Çılgın Türkler - Kıbrıs - Turgut Özakman Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Çılgın Türkler - Kıbrıs kimin eseri? Çılgın Türkler - Kıbrıs kitabının yazarı kimdir? Çılgın Türkler - Kıbrıs konusu ve anafikri nedir? Çılgın Türkler - Kıbrıs kitabı ne anlatıyor? Çılgın Türkler - Kıbrıs kitabının yazarı Turgut Özakman kimdir? İşte Çılgın Türkler - Kıbrıs kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Turgut Özakman
Yayın Evi: Bilgi Yayınevi
İSBN: 9789752204225
Sayfa Sayısı: 464
Çılgın Türkler - Kıbrıs Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Türk kalmak için verilen 100 yıllık şaşırtıcı, dehşet verici mücadele.
T. Özakmanın Diriliş, Şu Çılgın Türkler ve Cumhuriyet-Türk Mucizesi eserlerinden oluşan Türkiye Üçlemesi, toplam 623 baskı yapmıştır.
Yazar bu kez yine yakın tarihimizin büyük konularından biri olan Kıbrıs sorununu yazdı. Kıbrısın fethinden günümüze kadarki çarpıcı olayları, direniş destanlarını, Kıbrısın yüz yıllık Milli Mücadelesini ve Barış Harekâtını bir bütün olarak yine belge-roman tarzında işledi. Çılgın Türkler-Kıbrısın da üçlemenin gördüğü benzersiz ilgiyi göreceğine inanıyoruz.
Okumaya başlayınca hak vereceksiniz.
Çılgın Türkler-Kıbrıstan birkaç parça:
*Donanma Kıbrısın batısından geçerek Adanın güneyindeki Larnaka (Tuzla) körfezinde demir attı. 170 kadırga, 30 kalyon ve çeşitli 160 gemi, toplam 360 gemi denizi kapladı, direklerden ufuk görünmez oldu. (1570)
*Konaktan Baf kapısındaki kışlaya gidildi. Türk bayrağı törenle indirilerek yerine İngiliz bayrağı çekildi. Bu törende protokol gereği birkaç Türk yönetici bulundu. Hepsinin gözleri doldu. Bu bayrak bu göndere elli bin şehit, binlerce gazi pahasına çekilmişti. Bu acı işlem her şehirde ve ilçede yapılacak, ay yıldız Kıbrıstan silinecekti. İndirilen bayrakları alan Türkler özenle katlayıp sakladılar. Bir gün hepsi gerekli olacaktı. Çünkü Türkün bir gün geri geleceğine inanıyorlardı.(1878)
*Rumlar kapıyı tekmeleyip banyoya daldılar. Küvetin içindeki anneyi ve üç çocuğu görmüşlerdi. Türk subayının eşi ve çocukları bunlardı işte! Görerek, nara ata ata otuz üç el ateş ettiler. Dördü de öldü. Çocukların kanları, beyin parçaları, saçları tavana sıçrayıp yapıştı. (24 Aralık 1963)
*Paraşütçüler Kıbrıs toprağına rahmet gibi yağıyorlardı. Kıbrıslı Türklerin kimi sevinçten ağlıyor, kimi şükür secdesine kapanıyor, kimi avaz avaz bağırıyordu. Denktaşın gözyaşları ip gibi yüzüne akıyordu. Acı, zulüm, ölüm, horlanma, eziyet, baskı ile dolu karanlık, kanlı yıllar sona ermişti. Bir Kıbrıs Türkü, bütün Rumlara işittirmek ümidiyle sesi çıktığı kadar bağırıyordu:
"Türkler gelirse işte böyle gelir!" (20 Temmuz 1974)
Kıbrıs Türkünün, varlığını, kimliğini, onurunu, yaşama hakkını savunmak uğruna verdiği mücadele insanlık tarihinin yüz akıdır. Bu yüzden bu kitabın hedef kitlesi "insan"dır.
Çılgın Türkler - Kıbrıs Alıntıları - Sözleri
- "Barış yapmak, savaş yapmak kadar zordur."
- Unutmayın, vatan savunmasında Türkün sabrı , tükendiği yerde yeniden başlar !
- "Bir gece ansızın gelebilirim..."
- Beşparmak Dağları'nın doğu uzantısı üzerindeki bulutlarda Atatürk silueti yavaşça belirip netleşti. Çoğalan güneş ışığı altın bir çerçeve gibi silueti sardı. Hepsi derin bir saygı ve hayranlık içinde sustular. Başkomutan Türkiyeli ve Kıbrıslı mehmetçiklere zafer dilemeye gelmiş olmalıydı.
- Denktaş bugün Allah'tan bir tek şey siledş:"Allahım bir vesile yarat ki Türk ordusu Kıbrıs'a gelsim!"
- "Hiçbir hareket, hiçbir baskı, hiçbir dünyevi kuvvet, Yunanistan'la birleşmek yönündeki değişmez azim ve duygumuzu ortadan kaldıramaz."
- "Kıbrıs var oldukça, ne Kıbrıs Türklüğü bir azınlık, ne de Kıbrıs bir Yunan adası olacaktır."
- "Bir gece ansızın gelebilirim..."
- Okullarda M. Kemal Paşa'dan söz edilmesini yasakladı. Öğretmenler, işten atılma pahasına bu yasağa uymadılar.
- Sanki Atatürk'ün gidişi ile insanlığa en yakışan şey, barış da yara almış, savaşa rüzgarları esmeye başlamıştı.
- "Memleket bugün idare edilebilir durumda olmaktan çıkmıştır. İşler çoktan laçka olmuştur. Adliye işlemez hale gelmiş, idare acze düşmüştür."
- "..ordu, vatan uğruna ölmek için yemin etmiş insanlardan oluşan, devletimizi, bağımsızlığımızı, onurumuzu borçlu olduğumuz bir kurumdur. Varlığımızın güvencesidir. Bu nedenle hiçbir kuruma benzemez. Ordu yara alırsa her şey yaralanır."
- Bu İngilizlerin babaları da Hindistan'da İngiliz kumaşları satılsın, Hindistanlılar kumaş dokuyamasın diye, dokumacıların sağ ellerini bileklerinden kesmişlerdi. Acımasızlık, kendilerinden olmayanlara hak tanımama alışkanlığı iliklerine işlemişti. Beyaz yamyamlardı bunlar.
- "Kıbrıs Türklerinin bizi esarete sürüklemek isteyenlere verilecek cevabı şudur: Ya ölüm, ya istiklal! Bu kararımız katidir ve bunu kimse değiştiremez!"
- "Savaş ne kadar anlatılsa, yaşanmadan anlaşılmaz bir olaydır."
Çılgın Türkler - Kıbrıs İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Çılgın Türkler Kıbrıs ! Büyük bedeller ödenmis şehitler verilmis bir ülkü . Tarih kitaplarında okullarda üstü kapalı anlatılan Kıbrıs olayları , kıbrıs savası . Ama hic öyle kitapta üstünden geçilip anlatılacak bir olay degil . Bence kıbrıs savası özel bir ders olarak verilmesi gereken yada en ince antrıntısına kadar incelenmesi gereken bir konudur . Genclerimiz nesillerimiz daha iyi anlar evet kücük bir ada parcası ama o ada parcasında atalarımız , türk milleti neler cekmis nasıl bir yoklukla kıyımlarla ugrasmıs . Nasıl baş kaldırmıs dik durmuslar bilmeleri gerek . Yabancı ülkelerin rumların o cıkarcı toplantıları , hep türkleri ezme ve yok etme hırsları… Oturup bir zamanlar kıbrısı izleyip vah vah diyecegimize böyle bir tarihi kitabı okumanızı tavasiye ederim …. İçim burkularak üzülerek okudum kitabı . Her bir sayfasında merak ederek kitap dısında olayları inceledim sürekli . Değeri bilineceklerin basında gelir vatan toprakları ve unutmamalı bu topraklar öyle kolay kazanılmadı ve kaybedilmeyecektir ….. Onlar bekledimde gelmedin hicmi beni sevmedin diyedursun , bizler bir gece ansızın gelmeye devam ederiz (Murat Çolak)
Kitap okumaya bir süre ara vermiştim. 2022’nin okuduğum ilk kitabı. Yakın tarihe meraklı olanların mutlaka okumasını tavsiye ederim. Kitabın içinde öyle bölümler var ki boğazınız düğümleniyor. Rahmet olsun Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel’e, rahmet olsun Binbaşı Nihat İlhan’nın eşi Mürüvvet Hanım’a ve çocukları Murat’a, Kudsi’ye ve Hakan’a , rahmet olsun Kıbrıs davası için canını feda eden şehitlere. Kıbrıs neden önemli bu kitabı okuduktan sonra anlayacaksınız. Ayrıca kitapla birlikte eş zamanlı olarak TRT1’de yayınlanan dizisini de izleyebilirsiniz. (Okuyalim.Okutalim)
Diriliş Çanakkale 1915 kitabıyla başlayan ve Çılgın Türkler Kıbrıs kitabıyla son bulan harika bir külliyatı bitirmiş bulunmaktayım. Çılgın Türkler Kıbrıs kitabı akıcı diliyle, olayların kronolojik olarak ilerlemesiyle ve her sayfasında tarihe derinlemesine tanıklık ettiğim muazzam bir eserdi. Öncelikle Kıbrıs tarihin her döneminde kritik ve jeopolitik bir öneme sahip olmuştur. Osmanlı Dönemi'nde Kıbrıs Adası Venediklilerin elinde yer alıyordu. Ve bu Osmanlı Devleti için büyük bir tehlikeydi. Çünkü Osmanlı ticaret gemileri Venediklilerin tarafından sürekli taciz edilmekte ve kaos ortamı oluşmaktaydı. II. Selim Döneminde Lala Mustafa Paşa komutasında Kıbrıs'ın fethi 1 Ağustos 1570 yılında Magosa'nın fethiyle Kıbrıs Adası'nın fethi tamamlanmış oldu. Kıbrıs Beylerbeyliği kuruldu. Anadolu’dan Türkler iskan politikası gereğince Kıbrıs'a yerleştirildi. 1877-78 Osmanlı - Rus Savaşı'na kadar Kıbrıs Adasında Türkler ve Rumlar bir arada yaşadılar. Bu savaştan sonra 1878 yılında İngilizler, Osmanlı - Rus Savaşı'ndan sonra imzalanacak anlaşma için Osmanlı'dan Kıbrıs Adası'nın kullanım hakkını istedi. İngilizler Kıbrıs'ı Süveyş Kanalını güvence altına almak için istiyordu. Osmanlı'ya yardım bahanesiyle İngilizler 12 Temmuz 1878 yılında İngilizler Kıbrıs'ı işgal etti. Bu tarihten sonra Kıbrıs Türkler ve Rumlar arasında ipler yavaş yavaş gerilemeye başladı. 1960 yıllara gelene dek Türkler ve Rumlar bir arada kardeşçe yaşamaktaydı. Filiki Eterya ve Etnik-i Eterya'dan bahsedilir. Bu iki örgüt Yunanistan'ın bağımsız olmasında etkili olmuştu. Şimdi sırada Kıbrıslı Rumlar'ı Enosis düşüncesiyle Yunanistan'a bağlama amacı güdülmektedir. EOKA, Kıbrıslı Rumlar tarafından kurulmuş gizli bir örgüttür. Örgütün kurucusu Makarios'dur. Bu örgütün amacı Türkler Kıbrıs'tan atmak ve Kıbrıs Adası'nı Yunanistan'a bağlamaktı. Bu amaç doğrultusunda Türkler üzerinde baskı arttı. Adada Rumlar, Yunanlılar'dan aldığı destek ile bir dizi katliam ve saldırıya imza attı. Bu katliamlardan en önemlisi Kanlı Noel'dir. Kanlı Noel Olayı okurken beni derinden etkiledi. Cengiz Topel, Türk pilot yüzbaşı. 1964'te Türk Hava Kuvvetlerinin Kıbrıs'ta gerçekleştirdiği uyarı uçuşunda, uçağı Rum uçaksavarlar tarafından vurulunca paraşütle atladı ve esir düştü. Rumlar tarafından işkenceye maruz kaldı ve hayatını kaybetti. Türkiye 1974 yılına kadar Kıbrıs için elinden gelen herşeyi yaptı. Fakat bir sonuç elde edemedi. Ve nihayetinde ise ; Takvim yaprakları 20 Temmuz 1974 yılını gösterdiğinde, Başbakan Bülent Ecevit Kıbrıs Barış Harekatı için düğmeye bastı. Parola; "Ayşe tatile çıksın!" Magosa, Girne, Lefkoşa gibi önemli şehirler Rumlar'dan temizlendi. Maraş Türk askerinin eline geçti. 1974 yılından beridir Maraş kapalı bir bölgedir. Kapalı Maraş olarak bilinir. Şehir Avrupa'nın Las Vegas'ıydı. Büyük oteller ve kumarhaneleriyle ünlüydü. Şu an Kapalı Maraş atıl bir vaziyette kaderini beklemektedir. Kıbrıs Barış Harekatı, Bu sebeple düzenlenen Birinci Cenevre Konferansı 25 Temmuz 1974'te toplandı ve 6 gün sürdü; 30 Temmuz'da imzalanan Cenevre Antlaşması ile sona erdi. Kesinlikle okumanızı tavsiye edeceğim tarihin en önemli olaylarından biri olan Kıbrıs Meselesi'ni bu kitapta detaylarıyla bulabilirsiniz. Kitapla kalın dostlar (Erdem)
Kitabın Yazarı Turgut Özakman Kimdir?
1 Eylül 1930 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Bir süre avukatlık yaptı. Köln Üniversitesi Tiyatro Bilimi Enstitüsü'ne devam ettikten sonra Devlet Tiyatrosu'na dramaturg olarak girdi. TRT'de Merkez Program Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı, Devlet Tiyatrolarında Genel Müdür Başyardımcılığı ve 1983 - 1987 yılları arasında Genel Müdürlük yaptı. 1988-1994 yılları arasında Radyo-Televizyon Yüksek Kurulu'nda üyelik ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Uzun yıllar Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nde (DTCF Tiyatro) kadrolu öğretim görevlisi olarak çalıştı ve Dramatik Yazarlık dersleri verdi.
28 Eylül 1998'de, üstün hizmetleri nedeniyle Anadolu Üniversitesi'nce, 2006 yılında Ege Üniversitesi'nce ve 2007 yılında, mezun olduğu ve uzun yıllar görev yaptığı Ankara Üniversitesi'nce 'fahri doktor' unvanı verilen Özakman, sayısız esere imza attı.
Nisan 2002'de Eskişehir Belediye Başkanlığı, açtığı ikinci tiyatroya 'Turgut Özakman Sahnesi' adını verdi. 2006 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Özakman'a Üstün Hizmet Ödülü verdi. 2005 yılında piyasaya sürülen , 50 yıla yakın bir sürenin emeği olan ve Kurtuluş Savaşı'nı romansı bir dille anlatan Şu Çılgın Türkler (Bilgi Yayınevi) adlı belgesel-romanı, Uğur Dündar'a göre cumhuriyet tarihinin en çok satan kitabı oldu. Haftalarca çok satanlar listelerinde ilk sırada kaldı.
Turgut Özakman'ın üç çocuğu ve dört torunu vardır. 28 Eylül 2013 tarihinde tedavisi devam etmekte olduğu Özel Güven Hastanesinde vefat etmiştir.
Turgut Özakman Kitapları - Eserleri
- Şu Çılgın Türkler
- Diriliş
- Romantika
- Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap
- Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap
- Korkma İnsancık Korkma
- Çılgın Türkler - Kıbrıs
- Dersimiz: Atatürk
- 19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da
- Çanakkale Geçilmez
- Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele
- Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği
- Dr. Rıza Nur Dosyası
- Bütün Oyunları 3
- Başbakan Sayın R.T. Erdoğan'a ve Herkese Açık Mektup
- Toplu Oyunları - 1
- 1881-1938 Atatürk, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Kronolojisi
- Bütün Oyunları 5
- 19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da
- Bütün Oyunları 4
- Bütün Oyunları 1
- Bütün Oyunları 7
- Fehim Paşa Konağı
- Dersimiz: Atatürk - Resimli Öykü-Tarih Kitabı
- Bütün Oyunları 6
- Ah Şu Gençler
- Unutulmaz Şiirler
- Atatürk ve Cumhuriyet Kronolojisi
- Duvarların Ötesi
- Ocak
- Güneşte On Kişi
- Bütün Oyunları 2
- Radyo Notları
- Bizi Dinler Misiniz?
Turgut Özakman Alıntıları - Sözleri
- "Memleket bugün idare edilebilir durumda olmaktan çıkmıştır. İşler çoktan laçka olmuştur. Adliye işlemez hale gelmiş, idare acze düşmüştür." (Çılgın Türkler - Kıbrıs)
- Kadınlarımız hayata katılmazlarsa, milletvekili, vali, profesör olmazlarsa, uçak bile yapsak yine ilkel kalmışız demektir. (Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap)
- "Osmanlı imparatorluğunu münkariz eden de, yeni bir Türkiye devleti doğurtan da, ”Teşkilat-i Esasiye Kanunu ile hukuk-u hükümraninin millete ait olduğunu tesbit eden de benim [972]" (Dr. Rıza Nur Dosyası)
- "Evliliğin beni Öldürüp çiğnenmiş bir paçavra gibi pörsütüp bitiren kara dertleri içindeyim [312]. Tefekkürattan bir hale geliyorum ki, dimağım tutuşmuş, yanıyor gibi, öleceğim. Çünkü tenebbuhat-ı dimağiye müthiş. Miğdem her gün bozuk. Karnım gazdan dolu gibi. Biteviye aşağıdan gaz çıkıyor. [..] Tırnaklarım cadı tırnağı gibi uzuyor, içi de simsiyah kir. Her gün keseyim diyorum, fakat bir türlü vakit bulamıyor, yarın diyorum. Bu suretle bir-iki ay kalıp Çinli tırnağı gibi oluyor. Sakalım da öyle. Papaz gibiyim. Evde banyo var. Fakat lüzumu kadar banyo da alamıyorum. Çünkü vakit alıyor. Hasılı pis bir adam oldum. Halime ben de iğreniyorum [1415]. Takriben iki ayda bir, okuduğumu anlamaz hale geliyorum. Sersem gibi oluyorum [1416]." (Dr. Rıza Nur Dosyası)
- “Yüreğimde bir şeyin, toprağını sevmiş bir tohum gibi gittikçe köklenip büyüdüğünü fark ediyorum..” (Romantika)
- "Kemal Atatürk yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da onu, gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. O yalnız sizin ulusunuzun sevgili önderi değildi. Dünyadaki bütün Müslümanlar, gözlerini sevgi ve hayranlık duygularıyla ona çevirmişlerdi. O, Müslüman dünyasında, yeniden siyasi uyanış yönünde ileriye doğru, cesur bir adım atan bir avuç insandan biriydi." (Devlet Başkanı Eyüp Han, Pakistan, Atatürk İçin Diyorlar ki, s.281) (Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele)
- Bugün vatan bizden razı olacak Asker şehit,ordu gazi olacak. (Çanakkale Geçilmez)
- Vahidettin’in Rauf Orbay’a söyledikleri: “Millet koyun sürüsü. Bu sürüye bir çoban lazım. İşte o da benim!” (16.03.1920) (19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da)
- Yani padişah-halifeler, Müslümanlara değil, emperyalizme yardım ediyorlar! Durum böyle olduğuna göre, İngilizler, hilafete neden karşı olsunlar? (19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da)
- Bir kapıdan geçerken hanımlara yol veren kaç kişi kaldı? Günde en az iki kadın bıçaklanıyor (2013 Ağustos 20 kadın). (Başbakan Sayın R.T. Erdoğan'a ve Herkese Açık Mektup)
- Ben mi tuhaftım, yoksa hayat mı? (Korkma İnsancık Korkma)
- "Aslı bozuk işin taklidi bu kadar olur.Şimdi de üçüncü örneğe geçiyoruz.Fotoromantik üslupta.." Ve cuf cuf cuf Ebeveynler çocuklarının yanında kavga yapmamayı onlarla birlikte oynamayı öğrenirler. (Bütün Oyunları 3)
- Liman Paşa’ya bağlı ve ordunun genel ihtiyatı olan ve M. Kemal’in komuta ettiği 19. Tümen ise, merkezde bir yerde bulunuyor (Bigalı-Maltepe); fakat Ordu Komutanının izni olmadan kullanılması mümkün değil. Liman Paşa, o sabah, asıl çıkarmanın Saros-Bolayır kesimine yapılacağını tahmin ederek, oraya gitmiş, bu tümenin nasıl kullanılacağı konusunda bir talimat da bırakmamıştır.* (Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele)
- "Öğretmenler, her vesileden istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı, halk öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmadığını anlamalıdır. Eğitimi yetersiz bir toplumda buna çok ihtiyacımız var." (Cumhuriyet - Türk Mucizesi İkinci Kitap)
- İsmet Paşa ayaküstü durumu özetledi: "Esir olmayı kabul etmedik." (Cumhuriyet - Türk Mucizesi Birinci Kitap)
- “Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır Yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır..” (Romantika)
- … İçlerinden biri şöyle sızlanacaktı: “Yahu, ne sıkı yönetim ilan edildi, ne olağanüstü hal. Ne tutuklama var, ne tehdit. Adam sadece konuşuyor ve biz iki gündür rüzgara tutulmuş kavak ağaçları gibi titriyoruz. Neden?” Oysa nedenini iyi biliyordu. Yıllardan beri yalanla, dolanla, safsatayla tarihin ırmağını tersine çevirmeye çabalayıp durmuşlardı. Sonunda tarih isyan etmişti! … (19 Mayıs 1999 Atatürk Yeniden Samsun'da)
- Ne acımasız bir dünyaydı bu! (Korkma İnsancık Korkma)
- Kısacası kazanmak için çalışmak ve Allahın yardımını, esirgemesini, korumasını hak etmek gerek. (Diriliş)
- Yurt sevgisinin yenemeyeceği güçlük yoktur. (Dersimiz: Atatürk)
Editör: Nasrettin Güneş