Felsefe Yazıları - Bertrand Russell Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Felsefe Yazıları kimin eseri? Felsefe Yazıları kitabının yazarı kimdir? Felsefe Yazıları konusu ve anafikri nedir? Felsefe Yazıları kitabı ne anlatıyor? Felsefe Yazıları kitabının yazarı Bertrand Russell kimdir? İşte Felsefe Yazıları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Bertrand Russell
Çevirmen: Funda Sezer
Yayın Evi: Say Yayınları
İSBN: 9786050204278
Sayfa Sayısı: 200
Felsefe Yazıları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İlk olarak 1910 yılında basılan Felsefe Yazıları, dünyanın en etkili düşünürlerinden biri olan Bertrand Russell'ın düşünce evriminin önemli bir dönemini yansıtan çalışmalarındandır. Yedi denemeden oluşan bu kitap, Russell'ın zekâsını ve ahlaki konular ile gerçekliğin doğası hakkındaki yorumlarını gözler önüne seriyor. Bu aydınlatıcı denemelerin günümüzde de ilk basıldığı yıllardaki kadar güncel olduğu oldukça açıktır.
"Bu denemeleri övmekten başka bir şey yapılamaz. Böylesine ilim irfan sahibi bir insanın felsefe arenasına inip eleştirdiği görüşleri böylesi bir açıklık ve her şeyin de ötesinde böylesi bir sempatiyle dile getirmesi gerçekten de çok nadir görülen bir durumdur."
-The Oxford Magazine-
"Kendine son derece hâkim bir tavırla, net ifadelerle ve titizlikle oluşturulmuş savları içeren bu denemeler, bir denemenin nasıl olması gerektiğine dair en güzel örnek."
-The Glasgow Herald-
(Tanıtım Bülteninden)
Felsefe Yazıları Alıntıları - Sözleri
- Her geçen yılla birlikte, yoldaşlar ölür, umutlar boşa çıkar, idealler solup gider; gençliğin büyülü diyarı gitgide uzaklaşır, yaşam yolu gitgide daha yorucu gelir; dünyanın yükü artar, öyle ki bu yolda yürümek için sarf edilen emek ve çekilen acılar katlanılamayacak hale gelir; yeryüzünün bitap düşmüş uluslarında neşe solup gitmiştir ve geleceğin zulmü insanla rın yaşamsal gücünü tüketir; sevdiğimiz her şey ölmekte olan bu dünyadan silinip gitmektedir. Fakat şimdinin gelip geçici ürünlerini durmadan sömüren geçmiş, evrensel ölümün yanı başında yaşar; istikrarlı ve karşı konulamaz bir tavırla, tüm çağların inşa ettiği sessiz tapınağına yeni ganimetler ekler; yapılmış her büyük iş, her muhteşem yaşam, her başarı ve her kahramanca başarısızlık orada kutsal olarak saklanır. İnsan nesilleri zaman nehrinin kıyılarında, mezara doğru giden kederli yürüyüşünü yavaşça devam ettirmektedir; bu yürüyüş geçmişin sessiz ülkesinde sona erer, yorgun düşen gezginler burada dinlenir ve hıçkırıkları burada diner.
- İnsanoğlunun düşünsel dünyada bir yer edinmesini sağlayan tüm bilim dalları arasında, geçmişi konu alan bilim dalı kadar gerekli olan başka bir saha yoktur. Bireysel belleğimizin baş langıç noktasına dek dünyanın nasıl gelişim gösterdiğini bil mek, birer üyesi olduğumuz dinlerin, kurumların, içinde yaşa dığımız ulusların şu anki hallerine nasıl geldiklerini bilmek, başka zamanlarda revaçta olan şeylere, bizimkilerden farklılık gösteren âdet ve inanışlara aşina olmak... Bunlar durumumuza dair herhangi bir idrake varmamız ve eğitimimizin rastlantısal koşullarından kurtulmamız için zaruri olan şeylerdir.
- Birini tenkit etmek istersek en münasip yer aynamızın karşısıdır.
- Doğru fikirler içimize sindirebildiğimiz ,doğrulayabildiğimiz ve ispat edebildiğimiz fikirlerdir .yanlış fikirler ise bunları yapamadığımız fikirlerdir .Bir fikrin doğruluğu onun özünde var olan durağan bir nitelik değildir . Doğruluk bir fikrin başına gelen bir şeydir . W . James
- Aslına bakılırsa insanlar gerçektende adam öldürme konusunda belirli bir sınıflandırmada bulunurlar ve bazı türlerin haklı çıkartılabilir , bazılarının ise haklı çıkartılamaz olduğuna karar verirler .
- Çok az sayıda insan, o an için yanlış olduğuna inandığı bir eylemi kasten yapar; insanlar genellikle önce kendi içlerinde tartışarak yapmayı arzu ettikleri şeyin doğru olduğuna kendilerini ikna ederler.
- Bir aptallar cennetinde yaşamak genellikle talihsizlik olarak görülür, ancak hangi türde olursa olsun hiçbir cennete yer olmayan bir dünyada, aptallar cenneti muhakkkak ki en mutlu olunabilecek yerdir.
- "İnsan nesilleri zaman nehrinin kıyılarında, mezara doğru giden kederli yürüyüşünü yavaşça devam ettirmektedir; bu yürüyüş geçmişin sessiz ülkesinde sona erer, yorgun düşen gezginler burada dinlenir ve hıçkırıkları burada diner."
Felsefe Yazıları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitabın Yazarı Bertrand Russell Kimdir?
Hayatının çeşitli dönemlerinde kendisini liberal, sosyalist ve barışsever olarak tanıtmış ayrıca hiçbirine derinden bağlı olmadığını itiraf etmiştir. Monmouthshire'de İngiltere'nin önde gelen aristokrat ailelerinden birinin ferdi olarak dünyaya gelmiştir.
Russell 1900 lerin başında İnglizlerin "idealizme karşı isyanı" na öncülük etmiştir. Gottlob Frege ve Ludwig Wittgenstein ile birlikte analitlik felsefenin kurucusu kabul edilir. A. N. Whitehead ile birlikte Principia Mathematica adlı kitabı yayınlamıştır. Felsefi denemesi ''On Denoting''(İfade Üzerine) adlı eseri felsefinin paradigması olarak kabul görür. Aynı zamanda geniş bir çevrece 20. Yüzyılın önde gelen mantıkçılarından biri olarak kabul görür. Çalışmaları mantık, matematik, dilbilim, bilgisayar teknolojisi ve filozofiyi, özelliklede dil felsefesi, epistemoloji ve metafiziği önemli ölçüde etkilemiştir.
Russell önde gelen savaş karşıtlarındandır. Serbest ticareti ve anti emperyalizmi desteklemiştir ve barışsever tutumundan dolayı Birinci Dünya Savaşı sırasında hapishanede yatmıştır. Daha sonra Adolf Hitler'e karşı kampanyalar düzenlemiş, Stalinci totalitarizm'i eleştirmiş, Vietnam Savaşı'ındaki tutumu nedeniyle Amerikan hükümetini suçlamıştır. Aynı zamanda nükleer silahsızlanmanın dobra savunucularındandır. Son eylemlerinden bir tanesi İsrail'in Orta Doğu'daki ülkelere karşı izlediği tutumu eleştirdiği bir bildiri yayınlamasıdır.
İnsan Haklarını ve düşünce özgürlüğünü savunduğu yazıları dolayısıyla 1950 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Bertrand_Russell
Bertrand Russell Kitapları - Eserleri
- Mutlu Olma Sanatı
- İnsanlığın Geleceği
- Aylaklığa Övgü
- Evlilik ve Ahlak
- Neden Hıristiyan Değilim
- Bolşevizm
- Sorgulayan Denemeler
- Russell'dan Seçme Yazılar
- Rölativitenin A B C'si
- Politik İdealler
- Anlam ve Doğruluk Üzerine
- Din ile Bilim
- Mantıksal Atomculuk Felsefesi
- Dış Dünya Üzerine Bilgimiz
- İktidar
- Felsefe Yazıları
- Neye İnanıyorum
- Batı Felsefesi Tarihi 3 Cilt Takım
- Eğitim Üzerine
- Özgürlük Yolu
- Etik, Toplum, Siyaset
- Bilimsel Bakış
- Eğitim ve Toplum Düzeni
- Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri
- Felsefe Yapma Sanatı
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 1
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 2
- Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3
- Sosyalizm
- Varoluşçunun Bunalımı
- Ana Hatlarıyla Felsefe
- İkarus ya da Bilimin Geleceği
- Dünya Görüşüm
- Şeytan Banliyöde
- Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları
- Bolşevizmin Pratiği ve Teorisi
- Cinsel İlişkilerin Tarihsel Evrimi
- Vietnam'da Savaş Suçları
- Felsefe Meseleleri
- Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri
- Düşünceler - Yetke ile Birey
- Bilimden Beklediğimiz
- Anılar
- Yaşantım
- Free Thought and Official Propaganda
- Felsefe Sorunları
- Mistisizm ve Mantık
- Felsefede İlmi Metod
- Hikayeler
- The Basic Writings of Bertrand Russell
- Bilimin Toplumsal İşlevi
- Düşünceler
- Bertrand Russel'dan Seçmeler
- Denemeler
- Human Knowledge: Its Scope and Limits
- Felsefi Gelişimim
- Dünyamızın Sorunları
- Terbiyeye Dair
- Yetke ve Birey
- Endüstri Toplumunun Geleceği
- An Outline Of Intellectual Rubbish
- Mən Niyə Xristian Deyiləm
- Human Society in Ethics and Politics
Bertrand Russell Alıntıları - Sözleri
- We cannot enter into the minds of others to observe the thoughts and emotions which we infer from their behaviour. We must therefore accept analogy—in the sense in which it goes beyond experience—as an independent premiss of scientific knowledge, or else we must find some other equally effective principle. (Human Knowledge: Its Scope and Limits)
- Ne kadar akıllıca olursa olsun, hiçbir kural, şefkatin ve düşünceli davranışın yerini tutamaz. (Aylaklığa Övgü)
- Yemek yemeleri için zorlanan çocuklar yemekten tiksinir; öğrenmeleri için zorlanan çocuklar da bilgiden tiksinir. (Eğitim ve Toplum Düzeni)
- "Kamuoyu, etkileyici nutuklarla ve basının etkisiyle büyük ölçüde devlet tarafından yaratılır. Zalim bir kamuoyu ise en az zalim yasalar kadar özgürlüğün düşmanıdır. Savaşmayı kabul etmeyen genç bir adam işten çıkarılırsa sokaklarda hakarete uğrar, dostları ona sırt çevirir ve önceleri ondan hoşlanan bir kadın tarafından küçümsenerek terk edilirse bunu ölüm cezası kadar katlanılmaz bulur." (Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri)
- "...aslında en fazla eğitim görmüş olanlar çoğunlukla, zihinsel ve ruhsal yaşamları dumura uğramış, dürtüleri körelmiş ve yaşayan düşüncenin yerine sadece belirli mekanik beceriler edinmiş olanlardır." (Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri)
- Başarı kazanan her devrim,otoriteyi sarsar ve toplumsal kohezyonu güçleştirir. (İktidar)
- Tanrı’nın beni yarattığından ötürü neden övülmesi gerektiğini bir türlü anlayamıyorum. (Şeytan Banliyöde)
- Gerçekten de, bir şeyin hep belirli bir yerde olması kavramı, yeryüzündeki büyük nesnelerin çoğunun bereket ki hareketsiz oluşlarından gelmektedir. "Yer" fikri, sadece kaba bir pratik yaklaşıklıktır: mantıksal gereklilik değildir ve kesinleştirilemez. (Rölativitenin A B C'si)
- "Başarı mutluluğun sadece bir öğesidir, diğer öğelerin tamamının feda edilmesi pahasına elde edilmişse çok pahalıya mal olmuş demektir." (Anlam ve Doğruluk Üzerine)
- Sadece fizikçilerin değil, ilahiyatçıların da modern fiziğin öne sürdüğü savlarda yeni bir şey bulmuş gibi görünmeleri de oldukça gariptir. Fizikçilerden ilahiyat tarihini bilmeleri belki de beklenemez ama ilahiyatçılar modern savların daha önceki zamanlarda da emsallerinin olduğunun farkında olmak zorundadır. Eddington'un özgür irade ve beyin ile ilgili savı, gördüğümüz üzere Descartes'ınkini andırmaktadır. Jeans'ın savı ise Platon ile Berkeley'inkinin bir bileşimidir ve fizik alanında adı geçen her iki filozofun da yaşadığı dönemde sahip olduğundan daha fazla geçerliliğe sahip değildir. (Bilimsel Bakış)
- Tanıdığımız özellikte ya da nitelikte bir nesne olduğunu bildiğimizde, nesne üzerine betimsel bilgimiz vardır; başka bir deyişle sözkonusu özelliklerin ya da niteliklerin başkası değil, bir nesneye ilişkin olduğunu bildiğimizde, nesneyi tanıyalım tanımayalım, bu nesne üzerine betim ile bilgimiz vardır denilir. Fiziksel nesnelerle öteki akıl’lara ilişkin bilgimiz, salt betim ile bilgidir; ilgili betimler genellikle duyu verilerini ilgilendirenler türündedir. (Mistisizm ve Mantık)
- Zihnin gelişmesi için de disipline ihtiyaç vardır; disiplinsiz zihin incelik kazanamaz. (Aylaklığa Övgü)
- ''Sezgi sadece bir içgüdüden ibarettir.'' (Mistisizm ve Mantık)
- Bir süre yabancı bir ülkede yaşamak kendi ülkemizin yoksun kaldığı kimi değerleri, üstünlükleri öğretir bize; ülkemiz hangi ülke olursa olsun bu bir gerçektir. (Düşünceler - Yetke ile Birey)
- . Hayatın bir kısmı belki de en önemli kısmı bireysel dürtünün kendiliğinden eylemine bırakılmalıdır, çünkü her şeyin sistem olduğu yerde zihinsel ve ruhsal ölüm olacaktır. ... (Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri)
- Yaşamla, şunsuz ya da bunsuz savaşamazsınız demek korkaklıktır. (Düşünceler)
- İnsanoğlunu cinayetten, kundakçılıktan, yağmacılıktan ve dolandırıcılıktan ne alıkoyuyor sanıyorsun? Mantığın çelimsiz gücü bu derece büyük bir şeyi etkileyebilir mi zannediyorsun? Heyhat, korunaklı hayatında insan doğasının karanlık tarafını öğrenmedin. Nezaket ve iyiliğin insan yüreğinde doğal olarak geliştiğine inanıyorsun. (Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları)
- Bizim doğru dürüst bir toplum düzenimiz yok. Çünkü, olsaydı, kadın erkek herkes yararlı yetilerini ortaya koyabilirdi. Günümüzün iyi okumuş kadınlar evlendikten sonra yetilerini geliştirmiyorlar. Ama bu, toplumsal düzenimizin bir sonucudur. (Düşünceler)
- “Bırakın egemen sınıflar komünist devrimi korkusuyla tir tir titresin. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri yok. Ama kazanacakları bir dünya var. Tüm ülkelerin işçileri, birleşin!” (Özgürlük Yolu)
- Tanrı, diyor, adil değil, adalettir. (Batı Felsefesi Tarihi Cilt 2)