diorex
sampiyon

Devlet Adamı - Platon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Devlet Adamı kimin eseri? Devlet Adamı kitabının yazarı kimdir? Devlet Adamı konusu ve anafikri nedir? Devlet Adamı kitabı ne anlatıyor? Devlet Adamı kitabının yazarı Platon kimdir? İşte Devlet Adamı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 11.02.2022 02:20
Devlet Adamı - Platon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Platon

Çevirmen: Behice Boran

Çevirmen: Mehmet Karasan

Yayın Evi: Sosyal Yayınları

İSBN:

Sayfa Sayısı: 104

Devlet Adamı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Platon, onu okuyanlar için büyük bir zevk, hatta büyük bir neşe kaynağıdır. Onun, eşsiz bir şekil mükemmelliği ile yine eşsiz bir düşünce derinliğinin birleşmesinden oluşan diyalogları, saman aşımına kafa tutarcasına günümüze kadar gelmişlerdir. Platon'un eserleri hiç yaşlanmamış, tazeliğini ve canlılığını uzak bir geçmişte ilk yazıldıkları günlerdeki gibi korumuşlardır. Sokrates'in yurttaşlarını rahatsız eden, hattâ sabırlarını taşırtıp öfkelendiren soruları: Erdem nedir? Cesaret nedir? Dindarlık nedir? Ne demeye gelir bu deyimler ve bunlar gibi daha birçokları? Günümüz insanları için de aynı derecede rahatsız edici ve akıl karıştırıcı sorulardır.

Devlet Adamı Alıntıları - Sözleri

  • Herkes her şeyi sanki rüyada gibi biliyor ama uyandığında hatırlamıyor.
  • “Herkes her şeyi sanki rüyada gibi biliyor ama uyandığında hatırlamıyor.”
  • Başkalarına karşı zor kullanan kişi zenginse, zorlama doğru, fakirse yanlıştır mı demeliyiz?
  • doğru ölçü varsa sanatlar da vardır; ama ikisinden biri yoksa, hiçbiri yoktur.
  • Bugün dünyadaki devlet adamlarının karakterleri tebaalarına çok benziyor.
  • YABANCI: Kanunlar bir yere kadar kralların işidir. Ancak en güzeli güçlü kanunlar değil, bilgili bir kraldır. Bunun nedenini biliyor musun? GENÇ SOKRATES: Bilmiyorum, söyler misin? YABANCI: Çünkü bir kanun en yararlı emirleri verecek şekilde, en doğru olanı aynı anda anlayamaz. Çünkü insanlar ve kanunların işlerinde ayrılık vardır. Ayrıca insana ait her şey değişkendir. Bu durumda hiçbir sanata hiçbir konu hakkında mutlak bir kural koyma şansı doğmaz. Sanırım bu nokta üzerine anlaşabiliriz. GENÇ SOKRATES: Elbette anlaşırız. YABANCI: Kanunlar, böylesine değişmez bir yönetim türüyle aynı yerde durur. Onlar aynı kendinden emin ama cahil bir adamın emirlerine benzerler, kimseye söz vermeyen, yeni bir duruma katlanama yan ve kendinden daha iyi önceki emirlere taham mül edemeyen bir insan gibi halihazırdaki durumu kurtarmaya çalışırlar.
  • Ama zoru kullanan zenginse zor doğrudur, yoksulsa yanlıştır mi demek gerekir?
  • İnsanlar diğer canlılar arasında en başıboş ve zayıf sınıfa dahil oldu, şimdi onunla yarışıyor.
  • İnsanları yönetmek bilimi ki bilimlerin en gücüdür ve elde edilebilen en büyük bilimdir...
  • İnsanları yönetme bilimi en zor bilimdir ve zorlukla elde edilir.
  • ..zoru kullanan zenginse; zor doğrudur, yoksulsa yanlıştır mı demek gerekir?
  • Peki politik hayvan nerededir? Aptal bir adam bile onun yürüyen bir canlı olduğunu bilir herhalde.
  • “Hiç kimsenin kanunlardan daha bilgili olmaya hakkı yoktur.”
  • Kanunlar en doğru şey degilse peki neden yeni kanunlar yapalim?
  • “insana ait her şey değişkendir”

Devlet Adamı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Platon'un yaşlılık döneminde yazdığı diyaloglardan biridir. Devlet kitabı gibi ütopik değil tam tersine gerçekçi bir bakış açısıyla yazılmış bir eser. Bir devlet adamının ideal bir kralın nasıl olması gerektiği üzerinde dururken aynı zamanda yönetim biçimleri üzerinde de durur. Yasaların öneminden ve gerekliliğinden söz eder. Tüm yönetim biçimlerinin iyi ve kötü yanlarını açıklar. Son olarak iyi bir devlet adamını dokumacıya benzetir. Homojen olmayan toplumda farklı kişilik özelliklerine uygun bir işleyişe sahip adil bir düzen kurmaya çalışır. Farklı insan özelliklerinden sağlıklı bir toplum nasıl oluşur onun araştırmasını yapar. Sofist diyaloğunda olduğu gibi bu diyalogda da Sokrates konuşmacı değil sadece dinleyicidir. Sokrates'ın yerine Elalı bir yabancı diyalektik yöntemi kullanır. (Fatoş Kesici)

Platon, Devlet Adamı kitabında diyalektik yöntemi kullanarak; devlet adamının her türlü tanımını, nasıl olması gerektiğini çeşitli unsurları kendi içerisinde bölümleyerek, felsefi olarak irdelemiştir. Ona göre emreden, yasalara ve bütün devlet işlerine bakan, her şeyi çok güzel dokuyan bilime, devlet bilimi/sanatı denir. Devleti ayakta tutan yegane güç hiç şüphesiz yasalardır. Devlet adamları ise bilge olmak zorundadır, kendisinde yönetim sanatı olan bir kimse gerçek bir devlet adamıdır. (Abdullah)

YÖNETİM: Platon'un iyi bir topluluğun yaratılması hususundaki arayışının devamını yansıtan bir kitaptır. İçeriksel olarak bizi daha önceki kitaplarında olduğu gibi, sorgulama ve konuşmacılar olarak karşılayan kitap; devlet aygıtını ve onun yönetim biçimine dair (yöneten) idealar sunmaktadır. (21)

Kitabın Yazarı Platon Kimdir?

Antik/klasik Yunan Filozofu, Matematikçi, Felsefi Diyaloglar Yazarı ve Batı Dünyasındaki İlk Yüksek Öğretim Kurumu Olan Atina Akademisinin Kurucusu

Eski Yunan filozofu (Atina İ.Ö. 428-ay.y.İ.Ö. 348/347). Soylu bir ailenin oğlu olan Eflatun (ya da Platon), parlak bir Öğrenim görerek, sanatın her dalında kendini gösterdi (çok genç yaşta şiirler, trajediler yazdı); Kratilos'tan bilim dersleri aldı. Sokrates'le tanışınca (İ.Ö. 407) felsefeye yönelip, gerek beden, gerek kafa yapısı bakımından siyasete yatkın olmadığından, o karışık yıllarda siyasetten uzak kaldı. Demokrasiyi küçümserken, Otuzlar Meclisi'yle iktidara gelen dostlarının yönetimini daha da beter buldu. Sokrates'in Ölümünden sonra Megara'da Eukleides'in yanına çekildi; sonra yolculuklar yaparak Kyrene'de matematikçi Theodoros'la tanıştı. Mısır'a bir yolculuk yapıp, İtalya'ya giderek Tarento ve Lokroi'deki pyhthagorasçı çevrelerle ilişki kurdu. İ.Ö. 388'e doğru Dionysos'un kaynı Dion tarafından, Syrasos'u oek etkileyemedi. Atina'ya dönerek, Akademi Gymnasionu'nda Yunanistan'ın dört bir yanından gelen Öğrencilere ders verdi. İ.Ö. 367 ve İ.Ö. 361'de iki kez daha Sicilya'ya gittiyse de, Genç Dionysos'u da etkilemeyi başaramadı ve felsefe ile tiranlığı bağdaştırmaktan vazgeçti. Atina'ya dönüp, Akademi'de ders vermeyi sürdürerek, söylentiye göre bir şölen sırasında öldürüldü.

Eflatun'un bütün yapıtları günümüze kalmıştır: Felsefe ve felsefeyle bağlantılı konularda yazılmış 26 diyalog. Karşılıklı konuşmalar biçiminde yazıldıkları için bunlara "diyalog" denirse de, tümünü diyalog diye adlandırmak belki doğru olmaz; çünkü, sözgelimi Sokrates'in mahkemede yaptığı konuşmayı içeren Savunma ve daha birkaç yapıtı, temelde monologdur. Gene de, tarihsel kişilere dayansın ya da dayanmasın, bütün yapıtlarını kişilerin ağzından yapılan konuşmalar biçiminde yazdığı için, tümü bu anlamda tiyatrovaridir. Birkaçı dışında, diyalogların tümünde, Sokrates odak kişidir.

Platon Kitapları - Eserleri

  • Devlet
  • Sokrates'in Savunması
  • Phaidon
  • Diyaloglar 2
  • Şölen - Dostluk
  • Gorgias

  • Lysis
  • Hipparkhos Kleitophon Rakipler
  • Protagoras
  • Diyaloglar
  • Devlet Adamı
  • Mektuplar
  • Philebos

  • Meneksenos
  • Euthyphron
  • Kriton
  • Yasalar
  • Timaios
  • Ion
  • Menon

  • Sofist
  • Minos
  • Lakhes
  • Kritias
  • Alkibiades I-II
  • Parmenides
  • Theaitetos

  • Küçük Hippias
  • VII. Mektup, Dion
  • Seçmeler
  • Kratylos
  • Büyük Hippias - Theages
  • Euthydemos - Parmenides
  • İkinci Alkibiades

  • Kharmides
  • Epinomis
  • Phaidros
  • Devlet III-IV
  • Siyaset ve Retorik
  • Kleitophon veya Felsefeye Davet
  • Parmenides

  • Devlet

Platon Alıntıları - Sözleri

  • Tanrı sıradan bir kişiyi bile şair yapacak kadar bilge bir şairdir. O ana dek şiirden yana nasipsiz bile olsa aşk'ın dokunduğu herkes şair oluverir bir anda. (Şölen - Dostluk)
  • Kurtlar kuzuları nasıl severse Aşıklar da sevgililerini öyle sever. (Phaidros)
  • sözü özüne uymayan biri beni sıkar; söyledikleri ne kadar güzel olursa, o kadar sıkar. o zaman da beni söze düşman görürler. (Lakhes)
  • "Antropos* ismi sadece yakınındaki canlıları görebilen, gördüğünden farklı bir şey düşünemeyen hayvanların ifade ettiğinden farklı bir anlam ifade eder." *İnsan (Kratylos)
  • “Benim gibi bir kimseyi kolay kolay bulamayacaksınız. Onun için, size, kendinizi benden yoksun bırakmamanızı öneririm.” (Sokrates'in Savunması)
  • Evet birleştiren şey sevinç ve acı ortoklığı değil midir? (Seçmeler)

  • Ruha ait şeylere bakalım; bunlar ölçülülük, doğruluk, cesaret, kolay öğrenme, zihinde tutma, iyi yüreklilik ve daha başka benzer şeyler... (Menon)
  • Ya sen adaletin ne olduğunu bilmiyorsun ya da onu benimle paylaşmak istemiyorsun (Kleitophon veya Felsefeye Davet)
  • O halde, sence, söz, söylenen; görüş, görülen; işitiş, işitilen şey midir? Yoksa, söz başka, söylenen şeyler başka; görüş başka, görülen şeyler başka; işitiş başka, işitilen şeyler başka mıdır? (Minos)
  • Eğer bir resme gereğinden fazla yaklaşırsan resimden hiçbir şey anlayamazsın. (Theaitetos)
  • Devletler yeniden düzenlenmedikçe, kanunların daha iyi bir hale getirilmelerine imkân yoktur. (Mektuplar)
  • “İnsanlara tanrılardan söz ederken onları tatmin etmek, gerçekten biz ölümlülere, ölümlülerden söz etmekten daha kolay gibi görünüyor. Çünkü dinleyenlerin, kendilerine bu kadar yabancı olan meseleler üzerinde görgüsüz ve kara cahil olmaları, bu konuda söz söylemek isteyenlerin işini pek kolaylaştırır; zaten tanrılar hakkındaki bütün bilgimizin de ne olduğu belli.” (Kritias)
  • YABANCI: Sanırım henüz aşk avına dikkat etmedin. THEAİTETOS: Dikkat etseydim ne olurdu? YABANCI: Bu avın hediye olmadan yürümediğini görürdün. (Sofist)

  • "İyi şeyler istiyorum ancak farkına varmadan tanrılardan kötü bir şey istememek çok zorlu bir iş." (Alkibiades I-II)
  • Dilde yapılacak yanlışlık, sadece dile değil aynı zamanda ruha da kötü etki eder. (Phaidon)
  • Oysa, çoğunlukla, doğa ve yasalar birbirine kar­şıttır. Bu nedenle, insan utanıp düşündüğünü söylemekten çekinirse, sözleri birbirini tutmaz olur. (Diyaloglar 2)
  • gevezelik ciddi araştırmaların eğlencesi olur. (Philebos)
  • “Önemli olan yaşamak değil, iyi yaşamaktır.'' (Kriton)
  • _O halde aldanmıyorsam, kötülük kalmadığı zaman bile dostluk vardır. _Vardır. _Dostluğun sebebi gerçekten kötülük olsaydı dostluğun da ortadan kalkması gerekirdi: çünkü sebep yok olunca sonucu da yok olur. (Lysis)
  • Seyircilere dikkat etmeliyim çünkü onları ağlatırsam alacağım para beni güldürür, onları güldürürsem alacağım para beni ağlatır. (Ion)

Yorum Yaz