Funda - Kerime Nadir Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Funda kimin eseri? Funda kitabının yazarı kimdir? Funda konusu ve anafikri nedir? Funda kitabı ne anlatıyor? Funda PDF indirme linki var mı? Funda kitabının yazarı Kerime Nadir kimdir? İşte Funda kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Kerime Nadir
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9786051119755
Sayfa Sayısı: 144
Funda Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Vedat heyecandan kısılmış bir sesle:
– Fehiman!.. diyebildi.
Devam edemiyor, tıkanıyordu. Birden onun başını göğsüne çekti. Vücudunu kollarına aldı. Yüzünü saçlarının arasına sokarak:
– Beni bağışla!.. diye hıçkırdı.
Fehiman hâlâ inanamıyor; iki uzun yıldan sonra, bu çok sevdiği ve sıcaklığını, kokusunu çok özlediği göğüse sokulduğuna inanamıyordu.
Funda Alıntıları - Sözleri
- " KÜÇÜK BİR YARA AMA ÖYLE ACIYOR Kİ.! "
- " ZAMAN HER ISTIRABI YIKAYAN ŞİFALI BİR SUDUR DERLER. FAKAT, ONUN İÇİN BU HİÇ MÜMKÜN OLMADI.! "
- "Bence insanların, Tanrı vergisi olan haklarıyla yetinmeleri şarttır. Kırılan bu ümidi yeni bir ümitle tamir etmeli, bütününü elde edemediğimiz şeylerin yarısına razı olmalıyız..."
Funda İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kerime Nadir'in kaleminden okuduğum ilk eser. Kitap boyunca Vedat 'dan yaşça küçük olan Fahime'nin ve Vedat'ın aşkını okuyoruz. Vedat geçirdiği bir kaza sonrasında ayaklarını kaybetmesi üzerine kendisini hep noksan görüp Fahime'nin onunla mutlu olmadığını düşünüyor. Fahime'yi yurtdışına tatile göndermesinden sonra asıl olay akışı başlıyor. (Aylin Oruç)
Kitap Yorumu; Daha öncede bir kerime nadir kitabı okumuştum . Çok güzel ve çok akıcı bir dili var yeçilçam sinemaları tadında film seyeredercesine içine çekiyor kendini sıkmadan vedat kendinden yaşça küçük olan fehiman ile evlenirler ama bu evlenmeyi çok istesede başlarda geçirrdiği kazadan dolayı kendini hep eksik hisseden vedat hep kendini hor görme ve kendini suçlama ile fehimana yüklenir. Fehiman ise ona deli gibi aşıktır. Güzel giden evlilikleri taki fehimanı zorla yurtdışına tek başına yollayan vedat farkında olmadan yuvasına büyük zarar verir. Güzel bir kitaptı keyifli okumalar... (birokurunhikâyesi!)
Kerime Nadir. (1917-1984) Özellikle 60'lı yıllara kadar popüler kültürde çok okunan kitaplara imza atmıştır. Fakat, o zamanlar edebiyat çevrelerinde, kolay okunan aşk romanları yazan biri olmakla suçlanmış ve küçümsenmiştir. Oysa Türk filmi tadında yazdığı pek çok eseri senaryolaştırılıp, sinemaya da aktarılmıştır. Bunlardan en bilinenleri ''Samanyolu'' ve ''Son Hıçkırıktır'' Şu var ki, edebiyat, sınırları çizilebilecek, şöyle olmalı, böyle yapılmalı denebilecek bir alan mıdır? Ucu bucağı olmayan bir sahadır ve okuyucu her eseri bir şekilde sindirir, beğenir ve ya beğenmez. Bu onun bileceği bir şeydir. Kerime Nadir'de, bu eleştirilere bakmamış, ölene kadar pek çok eser vermeye devam etmiştir. İyi de yapmıştır. Okuma sırasında şurada biraz betimleme olsaydı, yazar, Vedat'ın geçmişini azıcık kurcalasaydı, Fehiman biraz kurnaz olsaydı diye düşünerek, ne yazık ki haddimi aştığım oldu. Ama okuyucu, aynı zamanda kitabı ikinci defa yazan (kafasında) kişi değil midir? İşte böyle düşününce, kendimi hemen, oracıkda affettim. Gelelim kitabın değerlendirmesine. Çok spoiler vermemeye çalışacağım. Roman, daha çok esas kız ve esas oğlan üzerinden ilerliyor. Yazar, yan karakterlere çok fazla paye vermemiş. Sadece sonlara doğru, Süha'nın buhran anlarına ve iç dökümüne şahit oluyoruz. Vedat ve Fehiman, bu iki insan, aşkın en derinini yaşıyorlar. Okuyucu, atlatılan bir sürü badire onları birleştirecek mi, ayıracak mı bilemiyor. Vedat'ın sevildiğine ve asla terk edilmeyeceğine emin olamaması, acaba yaşadığı kazanın etkilerinden mi kaynaklanıyor? Başlarına gelen son felaket, bu büyük aşkın sınanacağı o olay, onları nereye sürükleyecek? Kitabın sonu, tüm sorularımı yanıtlıyor. Kapağını kapatıp, ben 3 yaşındayken basımı yapılan bu kitabı derin, derin kokluyor, gözlerimi yumup çocukluğuma doğru gidiyorum. (Görünmez Kadın)
Funda PDF indirme linki var mı?
Kerime Nadir - Funda kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Funda PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Kerime Nadir Kimdir?
İstanbul'da doğan Kerime Nadir, Saint Joseph Fransız Kız Lisesi'ni bitirdi. Şiir yazmaya başlamasının ardından ilk öyküleri Servet-i Fünun, Uyanış, Yarımay gibi dergilerde yayımlandı. Düz yazı türündeki çalışmaları Aydabir, Yedigün, Hayat dergilerinde çıktı. 40'tan fazla roman yazan Nadir'in konuları, genellikle kırık aşklar üzerine oldu. Hıçkırık adlı romanında Mustafa Tosun'u ve eşi Üftade hanım'ın yaşamöykülerini konu edindiği sanılmaktadır.
30 civarında eseri senaryolaştırılarak sinema filmi çevrildi. "Yazarlığını topluma ve gerçeklere sırt çevirerek kendi dünyasında sürdürmekle" eleştirilmesinin yanı sıra; okuma sevgisi aşıladığı yönünde olumlu yorumlara da hedef olan yazar; uzun yıllar Maçka Palas'ta kalmıştır. Bazı romanları yabancı dillere de çevrilen Nadir'in romanları 5 milyondan fazla satış yapmıştır.
Kerime Nadir Kitapları - Eserleri
- Hıçkırık
- Samanyolu
- Funda
- Aşka Tövbe
- Zambaklar Açarken
- Son Hıçkırık
- Dehşet Gecesi
- Kalp Yarası
- Gelinlik Kız
- Ruh Gurbetinde
- Solan Ümit
- Yeşil Işıklar
- Sonbahar
- Esir Kuş
- Sisli Hatıralar
- Kırık Hayat
- Bir Çatı Altında
- Aşk Bekliyor
- Aşk Rüyası
- Posta Güvercini
- Ormandan Yapraklar
- Saadet Tacı
- Seven Ne Yapmaz
- Aşk Fısıltıları
- Romancının Dünyası
- Gönül Hırsızı
- Güller ve Dikenler
- Pervane
- Uykusuz Geceler
- O Gün Gelecek Mi?
- Bir Aşkın Romanı
- Dert Bende
- Gümüşselvi
- Balayı
- Suya Düşen Hayal
- Hıçkırık
- Karar Gecesi
- Kaderin Sırrı
- Günah Bende mi?
- Sonbahar
- Hıçkırık
- Geciken Müjde
- Aşk Hasreti
- Suçlu
Kerime Nadir Alıntıları - Sözleri
- O kadın, erkekle her alanda eşit haklara sahip olmasına rağmen, kendisini daima ondan korumak ve böylece toplum içinde pasif kalmak zorundadır. Bu korkunç açlık o kadının sosyal bünyede dilediği yeri almasına da hiçbir zaman imkan vermeyecektir. (Saadet Tacı)
- Hiddetten dişlerim kilitlenmiş ve yumruklarım sıkılmış ona bakıyordum. İçimde dayanılmaz bir istek kabarıyordu. Bu adamın uğursuz suratına şiddetli bir tokat aşk etmek. (Kalp Yarası)
- Kalpsizlere kurban olmuş "Mücella"larla dolu olan bu dünyadan bütün kalbimle nefret ediyorum!.. (Samanyolu)
- “Kadın gözlerini yummuş, o düşlerin parıltıları içinde yüzüyordu. Eğer yummasaydı gözlerini, erkeğin yüzünü geren sinsi gülüşü ve bakışlarındaki alaycı ifadeyi görürdü.” (Aşk Fısıltıları)
- Kim olursa olsun sevdiğinle yaşa. (Zambaklar Açarken)
- "Dünyanın bütün zevkleri, seninle baş başa olma mutluluğunun yanında bir hiçtir!" (Aşka Tövbe)
- Gel gör ki kader onları bir evlilik tuzağına düşürdü. (Geciken Müjde)
- Doğrusu gelecekten endişe ediyordum (Dehşet Gecesi)
- "Seven insan sevildiğini de bilir,sevilmediğini de." (Hıçkırık)
- —Bu kadar ince bir düşünceye benim aklım ermemiş, kusura bakmayın!.. (O Gün Gelecek Mi?)
- İnsan hayatta aşırı gitmemeli hiçbir hususta. (Sisli Hatıralar)
- Ve eğer seni tanımasaydım,birçok güzel şeyi hiç bilmiyecektim hayatta... (Zambaklar Açarken)
- Ben manen ölmüş bir insandım... Geçen her gün gölümdeki yarayı genişletmekte, ıstırabımı azdırmaktaydı. (Samanyolu)
- Yapayalnız bir insandım. (Kalp Yarası)
- — Çünkü bence hayatta sevgiye lâyık olan şey akıllı bir başla, kin tutmayan bir kalptir... (O Gün Gelecek Mi?)
- Hayatım sade, dümdüz geçiyor, fakat ruhumda sürekli fırtınalar var... (Samanyolu)
- Ve şunu bil ki, hiçbir yer bana senin yanında olmak kadar saadet vermez (Hıçkırık)
- Siz, o insanlardansınız ki, onlar kendi kendilerini bedbaht ederler... Bazı âmillerin bahtsızlığına yer hazırladığını vehmedişiniz de, yine düştüğünüz hatalardan biridir. Hayatta hiçbir şeyden memnun olmamak, veyahut memnuniyetini azımsamak, insanın yaradılış kusuru olmaktan ziyade mantık denilen irade keyfiyetinin fena kullanılışıdır bence... Siz kendinizi belli herkesin fevkınde gördünüz. Belki de kimsedr bulunmiyan meziyetlere malik olduğunuzu sandınız. Ve bu mükemmelliyete mukabil, hayatın size bahşettiği her şeyi mükemmel beklediniz. Halbuki daima hayal sukutuna uğradınız. (Günah Bende mi?)
- Günler geçtikçe, yalnızlığın acısı içime çöküyordu. (Kalp Yarası)
- "Bunu 'modern psikoloji' de ispat etmiştir. His sınırsızdır... Hisse bağlı olan sanatın da sınırsız olması icap eder... Bir çerçeveye sokulmuş sanat, kafese konmuş bülbül gibidir. Sanatkâr coştukça bütün sınırları aşar; artık mantığı da, grameri de bir yana atar ve hissi (şuuraltı) olduğu gibi hür bir biçimde gürler... Ve böylece eserleri kendi başına bağımsız bir güzellik arzeder. Bu şahlanıp serpilmiş güzelliğe, yahut gelişigüzelliğe biz kısaca 'fantezi' deriz." (Dehşet Gecesi)