diorex
ARTUKBEY

Çıkrıklar Durunca - Sadri Ertem Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çıkrıklar Durunca kimin eseri? Çıkrıklar Durunca kitabının yazarı kimdir? Çıkrıklar Durunca konusu ve anafikri nedir? Çıkrıklar Durunca kitabı ne anlatıyor? Çıkrıklar Durunca PDF indirme linki var mı? Çıkrıklar Durunca kitabının yazarı Sadri Ertem kimdir? İşte Çıkrıklar Durunca kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 15.01.2023 20:00
Çıkrıklar Durunca - Sadri Ertem Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Sadri Ertem

Tasarımcı: Devrim Koçlan

Yayın Evi: Kor Kitap

İSBN: 9786052283172

Sayfa Sayısı: 204

Çıkrıklar Durunca Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

(…) Eserinin temelinde ‘ekonomik ilişkilerin belirleyici etkisini’ oturtan Sadri Ertem’in, toplumsal mücadelenin bu temel çelişkisini, nice Marksist yazardan önce saptayıp yazmış olması, handiyse mucizedir.

Attila İlhan.

“Fabrika malı satanlarla, dokumacılar arasındaki mücadeleyi belirten bu kitabı ‘sosyal roman nev’ine ait ilk tecrübe olarak görüyoruz.”

Ömer Faruk Toprak, Yürüyüş, sayı 10, Sonteşrin 1942

19. yüzyılın sonu. Avrupa sanayi ürünlerindeki gücüyle yerli el tezgâhlarını paldır küldür çökertiyor. Devlet, her geçen gün biraz daha kötüleşen hayat şartları karşısında kayıtsız; dahası, devlet kendi halkını yola getirmeye çalışıyor. Art arda patlak veren korkunç olaylar, Alevi Sünni çatışmasına kadar sürükleyecek insanları. İsyanlar, eşkıyalar, mazlumla zalimin birbirine karışması…

Selim İleri, Edebiyatımızda Sevdiğim Romanlar Kılavuzu

Çıkrıklar Durunca Alıntıları - Sözleri

  • Devlet bir şahindir, bir kanadı ordu, bir kanadı işçidir. Kanadı kopuk şahin uçamaz, çöplükte sürünür. Medet senden, benden, herkesten, hepimizden.
  • Kenarından geceyim yol sizin olsun Ağular içeyim bal sizin olsun Bir su ver içeyim göl sizin olsun Ben karalar giyeyim al sizin olsun
  • Ne namus yok mu hiç? Biz pezevenk miyiz, din gayreti yok mu sizde?
  • O yalnız bir şey için, bir hatıranın diş ağrısına benzeyen acısı ile yollara düşmüş...
  • İçinde bir üzüntü, korkuya benzeyen, ümitsizliğe benzeyen bir hal hissediyordu.
  • Uzun lafın kısası yüreğim gazel yaprağı gibi tir tir titriyordu.
  • Onun bizden eksiği neydi? - Âşıktı...
  • Bu kadar okudun, bu kadar gezdin de eşraftan olamadın. Bak Sıddıkzade'nin babası da köylü idi. İş becerenin kılıç kuşananın.
  • Ömrümüz bir bahri muhit gibi mesafeleri istila ediyor ve hudut genişledikçe kendimizi tanıyamaz bir hale giriyoruz.
  • Ben nöbet bekliyorum. Ne nöbeti bu? Emine'ye kavuşma nöbeti...

Çıkrıklar Durunca İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Köy gerçeklerini yansıtan, köylünün problemlerini dile getiren önemli bir baş yapıt köy romanlarını seviyorsanız tavsiye ederim. Sadri Ertem bunu gerçekçi bir biçimde gözler önüne sermiştir. (Ofelya)

Yerli malı Yerli mali herkes onu kullanmalı: "Köylü milletin efendisidir." Gazi Mustafa Kemal Atatürk Bu laf boşuna söylenmedi. Savaş meydanında diz çöktürdüklerimize ekonomik anlamda göbekten bağlı olmayalım, tam bağımsız olalım diye yerli üretimin olmazsa olmaz olduğu gerçekliğine dikkat çekilerek sarf edildi bu cümle. Çünkü sadece üreten ülkeler tam bağımsız olabilir. Savaşı kazanmak kadar savaştan kazandıklarını korumak da önemlidir. Bu da sadece üretmekle mümkündür. .Üreten köylü de o ülkenin efendisidir. Zaman Osmanlı'nın son zamanları. Kastamonu'da Adaköy isimli bir Alevi köyündeyiz. Dokumacılık yapan köylüler, tekerine çomak sokulunca yani çıkrıklar durunca Siddıkzade isimli babadan zengin, şerefsiz mi şerefsiz, dört tane karısı varken üstüne her gün başka bir kadınla eve gelip alem yapan, parasıyla herkesin sahibi olduğunu sanan bir ağa bozuntusuna borçlanıyor. Burç yiğidin kamçısı derler, eyvallah da. Iyi de devlet üretimi Ingilizlere peşkeş çekince köylü dımdızlak ortada kalıyor. Sonrasında da bu Adaköy adlı Alevi köyündeki köylüler Hz. Ali'nin öğretilerini kendilerine dayanak yaparak feodal kokuşmuşlukla savaşmaya karar veriyorlar. Evet Adaköy Batı Karadeniz'de bir Alevi köyü. Dudu ve Esma isimli iki kadın Hızır ordusu adını verdikleri militanlarıyla devleti sömüren sünnilere karşı "ölmemek için öldüreceksin" şiarıyla üretim seferberliği başlatıyorlar. "Çıkrıklar Durunca" Türk edebiyatının ilk toplumcu eserlerinden biri olarak gösterilir. Birçok toplumcu yazarın kapitalizm ve komünizm ikileminde anlatmaya çalıştığı gerçekliği Sadri Ertem Anadolu hikayesiyle Sünni-Alevi ikileminde anlatmış kitabında. Çoğu kitap yorumcusu Alevilerin Emevi zihniyetine karşı üretim seferberliğini öne çıkararak ve bu durumu överek yapmış yorumunu. Ben biraz farklı yaklaşacağım duruma. Kitapta Dudu karakteri var ki epilepsi hastası ve bu sebepten dolayı her nöbet geçirişinde halüsilasyon gören bir kadın. Bu kadın bir gün yine rahatsızlanıp sonra da kendine geldiğinde oturduğu evin altında Hz Ali'nin mezarının olduğunu söylüyor köylülere. (Bu bağlamda yapılan göndermeyi beğendim) Ve o evi yıkarak dergah yapıyorlar. Hz. Ali ve Alevilik üzerinden yanındaki Esma adlı bir kadınla peygamber ilan ediyorlar kendilerini. Köylüler de buna inanıyor ya. Yahu bir tanesi de kalkıp demiyor ki Hz. Ali'nin mezarının Kastamonu'da ne işi var! Nasıl bir cehalettir bu ya? Yolsuzluğa, hırsızlığa, feodalizme karşı üretim seferberliği başlatmış olmaları bu cehalet gerçekliğini değiştirmiyor maalesef. Bir taraf tekbir getiriyor, bir taraf Şahı Merdan Ali diye bağırıyor. Yok birbirlerinden farkları. Insanın tek gerçekliği güç elde etmek ve o gücü elde etmek için her dönem adı her ne olursa olsun bir mit uyduruyor insan. Peygamber ilan edilen Dudu ve Esma'nın aralarındaki yönetme hırsı da kitabı okuyanlar göreceklerdir ki buna en güzel örnek. 1930 yılında kitap olarak basılan bu eser güya 100 yıl öncesini anlatıyor ama ben resmen bugünü okudum, Okuyun, bakın her şey ne kadar aynı göreceksiniz. Yanarım yanarım gram ilerleyememişiz ona yanarım! İnanın beni bu ülkenin cehaleti bezdirdi. Çav bella (Burcu Ekinci)

Toplumlu Gerçekçi yazarlarımızdan olan Sadri Ertem, kaleme almış olduğu Çıkrıklar Durunca eseri ile bizlere toplumun süregelen emperyalist ve kapitalist kuşatmasının seyrini göstermeye çalışmış. Endüstri dokuma fabrikalarının yerli dokuma endüstrisini nasıl erittiğini ve bunun toplum şuurunda nelere yol açtığını görüyoruz. Akıcı bir dili olması sebebiyle, ara vererek okurken bile kısa sürede yeniden romanın içine girebiliyorsunuz. Özellikle Tarihçi arkadaşların okumasını öneriyorum. (Rüveyda ARPACI)

Çıkrıklar Durunca PDF indirme linki var mı?

Sadri Ertem - Çıkrıklar Durunca kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çıkrıklar Durunca PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Sadri Ertem Kimdir?

İstanbul Sultanisi’ni 1914 yılında, Darülfünun (İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi) Felsefe Bölümü’nü 1920 yılında bitirmiştir. Ankara Sultanisi Muallimliği, Ankara Daru’l-Muallimin Hukuk ve İktisat Muallimliği, Kuleli Askeri Lisesi Musahabatı Ahlakiyye ve İçtimaiyatı, İstanbul İmam Hatip Mektebi Ruhiyat ve Ahlak, Edebiyat ve Kitabet, Kadıköy Kız Orta Mektebi Tarih ve Coğrafya, Gaziosmanpaşa Orta Mektebi Tarih ve Coğrafya, Kadıköy Lisesi Tarih ve Gazi Terbiye Enstitüsü Felsefe ve İçtimâiyyat Muallimlikleri, Dahiliye Vekaleti Matbuat Umum Müdürlüğü Müşavirliği, Gazetecilik, Tercüman-ı Hakikat ve Tanin Gazetesi Yazarlıkları, Yazarlık, TBMM VI. ve VII. Dönem Kütahya Milletvekilliği yapmıştır.

Edebiyatçılığı

İlk öyküsü 1917 yılında yayımlanmıştır (Genç Yolcular). Edebiyata asıl yönelişi 1928’den sonradır. Konularını toplumsal sorunlardan çıkardığı, gözlemden çok kuramsal bilgilere dayanan ve bir tez çevresinde gelişen yapıtlarıyla gerçekçi Türk edebiyatının ilk temsilcilerinden sayılır.

Sadri Ertem Kitapları - Eserleri

  • Çıkrıklar Durunca
  • Kaybolan Adam
  • Silindir Şapka Giyen Köylü
  • Bacayı İndir Bacayı Kaldır
  • Türk İnkılabının Karakterleri
  • Yol Arkadaşları
  • Bir Şehrin Ruhu
  • Sadri Ertem
  • Avrupa'nın İskeleti
  • Düşkünler
  • Bir Varmış Bir Yokmuş
  • Sovyet Rusya Hatıralarım
  • Politika Felsefesi
  • Fikir ve Sanat

Sadri Ertem Alıntıları - Sözleri

  • O yalnız bir şey için, bir hatıranın diş ağrısına benzeyen acısı ile yollara düşmüş... (Çıkrıklar Durunca)
  • Ben nöbet bekliyorum. Ne nöbeti bu? Emine'ye kavuşma nöbeti... (Çıkrıklar Durunca)
  • "Şüphe yok ki sanat sanat içindir..." (Silindir Şapka Giyen Köylü)
  • Uzun lafın kısası yüreğim gazel yaprağı gibi tir tir titriyordu. (Çıkrıklar Durunca)
  • Kadın cevap verdi: "Elmaslar gibisin ve fakat rası yok Dilerim bari Tanrıdan gündüz ve gece Sana bir merkep versin biri bası yok." Bu dörtlü över gibi görünen bir yargıdır. Arap alfabesine göre fahr (övünç) sözcüğünün f harfi kalkınca "eşek” anlamına har; gevher (mücevher) sözcüğünün r'si kalkınca “pislik" anlamına guh; merkeb (eșek) sözcüğünün b'si kalkınca "ölüm" anlamına merg sözcükleri ortaya çıkar. (Kaybolan Adam)
  • Kadınlar filozofları doğurur fakat felsefeyi sevmezler ! (Yol Arkadaşları)
  • "Birkaç ay sonra mükemmel, profesyonel bir dilenci oldu. Tarlayı sürüp kazandığı zamankinden daha çok kazandı." (Silindir Şapka Giyen Köylü)
  • Milliyetçilik tarihe saplanıp kalmak değildir. Geleneklerle örtülmüş, eskiye hasret çeken bir milliyetçilik yahut bugünkü siyasi sınırlar dışında emperyalist gayeler takip eden bir milliyetçilik değildir. (Türk İnkılabının Karakterleri)
  • İstiklal Harbi'nin iki hedefi vardı: Vatanda eşit haklı insan, dünyada eşit haklı millet ülküsüne can vermek!.. İnönü'de, Sakarya'da, Başkumandanlık Meydan Harbi'nde, İzmir yollarında can verenler yeni idealin, yeni bir insanlığın arkasından aşk ve heyecanla koştuğu yeni bir ahlakın yolunda başlarını veren şehitlerdir. Onlar en yeni fikrin kurbanlarıdır. Eşit insanı ideal edinen, bir millet için halkçı olmaktan başka bir imkân var mıdır?.. (Türk İnkılabının Karakterleri)
  • İçinde bir üzüntü, korkuya benzeyen, ümitsizliğe benzeyen bir hal hissediyordu. (Çıkrıklar Durunca)
  • Devlet bir şahindir, bir kanadı ordu, bir kanadı işçidir. Kanadı kopuk şahin uçamaz, çöplükte sürünür. Medet senden, benden, herkesten, hepimizden. (Çıkrıklar Durunca)
  • Ömrümüz bir bahri muhit gibi mesafeleri istila ediyor ve hudut genişledikçe kendimizi tanıyamaz bir hale giriyoruz. (Çıkrıklar Durunca)
  • Muhalefeti de iktidar yanlılarını da dogma kuklaları idare etti. (Türk İnkılabının Karakterleri)
  • İnsan bazan ıztırap çekmeyi de istiyor.. (Yol Arkadaşları)
  • İnsanın üç dostu varmış. Biri canı, vade gelince bırakırmış. İkincisi malı, ölünce mirasçıyı sevindirirmiş. Üçüncüsü iyilikleri (Silindir Şapka Giyen Köylü)
  • Saadeti ezeli kabili zeval olmaz, Güneş yer üstüne düşmekle paymal olmaz. (Düşkünler)
  • İnsan şerefile yaşamalı efendim... (Düşkünler)
  • Hayatımız zaruretlerle imkânların kavgası içinde geçer. Ben de bu imkânla zaruret arasındaki hesabı buldum. Kavgayı kazanan müsterih bir adamım... Siz düşünmeyerek sükûna ermeyi istersiniz, ben düşünerek sükûna ermiş insanım. Siz dünya da bir sairfilmenam¹ gibi dolaşırsınız, dünya nimetlerini rüyada gibi yersiniz. Ben düşüne düşüne, zaruretleri bula bula yaşarım. Her yaptığım şey, düşünmek eseridir. Bunun için günahımı bile severim. Tombul adam güldü. - Hocam atma, dünya imkân âlemidir. Allah dilerse taşı insan eder. - Doğrudur. İnsanlar kendilerini dilerlerse eşek ederler. Fârâbi bile, Allah teferruati tanımaz, der. - Tanır hocam tanır, kara taş üstündeki karınca onun emriyle hareket eder. (Kaybolan Adam)
  • Dil, bir milletin dili olmaktan çıkmıştı. İktisat bağımsız bir milletin iktisadiyatından tamamen uzaktı. Sanayi yıkılmıştı, ticaret Türklerin elinde değildi. Ziraat emniyet ister, yol isterdi. Halbuki Osmanlı Devleti, ziraati körleştirmek için her şeyi yapmıştı. İktisat organizması milli olmaktan tamamen çıkmıştı. Hukuk milli değildi. Kanunlar, ancak şer'i şerife uyduğu zaman tatbik edilebilirdi. Estetik, Türk zevkinden tamamen uzaktı. Bu vasıfları gösteren bir cemiyete millet denemez. Bağımsız değildik. Çünkü bağımsız devleti ancak kendi iradesi sınırlar. Halbuki Osmanlı Devleti 19. asırda tamamen bağımsızlığını kaybetmişti. Valilerini büyük devletler sefirlerinin tavsiyeleriyle tayin eden,adaleti herkese aynen tatbik edemeyen, iktisatça sıfır olan bir camianın bağımsız olduğunu iddia etmek çok manasız olur. (Türk İnkılabının Karakterleri)
  • Kemalist önderliğinin bu fikirlerini, Türkiye'deki Amerikan Birinci Ekonomik Misyonu Şefi Marc Tornberg , "Devletçilik, Türkiye ve ABD arasındaki iliskileri zorlaştırmıştır" diyerek farklı bir açıdan doğrulamıştır. (Türk İnkılabının Karakterleri)

Yorum Yaz