diorex
ARTUKBEY

Eva Luna Anlatıyor - Isabel Allende Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Eva Luna Anlatıyor kimin eseri? Eva Luna Anlatıyor kitabının yazarı kimdir? Eva Luna Anlatıyor konusu ve anafikri nedir? Eva Luna Anlatıyor kitabı ne anlatıyor? Eva Luna Anlatıyor PDF indirme linki var mı? Eva Luna Anlatıyor kitabının yazarı Isabel Allende kimdir? İşte Eva Luna Anlatıyor kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 04.04.2022 08:00
Eva Luna Anlatıyor - Isabel Allende Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Isabel Allende

Çevirmen: Metin Celal

Orijinal Adı: Cuentos de Eva Luna

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789755102528

Sayfa Sayısı: 256

Eva Luna Anlatıyor Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Savaşın izlerini taşıyan fotoğrafçı Rolf Carle, sevgilisi Eva Luna’ya: "Bana bir masal anlat," diyor.

"Nasıl bir masal istiyorsun?"

"Şimdiye dek kimseye anlatmadığın bir masal olsun."

Sevgililer seviştikten sonra dinleniyorlar ve Eva Luna, Binbir Gece Masalları’ndaki Şehrazad gibi anlatmaya koyulduğunda, tutku, şiddet, esrar yüklü yirmi üç öykü dökülüyor dudaklarından.

Isabel Allende, bundan önce yayımladığımız Ruhlar Evi ve Eva Luna adlı romanlarında rastlanan o görkemli ağırlığından sıyrılarak, bu öyküler kitabında neşeli ve beklenmedik bir hıza kavuşuyor. Sanki yazarın anlatacak pek çok öyküsü varmış, yazacak pek çok romanı sıradaymış, canlandıracak pek çok kahramanı sıralarını beklermiş gibi bu kez gene bir masal anlatıcısı olan Eva Luna’ya başvuruyor.

Eva Luna Anlatıyor Alıntıları - Sözleri

  • Merhamet, bir gidiş-dönüşlü yürüyüş haline gelmişti, artık kimin verip kimin aldığı anlaşılmaz olmuştu.
  • Öyküler çeşit çeşittir. Kimi daha anlatılırken doğar, on­ların malzemesi dildir; birisi onu sözcüklere dökmeden önce bu sadece yaşanmış bir heyecandır, zihnin bir kaprisidir, bir görüntüdür ya da dokunulmazlığı olan bir anıdır. Kimileri ise, anlamını yitireceği korkusunu taşımadan sonsuza dek yi­nelenebilecek türden, elmalar gibi bütünlük taşıyan öyküler­dir. Gerçek dünyadan alınıp sonra üzerinde hayal gücüyle ça­lışılanı da vardır, bir anlık bir esinle doğan ve anlatıldıktan sonra gerçeklik kazananı da. Ve gizli öyküler vardır, hani belleğin karanlık köşelerinde saklı kalmış olanlar, bunlar can­lı organizmalar gibi kökler, antenter salarlar, şişler, yumru­lar üretirler, asalaklarla kaplanırlar ve zamanla biter karaba­sana dönüşürler. Kimi zaman şeytanları kovmak için bunları masal gibi anlatmak gerekir.
  • "- Bana bir masal anlat - Nasıl bir masal istiyorsun? - Şimdiye dek kimseye anlatmadığın bir masal olsun
  • "Bana bir masal anlat " Nasıl bir masal istiyorsun?" "Şimdiye dek kimseye anlatmadigin bir masal olsun "
  • "Ölüm diye bir şey yoktur, kızım. İnsanlar sadece biz onları unutursak ölürler..”
  • "Kadın o sevimsiz ve kuru sözcükleri ayırdı,o pek çiçekli olanları da seçip attı, çok kullanılmaktan eskiyenlerden de kaçındı, o olası olmayan vaatler sunanları ,gerçeklik taşımayıp, karmaşık olanları bir kenara itti, sonunda erkeklerin düşüncelerine kesinlikle dokunacak ,kadınların heveslerini uyacak sözcükler kullandı "

Eva Luna Anlatıyor İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Latin Amerika'dan Binbir Gece Hikâyeleri.: Eva Luna'nın yaşam hikayesini önceki kitapta (Eva Luna) okumuştuk. Az da olsa bize hikâyelerinden bahsetmiş, yazma tutkusunu bize yansıtmıştı. Bu kitap Eva'nın, sevgilisi Rolf'e anlattığı 23 hikâyeden oluşuyor. Her bir hikâye Latin Amerika'nın bünyesinde barındırdığı bir karakterin öyküsü aslında. Bazen o karakter bir yerli oluyor, bazen bir yönetici, bazen bir subay, bazen de bir göçmen. Öyle güzel karakterler ve hikâyeler çıkarıyor ki karşımıza hayran olmamak elde değil. Tüm hikâyelerinin tekniği birbirinin aynı olsa da, anlatılanlar o kadar güzel ki tekrarın farkına bile varmıyorsunuz. 'Yine birisini anlatmaya başladı' diye düşünmek yerine 'acaba bu karakterin öyküsü nasıl' diye büyük bir merak içinde okuyorsunuz hikâyeleri. Ve her birinin sonunda yüzünüze oturan, alınan keyfin mutluluğunu yansıtan bir gülümseme ile başbaşa kalıyorsunuz. Bir albümdeki tüm şarkıları çok beğenmek gibi kitaptaki her bir hikâyeyi çok çok sevdim, 10 üzerinden 8'den aşağı not alan yok. Ama en bi çok bi en  sevdiklerim: İki Sözcük  (ilk hikâye, Borgesvari), Clarisa, Kurbağa Ağzı, Yüreğimin Sesine Kulak Verirsem, Walimai, Kuzeye Bir Yol, Sonsuz Yaşam, Hayal Saray ve Beyaz Zambak. Büyülü bir dili var Allende'nin, basit gibi görünen ama masalsı bir havası var. Bir anda sizi çekip alan, merakla okutup sizi sarmalayan farklı bir ritim. Hani derler ya hikâye mi hikâyeyi anlatan mı. İkisi de buluşuyor sanki Allende'de. Hikâye iyi, ama hikâyenin aktarımı da en az onun kadar iyi. Ve satır aralarında kalan, hüzün, çaresizlik, yoksulluk duyguları. Gabo sonrası Llosa'ya ayırdığım yeri sessiz sedasız ama gümbür gümbür gelip aldı Allende. Hiç şikayetçi değilim . . . Öykü kitabı okumalarını bir seferde değil, günlere yayarak ve her gün 2-3 öyküden fazla okumadan yapıyorum.  Her öykü sonrasında da bir ara veriyorum. Açıkçası Eva Luna Anlatıyor 2-3 aya yayılan bir okuma oldu ve çok aralıklı okundu, son aylarda başrol Proust'ta  olduğu için. Ama buna rağmen,  uzunca aradan sonra kitaba dönüp bir öykü okuduğumda, hemen o büyülü havasını solumaya başladım tekrardan. Okuma süresinin uzunluğu ve kitaptan uzaklaşmanın tüm olumsuzluklarına rağmen bayıldım kitaba. İlk defa bir öykü kitabı sonrası, ben bunu bir daha okurum dedim. İyi ki Allende okuyoruz. Allende okurlarının sadece Ruhlar Evi'nde kalmayıp, dışarı çıkıp diğer kitaplarına da bir göz atmasını, bunun için de Eva Luna ve Eva Luna Anlatıyor kitaplarını çokça tavsiye ediyorum. Nice Allendelerde görüşmek üzere. Kitapla. Sağlıcakla. (Özcan)

Aslında ,belkide en sevmediğim edebiyat şekli hikayeler ..bana göre kitap denince uzun uzun anlatmalı ne var yok ..bu kitabı bitirdigimde ise bir nebze fikrim yörüngesinden kaymış oldu Allende nin dünyasından gelen hikayeler hiç bir yerde duymadığım dinlemediğim masallar tadında. ..kadınsal yönü ağır basan ,yormadan, kelimeleri akıp giden nehir misali ...bir pazar gününde bitirebilirsiniz Pazartesine keyifle adım atmak için :) Mutlu kalın ve fırsat varken kendi hilayelerinizide karalamayı ihmal etmeyin ..hâlâ fırsat varken ... (Ebru Ince)

Savaşın izlerini taşıyan fotğrafçı Rolf Carle, sevgilisi Eva Luna'ya: "Bana bir masal anlat" diyor. "Nasıl bir masal istiyorsun?" "Şimdiye dek kimseye anlatmadığın bir masal olsun." Eva Luna, Binbir Gece Masalllarındaki Şehrazad gibi yirmi üç öykü anlatıyor. Başlarda kitap akıcı, sıra dışı ve eğlenceliydi. sonlara doğru biraz sıkıldığımı itiraf etmeliyim. Yine de okunası bir kitap. (Kismet Parpar)

Eva Luna Anlatıyor PDF indirme linki var mı?

Isabel Allende - Eva Luna Anlatıyor kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Eva Luna Anlatıyor PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Isabel Allende Kimdir?

Isabel Allende, 1942 yılında Peru'nun başkenti Lima'da doğdu. Ancak birkaç yıl sonra ailesi Şili'ye göç etti. Isabel Allende, amcası, Şili Devlet Başkanı Salvador Allende'nin 1973'te öldürülmesinden iki yıl sonra kocası ve çocuklarıyla birlikte Venezuella'ya sığınmak zorunda kaldı. 17 yaşında gazeteciliğe başlayan Allende, bir süre sonra San Francisco'ya yerleşti, ABD'nin önde gelen üniversitelerinde edebiyat dersleri verdi. 1982'de yayınlanan ilk romanı Ruhlar Evi'ni, 1984'te Aşktan ve Gölgeden, 1985'te Eva Luna adlı romanları, 1989'da Eva Luna Anlatıyor adlı öykü kitabı izledi. Sonsuz Düzen adlı romanı 1991'de, Paula 1994'te, Kaderin Kızı 1999'da, Sararmış Bir Fotoğraf 2000'de, Yüreğimdeki Ülkem 2003'te yayınlandı. Allende 2002-2004 yılları arasında Canavarlar Kenti, Altın Ejder Kenti ve Pigmeler Ormanı adlı romanlardan oluşan gençlik üçlemesini kaleme aldı. Türkiye'de tüm yapıtları Can Yayınları arasında yer alan Allende, hemen tüm öykü ve romanlarında gerçekçi bir anlatım ve siyasal bir yaklaşım ile büyülü gerçekçiliğin gerçeküstücü geleneğini ustaca kaynaştırdı.

Isabel Allende Kitapları - Eserleri

  • Ruhlar Evi
  • Aşktan ve Gölgeden
  • Japon Sevgili
  • Zorro
  • Kış Ortasında
  • Kaderin Kızı
  • Eva Luna
  • Paula
  • Sararmış Bir Fotoğraf
  • Canavarlar Kenti
  • Yüreğimdeki Ülkem
  • Maya'nın Günlüğü
  • Pigmeler Ormanı
  • Eva Luna Anlatıyor
  • Denizin Altındaki Ada
  • Canım Sevgilim Inés
  • Altın Ejder Krallığı
  • Günlerin Getirdiği
  • Cinayet Oyunu
  • Aphrodite
  • Tüm Unutulmuşlar Adına
  • Sonsuz Düzen
  • Porselen Peri
  • Eva Luna
  • Denizin Uzun Taçyaprağı

Isabel Allende Alıntıları - Sözleri

  • “Tüm duyumlar gibi ağrı da ruhun içine girmeye yarayan bir kapıdır,” demişti ona. “Ne hissettiğini ve neyi hissetmek istemediğini sor kendine. Dikkatini bedenine ver. Buna odaklanırsan, ağrının değiştiğini ve içinde bir şeyin açıldığını göreceksin ama aklının sana rahat vermeyeceği konusunda uyarmalıyım seni, düşüncelerle, hayallerle, anılarla senin dikkatini dağıtmaya çalışacaktır; çünkü o nevrozun içerisinde kendi rahatı yerindedir ...” (Cinayet Oyunu)
  • Savaş gerçekleşmesi mümkün bir geleceği tasarlamakdan kurtarmıştı onu. (Denizin Uzun Taçyaprağı)
  • Kader değişebilir,ama karmayı arındırabilmek için bütün hayatı değiştirmek gerekiyor,hatta belki bu bile yetmiyor. (Günlerin Getirdiği)
  • İnsanın aklında kalan ve hiç unutulmayan şey şiirdir. (Denizin Uzun Taçyaprağı)
  • ... otorite karşısında yerlerde sürünen ama eline birazcık fırsat geçti mi acımasızlıkta üstüne olmayan ödleklerden biriymiş. (Cinayet Oyunu)
  • "Kadın o sevimsiz ve kuru sözcükleri ayırdı,o pek çiçekli olanları da seçip attı, çok kullanılmaktan eskiyenlerden de kaçındı, o olası olmayan vaatler sunanları ,gerçeklik taşımayıp, karmaşık olanları bir kenara itti, sonunda erkeklerin düşüncelerine kesinlikle dokunacak ,kadınların heveslerini uyacak sözcükler kullandı " (Eva Luna Anlatıyor)
  • "İnsanlar ancak unutulduklarında ölürler. Beni hatırlayabildiğin sürece hep seninle olacağım." (Eva Luna)
  • "Göğe doğru tükürme, suratına geri gelir " (Japon Sevgili)
  • "Aşk insanların aklını bulandırmak ister .. ama önüne geçilmez değildir ." (Zorro)
  • “Göğe doğru tükürme, suratına geri gelir” (Japon Sevgili)
  • "Hüzün..." Terapistin söylediği gibi Willie'nin de benim de hayatımızda hüzün vardı, ama bu, insanı felce uğratan bir duygu değil, gerçekleri renklendiren kayıpların ve zorlukların bilinciydi. (Günlerin Getirdiği)
  • Öyküler çeşit çeşittir. Kimi daha anlatılırken doğar, on­ların malzemesi dildir; birisi onu sözcüklere dökmeden önce bu sadece yaşanmış bir heyecandır, zihnin bir kaprisidir, bir görüntüdür ya da dokunulmazlığı olan bir anıdır. Kimileri ise, anlamını yitireceği korkusunu taşımadan sonsuza dek yi­nelenebilecek türden, elmalar gibi bütünlük taşıyan öyküler­dir. Gerçek dünyadan alınıp sonra üzerinde hayal gücüyle ça­lışılanı da vardır, bir anlık bir esinle doğan ve anlatıldıktan sonra gerçeklik kazananı da. Ve gizli öyküler vardır, hani belleğin karanlık köşelerinde saklı kalmış olanlar, bunlar can­lı organizmalar gibi kökler, antenter salarlar, şişler, yumru­lar üretirler, asalaklarla kaplanırlar ve zamanla biter karaba­sana dönüşürler. Kimi zaman şeytanları kovmak için bunları masal gibi anlatmak gerekir. (Eva Luna Anlatıyor)
  • Eskiden iki-üç kişi bir araya geldi mi en önemli konu politikaydı; bir odanın içinde iki Şilili varsa, mutlaka üç tane de siyasi parti olurdu. (Yüreğimdeki Ülkem)
  • Buralarda gölgeler güneş batmadan çok önceden inmeye başlar, manzara ıssız, hoş bir hal alır, yankı onların düşüncelerini devleşmiş biçimiyle uzak bir kartalın çığlığı olarak yansıtırdı. (Aşktan ve Gölgeden)
  • "Çok bilen kişinin insanlığa karşı daha çok görevleri vardır." (Kaderin Kızı)
  • Tanrı nin gözünde eşit değildik, çünkü sosyal sınıfları ve insanlar arasındaki farklılıkları bizzat O yaratmıştı. (Denizin Uzun Taçyaprağı)
  • Kimi zaman acıyı engelleyemeyiz, ama kendi tepkimizi denetleyebiliriz. (Günlerin Getirdiği)
  • Onursuz bir hayat yaşanmaya değmez. (Maya'nın Günlüğü)
  • Bizde bir erkek, içinde yemek yediği tabağı yıkadı mı karısına ya da annesine 'yardım etmekte olduğunu' sanır ve bu yüzden takdir edilmeyi bekler. (Yüreğimdeki Ülkem)
  • Bilge kişi alçakgönüllüdür , çünkü ne kadar az şey bildiğini bilir, (Sararmış Bir Fotoğraf)

Yorum Yaz