Feminen - Carl Gustav Jung Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Feminen kimin eseri? Feminen kitabının yazarı kimdir? Feminen konusu ve anafikri nedir? Feminen kitabı ne anlatıyor? Feminen PDF indirme linki var mı? Feminen kitabının yazarı Carl Gustav Jung kimdir? İşte Feminen kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Carl Gustav Jung
Çevirmen: Tuğrul Veli Soylu
Yayın Evi: Pinhan
İSBN: 9786055302603
Sayfa Sayısı: 200
Feminen Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Sevgi, bir kader gücüdür, öyle ki bu gücün enerjisi cennetten cehenneme uzanır” der Jung, kitabın içindeki “Bir Öğrencinin Sevme Sorunu” adlı bölüm üzerine düşüncelerini dile getirirken. Ne var ki Jung bu kitapta sadece sevgi veya aşk sorunundan bahsetmez: Geniş alanlara ve kitlelere ulaşan, kişinin iç dünyasıyla ilgili teorilerini açıklamaya ve yorumlamaya devam eder. Feminen ilke ışığında, mitolojik anne figürü arketiplerinden yirminci yüzyıl Avrupa kadınının tecrübelerine kadar okuyucuya rehberlik yapar. Bu arada animus ve anima gibi kendi kişilik anlayışı içinde son derece önemli kavramları aydınlatmayı ihmal etmez. Jung’un fikirlerinin çoğu yirmi birinci yüzyılda yetişen nesiller için kaynak niteliğindedir. Feminen, Jung’un iddialarının radikalliğini göstermesi açısından da kışkırtıcı bir eserdir.
Feminen Alıntıları - Sözleri
- Batının gücü maddidir, doğununki ise idealdir.
- Sevginin dinsel inançla pek çok ortak yönü vardır. Koşulsuz güven ister ve kesin teslimiyet bekler.
- Hiç kimse bedelini ödemeden, kendinden kurtulup yapay bir kişiliğe bürünemez.
- .. karanlığın olmadığı bir dünyada ışığın da bir değeri yoktur..
- Kişi dünya tarafından ne kadar maskesiyle özdeşlemeye davet edilirse, içindeki etkilere de o kadar açık hale gelir.
- "Hiç kimse bedelini ödemeden, kendinden kurtulup yapay bir kişiliğe bürünemez."
- "Korkan kişi bağımlı olur; zayıf şey desteğe ihtiyaç duyar. İlkel aklın, derin psikolojik gereklilikten dolayı, dini eğitime ihtiyaç duymasının ve bunu büyücü veya rahipte somutlaştırmasının nedeni budur."
- Kadının güçlü bir erkeğin gücünden çok zayıflığını, zekası yerine akıllı adamın aptallığını sevmesi kadim bir olgu değil midir?
- Bilinçlenme yolunda en küçük ilerleme bile bu dünyaya katkı sağlar
- Psikiyatristlerin muayenehaneleri kadınlarla doludur.
- "Devamlılık sadece hayvanlara özgüdür fakat başlangıç, insanın ayrıcalığıdır."
- “Yaşanmamış yaşam, sakin fakat merhametsizce çalışan, yıkıcı ve karşı konulmaz bir güçtür.”
- "Sevgi ucuz değildir — bu nedenle onu değersizleştirmekten kaçınmalıyız..
Feminen İncelemesi - Şahsi Yorumlar
jung ve gnostizm: Kitap analizine başlamadan önce öncelikle jung teorisinin analizini yapmak çok önemli olacaktır diye düşünüyorum. Genel bir tavır olarak bulgu veya sorunun çözümü noktasında oldukça sınırlı bir metodolojik bir yaklaşım gösteren jung, kullandığı geniş zamanlı dili oldukça soyutlayıcı ve müphem bir şekilde kullandığını belirtmem gerekiyor. ampirizm'den yoksun analizleri ile kitaplarını kendimi zorlayarak okumama sebep oluyor. kendisini analitik psikolojinin kurucusu bir psikiyatr olmaktan çok, gnostik olarak tanımlamama sebep oluyor her okuyuşumda. çünkü bir çok görüşü tamamen kendi öznel tecrübelerine dayandırıp, nesnel hiçbir veri sunmuyor. bu tarz gnostizmin tarzı, analitik düşüncenin değil. Psikolojik çıkarımları metaforlardan ibaret olan jungun feminizm, cinsellik, bakirelik, annelik üzerine kaleme aldığı bu kitabında da yine aynı problemlerle karşılaştım. jungun din ve tanrı bağlamında kaleme aldığı diğer eserlerinde olduğu gibi maddeye dair bir sorun olan kadın hakları sorunu jungun kalemiyle maneviyata çekilerek yine muğlak bir konu olarak işlenmiş olarak karşımıza çıkıyor. Kitabında, diğer kitaplarında dini seküler kesime karşı dini savunurken ki pozisyonunu kadının biyolojik dünyada yaşadığı sorunlara karşı hayata hitap etmeyen bir tavır sergilediğini görüyoruz. gerçekten çok zor bir yazar jung. Bir çok kitabında tanrıyı arketip kabul edip analizlerini yazan jung bu kitabında ''doğurgan'' mitolojik anne figürünü arketip kabul ederek görüşlerini aktarmış. (Uğur De Molinari)
okuması oldukça zahmetli bir eser. kitapta oldukça yoğun bir imgesel anlatım var. anima ve animus kavramlara yabancıysanız, daha önce psikoloji okuması yapmadıysanız 200 sayfalık bu kitabın ne denli yoğun olduğunu tahayyül etmeniz imkansızdır. sen nerden biliyorsun ulan derseniz, kendimden biliyorum. yalnız tüm bunları bir kenara bırakırsak gene de okuyabilirsiniz. çünkü jung kavramları kitap içinde peyder pey yapıyor. bazen kendimizin ötesindeki eserleri okumamız, en azından bunun için çaba göstermemiz içinde bulunduğumuz çukurdan çıkmak için farz oluyor. bu bağlamda kitaba gözünüzü kapatmayın derim. jung'ın avrupalı kadın için açtığı bölümün en başında böyle buyurdu zerdüşt alıntısı yapması ve bu alıntının " kimileri var ki, hizmete tme yükümlülüklerini fırlatıp atarken, son değerlerini de atmış olurlar" cümlesini içermesi dikkat çekicidir. sırf bu husus bile uzun uzun irdelenecek ve hatta tartışılacak bir konudur. bazi karşıtlıklar da yine sorgulanmaya açıktır. örneğin "kadının sevgisinin duygusuz olması" yargısı enteresandır. sevginin duygusuz olması. ortaçağın yüzkarası cadılık ile ilgili de oldukça güzel bir bölüm yer almakta. cadılığı ortaya çıkan "dengeleyici" psikolojik krize oldukça farklı bir bakış açısı kazandırıyor. hatta aklınızda büyük bir soru işareti bırakması için şu cümleyi alıntılayabilirim: "geç ortaçağın silinmeyen lekesi cadı avı,meryem anaya olan derin saygının artmasının bir sonucudur". buyrun buradan yakın. kitapta bu şekilde bir çok dikkat çekici bölüm var. fedakar annelerin psikolojisi, eşcinselliğin sonuçları gibi konularda radikal söylemlerle tabularınıza hücum ediyor. velhasıl emek isteyen ve fakat emeğinizin karşılığını veren bir kitap. (koray)
Analitik psixologiyanın banisi Karl Qustav Yunqun düşüncələri arasında arxetip anlayışı xüsusi yer tutur. Keçmişdən günümüzə qədər gələn, kollektiv şüur xaricində yaşayan arxetiplər hər insanda var və universal görünüşdə qarşımıza çıxar, deyir psixoloq. Yunqa görə bu kollektiv qeyri-şüuriliyin məzmununu bilavasitə müşahidə obyekti olmayan, lakin ətraf aləmdəki proyeksiyaları vasitəsilə qavranıla bilən ümumbəşəri ilk obrazlar - arxiteplər təşkil edir, hansılar ki, özlərini müxtəlif mifologiyalarda, simvolikalarda və s. büruzə verir. Kitabda Yunqun dişilik üzrə görüşlərini ortaya qoyan bir çox məqalə və seçilmiş yazıları yer alıb. Evlilik, Eros, ana və bəkirəlik mövzuları, anima/animus anlayışları da incələnib. Xüsusən diqqətimi çəkən "Ana arxetipinin psixoloji istiqamətləri" hissəsi oldu. Ana arxitepini psixoloq mənfi və müsbət qütblərdə incələyir. Dişinin həm sehrli nüfuzu, müdrik və ruhani yüksəlişini, xidmət edən tərəfləri, daşıcılığını müsbət tərəf olması ilə yanaşı, gizli, qaranlıq olan, başdan çıxaran, udan (ilan, əjdaha kimi), qorxu oyadan mənfi tərəflərini də qeyd edir. Arxetiplər içərisində Ağac arxetipi diqqəti xüsusi olaraq cəlb edir. Ağac, adətən üç hissədən ibarət, dünyanın əvvəlini-axırını özündə birləşdirən bir simvol kimi ortaya çıxır (səh.151) Bu hissəyə çatdığımda həqiqətən gözəl, şüur genişləndirici, baxış bucağımıza bir də dönüb yenidən baxmağımızı diktə edən bir kitab oxuduğumun fərqinə vardım. Yunq demir ki, mənim düşündüklərim və yazdıqlarım hamısı gerçəkdir və hamınız bunlara inanmalısınız. Deyir ki, sadəcə bu kimi məsələləri incələdiyinizdə yazdıqlarıma diqqət etməkdə fayda var, çünki bizlər hamımız kainatın bir parçasıyıq və bu parçalar haqqında biliklər tarix boyu minillərdir istər əsatir və miflərlə, istər elmi əsərlərlə, istərsə də ədəbi əsərlərlə axıb gəlməkdədir. Bu biliklərdən qaça bilmərik. (Ceylan Mumoğlu)
Feminen PDF indirme linki var mı?
Carl Gustav Jung - Feminen kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Feminen PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Carl Gustav Jung Kimdir?
Carl Gustav Jung. (d. 26 Temmuz 1875 Kesswil, Thurgau, İsviçre. ö. 6 Haziran 1961 Küsnacht ZH, Zürih, İsviçre). İsviçreli psikiyatr, analitik psikolojinin kurucusu. Derinlik psikolojisinin üç büyük kurucusundan birisi.
Basel Üniversitesi'nde tıp profesörü olan büyükbabasının adını taşıyan Carl Gustav Jung İsviçreli bir papazın oğludur. 1895 yılında Basel'de tıp eğitimi almaya başladı ve 1900 yılında Eugen Bleuler'in asistanı olarak Burghölzli'de psikiyatrist olarak hizmet verdi. Doktorasını 1902 yılında tamamladı. Konu okült (gizli, görünmeyen) fenomenler (etkiler) ve onların Psikoloji ve Patolojiyle bağlantıları idi. Paris'te 6 ay Pierre Janet ile bilgilerini derinleştirdi. 1903 yılında Emma Rauschenbach ile evlendi. 36 yaşında Uluslararası Psikanaliz Birliği'nin ilk başkanı oldu. Psikolojik analizlerinde astrolojiden de yararlanan Carl Gustav Jung,Sigmund Freud'le beraber üzerinde çalıştığı toplumsal bilinçaltı kavramı ile de tanınır.
Carl Gustav Jung Kitapları - Eserleri
- Dört Arketip
- Keşfedilmemiş Benlik
- İnsan Ruhuna Yöneliş
- Psikoloji ve Din
- Anılar, Düşler, Düşünceler
- Rüyalar
- Maskülen
- Feminen
- Kişiliğin Gelişimi
- Kırmızı Kitap
- Ulysses ve Picasso Üzerine Denemeler
- Analitik Psikoloji Üzerine İki Deneme
- İnsan ve Sembolleri
- Psikoterapi Pratiği
- Gökte Görülen Cisimler Üzerine Bir Mit
- Eşzamanlılık
- Analitik Psikoloji Sözlüğü
- Analitik Psikoloji
- Doğu Metinlerine Psikolojik Yaklaşım
- Freud ve Psikanaliz
- Ruh
- Carl Gustav Jung'un Kehf Suresi Tefsiri
- Analitik Psikolojinin Temel İlkeleri
- Seçme Yazılar
- Nietzsche'nin Zerdüşt'ü Üzerine Seminerler
- Psikolojide Tipler
- Bilinç ve Bilinçaltının İşlevi
- Dinlerin Psikolojiye Etkileri
- Dönüşüm Sembolleri
- Aion
- Psikiyatri Araştırmaları
- Les Racines de la Conscience
- Dışa Bakan Rüya Görür İçe Bakan Uyanır
- The Structure and Dynamics of the Psyche
- The Archetypes and the Collective Unconscious
- Civilization in Transition
- Psikoloji ve Felsefe
- Two Essays on Analytical Psychology
- Rüyalar
- Kundalini Yoga Psikolojisi
- Rüya Analizleri
- Kəşf Olunmamış Mənlik
Carl Gustav Jung Alıntıları - Sözleri
- ...ruhani bir amaç, ruh sağlığının kesin gerekliliğidir. (Kişiliğin Gelişimi)
- "Kendi ruhunu bir teleskopla baktı. Düzensiz gibi görülenleri gördü ve güzel yıldız kümeleri gibi gösterdi ve bilincine dünyaların içinde gizli dünyalar kattı." (Anılar, Düşler, Düşünceler)
- Bugün bunların olmasındaki amacın karanlığa, olabildiğince aydınlık getirebilmek olduğunu biliyorum. (Anılar, Düşler, Düşünceler)
- Bastırılmış acı verici düşünce kendisini ancak "sembolik " olarak ifade edebilir. (Rüyalar)
- Duygusallık, aşağılık duygusunun varlığının şaşmaz belirtisidir. Bu,sadece iki kişi arasında değil, aynı zamanda kendi içimizdeki çatışmanın ve anlaşmazlığın psikolojik temelini oluşturur. (Analitik Psikoloji)
- Tutkularının cehenneminden geçmemiş biri, onların hiçbir zaman üstesinden gelemez. (Doğu Metinlerine Psikolojik Yaklaşım)
- “Nietzsche’nin Zerdüşt’ünün bir de psikolojik açıdan dikkatle okunmasını öneririm. Nietzsche, tanrısı ölen ve tanrısal paradoksu ölümlü insanın dar kılıfına hapsettiği için yıkılan “Üst-İnsan”ın psikolojisini eşine az rastlanır bir tutarlılıkla ve gerçekten dindar bir insanın tutkusuyla tasvir etmiştir.” (Dört Arketip)
- Biz hala kendimizde görmek istemediğimiz bütün kötülükleri ve değersizlikleri diğer insanlara atfetmeye devam ederiz. Bu nedenle, onu eleştirmemiz ve ona saldırmamız gerekir. (Keşfedilmemiş Benlik)
- insan yığınları hep sürü psikolojisine, bu yüzden de körükörüne “kaçışmaya” ve avam psikolojisine, bu yüzden de hissiz bir vahşilik ile isterik ağlamaklılığa meylederler. (Psikoterapi Pratiği)
- Ne var ki ben, büyük ölçüde insanca beceriksizliklere bağlı olan bir şey için dini suçlamak gibi bir hataya düşmek istemiyorum. (Seçme Yazılar)
- Bütün kaosun içinde bir kozmos, bütün düzensizliğin içinde gizli bir düzen vardır. (Les Racines de la Conscience)
- Kadının güçlü bir erkeğin gücünden çok zayıflığını, zekası yerine akıllı adamın aptallığını sevmesi kadim bir olgu değil midir? (Feminen)
- - " (...) Bir Japon atasözü şöyle der: “Hırsızlık yalanla başlar.“ (Psikiyatri Araştırmaları)
- "Biraz yanlış davranmak bize daha bir rahatlık sağlar.. Bunun da nedeni, mükemmellik denen şeyden yoksunluğumuzdur.. Hintliler bir tapınak yaptırdı mı, bir köşesini bitirmeden bırakır.." (Analitik Psikolojinin Temel İlkeleri)
- Öğrendim ki yalnızca içimizde olanı ifade etme, ona tanıklık etme hakkına sahibiz; başkalarından bizim bakış açımızı benimsemelerini beklemeye hakkımız yok, onları dönüştürmeye çalışmaya ise hiç hakkımız yok. (Kundalini Yoga Psikolojisi)
- "Jung, Müslümanların yaşadığı Mısır, Cezayir, Tunus, Büyük Sahra'ya geziler yapmıştır. Bu gezilerinden birinde Somalili bir sufî, Jung'un Kur'an'ı kendisinden daha iyi bildiğini söylemiştir." (Carl Gustav Jung'un Kehf Suresi Tefsiri)
- İnsan muazzam işler başardı, ama bunun karşılığında dünyanın uçurumunu derinleştirdi; insan nerede duracak, durabilecek? (Dört Arketip)
- Yaşamını bir yalanın üzerine kuramazsın. (Anılar, Düşler, Düşünceler)
- …bilinç gelişimi ne düzeyde olursa olsun, her uygar insan ruhunun derinliklerinde arkaik bir insan olmaya devam eder. İnsan vücudu bizi nasıl memelilere bağlıyorsa ve sürüngenler çağına kadar uzanan evrimsel sürecin hatıralarını taşıyorsa, insan ruhu da, başlangıcına kadar izlerini takip ettiğimizde, sayısız arkaik özellikler gösteren bir gelişimin ürünüdür. (Keşfedilmemiş Benlik)
- ....özellikle ilkel insanlar çocuklarına çok bağlıdır.. (Freud ve Psikanaliz)