diorex
ARTUKBEY

Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Fareler ve İnsanlar kimin eseri? Fareler ve İnsanlar kitabının yazarı kimdir? Fareler ve İnsanlar konusu ve anafikri nedir? Fareler ve İnsanlar kitabı ne anlatıyor? Fareler ve İnsanlar kitabının yazarı John Steinbeck kimdir? İşte Fareler ve İnsanlar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 05.02.2022 22:15
Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: John Steinbeck

Çevirmen: Belkıs Çorakçı Dişbudak

Tasarımcı: Gülay Tunç

Orijinal Adı: Of Mice and Men

Yayın Evi: Sel Yayıncılık

İSBN: 9789755705859

Sayfa Sayısı: 111

Fareler ve İnsanlar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan John Steinbeck’in çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla resmettiği eserleri modern dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alır. Steinbeck romanlarında yalın ve keskin bir gerçeklik sunarken yine de her seferinde çarpıcı bir öykü ile çıkar okurunun karşısına. Tarihin bir kesitindeki dramı insani ayrıntıları kaçırmadan sergilerken, “tozpembe olmayan gerçekçi bir umudun” türküsünü dillendirir. Bu nedenle eserleri edebi değerleri kadar güncelliklerini de hiç yitirmemiştir. 

Fareler ve İnsanlar, birbirine zıt karakterdeki iki mevsimlik tarım işçisinin, zeki George Milton ve onun güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie Small’un öyküsünü anlatır. Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar. Steinbeck insanın insanla ilişkisini anlatmakla kalmaz insanın doğayla ve toplumla kurduğu ilişkileri de konu eder bu destansı romanında. Kitabın ismine ilham veren Robert Burns şiirindeki gibi; “En iyi planları farelerin ve insanların / Sıkça ters gider…"

Fareler ve İnsanlar Alıntıları - Sözleri

  • "Üzülme"dedi."Bazen mecbur kalır insan."
  • "Gitti işte. Bir gece gitmek isteyen herkes gibi."
  • “Tanrım yalnız olsaydım ne kadar rahat bir hayatım olurdu.”
  • İnsanın yüreğinin iyi olması için akla gerek yoktur.
  • "üzülme," dedi, "bazen insan mecbur kalır."
  • "İnsanın iyi olmak için akla ihtiyacı yoktur..."
  • "üzülme dedi, bazen mecbur kalır insan."
  • " Nedendir bilmem. Belki de herkes birbirinden korkuyor bu dünya da. "
  • "Ama biriyle her zaman beraber takılmaya alıştın mı, kopamıyorsun da."
  • “İyi olmak için akla ihtiyaç yoktur.”
  • "Kitaplar işe yaramıyor. İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var.... İnsan yanında biri olmazsa delirir. Kim olduğu önemli değildir, yeter ki yanında olsun. "

Fareler ve İnsanlar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabı henüz bitirdim ve bıraktığı etkiyle kaleme, kağıda sarıldım. Bazı kitaplar vardır tam yüreğinize dokunur ve etkisinden kurtulup, gözünüzden kopup bağımsızlığını ilan eden gözyaşlarınıza engel olamazsınız. Bunun gibi kurgu olduğunu unutturup, böyle hisler yaşatan kitapları seviyorum. George ve Lennie hayatlarını idame ettirmek için, ırgatlık yapan iki zavallı, evsiz, gezgindir. Çok nadir görülen ve çıkarsız bir dostlukları vardır. George ufak tefek, zeki bir adam. Lennie ise koca cüsseli, hayvani ve orantısız bir güce sahip, zeka geriliği olan bir karakter. George sürekli olarak yeni işler bulur. Ama Lennie bir şekilde başlarını belaya sokup, işten atılmalarına sebep olur. Arada ondan kurtulmak istediğini söyleyip isyan eder George. Ama anında pişman olur, yumuşar. Tıpkı bir anne şefkatiyle üzerine titrer, arkasını kollar, sahiplenir Lennie ' yi. Fareler ve İnsanlar, birbirine tamamen zıt iki insanın tuhaf dostluğu. Yahya Kemal Beyatlı ' nın bir sözü vardır ; " İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar. " Evet, bu söze kitapta fazlasıyla şahit oluyorsunuz. George ve Lennie ' nin hayata tutunmalarına sebep olan hayalleri vardır. Kendilerine ait, dışlanıp horlanmadan yaşayacakları bir ev ve arazi sahibi olmak. Tabi birkaç tavşan da olmalı. Çünkü Lennie ' nin tuhaf bir hastalığı, takıntısı vardır. Yumuşak şeylere dokunmayı, okşamayı çok sever. Ama gücünü kontrol edecek bir zekaya sahip olmadığı için, severken, okşarken öldürür fareleri ve diğer canlıları. İnsan en büyük zararı en çok sevdiklerine verir, sözü tam bu duruma uygun. Çok ince bir kitap olmasına rağmen dolu dolu bir hikaye. Yoksulluk, ırkçılık, dostluk, vefa, hırs, masumiyet, saflık... gibi konulara değinmiş, zengin içerikli bir kitap. 1930' lu yılların Kaliforniyasında yaşanan insanlık ayıbı ırkçılığa özellikle yer verilmiş. Kitabın isminden de anlaşılacağı gibi yazar, işçileri farelere benzetiyor. Çünkü tıpkı onlar gibi bir hedefleri, amaçları olmadan, karın tokluğuna kan ter içinde çalışıyor, insan olduklarının bilincinde dahi değilmişcesine iğrenç yataklarda uyuyor, berbat yemekler yiyorlar. İşin kötü tarafı bunu kabul ediyor, değiştirmek için bir çaba sarfetmiyorlar. George ve Lennie onların aksine hayallere sahip. George her ne kadar bu hayallerin gerçekleşmeyeceğini bilsede sırf umudunu yitirmemek ve Lennie ' yi mutlu etmek için sürekli anlatıp durur. İnsanların emeklerinin karşılığını alamamasına yani işçi hakları sorununa da değinmiş John Steinbeck. Ah zavallı Lennie koca cüsseli, çocuk akıllı, saf ve yüreği kocaman, masum adam. Senin gibi ne çok insanlar var bu hayatta. Sırf zeka geriliği yaşıyor diye toplumdan izole edilen, aşağılanan, hırpalanan... Belki de hikayenin içimize en çok dokunan, bizi bu kadar etkileyen sebebi bunun etrafımızda da varolduğunu bilmek. Bu kitabı okurken aklıma sürekli olarak Yeşil Yol kitabı geldi. Lennie ve John Coffy arasındaki benzerlik çok fazla. İki koca cüsseli ve çocuk akıllı, yüreği tertemiz, saf ve masum adam. Küçük hayalleri ve imkansızlıklar. Uzun süredir okuduğum kitaplar içinde beni en çok etkileyen hikayelerden biri diyebilirim. Bu kitaba ahoxx ' ın ortak kitap sayımızı artırma teklifi üzerine başladım ve bu sayede okumama sebep olduğu için kendisine teşekkürü borç bilirim. :) Kesinlikle tavsiye ederim.... (Elif Kimya S.)

Fareler ve İnsanlar: "İyi olmak için akla ihtiyaç yoktur" Herkese selam bugün dünyanın en önemli eserlerinden John Steinbeck in yazdığı Fareler ve insanlar kitabını inceleyeceğim.Kitap incelemesine geçmeden Yazarımız hakkında bilgi vermek istiyorum; John Steinbeck 1902 yılında ABD nin Kalifornia eyaletinde doğmuştur.Irgat bir ailenin çocuğu olarak küçük yaşlarda çiftçilik yapmıştır.Steinbeck Stanford üniversitesinde eğitim gördü.Ancak öğrenimini 1920 ve 1926 yılları aralıklarla tamamlayabildi.Küçük yaşlardan beri yazmaktan hoşlanan steinbeck ,hayatı boyunca edindiği deneyimleri ,gerçekçi bir dille kaleme almaya başladı.İşçilerin ve ırgatların yaşamları karşılaştıkları zorluklar ,yaşam koşulları na en çok değindi.Steinbeck gazap üzümlerini yazdığında Pulitzer ödülü kazandı.1962 senesinde başarı dolu yaşamı ve edebiyata olan katkılarından dolayı kendisine Nobel Edebiyat ödülü verildi. John Steinbeck in Türkçe'ye çevirilen eserleri; Altın Kupa Cennet çayırları Bilinmeyen bir Tanrıya Yukarı Mahalle Bitmeyen Kavga Fareler ve insanlar Kırmızı Midilli Uzun Vadi Gazap Üzümleri Ay Battı /Aysız geceler Sardalya sokağı İnci Aşk otobüsü Alev Cennetin doğusu Tatlı Perşembe Pippin 4'ün kısa süren saltanatı Şimdide kitabımızın arka kapağını yazmak istiyorum çünkü sadece benim incelemem yeterli olmaz; Fareler ve İnsanlar,birbirine zıt karakterlerdeki iki mevsimlik tarım işçisinin ,zeki George MİLTON ve onun güçlü kuvvetli ama akli dengesi bozuk yoldaşı Lennie SMALL ın öyküsünü anlatır.Küçük bir toprak satın alıp insanca bir hayat yaşamanın hayalini kuran bu ikilinin öyküsünde dostluk ve dayanışma duygusu önemli bir yer tutar.Steinbeck insanın insanla ilişkisini anlatmakla kalmaz ,insanın doğayla ve toplumla kurduğu ilişkileride konu eder bu destansı romanında.Kitabın ismine İlham veren Robert Burns şiirindeki gibi "En iyi planları farelerin ve insanların /Sıkça ters gider " John Steinbeck in adını gerçekten çok fazla duydum fareler ve insanlarıda çok okumak istiyordum ama bir türlü fırsat olmuyordu.Edebiyat öğretmenimiz istedi okumamızı.Ben kitabı elime aldığım gün bitirdim.O kadar güzel bir anlatımı vardiki okurken hiç zorlanmadım.Kitap 111 SF zaten kısa olduğundan dolayı kitap okumayı sevmeyenler bile okuyabilir.Yazar gereksiz detaya girmemiş kısa ve öz yazmış.Okuduğumda anlamadığım hiç bir yer olmadı bu benim için güzeldi bir yandanda kötüydü çünkü kafa karıştırıcı kitaplar daha fazla ilgi görüyor.Kitabın isminden dolayı fabl sanmıştım ilk başta çünkü "Lennie koca pençesini suya daldırdı"cümlesi geçiyordu kitapta.Bu yüzden Lennieyi hayvan sanmıştım.Sonra kitap ilerledikçe normal bir insan olduğunu anladım... Şimdide kitabın konusundan bahsedeyim.Kitabımızın ana karakterleri George ve lennie ,birbirlerinden tamamen bağımsız karakterler hiç benzemiyorlar.George çok zeki bir adam ama lennieyse onun tam tersi vücut olarak oldukça iri ve uzun ama bir o kadarda saf bir karakter.George Lennie yüzünden sürekli başları belaya giriyor ve işlerinden çıkmak zorunda kalıyorlar.Lennie sevdiği her şeye dokunmak istiyor ve bu yüzdende en çok belayı o yaşıyor diyebiliriz.Benim kitapta en çok sevdiğim şeylerden bir tanesi georgenin sürekli Lennie ye sen olmasaydın daha güzel olurdu demesi ve aslında georgenin lenniesiz bir hayatı düşünmediğiydi.Dostuğu ve beraberliği çok güzel özetlemiş John Steinbeck. Kitapta sadece George ve lenienin başına gelenler değil ayrıca o dönemlerdeki işçi olmanın zorluğunda değinmiş yazar .Zaten yazar ın hayatında da belirttiğim gibi kendiside bir ırgat ailenin çocuğu olduğundan dolayı bu konuya özellikle değinmiş.Ama yazarımız sadece işçi meselesine değil ayrıca siyahe insanlarında yaşamından ve çektiği zorluklardan bahsetmiş.Kitabımızdaki siyahe karakter Crooks.Lennieye yaşamını anlattığı sahne benim en değer vediğim sahnelerden biri oldu. Kitabın son 15 SF sinde anladım nasıl biticeğini ve resmen ağladım.Neredeyse her okuduğum kitapta birileri ölüyor çünkü.Ama Gerorgenin lenneyi öldürmesini beklemiyordum benim için büyük sürpriz oldu ama acı bir sürpriz. Bence George doğru olanı yaptı onu suçlayamam.En yakını nı başkasının öldürmesindense kendi öldürmesi en doğru karardı. Tıpkı Candyinin kendi köpeğini Slim e öldüttürmesi gibi ve sonra pişman olması kendi öldürmesi gerektiğini düşünmüştü.George ta kendi sine ait olan bir şeyi başkasına bırakmadı. Kitap benim için çok özel kalıcak John Steinbeck tr özel kalacak. "Üzülme"dedi"Bazen mecbur kalır insan..." (Şevval Lantsov.)

FARELER VE İNSANLAR ARASINDA: YouTube kitap kanalımda Fareler ve İnsanlar kitabını çizimlerimle birlikte yorumladım : https://youtu.be/HHo8Z-JgYzU Hepimiz hayalleri olan varlıklarız. Bazen gerçekleşmeyeceğini bildiğimiz halde yorulmadan hayaller kurmaya devam ederiz. Fakat zaten hayalin kelime anlamına baktığımızda da: "Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey." olarak bir açıklama görürüz. Biz canlı varlıklar, gerçekleşmesini özlediğimiz şeylerin hayalini kurarız. 1759 tarihinde doğmuş olan Robert Burns adlı İskoç şair "İnsanlarla fareler hiçbir zaman hayallerini gerçekleştiremezler." temasıyla "To a Mouse" adında bir şiir kaleme almış. Şimdi bu cümleden yola çıkarak ilk olarak 1937 tarihinde yayınlanan Fareler ve İnsanlar kitabına yaklaşık olarak 150 yıllık bir köprü kurmayı amaçladım. Farelerin hayali peynirdir, insanların hayali ise paradır. Kadınların hayali ise -en azından Amerikalı olanların- Hollywood'da bulunup sahne alabilmektir. Bu hayal edilen şeyler ise her zaman bir hayal döngüsünde kalır aslında. Fare peyniri bulunca daha çok peynir ister, insan da parayı bulunca daha çok para ister. Hatta bu duruma Amerikalıların bulduğu bir kelime bile var... Amerikan rüyası adında. Bu kitap da aslında tam olarak gayet yerinde bir Amerikan rüyası eleştirisidir. Ne fareler peynire ulaşabiliyor, ne de insanlar arzuladıkları paraya ulaşabiliyor... Kitapta fiziksel ve zihinsel özellikleriyle birbirine tam olarak zıt olan iki başrol kişi söz konusu. Bunlardan George adında olan mantığı, zekayı, zihinsel gücü, parayı, totaliterliği ve salt maddiyatı temsil ediyorken Lennie adında olan karakter ise duygusallığı, fiziksel gücü, sevgiyi, boyun eğmeyi ve salt maneviyatı temsil etmekte. Fiziksel olarak da George zayıf olan taraf, Lennie ise şişman olan taraf. Şimdi bu sıkıcı içerik detaylarıyla ulaşmaya çalıştığım bazı önemli noktalar var. 1763 yılında James Watt tarafından bulunan buharlı makinenin icadı Sanayi Devrimi'nin başlangıcı kabul edilir. Aslında bu devrim sayesinde bizden 200 yıl önce yaşayan insanların hayallerini şu an gerçekleşmiş olarak yaşıyoruz diyebilirim size. John Steinbeck'in de Fareler ve İnsanlar kitabıyla bize George ve Lennie karakterleri üzerinden bir metaforla tam da bu konuyla ilgili bir mesaj vermeye çalıştığını düşünüyorum. Sanayi Devrimi'nden önce Lennie'nin karakter özellikleri olan fiziksel güç dünyayı yöneten güçtü. Fakat Sanayi Devrimi'nin başlamasıyla birlikte artık fiziksel güç yerini George'un özelliği olan zekaya ve zihinsel güce bıraktı. Para her şeyin yerini aldı ve aşırı hızlı bir üretim süreci başladı. Kısaca zekanın fiziksel güçten daha etkili olduğu ve onun yerini hemen alması gerektiği geç de olsa anlaşılmış oldu. Aynı Fareler ve İnsanlar kitabının sonunda olan o olayın seslerini kitabın daha ilk sayfalarından duyabildiğimiz gibi. Bu kitapla birlikte sorgulamasını yaptığım bir başka nokta ise; geniş ve büyük halk topluluklarının sayıca ve hacimce küçük ama etkili devlet sistemleriyle olan etkileşimleriydi. Yani, aslında aynı Lennie ve George gibi tamamen birbirine zıt iki karakterin arasında geçen o atışmalar ve George'un her daim Lennie üzerinde totaliter bir hakimiyet sahibi olmasından bahsediyorum. 1902 tarihinde doğmuş olan Steinbeck'in, Sanayi Devrimi'nin sonuçlarıyla beraber büyüdüğü bir çağda, güncel siyasi ve ekonomik olayları bu iki karakter üzerinden kısacık ve oldukça yalın bir dille yazdığı bu kitapla çok başarılı bir şekilde anlatabildiğini düşünüyorum. Son olarak ise aklıma gelen bir başka şeyden daha bahsedeceğim. 1886 yılında Amerika'da yapılmış olan Özgürlük Heykeli'yle birlikte evrensel özgürlüğün temsili amaçlanmıştı. Hatta Özgürlük Heykeli'nin tacında bulunan 7 köşe, 7 kıtayı veya 7 okyanusu simgeleyen köşelerdir. Böylece evrensel özgürlük, hakların kısıtlanmaması gibi amaçlar hayal edilerek bu heykel inşa edilmiştir. İşte bu sebeple Özgürlük Heykeli'nin bulunduğu bir ülke olan Amerika'da kaleme alınan Fareler ve İnsanlar romanındaki karakterler de zencisinden kibirli beyazına, zeka olarak gerisinden fiziksel olarak ilerisine çeşit çeşit kişiyle doludur. Aynı dünyadaki bütün insanları temsil eder gibi sanki. Fakat Özgürlük Heykeli'nin amacının işlemediği bu çiftlikte insanlar bu heykeli bildiğiniz pompalı tüfeklerle ve Luger marka tabancalarıyla kovalıyorlardı! Eğer buraya kadar okuduysan bil ki seviliyorsun, keyifli okumalar dilerim. (Oğuz Aktürk)

Kitabın Yazarı John Steinbeck Kimdir?

John Steinbeck, (27 Şubat 1902 - 20 Aralık 1968) ABD'li yazar.

27 Şubat 1902'de Amerika Birleşik Devletleri'nin Kaliforniya eyaleti Salinas kentinde doğdu. 20 Aralık 1968’de New York'ta yaşamını yitirdi. 1940 Pulitzer Ödülü ve 1962 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi gerçekçi roman-öykü yazarı.

Bir ırgat ailesinin çocuğudur. Babası Prusyalı, annesi ise İrlandalı göçmen bir aileye mensuptur. Yaşıtları gibi o da küçük yaşlarda çiftçilik yaptı. 1920-1926 arasında aralıklarla Stanford Üniversitesi'ne devam etti. Öğrenimini sürdürebilmek için duvarcılık, boyacılık, kapıcılık, eczacılık gibi işlerde çalıştı. Okulu bitiremedi. Öğrencilik yıllarında başladığı yazmayı sürdürdü. Irgatlık ve işçilik yaparken edindiği deneyimler, eserlerinde işçilerin yaşamlarını gerçekçi bir dile anlatmasına büyük katkı sağladı. İlk romanlarından başlayarak hep işçileri, yaşam koşullarını, ilişkilerini anlattı. İlk kitabı " Altın Kupa " (1929). 1936'da yayınlanan "Bitmeyen Kavga"da tarım işçilerinin grevi ve bu greve önderlik eden iki Marksisti anlattı. Amerikan çalışma sistemine keskin eleştiriler yöneltti. Üçüncü kitabı "Fareler ve İnsanlar" 1937'de yayınlandı. Bu kez iki göçmen işçi arasındaki garip ve karmaşık ilişkinin öyküsünü anlatıyordu. Kendisine "Pulitzer Ödülü" getiren ünlü romanı "Gazap Üzümleri" 1940'ta sinemaya aktarıldı. II. Dünya Savaşı yıllarında daha çok ideolojik eserler verdi. İzleyen yıllarda politikadan uzak, eğlendirici yanı ağır basan duygusal öğelerin de yer aldığı eserler ve senaryolar yazdı.1962'de edebiyata katkılarından dolayı Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.

John Steinbeck Kitapları - Eserleri

  • Sardalye Sokağı
  • Fareler ve İnsanlar
  • Al Midilli
  • Altın Kupa
  • Ay Batarken
  • Bir Savaş Vardı

  • Bitmeyen Kavga
  • Cennet Çayırı
  • Gazap Üzümleri
  • İnci
  • Kaygılarımızın Kışı
  • Kısa Süren Saltanat
  • Tatlı Perşembe

  • Yukarı Mahalle
  • Alev
  • Bilinmeyen Bir Tanrıya
  • Cennetin Doğusu
  • Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında
  • Uzun Vadi
  • Ak Bıldırcın

  • Ben Bir Devrimciyim
  • A Russian Journal
  • Mektuplarda Bir Yaşam
  • Çılgın Dünyadan Uzak
  • Kaçış
  • The Forgotten Village
  • Savaş Üzerine Mektuplar

  • Asiler Otobüsü
  • Krizantemler
  • Bir Numaralı Evde Olanlar
  • Zapata
  • Seçilmiş Əsərləri
  • Cennetin Doğusu 2
  • Of Mice and Men/Cannery Row

  • The Vigilante
  • Siçanlar və insanlar haqqında

John Steinbeck Alıntıları - Sözleri

  • Jody, annesinin sesinin tonuna göre, yüzünün ifadesinin nasıl değiştiğini bilirdi. (Kaçış)
  • Birşeyi çok fazla istemek iyi degildir (İnci)
  • İnsanın yüreğinin iyi olması için akla gerek yoktur. (Fareler ve İnsanlar)
  • "Seçtiğin yol aydınlık. Parıldıyor ilerisi." (Krizantemler)
  • Ancak yeni doğan bir bebek baştan başlayabilir. Sen, ben. Biz artık geçmiş zamanız. (Gazap Üzümleri)
  • «Pişmanlık getir, çünkü Öbür Dünya’ya yolculuk yakın!» (Asiler Otobüsü)

  • Herkes iyi olsun diyor...oysa insanlar iyi değildir. (Kısa Süren Saltanat)
  • "... Sanki seni de düşümde görmüşüm, gerçek değilmişsin gibi geliyor..." (Mektuplarda Bir Yaşam)
  • Bir an ya sürdü, ya sürmedi. Kalan kaldı geride. Arkasına bakmadı. (Krizantemler)
  • İnsanın başka şeyi yoksa, sahip olduğu her neyse onunla övünür. (Cennetin Doğusu)
  • Yalnızlığın yalnız kalmaktan başka çaresi yok. (Köpeğim Charley ile Amerika Yollarında)
  • Ailesi yeteri kadar büyüyenler onu bütün diğer ailelere karşı yetiştirdiler... Cemaatler ortaya çıktığında ise her cemaat kendini öteki cemaatlere karşı savunmaya girişti... (Ben Bir Devrimciyim)
  • "İnşaatçılar hiçbir zaman ev yapmazlar; onlar yuva yapar..." (Ben Bir Devrimciyim)

  • Düşmanın bize yapamadığını biz kendi kendimize yapıyoruz. (Kısa Süren Saltanat)
  • Komünistler tarafından kapitalist ve kapitalistler tarafından da komünist olarak damgalanan bir kitabımı hatırlıyorum. Duygular, her zaman olduğu gibi, düşüncelerden daha öndeydi. (Ben Bir Devrimciyim)
  • karanlığın arkasına saklanmaya ışıktan kaçmaya çalışma . dünya yıkıldı da sen altında mı kaldın yoksa ? (Alev)
  • "Hiçbir şey hissetmiyorsun." (Ak Bıldırcın)
  • İnsanın oda öyrəşməsi üçün, bəlkə də, yarım milyon il lazım olub. Fəqət oddan-alovdan da qorxulu olan bu qüvvəni dərk etməyə heç on beş milyon il də bəs eləməz. Onu ram edəcək başqa bir şey tapılmayacaqmı? Əgər mənəviyyat aləminin qanunları şeylər aləminin qanunları ilə eyniləşərsə, ruhun məğzi dəyişərmi, görəsən? Budurmu mənim, bizim hiss etdiyimiz? (Seçilmiş Əsərləri)
  • Keşke o kadar cesur olduğumuzu düşünmeseler. Ben o kadar cesur olmak istemiyorum. (Bir Savaş Vardı)
  • Saati saatine uymaz, netameli bir ırmaktır San Ysidro. Yılın yarısında ölüdür, öbür yarısında da öldürücü. (Asiler Otobüsü)

Yorum Yaz