diorex
sampiyon

Gecelerim ve Falaka - Ahmet Rasim Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Gecelerim ve Falaka kimin eseri? Gecelerim ve Falaka kitabının yazarı kimdir? Gecelerim ve Falaka konusu ve anafikri nedir? Gecelerim ve Falaka kitabı ne anlatıyor? Gecelerim ve Falaka PDF indirme linki var mı? Gecelerim ve Falaka kitabının yazarı Ahmet Rasim kimdir? İşte Gecelerim ve Falaka kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 20.04.2022 18:00
Gecelerim ve Falaka - Ahmet Rasim Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ahmet Rasim

Yayın Evi: Üç Harf Yayıncılık

İSBN: 9789758841028

Sayfa Sayısı: 189

Gecelerim ve Falaka Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitap küçüktür. Fakat hemen sönmek üzere bulunan hatıralarımın bence en değerlilerini taşıdığı için gözümde önemi vardır. Hayatta geçmişe dönüp bakmanın ne dereceye kadar değer taşıdığını bilenler sözlerimi doğrularlar. Gecelerim, fikir ürünü değildir. Olaydır. Zaten içindekiler bunu açıkça ifade edecektir. Şu kitapçık yaşadığım gecelerin en masum parçalarını içine alır. Onun için diğerlerinden ayırdım.

Elinizdeki kitapta Gecelerim'den başka yine Ahmet Rasim'in çocukluk yıllarına dair anılarının toplandığı Falaka da yer almaktadır.

Gecelerim ve Falaka Alıntıları - Sözleri

  • Görmek neye yarar? Hissetmeliyim, bu bana yeter.
  • Görmek neye yarar? Hissetmeliyim, bu bana yeter.
  • Yüzüm kime dönük olursa olsun yüreğim hep sana dönük olacak.
  • Yüzüm kime dönük olursa olsun yüreğim hep sana dönük olacak.
  • İşte o gün, bugün bir alışkanlığa döndü bu durum. Bilmediğim, sonunu kestiremediğim sorulara karşılık vermem.
  • ...bu his pek yırtıcı , pek vahşi . beni eziyor. beni sevindiriyor . fakat yanımda değil .
  • Gece, benim en sevdiğim zamandır. Ta gün batımından itibaren hislerimde bir yenilenme ortaya çıkar.
  • Yüzüm kime dönük olursa olsun yüreğim hep sana dönük olacak.
  • Gece, benim en sevdiğim zamandır. Ta gün batımından itibaren hislerimde bir yenilenme ortaya çıkar. Garipsiyerek sevinirim. Bazen bakışımı batının gittikçe hazin, karanlık, renk renk görünen ufuklarına diker, hemen gözümü kırpmaksızın bir zamana kadar o halde dururum.
  • Ah ben anlıyorum; bu hayat bir olağanüstü hızla zamanı aşıyor. Beni korkutan o hız değil, duraklama anıdır. Evet durgunluk gerçekten ürkütücüdür. Ben görmeliyim, hissetmeliyim; onun için uykuda geçen zamana acırım. Korka korka uyandığım geceler pek çoktur. Bilseniz o elemli gecelerde ne kadar düşünürüm!
  • ...çocuk ne kadar küçük olursa olsun, kendisini döven eli, kendisini azarlayan dili ruhunda gelişmekte olan onuru için pek ağır bulur ve bu ele, dile karşı gizli bir düşmanlık beslemeye başlar.
  • Dayak atıldığını izlemek de hemen hemen dayak yemektir.
  • Görmek neye yarar? Hissetmeliyim. Bu bana yeter. Fikren bir şey düşünemem. Ne kadar rahatlamış olurum. Düşünmek! Ah! Bu kafa kadar bela görmüş var mı? Uykuda bile rüya halinde olarak beni uğraştırır. Kah sevinirim. Kah ağlarım.
  • Geceler! Benim çalışma, çabalama ve sıkıntı ile geçirdiğim hayata şahittir. Karanlık beynimi aydınlattı. Bunu biraz da siz düşünün. Beni haklı bulursunuz.

Gecelerim ve Falaka İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Ahmet Rasim'in çocukluk dönemini, özellikle eğitim hayatını konu alan hatıralarından müteşekkil bir eser. 1870-90'lı yılların İstanbul'undan, dolayısıyla bir imparatorluk şehrindeki kültürel hayattan kesitlerde sunuyor olması, o dönem hakkında az da olsa bilgi sahibi olmamıza vesile oluyor. Ancak yazar özellikle o dönemdeki eğitim sisteminin şiddet yanlısı yönüne dikkat çekerek eleştirel bir tarz sergiliyor. (mefkure)

Kitap eski dönem öğrencilerinin eğitim mücadelesinde çektiği sıkıntıları yazar mizahi dille anlatmış, falaka en meşhuru fakat daha bir çok ceza yöntemini de bu kitapta öğrenmiş oldum. Nedense Doğu toplumları her şeyi kaba kuvvetle halletmeyi Sever eğitim de de bu kaba kuvvet her yerde kendini göstermiş belki günümüzde azalmakla birlikte çocuklara şiddet aile ve okullarda halen de bazı uygulamaları devam eder durur. Bunun değişmesi çok zor gibi görünüyor belki de yüzyıllar alacak bir zamanla bir iyileşme olabilir diye ümit ediyorum.Kitapta çok fazla yazım hatası olması üzücü yayınevinin ileriki baskılarda bu hataları düzeltmesini ümit ediyor, mizah sevenler için bu dayaklı eğitimi mizahi açıdan görmemizi yazar bize sağlamış oluyor. (Halil)

Gecelerim ve falaka kitabı Ahmet Rasim in özel gördüğü eserlerden ikisi. Anı tadında çok tatlı bir dille yazılmış bir kitap. İçeriği aslında tam olarak isminden anlaşılıyor. Ancak bu eserleri size tavsiyem başka bir yayından okumanız. Bu yayın evi çok fazla yazım hatası yapmış. Bütün kitabı "herkez" diye okuyorsunuz. Bazı kelimelerinde yazımı yanlış . (İpek aguslar)

Gecelerim ve Falaka PDF indirme linki var mı?

Ahmet Rasim - Gecelerim ve Falaka kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gecelerim ve Falaka PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ahmet Rasim Kimdir?

Kendine özgü bir üslupla kaleme aldığı eserleri geniş bir okur kitlesi tarafından okunan, mutlakiyet, meşrutiyet ve cumhuriyet dönemlerine tanıklık etmiş bir yazardır. 50 yılı bulan yazı hayatında farklı edebi türlerde ve çok sayıda eser verdi. Dönemin İstanbul hayatının ayrıntıları üzerinde durduğu fıkralarıyla tanındı.3.ve 4. Dönem TBMM'de İstanbul milletvekili olarak yer aldı. Tanınmış bestekar Osman Nihat Akın'ın dedesidir.

Darüşşafaka mezunudur. Muharrirlik, Yazarlık, Bestekârlık, Posta Telgraf İdaresi Memurluğu, Tercümanı Hakikat, Saadet, İkdam, Sabah, Malumat, Servet, Tanin, Hak ve Tasvir-i Efkar gazeteleri yazarlıkları, Güneş, Gülsen, Sebat, Say ve Servet-i Fünun, Resimli Gazete, Musavvar ve Malumat dergileri yazarlıkları, TBMM III. ve IV. Dönem İstanbul Milletvekilliği ve III. Dönem Kütüphane Encümeni Reisliği yapmıştır. Evli ve altı çocuk babasıdır.

Yaşamı

1864'te İstanbul'da Fatih'in Sarıgüzel mahallesinde dünyaya geldi. Babası Menteşeoğulları'ndan Kıbrıslı Bahaeddin Efendi, annesi Nevbahar Hanım'dır. Babası kendisi doğmadan evvel ailesini terk ettiği için Nevbahar Hanım onu tek başına yetiştirdi. 1875 yılında başladığı Darüşşafaka'da edebiyatla tanıştı. Bu okulda bestekâr Mehmet Zekai Dede'den müzik dersleri de aldı. Kendi çabasıyla Fransızca öğrendi. Eğitimini 1883 yılında birincilikle bitirdi.

Okulu bitirdikten sonra diğer Darüşşafaka mezunları gibi Posta ve Telgraf Nezareti'nde memur oldu. Bu kurumda kısa bir süre kâtiplik yaptı. Memuriyet hayatının ilk aylarında Sadberk Hanım ile evlendi; 1902'de eşinin ölümüne kadar süren bu evlilikten dört oğlu, iki kızı oldu.

Memuriyet hayatını benimsemeyen ve hayatını yazar olarak kazanmak isteyen Ahmet Rasim'in ilk yazısı Ahmet Mithat Efendi'nin Tercüman-ı Hakikat gazetesinde yayımlandı. Bu, 'Yolcu' başlıklı bir tercüme yazı idi. Ardından dönemin ünlü gazetecisi Baba Tahir vasıtasıyla Ceride-i Havadis'te fenni konularla ilgili yazı ve tercümeler yayımlamaya başladı. Bir süre Mekteb-i Behrami adlı okulda ve Komonto Musevi okulunda öğretmenlik yaptı. Ahmet Mithat'tan gördüğü teşvik sayesinde 1885'ten sonra kendisini tamamen gazeteciliğe verdi.

Yayın hayatına 1891'de başlayan Servet-i Fünun dergisinde fen konularındaki yazılarının yanında, tefrik halinde romanlarını da çıkarma imkanı buldu. Leyal-i Izdırap, Meşak-ı Hayat ve Afife burada yayınlandı. Ancak Servet-i Fünun yazarlarının genel edebi çizgisini benimsemedi. O, Ahmet Cevdet Paşa ve Ahmet Mithat Efendi'nin doğu ve batı edebiyatının olumlu yanlarını sentez haline getirmeyi amaçlayan edebi anlayışını benimsemişti.

1908'de Hüseyin Rahmi ile birlikte 37 sayı süren 'Boşboğaz ile Güllâbi' adlı bir mizah gazetesi çıkaran Ahmet Rasim, gazeteciliği Malumat, Sabah, Sebat, Güneş, Maarif, Resimli Gazete, Mecmuai Ebüzziya, Türk Yurdu, Yeni Mecmua, Resimli Ay, İkdam, Boşboğaz, Basiret, Tasvir-i Efkar, Vakit, Akşam, Cumhuriyet gazete ve dergilerindeki yazılarıyla sürdürdü. Bunun yanında Gülşen, Sebât, Hamiyyet, Şafak, Servet, Tanin, Envâr-ı Zekâ, Maarif, Resimli Gazete, Hazine-i Fünun, Mektep, Pul, Fen ve Edep, İrtika, Surâ-yı Ümmet, Donanma, Resimli Kitap, Musavver, Muhit gibi dergilere gerçek adıyla, Hanımlara Mahsus Malumât'ta ise 'Leyla Feride" adını kullanarak yazılar göndermiştir.

1898'de Alman İmparatoru II. Wilhelm'in Suriye gezisi sırasında Malumat gazetesi tarafından Suriye'ye, 1916'da da Sabah gazetesince harp muhabiri olarak Romanya cephesine gönderildi.

Bu arada okullar için yazdığı tarih, dil bilgisi, imlâ ve aritmetik gibi çeşitli konulardaki eserlerini kitap halinde bastırdı. Menâkıb-ı İslâm adlı kitabı dolayısıyla II. Abdülhamit'ten Mecidi nişanı aldı. Şiir, hikaye ve roman alanlarında eserler verdiyse de onu günümüze ulaştıran "Şehir Mektupları", "Eşkâl-i Zaman", "Cidd-ü Mizah", "Gülüp Ağladıklarım" gibi inceleme, araştırma ve gözleme dayanan yazıları oldu.

Müzik alanında da eserler veren sanatçı, besteleri de kendisine ait olan pek çok şarkı sözü yazdı. Yakın dostu müzisyen Tatyos Efendi'nin bestelediği uşşak makamındaki 'Bu akşam gün batarken / Sakın geç kalma, erken gel' dizeleri ile başlayan güftesi günümüze kadar gelen eserlerindendir.

1927'de Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in referansıyla İstanbul milletvekili oldu ve TBMM'nin üçüncü ve dördüncü dönemlerinde milletvekilliği yaptı. Ancak sağlık sorunları yüzünden meclis oturumlarına bile katılmadı. 1932'de Heybeliada'daki evinde hayatını yitirdi, Heybeliada'daki Abbaspaşa Mezarlığı'na gömüldü.

İstanbul Fatih Karagümrük'te 1938-1939 öğretim yılında kurulan Karagümrük Ortaokulu'nun adı 1965-1966'da Ahmet Rasim Ortaokulu olarak değiştirilmiştir. Okul 1988-1989'dan itibaren Ahmet Rasim Lisesi adını almıştır.

Ahmet Rasim Kitapları - Eserleri

  • Falaka
  • Şehir Mektupları
  • Gecelerim ve Falaka
  • Leyal-i Iztırab
  • Meşakk-ı Hayat
  • Hamamcı Ülfet
  • Güzel Eleni
  • Eski İstanbul'da Hovardalık
  • İki Güzel Günahkar
  • Ramazan Sohbetleri
  • Eserlerinden Seçmeler
  • Osmanlı Tarihi
  • Eşkal-i Zaman
  • Eski Fuhuş Hayatı Fuhş-i Atik
  • İstanbul'da Eğlence Hayatı
  • Muharrir Bu Ya
  • Kitabe-i Gam
  • Şehir Mektupları
  • Asabi Kız Sabiha
  • Gecelerim
  • Falaka
  • Meşakk-ı Hayat
  • Ameli ve Nazari Talim-İ Lisan-ı Osmani
  • Söz ve Çizgi Ustalarımız
  • Osmanlı İmparatorluğu'nun Reform Çabaları İçinde Batış Evreleri
  • Ahmet Rasim Kitaplığı 1: İlk Sevgi
  • Asker Oğlu
  • Hanım
  • Osmanlı Tarihi
  • Gülüp Ağladıklarım
  • Romanya Mektupları
  • Ramazan Karşılaması - Sohbetler
  • Osmanlı Tarihi
  • Anılar ve Söyleşiler
  • İki Hatırat Üç Şahsiyet

Ahmet Rasim Alıntıları - Sözleri

  • Bir kıyafet, bir eda hiç olmazsa hoş bir seda. (Eşkal-i Zaman)
  • Ben seninim, sen benimsin Göz önünde durma,kaçıl (Şehir Mektupları)
  • Bizde siyasete karışmayan, karıştırılmayan ne vardır? (Eski Fuhuş Hayatı Fuhş-i Atik)
  • Fuhuş, çıplak ve perişan sokak ortalarına, duvar diplerine, viranelere, ıssız yerlere, deniz kenarlarına, ağaç altlarına, gölgeliklerle doldu, tabir mazur görülsün, çoluk çocuk maskarası ve belki bir kat daha rezil ve rüsva oldu! (Eski Fuhuş Hayatı Fuhş-i Atik)
  • İşte insanlık böyle... Karanlık, muzlim, müphem vaziyete girmedikçe: “Ben neredeyim? Demez." (İstanbul'da Eğlence Hayatı)
  • Görmek neye yarar? Hissetmeliyim, bu bana yeter. (Gecelerim ve Falaka)
  • İnsanın tahammülden ziyade neye ihtiyacı var ? (Kitabe-i Gam)
  • Meğer tutku kederle ümit arasında yatıp kalktıkça serpilir, tazelenirmiş. (Hamamcı Ülfet)
  • Güler gibi ağlarım. Yok. Ağlar gibi gülerim. Ah! Tarif edemedim. (Gecelerim)
  • Dayak atıldığını izlemek de hemen hemen dayak yemektir. (Gecelerim ve Falaka)
  • iki sefilin bakışları , birbirlerine tesadüf etmesi gönül alıcı hasretleri olan birtakım mutluluk manzaraları anlattı. Fakat hayalleri o kadar safça , o kadar çocukçaydı ki bu özel vaziyet ancak bu çağdaki masum kalplere vergidir. (Güzel Eleni)
  • “İhtiyarlık ne yaman dert…” (İstanbul'da Eğlence Hayatı)
  • Zaman ne olursa olsun hızını değiştirir mi? (Hamamcı Ülfet)
  • Öldürdü beni zaman (İstanbul'da Eğlence Hayatı)
  • Fakat öyle kalpler vardır ki onlardaki üzüntü girdibanın derinliği bilinemez. Orası bir çıkmazdır. (Güzel Eleni)
  • Siması, fotoğraf amatörlerini bile hayrette bırakacak doğaüstü bir profil çizer. (Eşkal-i Zaman)
  • Kamuoyu üzerinde hükmünü yürütmek istersen, yaz. (Gürültülü sesler...) Ama bâzıları yazdıklarına saçma, sayıklama diyeceklermiş, bunlar azınlık partisidir. Senin mensûb olduğun parti ise, çoğunluktur. Kısım kısım değiş-tokuş yap, araştırıcı gâvurları kov, gerçekleri bulup ortaya çıkan günahkârlara yüz verme.(*) * Ahmet Rasim, burada; düşünmeden, aklına nasıl gelirse öyle yazan kimselere taş atmaktadır. Anlatmak istediği şey şudur: Böylelerinin gözünde gerçek araştırıcılar ve bilginler değersizdir, kötüdür. (Muharrir Bu Ya)
  • Okul herhâlde evden daha eğlenceliydi. Hiç olmazsa kaçamak olarak leblebiyle; tek mi, çift mi, iplikten su yolu, almaca, ten ten, el el üstünde kimin eli var, vay benim köse sakalım, evelenme develenme, devekuşu kovalama, parmak ayırmaca, yokuş aşağı, seke seke ben geldim, çıngırağım hoş geldin, fış fış kayıkçı, duvarda top, cevizle vurup almaca, beş taş oynardık. Mahallede ise bir arkadaşımla kapı dibinde olsun, bir kaydırak oynayamaz, bahçemize; çiçekler bozulur, toz toprak olur derler diye, kimseyi çağıramazdım. Oyunsuz çocuk ise, karnına dokundukça, vık vık! eden kukla bebeklerden başka bir şey değildir. (Eserlerinden Seçmeler)
  • Ben Galata'nın kendisini sevmiştim. Burada korkunç olduğu kadar eğlendirici bir hayat vardı. Hâlbuki insan etraflıca düşünecek olursa bu dünyanın ne tarafı korkunç değil? (Eski Fuhuş Hayatı Fuhş-i Atik)
  • Senden uzağa gitmek de mümkün değil.Azmediyorum.Takatim kesiliyor.Duruyorum.Senden sakınıyorum.Anlıyorsun ya.Seni hem görmek,hem görmemek istiyorum. (Kitabe-i Gam)

Yorum Yaz