Değirmenimden Mektuplar - Alphonse Daudet Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Değirmenimden Mektuplar kimin eseri? Değirmenimden Mektuplar kitabının yazarı kimdir? Değirmenimden Mektuplar konusu ve anafikri nedir? Değirmenimden Mektuplar kitabı ne anlatıyor? Değirmenimden Mektuplar PDF indirme linki var mı? Değirmenimden Mektuplar kitabının yazarı Alphonse Daudet kimdir? İşte Değirmenimden Mektuplar kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Alphonse Daudet
Çevirmen: Sabri Esat Siyavuşgil
Orijinal Adı: Les Lettres De Mon Moulin
Yayın Evi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
İSBN: 9786053327738
Sayfa Sayısı: 232
Değirmenimden Mektuplar Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Alphonse Daudet (1840-1897): Tüccar bir ailenin çocuğu olan Daudet, ailesinin iflas etmesi üzerine eğitimini yarıda
bırakıp Paris’te edebiyat çevrelerine katıldı. Şiir, roman, hikâye, mektup, anı-mektup türlerinde eserler verdi. Değirmenimden Mektuplar ile dünya çapında ün kazandı. Gençliğinde yazlarını Fontvielle değirmeninde geçiren Daudet, bu eserde Provence hikâyeleri anlatır, bugün kaybolmaya yüz tutmuş bir kültür ve dilin edebî kaydını tutar. Genç Daudet’nin yazdığı, aradan geçen zamana rağmen, canlılığını asla yitirmeyen bu anı-mektuplar Sabri Esat Siyavuşgil’in muhteşem çevirisiyle Hasan Âli Yücel Klasikler Dizisi’nde.
Değirmenimden Mektuplar Alıntıları - Sözleri
- Pusuyu, pusuya yatmış avcının bakışını ve herkesin gündüzle gece arasında bekleyerek umutlanarak tereddüt içinde kıvranarak geçirdiği bu kararsız, mühim saatleri ifade etmek için bulunmuş ne güzel bir kelimedir.
- "Kin, zayıfların öfkesidir."
- Ne yaparsınız efendim! Bu dünyada her şeyin bir sonu var.
- …buğday olgunlaştığı zaman onu kesmek gerekiyor. Şarap kıvamına geldiğinde onu içmek gerekiyor.
- Ah, bizler de ne zayıf yürekli insanlarız! Ama ne de olsa, nefretin aşkı öldürememesi garip şey!
- +Yalnızlıktan sıkılmaz mısın? Yalnız kaldığında ne yapıyorsun? Kimi düşünüyorsun? - Sizi düşünüyorum hanımefendi!
- Ah, bizler de ne zayıf yürekli insanlarız! Ama ne de olsa, nefretin aşkı öldürmemesi garip şey!
- Biri dedi: Gel seni Seveyim doya doya!
- Nefret , güçsüzlerin öfkesidir !…
- ... Sürüyle giden sığırcık kuşu sıska olur!
- "Ah zavallı bizler, zavallı insan kalpleri ! Küçük görmenin, nefretin, aşkı öldürmemesi ne garip şey ! "
Değirmenimden Mektuplar İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Çok eskiden okumuştum. Şimdi tekrar okudum. Harikulade bir hikaye topluluğu. Tabiata kaçan Parisli bir yazar. Değirmenin birine yerleşir. Bazen başından geçenleri, bazen yerel hikayeleri ve masalları, bazen de duyduklarını yazmıştır. Bir çeşit "pastoral senfoni" de diyebiliriz. En ünlü kitabı sayılır. Tabiatı seven, köy hayatını özleyen için çok hoş bir okuma deneyimi sunuyor. (Oğuz MERİÇ)
İçinde birden fazla hikayeyi barındıran güzel bir kitap.kitap değirmende geçiyor yaşadığı gördüğü duyduğu olaylardan oluşuyor çok mükemmel bir kitap diyemeyeceğim ama idare eder (kitaplığımdan Notlar)
Alphonse Daudet anladığım kadarıyla hayatı boyunca yazmak için gezmiş/taşınmış. Taşındığı yerlerden yazdığı bu anıları gazetelere mektup şeklinde yollayarak geçimini sağlamış. Bu kitapta da Province köyünden aldığı eski bir değirmende gördüklerini, dinlediklerini, yaşadıklarını ustaca anlatmış. Betimleme yeteneği çok iyi, bazen bazı cümlelerinde gerçekliği iliklerime kadar hissettiğim oldu. Ancak bazı hikayeleri sanki sadece yazmak için yazmış, kitabın akmayan bir bölümü vardı. Bir de mesela bir kitap formatında değil de böyle gazeteden okusaydım baya eğlenceli olurdu aslında. Çerezlik hikayelerdi. Yazarla kafa yapımız aynı olsa da (şehir gürültüsünden kaçıp köye sığınmak) adamı çok benimseyemedim. Çünkü bir yazar olarak "işini" yaptığını hissettirdiği hikayeler vardı, bu da beni kitaba karşı taraflı bakmaya itti. Kitabın son yarısını aşırı isteksiz okudum. 6.9 veririm. Okuma şevkimi aşırı kırdı, içimden çok düşük puan veresim geliyor ama... Yiğidi öldürüp hakkını verelim. (Ayşegül)
Değirmenimden Mektuplar PDF indirme linki var mı?
Alphonse Daudet - Değirmenimden Mektuplar kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Değirmenimden Mektuplar PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Alphonse Daudet Kimdir?
Alphonse Daudet (13 Mayıs 1840 - 17 Aralık 1897), Fransız yazar.
Naturalizm akımının temsilcisidir. Sapho, Değirmenimden Mektuplar eserleriyle ünlüdür. Ayrıca Jack diye ünlü bir dünya klasiği vardır. İyi bir eğitim aldıktan sonra Alais Koleji'nde "etüt denetleyicisi" olarak görev yaptı. Edebiyat alanında çalışmalar yapmak üzere Paris'e gitti. İlk defa "Les Amoureuses (Aşık Kadınlar)" (1858) adlı şiir kitabıyla tanındı. Değirmenimden Mektuplar kitabıyla adını dünyaya duyurmayı başardı.
Alphonse Daudet, Nimes'de bir tüccar ailenin çocuğuydu. Oldukça avare bir gençlik döneminden sonra ailenin iflâsı üzerine on beş yaşında öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Paris'te kendi halinde bir gazeteci olan ağabeyi Ernest'in yanına gitti. Ertesi yıl (1858), yayımladığı bir şiir derlemesinde Aşık Kadınlar, onu edebiyat çevrelerine tanıttı. Asıl başarıya, güneydeki gençliğinin ve başkente gelişinin hikâyesi olan Küçük Şey (1868) ve özellikle Provence yöresini sade bir dille canlandıran eğlendirici masallar derlemesi olan Değirmenimden Mektuplar (1869) ile kavuştu. Taraskon'lu Tartarin, Tartarin Alpler'de, Taraskon Savunması ve Taraskon Limanı ile, Daudet muziplik ve canlılık dolu bir küçük taşra dünyası yaratmıştır. Böylelikle, karikatüre yakın gülünç bir güney folklorunun doğmasına katkıda bulunmuş oldu. Alfonse Daudet daha sonra 1897 senesinde öldü.
Alphonse Daudet Kitapları - Eserleri
- Değirmenimden Mektuplar
- Sapho
- Pazartesi Hikayeleri
- Zavallı Çocuk Jack
- Tarasconlu Tartarin
- Eksik Hayatlar
- Ezop Masalları
- Küçük Şey
- Jack
- Altın Beyinli Adam
- Yıldızlar
- Ayna
- Değirmenimden Mektuplar 2
- Pazartesi Öyküleri - II
- Şehirli Kız
- Bir Çocuğun Hikayesi - Gençlik Klasikleri
- Jack II
Alphonse Daudet Alıntıları - Sözleri
- Rende olmadan ev yaşamına başlanılabilir miydi? (Sapho)
- "Hayat bir roman değil; tahterevallidir." (Eksik Hayatlar)
- Cezayir eşeğinin sağlam kasları vardır... Tüm o taşıyacaklarına dayanması için gereken de budur... Gidin Araplara sorun. Bakın bizim sömürge sistemimizi nasıl açıklıyorlar... En üstte, derler, hükümetin başı vardır; en büyük sopa ondadır ve kurmay heyetine vurur; kurmay heyeti, bunun acısını çıkarmak için, askere vurur; asker Avrupalı yerleşimciye, Avrupalı yerleşimci Araba, Arap zenciye, zenci Yahudi'ye ve Yahudi de gider eşekçiğe vurur; ve bu zavallı eşekçiğin vuracak kimsesi olmadığı için sırtını uzatır, her şeyi taşır. (Tarasconlu Tartarin)
- Ne yaparsınız?.. Bu dünyada her şeyin bir sonu var. (Altın Beyinli Adam)
- Kederli, mutsuz insan çatlardı, iç çekmese. (Jack)
- İçimizde yaşattığımız eser, bize daima meydana koyduğumuz eserden daha güzel gelir. (Pazartesi Hikayeleri)
- Ah, bizler de ne zayıf yürekli insanlarız! Ama ne de olsa, nefretin aşkı öldürmemesi garip şey! (Değirmenimden Mektuplar)
- Güney’de yalancı filan yoktur; ne Marsilya’da, ne Nîmes’de, ne Toulouse’da, ne de Tarascon’da. Güney insanı yalan söylemez, yanılır. Her zaman doğruyu söylemez, ama doğruyu söylediğini sanır... Sizin yalan dediğiniz, onun için yalan değildir; bu aslında bir tür serap gibidir... (Tarasconlu Tartarin)
- "Kitaplarım olmasaydı, o felaketlere nasıl karşı koyardım?" (Eksik Hayatlar)
- Görmesini bilen gözler için acayip bir manzara... Ahlaksızlıklarımızı vererek medenileştirdiğimiz vahşi ve çürümüş bir halk... Göğüslerindeki” légion d'honneur şeritlerine hunharca sümküren, bir evet veya hayır için insanları falakaya yatıran başağaların acımasız ve denetimsiz iktidarı. Palmiyelerin altında terfilerini hayal eden, Esav'ın Yakup'a ilk oğulluk hakkını satması gibi hükümlerini bir tabak mercimek veya şekerli kuskus için satan, Kur'an ve yasa yobazı kadıların vicdansız adaleti. Çadırlarının önünde tüm kabile açlıktan ölür, içki âleminden arta kalanlar için köpeklerle çekişirken sırf zamanında General Yusuf diye birinin işlerini gördüler diye kızarmış kuzu ziyafeti çekip şampanya ve Mahonlu kızlarla kafayı bulan dinsiz ve ayyaş şefler. (Tarasconlu Tartarin)
- Çünkü bir ulus tutsak düştüğü zaman, diline sahip oldukça, zindanın anahtarı kendi elindedir demektir. (Altın Beyinli Adam)
- İnsan neyin nesi bir yere gittiğini bilmeli! Yola öyle kuş gibi çıkmamalı... (Tarasconlu Tartarin)
- Bizim hoşlanmadığımız bir şey, başkaları için çok değerli olabilir.. (Ezop Masalları)
- Kitap en iyi dosttur. Hayatın büyük kederlerini yenmek için okumaktan başka çare bulamıyorum. (Jack)
- Artık kelimelerin ne anlama geldiğini seçemez oluyorum.Hepsi bana garip,anlamsız görünüyor. (Pazartesi Hikayeleri)
- "Ah zavallı bizler, zavallı insan kalpleri ! Küçük görmenin, nefretin, aşkı öldürmemesi ne garip şey ! " (Değirmenimden Mektuplar)
- Pusuyu, pusuya yatmış avcının bakışını ve herkesin gündüzle gece arasında bekleyerek umutlanarak tereddüt içinde kıvranarak geçirdiği bu kararsız, mühim saatleri ifade etmek için bulunmuş ne güzel bir kelimedir. (Değirmenimden Mektuplar)
- Ya, öyle işte. İnsan her gün kendi kendine, adam sen de, der, daha çok zamanım var, yarın öğrenirim. Sonra başına neler gelir. (Altın Beyinli Adam)
- Yoksulların gülüşleri de böyle hazin olur. Onları güzelleştirecek yerde, yüzlerini daha da buruşturur. (Jack)
- Çünkü rastlantılara bağlı olarak yaşayan bu değişken insanlar, sevgilerinin ancak yaşamakta oldukları anını düşünürler, ondan önce olanları hiç anımsamazlar, ondan sonra olacaklardan da hiç korkmazlar. (Sapho)