Namaz Tesbihatı - Sabah Akşam Duaları - Ashab-ı Bedir - Şuheda-i Uhud
- Masal Saati Tik Tak
- Koroğlu dastanı
- Binbir Gece Masalları
- Binbir Gece Masalları (6.Cilt)
- Binbir Gece Masalları 5
- Əfsanələr
- Papatya
- Azərbaycan Nağılları (II Cild)
- Meme Alan Destanı
- Seçme Ninniler
- Kürt Halk Anlatıları
- İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 5
- En Güzel Bektaşi Fıkraları
- Namaz Tesbihatı
- Binbir Gece Masalları
- Kung Fu Panda 3 - Skaduş Zamanı!
- Alaaddin'in Sihirli Lambası
- Tam Karabaş Tecvidi
- Azərbaycan Nağılları (V Cild)
- Türk Atasözlerinden Seçmeler
- Su Perisi
- Meçhul Bir Subayın Seydibeşir Esaret Kampı ve İstiklal Harbi Günlüğü
- Primary Colors
- Yed- i Beyza
- Hayata Yön Veren 1001 Söz
- Fotoğraflarla Çanakkale Savaşları
- Hanok'un Gizemleri Baruh'un Kıyameti
- Keloğlan'ın Talihi
- Nasrettin Hoca'da Çocuklar
- Yunan Masalları
- Yanık Njáll'ın Sagası
- Tora ve Aftara Bamidbar
- Bencil Olmama
- İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 4
- İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 3
- Masallarla Değerlerimiz
- Seçme Dünya Masalları - Asya Masalları
- Harem
- Beatrice
- Nartlar - Asetin Halk Destanı
- Göktürk Kitabeleri (Cep Boy)
- Türk Ninnilerinden Seçmeler
- Binbir Gece Masalları
- Binbir Gece Masalları
- Binbir Gece Masalları (10.Cilt)
- Binbir Gece Masalları (7. Cilt)
- Tap-tapmaca
- Hazreti Muhammedin Hayatı
- Türk Atasözleri
- Orman Kitabı
- Âdâb-ı Taâm
- Dini İstismar ve Tedhiş Hareketi Deaş
- Sinbad ve Prenses Şila
- Sinbat Devlere Karşı
- En Güzel Yunan Masalları
- Komünistler Gençlerimizi ve İşçilerimizi Nasıl Aldatıyor?
- Farsça Öğrenim Seti 3 ( Seviye Orta) Binbir Gece Masalları / Tüccar ile İfrit Hikayesi
- Tora ve Aftara Devarim
- Esmaü'l-Hüsna
- Özbek Destanları 1
- Masal'cı Dededen En Güzel Masallar
- Kore Öyküleri
- Himalaya İncili
- Hayalet Öyküleri
- Çöl
- Luka
- Yakub Çelebi'nin Öyküsü
- Seçme Dünya Masalları - Ortadoğu, Afrika ve Okyanusya Masalları
- Sibirya Masalları
- Kahraman Cüce Terzi
- Ragnar Loðbrók’un Sagası
- Karagöz ile Hacivat
- Türk ve Dünya Şiirleri Antolojisi
- Binbir Gece Masalları (12.Cilt)
- Binbir Gece Masalları (11.Cilt)
- Buram Buram Anadolu
- Muhit Dergisi Sayı: 17
- Theologia Germanica ya da Yetkin Yaşamın Kitabı
- Yasin Cüzü
- Her Devirde Yunanlılar
- Amme Cüzü Tefsir Notları
- Nasrettin Hoca Hikayeleri
- Maniler
- Çin Öyküleri
- Sessiz Göç
- Nakşibendi Şeyhlerinin Hikmetli Sözleri
- Trafik Ceza Rehberi 2018
- Tex Süper Cilt: 42
- ARKADAŞ "Bilgiyle, Oyunla, Seninle Arkadaş"
- Türk Manilerinden Seçmeler
- İslamiyet ve Hıristiyanlık
- Mısır Masalları
- My Very First Little German Book
- Sovyetler Ufo Kuramları
- Dua (Evrâd-ı Şerîfe )
- Türküler ve Mâniler
- A Shoemaker - Stage 3
- Mavi Kuş
- Kur’an’ın Batıni ve İşari Yorumu
- Dağ və Siçan
- Çınqıdı-Çınqıdı Bala Sərçə
- Sirli Dolça
- Budist Vecizeleri
- Anadolu Fıkraları
- Sekizinci Asırda Gerçekleşen Dinler Arası İlk Diyalog
- Çocuklarda Yas Anne Baba El Kitabı
- Tora ve Aftara Şemot
- Tora ve Aftara Vayikra
- Tarihten Aksedenler
- Mustafa Abdülhalik Renda
- Sevimli Masallar Gezegeni
- Meksika Masalları
- Seçme Atasözleri
- Masal Arısı Vız Vız
- Tavşan Muhtar Oldu
- Alevi Duaları Gülbangları
- Mesel
- Kitab-ı Dar
- Masal Bulutu
- Mükemmelliğe Giden Yol
- Vinland Sagaları
- Aşk Efsaneleri 1
- Ülkeler, Krallıklar ve Beylikler Bilgi Kitabı
- Kuşadalı İbrahim Efendi'nin Hayatı ve Vasiyeti
- Nasreddin Hoca
- Binbir Gece Masalları
- Türkülerden Seçmeler
- Esma-i Hüsna ve 40 hadis
- Sofistlerin Çalışma Kitabı: Dissoi Logoi
- Sabahattin Ali
- Minik Kırlangıç
- Uygurca Metinler 2 - Maytrısimit
- Erzurum Fıkraları ve Meşhur Nüktedanlar
- Seni Seviyorum Aşk
- Ülkü Ocakları Dergisi 201. Sayı
- Ateş ile Barut Şaşkın Kuzenler
- İdigey ile Moradım
- Go Ask Alice
- Arni Rüzgarı Merak Ediyor
- Sihirli At
- Anadolu Efsaneleri
- Yarının Dünyası - Yıl 2019
- Hüzün Kuşağı
- Eski Palto
- Yaratılış
- Buda'nın Erdem Yolu
- Sehrli Torba
- Mısır Cep Rehberi
- Tercüme Dergisi Sayı: 34 - 36
- Şəkilli Bibliya
- Yunus Emre
- Keloğlan Masalları - Nasrettin Hoca Fıkraları
- Masal Kitabı
- Öğrenen Lider Öğretmen
- Zadu'l-Müslim (Kur'an ve Sünnette Müslümanın Azığı) Sabah-Akşam Dua Zikirleri
- Komünistlerin Gözüyle Siyasi Portreler
- Pesah Agadası
- Rus Halk Masalları
- Kırgız Masalları ve Efsaneleri
- Orta Oyunu Kitabı
- Masal Böceği Cır Cır
- Paris' te
- Aile Sözleri
- Kuzey ve Güney Amerika Masalları
- Tavşanın Masalı
- Yaz Çiçeği
- Sevimli İkizler
- Başkurt Destanları 2
- Aşk Efsaneleri 2
- Ünlü Bolşevik Kadınlar
- Avrupa Masalları
- : 15. Uluslararası Karikatür Festivali Çocuklar için Karikatürler
- Deyimlerle İstanbul
- Karga Çilek Toplamaya Gidiyor
- Sanatsal Resimli Karga Ay'ı Özgürlüğüne Kavuşturuyor; Kızılderili Efsaneleri
- Divan Şiiri (Seçmeler) Klasik Türk Edebiyatı
- Oğuz Taifesinin Lisanıyla Dedem Korkud'un Kitabı
- YENİ UFUKLAR SAYI: 119
- Primary Colors
- Ali Baba and Forty Thieves
- Sayılar
- Hayvanlar
- Depresyonu Nasıl Anlarız?
- Edebiyat Ortamı Dergisi Öykü Yıllığı 2021
- La İlahe İllallah Nedir?
- Qaçaq Nəbi
- Demokrasi ve İnsan Hakları
- Parlak Yıldızlardık O Zaman
- Qurani Kərim və Açıqlamalı Məali
- Binbir Gece Masalları Cilt 2/2
- Atasözleri
- Hakkani Külliyatı Cilt-3
- Hakkani Külliyatı Cilt-2
- Hakkani Külliyatı Cilt-1
- Ticaret Hakkında 40 Hadis
- Mariken van Nieumeghen
- Sürüş Ve Araç Güvenliği
- Bütün Dünya Sayı:10
- Bütün Dünya Sayı:11
- Güzel Günler Göreceğiz Çocuklar...
- takvimin dilinden
- takvim notları
- Takvim içinden
- Trafik Kazası Yönetimi
- Dost Armağanı
- Küçülmek İsteyen Dev
- Küçük Yalancı
- Prenses ve Kelebek
- Trafiğin Denetlenmesi Ve Düzenlenmesi Hizmetleri
- Padişah'ın Bilmecesi
- Şahin ile Kurt
- Albatros'un Anısı
- Nazım Hikmet'in Büyükbabası Nazım Paşa'nın Anıları
- Tükenmeyen Umutlar
- ŞİRAZE BAYŞAD ANTOLOJİ
- Trafik Ceza Rehberi 2021
- Üstad Necib Fazıl
- Hamzanâme - Hamzazâde Rüstem’in Cenk ü Cidali
- Das Geheimnis Des Kapitäns Norman
- Memleket Şiirleri Antolojisi
- The Adventures of Jack The Giant-Killer
- Doğu Avrupa Masalları
- Çomar ile Hain Köpek
- Nasreddin Hoca'dan Seçmeler
- Kızlar İçin Abdest ve Namaz
- SOLAS (Safety of Life At Sea)
- Şair ve Ozanların Dilinden Aksaray
- Ziya Gökalp Kimdir ? Türkçülük Nedir ?
- Öykülerden Yansımalar
- Letting Ana Go
- Zartoloji - 1001 Gece Esintileri
- Uygur Halk Destanları 1
- Karikatür'91
- The Sayings of the Vikings
- Three Chapters on Cyprus
- Allah'ın Güzel İsimleri el-Esmâ'ül-Husnâ
- Încîl û Zebûr
- Büyülü Muhabbet Çiçeği
- Mîrza Mihemed û Çavreşa Qîza Mîrê Ereban
- The Explanatory Catechism of Christian Doctrine
- Turist Döviz Döviz Refah Getirir
- Ninni Desem Dağlar Uyur
- Megilat Ester
- Bir Varmış Bir Yokmuş
- Gurme Kent Gaziantep Mutfağı
- Tarihteki Yetmiş Büyük Yolculuk
- Türkmen Şiiri Antolojisi
- Erkanname - 1
- Yaşayan Sözler
- Twelve Steps and Twelve Traditions
- Eskiçağ Yazıları 10
- Kıvılcım
- Sovyet Hikayeleri
- Elçilerin İşleri Tanrı Sözü İle Yaşam Değiştiren Karşılaşma
- Minik Aslan
- Para Bulan Adam
- Türkiye'den ve Dünyadan Aşk ve Erotizm Şiirleri Antolojisi
- İslam Kaynaklarında Geleneğinde ve Günümüzde Cihad
- علاء الدين و المصباح السحري
- İzmir Masalları
- İki Kızkardeş
- Latin Amerikalı Marksist Jose Carlos Mariategui
- Akıllı Küçük
- Başkurt Destanları 4
- Başkurt Destanları 3
- Başkurt Destanları 1
- Aşk Efsaneleri 4
- Aşk Efsaneleri 3
- Jack the Ripper
- Dünya Tarihinden Garip ve İbret Verici Fıkralar
- Çin Masalları 3
- Tanakh: The Jewish Bible
- Beetlejuice
- Nasrettin Hoca
- Binbir Gece Masalları
- Okul Öncesi Anadolu Masalları Eğitim Seti
- Küreselleşme, Demokratikleşme ve Türkiye Uluslararası Sempozyumu
- TÜRK KAHRAMANLARI
- Görünmez Hedef
- OYA İLE TEKİR DİZİSİ-KAYIP İP-ARABA GEZİSİ-BAHÇEDE-KÜÇÜK ÇİÇEKÇİ-KORKAK KEDİ-KAÇAN TOP-KARDAN ADAM-ÇOCUK PARKINDA-OKULAHAZIRLIK -İLK ÖĞRENCİ
- Çarşıdan Aldım Bir Tane
- Gün Gün Cumhuriyet Tarihi
- Yunus Emre Kitabı
- T.B.M.M. Gizli Celse Zabıtları 4 Cilt
- Tercüme Dergisi Sayı: 65-68
- Seyyahların Gözünden Aksaray ve Çevresi
- Children's Encyclopedia
- Babayasaları Anasözleri
- 太陽を知らない人
- Uygur Halk Destanları 2
- Children's Illustrated Encyclopedia
- The Dragon's Teeth
- The Mabinogion
- Sultan, Ordu ve Reaya
- Uygarlıklar Ülkesi Türkiye / Land of Civilizations, Turkey
- Manas - Sagımbay Orozbak Uulu Varyantı (3 Cilt Takım)
- Yeni Elbise
- Das Neue Testament
- Tercüme Dergisi Sayı: 49 - 51
- Yakup Tanrı Sözü İle Yaşam Değiştiren Karşılaşma
- Three Hundred Things A Bright Boy Can Do
- Steam Engines
- Historical Sketch Of The Cathedral Of Strasburg
- My Name Is X and I Am a Cumberbitch
- The Romance of Lust - A Classic Victorian Erotic Novel
- Plevne Meydan Muharebesi
Anonim Alıntıları - Sözleri
- İnsan topluluğunu ve ilişkilerini inceleyen bilge kişiler, dört cins aşk olduğu sonucuna varmışlardır: 1) Devamlı alışkanlıktan doğan aşk= Belirli bir davranış, ilgi ve durumdan doğan, tutku karakterini alan bir aşktır. Örn: Kumar tutkusu, içki sevgisi, cinsel ilişkiye düşkünlük.. 2) Hayal dünyasından doğan aşk= Alışkanlıklarımızla ilgisiz, bir fikir oluşumu halinde doğan aşk, hayal dünyasında şekillenir ve gittikçe daha derin, daha köklü olarak duyulur. 3) İnançtan, derin bir inanıştan doğan aşk= Kadın ve erkeğin karşılıklı güveni üzerine kurulmuş, türlü yollardan birbirlerini inandırdıkları, gerçekliğinden her iki tarafın da şüphe duymadığı aşklar. 4) Dış görünüşün sebep olduğu aşk= Bu tür aşklarda tahrik unsuru, sadece ve sadece zevktir. (Kamasutra)
- "Ey bilge kişi! Kafanda düşüncelerini uzun süre olgunlaştırmalısın! Kararlarında sakın aceleci olma! Ve özellikle ülkende hukmetmekle görevli kılınmışsan! (Binbir Gece Masalları 1/1)
- Irgat gibi kazan, bey gibi ye. (Seçme Atasözleri)
- 21. Ve melek bana şöyle dedi: İşte, Tanrı'nın Kuzusu, evet, Ebedi Baba'nın Oğlu! Baba'nın görmüş olduğu ağacın anlamını biliyor musun? 22. Ve ona şöyle diyerek cevap verdim: Evet! Bu, insançocuklarının yüreğinden her yana saçılan Tanrı'nın sevgisidir; bu nedenle, bu sevgi her şeyden daha çok arzu edilir. 23. Ve bana şöyle diyerek konuştu: Evet ve ruhu en çok sevindiren budur. (Mormon Kitabı)
- Ama karakış kasıp kavurunca yeteri kadar, Soğuk seyrelir biraz, bulutlar semaya yükselir, Ilık yağmurlar düşer dereye, dağa ve Doğa Çayır çimene çalışır, çatal çatal çiçeklenir, Ova, bayır baştanbaşa yeşillere bezenir, Kuşlar yuva kurup yırlanır yeğni yürek, Yazla gelecek mutluluğun müjdesiyle dolar her mecra, coşar her yan. Tomurcuklar domur domur, Fişek fişek taze fidan, Capcanlı cıvıltılarla Yankılanır yeşil orman. Sonra yaz mevsimi misafir olur mis meltemleriyle, Zefir soluğunu üfler saplara, sürgünlere, Boy atan bitkiler bayılırlar buna, Şafak vakti şebnem yapraktan şıp damlayıp Güneşin kutsayan bakışını beklerken. Ama daha haşin rüzgarlarla gelir hasat zamanı, Çabuk olun ve dolun der düşmeden daha don, Süpürüp susuz toprağı havalara savurur, Göğün gürbüz rüzgarları güneşle güreş tutar, Yapraklar daldan kopup konarlar yere, Şimdi griye çalar yemyeşil çayır çimen, Çan çan çiçek açanlar olgunlaşır da çürür. Yıl dediğin nedir ki? Dünlerin dökümüdür. Kış dönüp gelir yine, eh işte böyledir bu dönek dünyamızın kanunu. (Sir Gawain ve Yeşil Şövalye)
- Maaday-Kara, memleketine döndüğünde toprağı ona daha bir güzel görünmüş. Guguk kuşları devamlı ötüyor, onların ahenkli sesi her tarafı kaplıyormuş. Yeşil yapraklı sedir ağaçları yapraklarını dökmüş sallanıyor, onun altın taşlı Altay’ı huzur içinde duruyormuş. Ak dumana benzeyen beyaz mal ve davarı gözüne eskisinden daha çok ve daha huzurlu görünmüş. Gümüş taşlı Altay’ı güneş ışığında parıldıyormuş. (Altay Destanı)
- “Yaşamın bir yerinde meydana gelen yozlaşma diğer yerleri de mutlaka etkilermiş. Savurganlık ve sefalet, yozlaşma ve gerileme ayrılmaz biçimde birbirine bağlıymış” (Alman Masalları)
- "...Bize biat edip saygı gösterecek, bizi besleyip destekleyecek canlılar yapalım." ... "...Çamurdan toprağa şekil verdiler ve ona hayat üflediler." (Popol Vuh)
- En taş yürekli erkek bile sevdiği kadının gözyaşlarına dayanamaz! (Binbir Gece Masalları Cilt 3/2)
- Baytarın Wang adında dedikoducu bir komşusu vardı. (Çin Öyküleri)
- Neredeyim? Önceki yerimden bir adım ileride. Sağ ayağım yelkovan, sol ayağım akrep. İlerliyorum. Kimim? Yansımama bakıyorum. Tulumumda ''C.'' yazıyor. Niçin buradayım? (Dünyalılar)
- "Talihten yana hiç adalet bekleme: düş kırıklığından öte bir şey elde edemezsin! Çünkü sana adalet sağlayacağını sandığın talih bu doğada yaratılmamıştır." (Binbir Gece Masalları Cilt 1/2)
- Ne içimdeki sokaklara sığabildim , ne de dışardaki dünyaya. (Sabahattin Ali)
- Pek çokları Jacques Roux ve onun gibilerin siyasete uzak durmalarına bakarak Fransız Devrimi’nde örnek alınacak akımın jakobenler olduğunu söylemektedirler. Bu aslında siyaseti ve devrimciliği burjuva kulvarına sokmak anlamına gelir Halbuki hem kudurmuşların sözcülüğünü üstlenen hem de bunu en az jakobenler kadar iktidar hedefi ile yapan bir başka akım vardı Fransız Devrimi sürecinde-. Babeuf ve takipçileri Kudurmuşların gerçek mirasçılarıydı ve aynı zamanda proleter devrimcilerin ilk öncüleri oldular. Nazım Hikmet'in dizeleri aynı zamanda bize Fransız Devrimi'nde Jacques Roux'nun temsil ettiği proleter damarla buluşmanın yolunu gösteriyor: "Kahrol Danton Ölmelisin Robespierre'im Ben Babeuf'le beraberim!" (Komünistlerin Gözüyle Siyasi Portreler)
- Ona, “Allah aşkına, sakın bunu yapma? Zira atasözü, "Ey layık olmayan kimseye yardım eden! Bil ki, suçlu, işlediği suçuyla zaten yeterince cezalandırılmıştır " der. (Binbir Gece Masalları)
- Keza insan, bir çizgiyle ruhanilere, bir çizgiyle de cismanilere uzanan nübüvvet gibidir. Sonra vahiy bu iki tarafı birleştirir, ilham bu iki sınırı ihtiva eder. İnsan ise, bu evreni kuşatan gibidir ki o, herhangi bir mekanı olmadığı halde mekan sahibi olan yüzeydir. (İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 1)
- Uyku, gafletin ülkesidir. (Sümer Kral Destanları)
- Çünkü, dünya... yaşamdan ve ölümden oluşmuştur; bahtımızın hangi gün doğacağını biz bilemeyiz! (Binbir Gece Masalları Cilt 3/2)
- Mutluluğa giden yol yok, Gittiğin yol mutluluk. (Hint Masalları)
- Benim yarim güzellerin başıdır. (Kerem ile Aslı)