diorex
ARTUKBEY

Ciddi Olmanın Önemi - Oscar Wilde Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ciddi Olmanın Önemi kimin eseri? Ciddi Olmanın Önemi kitabının yazarı kimdir? Ciddi Olmanın Önemi konusu ve anafikri nedir? Ciddi Olmanın Önemi kitabı ne anlatıyor? Ciddi Olmanın Önemi kitabının yazarı Oscar Wilde kimdir? İşte Ciddi Olmanın Önemi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 12.02.2022 11:30
Ciddi Olmanın Önemi - Oscar Wilde Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Oscar Wilde

Çevirmen: Murat Erşen

Yayın Evi: İmge Kitabevi Yayınları

İSBN: 9789755334691

Sayfa Sayısı: 168

Ciddi Olmanın Önemi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Oscar Wilde'ın mizah duygusunu, yaratıcı gücünü ve toplumsal gerçekliğin güçlü eleştirisini mükemmel biçimde kaynaştırdığı Ciddi Olmanın Önemi, bir başyapıt olarak değerlendirilmektedir. Wilde, bu eserini saçmanın kusursuz mantığıyla kaleme almıştır. Hikâyedeki entrikanın kendisi bile saçmadır ve birinci perdenin sonunda, saçmalık açık ifadesini bulur. Viktorya İngilteresi'nin toplumsal iki-yüzlülüğü, geleneksel toplumda bürünülen maskeler; aristokrat sınıfın ahlak anlayışı ve görenekleri, sahte kimlikler, gizli ilişkiler ve yapay bir nezaket anlayışı etrafında gelişen komik olaylar dizisi aracılığıyla eleştirilir. Yazarın kendi sözleriyle Ciddi Olmanın Önemi, ciddi insanlar için uçarı bir komedidir. Aşık olmuşlardır. Ancak Ernest, Cecily'nin vasisi Jack Worthing'in kırdaki evinden Londra'ya yaptığı düzenli ziyaretlere meşruluk kazandırmak için yarattığı, başı beladan kurtulmayan bir erkek kardeş, iflah olmaz bir boşgezer, hayali bir karakterden başkası değildir. Üstelik Jack, kendisini Gwendolena Ernest olarak tanıtmış ve genç kadının gönlünü bu adla kazanmıştır. Jack'in arkadaşı ve Gwendolenın kuzeni Algernon ise, Jack'in kırdaki evine yaptığı gizli ziyarette Cecily'nin ilgisini çekebilmek için kendisini Ernest olarak tanıtma yolunu seçmiştir. Dörtlü, bir hafta sonu tesadüfen Jack'in kırdaki evinde bir araya gelir ve gelişmeler, hayatlarını kökten değiştirecek bir gerçeği açığa çıkarır.

Ciddi Olmanın Önemi Alıntıları - Sözleri

  • Kötü insanların bir anda iyi birine dönüşebileceğine inanmak bence delilikten başka şey değil.
  • Okunması ve okunmaması gereken yazılar hakkında gereğinden fazla kural var. Bugün sahip olduğumuz kültürün yarısından çoğu okumamamız gerekenlere dayanıyor.
  • Cahillik egzotik bir meyve gibidir, dokunursan çiçeği solar.
  • Hafıza yanımızdan ayırmadığımız günlüktür.
  • Başım dertteyken yalnızca bir şeyler yemek beni sakinleştirir. -o kadar benziyoruz ki...
  • Neden kadınlar için başka, erkekler için başka kanunlar olsun?
  • Istırap çeken bir kimseye kimin taş atmaya hakkı vardır?
  • Bize acı tecrübeler olarak görünen şeyler genelde kılık değiştirmiş lütuflardır.
  • Akıllılıktan ölesiye tiksiniyorum. Bugünlerde herkes akıllı. Gittiğin her yerde akıllı insanlarla karşılaşıyorsun. Bu, genel bir belaya dönüştü. Tanrı’dan dileğim bize bir miktar aptal bıraksın.
  • İyi kitaplar mutlu, kötülerse mutsuz sonla biter.
  • Aşkın özünde belirsizlik yatar. Eğer bir gün evlenirsem bu gerçeği unutmaya çalışacağım.
  • Dertleri çok severim. Ciddi olmayan tek şey onlardır.
  • Fazla samimiyetin getirdiği uzaklıktayız...
  • Aman canım, şu okunacak, bu okunmayacak diye fetva vermenin ne alemi var! Modern kültürün yarıdan fazlası insanın okumaması gereken şeylere dayanıyor zaten..
  • Gerçek nadiren açıktır, hiçbir zaman da basit değildir.

Ciddi Olmanın Önemi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

İrlandalı yazarın, İngiliz edebiyatına kattığı çok güzel eserlerden bir tanesi daha, yazar bu sefer bir tiyatro oyunuyla toplumdaki statünün önemini, aile içi ilişkileri ve günümüzde olduğu gibi o zamanda da paraya ve maddiyata verilen önemi çok güzel mesajlarla yazmış. "Yaşamlarımız boyunca olup biten acı tecrübelerimiz, çoğu zaman kılık değiştirmiş birer lütuftan ibarettir. Sıcağı sıcağınayken atlatılamaz şeyler olduklarını düşünürüz, oysa onlar sadece yaşam serüvenimizde bize yol gösteren sınavlardır." (Nursema)

Eleştiri Komedyeni Wilde!: Böyle kitapları seviyorum, 'Nasıl kitapları be insan?' dediğinizi duyar gibiyim :D Böyle işte, eleştiriyi esprili bir şekilde ifade eden, sarkastik ve her şeyden önce de mesaj verebilen kitapları.. Aslında kitap özünde pek çok eleştiriye sahip, sınıfsal ayrımların yarattığı kimlik bunalımlarından tutun da kadın - erkek ilişkilerinin toplum nazarındaki sıkıntılı bakışına kadar türlü problemlere esprili bir üslup ile kısa kısa değinmiş. Wilde oyunu yazarken muhtemelen eleştirdiği her kısımda ufak bir kahkahaka patlatmış olmalı.. Özellikle Algernon karakterinin hayatın tüm ciddiyetine karşın alaycı yaklaşımı bana Wilde'ı anımsattı. ''Evleneceğim tutarsa bir gün, evlendiğimi unutmak olacak ilk işim..'' (Syf. 4 / Algernon) Benim de :D Her yazar kitabına kendini saklamaz mı aslında? Konusuna gelirsek, 3 perdeden oluşan bu oyun, evlenmek isteyen Jack'in kendi olabilme mücadelesinden söz ediyor. Kendi olabilme derken özsel karakterinden söz etmiyor aslında, toplumun istediği kişi olabilme mücadelesinden bahsediyor. Kendi olduğunda toplumda bir yere sahip olmadığı gibi evlenmek istediği kadının gözünde de bir değeri kalmıyor haliyle. Wilde oyununda, Jack karakterinin bebekken deri bir çanta içerisinde bırakıldığı bir tren istasyonundan, asil bir birey rolü takınarak, sevdiği kızla (Gwendolen) evlenebilmek için uydurduğu yalanların bir süre sonra doğru olmasının tesadüfiliğini anlatıyor.. Kitabın bu yanı da enteresandı, Jack yalan söyleyerek tasarladığı tüm şeylerin aslında doğru olduğunu fark ediyor. Açıkçası bu kısım bana biraz Türk filmi kıvamında geldi, ''Hayır evlenemezsiniz siz kardeşsiniz!'' / ''Ah şimdi fark ettik siz kardeş değilmişsiniz, hadi sonsuza kadar mutlu olun..'' gibi :D Zengin sınıfın yersiz eğlenceleri eleştirilirken paranın önemi yine esprili bir dil ile yansıtılmış eserde. İnsanların birbirlerine çıkarları düşmediğinde iyi davranmadıkları, çıkarları olduğunda ise can ciğer kuzu sarmasına nasıl hızlıca dönüştükleri de göz önüne çıkarılmış elbette, Wilde cesur bir gözlemci. ''Bizler, farkındasınız elbet, bir idealler çağında yaşıyoruz.'' (Syf. 17) Bu eserin bir diğer ana karakteri Gwendolen'in repliği, eserde kadınların idealleri evlenmek olarak yansıtılmış, erkeklerin idealleri ise saygınlık-para-güç vs. Bu hem eleştirilmiş hem de yer yer olumlanmış gibi geldi bana. ''Bir de utanmadan kadın erkek eşitliğinden dem vururlar. İş fedakarlığa dayandı mı, biz, erkeklerin ayağına su bile dökemeyiz..'' (Syf. 78 / Gwendolen) Ayağına su dökememek güzel bir ince espri.. Ah Wilde laf çarpmasını iyi biliyor. Ve son olarak bir Lady Bracknell var ki Wilde onun ağzından hem eğitime, hem sınıfsal statüye çıkarma yapmış resmen. İngiliz eğitim sistemini eleştirirken Almanların şüpheciliğinin onları kesin bilgilere ulaşmakta ne kadar gerilettiğine de değinmiş. Ve tabii evlilik için konulan kuralların (yaş, gelir, aile durumu, meslek vs.) para söz konusu olunca esnetilebileceğine de dem vurmuş. Örneğin bir kadının o çağda parası yoksa 18 yaşında da olsa paralı bir adamla evlenmesi şart iken, parası olan kadının 35 yaşında da gayet 'çekici' olabileceği söylenerek bir imada bulunulmuş. (Ben= 35 yaşımda zengin olmayı planlıyorum..) (Hayat = Hala çok cahilsin tatlım :D) Para her şeyi satın alabilir, insanları şaklaban ve kukla yapan paradır, ne yazık ki para karşısında karakterini bırakmayan insan öyle bir hayaldir ki bunun kitapta bir karakteri bile yansıtılamamış.. Belki de para insanlığın henüz bilgeliğe ulaşamadığına dair cahil kalmış bir yanıdır.. Son olarak cehalete dair güzel bir replik ile bitirmek istiyorum, umarım cehaletimiz yaşamımız son bulmadan solar.. ''..İnsanın anadan doğma cehaletine dokunulması taraftarı değilim. Öyle acayip, öyle nazik bir çiçektir ki cehalet, el sürmeye görün, solar hemen..'' (Syf. 21 / Lady Bracknell) Not: Şu sıkıntılı günlerde ufak bir gülümseme molası için güzel bir kitap, keyifli okumalar.. :) (Δες Τινα)

Eserin kendisi çok keyifli, olaylı, gülmeli, su gibi akıp giden bir oyun, bu yüksek puanı esere verdim zaten. Kitabın çevirisi ve düzenlenmesi ise facia... Sayamadığım kadar çok yazım yanlışı ile doluydu ve dipnot olması gereken, dolayısıyla da sayfa sonlarında yer alması gereken notlar asla olması gereken yerlerde değil, hep rastgele bir yerlerdeydi, bunlar da okuma keyfini cidden azaltan şeyler... Yani bu eseri okuyun fakat bu basımdan okumayın... Ben de denk gelirsem farklı, düzgün bir basımını alacağım, üzüldüm cidden... (İlkim Şen)

Kitabın Yazarı Oscar Wilde Kimdir?

16 Ekim 1854 yılında doğdu, Ünlü cerrah William Wilde'ın oğludur. Dublin'de Trinity College'ta okudu, 1874'te Oxford'a girdi. 1881 yılında Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti orada estetik üzerine bir dizi konferans verdi. İlk tiyatro oyunu Vera New York'ta sergilendi. Bir süre Paris'te yaşadı, orada Verlaine ve öbür sembolist şairlerle tanıştı. İngiltere'ye dönünce Mutlu Prens'i (1888) yazdı. Oscar Wilde, 1884 yılında Constance Lloyd'la evlendi. Wilde, İngiltere'de estetizmin ve 'sanat sanat içindir' hareketinin başlıca temsilcisi olmuştur. Wilde, eşcinsellikle suçlanarak iki yıl cezaevinde yatmıştır. Daha sonra Fransa'ya sürgün olarak gitmiş, 30 Kasım 1900 yılında yoksulluk içinde ölmüştür.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Oscar_Wilde

Oscar Wilde Kitapları - Eserleri

  • Mutlu Prens
  • Mutlu Prens - Bütün Masallar, Bütün Öyküler
  • Ciddi Olmanın Önemi
  • De Profundis
  • Bay W. H.'nin Portresi
  • Lord Arthur Savile'in Suçu

  • Vera veya Nihilistler
  • Nar Evi
  • Salome
  • Lady Windermere'in Yelpazesi
  • Sosyalizm ve İnsan Ruhu
  • Hep Bir Şeyi Unutmuş Gibi - Aforizmalar
  • Yıldız Çocuk

  • Öyküler
  • Sanatçı: Eleştirmen, Yalancı, Katil
  • Yalanın Yozlaşması
  • Bencil Dev
  • Önemsiz Bir Kadın
  • The Nightingale and the Rose
  • Candan Dost

  • Violette'in Aşk Destanı
  • Teleny
  • The Model Millionaire
  • Şiirler - Tiyatro Oyunları - Denemeler
  • The Fisherman and His Soul
  • Bütün Eserleri
  • Dorian Gray'in Portresi

  • Reading Zindanı Baladı
  • Tarihsel Eleştirinin Doğuşu
  • Hikayeler 2
  • An Ideal Husband
  • Marvel Illustrated: Picture of Dorian Gray (2007-2008) #1
  • Marvel Illustrated: Picture of Dorian Gray (2007-2008) #2
  • Marvel Illustrated: Picture of Dorian Gray (2007-2008) #3

  • Marvel Illustrated: Picture of Dorian Gray (2007-2008) #4
  • Marvel Illustrated: Picture of Dorian Gray (2007-2008) #5
  • Marvel Illustrated: Picture of Dorian Gray (2007-2008) #6
  • Üç Büyük Yazardan Aforizmalar
  • Mutlu Prens * Dorian Gray'in Portresi
  • Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda Parıldar
  • Yaşı Olmayan Klasikler 2

  • Dorian Gray'in Portresi
  • Muammasız Bir İsfenks
  • Canterville Hayaleti
  • Genç Kral
  • Mutlu Prens-Küçük Kara Balık-Küçük Prens
  • Kırık Kalpler Bahçesi
  • The Importance of Being Earnest and Other Plays

  • The Plays of Oscar Wilde
  • Essays and Lectures
  • The Remarkable Rocket
  • Küçük Prens-Mutlu Prens
  • De Produndis The Ballad of Reading Gaol & Other Writings
  • Collected Poems
  • Selected Plays

Oscar Wilde Alıntıları - Sözleri

  • Bildiğim başka bir şey daha var -Ki bilmeli benim gibi herkes de- İnsanın kardeşlerine ettiğini İsa Efendimiz görmesin diye Utanç tuğlalarıyla, parmaklıklarla Örüldü yapılan her hapishane. Parmaklıklar güneşi engelledi, Kararttılar tatlı ay ışığını, Cehennemi böyle ört bas ettiler Yaptıkları bütün iğrenç şeyleri İnsanoğlundan, tanrının oğlundan Gizlemeyi ustaca başardılar. Zehirli otlar gibi kötülükler Büyür hapishanenin havasında, Yok olur burada harcanıp gider İyi olan ne varsa insanda: Kapıyı tutar soluk bir keder Umutsuzluk bekçiliğini yapar. (Şiirler - Tiyatro Oyunları - Denemeler)
  • Toplum, suçluları çoğu kez bağışlar. Hayal kuranları ise asla. (Yalanın Yozlaşması)
  • Yaşamak dünyada en ender bulunan şeydir. Çoğu insan "vardır", hepsi bu. (Sosyalizm ve İnsan Ruhu)
  • Kim bir el dokunuşuyla ortaya çıkan değişik duygular hissetmemiştir ki? (Teleny)
  • Ben farklı düşü­nüyorum. Yaratıcılıkla eleştirmenlik arasındaki karşıtlık ta­mamen yapaydır. Neden dersen, eleştirme yeteneği yoksa sanatsal yaratıcılık olarak nitelenmeyi hak eden hiçbir ye­tenekten de söz edemeyiz. Sen biraz önce sanatçının bizim için hayatı kavramasını ve hayata geçici bir mükemmellik vermesini sağlayan o ince, seçici ruhtan ve gelişkin seçme yeteneğinden söz ediyordun. lşte dostum, o seçici ruh,bazı şeyleri saf dışı bırakan o zarif mizaç, gerçekten de en karak­teristik şekliyle eleştiri yeteneğidir; bu yetenekten yoksun birinin, sanatsal bir şey yaratması mümkün değildir. (Sanatçı: Eleştirmen, Yalancı, Katil)
  • Başkasının başına gelen her şey insanın kendi başına da gelir. (De Profundis)

  • Dertleri çok severim. Ciddi olmayan tek şey onlardır. (Ciddi Olmanın Önemi)
  • "yaşamak dünyadaki en ender şeydir, çoğu insan sadece var olur" (Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda Parıldar)
  • -Amacın neydi? -Tek bir adama esir düşmüş otuz milyona hürriyetini kazandırmak. (Vera veya Nihilistler)
  • Yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu insan sadece var olur. (Şiirler - Tiyatro Oyunları - Denemeler)
  • İnsanların az bir kısmı mutlu, bir o kadarı ise mutsuzdur. Geri kalanların tümü; mutlu gibi görünen mutsuzlardır. (Violette'in Aşk Destanı)
  • Hiç kimse gerçek olduğunu bildiği bir şey uğruna ölmez. İnsanlar gerçek olmasını istedikleri şeyler için ölürler, çünkü kalplerindeki bir korku onlara inandıkları şeyin aslında gerçek olmadığını söyler. (Bay W. H.'nin Portresi)
  • Ben, uykuda sultandım, uyanınca hiç oldum W. Shekespeare (Öyküler)

  • O zavallı çocuğu ağacın tepesine oturtacağım ve sonrasında da duvarı yıkacağım ve bahçem sonsuza kadar çocukların oyun yeri olacak. (Bencil Dev)
  • 'Pek çok güzel çiçeğim var, ' dedi; 'ama en güzel çiçekler çocuklar.' (Mutlu Prens * Dorian Gray'in Portresi)
  • Ahlâk, kişisel olarak sevmediğimiz kişilere karşı takındığımız tavırdır. (Hep Bir Şeyi Unutmuş Gibi - Aforizmalar)
  • Nereyi seviyorsan dünyan orasıdır! (Mutlu Prens)
  • Men marry because they are tired; women, because they are curious: both are disappointed. (Bütün Eserleri)
  • " Kertenkeleler yaradılış olarak felsefeye yatkındılar. Yapacak işleri olmadığı ya da yağmur yağdığı için dışarı çıkamadıkları zamanlar­ da, saatler saati oturup düşündükleri olurdu. (Nar Evi)
  • Kıskançlık da pek korkunç bir şeydir; insanın ahlakını bozar. (Candan Dost)

Yorum Yaz