Gabriel Arafta - Sylvain Reynard Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Gabriel Arafta kimin eseri? Gabriel Arafta kitabının yazarı kimdir? Gabriel Arafta konusu ve anafikri nedir? Gabriel Arafta kitabı ne anlatıyor? Gabriel Arafta PDF indirme linki var mı? Gabriel Arafta kitabının yazarı Sylvain Reynard kimdir? İşte Gabriel Arafta kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Sylvain Reynard
Çevirmen: Belkıs Çorakçı Dişbudak
Orijinal Adı: Gabriel's Rapture
Yayın Evi: Optimum Kitap
İSBN: 9786054688067
Sayfa Sayısı: 472
Gabriel Arafta Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Uluslararası Bestseller yazarı olan Sylvain Reynard, birbirlerine en karanlık arzularıyla bağlı iki âşık olan Gabriel ve Julia'nın hikâyesini aktarmaya devam ediyor.
Fakat arzuları bu sefer onların sonu olabilir...
Profesör Gabriel Emerson, eski öğrencisi Julia Mithchell ile aşırı tutkulu ancak bir o kadar da gizli bir ilişki yaşamaktadır. İtalya'daki romantik tatillerinde Gabriel ona, vücudunun en şehvetli zevklerini ve cinsel birleşmenin coşkusunu öğretir.
Ama döndüklerinde, mutluluklarını öğrencilerin fesatlıkları, akademik çevrenin baskıları ve kıskanç bir eski sevgili tehdit eder. Gabriel üniversite yönetimiyle karşı karşıya gelince kendini Dante'nin kaderine mi mahkûm edecek yoksa Julia'yı, Beatrice'ini sonsuza kadar yanında tutmak için mi savaşacak?
Son zamanların en sürükleyici aşk hikâyesi olan Gabriel'in Cehennemi'nin ikinci kitabında Sylvain Reynard, okuyucularına akıllarında, vücutlarında ve ruhlarında kalıcı izler bırakacak bir dünyanın kapılarını aralıyor.
(Tanıtım Bülteninden)
Gabriel Arafta Alıntıları - Sözleri
- "Dünya sihir üstüne kurulmuş ya da iyiler ve kötüler için ayrı ayrı olaylar belirlenmiş de değildir. Herkes şu ya da bu zamanda acı çeker. Mesele acı gelince ne yapacağında, öyle değil mi?"
- Sevgi, birine bir iyilik yaparken karşılığında bir şey beklememektir.
- "Herkes kötülüğün nereden geldiği, neden dünyanın başına bela olduğunu bilmek istiyor. Neden hiç kimse iyiliğin nereden geldiğini sormuyor? İnsanlarda müthiş bir zalimlik yeteneği var..."
- Bazen biz huzuru, o bizi bulana kadar ararız.
- But love was not an excuse for cruelty.
- “Sonra uyandım; Dudak boyasıyla aynaya şöyle yazdım: Yavrucuğum,bu dünyada yapayalnızız..”
- "Hiçbir erkek sana evlenme teklifi etti mi?" Julia başını iki yana sallıyordu. Eli ağzına uçmuştu. "O halde ben ilk olduğuma sevindim."
- “Öyle heyecan vericisin ki! Saçların, tenin.” “Beni senin sevgin güzelleştiriyor.” “O halde izin ver, sosuza kadar seveyim.”
- "Ama ya acı çeken onca masum? O çocuklar?" Gabriel'in sesi fısıltı düzeyinin pek az üstündeydi. "Bebeklere ne diyeceksin?" "Bebeklerin neden öldüğünü bilemiyorum. Keşke ölmeselerdi." Julia'nin yüzü ciddileşti. "Peki geri kalanlarımız Gabriel? İnsanların kendi çocuklarını istismar etmesine neden izin veriyoruz? Hasta ve zayıf olanları neden korumuyoruz? Askerlerin komşularımızı toplayıp kollarına yıldız takmaya zorlamalarına, onları yük vagonlarına bindirmelerine neden izin veriyoruz? Kötü olan Tanrı değil, biziz." "Herkes kötülüğün nereden geldiğini, neden dünyanım başına bela olduğunu bilmek istiyor. Neden hiç kimse iyiliğin nereden geldiğini sormuyor? İnsanlarda mütiş zalimlik yeteneği var. O hâlde neden iyilikte var. Grace gibi, Richard gibi insanlar neden bu kadar iyi? Çünkü Tanrı var ve dünyanın tümüyle yozlaşmasına izin vermiyor. Yapış yapış küçük yapraklar gerçekten var, ararsan buluyorsun onları. Bir kere tanıyınca da onun varlığını hissedebiliyorsun."
- "Evlilik bir kâğıt parçasından çok daha fazlasıdır. Bir esrarengizliktir. Aslında evliliğin cennette, ruh ikizleri arasında oluştuğuna dair bir de kutsal söz vardır.
- Ama sen bana, bir başkasına aşık olduğunu söyleseydin, mutlu olduğunu söyleseydin, gitmene izin verirdim. Beni yıkacağını bile bile.
- Seni sonsuza kadar seveceğim, Julianne. Sen beni sevsen de sevmesen de. Bu benim Cennet'im. Ve aynı zamanda Cehennem'im.
- "Herkes kötülüğün nereden geldiği, neden dünyanın başına bela olduğunu bilmek istiyor. Neden hiç kimse iyiliğin nereden geldiğini sormuyor? İnsanlarda müthiş bir zalimlik yeteneği var..."
- "Ben senin ruhunun peşinde olsam, Cehennem'in tüm kara zebanileri beni senden uzak tutamazdı." Julia'nın omurgasında bir ürperti, yukarı aşağı dolaştı. "Seni kurtarmak için ne gerekiyorsa yapardım." Sesi de yüz ifadesi de son derece ciddiydi. "Cehennem'de ebediyen yatma pahasına bile."
- "Gitmek zorunda mısın?" "Evet, ama bu gece değil." "Geri dönecek misin?" "Yarın Cennet'ten atılacağım, Beatrice. Tek umudumuz, daha sonra senin beni bulman. Beni Cehennem'de ara."
Gabriel Arafta İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Zaman zaman canım çekiyor seriden bir kitap okumak. İlk kitabı yine yakın zamanda okuyup yorumunu paylaşmışken ikinci kitap içinde yazmam paylaşmam kitabın giybetini sizinle yeniden yapmam gerektiğini hissettim. Ve işte, buradayım. Gabriel sever bir kişilik olarak seriyi kaç kere okumuş olsam da yine dönüp başa okuyabilirim. Gabriel benim en sevdiğim erkek karakterler listemde ilk on içinde yer alan bir bey, ona olan sevgim bambaşkadır benim. Sadeve benim için olmadığına da eminim, iç dünyasındaki karanlığı çok da güzel kamufle ediyor profesör beyciğimiz. Kendinden emin, duruşu sağlam, istediği her neyse onu elde edecek kadar özgüvenli, yakışıklı, başarılı, çok güzel gülüyor bir de ve şey bakışları da çok iyi... öhhöm, ne diyordum. Evet, Gabriel, iyidir kendisi. İlk kitap kadar sevmediğim Gabriel Arafta kitabında (elbette ki Julia'dan falan kıskanmıyorum adamı, o ne biçim yakıştırma.) tam olarak ismini koyamadığım bir şeyler eksik. İlkindeki o heyecan tam yoktu gibi. Aldığım keyif aynıydı ama heyecanım bir tık alttaydı. Belki de bu şeye benziyor, yemekten keyif aldığımız çok sevdiğimiz bir yemeği yerken, bir süre sonra tadında bir şeyler arar ama bulamayız. Belki de ben de o oluyordur, kim bilir. Maceranın devamında çiftimizin birbirlerine olan bağları güçleniyor ama aşkları çetin bir sınava tabi tutuluyor. Birinin eğitmen bir diğerinin öğrenci olduğu okulda ilişkilerini saklamaları çok zor oluyor. Gizli görüşmeleri ortaya çıkar üniversite yönetiminin katı kurallarına karşı geldiklerinde ceza alıyorlar. Birbirlerine olan sorumlulukları ve aşkları sınanırken cezayı çeken kişinin kendi olması gerektiğini savunarak suçu üstlenmeleri onları daha zor durumda bırakırken, şans onlardan yana olarak paçayı kurtarıyorlar. Aralarına küçük küçük kara bulutlar girmesiyle ayrı kalıyorlar. Bu ayrılık çok sürmüyor, elbette barışıyorlar ama bir dizi sorun onları bekliyordur. ... Uzun lafın kısası, kitabını, ay yok, seriyi okumanızı tavsiye ederim. Bir şans vermelisiniz. Yorumun tamamına blogumda ulaşabilirsiniz. http://sonsayfasiask.blogspot.com/2021/08/sylvain-reynard-gabriel-arafta-kitap.html?m=1 (Nurhayat Turna)
İlk kitabı tercih etsem de fena sayılmazdı. Hele hele 50 ton kitaplarıyla karşılaştırınca başyapıt olur. Kitap akademik olarak dolu ama yazarın kurgulayıcılığı çok yavan. Yine de Gabriel en iyi aşık olan adamlar listeme adını yazdırdı... (Gül G.)
Gabriel Arafta'da insanüstü mükemmellikte bir erkek arkadaş figürü var karşımızda. Öyle ki yazar Gabriel'in ayaklarına dahi değinmeden geçememiş. Sürekli verici, sürekli fedakar, sürekli özverili... Eski benliğinin bencilliğinden uzaklaşmak için fedakarlık ve vericilik olayını fazlasıyla abartmış bir Gabriel... Kulağa çok cazip ve sevimli gelse de Gabriel'i sürekli olarak Julia'ya hizmeteden mükemmel bir varlık olarak görmek biraz rahatsız etti açıkçası. Keşke Julia'yı da Gabriel için küçük süprizler yaparken görebilseydik, o zaman eşit olabilirlerdi. Kitabın tamamı boyunca Julia beni çileden çıkardı resmen, özellikle de soruşturmadaki acemice ve aptalca (bu kelimeyi karşılayacak daha kibar bir şey bulamadım) davranışlarıyla. John'un "Saf olduğunu biliyorum ama aptallığının derecesi nedir?" sorusu (sf. 252) duygularımı dile getiren cümle oldu. Bu kadar saçma davranmasaydı, ilk kitaba nazaran daha az kırılgan oluşunun olumlu etkisi daha iyi hissedilebilirdi. Yine ilk kitaptaki gibi çok, çok güzel cümleler; paylaşmadan duramadığım alıntılar vardı. Romantizmin derecesi artmıştı. Edebi eserlere ve sanat eserlerine bolca yer verilmişti, okumayı kesip onları incelemek bir zevkti. İsmen bahsedilmese de karakter davranışlarından da hissediliyordu. Örneğin, Gabriel'in ayrıldıktan sonraki ilk görüşmelerinde yağmurun alında ağacın arkasından çıkması Uğultulu Tepeler'deki Heathcliff'in bekleyişini hatırlattı. Julia'yı "Benim tatlı, tatlı kızım" diye sevmesi Romeo'nun Juliet'e seslenişi gibiydi. Bu tarz yrıntıları yakalamak eğlenceliydi. Paul'a gerçekten üzüldüğümü belirtmeden geçemeyeceğim. Ona daha fazla yer verilmesi iyi olmuş, umarım bir sonraki kitapta onu da mutlu görürüz. (Gülce ERİŞMİŞ)
Gabriel Arafta PDF indirme linki var mı?
Sylvain Reynard - Gabriel Arafta kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gabriel Arafta PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Sylvain Reynard Kimdir?
Özellikle acı, seks, aşk, inanç, ve itfa - Ben bizi insan durumun yönlerini keşfetmelerine yardımcı olabilir yolu edebiyata ilgi duyuyorum.Benim en sevdiğim hikayeler, yeni ve heyecan verici bir yere fiziksel yolculuk, ya da o kendisi / kendisi hakkında bir şeyler öğrenir hangi bir kişisel yolculuk ya karakteri bir yolculuğa aldığı olanlardır.
Ben de bir hikaye anlatmak için ya da belirli bir karakterin özelliklerini aydınlatmak için kullanılabilir, sanat, mimarlık ve müzik gibi nasıl estetik unsurları ilgileniyorum. Benim yazıda, ben itfası, af ve iyilik dönüştürücü gücü temaları ile bu unsurların hepsi bir araya getirir.
Ben şu hayır hakkında bilinçlendirmek için bir yazar olarak benim platformu kullanmayı deneyin: Şimdi Uyku Vakfı, WorldVision, Alex'in Limonata Standı ve Covenant House Me Down Lay
Sylvain Reynard Kitapları - Eserleri
- Gabriel'in Cehennemi
- Gabriel Arafta
- Gabriel'in Cenneti
- Kuzgun
Sylvain Reynard Alıntıları - Sözleri
- O baş parmağını onun tenine sürttü, dikkatini yavaşça şişmiş alt dudağa çevirdi. "Sana bunu ben yaptım. Acıyor mu?" diye fısıldadı. "Ancak senin yokluğunda acıyor." Gabriel dudaklarını saygıyla onunkilere bastırdı. "Beni öldürüyorsun." Julia başını arkaya atıp sırıttı. "Ama çok tatlı bir ölüm olur bu." (Gabriel'in Cehennemi)
- "Daha önce bir meyve bahçesinde sevişmiş miydin?" Julia'nın gözleri kocaman açıldı ve hayır anlamında başını salladı. "O zaman senin için ilk olduğuma sevindim." Julia kocasının elini daha sıkı kavradı. "Benim sonuncumsun. Bir tanemsin." (Gabriel'in Cenneti)
- "Herkes kötülüğün nereden geldiği, neden dünyanın başına bela olduğunu bilmek istiyor. Neden hiç kimse iyiliğin nereden geldiğini sormuyor? İnsanlarda müthiş bir zalimlik yeteneği var..." (Gabriel Arafta)
- "... Bir eş ile nasıl tartışılacağını öğrenmek bir sanattır, bilim değildir... (Gabriel'in Cenneti)
- “Gerçeklik insanın kendi değildir, başına gelendir. Ve şimdi de senin ihtiyacın başına iyi bir şey gelmesi. “ (Gabriel'in Cehennemi)
- Sevgi, birine bir iyilik yaparken karşılığında bir şey beklememektir. (Gabriel Arafta)
- "Evlilik bir kâğıt parçasından çok daha fazlasıdır. Bir esrarengizliktir. Aslında evliliğin cennette, ruh ikizleri arasında oluştuğuna dair bir de kutsal söz vardır. (Gabriel Arafta)
- Bazen insanlar, yalnız kaldıklarında, kendilerine dönük nefretlerini dinleyebiliyorlar. Bazen iyiylik, kötülüğün aslında ne olduğunu ortaya çıkarmaya yetiyor. (Gabriel'in Cehennemi)
- “Böyle gidemezsin.” “Neden?” Gabriel parmaklarıyla saçlarını taradı, kendisini bütün gece uyumuş birisi gibi göstermeye çalıştı. Sonra sakallarını kaşıdı. “Tıraş olmaya vaktim yok.” “Kendine bir bak.” Gabriel aynadaki yansımasına baktı. Anında dehşete düştü, üstünde yalnızca iç çamaşırları vardı. Arsız boxer şortunun üzerinde fosforlu harflerle Orta Çağcılar Karanlıkta Yaparlar yazıyordu. “Kahretsin! Bana bir dakika ver.” Julia kıkırdayarak onun arkasından paytak paytak yatak odasına girdi. “Scott, Noel hediyesinin bizimle beraber hastaneye gelmesine çok sevinecek. En azından elektrikler kesilirse seni bulabiliriz. Yapmam gereken tek şey pantolonunu indirmek olur.” (Gabriel'in Cenneti)
- Güzellik beyhudedir. Bir an için vardır ve tıpkı rüzgâr gibi, bir anda yok olur. Hatırla bunu (Kuzgun)
- "Sanırım hepimiz kendi ruhsal yolculuğumuzun içindeyiz." " Bazılarımızın yolu diğerlerinden daha uzundur." (Gabriel'in Cenneti)
- But love was not an excuse for cruelty. (Gabriel Arafta)
- "Hiçbir erkek sana evlenme teklifi etti mi?" Julia başını iki yana sallıyordu. Eli ağzına uçmuştu. "O halde ben ilk olduğuma sevindim." (Gabriel Arafta)
- "Herkes kötülüğün nereden geldiği, neden dünyanın başına bela olduğunu bilmek istiyor. Neden hiç kimse iyiliğin nereden geldiğini sormuyor? İnsanlarda müthiş bir zalimlik yeteneği var..." (Gabriel Arafta)
- Yarın cennetten kovuluyorum, Beatrice.. Tek umudumuz, daha sonra senin beni bulman.. Beni cehennemde ara... (Gabriel'in Cehennemi)
- Ama sen bana, bir başkasına aşık olduğunu söyleseydin, mutlu olduğunu söyleseydin, gitmene izin verirdim. Beni yıkacağını bile bile. (Gabriel Arafta)
- Âşık olma ve sevme yeteneğinden yoksun olmak kesinlikle bir engeldi (Kuzgun)
- "Hiçbir erkeğin seni istemediğini söylemiştin ama biri çıkıp da istediğinde - hatta sahip olduğu her şeyi riske atacak kadar çok istediğinde - kendini onun bir yalancı olduğuna inandırıyorsun. (Kuzgun)
- "Apart from God, the only person who can forgive me is the one I’ve wronged. That’s the power we have. We can use that power for good—to forgive someone. Or we can use it to hold on to old wrongs." (Gabriel'in Cenneti)
- Erkeklerin yalan söylemesinden nefret ediyorum (Kuzgun)