diorex
sampiyon

Deniz Dibindeki Bar - Stefano Benni Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Deniz Dibindeki Bar kimin eseri? Deniz Dibindeki Bar kitabının yazarı kimdir? Deniz Dibindeki Bar konusu ve anafikri nedir? Deniz Dibindeki Bar kitabı ne anlatıyor? Deniz Dibindeki Bar PDF indirme linki var mı? Deniz Dibindeki Bar kitabının yazarı Stefano Benni kimdir? İşte Deniz Dibindeki Bar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 02.06.2022 23:00
Deniz Dibindeki Bar - Stefano Benni Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Stefano Benni

Çevirmen: Sema Baykal

Editör: Bulut Uçar

Orijinal Adı: Il bar sotto il mare

Yayın Evi: Cumartesi Kitaplığı

İSBN: 9786058174603

Sayfa Sayısı: 224

Deniz Dibindeki Bar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Arka Kapak Yazısı (Tanıtım Bülteninden)

Dünyanın ve hatta evrenin farklı bölgelerine ait olan, birbiriyle bağlantılı bu yirmi dört öykü, bizleri sıra dışı insanlarla tanışmaya davet ediyor. En yalancı insanların oturduğu Sampazzo kasabasının, ünlü aşçı Gaspard Ouralphe’nin, sözcük yiyen kurdun, Marslı âşık Kraputnyk’in, şaşkın Arturo’nun, çekici Nastassia’nın ve ihtiyarcıkların öyküleri bizi bekliyor.

Sigmund Freud, John Belushi, Edgar Allan Poe ve Marilyn Monroe aynı barda. Stefano Benni deniz dibindeki bir barda oturan büyük ustalara saygı duruşu yapmakla kalmıyor, bir sandalye çekerek onların arasındaki yerini alıyor!

Muhteşem olmalarına rağmen hak ettiği değeri bulamayarak yitip giden kitaplar vardır. Deli gibi okumak ister, bir baskısını bulmak için adeta çırpınırız. Gözden kaçmasına göz yumamadığımız ve kaybolup gitmesini istemediğimiz kitaplar, Zamansızlar Serisi’nde sizi bekliyor!Arka kapak, kitabın içinden vb şekilde belirtilmelidir.

Deniz Dibindeki Bar Alıntıları - Sözleri

  • Bana inanacak mısınız bilmiyorum ama hayatımızın yarısını, başkalarının inandığı şeylerle alay ederek, diğer yarısını da başkalarının alay ettiği şeylere inanarak geçiririz.
  • “Bana inanacak mısınız bilemiyorum ama hayatımızın yarısını, başkalarının inandığı şeylerle alay ederek, diğer yarısını da başkalarının alay ettiği şeylere inanarak geçiririz. Deniz Dibindeki Bar’a hoş geldiniz. Sizi aramızda gördüğümüz için çok memnun olduk. Şimdi lütfen oturun”.
  • "Doğrusu" diye düşündü, "bazı karşılaşmalar insanın yaşamını değiştiriyor."
  • "Nitelik önemli değil, önemli olan çok olması. Ekmek satılmayan büyük pazarlar gibi! Batı halkı terasta yemek yer ve öteki insanlar da aşağıda, artıkları bekler. Bir öğle yemeğine tat veren en iyi şey başkalarının açlığıdır."
  • "İnsanların istediği yalnızca yedikleri şeyleri başklarına anlatmak. Dünyada başka hiçbir şeyin önemi yok."
  • "Ne diyeceğinizi biliyorum: İnsan tek dindar hayvandır ve bu onu tıpkı gülmesi ve başparmakları gibi hayvandan ayıran bir özelliğidir."
  • "Kendinizi hiç, bu dünyadaki olası her şeyi görmüş ve yaşamış, bin yaşında biri gibi hissettiğiniz ya da birbiri ardına gelecek günlerin hep tekdüze, harcanmış, yıpranmış tek bir günün sönük kopyaları olduğunu hayal ettiğiniz oldu mu?"
  • "Doğrusunu isterseniz, olayları tersinden öğreten öğretmenlerim olduğunu söylemeliyim. İnsan, olumsuz örneklerle daha iyi öğrenir. Yolda gördüğümüz kaba insanlardan, onların saflıklarından kaynaklanan görgüsüzlüklerinden, kabalıklarından birçok şey öğrenilebilir. Böyle insanlar bu hatalarını gerekçe göstermek için haksız iddialarda bulunuyorlar. Ben her şeyi açık açık konuşurum. Üstün bir insan üstündür, çirkin çirkindir, safkan at safkandır, cüce cücedir, işte hepsi bu..."
  • "Bu şehirde egemen olan kalabalıklar içerisinde her zaman bir güzellikler diyarı olan bir evin saygıdeğer insanlarını hiçbir zaman gücendirmem mümkün değil... O seçkin misafirlerin arasında yalnızca pek azı eleştiri konusu olabilir, uygar bir ülkeyi üçünçü dünya ülkelerinden ayırt eden o eşsiz kültüre onlar sayesinde ulaşılmıştır."
  • Kendinizi hiç, bu dünyadaki olası her şeyi görmüş ve yaşamış,bin yaşında biri gibi hissettiğiniz ya da birbiri ardına gelecek günlerin hep tekdüze, harcanmış, yıpranmış,tek bir günün sönük kopyaları olduğunu hayal ettiğiniz oldu mu?
  • "Doğrusu",diye düşündü, "bazı karşılaşmalar insanın yaşamını değiştiriyor."
  • Bir valize son gömleği yerleştirirken, acaba valiz kapanacak mı, yoksa patlayacak mı diye bir an paniğe kapılırız ya, işte birkaç saniye bunun benzeri bir panik yaşandı.
  • ... çünkü sevmek beklemeyi bilmektir.
  • Ölmek, ölmek, ölmek istiyorum,ama bunu herkes yapıyor.
  • Seni sevmeyeni seversin, seni seveni sevmezsin.

Deniz Dibindeki Bar İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitap çok hoş ve yazarın yaklaşımlarını sevdim. Sosyalist yaklaşımlarla dolu bir hiciv kitabı... Stefano Benni takip edilesi bir yazar oldu benim için. (Tolga Atniş)

Gerçeküstü anlatımı ve mübalağa sanatının kullanıldığı eserleri sevmemden mütevellit bu kitabı büyük beklentilerle okumaya başladım. Arka kapak yazısı dahi oku beni diye haykırıyordu. Fakat umduğumla bulduğumun dengesi tam istediğim gibi olmadı. Kitap kötü değil, ama çoğunluğun sevebileceği tarzda bir kitap olduğunu da düşünmüyorum. Sen sevdin mi diye sorarsanız; ben sevdim. Kitap bir öykü kitabı şeklinde kaleme alınmış. Tanıtım yazısında öykülerin birbirleri ile bağlantılı olduğu söylense de bir iki ufak detay dışında çok da birbirleri ile ilişkili olduklarını söyleyemem. "Sur Kenti Hikayeleri" de bir öykü kitabı ve öyküler ayrı ayrı anlamlı olsa da karakterlere birbirlerinin öykülerinde rastlayabiliyorsunuz. Bu kitapta da iki üç karaktere farklı yerlerde rastlasam da çok da göze batan bir unsur olduğunu düşünmüyorum, yani çok da birbiri ile bağlantılı öyküler değillerdi kısaca. Yazarın tarzı daha ilk sayfalardan farklı olduğunu haykırmaya başlıyor. Mübalağa sanatı had safhada, fakat yazar bunu öylesine doğal bir şekilde gerçekleştirmiş ki sanki anlatılanlar normalmiş gibi yüzümde bir tebessüm ile okudum. Mesela; "Artık hiç kimse evden çıkmıyor, on bin desibellik bir uğultu kulakları tırmalayıp duruyordu. Kırlangıçlar gittikten sonra leylekler geldi. Altmış Çinli bebeği aşağı bırakıp geri döndüler." (sayfa 5). Başka bir örnek; "Ettore ise yirmi sarımsağı silip süpürmüş, üstüne de bir damacana sirkeleşmiş şarap içmişti. Belediye Başkanı, başlama işareti verince insanlar yere yapıştı. İlk olarak Ettore soluğunu üfledi. Olay Mercalli ölçeğinde sekiz şiddetinde bir yer sarsıntısı olarak kaydedildi. Ve altmış kilometre uzaklıktaki evlerde bile hasara yol açtı. (...) " (sayfa 60). En sevdiğim öyküler;" Marslı Aşık" ve "Splendor'da Cumartesi Pornosu" oldu. "Marslı Aşık" ufak, tadımlık bir bilimkurgu öyküsünü andırırken "Splendor'da Cumartesi Pornosu" da oldukça eğlenceli bir öyküydü. Öykülerin tarzları ve konuları birbirinden çok farklıydı. Mesela "Oleron" korku öyküsü tarzındaydı. "San Lorenzo Adası'ndaki Kader" yine hoşuma giden bir öyküydü. "Shimize" hiç anlayamadığım bir öykü oldu. Sevdiğim, hoşuma giden öyküler de var, pek hoşlanmadıklarım da. Ama kitabı genel olarak beğendim. Biraz zaman geçtikten sonra ara ara yine öykülere bakabilirim. İyi okumalar dilerim. (Merve)

Kitap gerceküstü bir öyküyle başlıyor, "havanın çılgınlaştıgı yıl" cok güzel işlenmiş. Bir de "Oleron" korkutucu, epey etkisi altına aldı. Yazarı cok sevdim oldukça cesur geldi bana. Başka kitaplarına da bakacağım. Teşekkürler Ömer Önsözü ayrı sıcak. (BAŞAK)

Deniz Dibindeki Bar PDF indirme linki var mı?

Stefano Benni - Deniz Dibindeki Bar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Deniz Dibindeki Bar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Stefano Benni Kimdir?

Stefano Benni 1947 yılında Bologna'da doğdu. Feltrinelli Yayınevi'nden yayımladığı diğer kitapları: 'Er ya da geç aşk gelecek' (1981), 'Yeryüzü!' (1983), Pirro Cuniberti'nin çizimleriyle 'Garip Diyar' (1984), 'Korkmuş komik savaşçılar' (1986), 'Denizin altındaki kafe' (1987), 'Baol' (1990), 'Danslar' (1991), 'Maviler Takımı' (1992), 'Son gözyaşı' (1994), 'Elianto' (1996), 'Kafespor' (1997), 'Kafespor iki bin' (1997), 'Onaltılık Blues' (1998), 'Tiyatro' (1999), 'Ruhlar' (2000), 'Doktor Niù. Önlenebilir trajediler için şeytani el yazmaları' (2001), 'Saltatempo' (2001), 'Tiyatro 2' (2003), 'Hızlı ayak Aşil' (2003), 'Gizemli Theolonious Monk'un sessizlikte yolculuğu' (2005) ve 'Ekmek ve fırtına' (2009) 'Tanrı'nın Grameri' (2009).

Stefano Benni Kitapları - Eserleri

  • Deniz Dibindeki Bar
  • Tanrı'nın Grameri
  • Prendiluna
  • Cyrano de Bergerac
  • Tatlı Hayat

Stefano Benni Alıntıları - Sözleri

  • "İnsanların istediği yalnızca yedikleri şeyleri başklarına anlatmak. Dünyada başka hiçbir şeyin önemi yok." (Deniz Dibindeki Bar)
  • "Doğrusu" diye düşündü, "bazı karşılaşmalar insanın yaşamını değiştiriyor." (Deniz Dibindeki Bar)
  • Seni sevmeyeni seversin, seni seveni sevmezsin. (Deniz Dibindeki Bar)
  • Sadece savaşlarda galip gelenlere ya da düşmanları öldürenlere denmez kahraman. Sevdikleri insana saygı duyanlara, düşünceleri adına mücadele edenlere, her gün yürürken başını dik tutabilenlere de denir. Haydi bu seferlik burnunu dik tutanlara diyelim. (Cyrano de Bergerac)
  • - Bizim şirkət xüsusi təhlükəsizlik sisteminə malikdir. Təyyarələrimizdə qırx ildir ki, heç bir qəza törədilməyib. - Hər zaman bir ilk olur. (Tanrı'nın Grameri)
  • Artık Hamlet değilim, Shakespeare'in tüm trajedileriyim. (Prendiluna)
  • “ Gerçek bir top birçok kişide vardır ama yalnızca çocuklar ve çok az sayıda diğerleri görünmez top’u bulabilirler. Görünmez topla istediğin her zaman ve her yerde oynayabilirsin, büyük bir çim alan ya da bir hastane koridoru... Eğer gerçek topla oynamayı öğrenirsen bir şampiyon olabilirsin ama eğer görünmez topla oynamayı biliyorsan, istediğin gibisindir, dünyadaki tüm şampiyonlar sensindir.” (Prendiluna)
  • " Büyük bir şey yemek istiyorum." Cyrano ona elindeki kitabı uzatıyor: " İşte burada... İlyada... Çok büyük bir eserdir. " (Cyrano de Bergerac)
  • 'Neden aşk bu kadar acı çektiriyor ?' "Çünkü eğer öyle olmasaydı , çaldığımız şarkıların yarısı olmazdı." (Prendiluna)
  • Ölmek, ölmek, ölmek istiyorum,ama bunu herkes yapıyor. (Deniz Dibindeki Bar)
  • Hamlet gözlerini kapatıp dudaklarını sıktı . Hep böyle olurdu ; o daha ağzını bile açmadan söylediklerini kafanda duyardın , sanki bir büyücüydü . Bir bakışıyla insanı yere düşürebilir , başına dokunarak sarhoşluğunu giderebilir , iyileştirmeyi bilirdi. Birçok insanin hayatını kurtarmıştı oysa kendini kurtaramıyordu. (Prendiluna)
  • Ama bir şeyden eminim: Birileri sizin misyonunuzu yerine getirmenizi engellemeye çalışacak, çünkü dünyadan nefret edenler, ona yardım etmeye ya da onu kurtarmaya çalışanlara karşı anlayış göstermezler. Sadece hayatta kalmasını isterler, onları doğru zamanda öldürmek için. (Prendiluna)
  • Şimdi farklı finaller düşünmeyi deneyelim. Cyrano bu yarayı alt eder, Roxane ile evlenir, on çocukları olur. Hepsinin burnu babalarına benzer. (Cyrano de Bergerac)
  • "Kendinizi hiç, bu dünyadaki olası her şeyi görmüş ve yaşamış, bin yaşında biri gibi hissettiğiniz ya da birbiri ardına gelecek günlerin hep tekdüze, harcanmış, yıpranmış tek bir günün sönük kopyaları olduğunu hayal ettiğiniz oldu mu?" (Deniz Dibindeki Bar)
  • "Nitelik önemli değil, önemli olan çok olması. Ekmek satılmayan büyük pazarlar gibi! Batı halkı terasta yemek yer ve öteki insanlar da aşağıda, artıkları bekler. Bir öğle yemeğine tat veren en iyi şey başkalarının açlığıdır." (Deniz Dibindeki Bar)
  • ''Gazetemi alıp, Dünyada doğruların olmadığını okurum...'' (Prendiluna)
  • Bum, səni tərk etməliyəm. Məni bağışla, özümü sənə həsr edə bilmərəm. Hətta sən bunu anlaya bilməsən belə mən sənə nifrət edirəm. (Tanrı'nın Grameri)
  • Birilerinin kanatları altına sığınmak değil Kendi yeteneğimle, belki biraz da şansımla İşte başarı böyle gelmeli Sarmaşık gibi olmamalı Çınar ya da ıhlamura özenmeli Kimselere dayanmadan, yükseklere uzanmalı. (Cyrano de Bergerac)
  • “Bana inanacak mısınız bilemiyorum ama hayatımızın yarısını, başkalarının inandığı şeylerle alay ederek, diğer yarısını da başkalarının alay ettiği şeylere inanarak geçiririz. Deniz Dibindeki Bar’a hoş geldiniz. Sizi aramızda gördüğümüz için çok memnun olduk. Şimdi lütfen oturun”. (Deniz Dibindeki Bar)
  • . -Ve kimse seninle konuşmuyorsa, düşünmek zorundasın. -Ve sonra başka hiçbir şey yapmadım. O kadar çok düşündüm ki boğazım ağrıyor, çünkü üzüntünün bittiği yer orası. . (Tanrı'nın Grameri)

Yorum Yaz