Dallar Meyveye Durdu - Ahmed Günbay Yıldız Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Dallar Meyveye Durdu kimin eseri? Dallar Meyveye Durdu kitabının yazarı kimdir? Dallar Meyveye Durdu konusu ve anafikri nedir? Dallar Meyveye Durdu kitabı ne anlatıyor? Dallar Meyveye Durdu PDF indirme linki var mı? Dallar Meyveye Durdu kitabının yazarı Ahmed Günbay Yıldız kimdir? İşte Dallar Meyveye Durdu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Ahmed Günbay Yıldız
Yayın Evi: Timaş Yayınları
İSBN: 9789757544203
Sayfa Sayısı: 280
Dallar Meyveye Durdu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Hayat, herkesin kendi hikayesini yazdığı bir seyir defteri.. İlk kez karşılaştıklarınız daha önce yaşamadığınız şeyler olunca bazı kalıpları kırmanız daha zor oluyor; tıpkı tohumun ilk kez çatlamasında olduğu gibi. Oysa tohumların yeşermesi, dalların hayatı kucaklaması ne kadar özlediğimiz birşeydir.
Ahmed Günbay Yıldız'ın kısa bir sürede üst üste baskı yapan bu eserinde, rüzgarın kendi toprağını bulup kabuğunu kırmasına şahit olacaksınız. Hem de başkalarının hikayesinde kendi hikayenizden izleri yakalayarak...
(Arka Kapak)
Dallar Meyveye Durdu Alıntıları - Sözleri
- İnsanlar bazı acılarını dış âlemi rahatsız etmeden çekebilmeli. Bazı duygular vardır ki, kalplerde sır olarak kalıp meydana dökülmeden sahibiyle birlikte göçer. 1000Kitap Dallar Meyveye Durdu, Ahmed Günbay Yıldız
- Gözlerinizi tarihin derinliklerine çevirip bakın...Dünyayı karıştıranların çilesizler olduğunu göreceksiniz. Bütün art niyetlerin verasında çilesizligin kara mührü vurulmuştur. Biz çileye talip olmuş insanlarız. Zira çile müslümanın imtihan kitabıdır. Dallar Meyveye Durdu, Ahmed Günbay Yıldız
- Çile müslümanın imtihan kitabıdır.
- Yirminci asırda, maceraya susamış nesillerin pervanesine takılan insanlık, uçurumların dibine savruluşun adına yaşamak denmişti.
- Hakikat sonsuz, hatalar fanidir. Sen doğruluktan zarar bile görsen, yine işin doğrusunu yapmayı ihmal etme. Kaybettim dediğin değerleri farkında bile olmadan sen kazanmış olacaksın.
- Kalp bağlandığı yeri severse ısrar eder.
- Dünya kuruldu kurulalı sahneden çekilmeyen tek gerçek vardı. Hak ve batılın kavgası.
- " Bence seven, sevdiğinin kapısında sadakat göstererek beklemeli. "
- Kulun hüznü haddini aştığı vakit gözyaşları gönlüne akmaya başlardı.
- -- Sence bir kalp, iki kişiye birden hizmet etmeli midir? ... -- O halde tek kalmayı başarmalıyım.
- Meğer insanın en noksan tarafı, araştırmadan âlim kesilmekmiş.
- Hatıra, öyle yakıcı bir ateştir ki, onunla beraber oldukça insanı dağlar. Tıpkı bitmeyen bir hasret gibidir hatıra.
- " Aslında insanlar, sevginin bölünmeyişine aşıktır. "
- Hayata, denizlerin kopardığı korkunç fırtınaların, beyaz dalgalarını enginlerden seyreder gibi bakma. Onu lütfen sahilden seyretmeye tahammül et. Aksi halde bütün ömrün istikrarsızlık yüzünden heder olup gider.
- İnsanlar bazı acılarını dış âlemi rahatsız etmeden çekebilmeli. Bazı duygular vardır ki, kalplerde sır olarak kalıp meydana dökülmeden sahibiyle birlikte göçer.
Dallar Meyveye Durdu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitap, mesajlar verme amacıyla yazılmış bir gençlik romanı. Günümüz gençliğinin de çıkmazları arasında sayabileceğimiz yaşam biçimine sahip gençlerin yaşadıkları değişimin anlatıldığı, yazarın bolca mütedeyyin mesajlar verdiği bir roman. Bana göre yazar mesaj verme kaygısı taşımış sanki. Olaylar o kadar hızlı değişiyor ki bazen bu değişim çok anlamsız veya havada kalıyor. Daha önce okuduğum Ekinler Yeşerdikçe ( gonderi/54158235 ) romanına göre oldukça vasat kalıyor. Özünde verdiği mesajlarla -dünya görüşünüze bağlı olarak- okunabilir bir kitap. Türk filmi izliyormuş gibi oldum :) İyi okumalar. (genius)
Fikirler düşünce üzerine dikilen fidanlar gibidir. İnsan, düşünebildikçe diğer canlı varlıklardan ayrılır. Dünya hayatı, insan üzerine, insan dini üzerine, din ise düşünce, ibadet, ve özgürlük üzerine kuruludur. Konuşmayı bilmelisin, lakin önce düşünmelisin. İbadet etmeyi bilmelisin, lakin önce yanlışlardan uzaklaşmayı düşünmelisin. Kötülük öncesine ve sonrası af şeklinde görülen ibadet, ibadet değil; insanın kendini kandırmasıdır. Yalanın tadına varan insan yarına ad bırakmaz derler. Küçük bir hayat alıntısı vermek istiyorum: Bir arkadaşım cuma namazı için, insanlığını, hayatını yalana ve aldatmaya satan babası ile cami kapısından girer. Kapının girişinde HZ. Muhammed' in sevdiği kırmızı güller ve dalında dikenleri vardır. Dalındaki diken babasının eline batar ve o küçücük dikenin battığı yerden kan durmaz ve cami içine giremez. Namaz biter ve kan durur. Arkadaşım babasına;"kalbinin kötülüğü, dilinin yalanı ve elinin hakimiyetsizligi seni Allah' ın evine kabul etmedi" der ve camiden yalnız başına çıkar. İnsanlar sanıyor ki ne yaparsam yapayım bir namaz iki dua imana gelirim günahlarım affolur. Ne yazık ki öyle olmuyor. Solunda insan hakkı taşıyan hiçbir düşünce, hiçbir özgürlük Allah katında helalleşmeden affolamaz. İşte bu yüzden insan düşünmeli; yaptıklarını, yapacaklarını ve yapması gerekenleri. Düşünceden uzak olmamalı insan. Kendini diğer varlıklardan ayırmasını bilmeli. Ahmet Günbay Yıldız' ın hayat dersi ve insan dini üzerindeki düşüncesini anlatmaktadır. Yaşlı bir kadının eşinin ölümünden sonra ağacın ve dalların artık meyve vermemesi, ailenin yanlış ameller üzerine dağılması sonucu ile oluşan bir hikaye ile kaleme alınmıştır. Oğlu gelini ve torunları dışında kimsesi olmayan bir kadındır. Ağacın kuruyup solması kadının da solmasına neden olmaktadır. Hikayede göze çarpan karakter torunu Burak'tır. Gençliğinde hayatını düello ve geçici insan hayatı için yaptığı yanlışlık ve araba kullanırken çarpıp öldürdüğü genç kız, onu hayat dersi adı altında dinine ve ibadetlerine bağlamıştır. Yaşlı kadın, gelininin ve oğlunun ibadet anlayışından rahatsız olmaktadır. Sabah namaz kılıp, öğle namazını geçici şeyler üzerine kaçırıp, ikindi namazından sonra eve gelen misafirlerine içki ikram etmesi onu üzmektedir. Bu yukarıda bahsettiğim kötülük öncesi ve sonrası affı olarak görülen yanlış ibadet şeklidir. Kitabın ayrıntılarına fazla yer vermeden bir şeyden bahsetmek istiyorum: Bir ağacın meyve vermesi için suya ihtiyacı vardır, insanın dertlerinden kurtulması için namaz ve duaya ihtiyaç duyduğu gibi. O ağacın hemen meyve vermemesi seni umutsuzluğa düşürmesin çünkü insan duası ve hayatı sınanır; insan sabrı ölçülür. Her darlığın sonunda bir ferahlık vardır ki dinin yarısı sabırdır. Bahsettiğim son paragraf altında kitabı tamamen açıklıyor aslında. İyi okumalar diliyorum. (C.Oğuz)
O kadar uzun yıllar önce okuduğum bir kitap ki hiç bir roman yazı yada başka birşeyden bu kadar etkilendiğimi hatırlamıyorum. Kesinlikle iyi ki bazı insanlar var (Özge Cebeci)
Dallar Meyveye Durdu PDF indirme linki var mı?
Ahmed Günbay Yıldız - Dallar Meyveye Durdu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Dallar Meyveye Durdu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ahmed Günbay Yıldız Kimdir?
1941 yılında Tokat iline bağlı Reşadiye ilçesinin Kızılcaören köyünde dünyaya gelmiştir. Annesi Saniye Hanım, babası Haydar Bey'dir. Öğrenimine köyünde başladı ve on yaşına kadar orada sürdürdü. Daha sonra babasının işi dolayısıyla Ankara'ya yerleşen bir ailenin ferdi olarak, eğitimine burada devam etti.
Bu arada edebiyata ilgi duydu ve şiirler yazdı. Başlangıçta şiir bir tutku haline gelmişken, zamanla edebiyatın diğer dallarına da ilgi duymaya başladı. Hikayeleri ve makaleleri muhtelif dergi ve gazetelerde yayınlandı.
Yazar asıl yükselişini romanla yaptı ve romanda karar kıldı. "Çiçekler Susayınca", "Yanık Buğdaylar" ve "Figan" romanları çeşitli gazetelerde seri halinde yazıldı ve daha sonra kitaplaştırıldı. Bunu diğer romanları takip etti. Eserlerinde Türk toplumunun her kesimini ele aldı ve işledi. İyi ve kötü yönleriyle insan ve toplum arasında etkileşimin ötesindeki sebepleri tespit ederek gözler önüne serdi ve çözüme yönelik ip uçları da verdi.
Türkiye Yazarlar Birliği'nin kurucusu olan yazar, kitaplarının basıldığı Timaş Yayınları'nın da kurucusudur.
Yazarın yurtdışında özellikle Almanya da büyük bir okuyucu kitlesi vardır. Ayrıca yazara dış basının da ilgisi büyüktür.
Ahmed Günbay Yıldız Kitapları - Eserleri
- Yanık Buğdaylar
- Sitem
- Boşluk
- Çiçekler Susayınca
- Mavi Gözyaşı
- Figan
- Dallar Meyveye Durdu
- Ekinler Yeşerdikçe
- Günahın Rengi
- Benim Çiçeklerim Ateşte Açar
- Azat Kuşları
- Aynada Batan Güneş
- Gurbeti Ben Yaşadım
- O'na Secde Yakışıyor
- Sevdalar Sözde Kaldı
- Afedersin Hayat
- Sevmekten Korkuyorum
- Siyah Güller
- Babamdan Sonra
- Gönül Yarası
- Seni Unutmaya Gücüm Yetmedi
- Bir Dünya Yıkıldı
- Aşka Uyanmak
- Kelebekler Gamsız Uçar
- Üç Deniz Ötesi
- Sokağa Açılan Kapı
- Kendimi Unutup Sana Ağladım
- Sular Durulursa
- İstanbul Yüzlü Kadın
- Ülkemin Açmayan Çiçekleri
- Güneşe Matem Düştü
- Kayıp Sabahlar
- Kiralık Hayaller
- Orada da Yıldızlar Kayar mı?
- Sahibini Arayan Mektuplar
- Leyl Işıkları
- Anılar da Yakılır
- Yıllar Geriye Dönse
- Gidersen Veda Etme
- Yürekte Büyümek
- Hülyalar Hüzün Açtı
- Beyaz Atlı
- Kaderin Çağırdığı Yerdeyim
- Leyla Yokuşu
- Kalbime Sensizliği Anlatamadım
- Sarı Mendil Mavi Oya
- Son Kale
- Aşk Diye Bir Şey
- Issız Evin Kedisi
- Cemre Önce Kalbe Düşer
- Al Yüreğim Senin Olsun
- Gün Solar Akşamın Mateminden
- Bahçemde Hazan
- Hayata Dair Notlar
- Gelirim
- Gül ve Hüzün
- Efkar Vakti
- Yeşil Çığlık
- Uzak Umutlar Şehri
Ahmed Günbay Yıldız Alıntıları - Sözleri
- "..Sen ne kadar saklarsan, gözlerin sözlerini yalanlar.." (Yanık Buğdaylar)
- Unutma, zaman kendisini ihmal edenlerden daima intikam almıştır. (Bir Dünya Yıkıldı)
- Hayat, aşkı gönlümde, eli boğazımdadır, Bir hayat yaşarım ki yüreğim ağzımdadır. (Üç Deniz Ötesi)
- "Nedense insanlar, hata yapıp arkalarına bile bakmadan giderlerken, dönüşlerinde bıraktıklarını yerinde bulamayacaklarını düşünmek bile istemiyorlar. Bu da hataların bir başka yüzü işte..." (Yıllar Geriye Dönse)
- İnsan bazı şeyleri umut edemediği için beyninde kurgusunu bile yapamaz. (İstanbul Yüzlü Kadın)
- Şair yeryüzünde üzüntüsüz insan yoktur diyor, şayet varsa o da insan değildir. (Aynada Batan Güneş)
- " Talihsizlik sayar insan imtihanlarını..." (Son Kale)
- Güneş sensiz batıyor, sensiz sökecek şafak, Bahar yalnız bitiyor, sensiz solacak yaprak, Ömür dediğin ne ki , hasretinle tükensin? Güller solmadan gel ki , vuslatın gecikmesin. (Leyla Yokuşu)
- "Vedalar ne kadar hazin olursa olsun, doğuşlar kadar batışlara da kaptırırdı yüreğini." (Babamdan Sonra)
- Ve her hikâye bitmeye yazgılıdır ,kalem tükenince ..." (Sarı Mendil Mavi Oya)
- Bulutlar kuşattı yine gökleri, Çileye arzunun, manası başka.... Neden bilmem efkâr bastı her yeri Diyorum, yeniden başlasam aşka.... (Bahçemde Hazan)
- Birbirinin benzeri renksiz, aksiyonsuz günler kadar azap verici bir ömür olamazdı. Çile Müslüman'ın pişeceği kap değil miydi? (Hülyalar Hüzün Açtı)
- Hakikaten hayat, çözümü güç bir denklemdir. Dün, bugünden çok uzak. Yarın, okunmamış bir kitaba benzer. (Çiçekler Susayınca)
- İnsanın şahsiyet kazanması, ahlaka verdiği üstün değerlerle mümkün olabiliyormuş... (Sevmekten Korkuyorum)
- "Yalnız seccademin yönünde şefkat, Beni kimsecikler anlamaz madem, Öp beni alnımdan, sen öp seccadem. " (Leyl Işıkları)
- "...en yakın arkadaşlıklar bile karşılıklı menfaatlerin üzerine kurulmuştu." (Sokağa Açılan Kapı)
- Her geçen gün biraz daha bozulup, dünler yerini gergin yarınlara devrederek geçiyordu... (Azat Kuşları)
- Lakin hayaller hakikatlerin o kadar zıttı ki (Gurbeti Ben Yaşadım)
- "Güzel odur iffet gülün soldurmaz, Yiğit odur gönül sırrın sızdırmaz..." (Sarı Mendil Mavi Oya)
- İnsan bazı kere hatırına gelen bir hayali tanıyamaz,o kadar güzeldir; Zihninde açan bir fikre yetişemez,o kadar yüksektir; Kalbinde doğan bir hissi bulamaz, o kadar derindir. Bu aczi ile bir feryat koparır, yahut pek karanlık bir şey söyler, yahut hiçbir şey söyleyemez... (Bir Dünya Yıkıldı)