Devlet ve Devrim - Vladimir İlyiç Lenin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Devlet ve Devrim kimin eseri? Devlet ve Devrim kitabının yazarı kimdir? Devlet ve Devrim konusu ve anafikri nedir? Devlet ve Devrim kitabı ne anlatıyor? Devlet ve Devrim PDF indirme linki var mı? Devlet ve Devrim kitabının yazarı Vladimir İlyiç Lenin kimdir? İşte Devlet ve Devrim kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 24.04.2022 10:00
Devlet ve Devrim - Vladimir İlyiç Lenin Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Vladimir İlyiç Lenin

Çevirmen: Ferit Burak Aydar

Orijinal Adı: Государство и революция

Yayın Evi: Agora Kitaplığı

İSBN: 9786051030357

Sayfa Sayısı: 138

Devlet ve Devrim Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Proleter devriminin devlet karşısında alacağı tutum, her zaman için pratik bir öneme sahiptir. 'Devlet' konusunda oportünist önyargılara karşı mücadele etmeden, emekçi kitleleri genel olarak burjuvazinin, özel olarak da emperyalist burjuvazinin nüfuzundan kurtarma mücadelesi vermek imkânsızdır. Onun için ben, bu kitapta öncelikle Marx ve Engels'in devlet teorisini inceleyecek ve bu teorinin oportünistlerce görmezlikten gelinen ya da çarpıtılan yönlerini bilhassa ayrıntılı olarak ele alacağım."

"Devlet, sınıf karşıtlıklarının uzlaşmazlığının bir ürünü ve tezahürüdür. Sınıflar arasındaki karşıtlıklar nesnel olarak uzlaştırılamadığı ölçüde, her yerde ve her zaman devlet ortaya çıkar. Tersinden söylersek, devletin varlığı, sınıf karşıtlıklarının uzlaşmaz olduğunun bir kanıtıdır."

Devlet ve Devrim Alıntıları - Sözleri

  • Devrim, kadının mutfaktan çıkıp ülke yönetmesidir.
  • "Devrim, kadının mutfaktan çıkıp ülke yönetmesidir."
  • Komünist Manifesto, tarihin genel bir özetini sunarak, bizi, devlete sınıf egemenliğinin organı olarak bakmaya zorlar ve proletaryanın, ilk önce siyasal iktidarı ele geçirmeksizin, siyasal üstünlük elde etmeksizin, devleti "egemen sınıf olarak örgütlenmiş proletarya"ya dönüştürmeksizin burjuvaziyi alaşağı edemeyeceği; ve sınıf karşıtlıklarının bulunmadığı bir toplumda devlet gereksiz olacağından ve var olamayacağından, yok olup gitmeye başlayacağı kaçınılmaz sonucuna ulaştırır.
  • Marksizm, her zaman, sınıfların ortadan kaldırılmasıyla birlikte devletin de ortadan kaldırılacağını öğretmiştir.
  • Marksistler, bugünkü devletten yararlanılarak, proletaryanın devrime hazırlanmasını ister; anarşistlerse bunu reddeder.
  • Devlet, artık hiçbir kapitalist, hiçbir sınıf kalmadığında, dolayısıyla da baskı altına alınabilecek hiçbir sınıf kalmadığında, yok olup gider.
  • Devlet, sınıf karşıtlıklarının giderilemezliğinin bir ürünü ve bir ifadesidir. Devlet, sınıf karşıtlığının giderilmesinin nesnel olarak mümkün olmadığı yerde, anda ve ölçüde ortaya çıkar. Tersinden söylersek, devletin varlığı, sınıf karşıtlıklarının giderilemez olduğunu kanıtlar.
  • "Kapitalist toplum ile komünist toplum arasında", diye devam eder Marx, "birinin diğerine devrimci dönüşüm dönemi yer alır. Bu döneme karşılık gelen bir siyasal geçiş dönemi de vardır ve bu dönemin devleti, proletaryanın devrimci diktatörlüğünden başka bir şey olamaz."
  • Marx’a göre, devlet, bir sınıf egemenliği organı, bir sınıfın bir başka sınıf üzerindeki baskı organıdır; sınıflar arasındaki çatışmayı hafifleterek, bu baskıyı yasallaştırıp pekiştiren bir “düzen”in kurulmasıdır.
  • "Demek ki, devlet, ezelden beri var olmuş değildir. Devletsiz yapabilen, devlet ve devlet iktidarı hakkında hiçbir fikirleri bulunmayan toplumlar vardı. Toplumun sınıflara bölünmesiyle kaçınılmaz olarak bağlantılı olan belirli bir iktisadi gelişme aşamasında, devlet, bu bölünme nedeniyle bir zorunluluk haline geldi. Şimdi, üretimin gelişimindeki, söz konusu sınıfların varlığının bir zorunluluk olmaktan çıkmakla kalmayıp, aynı zamanda üretimin önündeki fiili bir engele dönüşeceği bir aşamaya hızlı adımlarla yaklaşıyoruz. Bu sınıflar, geçmişte ne kadar kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıktıysalar, o kadar kaçınılmaz bir şekilde ortadan kalkacaklar. Onlarla birlikte devlet de kaçınılmaz olarak ortadan kalkar. Üretimi, üreticilerin özgür ve eşit birliğine dayalı olarak yeni baştan örgütleyen toplum, tüm devlet mekanizmasını, o zaman ait olacağı yere, yani Eski Eserler Müzesine, çıkrığın ve tunç baltanın yanına koyar."
  • “Herkesten yeteneğine göre, herkese gereksinimine göre!”
  • "Eski Çağ'da köle sahibi yurttaşların devleti, Orta Çağ'da feodal soyluların devleti, günümüzde burjuvazinin devleti. Sonunda gerçekten de tüm toplumun temsilcisi durumuna geldiğinde, kendi kendisini gereksiz kılar. Ortada baskı altında tutulması gereken bir toplumsal sınıfın kalmadığı andan itibaren, sınıf egemenliğiyle ve şimdiye kadarki üretim anarşisine dayanan bireysel var oluş mücadelesiyle birlikte bunlardan kaynaklanan çatışmaların ve aşırılıkların ortadan kaldırıldığı andan itibaren, ezilecek olan ve geçmişte özel bir baskı gücünü, bir devleti gerekli kılan hiçbir şey kalmaz."
  • "Demek ki, devlet, hiçbir şekilde, topluma dışarıdan dayatılan bir güç değildir; hele, Hegel'in iddia ettiği gibi, 'ahlaki düşüncenin gerçekliği', 'aklın imgesi ve gerçekliği' hiç değildir. Aksine, devlet, belirli bir gelişme aşamasındaki toplumun bir ürünüdür; toplumun kendi kendisiyle çözümsüz bir çelişkiye düşmüşlüğünün, ortadan kaldıramayacağı giderilemez karşıtIıklara bölünmüşlüğünün kabulüdür. Ama bu karşıtlıkların, iktisadi çıkarları çatışan sınıfların, kendilerini ve toplumu kısır bir mücadele içinde tüketmemeleri için, çatışmayı yumuşatacak, 'düzen' sınırları içinde tutacak, görünüşte toplumun üzerinde duran bir güç gerekli hale gelmiştir; ve toplumun bağrından doğan, ama kendisini toplumun üzerine yerleştiren, ona giderek daha fazla yabancılaşan bu güç, devlettir."
  • "Ama, duymak istemeyenlerden daha sağırı yoktur."

Devlet ve Devrim İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitapta Marx'tan çok Engels'in alıntılarına yer vermesi bile fikirlerinin Engels'a daha yakın olduğunun bir göstergesi sayılabilir. Devletin Marksist teorisinden çok Leninsel teorisi olmuş. Engels ve Marx'tan alıntılar yaparak kendi devrimini ve devletini anlatmış Lenin. Teoride güzel fakat iş pratiğe dönünce karşımıza aşması güç bir yol, olması gereken bir ütopya çıkıyor. Marx'la bazı yerlerde uyuşmadıklarını da söyleyebilirim. Kitabın 9. Sayfasında şöyle bir cümle geçiyor. "Devlet, sınıf çatışmalarının objektif olarak uzlaştıramadığı yerde, zamanda ve uzlaştıramadığı sürece ortaya çıkar. Ve tam tersi, devletin var oluşu sınıf çatışmalarının uzlaştırılamaz olduğunu kanıtlar." 1. Bölüm - Dolayısıyla biz sınıf eşitliğini sağlamak istiyorsak devletin solup gitmesine izin vermeliyiz. 2. Bölüm- (1848-1851 deneyimi) - Proletarya tüm sermayeyi burjuvadizen zorla alacak, ve eldeki tüm üretim araçlarını merkezileştirecek. Burada devleti yöneten sınıf organize olmuş proletarya güç kazanacak; bürokrasi, memurlar ve ordu güç kaybedecektir. Bürokrasinin derhal parçalanması yeniden inşası aşamalı olarak ortadan kaldırılmasını mümkün kılacaktır. 3. BÖLÜM (1871 Paris Komünü) - Kapitalizmden sosyalizme geçiş ilkel demokrasiye geri dönüş olmadan imkansızdır. Özel kesimin özel fonksiyonları yok olacaktır. Komün kurulacak ve komğndeki tüm ücretler eşit şekilde ödenecektir. 4. BÖLÜM ( Anarşistlerle Tartışma) Proletaryanın devlete sadece geçici olarak ihtiyacı vardı. Anarşistler devleti tek gecede bitirmek isterken; onlar ise bunun belirli bir süreçle gerçekleşmesini,bu süreçte devlete geçici olarak ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. 5.. BÖLÜM (Devletin Yitip Gitmesinin Ekonomi Temeli) - İleriye doğru gelişim (komünizme doğru) Proletaryanın diktatörlüğü aracılığıyla ilerler ve başka türlü yapılamaz çünkü kapitalist sömürgecilerin dirençleri hiç kimse tarafından başka şekilde kırılamaz. Ve bu kırılma sonrası komünist düzeye geçişte sosyal farklılık olmadığından devlet yok olur. Üretim araçları özel Mülkiyetten çıkmış, okullar hastaneler için belirli bir fon alınmış olur. İş yükünün eşit bir şekilde gerçekleştirilmesi yine eşitsizliğe neden olacaktır (sosyalizm yani komünizme geçiş aşamasında) fakat sonrasında komünizmle beraber bu sorun da ortadan kalkacaktır.Komünizmde herkes yeteneğine ve ihtiyacına göre işe sahip olacaktır. İşte tam da bu yüzden sıkı kontrol uygulanmalı yani kapitalistler üzerinde işçi kontrolü kurulması gerekmektedir. Burjuvazi hakkı yok olacak, çalışmayana yemek yok ilkesi gerçekleşmiş olacaktır. BÖLÜM 6( Fırsatçılar) Plekhanov, Anarşistler, Kautsky 'nin bu durumu istifade ederek kendilerine göre yorumlamaları, yanlış anlatımları, suçlamaları vs. BÖLÜM 7 (Lenin' in zamanı olmadığı için yazılamamış) (Buse)

Aklımdaki bir çok soru işaretine şak diye cevaplar bulduğum harika bir eser. Bu kitabı vakti ve yaşı geldiğinde tanrı nasip ederse başta çocuğuma olmak üzere herkese okumasını şiddetsiz tavsiye edeceğim. (Radikalizmin Mistik Önderi)

Devlet ve İhtilal: Lenin bu eseri Şubat Devrimi ile çarlığın yıkılıp oportünist sol ile burjuvazinin koalisyon yapıp devrimin ateşini boğma çabalarının zamanında yazmıştır. Marks ve Engels Paris Komününden çıkarttıkları sonuçları ele alan Lenin kendi ülkesindeki Devrimci duruma uyarlıyor .Büyük devrimciler geçmişi diyalektik materyalizm ışığında değerlendirip bugün için dersler cıkartırlar. Lenin ve partisi koalisyona son darbeyi vuracaktır. Devleti sönümleyecek formüller bu kitaptadır. Proleteryanın devlet karsısındaki tutumu ne olmalıdır sorusunun cevabını buradan okuyabilirsiniz (hüseyin arslan)

Devlet ve Devrim PDF indirme linki var mı?

Vladimir İlyiç Lenin - Devlet ve Devrim kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Devlet ve Devrim PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Vladimir İlyiç Lenin Kimdir?

Vladimir İlyiç Ulyanov, bilinen adıyla Lenin (22 Nisan 1870, Simbirsk - 21 Ocak 1924, Moskova), Rus sosyalist devrimci, Ekim Devrimi'nin lideri, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin öncülü olan Rus Komünist Partisi/Bolşevik lideridir.

Lenin aynı zamanda Marksist teorik ve felsefi yazıların yazarı olarak bilimsel sosyalizmin Marx ve Engels sonrası geliştiricilerindendir. Lenin'in en büyük amacı; kapitalizmin uzlaşmaz sınıf çelişkilerinden proleter bir dünya devrimi oluşturup toplumsal sınıf karşıtlıklarının olmadığı insan toplumunun tarihsel oluşumuna öncülük etmekti.[2]

Kendisi, Marksizm üzerine kurulmuş politik ve ekonomik bir teori olan Leninizm'in de kurucusudur. Leninizm, Marksizmin çağın gereklerine göre hem kuramsal hem politik hem de ekonomik alanda, temel ilkelere bağlı kalarak yeniden uyarlanması olarak anlaşılır. Leninizm kavramı, yeni olgular ve yeni bilimsel gelişmeler doğrultusunda Marksizmin yeniden üretilmesi gereği üzerinden değerlendirilir ve Marksizmin devrimci ve bilimsel özüne uygun olarak geliştirilmesi olarak anlaşılır.

Çocukluğu ve gençliği

Rusya İmparatorluğu zamanında adı Simbirsk olan Ulyanovsk'ta doğan Lenin demokrasi ve özgür eğitim için mücadele veren devlet memuru İlya Nikolayeviç Ulyanov (1831-1886) ile liberal görüşlere sahip Maria Aleksandrovna Ulyanov'un (1835-1916) oğludur. Ailenin etnik yapısı çeşitlilik gösterir. "Lenin'in ataları Rus, Kalmuk (Oyrat), Tatar, Yahudi, Alman, İsveçli ve muhtemelen diğer birkaç halka daha mensuptur." [5] Lenin Rus Ortodoks Kilisesi'nde vaftiz edilmiştir.

Yaşamının ilk yıllarında iki trajedi ile karşı karşıya kalmıştır. Bunlardan birincisi 1886 yılında babasının beyin kanamasından ölümü, ikincisi de Mayıs 1887'de ağabeyi Aleksandr İlyiç Ulyanov'un Rus çarı III. Aleksandr'ın hayatına kasteden bir bombalama eylemine katılması nedeniyle asılmasıdır. Aleksandr tutuklandığı sırada yanında bulunan kızkardeşi Anna, Karzan yakınlarındaki küçük Kokuchkino kasabasına sürülmüştür.

Resmî Sovyet biyografilerinde, devrimci eylemlerinin temelinin bu olaylarda yattığı söylenir. Sovyet ders kitabında basılan Beluzov'un ünlü resmi genç Lenin'i ve annesini Aleksandr'ın kaybı için yas tutarken gösterir. "Farklı bir yol izleyeceğiz" cümlesi Lenin'in halk devrimi için anarşist ve bireysel yöntemler yerine Marksist bir yaklaşım seçtiği anlamına gelmektedir. Lenin Marksizm ile ilgilenmeye başladıktan sonra öğrenci gösterilerine katıldı ve sonunda tutuklandı. Kazan Üniversitesi'nden atıldıktan sonra bağımsız olarak çalışmalarına devam etti ve 1891 yılında avukatlık yapmak için lisans aldı.

Latince ve Yunanca konusunda kendini gösteren Lenin aynı zamanda Almanca, Fransızca ve İngilizce de öğrendi. Ancak Fransızca ve Almanca bilgileri yetersizdi. 1917'de Inessa Armand'ın yardımıyla Fransızca ve İngilizce ile yazılan makaleleri çevirmiş ve aynı yıl Cenevre'de S.N. Raviç'e Benim Fransızca ile ders verme kabiliyetim yok. demiştir.

Devrimcilik dönemi

Lenin Samara’da birkaç yıl çalıştıktan sonra 1893 yılında St. Petersburg’a yerleşti. Kariyer yapmak yerine devrimci propaganda ile uğraşmayı tercih etti ve Marksizm üzerine çalıştı. 7 Aralık 1895'te tutuklandı. 14 ay tutulduktan sonra Sibirya’daki Shushenskoye köyüne sürgüne gönderildi.

Temmuz 1898’de bir sosyalist eylemci olan Nadejda Krupskaya ile evlendi. Nisan 1899'da Razvitiye kapitalizma v Rossi (Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi - Geniş-Çaplı Sanayi İçin Bir İçpazarın Oluşma Süreci) yayımlandı.

1900 yılında cezasının sona ermesinin ardından Rusya’da ve Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde çalıştı. Zürih, Cenevre, Münih, Prag, Viyana, Manchester ve Londra’da bulundu. Sürgünde iken, sonraları önde gelen rakiplerinden olacak olan Julius Martov ile Iskra gazetesini kurdu. Devrimci hareket üzerine çeşitli makaleler ve kitaplar yazdı. Bu dönemde çeşitli mahlaslar kullandıktan sonra sonunda Lenin mahlasını kullanmaya karar verdi.

Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nde (RSDİP; Rusça: РСДРП ) etkin görev aldı. 1903 yılında yazdığı Çto delat? kitapçığının kısmen etkilemesiyle ortaya çıkan parti içi bölünmede Menşeviklere karşı Bolşeviklere önderlik etti. Bu kitapçığın devrim öncesi Rusya’sında en etkili kitapçıklardan biri olduğu söylenir. 1906 yılında RSDİP’nin başkanlığına seçildi ve güvenlik nedeniyle 1907 yılında Finlandiya’ya geçti.

Avrupa'daki seyahatlerine devam ederek 1912’de Prag Parti Konferansı ve 1915’de Zimmerwald Konferansı gibi birçok sosyalist toplantıya ve etkinliğe katıldı. Lenin Zimmerwald Solu'nun en önemli lideriydi. Inessa Armand Rusya’yı terkedip Paris'e yerleştikten sonra sürgünde yaşayan Lenin ve diğer Bolşevikler'le karşılaştı. Armand'ın bu dönemde Lenin'in sevgilisi olduğuna inanılır. Lenin daha sonra İsviçre’ye geçti.

1914 yılında I. Dünya Savaşı başladığında, o zamanlar kendilerini Marksist diye tanımlayan Avrupa'nın Sosyal Demokrat partileri kendi ülkelerinin savaş için harcadığı çabayı destekledi. Lenin, Alman Sosyal Demokratları'nın savaşı desteklediğine ilk başlarda inanmamıştı, bu olaylar neticesinde savaşı destekleyen partilerden oluşan İkinci Enternasyonal’den ayrıldı. Lenin “emperyalist savaş” olarak nitelediği bu durumun sınıflar arası savaşa dönmesi gerektiğini savunuyordu.

Ekim Devrimi

Ana madde: Ekim Devrimi

8 Kasım’da Lenin, Rus Sovyet Kongresi tarafından "Halk Komiserleri Konsey Başkanı" (hükümet başkanı) seçildi.

"Komünizm Sovyet iktidarı ile tüm ülkeye elektriğin ulaştırılmasıdır" diyen Lenin, Rusya’nın her yerine elektrik götürülmesinin ve tarım ile sanayinin modernize edilmesinin önemini vurgulamıştır. "Sanayinin modern ve ileri teknoloji üzerinde örgütlenmesinin ve kent ile kırsal arasında bağlantı sağlayacak olan elektriğin yaygınlaştırılmasının kent ile kırsal arasındaki ayrımı ortadan kaldıracağını, kırsaldaki kültür düzeyini yükseltmeye olanak sağlayacağını ve ülkenin en ücra köşelerinde bile geri kalmışlığı, cehaleti, yoksulluğu, hastalığı ve barbarlığı yok edeceğini köylülere göstermeliyiz." Herkes için ücretsiz evrensel bir sağlık sistemi kurmak, kadınlara haklarını iade etmek ve okur yazar olmayan Rus halkına okuma yazma öğretmek konularında çok hevesliydi. Ama Bolşevik hükümetinin öncelikli eylemi Rusya’yı I. Dünya Savaşı’ndan çekip kurtarmaktı.

Yaşamının son yılları

Ana maddeler: Gürcistan Olayı ve Lenin'in Vasiyeti

Lenin'in sağlığı, devrim ve savaşın getirdiği gerginlik sonucu oldukça zarar görmüş, suikast girişiminde aldığı yaralar sağlık durumunu daha da kötüye götürmüştü. Kurşun hâlâ boynunda idi ve omuriliğe yakın durduğu için, o günün tıp tekniğiyle çıkarılması mümkün değildi. 1922 Mayıs’ında ilk defa felç geçirerek sağ tarafı kısmen felçli kalan Lenin’in hükümetteki rolü giderek azaldı. Aynı yılın Aralık ayında geçirdiği ikinci felçten sonra aktif politikadan çekildi. 1923 Mart’ında geçirdiği üçüncü felcin sonrasında konuşma yeteneğini de yitirerek ölene kadar yatağa bağımlı kaldı.

İlk kez felç geçirdikten sonra, hükümet ile ilgili bazı yazıları eşine dikte ettirdi. Bunların arasında en ünlüsü Lenin'in Vasiyeti’dir. Bu vasiyette, başta Stalin olmak üzere önde gelen komünistleri eleştiriyordu. 1922 Nisan ayından itibaren Komünist Parti’nin genel sekreteri olan Stalin'in eline sınırsız bir otoritenin geçtiğini söylemiş ve yoldaşların Stalin’i bu görevden uzaklaştırmak için bir yol aramalarını önermiştir.

Lenin’in ölümünden sonra eşi, 1924 Mayıs’ındaki 13. Parti Kongresi’nde okunmak üzere vasiyeti Merkez Komite Sekretaryasına teslim eder. Vasiyet o dönemde partiyi yöneten Grigori Zinoviev, Lev Kamenev ve Josef Stalin'i zor durumda bırakır. Partide Lenin'in büyük otoritesi ve saygınlığı metnin örtbas edilmesi ihtimalini imkânsız kılıyordu. Ancak Leon Troçki'ye karşı iktidar mücadelesi veren Zinoviev, Kamenev ve Stalin ellerini zayıflatmak da istemiyorlardı. Bu durumda Merkez Komite toplanacak[29] ve metnin 13. Kongre delegelerine not tutmamaları ve metinden kongrede bahsetmemeleri şartıyla okutulmasına karar verilir. Lenin'in eşi Krupskaya karara karşı çıksa da sonuç değişmez. Metin delegeler tarafından ayrı ayrı okunur ve Lenin'in beklediği iddia edilen etkiyi yaratmaz. Stalin Genel Sekreterliğe devam eder. Vasiyetin bır kısmı ilk olarak 1926 yılında Max Eastman tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nde yayımlandı. Troçki ise partiden tasfiye edilip sürgüne gittiği dönem içerisinde 1934 yılında metni basacaktır.

Lenin 21 Ocak 1924 günü, 53 yaşında öldü. Lenin’in ölüm sebebi için yapılan resmî açıklama serebral arteriyoskleroz ya da dördüncü bir inme idi. Ancak Lenin’i tedavi etmeye çalışan 27 doktorun yalnız sekizi otopsi raporunda bu sonuca vardığı için, ölümü ile ilgili başka teoriler de ortaya atıldı. Tarihçilerin büyük çoğunluğu ölüm sebebinin, suikast neticesi boynunda kalan kurşunun neden olduğu bir felç olduğu konusunda hemfikirdir.

Lenin’in ölümünden üç gün sonra Petrograd şehrinin adı Leningrad olarak değiştirildi. Sovyetler Birliği, 1991 yılında dağıldıktan sonra şehrin adı Sankt Petersburg oldu. Leonid Krasin'in önerisiyle mumyalanan naaşı 27 Ocak 1924 tarihinde Moskova’da Lenin’in Mozolesi’nde daimî istirahatgâhına kondu.

Vladimir İlyiç Lenin Kitapları - Eserleri

  • Halkın Dostları Kimlerdir
  • Rusyada Kapitalizmin Gelişmesi
  • Ne Yapmalı?
  • Bir Adım İleri İki Adım Geri
  • Demokratik Devrimde Sosyal Demokrasinin İki Taktiği
  • Materyalizm ve Ampiryokritisizm
  • Emperyalizm
  • Nisan Tezleri ve Ekim Devrimi
  • "Sol" Komünizm
  • Sosyalizm ve Savaş
  • Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı
  • Ulusal Sorun ve Ulusal Kurtuluş Savaşları
  • Emperyalist Ekonomizm
  • İşçi Sınıfı ve Köylülük
  • Gençlik Üzerine
  • Tasfiyecilik Üzerine
  • Burjuva Demokrasisi ve Proletarya Diktatörlüğü
  • Örgütlenme
  • Proleter Devrimi ve Dönek Kautsky
  • Kadın ve Aile
  • Ekim Devrimi Dosyası
  • Tarımda Kapitalizm
  • Komün Dersleri
  • Marx Engels Marksizm
  • Devrimci Maceracılık
  • Yönetmeyi Nasıl Öğrendik?
  • Karl Marx ve Marksizm Üzerine
  • Devlet ve Devrim
  • Din ve Devrim
  • Din Üzerine
  • Proleter Devrim ve Dönek Kautsky
  • Son Yazılar Son Mektuplar
  • Marksist Öğreti
  • Halkın Devlet Yönetimine Katılımı Üzerine
  • Edebiyat ve Sanat Üzerine
  • Sosyalizm ve Anarşizm
  • Devlet Üzerine
  • Karl Marx ve Doktrini
  • Partileşme Süreci
  • Kadın ve Marksizm
  • Marksizm ve Ulusal Sorun
  • Kır Yoksullarına
  • Eğitim Politikası ve Pedagoji Üzerine
  • Seçme Yazılar - Devrim, Demokrasi, Sosyalizm
  • Ne Yapmalı?
  • Marksizmin Üç Kaynağı
  • Lenin'in Son Kavgası
  • Karl Marx
  • Sanat ve Edebiyat
  • Halk Eğitimi Üzerine
  • Ütopik ve Bilimsel Sosyalizm
  • Ulusal Kimlik ve Etnik Açılım
  • Marksist Felsefe Yazıları
  • Rusya'da Sosyal Demokrasinin Tutumu
  • Yenilgicilik ve Enternasyonalizm
  • Plehanov'a Mektuplar
  • Sendikalar Bugünkü Durum ve Troçki'nin Hataları Üzerine
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 1
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 2
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 3
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 4
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 5
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 6
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 7
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 8
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 9
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 10
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 11
  • Lenin Seçme Eserler Cilt: 12
  • Felsefe Defterleri
  • Felsefe Defterleri
  • Emperyalist Savaş Üzerine
  • 1917
  • Proletarya Diktatörlüğü Üzerine
  • Bolşevikler ve Proleterya Diktatörlüğü
  • Rusya'da Kapitalizmin Gelişmesi
  • İşçi Sınıfı Partisi Üzerine
  • Mektuplar
  • Uzaktan Mektuplar
  • Nereden Başlamalı
  • Köy Yoksullarına: Sosyalistler Ne İster?
  • Yaklaşan Felaket
  • Sovyet İktidarı ve Dünya Devrimi
  • Kronstadt'tan Parti İçi Muhalefete
  • Devrimci Proletaryanın 1 Mayıs Eylemi
  • Friedrich Engels
  • Boykot Üzerine
  • Kadınların Kurtuluşu
  • Lenin 2017
  • Revizyonizm Üzerine
  • Dewlet
  • Türkiye Üzerine
  • Emperyalizm
  • Proletarya Kültürü
  • Marksizm Devlet Üzerine / Devlet ve İhtilal İçin Hazırlık Materyali
  • Imperialism, the Highest Stage of Capitalism
  • Bolşevikler İktidarı Ellerinde Tutabilecekler mi?
  • Proletarya Partisi Üzerine
  • Anarşizm ve Anarko Sendikalizm
  • Devrime Doğru
  • Sosyalist Parti ve Partisiz Devrimcilik
  • Barış İçinde Birarada Yaşama
  • Komintern Dünya Devriminin Partisi
  • Gerilla Savaşı
  • Toplumda Kadının Rolü Üzerine
  • Sosyalizmin İnşasında Sorunlar
  • İşçi Köylü İttifakı
  • Seçme Yazılar 1
  • Seçme Yazılar 2
  • Seçme Yazılar 3
  • Seçme Yazılar 4
  • Seçme Yazılar 5
  • Kültür ve Kültür İhtilali Üzerine
  • Kapitalizmin Son Aşaması: Emperyalizm
  • Bütün İktidar Sovyetlere
  • Bolşevikler Devrime Gidiyor
  • Ulusların Kaderlerini Kendilerinin Tayin Hakkı
  • Ulusal Siyaset ve Proleter Enternasyonalizm Sorunları
  • Kronstadt
  • Ulusal Sorun ve Kültürel Özerklik
  • Lenin ve Leon Tolstoy
  • Örgütlenme Üzerine
  • Gotha Programının Eleştirisi
  • Partizan Savaşı
  • Paris Komünü 150
  • Doğu'da Ulusal Kurtuluş Hareketleri
  • Vladimir İlyiç, Lenin
  • 1905 Devrimi Üzerine Yazılar
  • Toprak Meseleleri

Vladimir İlyiç Lenin Alıntıları - Sözleri

  • Din halkın afyonudur; Marx'ın bu yargısı, din konusundaki Marksist yaklaşımın köşe taşıdır. Marksizm tüm modern dinleri ve kiliseleri, her türlü dini örgütlenmeyi, daima, burjuva gericiliğin sömürüyü savunmaya ve işçi sınıfını sersemletmeye hizmet eden araçları olarak görmüştür. (Marksist Öğreti)
  • Zenginler iktidara sahip oldukları sürece, yoksulları şu yA da bu biçimde sürekli ezecekler. (Kır Yoksullarına)
  • Marx'ın felsefesi, tüm insanlığa, özellikle de işçi sınıfına yüce bir bilgi silahı sunan, tamamlanmış felsefi materyalizmdir. (Karl Marx ve Marksizm Üzerine)
  • Siyasal özgürlük olmadığı müddetçe, milyonlarca insan birleşemez. (Köy Yoksullarına: Sosyalistler Ne İster?)
  • Bir devrimin başarısı kadınların ona hangi ölçüde katıldığına bağlıdır.. (Kadın ve Aile)
  • Sosyalizmi bir ütopyadan bilime ilk dönüştüren , bu bilim için sağlam bir temel koyan, ve bütün yanlarıyla onu daha da geliştirmede ve yetkinleştirmede izlenmesi gereken yolu gösteren ilk teori, Marksizm olmuştur. (Marx Engels Marksizm)
  • Dinsel inançları yüzünden yurttaşlar arasında fark gözetmek hiç hoş görülemez. Bir yurttaşın dininin resmi belgelerde yalnızca belirtilmesine bile tartışmasız son verilmesi gerekir. (Din Üzerine)
  • İşte bizim sloganımız! Ezilen cinse özgürlük ve eşitlik! işçilere ve emekçi köylülere özgürlük ve eşitlik! Ezenlere, kapitalistlere ve vurguncu kulaklara karşı mücadele! Budur bizim savaş sloganımız. Budur bizim proleter gerçeğimiz. Herkes için özgürlük ve eşitlik hakkındaki ballandırılmış, ikiyüzlü ve görkemli deyimleriyle sermaye dünyasının yüzüne çarptığımız gerçeğimiz. (Kadınların Kurtuluşu)
  • Sınıf mücadelesi devam etmektedir. Değişen şey mücadelenin biçimidir. (Proletarya Kültürü)
  • Ve, sınıf savaşımı ve sınıf egemenliğinin temelleri özel mülkiyet ve anarşik toplumsal üretim- kayboluncaya dek bu sürecektir. (Marksizmin Üç Kaynağı)
  • Dinin devletle bir bağı olmamalı ve dinsel cemaatlerin yönetim otoriteleriyle hiçbir bağlantısı bulunmamalıdır. (Din Üzerine)
  • Hammadde kaynaklarının tamamını ya da büyük kısmını ele geçirmek olanaklı olduğu zaman, kartellerin oluşumu ve tekellerin kuruluşu da çok kolay olmaktadır.. (Emperyalizm)
  • “ Akıllı adam, yanlış yapmayan adam değildir. Böylesi yoktur ve olamaz. Akıllı adam odur ki, pek ağır olmayan yanlışlar yapar ve onları kolayca ve çabuk düzeltir.” (Sosyalizm ve Anarşizm)
  • Hareket noktası insanlığın ve sınıfların dışındaki kavramlar üzerinde temellenen her türlü ahlakı reddediyoruz. Bütün bunların, yalnızca toprak sahipleri ve kapitalistlerin çıkarına hizmet eden yalanlar, aldatmacalar, işçi ve köylülerin beyinlerini yıkamaya yarayan propaganda olduğunu söylüyoruz. (Proletarya Kültürü)
  • "Diyalektik felsefe için son, kesin, kutsal diye bir şey yoktur. Diyalektik felsefe için her şey, ama her şey geçicidir; sonsuz bir doğuş- yok oluş ve sonsuzcasına aşağıdan yukarı tırmanış süreci dışında hiçbir şey yoktur. Diyalektik felsefenin kendisi de, bu sürecin düşünen beyindeki basit bir yansısından başka bir şey değildir." (Karl Marx ve Marksizm Üzerine)
  • Ayaklanma için elverişli koşullar hükümetin dağıtılmasıyla ajitasyonumuzla ve örgütümüzle yaratılır (Demokratik Devrimde Sosyal Demokrasinin İki Taktiği)
  • Dünyanın hiç bir yerinde prolteryanın gelişmesi sendikalar olmadan. Sendikaların ve işçi sınıfının partisinin karşılıklı eylemi olmadan gerçekleşmemiştir ve gercekleşemez. ("Sol" Komünizm)
  • Əgər qiyamlar sadəcə olaraq məzlum adamların üsyanı idisə, müntəzəm tətillər – sinfi mübarizənin rüşeymini, lakin məhz ancaq rüşeymini ifadə edirdi. Özlüyündə götürülən bu tətillər tred-yunionist mübarizəsi idi, lakin hələ sosial-demokrat mübarizəsi deyildi, bunlar fəhlələrlə sahibkarlar arasında antaqonizmin oyandığını göstərirdi, lakin fəhlələr öz mənafeləri ilə bütün müasir siyasi və ictimai quruluş arasında barışmaz əkslik olduğunu dərk etmirdilər, yəni onlarda sosial-demokrat şüuru yox idi və ola da bilməzdi. Bu mənada 90-cı illərin tətilləri “qiyamlara” nisbətən çox böyük bir tərəqqi olduğuna baxmayaraq, xalis kortəbii bir hərəkat olub qalmaqda idi. (Kapitalizmin Son Aşaması: Emperyalizm)
  • Kafaların doldurulmasına değil, her öğrencinin kafasının temel olguların bilgisiyle geliştirilip yetkinleştirilmesine ihtiyacımız var. (Sanat ve Edebiyat)
  • Her ulusun kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. Ama bu hak, olayların, olguların gelişimi ile çevrelenir. Sosyalizme hizmet ediyorsa desteklenir, Emperyalizme hizmet ediyorsa ezilir.. (Ulusların Kaderlerini Tayin Hakkı)

Yorum Yaz