Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap - Turgut Özakman Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap kimin eseri? Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap kitabının yazarı kimdir? Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap konusu ve anafikri nedir? Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap kitabı ne anlatıyor? Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap kitabının yazarı Turgut Özakman kimdir? İşte Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Turgut Özakman

Yayın Evi: Bilgi Yayınevi

İSBN: 9789752203631

Sayfa Sayısı: 848

Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

1923-1938 Cumhuriyet dönemini anlatan Cumhuriyet-Türk Mucizesi'nin bu ikinci kitabıyla Türkiye Üçlemesi son buluyor. Bir çağdaşlaşma ve kalkınma destanı olan bu kitabı da okuyunuz. Çünkü Çanakkale, Milli Mücadele ve Cumhuriyet bir bütündür. Yakın tarihimizi oluşturan bu üç aşamalı dönemin tarihini iyi bilmek zorundayız. Yoksa bugünü anlayamaz, yarını kestiremeyiz. Çanakkale ve Milli Mücadele ruhu, bağımsızlık sevdası, yurt sevgisi, azim, sabır ve akıl Cumhuriyette kucaklaşıp birleşti, Türk Mucizesi oluştu.

Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap Alıntıları - Sözleri

  • Uçurumun kenarında yıkık bir ülke. Türlü düşmanlarla kanlı boğusmalar. Yılarca süren savaş. Ondan sonra içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni toplum, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız devrimler.. Mustafa Kemal Atatürk
  • Kadınlarımız hayata katılmazlarsa, milletvekili, vali, profesör olmazlarsa, uçak bile yapsak yine ilkel kalmışız demektir.
  • Devletimizin banisi ve milletimizin fedakâr, sadık hadimi, İnsanlık idealinin âşık ve mümtaz siması Eşsiz kahraman Atatürk! Vatan sana minnettardır. Bütün ömrünü hizmetine verdiğin Türk milleti ile beraber senin huzurunda tazim ile eğiliyoruz. Bütün hayatında bize ruhundaki ateşten canlılık verdin. Emin ol aziz hatıran sönmez meşale olarak ruhlarımızı daima ateşli ve uyanık tutacaktır.
  • Biz Batı'yı taklit etmek istemiyoruz, bizim amacımız çağdaş uygarlığa katılmak, bu uygarlığa ortak olmak...
  • “Laik olunmadan ne bilimsellik, ne sosyal devrimler, ne kadın erkek eşitliği, ne düşünce özgürlüğü, ne de demokrasi olurdu. Bunların gölgesi, sahtesi bile olmazdı. Giderek açık ya da kapalı sömürge olunurdu.”
  • Cumhuriyet doktor, öğretmen, subay, teknik adam, sanatçı, hakim ve sanayicileri baş tacı ediyordu.
  • "Doğuda senin bir kolordu kumandanın vardır, unutma."
  • Batının iyi bildiği, ustaca uyguladığı ana oyunlardan biri de buydu: Bölmek, bölemezse düşmanlık yaymak, bir arada yaşamayı zorlaştırarak birliği zayıflatmak.
  • “Milli Mücadele'de yanında bulundum, yakından tanıdım. Vallahilazim eğer Atatürk olmasaydı, bu zafer kazanılmazdı."
  • Halkı kolayca yönetmeyi, gütmeyi düşünenler için halkın uyanması, aklını özgürce kullanmaya başlaması tehlikeli, çok tehlikeli bir gelişmeydi. Gelenekçilerin ve tutucuların, din tüccarlarının, aktörlerinin büyük güvencesi halkın bilgisizliği, uyanamamış olmasıydı.
  • “Okullarda yakın tarih iyi anlatılmazsa birkaç nesil sonra bunları doğru dürüst bilen kimse kalmayabilir, Türkiye dünyada devletinin kuruluşunu ve kurtarıcılarını bilmeyen tek ülke olurdu.”
  • "Öğretmenler, her vesileden istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı, halk öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmadığını anlamalıdır. Eğitimi yetersiz bir toplumda buna çok ihtiyacımız var."
  • "Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle medeniyet nurları taşıyan kahraman Türk ordusu! Memleketini en buhranlı ve müşkil anlarda zulümden, felaket ve musibetlerden ve düşman istilasından nasıl korumuş ve kurtarmış isen, Cumhuriyetin bugünkü feyizli devrinde de askerlik tekniğinin bütün modern silah ve vasıtaları ile mücehhez olduğun halde vazifeni aynı bağlılıkla yapacağına hiç şüphem yoktur. Bugün Cumhuriyetin on beşinci yılını mütemadiyen artan büyük bir refah ve kudret içinde idrak eden büyük Türk milletinin huzurunda, kahraman ordu, sana kalbi şükranlarımı beyan ederken, büyük ulusumuzun iftihar hislerine de tercüman oluyorum. Türk vatanının ve Türk camiasının şan ve şerefini, dahili ve harici tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inanç ve itimadımız vardır. Büyük ulusumuzun orduya bahşettiği en son sistem fabrikalar ve silahlar ile bir kat daha kuvvetlenerek büyük bir feragat-i nefs ve iatihkâr-i hayat ile her türlü vazifeyi ifaya müheyya olduğunuza eminim. Bu kanaatle kara, deniz ve hava ordularımızın kahraman ve tecrübeli komutanları ile subay ve eratını selamlar ve takdirlerimi bütün ulus muvacehesinde beyan ederim. Cumhuriyet bayramının on beşinci yıldönümü hakkınızda kutlu olsun!"
  • Ezan bir çağrı değil mi? Türkleri ibadete, kulluğa, Allah'ın huzuruna Türkçe çağırmak, ezanın hikmetine daha uygun düşmez mi?
  • “Ezan bir çağrı değil mi? Türkleri ibadete, kulluğa, Allah'ın huzuruna Türkçe çağırmak, ezanın hikmetine daha uygun düşmez mi?”

Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Cumhuriyet 2.Kitap /Turgut Özakman 1923 Cumhuriyet 'in ilanından 1938 Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'ün vefatına kadar olan dönemi bir çok kaynaktan faydalanarak yazmış. Kitap zaten Cumhuriyet 'in ilan edilmesi ile başlıyor, daha sonra Atatürk 'ün hiç durmadan, yorulmadan, ara vermeden ülke kalkınması için yaptığı DEVRİMLER i, gelişmeleri anlatıyor. Ülke kalkınması için kurulan şimdi hepsi hiç fiyatına satılan fabrikaları, Köy Enstitülerini, Halk Evlerini, yeni Türk alfabesini, Türk Dil Kurumunu, Tarih Kurumunu, Üniversiteleri, yolları, demiryollarını,en ücra yere kadar giden okulları, kadınların toplumsal hayata katılmalarını, seçme ve seçilme hakkını kazanmalarını, Ziraat Fakülteleri, Tarım ve çiftçilerin kalkınmasını, elektrik, su, hastane, sağlık evleri, aşı ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele, ormanlar, iktisadi ve kalkınma planları, Lozan Diplomatik başarısını, Hatay' in anavatana katılması, Boğazlar ile yapılan lehimize anlaşmayı ,Güzel Sanatlar ve Mimari,İş Bankası,Ziraat Bankası,Uçak fabrikası,Gemi yapımı, tiyatro,radyo evleri ve daha aklıma gelmeyen birçok inkişafların hepsini yılmadan, bıkmadan Türk milletine sunmuştur. İzmir 'de Atatürk e yapılan suikast, Latife ile evlenmesi, Şeyh Sait ayaklanması ve Musul un burada ayaklanmadan dolayı elimizden çıkması , tam on bir kere suikast tertiplenmesi de içinde mevcut. Atatürk bu devrimleri yaparken dışarda dış düşmanlarla uğraşmıştır, mesela güneyde Fransızlar hâlâ Suriye'de idi, İngiliz' ler Musul ve Kerkük'te, bir ara Yunanistan, bir ara da İtalya bize kafa tutmuş onlarla uğraşılmış ;bunlar ustaca çözülmüş bir yandan da iç isyanlar, gerici ayaklanmalar ve Cumhuriyet karşıtları ile mücadele edilmiş. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını bir Millet'in istikbali için nasıl adadığını milim milim, saniye saniye anlayıp hissedeceksiniz. Bu büyük eseri bize kazandırdığın için teşekkürler Turgut Özakman hoca, nur içinde uyu. Bu vatanda senin sayende rahat ve mutlu yaşadığımız için ,özellikle de bir kadın olarak dimdik durabiliyorsam senin sayende olduğu için ve bu yüzden sana minnettarız büyük önder, nur içinde, huzurla uyu büyük Atatürk. (Buket Ay)

Türkiye üçlemesi: Sonunda Türkiye Üçlemesi olarak adlandırılan seriyi (Diriliş-Çanakkale 1915, Şu Çılgın Türkler, Cumhuriyet 1. ve 2. Kitap) büyük bir gurur ve mutlulukla bitirmek nasip oldu. Ben bu seriyi okuması için kızıma vasiyette bulundum. Kızım şu anda 10 yaşında, Ben hayatta olurum yada olmam Allah nasip eder de kızım bu kitapları okuyacak kapasite ve yaşa geldiğinde “babamın bana vasiyetidir” diye bu kitapları okumasını çok isterim. Akabinde bu seriyi Türk olan, TC vatandaşı olan , bu ülke içinde yaşayıp bu ülke için çalışan her insan okumalı ki; bu ülkenin ne kadar zor kurtarıldığını ve Demokrasi ve Cumhuriyetin ne kadar zor kurulduğunu idrak etsin. Rahmetli Turgut Özakman o kadar ince ve titiz araştırmalar yaparak yazmış ki , okurken en ufak bir kafa karışıklığı yaşamıyorsunuz. 1915 yılından 1938 yılına kadar ki dönemi sanki bir drone ile tepeden izliyorsunuz. Bu süreci Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yanında , berabermişiz hissi ile okudum. Her gün bir film şeridi gibi gözümün önünde canlandı. Doğru Tarihi öğrenmek her Türk çocuğunun hakkı. Onları bundan mahrum bırakmayalım ve lütfen bu seriyi tüm gençlerimize okumaları yönünde telkinde bulunalım… öncelikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk, akabinde silah arkadaşlarını ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Biz ve bizim neslimiz hayatta olduğu sürece rahat uyu ATAM (Aslan Bey)

Türkiye Üçlemesi'nin son kitabı sona erdi. Her şey Cumhuriyet ile kucaklaşıp birleşti. Türk Mucizesi'ni oluşturdu. Lozan Barış Antlaşması'ndan Atatürk'ümüzün sonsuzluğa karışmasına kadar geçen yılları düzenli bir şema halinde bizlere sunmuş Turgut Özakman. Tarihçi, Tanrıdan bile güçlüdür. Tanrı geçmişi değiştiremez ama bir tarihçi bunu başarabilir. Turgut Özakman'ın dipnotları, yazarın bu hassas çizgiye dikkat ederek yazdığını okuyuca kanıtlayacak nitelik barındırıyor. Olay zincirlerinden ziyade doğru bilinen yanlışlara da cevap verme sorumluluğu dikkatlerden kaçmayacak şekilde. Ayrıca dipnotlardan onlarca kitap not aldım. Özellikle yazarın direkt tavsiye ediyorum dediği kitapları. Kitaba dair düşüncelerim bu şekilde. Duygularımı da ifade etmek isterdim ama gerçekten hislerimi, minnettarlığımı ifade edecek kelime bulamıyorum... (Derin Özkan)

Kitabın Yazarı Turgut Özakman Kimdir?

1 Eylül 1930 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Bir süre avukatlık yaptı. Köln Üniversitesi Tiyatro Bilimi Enstitüsü'ne devam ettikten sonra Devlet Tiyatrosu'na dramaturg olarak girdi. TRT'de Merkez Program Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, Devlet Tiyatrolarında Genel Müdür Başyardımcılığı ve 1983 - 1987 yılları arasında Genel Müdürlük yaptı. 1988-1994 yılları arasında Radyo-Televizyon Yüksek Kurulu'nda üyelik ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Uzun yıllar Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nde (DTCF Tiyatro) kadrolu öğretim görevlisi olarak çalıştı ve Dramatik Yazarlık dersleri verdi.

28 Eylül 1998'de, üstün hizmetleri nedeniyle Anadolu Üniversitesi'nce, 2006 yılında Ege Üniversitesi'nce ve 2007 yılında, mezun olduğu ve uzun yıllar görev yaptığı Ankara Üniversitesi'nce 'fahri doktor' unvanı verilen Özakman, sayısız esere imza attı.

Nisan 2002'de Eskişehir Belediye Başkanlığı, açtığı ikinci tiyatroya 'Turgut Özakman Sahnesi' adını verdi. 2006 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Özakman'a Üstün Hizmet Ödülü verdi. 2005 yılında piyasaya sürülen , 50 yıla yakın bir sürenin emeği olan ve Kurtuluş Savaşı'nı romansı bir dille anlatan Şu Çılgın Türkler (Bilgi Yayınevi) adlı belgesel-romanı, Uğur Dündar'a göre cumhuriyet tarihinin en çok satan kitabı oldu. Haftalarca çok satanlar listelerinde ilk sırada kaldı.

Turgut Özakman'ın üç çocuğu ve dört torunu vardır. 28 Eylül 2013 tarihinde tedavisi devam etmekte olduğu Özel Güven Hastanesinde vefat etmiştir.

Turgut Özakman Kitapları - Eserleri

  • Şu Çılgın Türkler
  • Diriliş
  • Romantika
  • Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap
  • Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap
  • Korkma İnsancık Korkma

  • Çılgın Türkler - Kıbrıs
  • Dersimiz: Atatürk
  • 19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da
  • Çanakkale Geçilmez
  • Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele
  • Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği
  • Dr. Rıza Nur Dosyası

  • Bütün Oyunları 3
  • Başbakan Sayın R.T. Erdoğan'a ve Herkese Açık Mektup
  • Toplu Oyunları - 1
  • 1881-1938 Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi
  • Bütün Oyunları 5
  • 19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da
  • Bütün Oyunları 4

  • Bütün Oyunları 1
  • Bütün Oyunları 7
  • Fehim Paşa Konağı
  • Dersimiz: Atatürk - Resimli Öykü-Tarih Kitabı
  • Bütün Oyunları 6
  • Ah Şu Gençler
  • Unutulmaz Şiirler

  • Atatürk ve Cumhuriyet Kronolojisi
  • Duvarların Ötesi
  • Ocak
  • Güneşte On Kişi
  • Bütün Oyunları 2
  • Radyo Notları
  • Bizi Dinler Misiniz?

Turgut Özakman Alıntıları - Sözleri

  • "Memleket bugün idare edilebilir durumda olmaktan çıkmıştır. İşler çoktan laçka olmuştur. Adliye işlemez hale gelmiş, idare acze düşmüştür." (Çılgın Türkler - Kıbrıs)
  • Kadınlarımız hayata katılmazlarsa, milletvekili, vali, profesör olmazlarsa, uçak bile yapsak yine ilkel kalmışız demektir. (Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap)
  • "Osmanlı imparatorluğunu münkariz eden de, yeni bir Türkiye devleti doğurtan da, ”Teşkilat-i Esasiye Kanunu ile hukuk-u hükümraninin millete ait olduğunu tesbit eden de benim [972]" (Dr. Rıza Nur Dosyası)
  • "Evliliğin beni Öldürüp çiğnenmiş bir paçavra gibi pörsütüp bitiren kara dertleri içindeyim [312]. Tefekkürattan bir hale geliyorum ki, dimağım tutuşmuş, yanıyor gibi, öleceğim. Çünkü tenebbuhat-ı dimağiye müthiş. Miğdem her gün bozuk. Karnım gazdan dolu gibi. Biteviye aşağıdan gaz çıkıyor. [..] Tırnaklarım cadı tırnağı gibi uzuyor, içi de simsiyah kir. Her gün keseyim diyorum, fakat bir türlü vakit bulamıyor, yarın diyorum. Bu suretle bir-iki ay kalıp Çinli tırnağı gibi oluyor. Sakalım da öyle. Papaz gibiyim. Evde banyo var. Fakat lüzumu kadar banyo da alamıyorum. Çünkü vakit alıyor. Hasılı pis bir adam oldum. Halime ben de iğreniyorum [1415]. Takriben iki ayda bir, okuduğumu anlamaz hale geliyorum. Sersem gibi oluyorum [1416]." (Dr. Rıza Nur Dosyası)
  • “Yüreğimde bir şeyin, toprağını sevmiş bir tohum gibi gittikçe köklenip büyüdüğünü fark ediyorum..” (Romantika)
  • "Kemal Atatürk yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da onu, gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri  olarak görüyoruz. O yalnız sizin ulusunuzun sevgili önderi değildi. Dünyadaki  bütün Müslümanlar, gözlerini sevgi ve hayranlık duygularıyla ona çevirmişlerdi. O, Müslüman dünyasında, yeniden siyasi uyanış yönünde ileriye doğru, cesur bir  adım atan bir avuç insandan biriydi." (Devlet Başkanı Eyüp Han, Pakistan, Atatürk İçin Diyorlar ki, s.281) (Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele)

  • Bugün vatan bizden razı olacak Asker şehit,ordu gazi olacak. (Çanakkale Geçilmez)
  • Vahidettin’in Rauf Orbay’a söyledikleri: “Millet koyun sürüsü. Bu sürüye bir çoban lazım. İşte o da benim!” (16.03.1920) (19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da)
  • Yani padişah-halifeler, Müslümanlara değil, emperyalizme yardım ediyorlar! Durum böyle olduğuna göre, İngilizler, hilafete neden karşı olsunlar? (19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da)
  • Bir kapıdan geçerken hanımlara yol veren kaç kişi kaldı? Günde en az iki kadın bıçaklanıyor (2013 Ağustos 20 kadın). (Başbakan Sayın R.T. Erdoğan'a ve Herkese Açık Mektup)
  • Ben mi tuhaftım, yoksa hayat mı? (Korkma İnsancık Korkma)
  • "Aslı bozuk işin taklidi bu kadar olur.Şimdi de üçüncü örneğe geçiyoruz.Fotoromantik üslupta.." Ve cuf cuf cuf Ebeveynler çocuklarının yanında kavga yapmamayı onlarla birlikte oynamayı öğrenirler. (Bütün Oyunları 3)
  • Liman Paşa’ya bağlı ve ordunun genel ihtiyatı olan ve M. Kemal’in komuta ettiği 19. Tümen ise, merkezde bir yerde bulunuyor (Bigalı-Maltepe); fakat Ordu Komutanının izni olmadan kullanılması mümkün değil. Liman Paşa, o sabah, asıl çıkarmanın Saros-Bolayır kesimine yapılacağını tahmin ederek, oraya gitmiş, bu tümenin nasıl kullanılacağı konusunda bir talimat da bırakmamıştır.* (Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele)

  • "Öğretmenler, her vesileden istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı, halk öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmadığını anlamalıdır. Eğitimi yetersiz bir toplumda buna çok ihtiyacımız var." (Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap)
  • İsmet Paşa ayaküstü durumu özetledi: "Esir olmayı kabul etmedik." (Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap)
  • “Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır Yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır..” (Romantika)
  • … İçlerinden biri şöyle sızlanacaktı: “Yahu, ne sıkı yönetim ilan edildi, ne olağanüstü hal. Ne tutuklama var, ne tehdit. Adam sadece konuşuyor ve biz iki gündür rüzgara tutulmuş kavak ağaçları gibi titriyoruz. Neden?” Oysa nedenini iyi biliyordu. Yıllardan beri yalanla, dolanla, safsatayla tarihin ırmağını tersine çevirmeye çabalayıp durmuşlardı. Sonunda tarih isyan etmişti! … (19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da)
  • Ne acımasız bir dünyaydı bu! (Korkma İnsancık Korkma)
  • Kısacası kazanmak için çalışmak ve Allahın yardımını, esirgemesini, korumasını hak etmek gerek. (Diriliş)
  • Yurt sevgisinin yenemeyeceği güçlük yoktur. (Dersimiz: Atatürk)