diorex

Dublinliler - James Joyce Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Dublinliler kimin eseri? Dublinliler kitabının yazarı kimdir? Dublinliler konusu ve anafikri nedir? Dublinliler kitabı ne anlatıyor? Dublinliler PDF indirme linki var mı? Dublinliler kitabının yazarı James Joyce kimdir? İşte Dublinliler kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 21.05.2022 20:00
Dublinliler - James Joyce Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: James Joyce

Çevirmen: Murat Belge

Orijinal Adı: Dubliners

Yayın Evi: İletişim Yayıncılık

İSBN: 9789750517303

Sayfa Sayısı: 276

Dublinliler Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Joyce, Dublin’in yaramaz çocuklarının, sokak müzisyenlerinin, siyasetçilerinin, rahiplerinin ve bu şehirden kaçmak isteyenlerle kaçamayanların hikayelerini anlatıyor.

Dublinliler’de Joyce sarsılmayan bir gerçekçilikle, doğduğu ve büyüdüğü Dublin’de yüzyıl sonunda yaşamdan kesitleri bize sunuyor. 1905 yılında tamamladığı bu hikaye derlemesi konu aldığı hayatlar ve kullandığı dil yüzünden İrlanda’da ve İngiltere’de yayınevlerince ahlaka aykırı bulunup kabul edilmemiş, yayımlanması, ilk romanı Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi’yle aynı zamanı bulmuştu. Joyce bir ölümle başlayan ve “Ölüler” ile sona eren on beş hikayesinde şehrin farklı katmanlarında gezinmekle kalmıyor, aynı zamanda şehrini ve İrlanda’yı özetleyen manevi felç, pişmanlık ve iki arada kalmışlık gibi hisleri de bu kitabın her bir satırına işliyor.

“Dublinliler’in sakinleri için ‘kolonize edilmiş’ tanımını kullanmak basit kaçar; siyasi özerkliği olmayan bir ülkede, güç bela yaşadıkları kamu alanının nasıl tahrip edilmiş olduğunu göz ardı edemeyiz.”

- Colm Toibin

Dublinliler Alıntıları - Sözleri

  • “Kendimizi veremeyiz, diyordu ses: Biz ancak kendimizin olabiliriz.”
  • " Her oğlanın," dedi, "illa ki bir yavuklusu vardır."
  • gerçek maceralar evde çakılıp kalan insanların başına gelmiyordu. Uzak diyarlarda peşine düşülmeliydi bunların.
  • Yaşamak istiyordu.Neden mutsuz olmak zorunda kalsın ki? Mutluluk onun da hakkıydı.
  • Anladığım kadarıyla gerçek maceralar evde çakılıp kalan insanların başına gelmiyordu: Uzak diyarlarda peşine düşülmeliydi bunların.
  • Ama bizler şüpheci, hatta deyim yerindeyse, düşüncenin eziyeti altında bir çağda yaşıyoruz: onun için bazan korkuyorum, iyi eğitim gören ve hatta fazla eğitim gören bu yeni kuşak, bir başka çağın sahip olduğu insanlık, konukseverlik ve sevecen mizah niteliklerinden yoksun kalır mı diye.
  • Eski sistem en iyisiydi: sağlam, sade bir eğitim. Bu şimdiki zırvalıklar yoktu o zaman.
  • bedenim arp gibiydi ve onun sözleri ile davranışları da sanki tellerin üzerinde gezinen parmaklardı.
  • İçgüdüsü ona serbest kalmasını, evlenmemesini söylüyordu. Evlendin mi işin bitiktir, diyordu ona.
  • Gerçekten bu çağın insanları, kendilerine benzer kişilerle ilişkilerinde, ışıkta yürüyenlerden daha akıllı oluyorlar. Size şunu söyleyeyim, dünyanın aldatıcı servetini kendinize dost edinmek için kullanın ki, bu servet yok olunca sizi sonsuza dek kalacak konutlara kabul etsinler.
  • Ona göre insanın yaşamındaki en mutlu günler öğrencilik günleriymiş ve yine genç olabilmek için her şeyini vermeye hazırmış.
  • Melankolinin mizacı içindeki en baskın nota olduğunu düşündü ama bu melankoli, inanç, vazgeçiş ve basit zevkin nüksetmesiyle şekillenen bir melankoliydi.
  • ...her bağ bir acı bağı haline ge­lir, diyordu Mr Duffy.
  • Onunla öylesine birkaç söz dışında hiç konuşmamıştım, yine de adını duyduğumda deli kanım bir başka akardı. Kızın hayali romantiklikle uzaktan yakından ilgisi olmayan yerlerde bile bana eşlik ederdi.
  • İpsiz sapsız dolaşan düşüncelerimi toplayamıyordum. Arzu ettiğim şey ile arama girdiklerinden dolayı hayatın ciddi işleri için sabrım yoktu.

Dublinliler İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Tadı sonunda saklı: kitap/ulysses--6155 den sonra okuduğum ikinci yazar/james-joyce kitabıydı. 15 hikayeden oluşuyor. Kız Kardeşler, Küçük Bulutçuk ve Ölü en sevdiklerim diyebilirim. Eğer son hikaye olan Ölü olmasaydı kitap hakkında baya olumsuz düşünecektim ama neyseki son anda toparladı. Her yaş grubuna ithaf eden çok farklı konuları ele almıştı ve bana göre en iyi yaptığı şey yeni karakterler yaratıp muazzam şekilde tasvirlemesiydi. Hikayeler tam zirvedeyken bir anda ağzınızda tadını bırakıyor. Devamı nerde diyesiniz geliyor. Yapılan incelemeleri okuduğumda Ulysses'ten önce okunması gereken kitap gibi yazılara pek katılmıyorum. Dublinliler'in herkesin çok beklentisini karşılamayacağını düşündüm için Ulysses'e haksızlık olur. (MR and MRS BARUTÇUOĞLU)

15 hikayeden oluşan kitabımızda tüm öyküler hepsi Dublin'de geçmektedir.Yani anlatılanlar bizden kilometrelerce uzaktaki bir coğrafyaya ilişkin: İrlanda... Joyce, şaheseri kabul edilen “Ulysses”in ardından söylediği “Ben her zaman Dublin hakkında yazarım çünkü eğer Dublin’in kalbine inebilirsem, dünyanın bütün şehirlerinin kalbine inebilirim. Özel olanda, evrensel gizlidir. ” Neden Dublin diye soranlara cevap vermiş adeta Joyce. James Joyce Dublin'den kaçıp uzaklaşmak ve başka yerde yaşamak isteyen ama bir türlü orayı terkedemeyen insanları anlatır bu kitapta.Çokça kişi geçer öykülerde lakin kitabın gerçek karakteri bir şehirdir aslında, Dublin’dir. Öyküler; çocuk, genç, olgun ve yaşlı kişilerin gözünden üçüncü tekil kişi ile anlatılmaktadır.Çocukluktan yaşlılığa kadar her dönemi yazmış hatta son bölümün adı ölüler James Joyce yaşanan gerçekliğin özüne varmada, önemsiz gibi görünen sıradan yaşantıları ve bunlardaki ayrıntıları ustaca düzenleyerek ortaya bu eseri koymuş,yalnız itiraf edeyim ki su gibi akan öyküler değildi benim için. Yazarın başyapıtı kabul edilen Ulysses'i henüz okumadım ama edebiyat dünyasının en zor okunan kitaplarından biri olduğu söylentisinin bir şehir efsanesi olmadığını da Dublinliler'i okuyunca anladım:)) Bazı öykülerde , diğer öykülerdeki karakterler yeniden karşımıza çıkıyor. Dublin'de sıkışıp kalmış öykü karakterleri, bir yandan yaşadıkları hayatları sorgularken diğer yandan sorguladıkları hayatı hiçbir sorun yokmuş gibi yaşamaya ediyorlar, yazar bu kısımda bence günümüz modern insanın neredeyse hergün yaşadığı bir ikilemi aktarmıştır. Klasik öykülerdeki gibi bir sonla karşılaşmak isteyenlere hitap eden bir kitap değil, tam üst noktadayken bir anda biten ve devamı nerede dedirten bir duygu kapladı içimi. (Arzu Polatkan)

Dublinliler, meşhur “Ulysses” yazarı James Joyse’un 1904’te tamamladığı eseridir. Dublin doğumlu yazar, kitabında bu bölgede geçen on beş öyküye yer verir. “İrlanda nedir, biliyor musun? İrlanda kendi yavrularını yiyen o kocamış dişi domuzdur.”diyen James Joyse öykülerinde de bunalmış, sıkışmış, çaresiz insanları anlatır. Kahramanlar, bizim Servetifünuncular gibi bulundukları ortamdan kaçıp “mavi” hayallerinin peşine düşerler. Din, gelenek, toplumsal baskı ve sorumlulukları ile bireysel seçimleri arasında sıkışıp kalırlar. Annesinin ölmeden önce ona emanet ettiği evi bırakmamak uğruna sevdiği adamla Buenos Aires’e kaçmaktan vazgeçen Evelıne; Balçık öyküsünde yuva kurmaya geç kalan Maria; Küçük Bulutçuk’ta şair olmayı hayal eden Chandler; Acı Veren Bir Olay’da sevdiği kadına sırt çeviren Bay Duffy ve daha birçoğu seçimlerinden dolayı mutsuzdurlar. Melankoli ve keder kahramanlar üzerinde bir sis perdesi gibi dolaşır. Taşlaşmış, donmuş inançlar, ön yargılar, ortak kabuller onları kabuklarına hapseder. Toplumsal normlar öteki benlerinin ortaya çıkışını engeller. Aynı çember içinde dönüp dururlar. Doğumdan ölüme kadar hayatın her evresinin anlatıldığı öykülerde, iç içe geçmiş çatışmalar da yer alır. Anlatılar, ilk okunduğunda fark edilemeyen derin anlamlar içerir. Sıradan insanların yaşamları, hayalleri, düş kırıklıkları, yalnızlıkları okurun yüreğinde derin bir sızı bırakır. James Joyse’un biyografisi incelendiğinde, yazarın hayatının bu sıradan görünen yaşamlarla aynı izdüşümde olduğu fark edilir. Bana göre kitabı değerli kılan özelliklerden biri de çevirmenin başarısıdır. Fuat Sevimay’ın Dublinler’in dili ve yazılış amacı üzerindeki hâkimiyeti takdire şayandır. Kitapla kalın. (Berna Karakaya)

Dublinliler PDF indirme linki var mı?

James Joyce - Dublinliler kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dublinliler PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı James Joyce Kimdir?

James Augustine Aloysius Joyce (1882 - 1941) İrlandalı yazar.

Katolik bir ailedendi. Dublin Üniversitesinde çağdaş dilleri öğrendi (1902). Özellikle karşılaştırmalı dil bilgisiyle ilgilenerek sağlam bir kültüre sahip oldu. Tıp öğrenimi için Paris'e gitti, bir yıl sonra Dublin'e döndü. Bir müddet ders verdi. 1904'te tekrar Avrupa'ya geçti. Bir süre Paris'te kaldıktan sonra İtalya'nın Trieste şehrine yerleşti (1906). Trieste'de İngilizce dersleri vererek geçimini sağladı. 1907'de şiirleri yayınlandı: Chamber Music (Oda müziği). 1914'da hikayelerini topladığı Dublinliler'i Londra'da çıkardı. Asıl ününü romanlarıyla sağladı. Şair Ezra Paund'un yardımıyla ilk romanı Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, The Egoist dergisinde tefrika edildi, 1916'da da kitaplaştırıldı. Ulysses'i de tefrika edilmeye başladıktan sonra 1922'de tamamladı. Joyce'un bu eseri dizgi yanlışlarıyla doluydu. Aslına uygun yeni baskısı ancak 1984'te yapıldı.

Hemen bütün eserlerinde doğup büyüdüğü Dublin'i merkez alır. Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi'inde kendi hayatını konu edinen yazar, altmış kadar dilden aldığı unsurları birleştirerek yazdığı son romanı Finnegan Akşamları'nda (1939) aile fertlerinin bir gecede gördükleri rüyaları anlatır. Joyce, zor anlaşılan bir yazar olarak bilinir.

James Joyce Kitapları - Eserleri

  • Ulysses
  • Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi
  • Ölüler
  • Kedi ile Şeytan
  • Eleştiri ve Deneme Yazıları
  • Oda Müziği
  • Dublinliler
  • Gözünü Kapat ve Gör
  • Sanatçının Mektupları
  • Bırak Seni Seveyim
  • Giacomo Joyce
  • Finnegan Uyanması
  • Sürgünler
  • Kahraman Stephen
  • Bir Küçük Bulut
  • Nora'ya Mektuplar
  • Finneganın Vahı 1
  • Finneganın Vahı 2
  • Epiphanies / Anıklıklar
  • Kardeşler
  • Araby
  • Clay

James Joyce Alıntıları - Sözleri

  • Melankolinin mizacı içindeki en baskın nota olduğunu düşündü ama bu melankoli, inanç, vazgeçiş ve basit zevkin nüksetmesiyle şekillenen bir melankoliydi. (Dublinliler)
  • Gözlerim çok zaman yaşla doluyor (neden bilmiyordum) ve zaman zaman yüreğimden bir sel göğsüme taşıyordu. Gelecek üstüne pek düşünmüyordum. Onunla konuşup konuşmayacağımı, konuşursam da, bu karmakarışık hayranlığımı ona nasıl anlatacağımı bilmiyordum. Ama bedenim bir arp ve onun sözleri ve jestleri teller arasında gezinen parmaklar gibiydi. (Araby)
  • "Bütün çabam kimseye muhtaç olmadan yaşamak" (Eleştiri ve Deneme Yazıları)
  • Gözleri düşüncelerimi içti... seller gibi taşırdı.. (Giacomo Joyce)
  • Kaçtığını düşünürken kendinle karşılaştın. eve giden en kısa yol, en uzun olandır. (Gözünü Kapat ve Gör)
  • Aşk, güçsüzlüğün başka bir adı zaten. (Ulysses)
  • “Kör olabilirim. Uzun bir süre kızıl-kahverengi bir saça baktım ve onun sen olmadığına karar verdim. Eve oldukça mahzun gittim. Bir randevu vermek isterdim ama sana uygun olmayabilir. Umarım sen bana randevu verebilecek kadar iyi olursun, eğer beni unutmadıysan.” (Sanatçının Mektupları)
  • Öğlenin çarptığı günün korkusu, her gecenin gelincisinin gizliçiziği. Ama, bozuk cennetlisanı ile söylenecek olursa, öyle mi o? Kim o? Kimin o? Neden o? Nekadar o? Hangisi o? Ne zaman o? Nerede o? Nasıl o? Ve de ne şeytantüyüdür ondaki öyle, ... rahat dur, telaşını yatıştır! Yaklaş, önümüze düşüp yol göster! (Finneganın Vahı 2)
  • Senden gelen tek bir övgü sözü beni neşeye boğuyor, gül narinliğinde bir neşeye. (Nora'ya Mektuplar)
  • Bu yürekli yaralı ve üzgün. Sevda ile çıkmazda mı ? Sarkık, şehvetle sırıtan dudaklar: morumsu yumuşakçalar. (Giacomo Joyce)
  • Rahmine sokulabilirim, senin canından kanından doğan bir çocuk gibi, kanınla beslenip bedeninin, sıcak gizli kasvetinde uyuyabilirim. (Nora'ya Mektuplar)
  • Çünkü cocuğun yaradılışında fazlasıyla var ana sevgisi. (Sürgünler)
  • Edebiyatın hayal mahsulü olması ve hayallerle ilgilenmesi, gerçeklere dayanmaması ve fikirleri de kesin bir şekilde ele almaması nedeniyle hor görülmesi gerektiği yönünde bir beyan, düpedüz deli saçmasıdır. (Eleştiri ve Deneme Yazıları)
  • Kitapsız, şarkısız duruyor kibiri. Orada bitiyor gözünün akında kırmızı şeytan yok artık. Sığların sakini düşüp çarpıyor! (Finneganın Vahı 2)
  • "...Benden uzun mektup yazmamı istedin ama yazmaktan nefret ediyorum gerçekten,bir şey söylemenin öyle tatminsiz bir yolu ki yazmak!.." (Nora'ya Mektuplar)
  • Ulysses edebiyatın "denklembilgisiyse", Finneganın Vahı da onun kısmi diferansiyel denklemidir. (Finneganın Vahı 1)
  • Bu düşmangeberten ingiliss, bu bir ekose grisi, bu bir galli devyisi, eğilen. (Finneganın Vahı 1)
  • My body was like a harp and her words and gestures were like fingers running upon the wires. (Araby)
  • Sen yanımdayken kibirli, şüpheci yanımı bir yana bırakıyorum. Şimdi başını omzumda hissetmek isterdim. (Bırak Seni Seveyim)
  • Onu bunu bırak sen, en güzel kadında bile en çekici şey nedir? (Sürgünler)

Yorum Yaz