diorex
sampiyon

Duman - John Berger Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Duman kimin eseri? Duman kitabının yazarı kimdir? Duman konusu ve anafikri nedir? Duman kitabı ne anlatıyor? Duman kitabının yazarı John Berger kimdir? İşte Duman kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 18.02.2022 08:00
Duman - John Berger Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: John Berger

Çevirmen: Cevat Çapan

Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları

İSBN: 9789750836879

Sayfa Sayısı: 72

Duman Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dünyaca ünlü yazar ve sanat eleştirmeni John Berger ile nevi şahsına münhasır çizer Selçuk Demirel’den bir ortak yapıt daha: “Duman”.

Bu yılın hiç şüphesiz en sürpriz kitaplarından birisi “Duman”.

John Berger’in tütüne övgü düzercesine kullandığı ironik metin(ler)i, Selçuk Demirel’in çoğunlukla kesif griye çalan karanlık çizimleriyle taçlandırılmış.

Duman’da ‘‘Kül tablaları bir çeşit konukseverlik araçlarıydı’’ diye yazan John Berger ve Selçuk Demirel’in desenleri zihnimizde soru işaretleriyle karışık ünlemler üretiyor: Belki de asıl sağlığa zararlı olan şey hayatın ta kendisidir!

Unutmadan, Duman Cevat Çapan’ın enfes çevirisiyle okuyucusuyla buluşuyor…

Duman Alıntıları - Sözleri

  • ...Sigara içerken dünyayla ilgili görüşlerimizi paylaştık...
  • Bir sigara içmenin ve bir öykü anlatmanın tam zamanı.
  • Kül tablaları bir çeşit konukseverlik araçlarıydı
  • ...Sonra 1şey oldu ve her şey değişti...
  • Bir sigara içmenin ve bir öykü anlatmanın tam zamanı...
  • ...Sigara içerken dünyayla ilgili görüşlerimizi paylaştık...
  • Düşlerimizi değiş tokuş ettik…
  • Bir sigara içmenin ve bir öykü anlatmanın tam zamanı...
  • Düşlerimizi değiş tokuş ettik
  • Günümüz medyasında da kelimeler çoğu zaman alevleri gizleyen bir duman perdesi işlevini görürler.
  • Sonra bir şey oldu ve her şey değişti.
  • Düşlerimizi değiş tokuş ettik

Duman İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yazar ve sanat eleştirmeni John Berger’ın yazdığı ve çizer Selçuk Demirel’in resimlediği Duman’ı okumanız yaklaşık 5-6 dakika sürüyor. Ancak kitaptaki çizimlere saatlerce bakmak mümkün. Kitabın güzel tarafı Selçuk Demirel’in resimleri. Kitabın kötü tarafı ise kitabın metni. John Berger diyor ki “Sigara öldürür” söylemiyle tiryakilerin katil, sapkın ilan edilmesi değil asıl ölümcül olan iklim değişimini körükleyen sanayi bacaları, otomobil egzozları vb. Yani diyor ki sigaradan daha ölümcül olan iklim değişimi yani sigaraya odaklanma daha kötüsü var (Sigara o kadarda kötü değil) Son sözünde de “Duman, aynı zamanda tüten ocağa, insan sıcaklığına da işaret ettiğini belirtiyor. Yani diyor ki her duman çıkaran kötü değildir. (Sigara o kadarda kötü değil) Ne söyleyeyim. Akıl dışı bir mantık yürütme. (engin divir)

John Berger artık eserlerini yavaş yavaş okumaya karar verdiğim bir yazar. Bu kitabı Selçuk Demirel 'in çizimlerinin metnin önüne geçtiği bir çalışma. Sigara içenlere, sigaraya ve özellikle dumana ve dumanın anlamlarına bir övgü olarak yazılmış :duman sigaradan olduğu kadar bacalardan, fabrikalardan, ocaklardan da tüter diyor ve şirketlerin, devletlerin küresel ısınmaya ve sosyal, kitlesel sağlık sorunlarına hatta yok oluşlara sebep olan kirlilik üretiminin altını çizerek dumanın aslında bir muhabbet ve hayat vesilesi olduğunu söylüyor. Kitabın metni az, çizimler dikkat çekici ve güzel. Ama, işte... Herhalde yazarı daha iyi tanıyanların neden böyle bir kitap hazırlandığını daha iyi açıklayabileceğini de düşündüm. Sanki yazar ve çizer kendi aralarında konuşup çizmişler ama birisi de bunu kitap yapsak nasıl olur, diye düşünmüş gibi. (CemCBG)

İnsanoğlu, kendi belirlediği çizgilerin düz olmasını sağlayamadıkça hepsini genişçe bir çuvalın içine atar ve boğmak ister. Bu isteğini gerçekleştirecek ortamı sağlayamazsa, dünya denen çuvalın içinde bırakmak zorunda kalacaktır. İşinin zorlaştığını anlayınca irili ufaklı onlarca kılıfı kendine üretmek için gece gündüz çaba harcayacaktır. (Oğuzcan Ertürk)

Kitabın Yazarı John Berger Kimdir?

1926'da Londra'da doğdu. İngilizce yazan en etkili sanat eleştirmenlerinden biri olan Berger, ayrıca senaryo yazarı, romancı ve belgesel yazarı olarak da tanınıyor.

İlk romanı 1958'de yayımlanan "Zamanımızın Bir Ressamı"dır. Romanı "G." İle 1972 yılında Booker ödülünü almıştır.

Metis Yayınları yazarın klasikleşmiş yapıtı Görme Biçimleri'nin (1986) yanı sıra, Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı (1988), Düğüne (1997), Alain Tanner ile birlikte yazdığı 2000 Yılında 25 Yaşına Basacak Olan Yunus (1997), Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar (1999) ve Fotokopiler (1999) adlı kitaplarıyla, özellikle görsellik üzerine denemelerini bir araya getiren O Ana Adanmış (1988) adlı seçkisini yayımlamıştır. Berger'ın son romanı Kral ise 2001 yılında Müge Gürsoy Sökmen çevirisiyle yayımlandı.

John Berger Kitapları - Eserleri

  • Görme Biçimleri
  • Hoşbeş
  • Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü
  • A'dan X'e
  • Uçuşan Etekler
  • Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar

  • Bir Fotoğrafı Anlamak
  • Sanatla Direniş
  • Düğüne
  • Portreler
  • G.
  • Yedinci Adam
  • Duman

  • Buluştuğumuz Yer Burası
  • Bento'nun Eskiz Defteri
  • Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı
  • Kıymetini Bil Herşeyin
  • Hayvanlara Niçin Bakarız?
  • Kral
  • O Ana Adanmış

  • Manzaralar
  • Fotokopiler
  • Domuz Toprak
  • Gökyüzü Mavi Siyah - Bütün Şiirleri
  • Sanat ve Devrim
  • İstanbul’dan Gelen Telefon
  • Bir Zamanlar Europa'da

  • Leylak ve Bayrak
  • Görme Duyusu
  • Şiirin Saati
  • Zamanımızın Bir Ressamı
  • Clive’ın Koğuşu
  • Bologna'nın Kırmızı Tenteleri
  • 2000 Yılında 25 Yaşına Basacak Olan Yunus

John Berger Alıntıları - Sözleri

  • Delilik, benliğe kapatılmış devrimci özgürlüktür. (Görme Duyusu)
  • Bir yalan hakikat sayılırsa, gerçek hakikat sahte olanı doğrudan teatral bir ha kikate çevirir. (Görme Duyusu)
  • Sevilen insan sokaktan geçerken ya da yüzünü yıkarken görülen insanla aynı değildir. (O Ana Adanmış)
  • Ölülere yakılan ağıtlar ölmekle kaybettikleri umutlaradır aslında. (Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü)
  • Geleceği görmek için geriye gidiyorum. (Bir Fotoğrafı Anlamak)
  • Fotoğraflar belirli bir durumda hayata geçirilen insansal bir seçimin tanığıdır. (Bir Fotoğrafı Anlamak)

  • “Zorunluluk hem tragedya hem de komedya üretir. Öptüğünüz ya da kafanızı çarptığınız şeydir.” (Sanatla Direniş)
  • Soyut sanata gelinceye kadar insan bedeni her anıtsal heykele konu olmuştur. Dolayısıyla, sembolizmle yüklenmiş ve idealize etmenin birçok değişik biçimine girmiştir. Oysa bugün, insan bedeni tek ve kaçınılmaz konu değildir. Bugün bir sanatçı, bedene özgü nitelikler ilgisini çektiğinden ötürü insan bedenini seçebilir. (Sanat ve Devrim)
  • Vedalaşmayla buluşma ne kadar da yakındır birbirine! (O Ana Adanmış)
  • Kapitalist üretim tarzı kadar sürekli ve kapsayıcı bir biçimde geleneği parçalayan, geçmişi gereksiz kılan ve yadsıyan başka hiçbir şey yoktur. Brecht’in dediği gibi “Radikal olan, komünizm değil kapitalizmdir.” (O Ana Adanmış)
  • Bugün resim yapmak, yaygın bir ihtiyaca cevap veren bir direniş eylemidir ve umutlanmayı teşvik edebilir. (Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar)
  • NASIL OLUYOR DA hâlâ yaşıyorum? (Kıymetini Bil Herşeyin)
  • Hikayelerimizin bizi ele geçirme tehlikesi olduğunu bilsek, başka türlü yazar mıydık acaba? Sanmıyorum. (Hoşbeş)

  • 'Solcu'ların bazı teorileri kolaylıkla aşırı basit olarak eleştirilebilir. Mühendis-sanatçı, sanatçı türlerinden yalnızca biridir, filozof-sanatçılar da vardır. Sanat eseriyle makine ürünü de kesin olarak aynı şeyler değildir. Gene de, makineyi gözlerinde bu denli büyütmüş olmaları, bağlantıları içinde görülürse kolayca anlaşılabilir; sanayileşme fikri lirik bir güç kazanmıştı, çünkü, sanki bu fikir sayesinde tarihin bütün bir evresi, acılarıyla, sıkıntılarıyla yaşanacak yerde atılabilecekti. Aynı liriklik Lenin'in ünlü, 'komünizm demek, elektrik enerjisi artı Sovyetler demektir' sloganında da alttan alta saklıdır. (Sanat ve Devrim)
  • Kalbin gecikmelere tahammülü yoktur, inancını yitirmişçesine perişan olur. (Kıymetini Bil Herşeyin)
  • Yorulunca sessizliği ararız, ama sessizlikten de korkarız, boş tiyatrolardan korkan oyuncular gibi. (Düğüne)
  • "Bir resim cansızsa, bunun nedeni ressamın mo­deline bir işbirliğinin başlaması için yeteri kadar yaklaşmaya cesaret edememesidir." (Görünüre Dair Küçük Bir Teoriye Doğru Adımlar)
  • Kelimeler konuşan kişiyi ayakta tutarlar,  düşüşler ancak konuşmaların yokluğunda ortaya çıkar. (Şiirin Saati)
  • Roland Barthes fotoğrafla ölüm arasındaki gizli anlaşmayı keskin bir dille ifade etti; her ikisi de zamanı durdurur, her ikisi de öldürücü bir darbe indirir. Senin sorun başka türlü. Geçmiş ve gelecek donar da, şimdiki zaman sonsuza dek sürerse ne olur? Saatsiz bir mutfağın sessizliğinde neler yaşanır? (Bir Fotoğrafı Anlamak)
  • Çıplak doğan kalbimin ilk kundağı ninnilerdi. Ardından kendi kendine şiir giydi giysi diye. Bir gömlek gibi taşıdım sırtımda okuduğum şiirleri. Yarım yüzyıl yaşadım böyle Sandalye sırtındaki gömleğimden karşılaşana dek o sözsüzlükte. Öğrendim ki bu gece yıllar boyu kalbimin ezberlediği bekleyişimmiş seni. (Ve Yüzlerimiz, Kalbim, Fotoğraflar Kadar Kısa Ömürlü)

Yorum Yaz