Derin Ateş - Nazlı Ozan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Derin Ateş kimin eseri? Derin Ateş kitabının yazarı kimdir? Derin Ateş konusu ve anafikri nedir? Derin Ateş kitabı ne anlatıyor? Derin Ateş PDF indirme linki var mı? Derin Ateş kitabının yazarı Nazlı Ozan kimdir? İşte Derin Ateş kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Nazlı Ozan
Yayın Evi: Arunas Yayıncılık
İSBN: 9786052287309
Sayfa Sayısı: 432
Derin Ateş Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
'Yanacağını bile bile ateşe yürür müydün?''
Aşk mı? Ateş Ataman’a göre sadece aptal bir duyguydu?
Evlilik mi? Hayatının sonuna kadar bekâr kalabilirdi.
Beklediği kişi mi? Elbette onun küçük planının bir parçası olacak kız bir başkasıydı. Ama yanlışlıkla odasına giren kişi Derin’di.
Fakat Derin, erkeklerle ilgili bir liste yapıyor olsaydı, Ateş Ataman’ın adını kesinlikle o listenin en başına yazar ve üzerini de kırmızı kalemle işaretleyerek “Asla Yaklaşma!” yazardı.
Ve yanlış zamanda belki de en doğru yerde olan Derin’den sonra artık hiçbir şey ne Ateş ne de Derin için eskisi gibi olmayacaktı!
Derin Ateş Alıntıları - Sözleri
- 'Hayır, hissettikleri yüzünden değildi bu çaresizlik. O sadece böyle güçlü bir duyguyu bir daha yaşayamayacağı için korkuyordu.'
- Yapman gereken tek şey kalbinin sesini dinlemek. Eminim ona kulak verdiğin an o sana doğru yolu gösterecektir.
- Aptalca hayaller peşinde koşmayan bir kalp gösterin, Ben de size mutlu bir insan göstereyim. (Ölü Ozanlar Derneği)
- Birkaç dakikalık zorunlu molanın ardından yoluna devam etse de bulunduğu durumun farkına varmak Derin’in cesaretini kırmıştı. Bakışlarını korkuyla yola çevirdi. Buradan nasıl kurtulacaktı? Belki de yürümek iyi bir fikir değildi. Acaba otostop… Sadece birkaç saniye için gözüne cazip bir fikirmiş gibi gelen bu düşünceden, yanından hızla geçen kamyonun güçlü kornasıyla vazgeçti. Havalı korna onu öyle tedirgin etmişti ki panikle geriye kaçtı. Sanki bir an yer, ayaklarının altından çekilir gibi olmuştu. Derin korkmaya başlamıştı. Keşke… Dilinin ucuna gelen sözleri yutarak hızlı hızlı nefesler vermeye devam etti. Sinirleri boşalmıştı. Ne yazık ki yaşadığı coğrafyada gecenin bir yarısı yalnız bir kadın olarak korkacağı bir sürü şey vardı. Her gün okuduğu haberlerin belleğinde bıraktığı izler aklına geldikçe iyice endişeleniyordu. Normalde ona huzur veren gece, şu an onu o kadar çok tedirgin etmişti ki… Öyle ya, yolların ve insanların tekinsizliği en çok da böyle anlarda ortaya çıkardı zaten. Eğitimli ya da eğitimsiz her iki şekilde de bu coğrafyada kadın olmak çok zordu ve konu ne olursa olsun hep kendini ifade etmek, açıklamak zorunda kalıyordun. #nazlıozan #derinateş #okuyorum #kitapalıntısı
- “Aşk da tıpkı bir gül gibiydi; önce insanı dikeniyle tanıştırıyor ama sonra kokusuna âşık ediyordu.”
- “Aşkın hiçbir mantığı, kuralı, hesabı yoktu işte. Olmadık zamanlarda olmadık işler açıyordu insanın başına.”
- “Devasa yatağın bir köşesinde adeta terk edilmiş bir kedi yavrusu gibi uzanmış ve ona yuva olmasını istediği sevgi dolu kalbe, hiçbir zaman kavuşamayacağını düşünüyordu.”
- “Hem de öyle bir yakıyorsun ki yandığımı bile ancak kül olduktan sonra anlayabiliyorum.”
- “Zaman en iyi yazardır. Her zaman en mükemmel sonu yazar.”
- “Aşk da tıpkı gül gibiydi; önce insanı dikeniyle tanıştırıyor ama sonra kokusuna âşık ediyordu.”
Derin Ateş İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Klişeleri severmisiniz? Ben ayarı kaçmadığı taktirde severim.Eğer klişeleri bolca seviyorsanız bu kitap tam sizlik. Spolier vermeden biraz kitabın konusundan bahsedeyim sizlere. Esas oğlumuz Ateş kendinden emin, gece hayatına düşkün, çocukluk travmaları olan, şirket sahibi ve yakışıklı bir adam. Esas kızımız Derin ise okulunu dereceyle bitirmiş,eski erkek arkadaşından sağlam bir darbe yemiş ve tek derdi hayatını kendi ayakları üzerinde yaşamak olan mimarımız. Bir yanlış anlaşılma sonucu iş görüşmesine gittiği şirkette Ateş ile çok alakasız bir konunun üstüne denk gelerek görüşüyor. Bu dakikadan sonra yanlış anlaşılmalar, bolca süründürmeler başlıyor. Yan karakterlerimiz olan şımarık oğlumuz Melih ile onun kararlı duruşunu yıkan Pınar 'ın sevdasınada şahit oluyoruz bu kitapta. Anlayacağınız bir zengin ve şımarık erkekler ve onları sevda ile dizginleyecek normal yaşamlı kadınların kitabı bu. Uzayan kısımlar hariç kurgu bir yerde inatlaşma ve ters köşe ile beni kendine bağladı yalan söyleyemem. Baştaki işlenen konuyla devam etmediği için ben sevindim bile diyebilirim. Ama uzatmalar, süründürmeler bir yerden sonra gerçekten fazlaca yordu. Gel-git türü gereksiz detaylı ilişkileri sanırım hiçbir zaman sevemeyeceğim. ️ Kalemiyle ilk kez tanıştığım için yazarın anlatım dilinden de bahsetmek isterim. Kitap ne kadar uzun olsa da bir o kadar akıcıydı. Sonunu tahmin etsem bile kendini okutturmadı diyemem. Benim çıtır - çerez diye tabir ettiğim bir türdü kesinlikle. Klişeleri seviyorsanız kaçırmayın derim. (Gamze Yılmaz)
Yine çerezlik ortalama türde diyeceğim bir kitaptı, bu aralar hep böyle denk geliyor :) Kitabımızda iki çift vardı Derin ve Ateş ile Pınar ve Melih, bence Pınar ve Melih çok gereksiz bir çifti, özellikle Pınar karakterini sevemedim, zira çok sahte ve şıpsevdi birisiydi, açıkçası bu ikilinin aşkları da çok zorlama geldi bana, diğer çift bir nebze daha iyiydi... Derin ve Ateş'in yanlış anlamalarla başlayan tanışmaları, akabinde birbirlerinden etkilenmeleri fakat hislerini bir türlü itiraf edemeyip sürekli kavga etmeleri, diğer yanda Ateşin arkadaşı Melih ile Derin'in arkadaşı Pınar'ın aralarında bir şeylerin başlaması derken çiftlerin aşkları, kavgaları, kıskançlıkları üzerinden giden klasik bir kurguydu... (Satıgül Yüksek)
Yazarın tüm kitaplarını beğendiğim gibi bu kitabı da muhteşemdi. Mutlaka okuyun arkadaşlar. Romantik komedi tarzında aşk kokan bir kitap. yazarın yeni kitaplarını sabırsızlık la bekliyorum.... Konusuna gelince; Ateş asla evlenmeyi düşünmeyen yakışıklı, çapkın bir patron. Dedesinden çok çekiniyor ve dedesinin ambargosundan kurtulmak ve üzerinde ki baskıları yok etmek için yakın arkadaşı ile bir plana girişir. Dedesine bir oyun oynayacaktır. 2 aylığına bir kızla çıkıyormuş gibi yapacak ve sonra ayrılacaklardı. Pelin Hanım saat 10 da gelecekti görüşmeye. saat 10 oldu ve pelin Hanım içeri girdi ve adının Selin olduğunu söyledi Cv sini uzattı Ateş'e Ateş Cv sinden çok etkilendi. Ve şaşırdı kıza biraz yaklaşmak istedi ve tokadı yedi sonra arkadaşı odaya geldi ve karışıklığı söyledi. Selin hanım iş başvurusu için gelmişti ama Ateş'in beklediği Pelin hanımdı vs vs Selin neye uğradığını şaşırır ve tesadüfler sonucu tekrardan karşılaşırlar Ateş ile ve onunla çalışmayı kabul eder Selin hem nefret eder Ateş'den hem de çok beğenir. Ateş ise, ilk gördüğünden beri aklından çıkaramaz Selin'i ve peşine düşer. Ama her kuşun eti yenmez değil mi? (Persephone)
Derin Ateş PDF indirme linki var mı?
Nazlı Ozan - Derin Ateş kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Derin Ateş PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Nazlı Ozan Kimdir?
Nazlı Ozan Kitapları - Eserleri
- Rastlantı
- Plaza Kızları
- Derin Ateş
Nazlı Ozan Alıntıları - Sözleri
- “Aşk da tıpkı gül gibiydi; önce insanı dikeniyle tanıştırıyor ama sonra kokusuna âşık ediyordu.” (Derin Ateş)
- “Belki de fırtınalı bir akşam ile yıldızlı bir gece arasındaki zamanda hiç beklenmedik şeylere hazırlıklı olmak gerekti.” (Plaza Kızları)
- Aptalca hayaller peşinde koşmayan bir kalp gösterin, Ben de size mutlu bir insan göstereyim. (Ölü Ozanlar Derneği) (Derin Ateş)
- “Devasa yatağın bir köşesinde adeta terk edilmiş bir kedi yavrusu gibi uzanmış ve ona yuva olmasını istediği sevgi dolu kalbe, hiçbir zaman kavuşamayacağını düşünüyordu.” (Derin Ateş)
- Hayat geriye doğru anlaşılabilir, ancak ileri doğru yaşanır. (Plaza Kızları)
- “Her şeyden ve herkesten nefret ediyordu. Bağıran, kıran, döken, aldatan tüm herkesten...” (Plaza Kızları)
- "..Belki de aile olmanın en güzel yanı buydu; ne olursa olsun pamuk ipliğine bağlı olan yaşamımızda tek bir söz, tek bir bakış ve tek bir dokunuşla kolay kolay kopamayan sımsıkı bağlar inşa etmek.." (Rastlantı)
- "Bugünden itibaren kolundaki saate her baktığında, zamanın sadece birbirimiz için akacağını aklından çıkarma. Senin bütün saniyelerin ben, benim de tüm saliselerim bundan sonra sensin." (Rastlantı)
- "Düşlerinizi küçümseyen insanlardan uzak durun. Küçük insanlar bunu hep yaparlar, oysa büyük insanlar, büyük düşlerinizi gerçekleştirebileceğinize inanmanızı sağlarlar. ” (Rastlantı)
- “Aşkın gelişi, aklın gidişidir." (Rastlantı)
- 'Hayır, hissettikleri yüzünden değildi bu çaresizlik. O sadece böyle güçlü bir duyguyu bir daha yaşayamayacağı için korkuyordu.' (Derin Ateş)
- Gökkuşağına ulaşmak istiyorsan yağmura katlanmak zorundasın (Plaza Kızları)
- Öfkeliysen konuş; göreceksin, hayatında yaptığına pişman olduğun en iyi konuşma olacak. (Plaza Kızları)
- “Zaman en iyi yazardır. Her zaman en mükemmel sonu yazar.” (Derin Ateş)
- Birkaç dakikalık zorunlu molanın ardından yoluna devam etse de bulunduğu durumun farkına varmak Derin’in cesaretini kırmıştı. Bakışlarını korkuyla yola çevirdi. Buradan nasıl kurtulacaktı? Belki de yürümek iyi bir fikir değildi. Acaba otostop… Sadece birkaç saniye için gözüne cazip bir fikirmiş gibi gelen bu düşünceden, yanından hızla geçen kamyonun güçlü kornasıyla vazgeçti. Havalı korna onu öyle tedirgin etmişti ki panikle geriye kaçtı. Sanki bir an yer, ayaklarının altından çekilir gibi olmuştu. Derin korkmaya başlamıştı. Keşke… Dilinin ucuna gelen sözleri yutarak hızlı hızlı nefesler vermeye devam etti. Sinirleri boşalmıştı. Ne yazık ki yaşadığı coğrafyada gecenin bir yarısı yalnız bir kadın olarak korkacağı bir sürü şey vardı. Her gün okuduğu haberlerin belleğinde bıraktığı izler aklına geldikçe iyice endişeleniyordu. Normalde ona huzur veren gece, şu an onu o kadar çok tedirgin etmişti ki… Öyle ya, yolların ve insanların tekinsizliği en çok da böyle anlarda ortaya çıkardı zaten. Eğitimli ya da eğitimsiz her iki şekilde de bu coğrafyada kadın olmak çok zordu ve konu ne olursa olsun hep kendini ifade etmek, açıklamak zorunda kalıyordun. #nazlıozan #derinateş #okuyorum #kitapalıntısı (Derin Ateş)
- Yapman gereken tek şey kalbinin sesini dinlemek. Eminim ona kulak verdiğin an o sana doğru yolu gösterecektir. (Derin Ateş)
- Beni sev ya da benden nefret et, ikisi de benim yararıma. Seversen hep kalbinde olurum; nefret edersen hep aklında. (Plaza Kızları)
- “Beni sev ya da benden nefret et, ikisi de benim yararıma. Seversen hep kalbinde olurum; nefret edersen hep aklında.” (Plaza Kızları)
- Amore e cieco; "Aşkın gözü kördür." (Rastlantı)
- “Aşk da tıpkı bir gül gibiydi; önce insanı dikeniyle tanıştırıyor ama sonra kokusuna âşık ediyordu.” (Derin Ateş)