Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu - İrfan Erdoğan Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu kimin eseri? Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu kitabının yazarı kimdir? Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu konusu ve anafikri nedir? Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu kitabı ne anlatıyor? Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu PDF indirme linki var mı? Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu kitabının yazarı İrfan Erdoğan kimdir? İşte Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: İrfan Erdoğan
Yayın Evi: Alfa Yayınları
İSBN: 9786051717135
Sayfa Sayısı: 303
Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
İsmail Hakkı Baltacıoğlu, istibdat döneminde doğup büyümüş ve okumuş; meşrutiyet döneminde hayata atılmış, mütareke, mücadele, kurtuluş ve kuruluş dönemlerine tanık olmuş; Atatürk, İnönü, Menderes ve 27 Mayıs sonrası dönemleri yaşamış bir kişidir. Muhtemeldir ki o tüm zamanların en büyük Türk eğitimcisidir.
O özgür ve özgün bir adamdı. Türkçüydü, muhafazakârdı, cumhuriyetçiydi ve inkılâpçıydı. Ancak hiçbir yere ve gruba sıkı bir aidiyeti yoktu. Takdir ettiği kişilere ve düşüncelere zihninde gocunmadan yer açtı. Ama zihnini kimseye tam manasıyla teslim etmedi. Onun benliğini hiç kimse ve hiçbir ideoloji ele geçiremedi, işgal edemedi.
İşte beş devri yaşamış bu büyük adamın, cumhuriyetçi muhafazakâr İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nun yaşam öyküsü...
Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu Alıntıları - Sözleri
- İnsan insana değil insanlığa muhtaçtır.
- "İnsan, insana değil, insanlığa muhtaç."
- "Bir bahçıvanın elma ağacına "ey elma ağacı! Memleket senden elma bekliyor, yurda karşı vazifeni yap, çalış çabala , elma ver" demesi ne kadar anlamsızsa öğretmenin de öğrenciye telkin ve tavsiyede bulunması yanlış bulunmaktaydı. Öğrencinin uygun çevreyi bulunca kendini var ettiği ve geliştiğine inanılmaktaydı."
- "Doğru, iyi ve güzel olana ihtiyaç duyulurken eğri, kötü ve çirkinle oyalanarak susmak ; içtimai ölümün kendisidir."
- “Abidin Dino evinde misafir ettiği İsmail Hakkı’ya çok güzel resimler gösterdi. İsmail Hakkı için asıl güzel olan da şuydu ki; bu resimler onun Sanayi-i Nefise’den mezun olan ressam öğrencilerinin öğrencilerine aitti. Abidin Dino İsmail Hakkı’ya mutluluğun resmini göstermişti adeta.”
- “Bildiğini iyi bildiği halde pedagoji tekniğini bilmeyen adam da insan yetiştiremez. İyi bilenin iyi bildirmesi için bir şart vardır. Bu da tekniktir.”
- Öğrencilerin feveranı olmazsa o millet yaşamaya hak kazanamamıştır.
- Bireyler çevrelerinin öğrettiği şahsiyetleri ezberler ve sonunda benimserler. Ancak üzerinde iğreti duran bu şahsiyetler altında ezilir ve bunları taşımaya çalışırlar. Ve sonuçta kendi öz şahsiyetlerini yaşayamazlar. Bu yüzden kişi önce kendini tanımalı ve bunun için başkalarının dayattığı peşin hükümleri kafasından söküp atmalıdır.
- Elimde olsaydı on dört on beş yıl süren öğrenim süresini kısaltırdım. Unutulmak zorunda olan bilgileri öğretmezdim. İleride daha iyi daha sağlam olarak öğrenilmesi mümkün olan şeyleri daha erken öğretmezdim.
- İyi bir eğitim sebep değil sonuçtur. Bu sonuca yani iyi bir eğitime toplumla ilgili başka boyutlar üzerinde durularak ulaşmak mümkündür. Bunun için öncelikle din, dil, sanat ve kültür üzerinde durmak gerekir. Bu hususlarda iyi temeller atılırsa iyi bir eğitim kendiliğinden ortaya çıkar.
- "İsmail Hakkı, tasavvur ettiği eğitimi ağaç yetiştiren bir bahçıvana benzetir. Bahçıvan nasıl ki ağacın yerine çiçek açmayı, meyve vermeyi düşünmeyip onun evrimine yardım ederse aynı şekilde öğretmen de çocuğun büyümesine ve olgunlaşmasına yardım etmekteydi. Nasıl ki bahçıvan ağacın yetişmesi için dış şartları sağlamak için çalışırsa öğretmen de eğitimin oluşması için gerekli dış şartları sağlamaktaydı. Bunu yaparken doğrudan müdahale,öğretme, telkin olmazdı; sosyal ve fiziksel dış şartlar düzenlenirdi. Yani çocuğa eğitim verilmezdi. Zira eğitim içsel bir süreçti çocuk eğitimi kendisi yaratırdı."
- "Adam yetiştirmek için yapılacak ilk iş adamın yetişeceği çevreyi var etmektir."
Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu PDF indirme linki var mı?
İrfan Erdoğan - Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı İrfan Erdoğan Kimdir?
1963 Mersin, Erdemli doğumlu. Erdemli-Arslanlı İlkokulu, Bandırma Şehit Süleyman Bey Ortaokulu ve Edirne Teknik Lisesi’ni bitirdikten sonra 1985 yılında Gazi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü’nden mezun oldu. 1986-1992 yılları arasında ABD’de Columbia Üniversitesi’nde Eğitim Ekonomisi alanında yüksek lisans, Uluslar arası Eğitim ve Kalkınma alanında da doktora yaptı. “Çağdaş Eğitim Sistemleri; Okul Yönetimi ve Öğretim Liderliği; Sınıf Yönetimi; Eğitimde Değişim Yönetimi; Türk Eğitim Sistemi: Sorunlar ve Çözümler; Öğrenmek, Gelişmek, Özgürleşmek; 99 Sayfada Verimli Ders Çalışma adlı yedi kitabı ve çok sayıda makalesi bulunmaktadır.
1995’te “2000’li Yıllarda Türk Eğitim Sistemi: Sorunlar ve Çözümler” adlı araştırmasıyla Milliyet Gazetesi’nin Türkiye’nin Sorunları dalında Örsan Öymen adına düzenlediği yarışmada ikincilikle ödüllendirildi. İstanbul Üniversitesi’nin dışında Yeditepe Üniversitesi ve Harp Akademileri Komutanlığı’nda da dersler verdi.
Evli ve 1 çocuk babası olan Prof. Dr. İrfan Erdoğan, 2006-2008 yılları arasında Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. Halen İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanlığı görevini sürdürmektedir.
İrfan Erdoğan Kitapları - Eserleri
- Sınıf Yönetimi
- Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu
- Öğrenmenin Gücü
- Milli Eğitime Dair
- Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi
- Eğitim ve Okul Yönetimi
- Karşılaştırmalı Eğitim Sistemleri
- Okul Yönetimi ve Öğretim Liderliği
- Çağdaş Eğitim Sistemleri
- Teori ve Pratikte Halkla İlişkiler
- Öğrenmek Gelişmek Özgürleşmek
- Yeni Bir Binyıla Doğru Türk Eğitim Sistemi
- İletişim Egemenlik Mücadeleye Giriş
İrfan Erdoğan Alıntıları - Sözleri
- Mehmet Nadir 'Terbiye ve Talimi Etfal' adlı eserinde 'okumayı bırakan ve öğrenme heyecanlı kaybeden bir öğretmenin mesleğini bırakması' gerektiğini söyler. (Sınıf Yönetimi)
- Bilim sadece belli bir kesimin ayrıcalığı olmamalıdır. Bilimden her kes yararlanabilmelidir. Ancak özellikle ülkemizde bilimle halk bir birinden kopuktur. Aynı şekilde bilim insanı ile halk da birbirinden kopuktur. Bu şekilde halkın genellikle bilim insanlarının söyledikle rini anlamadığını görürüz. Bilim insanlarının her yaptığı, her söy lediği halk tarafından anlaşılmalı diyemeyiz. Ancak bilimin ve bi lim insanlarının herkesçe anlaşılır ürünleri de olmalıdır. (Öğrenmenin Gücü)
- Oysa binlerce kilometrelik bir yolculuk tek bir adımla başlar. Onun için bir an önce başlamalıyız. (Öğrenmenin Gücü)
- "Niçin ölü kitapların yerine biz tabiatın canli kitaplarını açmıyoruz? Gençliği yetiştirmek ona bir yığın kelimeler, cümleler, kitaplardan toplanmış fikirler telkin etmek değil, eşya ile temas ve münasebetlerini temin ederek akıl melekesini açmaktır. Bütün fenlerin (bilimler)esası, duyulan eşyayı duygularımıza karşı o suretle arz edebilmektir ki onlar kolaylıkla anlaşılabilsinler... Bunu ben, bütün diğer tesirlerin esası telakki ediyorum; çünkü yapmak yahut söylemek istediğimiz bir şeyi güzelce anlamayınca onu doğru yapmaya ve anlatmaya muktedir olamayız. Bu sebeple aklımızda ancak evvelce duygularımıza tesir etmiş şeyler saklıdır. Duygular eşyanın farklarını pek iyi anlamalıdır. Bu kadar ehemmiyetli olan bu nokta bugünkü mekteplerde çok vakit ihmal edildiği ve duygular ile muhayyilesine maruz bırakılmamak dolayısıyla çocuklara hiç anlaşılmayan eşyadan bahis olunduğu için bir taraftan tahsil yorgunluğu, diğer taraftan öğrenmek zorluğu pek elemli bir hal alıyor ve talim denilen şey pek az mahsul veriyor... Gençliğe eşyanın gölgelerini değil, onun duyguları ile muhayyilesinde izler bırakacak olan kendilerini göstermelidir. Tahsil eşyanın hakiki müşahedesi ile başlamalıdır; yoksa şifahi tarif ve tasvirlerle değil." (Kansu, 1939). (Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi)
- "Bilgi, içinde yaşanılan zamanda işlevsel olan, bundan ötürü de bireye ve topluma göre anlam kazanan geçici bir birikimdir." (Öğrenmenin Gücü)
- Sokrates'e göre felsefe, neleri bilmediğini bilmektir. Platon'a göre, doğ ruyu bulma yolunda düşünsel bir çalışmadır. Aristoteles'e göre, ilkeler ya da ilk nedenler bilimidir. Augustitus'a göre, tanrıyı bilmektir. Anselmus'a göre, ina nilanı anlamaya çalışmaktır. Abaelardus'a göre, inanılanın inanılmaya değer olup olmadığını araştırmaktır. Campenella'ya göre, eleştiridir. Bacon'a göre, deney ve gözleme dayanan bilimsel veriler üzerinde düşünmektir (Ercan, 2014). Russell'a göre ise üzerinde henüz belirli bir bilginin bulunmadığı konu larda kurgular yapmak, felsefe yapmaktır. (Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi)
- "İnsan, insana değil, insanlığa muhtaç." (Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu)
- Öğretmenin daima en iyisini biliyormuş gibi davranması, daima kendi çözümünü önermesi ve karşısındakini sürekli inandırmaya çalışması doğru bir davranış değildir. (Sınıf Yönetimi)
- Yaşam boyunca geçmiş geleceğiniz değildir. Şimdi önemlidir. Düne saplanmak yerine bugün yapacaklarınız üzerine yoğunlaşırsanız her şey daha iyi olacaktır. (Öğrenmenin Gücü)
- Niçin ölü kitapların yerine biz tabiatın canlı kitaplarını açmıyoruz? gençliği yetiştirmek ona bir yığın kelimeler, cümleler, kitaplardan toplanmış fikirler telkin etmek değil, eşya ile temas ve münasebetlerini temin ederek akıl melekesini açmaktır.. (Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi)
- Namık Kemal ; her cins ve mezhepten çocukların bir arada bulunduğu okullar yapmalıyız, vatan çocukları bu tür okullardan çıkınca aralarına bölücülük sokmak mümkün olmaz, nitekim daha fidanken birbirine sarılan iki ağacı büyüdükten sonra ayırmak, ikisini birden köklerinden çıkarmaktan daha zordur. (Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi)
- "Yanlış zamanda yanlış karar= Felaket Doğru zamanda yanlış karar= Hata Yanlış zamanda doğru karar= Kabul Edilmeme Doğru zamanda doğru karar= Başarı" (Öğrenmenin Gücü)
- Kızgınlık ise zayıflıktır. Kızgınlık, buna neden olan kişinin kontrolünde olmak demektir. (Sınıf Yönetimi)
- Kafadaki tekerleği kırmanın yolu eğitilmiş insan değil özgür insan yaratmaktır. (Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi)
- Okul Baker'e göre bireyin otoriteyi içselleştirdiği yerdir. (Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi)
- "İsmail Hakkı, tasavvur ettiği eğitimi ağaç yetiştiren bir bahçıvana benzetir. Bahçıvan nasıl ki ağacın yerine çiçek açmayı, meyve vermeyi düşünmeyip onun evrimine yardım ederse aynı şekilde öğretmen de çocuğun büyümesine ve olgunlaşmasına yardım etmekteydi. Nasıl ki bahçıvan ağacın yetişmesi için dış şartları sağlamak için çalışırsa öğretmen de eğitimin oluşması için gerekli dış şartları sağlamaktaydı. Bunu yaparken doğrudan müdahale,öğretme, telkin olmazdı; sosyal ve fiziksel dış şartlar düzenlenirdi. Yani çocuğa eğitim verilmezdi. Zira eğitim içsel bir süreçti çocuk eğitimi kendisi yaratırdı." (Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu)
- Hüseyin Hüsnü Carıtlı da eğitimi insanın ikinci kez yaratılması olarak tanımlar. (Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi)
- "Adam yetiştirmek için yapılacak ilk iş adamın yetişeceği çevreyi var etmektir." (Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu)
- Elimde olsaydı on dört on beş yıl süren öğrenim süresini kısaltırdım. Unutulmak zorunda olan bilgileri öğretmezdim. İleride daha iyi daha sağlam olarak öğrenilmesi mümkün olan şeyleri daha erken öğretmezdim. (Cumhuriyetçi Muhafazakar İsmail Hakkı Baltacıoğlu)
- Collins, okullaşmanın içeriğinin dışlanarak diplomalar, sertifikalar ve dereceler ile giderek içerikten yoksun hale gelerek nicelleşmeye başladığını düşünür, çünkü meslek kazandıran diplomalar para gibi işlev görmektedir. sonuçta ise ortaya akılcı bir eğitim sistemi değil, zaman, emek ve kaynak israfına yol açan bir sistem ortaya çıkar.. (Gelenekten Geleceğe Eğitim Bilimi)