Eudemos'a Etik - Aristoteles Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Eudemos'a Etik kimin eseri? Eudemos'a Etik kitabının yazarı kimdir? Eudemos'a Etik konusu ve anafikri nedir? Eudemos'a Etik kitabı ne anlatıyor? Eudemos'a Etik kitabının yazarı Aristoteles kimdir? İşte Eudemos'a Etik kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Aristoteles
Çevirmen: Saffet Babür
Tasarımcı: Ali İmren
Yayın Evi: Bilgesu Yayıncılık
İSBN: 9789944795715
Sayfa Sayısı: 112
Eudemos'a Etik Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Eudemos’a Etik Aristoteles’in etikle ilgili çalışmalarından bir diğeridir. Kitap boyunca cevabı aranan soru, iyi yaşamın ne’de olduğu ile nasıl elde edileceğidir. Bu sorunun cevabı, mutluluğun ne olduğunun da cevabı olacaktır. Mutluluksa insana özgü iyilerin en önemlisi, en üstünüdür. Bunu elde etmek içinse “ruhun akıldan bağımsız yanına olabildiğince az kulak vermelidir.”
Eudemos'a Etik Alıntıları - Sözleri
- "Mutluluk kendi kendine yetenlerindir."
- Bu adı alanla herkes acaba uzun boylu, kısa boylu insanlar gibi ya da farklı renkteki insanlar gibi, doğa gereği mi mutlu oluyor, yoksa mutluluk belli bir alıştırmayla mı kazanılıyor (nitekim insanlar için doğaya ya da öğretime değil, alışkanlıklara bağlı pek çok şey var: kötü şeyler kötü alışkanlıklarla, yararlı şeyler yararlı alışkanlıklar oluyor), yoksa bunlardan hiçbirine bağlı olarak değil de şu iki biçimde mi insanlar mutlu oluyor: ya tıpkı bir nymphe veya bir tanrının etkisine girmiş kişiler gibi tanrısal bir esinle sanki kendinden geçerek ya da talihe bağlı olarak (nitekim pek çok kişi mutluluk ile talihli olmanın aynı şey olduğunu ileri sürer).
- Dogamiz gereği mi mutluyuz? Yoksa mutluluk bir tür bilgi ve biz onu öğreniyor muyuz?
- en güzel şey en adil olandır, en iyi şey sağlıklı olmak; en hoş şey ise, kişinin arzuladığı şeye kavuşması.
- Nitekim dost yalnızca dostuyla birlikte acı çekmekle kalmaz, aynı acıyı duyar.
- kendileri kötü durumdalarsa dostlarının iyi durumda olmamasını hatta var olmamasını canu gönülden diliyorlar.
- Gereksinim içinde olduğumuz zaman değil, kendimize yeter olduğumuz zaman daha iyi karar veririz. İşte en çok o zaman birlikte yaşamaya layık dostlara gereksinim duyarız.
- ... bütün insanlar içlerinde iyi bir yön taşır ve bu açıdan karşılıklı uyuşabilirler.
- ... senin için küçük bir şey ama benim için büyük.
- ... zor ile yapılan her iş zevksizdir.
- "İnsan tercih ederek yaptığı her şeyi isteyerek yapar, bu açık. Öyleyse şu da açık: Hem erdem, hem de kötülük, isteyerek yapılanlarla ilgili olsa gerek."
- Kendine egemen kişi adil davranacaktır, çünkü kendine egemen olma kendine egemen olmadan çok bir erdem, erdem de daha adil olanı yapar.
- İsteme ile tercih aynı şey değil. Nitekim olanaksız olduğu bilinen kimi şeyler yine de istenir; sözgelişi bütün insanların kralı olmak, ölümsüz olmak istenir, oysa hiç kimse olanaksız olduğunu bilmiyor değilse bunları tercih etmez. Genel olarak, olanaklı olduğu halde, yapmak ya da yapmamak kendimize bağlı değil diye düşündüğümüz şeyleri de yine hiçbirimiz tercih etmeyiz. Dolayısızla şu açık: tercih edilen şey,kişinin kendisine bağlı olan şeylerden biri, bu zorunlu.
- Teognis'in dediği gibi, bir saban öküzü gibi denemeden ne bir adamın ne de bir kadının "ruhunu" bilebilirsiniz.
Eudemos'a Etik İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Babasına nasihat veren bir ARİSTOTELES. hıh: Aristoteles sevmediğimi ve ölümüne Platoncu olduğumu hatta Neo-Platoncu karşıtı bir Platoncu olduğumu sanırsam sağır sultan bile duydu. Lakin özellikle Felsefe Tarihi işin içine girince yiğidi öldür hakkını yeme düsturu ile hareket etmek kaçınılmaz tavır olmalıdır. Aristoteles Etik (ahlak felsefesi) derslerinde mahşerin dört atlısından biridir. Efenim hemen diğer atlıları da tanıyalım :Ödev ahlâkı ile gönüllere taht kuran önemli olan niyet babba mottosu ile yazar/Immanuel-Kant kardeşim erdem, ödev mödev boş ne kadar fayda (utilitarianism) o kadar köfte mottosuyla yazar/john-stuart-mill ve son atlı Oğvv yeah mottosu ile hızlı ve hazcı yazar/jeremy-bentham (gerçi bunu Epikuros'a kadar götürüp Diyojen'i de katabilirdik fakat biz ortaya kuram olarak sunanların peşindeyiz) Gelelim kitaba kitap aslında kitap/nikomakhosa-etik--156793'in gölgesinde kalmıştır ve genelde etik derslerinde Niko okutulur. Kim mi bu Niko? Aristonun veledi. Eudemos ise pederidir, Aristoteles'in. Aristoteles bu kitapta eudaimonia yani mutluluğun/mutlu yaşamanın öneminden bahseder(bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin falan demiyor?). Aslında bu mutluluk Sokrates'in yaşamı ile de az çok ilgilidir çünkü eudaimonia aslında bilgelik yoluyla bilgelik sevdası ile elde edilen kalıcı mutluluğun öğretisidir. Kitap Antik Yunan'ın vazgeçilmez konusu erdemleri irdeler. Aristoteles'e göre erdemler ikiye ayrılır :Düşünce erdemleri ve Karakter erdemleri. Eserde bu erdemlerin neliği, nasıl ortaya çıktıkları ve bu erdemleri nasıl elde edilebileceğimiz ile ilgili bir nasihat dersi verilir. Eserin kimi bölümleri Nikomakhos'a etik ile örtüșür. Hem babasına hem de oğluna aynı nasihatleri de vermek ne kadar etik orası da ayrı bir ironi ve tartışmaya açıktır. Aristoteles'in bildiğimiz kadarıyla ahlak ile ilgili yazdığı üç eser vardır ve sonuncusu kitap/magna-moralia--130113'dır. Genç felsefeci ve Ahlak Felsefesi ile ilgilenen arkadaşlar bu kitaba pek aşina değildir. Eser ahlak felsefesi okumaları yapan ve etik ile ilgilenen arkadaşlar için mutlaka okunması gerekenler arasındadır. Ahh be Platon ah. Yazmadın şöyle ahlak öğretini anlatan namlı bir kitap kepaze ettin bizi Aristoculara. Varsa yoksa diyalog diyalog diyalog. Neyse iyiyim yok bir şeyim. (Caner the ℂahilBender)
Kitapta genel olarak iyi yaşamın mutlu yaşamın ne olduğu, nasıl elde edilebileceği ve bunların karakterle erdemle ilişkisi aranıyor. Aristoteles okumaya başladığımdan beri en çok ilgimi çeken şey; bir kavramı bütün yönleriyle ve tek tek ele alması. Örneğin dostluk kavramının ne olduğunu kendimizce tanımlayabiliriz. Aristoteles ise tanımdan önce dostluk türlerine bakıyor, nedenlerini araştırıyor, insanların bunu nasıl oluşturduklarına tek tek bakıyor ve genel bir tanım yerine ayrı ayrı hepsini açıklıyor. Bana kalırsa en doğrusu da Aristoteles'in yaptığı. Biz tek bir tanımla sınırlandırıyoruz ve çoğunlukla da yanılıyoruz. O ise tamım yerine her yönüyle açıklamaya gidiyor ve bana kalırsa daha az yanılıyor. Bu kitapla Aristoteles hem psikoloji hem de sosyoloji araştırmaları yapıyor. Müthiş bir gözlemci, müthiş bir filozof ve bilim adamı. Onun yaptığı araştırmanın onda birini yapsa insanlar, kötülüklerin üçte iksi azalır. (Fatoş Kesici)
Aristoteles, kitabında erdem, akıl, haz, yiğitlik veya dostluk gibi çeşitli konuları, kendi düşünceleri çerçevesinde olması gereken hallerini baz alarak inceliyor ve açıklamalarda bulunuyor. Baskıdaki çeviride hatalar mevcut biraz, ama okurken pek fark edilmiyor. Katkı için okunmalı! (Gökaçınlar)
Kitabın Yazarı Aristoteles Kimdir?
Aristoteles ya da kısaca Aristo (Yunanca: Ἀριστοτέλης Aristotelēs; Eski Yunanca /aristoˈtelɛːs/; Yeni Yunanca /ˌaris̩toˈteʎis̩/)
Antik Yunan filozof. Platon ile Batı düşüncesinin en önemli iki filozofundan biri sayılır. Fizik, gökbilim, ilk felsefe, zooloji, mantık, siyaset ve biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiştir.
MÖ 384 veya 385'te, günümüzde Athos tepesi olarak adlandırılan tepenin yakınlarında ufak bir Makedonya kenti olan Stageira'da, Makedonya kralı II. Amyntas'ın (Philippos'un babası) hekimi olan Nikomakhos'un oğlu olarak dünyaya gelir. MÖ 367 veya 366 'da 17 yaşında Platon'un Atina'daki akademisine (Akademeia) girmesiyle Platon'un en parlak çömezlerinden biri olur. Tütör yahut yardımcı hoca olarak çalıştığı dönemde, okuma tutkusuyla tanınır; (Platon, belki de bir tür tenezzülle, ona "okuyucu" lâkabını takar) Daha sonraları Akademia'daki öğretime kendisi de katkıda bulunur: kimi zaman Platoncu savları rakip Isokratos okuluna karşı savunmak için geliştiren, hatta zaman zaman da Evdamos ya da Can üzerine (Peri tes Psykhes) yazılarında olduğu gibi, bu tezleri büyükseyen diyaloglar yazar. Gryllos yahut Retorik üzerine Aristoteles'in diyalog yazarlığı dönemine aittir.
Platon MÖ 347'de öldüğünde, Akademeia'nın başına ardılı olarak Spevsippos'u atamıştır. Antik Çağ'dan itibaren yaşamöyküsü yazarları -herhalde kötücüllüklerinden- Platon'un bu seçiminde Aristoteles'in Akademeia'yı terk etmesinin asıl nedenini görüyorlar. Aristoteles'in en azından Spevsippos'a karşı kalıcı bir garez duyduğunu biliyoruz. Aynı yıl, belki de ustasının teşvikiyle, Ksenokratos ve Theophrastos ile bugün Biga Yarımadası olarak anılan Troas bölgesindeki Assos kentine gönderilir. Orada Tiran Atarnevs'li Hermias'ın siyasî danışmanı ve dostu olur. Aynı esnada, özgünlüğünü daha o zamandan belli eden bir okul kurar. Bu okuldaki girişimleri arasında yaşambilim üzerine çalışmaları yer alır. 345-344 yıllarında, belki de Theophrastos'un daveti üzerine, komşu Lesbos (Midilli) adasının Doğu kıyısındaki Mytilene (Midilli) kentine varır. 343'te Pella'daki (Bugün Ayii Apostili) Kral Makedonyalı Philippos'un sarayına, oğlu İskender'in eğitimini üstlenmek üzere çağırılır. 341 yılında Perslerin eline düşen Hermias'ın feci sonunu Pella'da öğrenir, anısına bir ağıt düzer. Gerek Pella'da ikamet ettiği sekiz senelik dönem, gerek eğitmenlik vazifesinin içeriği hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz. Philippos'un ölümüyle M.Ö. 335 İskender tahta oturur. Aristoteles Atina'ya dönüp Akademeia'ya rakip olarak Lykeion'u, ya da diğer adıyla Peripatos 'u (öğrencileriyle içinde dolaşarak tartıştıkları bir tür çevresi sütunlarla çevrili avlu ya da galeri) kurar. Lykeion'lulara verilen Peripatetikoi adı buradan geliyor. Burada on iki sene ders verir. M.Ö. 323'te Büyük İskender'in bir Asya seferi esnasında ölmesi üzerine Atina'da Makedon karşıtı bir tepki dalgası peydah olduğu vakit, aslında Makedonculuk zannı taşıyan Aristoteles'e karşı, dine saygısızlık davası açılması söz konusu olur. Bir ölümlüyü -Hermias'ı- anısına bir ilâhi yazarak ölümsüzleştirmekle itham edilir. Bunun üzerine Aristoteles, Sokrates'in yazgısını paylaşmak yerine Atina'yı terk etmeyi seçer: kendi deyişiyle, Atinalılar'a "felsefeye karşı ikinci bir suç işlemeleri" fırsatını tanımak istemez. Annesinin memleketi olan Eğriboz (Evboia) adasındaki Helke'ye Khalkis sığınır. Ertesi yıl M.Ö. 322'de, altmış üç yaşında hayatını kaybeder.
Aristoteles Kitapları - Eserleri
- Poetika
- Atinalıların Devleti
- Nikomakhos'a Etik
- Politika
- Retorik
- Metafizik
- Organon 1 - Kategoryalar
- Hayatı Her Gün Yeni Baştan Keşfetmek
- Ruh Üzerine
- Hayvanların Hareketleri Üzerine
- Fizik
- İkinci Çözümlemeler
- Ekonomi
- Organon 2 - Önerme
- Organon 6 - Sofistçe Çürütmeler
- Oluş ve Bozuluş
- Magna Moralia
- Eudemos'a Etik
- Gökyüzü Üzerine
- Organon 3 - Birinci Analitikler
- Yorum Üzerine
- Doğa Bilimleri Üzerine
- Aristoteles Eğitim Üzerine
- Felsefe Yapmaya Çağrı Protreptikos
- Organon - Topikler
- Theta
- Felsefeye Çağrı
- Protreptikos - Evren Üstüne
- Problemeta Physica
- Politics & Constituion of the Athens
- Poetika
Aristoteles Alıntıları - Sözleri
- Resimlere bakmaktan hoşlanırız; çünkü onlara bakarken öğrenebiliriz. (Poetika)
- "...Gerçi kendi başına gökyüzü olmakla bu gökyüzü olmak birbirinden farklıdır." (Gökyüzü Üzerine)
- Bütün nimetlere fazlasıyla doymuş olan sizler yüreğinizdeki taşkınlığı dizginleyerek kibrinize gem vurun. (Atinalıların Devleti)
- eğer hakikati hakikat olduğu için ararsak ulaşırız. (Protreptikos - Evren Üstüne)
- İlkin ismin ve fiilin, sonra inkar ve tasdikin, önerme ve sözün ne olduğunu ortaya koymak gerekir. Sesin çıkardığı sadalar ruh hallerinin işaretleridir. Yazılmış kelimeler sesin çıkardığı kelimelerin işaretleridir. Yazı her insanda (bir olmadığı gibi, konuşulan kelimeler de bir değildir; her ne kadar bu deyimlerin doğrudan doğruya işaretleri oldukları ruh halleri herkeste bir ise de; tıpkı bu hallerin, hayalleri oldukları şeylerin aynı oldukları gibi. (Organon 2 - Önerme)
- Mutluluk nedir? Bilgili insanlar ve çoğunluk bu konuda aynı görüşte değil. Buna göre zenginlik ya da haz gibi şeyler mutluluktur. Bazen mutluluk duruma göre değişir, Örneğin hastayken sağlık fakirken zenginlik, bilgisizken bilmek ya da bizden daha iyi durumda olanlar mutlu olarak düşünürler. (Nikomakhos'a Etik)
- Gerçekte, biz tartışmada iki şeyin aynı veya ayrı olduklarını ortaya koyabilirsek, aynı tarzda tarifler için de bol bol deliller bulmaya muktedir olacağız. Böylece nesnelerin özdeş olmadıklarını gösterdik mi, tarifi yok etmiş olacağız. Bununla beraber şimdi koyduğumuz kaide için karşılıklılık bulunmadığını kaydedelim. Çünkü tarifi teşkil etmek için iki nesnenin özdeşliğini ispat etmek yetmez, halbuki tarifi yok etmek için bu özdeşliğin bulunmadığını ispat etmek yeter. (Organon - Topikler)
- Var olan bütün şeylerden bazıları hiçbir başka şey hakkında doğrulukla bütüncül olarak tasdik edilmeyecek bir tabiattadırlar (sözgelimi Kleon ve Kallias, başka deyişle ferdî olan ve duyulabilen); halbuki başka şeyler o şey hakkında tasdik edilebilirler (çünkü bu ferdî şeylerden her biri hem insandır, hem de hayvan); daha başka şeyler de başka şeyler hakkında tasdik edilirler, halbuki onlar hakkında, önce olan hiç bir şey tasdik edilmez; nihayet daha başkaları da daha başkaları, başkaları da onları kendileri hakkında tasdik edilirler, sözgelimi, insan, Kallias hakkında, hayvan da insan hakkında. (Organon 3 - Birinci Analitikler)
- Zaman vardır, ama ancak devinim varsa, çünkü zaman yalnızca devinimin ölçüsüdür. (Gökyüzü Üzerine)
- Birçok olayın olasılığa aykırı gerçekleşmesi olası bir şeydir. (Poetika)
- Bize kötü olan şeyi yaptıran hazdır ve bizi doğru olandan uzak tutan acıdır. (Aristoteles Eğitim Üzerine)
- "Eylemse, zamanı da imleyen, parçası ayrı olarak hiçbir şey imlemeyendir." (Yorum Üzerine)
- "Her şeyi kendi anlayan iyidir, doğruyla ikna edilen de iyidir, hem kendi anlamayıp hem de başkasını dinlemeyen boş insandır."* (Nikomakhos'a Etik)
- Söz edilebilir bence. Peki her birinin iyileri acaba onun uğruna yaptığımız şey mi? Yani hekimlikte iyilik sağlıkken, askerlikte başarı, mimarlıkta ev ya da başka şeyler; iyi için amaca göre farklı şeylerden söz edebilir miyiz ? (Nikomakhos'a Etik)
- Bir kentte kadınların durumu iyi bir şekilde düzenlenmediyse, o kentin yarısı için iyi bir anayasa yok demektir. (Politika)
- ... senin için küçük bir şey ama benim için büyük. (Eudemos'a Etik)
- Hiçbir şey sevgiye alışkanlıkların olmasından daha çok Zarar veremez. (Ekonomi)
- "...Zira kimilerinin dediğine göre, başkanın başkayla karışması imkânsızmış, çünkü karışmanın ardından var ve başkalaşmamış olmalarından ötürü, o an daha önce olduğundan daha karışmış değillermiş, hatta benzer durumdaymışlar, ikisinden biri bozulsaymış, bu karışmak olmazmış, biri var biri yok olurmuş, karışım ise benzer durumdaki şeylerin karışımıymış.İki şey birleştiğinde karışanların her biri bozulmuşsa, yine aynıymış, çünkü bütünüyle var olmayanlara 'karışanlar' denemezmiş. (Oluş ve Bozuluş)
- Yaşlı bir adama şöyle bir göz verseler genç biri gibi görmeye başlar. Dolayısıyla yaşlılık, ruhun değil, ruhu olanın maruz kaldığı bir şey. Sarhoşlukta ve hastalıklarda olduğu gibi. İçeride başka bir şeyler bozulunca akletme ve temaşa etme de zayıflar, oysa kendisi hiçbir özelliğe ya da etkilenime sahip olmayan bir şeydir. (Ruh Üzerine)
- Bilgelerin şu deyimi tanrısaldır: "Ruhun cezasını çekmesi gerekmektedir ve bizler ne olduğu bilinmez büyük suçların cezası içinde yaşamaktayız." (Felsefe Yapmaya Çağrı Protreptikos)
Editör: Nasrettin Güneş