Dünyanın Derin Devleti İlluminati - Ali Kuzu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dünyanın Derin Devleti İlluminati kimin eseri? Dünyanın Derin Devleti İlluminati kitabının yazarı kimdir? Dünyanın Derin Devleti İlluminati konusu ve anafikri nedir? Dünyanın Derin Devleti İlluminati kitabı ne anlatıyor? Dünyanın Derin Devleti İlluminati PDF indirme linki var mı? Dünyanın Derin Devleti İlluminati kitabının yazarı Ali Kuzu kimdir? İşte Dünyanın Derin Devleti İlluminati kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ali Kuzu
Yayın Evi: Kariyer Yayınları
İSBN: 9789944300940
Sayfa Sayısı: 488
Dünyanın Derin Devleti İlluminati Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Ortadoğu'da dengeler tamamen değişecek ve 7 ülke işgal edilip Büyük İsrail Devleti kurulacak. Bu 7 ülkeden 1'i kesinlikle Türkiye olacaktır." İddiasındaki Illuminati Örgütüyle ilgili aşağıdaki soruların da cevaplarını bulacaksınız.
Kuran-ı Kerimde adı geçen 9'lu çete kimlerdi?
Tapınak Şövalyeleri Sapık mıydı?
İsa'nın kanı nasıl Gül'e dönüştü?
Illuminati'yi Yöneten 13 Aile Kimler?
Piramidin tepesindeki göz: neyi temsil eder?
Lücifer, Dewil, İblis, Deccal, Baphomet kimin diğer adı?
2 Milyar İnsan niçin Öldürülecek?
Dünyanın kaynakları kimlerin elinde? Nasıl kar ediyorlar?
Kâbe Bombalanıp, Mescid-i Aksa Yıkılacak mı?
Kıyameti koparacak 112'inci Kehanet Ne?
Türkiye'de Hangi Renk Darbe Yapılacak?
Çizgi Filmlerde Çocuklarımıza ne mesaj veriliyor?
25. Kare Tekniği ve subliminal mesajların asıl hedefi ne?
2020 Yılında Çiçek hastalığından Türkiye'de kaç milyon insan ölecek?
Genetik Kodlarımız Çözülüyor mu?
Rockefeller Ailesine neden Ölüm İmparatorluğu deniyor?
Kürtaj sonucu öldürülen 95 milyon bebeğin organları ne yapılıyor?
Türk Merkez Bankasının gizlenen hissedarı Rothschild'ler mi?
Masonlar - Tapınakçılar - Kurukafa ve Kemikler- Bohemıan Grove -Yuvarlak Masa Teşkilatı- CFR- Opus Dei - Bilderberg - Trilateral Komisyonu neden kuruldu?
Kendinizi ve Sevdiklerinizi Nasıl Koruyacaksınız?
Dünyanın Derin Devleti İlluminati Alıntıları - Sözleri
- İnsan hiç bu kadar şeytansı olabilir mi?
- Mekanik silahlar, tank, top gibi savaş silahları bundan sonra kullanılmayacak! Bundan sonraki savaşlar nükleer biyolojik savaşlar olacak. Virüsü nasıl yaydığını tespit etmek mümkün değil! Hollywood filmlerinde bu tür felaket senaryolarından yüzlercesi yer alıyor... Bu bir mesaj bile olabilir!
- Her yere subliminal mesaj yerleştirerek bilinçaltımızı işgal ederler. Kendi istedikleri şeyleri bize izletirler. Ve biz de her şey kendi elimizdeymiş gibi hareket ederiz kontrol edildiğimizin farkına bile varmayız..
- Günümüzde vatan savunması kavramı sadece sınırda süngü takmış bekleyen askerlerden ibaret değildir. Teknolojinin ve kültürün her alanındaki gelişmeleri yakından takip ederek yeni tehdit değerlendirmelerine göre tavır alabilen bir vatansever profili oluşturmamız lazımdır. Aksi takdirde slogan ve gösterilerin pek bir faydası olmayacaktır.
- Cepleri para ve vaat dolu Anglikan misyonerlerinin İslam dininden ve Milli değerlerinden kopartılmış, yapayalnız bırakılmış, köksüz gençlerimizi avladıklarını üzülerek izleyeceğiz.
- İlluminati örgütünün üye sayısı 8-10 bini aşmaz, ama savaşların çıkmasından dünyadaki para hareketlerine, uyuşturucu trafiği ve kara paradan ülkelerin çökertilmesine, hükümetlerin değiştirilip, ülkelerin parçalanmasına kadar bu elit grubu ve Illuminati etkilidir..
- Zamanımızın Tanrısı Para, Peygamberi ise Rothschild'dir.
- Ve eminim ki yine kendimiz hiç bir gayret göstermeyip yan gelip yatacağız ve Allah'tan bizleri bir kez daha -kim bilir kaçıncı kez- "Kurtarmasını" dileyeceğiz.
- Her filmlerinde iyi ve kötü savaşıyor ve iyilik kazanıyor. Lâkin buradaki iyilikten kasıt kendileri. Bizler ise onlar için hep kötüyüz hepte öyle kalacağız.
- "Bacon'ın kitabında yazdıkları bir ütopya değil, gerçekte bir plandı."
- "Işık uykulu gözlere yavaş yavaş verilir." Mason deyimi
- İyi ya da kötü yoktur, ancak gerçekleştirilebilenler vardır.
- Bacon'la birlikte "pozitif bilim" artık Mesih Planı'na dahil olmuştu. Ancak, Bilim, İttifak'ın doğru olduğuna karar verdiği şeyleri doğru göstermek için kullanılıyordu, buna göre bulduğu her "doğru" dinle çatışmalıdır ve bilimin amacı da dini yalanlamak, dini otoriteyi zayıflatmak olmalıdır.
- "Allah her şeyi görür" gerçeğinin karşısında bizim ilahımız da her şeyi görür, hatta her şeyi daha iyi görür iddiasını temsil etmektedir.
- Papa 23. John (Roncalli), Gül-Haç Kardeşi olan Celal Bayar'ın canını kurtarmıştır...
Dünyanın Derin Devleti İlluminati İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Bu kitap bana 3 yıl evvel 1 Ocak'ta doğum günüm için alındı. Üzerinden onca zaman geçti tabi ve okumaya ancak vakit bulabildim. Çok fazla olumsuz yorum görünce de daha fazla beklemeyelim dedim. Ve sitemizden ricamdır, insanlar okumadıkları kitaplara lütfen inceleme yazamasın ve alıntı ekleyemesin. Yalnızca okuduğu kitaplar hakkında konuşsun, lütfen. Çünkü daha başlamadan yazar diyor ki, bilgisizlikten veya ölüm korkusundan yer verilmeyen bilgilere yer vereceğiz. Böyle iddialı başlayan eserleri seviyorum. Tabii bir de beklenti yükseliyor ve bunun karşılığını alma hissi de var. Üstelik rahmetli Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu ve Aytunç Altındal (şüpheli biçimde zehirlenerek öldürülmüştür) anılırken, aynı zamanda yazar da kendi başına bir şey gelmesi durumunda bayrağı dalgalandıracak kişilerin araştırma ve okuma ruhuna sahip kişiler arasından çıkmasını vasiyet olarak paylaşmış. Masonlar ve Masonluk üzerinden ilerleyen kitapta ilk bölümde karşımıza Süleyman Tapınağı ve bunun kullanım amacı çıkıyor. Hiram Efsanesi ve masonluğun kurulmasında dikkat çeken ayrıntılar... Örgüt üyelerinden Vasco de Gama ve Kristof Kolomb. Kolomb’un gemilerinde tapınakçılara özgü kırmızı renkli patte şeklindeki haç da dikkat çeken ayrıntılardan. Tapınakçılar üzerinden ilerleyen süreçte dikkat çekici bir ayrıntıyı da yakalamış yazar. Neml Suresi 48. ayette yeryüzünde bozgun çıkaran ve dirlik düzenlik bırakmayan dokuzlu bir çeteden bahseder ve diyanet çevirisi de şöyledir: O şehirde dokuz kişi (elebaşı) vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı. Yine ilginçtir ki, tapınakçılar 9 kişi etrafında kurulmuş olup Yahudiler ile beraber Avrupa din birliğinin bozulmasına ve Katolik düzenin yıkımına sebep olmuşlardır. Bahsi geçen olayın 14. yüzyılda yaşanması ve Kur’an’ı Kerim’in bunu 7. yüzyılda haber vermesi de çok mühim. Bu konulardan bahsettikten sonra İllüminati girişi yapılıyor artık. 1 Mayıs 1776’da Adam Weishaupt tarafınca kurulmasından başlanıyor. Sembol, sembol anlamları, amaçları ayrı ayrı açıklanıyor. Yönetiminde olan Astor, Bundy, Collins, DuPont, Freeman, Kennedy, Li, Onassis, Reynolds, Rockefeller, Rothschild, Russell ve McDonald sülaleleri anlatılıp bunlar hakkında bilinen ve bulunabilen araştırmalar yazılmış. Biyolojik silah konusu da en çok dikkat çeken kısımlardan biri olabilir. Yani burada tarihsel bir başlangıç var ama anlatılanlar çok ilgi çekici, şaşırtıcı ve korkunç. Biyolojik silah olarak adlandırılan bu iğrenç ve sağlık düşmanı olaylar bütününde Kuş Gribi ile başlayan süreç çok dikkatimi çekti. Tabii kitabın yazıldığı tarihlerde bu yoktu ama aniden yayılan, asla yenilmeyen ve ilaç sektörüne milyonları kazandıran COVID üzerine de beni epey düşündüren bir yaklaşım oldu haliyle. Marlboro’nun geçtiğimiz aylarda akciğer hastaları için geliştirilen bir ilacın satın alınmasıyla gündeme gelmesini hatırlatayım. Yaşamanız da ölmeniz de bizim elimizde mesajı. İlginç bağlantılar. Neyse, çok konuşmayalım da bir kaza haberi gelmesin sonra. :)))))) Çok iyi ve iddialı bir eseri geride bıraktığımıza inanıyorum. Hepimize iyi okumalar, mutlu akşamlar ve güzel bir hafta sonu diliyorum.. (Sadık Kocak)
Bunlara inanmayin Allah birdir tektir kimse bu kitabi okumasin lutfen rica ediyorum Allah tan baska yoktur o tektir ona inanmayan zaten hesabini gorecektir ahirette acin din kitaplari okuyun kuarn-i kerim i okuyun bunlar insan beynini yikiyor okumayin kardesim (FATMA ZEHRA)
Biz Ne Aydınlanmışlar Gördük Aslında Yoktular: Illuminati siyasetle hiç ilgilenmeyenlerin dahi hakkında ucundan kıyısından bilgi sahibi olduğu bir örgüttür. Öyle bir örgüttür ki dünya üzerinde ondan daha büyük bir örgütün olmadığı sanılır. Bu örgüt hakkında kafa yoranlar örgütün dünyayı perde geresinden idare eden asıl örgüt olduğu konusunda hemfikirdirler. Bu araştırmacılara göre -tabiri caizse- Allah’tan sonra Illuminati gelmektedir. Illuminati günümüzde bir peygamber hâline gelmiştir. Ama insanlara güzel ahlak aşılayan peygamberlere zıt düşünceler ihtiva etmektedir, çünkü yapıcı değil, yıkıcı karakterlidir. Illuminati hakkında kafa patlatanlar insanları uyanık kalmaları yönünde uyarmaktadırlar. Onlara bakılırsa ulus olarak uyamık olduğumuz müddetçe Illuminati’nin saldırılarını geri püskürtebiliriz. Oysa bu göründüğü kadar basit değildir, çünkü örgüt gizlidir. Illuminati’nin gizliliği onun hakkında aslında elle tutulur gözle görülür bilgilerden yoksun olmamıza sebep olmaktadır. Dolayısıyla bu örgüt hakkındaki her yorum gizlilik sınırlarının dışını kapsamaktadır. Doğaldır ki gizli olan bir şey hakkında adamakıllı bilgi sahibi olunamayınca yorumlara başvurulur. Bilgi temelli olmayan yorumlar da dayanaktan yoksundur. Bunu temeli çürük bir yapıya benzetebilmek mümkün. Böyle bir bina çok küçük bir sarsıntıda dahi yerle bir olacak, tarihe karışacaktır. Şüphesiz, bu tip yorumlar da yoruma açık hâle gelir. Böylece ortaya temeli olmayan bir yorumlar silsilesi çıkar. Ağzı olan konuşur, kalemi olan yazar ve bu Illuminati canavarı büyütülür de büyütülür. Biz kitap kurtları da kitapçıların raflarında bir dolu Illuminati kitabı görünce merak edip alırız aklımızdaki soru işaretlerini gidermek için. Ancak o soru işaretlerini bir türlü yok edemeyiz. Çünkü anlarız ki yazılanlar bilgiye dayanmamaktadır, yorum odaklıdır. Eğer bilinçli bir okursanız, yazılan her şeye inanan ucuz okurlardan değilseniz, okuduklarınızı akıl süzgecinden geçiriyorsanız Illuminati hakkında yazılan her şeye inanmanızın mümkün olmadığını görürsünüz. Çünkü demek ki sapla samanı birbirine karıştırmayacak kadar kafanız çalışıyordur. Günümüzde çok ilgi çeken konulardan biri olan Illuminati hakkında yazılan kitapları okudukça sapla samanın çokça birbirine karıştırıldığını görüyorum. Son okuduğum Illuminati kitabında da var bu. Aytekin Gezici’nin Illuminati kitabında da vardı aynısı. Sanıyorum bütün Illuminati kitaplarında var bu. Çünkü şu ana kadar beni şaşırtan bir Illuminati kitabına rastlamadım. Bundan sonraki kısımda yeni bitirdiğim Ali Kuzu’nun Illuminati kitabı hakkındaki görüşlerimi paylaşacağım. Kitabın tam adı Derin Dünya Devleti Illuminati. Kitabın alt başlığı ise Yeni Dünya Düzeni, Tanrı İmparatorluğu. Gayet dikkat çekici başlıklar. Kariyer Yayıncılık’ın bastığı kitap 486 sayfadan mürekkep. Çok okunan, çok satılan kitaplardan biri. Elimde 15. baskısı mevcut. Öncelikle çok okunacak kitap olma niteliğini taşıyıp taşımadığına bakalım. Aslında bu kitabı içinde kaynakça gördüğüm için almıştım. Ama ne yazık ki yanılmışım. Çünkü tam bir fiyasko çıktı. Öncelikle kaynakça kısmı laf olsun torba dolsun diye hazırlanmış. Sanki alacağı kitaplarda kaynakça arayan okurların gözünü boyamak için konulmuş oraya. Kapak da vitrinin ön sıralarına ilgi çeksin diye konulan ürünler gibi süslenip püslenmiş. (Gezici’nin kitabı da böyleydi.) Kitapta dış görünüş olarak her şey mükemmel. Peki ya içi? Kitabı karıştırmaya başladığımızda tam bir intihal silsilesiyle karşılaşmaktayız. Hiç üşenmeden sayfaların arasından rastgele cümleler cımbızlayıp bilgi tanrısı Google’a sorduğumda hep başkalarının yazdığı yazılar çıktı karşıma. Anladım ki Ali Kuzu oradan buradan arakladıklarını kendi sayfalarına taşımış kendi malıymış süsü vererek. Söz gelimi ilk sayfalara baktığımzda Adnan Hoca olarak bilinen Harun Yahya’nın Yeni Masonik Düzen, Kabala ve Masonluk ve Global Masonluk kitaplarından aşırmalar yapıldığını görüyoruz. Bu kitaplardaki cümleler kaynak adı verilmeden noktası virgülüne aynen aktarılmış. Kuzu internetten bulduğu bilgileri de yine internet adresi göstermeden aynen aktarmış. Bundan dolayıdır ki Kuzu resmen toplama bir kitap yazmış. Kitabın adı “Illuminati Antolojisi” olsaymış yadırgamazdık en azından. Kuzu “yazar” olarak değil de “derleyen” olarak gösterilseymiş daha doğru olurmuş. Kuzu kitabını düzensiz, özensiz, dikaktsiz, ciddiyetsiz, üstünkörü bir duruşla, yaklaşımla kaleme almış. Kitapta bir bütünlük yok. Yazılar arasındaki üslup farklılıkları çok dikkat çekiyor. Çünkü kendi düşüncelerini paylaşmamış okurlarıyla. Kendisinin bile her yazdığı cümleye inandığını sanmıyorum. Söz gelişi “backmasking” diye bir yöntem varmış. Tanımı şarkılara tersten, düşük sesle, genelde bas müziğin fazla olduğu yerlere gizli mesajlar yerleştirmekmiş. Kitapta aynen böyle yazıyor. Peki, örneği ne? Duman’ın bir şarkı sözündeki “Giderek üzdün bizi zaman” dizesi. Neymiş efendim, bunu backmasking yöntemiyle dinlersek bu dize “Namaz bizi üzdün giderek” şekline dönüşüyormuş. Pes doğrusu, değil mi? Duman grubunu dolaylı yoldan namaz düşmanı gibi göstermekten başka bir hedefi var mı bu açıklamanın? Kuzu, Duman grubunu resmen ateşe atıyor. Grubun yerinde olsam Kuzu’ya hiç beklemeden dava açarım. Çünkü, Allah korusun, bu kitabı okuyan bir yobaz namaza düşmanlık besliyor gerekçesiyle Duman grubunun üyelerinin üzerine “x” işareti koyabilir. Çünkü bu ülkede dinine hiç toz kondurmayan, dinine yapılmış en küçük bir eleştiriyi dahi kendine yapılmış bir saldırı olarak telakki eden aşırı uçta o kadar çok insan var ki! Eğer Kuzu bu ihtimali düşünseydi kuvvetle muhtemel bu örneği vermezdi. Kuzu’nun başkalarının yazdıklarını aşırdığını önceki satırlarda anlattık. Aşırmakla birlikte anlamını bilmediğimiz sözcükleri dahi açıklama gereği duymamış. Bu yüzden yazdığını kitabı bir kez bile okumadığına kalıbımı basarım. Örneğin “İnsanları İlaçlarla Öldürmek” başlığı altında anlamı açıklanmayan o kadar çok kavram var ki! Yazarın bu kavramlara hâkim olduğunu hiç sanmıyorum. Yazarın bilimsel araştırmalara yaklaşımı da çok yanlış. Söz gelimi İsviçre’nin Bern şehrinde kurulan CERN laboratuvarında bilim adamlarının Tanrı parçacığını bulmak için yırtınmasıyla alay ediyor. Bilim adamlarının milyarlarca doların harcandığı bu araştırma sonucunda “üçün birini” bulduklarını ifade ediyor. Bilime bu şekilde mi yaklaşılır? Ayrıca kullanılan ifade de çok çirkin. Ne demek üçün biri? Bu bakış açısıyla bir arpa boyu yol alınamaz. Yazar, kaynakçayı da düzgün hazırlamamış. Eften püften bir kaynakça bölümü koymuş. Bazı kaynaklar iki kere yazılmış. Ayrıca kitapta adı geçen kaynakların birçoğu kaynakçada yok. Kaynakçaya bakınca da kitabın yazım aşamasında ne kadar ciddiyetsiz bir tutum sergilendiği gayet anlaşılıyor. Kitapta öyle bir yorum var ki daha önce karşınıza çıktığını veya aklınızın ucundan bile geçirdiğinizi hiç sanmam. Aynen aktarıyorum: “Aslında Titanic’in, Dünyanın çeşitli ülkelerinin elit tabakası yolcularıyla beraber suya gömülmesi, Allah tarafından Yeni Dünya Düzeni hedefindeki İlluminati ailelerine bir uyarı idi.” Ardından başka bir ucube, safsata daha geliyor: “İlluminati’nin bir buluşu da Komünizm idi.” 83. sayfada yer alan, yazım yanlışlarıyla dolu bu cümlelere ancak şapka çıkartılır (!) diyor ve burada susma hakkımı kullanıyorum. Kitapta ikilemelerin arasına hep virgül konmuş. Orijinal metinlerde yer alan ikilemelerin arasına bile virgül yerleştirilmiş. Oysaki bir kuraldır, ikilemelerin arasında virgül konmaz. Bir paragrafta Shakespeare’in eserlerinin gerçek yazarının büyük olasılıkla Francis Bacon olduğundan bahsediliyor. Tamamen uydurma bu savla ilgili başka herhangi bir cümle yok. Sadece kafa karıştırmak için yazılmış izlenimi uyandırıyor. Kitaba alınan başka bir sav daha var ki onun da üstüne gidilmemiş. Yazar, Aytunç Altındal’ın zehirlenerek öldürüldüğünü düşünüyor. Ayrıca burada bir mantık hatası yakaladım. Altındal Gül ve Haç örgütünün Türkiye’deki liderinin ünlü bir hukukçu olduğunu ortaya çıkarmış, ancak canı tehlikeye gireceği için ismini vermemiş. Yani, ortada zehirlenmesi için bir sebep yok, çünkü ismini açıklamamış o kişinin. Böyle olunca soru sorma hakkım doğuyor: Altındal’ın cinayete kurban gittiğini nereden uyduruyorsunuz Ali Bey? Hangi herzeyi yazsam bilemiyorum. Dağ gibi olmuş bulaşıklar gibi yığılmış üst üste. Yeni dünya düzeni komünistmiş; Rockefeller denetimindeki ABD hükümeti 80 yılı aşkın bir süredir komünizmi desteklemekteymiş; Stalin Rockefeller’ın, Rothschild’ın ve diğer bankerlerin ajanıymış; Roosevelt, Truman ve Eisenhower Stalin’in komünizmini desteklemiş. Mış mış da mış mış! Bu kitabı okurken hiç gülmedim desem yalan olur. O kadar gülünç ifadeler var ki... Bunlardan birini örnek vereyim hemen: “Eğer doktorunuzun Rockefeller yapılanmasına mensup yozlaşmış biri olduğunu nasıl anlarsınız? Ona sorun: ‘Selasyon, ozon, ultraviyole, zırh tiroid, homeopati, kiropratik, natüropati, bitkiler, vitaminler ve tercih özgürlüğünü kullanıp destekliyor musun? Eğer yanıt hayır ise, bilmiyorum, belki veya ‘tıp okulunda beslenme ve alternatif terapi derslerini görmemiştim’ ise, kendinizi nazikçe affedin ve bütün bir tıp doktoru bulun kendinize.” O kadar kitap okudum, ancak bu kadarına rastlamadım. Gülsem mi, ağlasam mı bilemiyorum. Bu kadar kitap yazan biri nasıl olur da gözlerden yaş gelinceye kadar güldüren komikliklere itimat eder? Ya Ali Kuzu’nun aklından zoru var ya da benim. Kitabın kapağında adı geçtiği için yazarlık sıfatını taşıyan Kuzu gündemi de takip etmiyor anlaşılan. Yıl 2016 olmuş, hâlâ Usame bin Ladin’in yakalanmadığından dem vuruyor. Kitabı yazdığı gibi bırakmış, hiç güncellememiş. Kitabın benim nazarımda tek ilgi çekici yanı “Komplo Teorisi” filmi hakkında yazılanların doğru olup olmayabileceği şüphesi uyandırması oldu. 17 Ağustos depreminden iki yıl önce çekilen filmde Türkiye’de 7.3 şiddetinde deprem olacağından ve Türkiye’ye gelen ABD başkanının depremde hayatını kaybedeceğinden bahsediliyormuş. Bu bilgiye de inanmadım, ama yine de filmi izledim belki doğruluk payı vardır diye. Mel Gibson ile Julia Roberts’ın başrollerini paylaştıkları filmde bu komplo teorisinden bahsediliyor. HAARP teknolojisi ile elektromanyetik dalgalar yayıp istenilen ülkede suni deprem meydana getirilebilirmiş. (Ramazan Kurtoğlu’nun kulakları çınlasın.) Emperyalist güçlerin Türkiye üzerinde emelleri olduğu için Türkiye’yi çok zor durumda bırakan böyle bir deprem tasarlanıp uygulanmış olabilir. Gerçi Türkiye’nin depremle yatıp kalkan bir ülke olduğunu da unutmamak gerekir. Kitapta düzgün yazılar da var. Özellikle kitabın yarısından sonraki, akademik tarzda kaleme alınmış makaleler kitaptaki seviyeyi yükseltiyor. Ne var ki bunlar da aşırılmış. Hangi makaleyi kimin yazdığını internetten öğrenmek pekâlâ mümkün. Sözün özü Illuminati kitabı tam bir fiyasko. Kaynakçası olduğu için aldığım kitap beni hiç tatmin etmedi. Her kaynakça hazırlayanı “yazar” sanma yanılgısına düşmemek gerekiyor belli ki. Bu da bana bir ders olsun. Saygılarımla... (Aziz Özkan)
Dünyanın Derin Devleti İlluminati PDF indirme linki var mı?
Ali Kuzu - Dünyanın Derin Devleti İlluminati kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dünyanın Derin Devleti İlluminati PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ali Kuzu Kimdir?
Gazeteci ve Araştırmacı-Yazar Ali Kuzu'nun bu zamanda kadar 100'e yakın araştırma ve inceleme kitabı çeşitli yayınevlerinde yayımlanmıştır. Yazar evlidir ve İstanbul'da yaşamaktadır.
Ali Kuzu Kitapları - Eserleri
- Dünyanın Derin Devleti İlluminati
- Rockefeller Ailesi
- Siyah Sancak
- M i T Mossad C I A Gladio
- Küresel Para Baronu, Rothschild Ailesi
- Atatürk'ü Kimler Öldürdü?
- Mimar Sinan
- Pandoranın Kutusu
- Alparslan Türkeş Dokuz Işık
- Ali Kuşçu
- El- Cezeri
- Atatürk Din Düşmanı Değildi
- Piri Reis
- Farabi
- Harezmi
- Mahşerin Kanlı Çiçekleri - Çanakkale
- İbni Sina
- Küresel Gizli Örgütler
- Evliya Çelebi
- Barbaros
- Atatürk'ün de Çocukları Vardı
- Atatürk ve İslâmiyet
- Ahi Evran
- Sultan Fatih
- Biruni
- Evanjelizm - Tanrı'ya Başkaldırı...
- Cahit Arf ve Matematikçilerimiz
- İlluminati Kozmik Sırlar
- Takiyüddin
- Akşemseddin
- Hezarfen ve Lagari
- Dünyayı Yöneten Üst Akıl Bilderberg
- Uluğ Bey
- Gizlenen Tarih - Dersim Gerçeği
- Katip Çelebi
- Atatürk'e Yapılan Suikastlar
- Dünyanın En Acımasız İstihbarat Örgütü MOSSAD
- Atatürk ve CHP'nin Saklı Tarihi
- Dünyanın En Büyük İstihbarat Örgütü CIA
- Şeytanın Satranç Tahtası
- Bilim Adamlarımız Sözlüğü
- Bill Gates Melek Mi Şeytan Mı?
- Kod Adı: 2020 Kudüs’ü Yıkmak
- Sessiz Çığlıklar
- Kurtuluş Savaşında Atatürk ve Din Adamları
- Seydi Ali Reis
- Bana Gözlerimi Verin Komutanım!
- Gladio
- Kutsal Kase-Hedef Türkiye
- Yeni Bir Dünya Düzenine Doğru
- Siyah Sancak - Türkiye'nin İş Planı
- 12 Eylül İhtilali ve Onların Çocukları
- Muhteşem Türkler: Altın Çağ
- İmparatorluğun Gözyaşları
- Kod Adı 39: Vatikan'ı Yıkmak
- Deccal'ın Torunları
- Safari Operasyonu
- Bu Toprağın Canları
- Kutsal Yemin - Mustafa Kemal Atatürk
- Beka Meselesi - Hedef: Türkiye'nin İşgali
- Demokratikleşme Sürecinde Hedefteki Başbakan
- Terör Mü Kürt Sorunu Mu
- Tandır
- 31 Mart Vakası ve 2. Abdülhamid
- 1453 Konstantiniyye Düştü
- Atatürk ve Erdoğan Hedef 1923'ten Hedef 2023'e
- Altın Tepside Sunulan Ülke
- Liseler İçin Türk Dili Dilbilgisi
Ali Kuzu Alıntıları - Sözleri
- Batı dillerinde adı “Alberuni” veya “Aliboron” olarak geçer. Gökbilim, matematik, doğa bilimleri, coğrafya ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır. (Biruni)
- • Her şeyi Allah'tan, her şeyin Allah'ın olduğunu bil. (Mimar Sinan)
- Her yere subliminal mesaj yerleştirerek bilinçaltımızı işgal ederler. Kendi istedikleri şeyleri bize izletirler. Ve biz de her şey kendi elimizdeymiş gibi hareket ederiz kontrol edildiğimizin farkına bile varmayız.. (Dünyanın Derin Devleti İlluminati)
- Bir gün kantinde Cahit Bey ile öğle yemeği yiyordum. Nereden O konuya gelindiğini hatırlayamıyorum fakat konuşmamızın bilim adamlarını araştırmalarına iten sebepler etrafında cereyan etmişti. Sonuçta iki sebep üzerinde fikir birliğine vardık: “yaşadığımızı hissetmek ve “ölümsüzlüğe yaklaşmak. ” Descartes’in söylediği gibi, her insan, özellikle bir bilim adamı, düşünmekle kendisinin varlığını hisseder, yani yaşadığını hisseder. Diğer taraftan “üretme arzusu” insanın temel içgüdülerinden biridir. Kimi insan çocuk ister ve buna sebep olarak, ya “ailem devam etsin” veya “benim eserim olsun” der. (Cahit Arf ve Matematikçilerimiz)
- ...Görünürde bunlara karşı koyacak hiçbir vasıtamız yoktu ama her zaman olduğu gibi Türk'ün azmini, imanını, zekâsını yine hiç hesaba katmadılar. Ve "İsterse Türk, tavşanı araba ile avlar" atasözünü bilmemezlikten geldiler. (Muhteşem Türkler: Altın Çağ)
- "Büyük davamız, en uygar ve en refaha kavuşmuş ülke olarak varlığımızı yükseltmektir. Bu, yalnız kurumlarda değil, düşüncelerinde köklü bir inkilap yapmış olan büyük Türk Milletinin dinamik ülküsüdür. Bu ülküyü en kısa bir zamanda başarmak için, düşünce ve eylemi birlikte en kısa bir zamanda başarmak için, düşünce ve eylemi birlikte yürütmek zorundayız." Mustafa Kemal Atatürk (Atatürk ve CHP'nin Saklı Tarihi)
- Kolomb, İspanya'ya gemiler dolusu köle ve altın eşya gönderdi. "Ey muhteşem altın" diye yazdı. Kolomb, "Altını alan, her istediğini satın almasını sağlayan bir hazineye sahip olur. Onunla dünyaya istediklerini kabul ettirir, hatta ruhunun cennete bile girmesini sağlar" diyordu. (Küresel Para Baronu, Rothschild Ailesi)
- Atatürk, din karşıtı birisi olsaydı Kur’an meal ve tefsirine, hadislerin açıklanıp şerh edilmesine, hutbelerin Türkçe okunmasına bu kadar önem verir, bunlar için özel ödenek ayırır mıydı hiç? Bunları düşünmemiz gerekir. Onun için de okumamız, araştırmamız ve her söylenene kulak asmamamız gerekir. (Atatürk Din Düşmanı Değildi)
- Altimermer de bir Kurt resmi vardir. Bu tilsim istanbul daki koyunlarin sahralarda cobansiz gezip Kurt serrinden emin olmalarini saglarmis. (Evliya Çelebi)
- Ahlakça güzel olmak insanın elindedir. (Biruni)
- Siyah sancak (Siyah Sancak)
- Kafirler dediler ki: oruç ve hızır hayreddin namında iki türk peyda olmuş. Bu hristiyan düşmanı yılanlar ejderha olmadan, basalım, isimlerini yeryüzünden silelim. Şimdi fırsat verirsek, belliki bu Türkler başımıza çok iş açar. (Barbaros)
- Geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın.Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutmayasın. (Ahi Evran)
- Laiklik, bu bakımdan Türkiye’de yalnız din ile devletin ayrılması demek değildir, özgür düşünceyle de düşünmek demektir. (Atatürk Din Düşmanı Değildi)
- "Vatan için can veren şehitlerimizin ruhu şad olsun!" (Kutsal Yemin - Mustafa Kemal Atatürk)
- Türk Milleti de tarihin her devrinde, yaşadığı her yerde ve her alanda yaptığı yeniliklerle, diğer milletlere öncü olmayı bilmiştir. Bilim ve teknik alanlarında da yüzlerce bilim adamı yetişmiştir. (El- Cezeri)
- Seyahatname, Evliya Çelebi tarafından 17. yüzyılda yazılmış olan bir gezi kitabıdır. 10 ciltten oluşur. Gerçekçi bir gözle izlenen olaylar, yalın ve duru, zaman zaman da fantastik bir anlatım içinde, halkın anlayacağı şekilde yazılmış, yine halkın anlayacağı deyimler çokça kullanılmıştır. Evliya Çelebi, Seyahatnâme'sinde gezip gördüğü yerleri kendi üslûbu ile anlatmaktadır. Olaylara çoğu defa alaycı bir tavırla yaklaşan Evliya Çelebi, bazen naklettiği olayları renklendirmek amacıyla uydurma haberler ve olaylar da ortaya atmış, okuyucunun ilgisini çekmek için aklın alamayacağı garip olaylara da yer vermiştir. Evliya Çelebi'nin 10 ciltlik Seyahatnâme'si, bütün görmüş ve gezmiş olduğu memleketler hakkında oldukça önemli bilgiler içermektedir. Eser bu yönden Türk Kültür tarihi ve gezi edebiyatı açısından önemli bir yere sahiptir. (Evliya Çelebi)
- Daha 17 yaşlarındayken kendini gözlemlere, deneylere kaptıran Biruni’nin Kas yakınlarında bir köyde Rasatlar yaptığını, çıplak gözle güneşe bakmaktan dolayı da gözlerinin rahatsızlandığını, sonra sudaki aksinden faydalanarak çalışmalarını sürdürdüğünü biliyoruz. (Biruni)
- Anadolu, yeni Türk ulus devletinin sınırlarına dönüşürken yitik topraklara duyulan hasret, Atatürk'ün sevdiği Rumeli türkülerinde bir nostalji olarak yaşamaya devam etmiştir. (İmparatorluğun Gözyaşları)
- Fransız generali bridges: Fransızlar türkler gibi mert bir milletle savaştıkları için iftihar etmeliler. Savaş sahasında döğüş bitmiş bir türk askeri yerde yatan yaralı fransız askerine yardım etmekte General niçin öldürmek istediğin bir askere yardım edersin diye sorar Asker bu fransızın cebinden yaşlı bi kadının resmi çıkar herhalde annesi benim kimim kimsem yok istedim ki o kurtulsun anasına kavuşsun General ağladığı sırada emir subayı gider askerin yakasını açar manzara dehşet göğsünde çok ağır yara vardır ve yarayı tıkayan birkaç ot generalin ağlaması durmaz biraz zaman sonra iki askerde ölürler FRANSIZ GENERALİ BRIDGES (Mahşerin Kanlı Çiçekleri - Çanakkale)