Finten - Abdülhak Hamit Tarhan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Finten kimin eseri? Finten kitabının yazarı kimdir? Finten konusu ve anafikri nedir? Finten kitabı ne anlatıyor? Finten PDF indirme linki var mı? Finten kitabının yazarı Abdülhak Hamit Tarhan kimdir? İşte Finten kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Abdülhak Hamit Tarhan
Yayın Evi: Maarif Vekâleti
İSBN: 9789757032373
Sayfa Sayısı: 159
Finten Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Abdülhak Hâmit Tarhan'ın oyunlarından biridir. Oyun, İngiltere'de geçer. Hâmit Tarhan, "Finten"i yazarken hayatına giren kadınlardan esinlenerek yazmıştır. Finten bir tip değil karakterdir. Çünkü onun insan ilişkilerini, neyi ne amaçla yaptığını, hayatını biliriz. Finten, hırslı bir kadındır. Pek çok açıdan Shakespeare'in Lady Macbeth'ine benzer. Nasıl Lady Macbeth, Lord Macbeth'i kullanıyorsa, "Finten"de Davalaciro'yu kullanır. Finten de Lady Macbeth gibi hayaletler görüp, uykusunda geziyordur. Yine iki kadın arasındaki en önemli benzerlik, hırsları ve yükselme tutkularının uç noktalarda olmasıdır.
Finten Alıntıları - Sözleri
- Fakat düşünenler az bahsedenlerdir.
- O kadar zâitlik de bir noksandır.
- O muhabbetli yürek sizinki mi?
- Kullanmasını bilenlerin elinde zehir de bir ilaçtır.
- Katı bir yüreği merhamete getirmek, soğuk bir adamı hareketlendirmek yine pek zevkimdir.
- Aramanın yolu bilinirse çare kolay bulunur.
- Kullanmasını bilenlerin elinde zehir de bir ilâçtır...
- Bir zincir ne kadar değerli olursa olsun yine zincirdir; insan yaradılışı onu koparmak ister.
- Aşkın gözü kör olabilir.Ama,namusun gözleri iyi görmelidir.
- Bilirim ki kendinizden başka kimseyi sevmezsiniz! Lâkin sizi de benden başka aynı şekilde sevecek bir tek kimse tasavvur edemem.
- Sen öyle bir kadınsın ki içinde erkek olduğunu bildiğin mezarlara bile aşık olursun.
- Bu zât pek mükemmeldir, ne faide ki İngiliz değildir! Şu adam gayet zenginmiş, teessüf olunur ki İngiliz doğmamış. Bu kadın fevkalâde güzel, lâkin İngiliz değil!’ derler. Siyasiyâta gelince, bu centilmenlerin siyaseti adeta can- âverânedir.
- Melekte İnsandır , Şeytanda İnsandır...
Finten İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Abdülhak Hamit Tarhan, Tanzimat Dönemi Türk edebiyatçılarımızdan en aykırı ve en merak uyandıran kişiliktir. Yenileşme dönemi Türk edebiyatının öncülerinden bir yazar, yeni Türk şiirinin önemli bir ismi kabul edilen bir şair, daha 13’ünde bir çevirmen, cesur ve meydan okuyan bir eleştirmen ve TBMM milletvekilidir. Aristokrat, bürokrat ve iyi eğitimli bir ailenin iyi eğitimli bir çocuğudur. Paris, Berlin, Belgrad, Bombay Büyükelçiliklerinde çalışır. Henüz 26 yaşındaki eşi yakalandığı verem hastalığı nedeniyle; Bombay’den döndükleri gemide hayatını kaybedince, cenazesini denize atmak zorunda kalmıştır. Eşine Beyrut’ta anıtsal boş bir mezar yaptırmıştır. Bu olay onu o kadar derinden etkilemiştir ki eşinin ardından yazdığı 4 güzel şiirinden özellikle sekizer mısra ve 295 kıtadan oluşan “Makber” hem sanatsal niteliği hem de duygusal yoğunluğu ile onu sanatının zirvesine taşımıştır. Bu şiiri yazarken Hugo’dan etkilendiği söylenir. Makber’den güzel bir örnek: “Maksûd-ı hayâtı der-miyân et, Ferdâ-yı beşer nedir, beyân et! Yâ fikrimi ruhuna kıl îsâl Yâ ruhumu hâkine revân et.” (Yaşamaktan maksat nedir, bunu açıkla; insanoğlunun geleceği nedir, bunu söyle, izah et. Ya düşüncelerimi onun ruhuna ulaştır ya da benim ruhumu onun gömüldüğü topraklara yolla…)” Ancak hayat devam ediyordu ve o da ikinci evliliğini İngiliz bir kadınla yaptı. Talihsiz bir tesadüfle ikinci eşini de kaybettikten sonra, Brüksel’de tanıştığı Belçikalı bir kadınla üçüncü evliliğini gerçekleştirdi. Zevk ve safa alemlerine düşkünlüğünün etkisi ile yazdığı eserleri çok eleştirilir. Karmaşık ruh dünyasının şiirlerine yansıması, “tezat şairi” olarak anılmasına sebep olmuşsa da “Şairi Azam” (En büyük şair) ünvanıyla da onurlandırılmıştır. Ne kafiyeyi önemser ne de yazdığı tiyatro eserlerinin sahnelenebilir olup olmadığını, çoşkun ilhamı nasıl eserse öyle yazar. Hatta tiyatro oyuncularının eserlerini mahvettiği düşüncesiyle, özellikle sahnelenmesin, okunsun diye yazdığı gibi ukala söylemleri de olmuştur. Yirmi beşi tiyatro türü olan 40 eseri vardır. Anlaşılmaktan uzak, ağır bir dil kullandığı sanatkarane üslubu ile eleştirildiği kadar hayranlık da uyandırmıştır. Batı edebiyatından etkilendikleri; Hugo, Corneille, Racine, Chateaubriand, Shakespeare, Gothe, Rousseau, Lamartine, İbser’dir. #NazımHikmet “Putları Kırıyoruz” kampanyasında, putlar dediği eski şairlerden ilk hedef olarak Abdülhak Hamit’i işaret etti. Kanadalı evli bir kadın olan Finten’in İngiliz sosyetesine girmek için çevirdiği türlü entrikaları konu edinen, yalın bir dille yazılmış, dram türünde bir eserdir. Yazarın Londra’da görevi dolayısıyla bulunduğu yıllarda gözlemlediği İngiliz toplumunu bu eserde çok iyi yansıttığı düşünülmektedir. Romanın diğer kahramanları; Finten’in kendine aşık ettiği Lord Dick, yine kendine aşık ettiği ve kocasını öldürmesi için kandırdığı Hintli uşağı Davalaciro, Lord Dick’le bazı hain planları doğrultusunda evlendirmeye çalıştığı veremli Blanş adında güzel bir genç kız, Finten’in ucube oğlu ve diğerleri ile oldukça heyecanlı, ilginç bir kurgu. (Ruhan İlhan)
İlk önce kitabın konusu hakkında bilgi vermek isterim. Kanadalı güzel bir kadın olan Finten , Londra’da rahat içinde yaşamaktadır. Kocası Mister Cross Avustralyalı çok zengin bir ihtiyardır. Finten sosyeteye girmek ve asil unvanını kazanmak için kendisini seven Lord Dick ile evlenmek ister. Bu yüzden kocasını öldürmesi için kendisine aşık olan uşağını -Davalaciro- kandırarak Avustralya’ya gönderir. Ve olaylar başlar. Tiyatro türünde olan eser düz yazı şeklindedir. Ayrıca diyaloglarda şiirsel bir söyleyiş hakim hatta bazı yerlerde şiir de vardır. Örneğin: Öyle bir şiddet-i tasmîm ile çıkdım ki yola, Karşıma çıksa eğer seng-i mezarım dönmem! Bahr-i zehhâr değil, ebr-ü şererbâr değil, Hep yanar dağlar ile dolsa civarım dönmem! Gibi... Örnekten de anlaşılacağı gibi eseri okurken zorlanmadım değil. Dili ağır ve aşırı süslüydü. -Gerçi Tanzimat ikinci dönem sanatçıları tiyatroyu sanat eseri olarak gördüklerinden olmalı bu biçem- Yoğun duygu ve coşkulu anlatıma ağırlık verilmiş. Karakterler romantizm anlayışının temelinde yer alan iyi - kötü çatışmasında yerlerini almış. Baş karakter -Finten- bu çatışmada kötü tarafın temsilcisinden biriydi. Eser tiyatro olmasına rağmen mekânlar, tiyatro tekniğine ve sahne tekniğine uyumlu değildi. Burdan da sergilenmek için değil okunmak ve sanat için yazıldığı anlaşılmaktadır. Araştırmalarım doğrultusunda Sheakespeare’i seven ve ondan çok etkilenen Abdülhak Hamit, Finten’de karakter ve olay örgüsü ile onu hatırlatmakta ve onun izinden yürümektedir. İlk kez okuduğum Tarhan eseri olan Finten’i beğendim ve sevgiyle tavsiye ederim. (Elvan ÖZTÜRK)
Finten PDF indirme linki var mı?
Abdülhak Hamit Tarhan - Finten kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Finten PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Abdülhak Hamit Tarhan Kimdir?
Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ve Cumhuriyet Türkiye'sinin ilk yıllarında eserler vermiş, modern edebiyatın doğuşunda etkin bir isimdir. Köklü ve eski bir ulema ailesinin ferdi olarak dünyaya gelmiş, hayatının her döneminde yüksek mevkilerde bulunmuş, dünyanın birçok yerini görme fırsatı yakalamış, çağının büyük ve güçlü bir sanatçısı sayılmıştır. Tanzimatı, Birinci ve İkinci Meşrutiyetleri ve Cumhuriyeti gören; bu devirlerdeki Tanzimat, Edebiyat-ı Cedide, Milli Edebiyat ve Cumhuriyet devri edebiyatlarını yakından tanıyan sanatçı Türk Edebiyatı'nda Şair'i Azam sıfatı ile anılır (Bu sıfatı ilk kez Süleyman Nazif kullandı). Uzun seneler diplomat olarak hem doğu hem de batı ülkelerinde bulunması nedeniyle iki edebiyatı da tanımış; Türk şiirine batıdan yeni konular, serbest düşünce ve şekiller getirirken; batı yazarlarından etkilenerek yazdığı oyunlarla Türk tiyatrosuna felsefi düşünceyi sokmuştur. Türk edebiyatının en büyük eserlerinden birisi kabul edilen Makber'in şairidir. TBMM III., IV. ve V. dönemlerde İstanbul milletvekili olarak görev yapmıştır.
Abdülhak Hamit Tarhan Kitapları - Eserleri
- Makber
- Finten
- Tarık
- Abdülhak Hamid Tarhan Bütün Şiirleri
- Bütün Şiirleri 1 / Sahra- Divaneliklerim- Bunlar O'dur
- Sahra
- Abdülhak Hamid Tarhan Tiyatroları 3
- Abdülhak Hamid Tarhan Tiyatroları 1
- Tezer
- Abdülhak Hamid Tarhan Tiyatroları 4
- Bütün Şiirleri - 3
- Eşber
Abdülhak Hamit Tarhan Alıntıları - Sözleri
- seni sevdiğim için gebereceğimi bilsem yine seveceğim! (Tarık)
- Eyvah ! Ne yer, ne yâr kaldı, Gönlüm dolu ah-u zâr kaldı. Şimdi buradaydı, gitti elden , Gitti ebede gelip ezelden. (Makber)
- Eyvâh! .. Ne yer ne yâr kaldı, Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. Şimdi buradaydı gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. (Abdülhak Hamid Tarhan Bütün Şiirleri)
- Kayd-ı mâzi vü derd-i istikbâl Olmayınca gelir saadet-i hâl (Bütün Şiirleri 1 / Sahra- Divaneliklerim- Bunlar O'dur)
- Fakat düşünenler az bahsedenlerdir. (Finten)
- Ey beşer çehreli hayvan, heyhat! İlm ü irfân iledir zevk-i hayat. Anı(onu) hiç kullanamazsan, nâdan(cahil), Neye vermiş sana nutku Yezdân(Tanrı)? Yoksa zâtınca hayatın hükmü, Ne olur bizce o zâtın hükmü? Neye geldin bu cihâna, söyle? Düşünüp durmak için mi böyle? Kimseye fâiden(faydan) olmaz şunda, Ya niçin mâiden(engel) olsun bunda? Maksadın görmedeyim: azm-i cinân(cennet) Ya niçin eylemedin terk-i cihân? (Bütün Şiirleri - 3)
- Burası deli bir ülke, ama deliliği güzelleştirici değil, anlamsız ve katı, iliklerine kadar satılmış.. (Tezer)
- Hiç bulmamak üzre gâib ettim, Mecnun gibi ben onu severken. (Abdülhak Hamid Tarhan Bütün Şiirleri)
- Çaremiz sabretmektir. Sabredelim; âti ne ise bir gün bilinecek. (Abdülhak Hamid Tarhan Tiyatroları 1)
- Sığsın mı hayale bu hakikat?.. (Makber)
- Tecessüs: 2 Acaba kim şu sîmîn-ber, Kime âşık kime muğber? Tavrı pür-mânâ, hey’eti sâde, Ser-âzâde; Kim şu hasnâ-yı bî-hemtâ: Acep kimdir? Âftab âzim-i mâğrip; O niçin olmamış gârib? Sebep kimdir? Ne oturmuş tek ü tenhâ, Ne sevdada, Kimi bekler kenâr-ı deryâda? (Sahra)
- Bildim, bildim. Şimdi bildim ki insanın aradığı daima değişirmiş. İnsan bulduğundan daima usanırmış. (Abdülhak Hamid Tarhan Tiyatroları 1)
- Bil ki muhabbet bir geçici rüzgardır. Çokluk en zayıf gönülleri dolaşır. Gah olur, bahar-ı nesimi gibi rayihalar neşrederek eser, kalbi açar yeni açılmış goncaya benzetir, gah olur fırtına rüzgarı gibi ateşler saçarak gelir, can evini yıkar, bin yıllık harabeye döndürür. Ne kadar latif eserse essin, öyle bir hava hissettin mi, hemen başını alıp kaçmaya bak. (Abdülhak Hamid Tarhan Tiyatroları 1)
- FESLİ ZAT- Bir yaşındayım, çünkü sizi göreli bir sene oluyor. Benim dünyaya gelişim sizi gördüğüm geceden itibarendir... (Abdülhak Hamid Tarhan Tiyatroları 1)
- Külbelerde olan ocaklardan Asmâna çıkan duman ne garib! Ne de hoş seyri var ıraklardan, Giderek bir sehâb eder terkîb. Havâda incimâd edip o buhar Berf-rîzân olur yavaşça yere; Sanki avdet kılar o külbelere Ötede bir sepîde-ser küshâr, Zâhir olmağla mihr-i pür-envâr, Kalbolur sanki ma'den-i gühere, Efseri ol kadar tenevvür eder, Ki beşer ol kadar tasavvur eder! (Bütün Şiirleri 1 / Sahra- Divaneliklerim- Bunlar O'dur)
- Sensin vatanım, âl ü ıyâlim, Fikrinle tenevvürde hayalim, Her nutkumun ârayişi sensin! (Bütün Şiirleri 1 / Sahra- Divaneliklerim- Bunlar O'dur)
- Eyvah! ne yer, ne yâr kaldı, Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. Şimdi buradaydı, gitti elden Gitti ebede gelip ezelden... (Makber)
- Kullanmasını bilenlerin elinde zehir de bir ilaçtır. (Finten)
- “ … Bu sıfır nedir hesap içinde ?.. “ (Makber)
- Bir zamanlar karargâhım idi Bedeviler gibi beyâbanlar; Buna mucib de iştibâhım idi; Nasıl imrâr-ı vakt eder anlar. (Sahra)