dedas
Turkcella

Ekmeğin Fethi - Pyotr Kropotkin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ekmeğin Fethi kimin eseri? Ekmeğin Fethi kitabının yazarı kimdir? Ekmeğin Fethi konusu ve anafikri nedir? Ekmeğin Fethi kitabı ne anlatıyor? Ekmeğin Fethi PDF indirme linki var mı? Ekmeğin Fethi kitabının yazarı Pyotr Kropotkin kimdir? İşte Ekmeğin Fethi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.09.2022 03:00
Ekmeğin Fethi - Pyotr Kropotkin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Pyotr Kropotkin

Çevirmen: Mazlum Beyhan

Orijinal Adı: The Conquest of Bread

Yayın Evi: Agora Kitaplığı

İSBN: 9786051032665

Sayfa Sayısı: 256

Ekmeğin Fethi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Daha önce "Çağdaş Bilim ve Anarşi" adlı kitabını yayınladığımız 19. yüzyılın en önemli anarşist simalarından Kropotkin'in bu kitabı, insanlığın kurtuluşu için mücadele ederken her şeyden önce hiç kimsenin aç kalmamasını sağlamak olduğuna dikkat çekiyor ve "İlle de ekmek! Devrim ekmeksiz olmaz!" diyor…

Ekmeğin Fethi Alıntıları - Sözleri

  • Milyonlarca ailenin kümes gibi derme çatma barakalarda, yalnızca ekmek yiyerek ayakta kalma mücadelesi verdiği bir düzen bu !
  • " Zenginlerin varlığı nereden geliyor?" diye sorulmuyor insanlara. Birilerinin zenginliğinin,birilerinin yoksulluğuyla mümkün olduğunu anlamak için uzun incelemeler yapmaya gerek yok . Yoksulun olmadığı yerde, onları sömüren zengin de yok demektir. Ancak halkın yoksulluğundan doğar zenginlik.
  • Kentler artık birbirini tanımayan,birbirlerinin sırtından zengin olmak dışında ortak hiçbir şeyleri olmayan rastgele insanların toplandıkları sıradan yerlerdir. Eski Yunan'da ya da Ortaçağ 'da olduğu gibi,orada yaşayan insanların ortak yurdu olma dışında niteliği kalmamıştır kentlerin. Öyle ya, uluslararası spekülasyonlarla uğraşan bir bankerin ve bir fabrika işçisinin nasıl ortak yurdu olabilir ki?
  • Üretim araçlarının özel ellerde bulunması hem adaletsizliktir,hem de yararsız. Herkesin her şeye ihtiyacı olduğu için her şey herkese aittir.
  • Kuşkusuz şu anda yüz binlerce insan ekmeğe, yakacağa, giysiye, başını sokacak bir dama muhtaçken lüks denilen şey resmen bir suçtur; çünkü bunun var olabilmesi için işçi çocuklarının açlıktan ölmesi gerekir.
  • İşçi aç olduğu için bugün "özgür anlaşma"adı verilen feodal koşullarda çalışmaya boyun eğmektedir, çünkü başka bir biçimde yaşamını sürdürebilmesi olanaksızdır,burada boyun eğdiği koşullardan daha iyisini başka bir yerde bulabilmesi olanaksızdır. Her şey ya patronların ya toprak sahiplerinin, işçiye kalansa ya onların dayattığı koşullara boyun eğmek ya da açlıktan ölmek!..
  • Evet, her şey herkesindir!
  • Gerçekten de, beşikten mezara dek yoksulluk, yoksunluk ve yarınına güvensizlik içinde yaşayacağını önceden bilen bir işçi için bu insanı körelten, kütleştiren çalışmanın ne gibi bir ilginç yanı olabilir? Her sabah muazzam bir işçi kitlesinin yeniden o hazin işlerinin başına geçtiklerini görünce, insan ister istemez onlardaki irade gücüne, işlerine duydukları inanca, kurulmuş bir makine gibi her gün yoksul bir yaşamı sürdürme alışkanlıklarına şaşıp kalıyor. Bu öyle bir yaşam ki, ne yarınlara umut var, ne kendisi, ne de hatta hiç değilse çocukları için düşünen insanlar arasına girebilme umudu var... kendisi bir yana bari çocukları doğanın nimetlerinden yararlanabilseler, bir avuç azınlığın yararlandığı bilimin, sanatın güzelliklerinden, zenginliklerinden yararlanabilseler!

Ekmeğin Fethi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Öncelikle Kropotkin'in anarşizmi (veya anarko komünizm düşüncesi) hakkında bir iki şey söyleyelim. Bu tip bir yaklaşım devletçi sosyalizme ve kolektivistlere karşı çıkar. Kolektivistler ve diğer türevler için haklı olduğu ve olmadığı noktalara kitapta denk gelirsiniz ama devletçi sosyalizm konusu kapsamıyla büyük bir meseledir. Burada her iki taraf da devrim olmasını ister, hedefler aynıdır ama ilkeler ve izlenecek yollarda ayrılırlar. Lenin'in açıklamalarından ve yoldaşlarıyla birlikte gerçekleştirdiği devrimden de yola çıkarak komünizme giden aşamada devletin gerekliliği mecburi bir koşul oluyor. Birden komünizmin ortaya çıkması ve küresel boyutlara ulaşması gerçekten de ütopyacı bir düşüncedir. İnsanların bunu hiçbir şey yokmuşçasına kabul etmesi beklenebilir mi? (Kropotkin bile bütün toplumu aynı paydada eşitleyemeyeceğimizi söylüyor.) Hem zaten devrim olduğu zaman bastırılması çabaları da bunu göstermiyor mu? Aslında Kropotkin kurulan komünlerin varlığını sürdürmesi için bazı yollar göstermekte ama kapitalist sisteme nasıl korunacağını ve onu nasıl yıkacağını söylememekte. Bunu söyleyememesinin sebebi böyle bir yolun anarşizm veya anarko komünist düşüncede olmamasında yatıyor. Kısacası sosyalizmi komünizme geçiş için bir aşama olarak kabul etmek devrimi korumakla birlikte onu küreselleştirmede anarşizm ve anarko komünizm fikrinden daha iyidir. Çünkü burada izlenecek bir yol vardır. Kitapta Kropotkin'in ütopist düşüncelerini belli bölümlerde göreceksiniz. Ayrıca bu ütopist yaklaşımları dipnotlarda da okuyacaksınız. Bunun dışında kitapta Kropotkin hiç de dikkat edilmeyecek şeyler söylememiş. Bu yararlı yanları aldığınız zaman kitapta anarko komünist düşünce ve ütopik fikirler kalmakta. 17 başlığın her biri -sonuncu başlık biraz hesaplarla dolu- iyiydi. Öncelikle insanın tarih boyunca kaydettiği ilerlemeler, sahip olduğumuz zenginlikler, veriliyor: "Zenginliğimiz", "Herkes İçin Feraf" Daha sonra devrim olduğu zaman halkın yaşamının nasıl sağlanacağı üzerinde şekilleniyor: "Konut", "Giysi", "Yollar ve Araçlar", "Tarım", ... Bunların dışında kitapta karşı çıkılan düşünceler ve itirazlar ele alınıyor, devrim sonrası kamulaştırma ve zoralım uygulamalarından bahsediyor, üretimin planlanması ve tarım üzerinde çeşitli incelemeler yapılıyor. Kropotkin ilk başlıklarda gayet iyi ve çeşitli örneklemeler ve yinelemeler yapmış. Başlıklar 10'ar 15'er sayfalarda açıklanıyor, çeviri Mazlum Beyhan'a ait. Başlıklarda birkaç tane iyi söz de var... Dağınık ve eksik olan bu incelemeyi de pat diye bitiriyorum ve alıntılara bakmanızı öneriyorum. İyi okumalar. (Batuhan)

Gerçekten çok hoş bir kitap. Anarko-Komünizmi merak eden, aklında bu ideoloji hakkında soru işaretleri olan birisinin mutlaka okuması gereken bir kitap. Ayrıca, Kapitalizmin yanı sıra Anarko-Kolektivizmide eleştiriyor. Dilide ağır değil. Mutlaka okuyun. (Osman Tarık Nur)

yazar/i10082 kitap/kitap--30052 Peter Kropotkinin bu eseri liberal ve kapitalistlerin bir çok argümanına emprik verilere dayanaraktan sağlam cevaplar vermesi bakımından Anarşist Komünizm dışı sol görüşler için bile kullanılabilecek argümanlar dan oluşuyor. Toplumsal yaşamı ve işçi sınıfının da durumunu elinden geldiğince açıklamaya çalışan Kropotkin kendi tecrübelerinden yararlanarak da işçi sınıfı için rahat çalışma koşullarının ve ihtiyaca göre üretimin mümkün olabileceğini kanıtlamaya çalışmıştır. Kitabın içinde Bakunin ve Proudhoun hakkında da bir eleştirisi bulunmaktadır. Okuyucuya bir çok şey katacağına inandığım bu kitap sol görüşlü herkese fayda sağlayacaktır. (Uygar Keskin)

Ekmeğin Fethi PDF indirme linki var mı?

Pyotr Kropotkin - Ekmeğin Fethi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ekmeğin Fethi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Pyotr Kropotkin Kimdir?

Hayatı

9 Aralık 1842’da Moskova’da doğdu. Babası Prens Aleksei Kropotkin; annesi ise Yekaterina Nikolaevna'dır. 1846'da anneleri veremden ölünce, Peter ve kardeşleri daha katı olan babaları tarafından büyütülür.

Kropotkin Ağustos 1857’de onbeş yaşındayken St. Petersburg’daki Pages Taburuna katılır. Bu taburda çoğunluğu soylu sınıfından 150 genç eğitim görmektedir. Kropotkin sınıf arkadaşları ile ilişkilerini geliştirmekte zorlanır; taburdan ayrıldığı 1862’ye kadar zamanının büyük bir bölümünü kitap okumaya, mektup yazmaya ve dergi çıkarmaya ayırır.

Pages Taburu mezunlarının Rus ordusunda istedikleri yerde göreve gitme hakları bulunmaktaydı. 1862’de mezun olan Kropotkin iseSibirya’yı tercih etti. Böylece on yıl sürecek bir gezginlik dönemi başlamış oldu. Sibirya’da aldığı görevler Kropotkin’de hükümete karşı bir hayalkırıklığı oluşmasına neden oldu.

1864’de işinden istifa etmeyi düşündüğü bir sırada, kendisine Mançurya'nın coğrafik araştırmasına katılması teklif edildi. Teklifi kabul eden Kropotkin 1865 yılında kendisini tamamen bu coğrafi araştırmaya adadı.

Kropotkin 1867 Nisan'da nihayet ordudan ayrıldı; ve Irkutsk'u terk ederek St. Petersburg'a döndü. Burada Merkezi İstatistik Komitesi’nde çalışmaya başladı. Bir taraftan da Coğrafya Topluluğu için yaptığı çalışmalara devam ediyordu. Üniversiteye kayıt yaptırdı, ama mali sorunlar yüzünden mezun olamadı. 1868-1870 yıllarında zamanını tamamiyle coğrafya çalışmalarına ayırdı.

1871 Sonbaharında babası ölür. Aynı yıl Kropotkin kamu görevlerinden ayrılır. İmparatorluk Coğrafya Topluluğu ona sekreterlik görevi teklif eder. Bu onun yaşındaki birisi için büyük bir onur sayılan bir görevdir; ancak Kropotkin orada yapacağı kariyeri boşa geçirilmiş olarak değerlendirerek, teklifi reddeder.

Anarşizmle tanışma

1871 Paris Komünü'nün etkisi ile işçi hareketlerine olan ilgisi artar; işçi hareketleri hakkında daha çok şey öğrenmek için yurtdışına seyahat etmeye karar verir. 1872 Şubat'ta Rusya'dan ayrılarak İsviçre'ye hareket eder. Zürih'e varır varmaz hemen Enternasyonal'in yerel şubesine üye olur. Ancak bir süre sonra daha radikal olan Jura Federasyonu'nunNeuchatel'deki merkezini ziyaret eder. Buradaki izlenimleriyle anarşizmi benimser.

Kropotkin 1872 Mayıs'ta Rusya'ya döner; nihilistlerin liderliğindeki Chaikovski Çevresi içinde devrimci görüşlerin yayılmasında önemli bir rol üstlenir.

1873 yılında Peter Kropotkin tutuklanarak hapse atılır; 1876'da İngiltere'ye kaçar. Burada kısa bir süre kaldıktan sonra İsviçre'ye giderek Jura Federasyonuna katılır. 1877'de Paris'e gider; burada sosyalist hareketin başlatılmasına katkıda bulunur. 1878'de İsviçre'ye döner; Jura federasyonunun devrimci gazetesi Le Révolté'ye yazılar yazar.

1881'de, Çar II. Alexander'ın suikaste uğramasından kısa bir süre sonra Kropotkin İsviçre'den sınırdışı edilir. Thonon (Savoy)'da kısa bir süre kaldıktan sonra Londra'ya gider. Burada bir yıl kadar kaldıktan sonra 1882'nin sonlarına doğru tekrar Thonon'a döner. Burada Fransız hükümeti tarafından tutuklanır. Lyon'da yapılan duruşmada Enternasyonal üyesi olduğu gerekçesiyle beş yıl hapis cezasına çarptırılır. 1886'da serbest bırakılınca Londra'ya yerleşir. Aynı yıl Sibirya'ya sürgün edilen kardeşi Alexander intihar eder.

1890larda zamanının çoğunu yazmakla geçirir; kitaplarında anarşist-komünizmi teorisini geliştirmeye çalışır. 1897'de Kanada ve ABD'yi ziyaret eder. Amerikan dergisi Atlantic Monthly anılarını basmayı kabul eder.

1901-1909 yılları arasında daha çok Rusça yazılar yazar. 1905 devriminin başarısızlığa düşmesi hayal kırıklığına uğramasına yol açar.

Savaş ve Devrim

1909'de İsviçre'ye döner; Lena altın madenlerinde 270 işçinin katledilmesi olayının gündeme getirilmesi için çalışır. Ancak bu çabaları I. Dünya Savaşı ile kesintiye uğrar. I. Dünya Savaşı sırasında işçi sınıfına karşı en büyük tehdit olarak gördüğü Alman emperyalizmine karşı devletler arası ittifakı destekleyen bir tavır alır. Bu tavrı birçok kişi tarafından sert şekilde eleştirilir; Errico Malatesta gibi pek çok anarşist bu dönemde Kropotkin'den uzaklaşır. Bu tavır en net biçimiyle Onaltılar Manifestosunda görülebilir. 1917'de Petrograd'a gider; burada Aleksandr Kerenski hükümetine yardımlarda bulunur. Ancak Bolşeviklerin iktidara gelmesiyle bu çabaları da sona erer. Pyotr Kropotkin 8 Şubat 1921'de ölür.Bolşevik lider Lenin'in kişisel izni ile Novodevichy mezarlığında anarşistler tarafından büyük bir cenaze töreni düzenlenir. Bu, anarşistlerin kitlesel olarak Rusya'daki son biraraya gelişi olur.

Pyotr Kropotkin Kitapları - Eserleri

  • Anarşi
  • Anarşist Ahlak
  • Karşılıklı Yardımlaşma
  • Ekmeğin Fethi
  • Çağdaş Bilim ve Anarşi
  • Tarlalar Fabrikalar ve Atölyeler : Yarın
  • Bir Devrimcinin Anıları
  • Bilim ve Anarşizm
  • Etik
  • Bir İsyancının Sözleri
  • Anarşizm
  • Bir Devrimcinin Anıları 2
  • Bir Devrimcinin Anıları 1
  • Etika
  • Rus Edebiyatında İdealler ve Gerçeklik
  • Devrimin Ruhu
  • Rus Edebiyatı Üzerine 1
  • Rus Edebiyatı Üzerine 2

Pyotr Kropotkin Alıntıları - Sözleri

  • Puşkin, Lomonosoff'u kendisi için başlı başına bir üniversite olarak nitelendirmiştir ve bu konuda gayet haklıdır; Lomonosoff birbirinden bağımsız pek çok alanda çalışmalar yapmıştır. (Rus Edebiyatı Üzerine 1)
  • Çocuğu için yiyecek ve barınak arayan bir anne pek zarif eşyalarla ve oburlara özgü yiyeceklerle dolu dükkanların önünden geçtiğinde; göz kamaştırıcı ve küstah bir lüks en iğrenç sefaletle yan yana sergilendiğinde; zengin bir adamın köpeğine ve atına, anneleri yeraltında ya da imalathanelerde acınacak bir ücret alan milyonlarca çocuktan çok daha iyi bakıldığında; soylu bir bayanın ''mütavazi'' gece giysilerinden her birine sekiz aylık ya da bir yıllık insan emeği harcandığında; kişisel masraflardaki artış ''üst sınıfların''ın açıkça itiraf edilmiş amacı olduğunda ve para kazanmanın namuslu ve namussuz yolları arasından net bir ayrım çizilemediğinde elbette artık o zaman, şimdi, bu durumu korumanın tek yolu zordur; polis ordusu, yargıçlar ve cellatlar gerekli birer kurum olur. (Anarşi)
  • Rus şairlere ritmik şiirleri kabul ettirmeyi başarmış ve kurallarını o zamandan beri örnek alınır kılmıştır. Esasta bu, Rus halk şiirinin tek doğal gelişim aşamasıdır. (Rus Edebiyatı Üzerine 1)
  • Doğa, Darwinciler tarafından üzerinde bitmek bilmez bir yaşam mücadelesinden ve zayıfların en güçlü, en hızlı ve en kurnazlar tarafından yok edilmesinden başka bir şeyin olmadığı bir savaş alanı olarak sunuldu: İnsanın doğadan çıkarabileceği tek ders; kötülüktü. (Etik)
  • Ben acıyı lokalize ediyorum, ama acı hissi benim için yalnızca zamanda var oluyor. Onun özü kavranamaz. (Bir Devrimcinin Anıları)
  • ...mutlak içtenlik, nihilizmin en ayırtedici özelliğidir. Nihilizm bu içtenlik adına, varoluşlarını aklın doğrulamayacağı körinançları, önyargıları, alışkanlıkları, gelenekleri toptan yadsıdı ve başkalarının da yadsımasını istedi. (Bir Devrimcinin Anıları)
  • Çocuklarımızın gerçek şeyleri kendilerinin yapmasını sağlamak yerine bunları grafik sunumlar yoluyla incelemeye zorlayarak, en değerli zamanlarını ziyan etmeye zorluyoruz; onları kafasında yersiz endişeler yaratıyoruz; onları öğrenme yöntemlerinin en kötüsüne alıştırıyoruz; bağımsız düşünceyi dalındayken koparıp atıyoruz; ve öğrettiklerimiz içinde gerçek bilgi aktarmayı nadiren başarıyoruz. Yüzeysellik, papağan gibi tekrarlama, zihinsel kölelik ve atalet eğitim yöntemimizin birer sonucudur. Çocuklarımıza nasıl öğrenileceğini öğretmiyoruz. (Tarlalar Fabrikalar ve Atölyeler : Yarın)
  • Ve Batı Avrupa'da kurulmuş Orta Çağ Üniversitelerinde geliştiği şekliyle bilimler arasından bir denge kurmadılar. Bir kibir alameti olarak değelendirilen doğayı tanıma arzusu kilise tarafından şiddetle kınandı. Tüm şiirler günahtı, kronikler canlı karakterlerini kaybetti ve büyüyen devletin başarılarından bahseden kuru bir sayım listesi ya da yerel piskoposlar ve manastırların yöneticileri hakkından önemsiz detaylar bildiren metinden derekesine düştü. (Rus Edebiyatında İdealler ve Gerçeklik)
  • Zhukovsky genel anlamda insan doğasının en iyi yönlerine hitap etti. Ancak şiirleri özgürlük ve vatanseverlik duygularını harekete geçirecek çağrılardan tamamen yoksundu. (Rus Edebiyatı Üzerine 1)
  • "Mülkiyet hırsızlıktır !" (Anarşi)
  • 1223'te gerçekleşen Moğol istilası bütün genç medeniyeti yok etti ve bu durum Rusya'yı tamamıyla yeni bağlantılar bulmaya yöneltti. Güney orta Rusya'nın şehirleri yakılıp yıkıldı. İçinde hâlâ mukim bir halk bulunan ve ilmin merkezi olan Kiev, dağınık yerleşim konumuna dürüşülmüştü ve izleyen iki yüz yıl boyunca tarih sayfasında tamamıyla görünmez olmuştu. Büyük şehirlerin tüm halkları Moğollar tarafından esir alınmıştı, bu istilaya başkaldıranlar ise öldürülmüştü. Rusya'nın talihsizliğini daha da derinleştirmek gayesi ile Türkler, kısa bir süre sonra Moğolları izlemişler ve Balkan yarımadasını işgal etmişlerdi ve 15. yüzyılın sonlarına doğru Sırbistan ve Bulgaristan adında bilimi Rusya'ya getirmekle görevli iki ülke Osmanlının egemenliği altına girmişti. Tüm Rus yaşamı derin bir dönüşüm geçirmişti. (Rus Edebiyatında İdealler ve Gerçeklik)
  • Vergi, zenginin zenginliğini artırma aracıdır. (Çağdaş Bilim ve Anarşi)
  • Gerçekten verimli olmak için, yaşam,hem zekâ,hem Duygu, hem de irade dahilinde düzenlenmiş olmalıdır. Ancak o zaman,her yöndeki bu verimlilik yaşam olur : Yaşam adına layık tek şey budur.. (Anarşist Ahlak)
  • Stirner’in çalışması, devlete ve -devlet komünizminin başarıya ulaşması durumunda kurulacak olan- yeni tiranlığa karşı bir öfke çığlığıdır . (Çağdaş Bilim ve Anarşi)
  • Zaman kaybı, mevcut eğitimimizin en önemli özelliğidir. Bizlere bir yığın gereksiz şey öğretilmekle kalmayıp, öğretilen önemli şeyler için de olabildiğince fazla zaman harcanmakta. Mevcut eğitim yöntemlerimiz eğitimli bir insandan beklenen başarıların çok sınırlı olduğu bir zamandan kalmadır; bu yöntemler, bilimin eski sınırlarının böylesine genişlemesi sonucu uzmanlara aktarılması gereken bilgi muazzam şekilde arttığı halde, kullanılmaya devam edilmektedir. Okullardaki aşırı baskının nedeni bu olduğu gibi, hem konuları hem de öğretim yöntemlerini yeni ihtiyaçlara ve şu ana dek bağımsız okullar ve bağımsız öğretmenlerce ortaya konmuş örneklere göre elden geçirmeye yönelik acil ihtiyaç da bundan kaynaklanmaktadır. (Tarlalar Fabrikalar ve Atölyeler : Yarın)
  • "Birey, yalnızca diğer tüm bireyler de özgür olduklarında gerçekten özür olacağını kavrar." (Anarşizm)
  • Otoritenin olduğu yerde özgürlük yoktur! (Anarşi)
  • “Devlet”ten söz eden kaçınılmaz olarak “savaş”tan söz eder. Bir devlet güçlü, komşularından daha güçlü olmaya çalışır, çalışmak zorunda; aksi takdirde diğerlerinin elinde bir oyuncak olacaktır. Diğerlerinin zararına zenginleşmek maksadıyla, onlara kendi kurallarını, kendi siyasetini, kendi ticari anlaşmalarını dayatmak gayesiyle ister istemez öteki devletleri zayıflatmaya, yoksullaştırmaya çalışır. (Bir İsyancının Sözleri)
  • Insanın doğanın egemeni değil,onun sınırlı bir parçası olduğunu ve bu sınırlı parçada da doğa yasalarının geçerli olduğunu burada,Sibirya'da anladı Kropotkin. (Bir Devrimcinin Anıları 1)
  • I. Petro'nun gerçek edebiyata olan ilgisi çok sınırlıydı: O, tüm basılı metinlere faydacılık penceresinden bakmıştır; O'nun asıl amacı Rusçayı deniz seferleri bilgisi, istihkam ve svaş sanatı gibi gerçek bilimlerin temel unsurlarıyla tanıştırmak olmuştur. Bu nedenle O'nun dönemindeki yazarlar, edebi açıdan çok az değer taşıyan eserler sunmuştur, dolayısıyla ben de onlardan pek bahsetmeyeceğim. (Rus Edebiyatı Üzerine 1)

Yorum Yaz