dedas
Turkcella

Ceviz Kabuğundaki Evren - Stephen W. Hawking Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Ceviz Kabuğundaki Evren kimin eseri? Ceviz Kabuğundaki Evren kitabının yazarı kimdir? Ceviz Kabuğundaki Evren konusu ve anafikri nedir? Ceviz Kabuğundaki Evren kitabı ne anlatıyor? Ceviz Kabuğundaki Evren PDF indirme linki var mı? Ceviz Kabuğundaki Evren kitabının yazarı Stephen W. Hawking kimdir? İşte Ceviz Kabuğundaki Evren kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 01.06.2022 12:00
Ceviz Kabuğundaki Evren - Stephen W. Hawking Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Stephen W. Hawking

Çevirmen: Kemal Çömlekçi

Yayın Evi: Alfa Basım Yayım Dağıtım

İSBN: 9799752971058

Sayfa Sayısı: 216

Ceviz Kabuğundaki Evren Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Hawking'in çok satan kitabı Zamanın Kısa Tarihi'nden sonraki gelişmeleri ve en yeni bilimsel bulguları içeren Ceviz Kabuğundaki Evren, kuantum mekaniğinden sicim kuramlarına, genel görelilikten 11-boyutlu süper-kütleçekime, Büyük Patlamadan evrenin kaderine kadar bütün tartışmaları kapsıyor. Bu kitapta "evren tasarlanabilir mi?", "uzay zamanın bir başlangıcı var mı?" gibi pek az fizikçinin girmeye cesaret ettiği konulara giren Hawking, konunun uzmanı olmayan, hiç fizik bilmeyen okurlara bu zor konuları büyük bir ustalıkla ve bol görsel malzemeyle açıklıyor.

"Provakatif ve bilgilendirici...birçok kolay anlaşılır benzetmeyle dolu...Hepsinden önemlisi, kitap çok iyi düzenlenmiş ve çok açıklayıcı grafiklerle güçlendirilmiş."

-Time Magazine-

"Yalın, bütünsel ve anlaşılır. Ayrıca Hawking kitabı mizahla süsleyerek eğlenceli hale getirmiş"

-St Louis Post-Dispatch-

"Hawking'in Zamanın Kısa Tarihi 1988 yılında yayımlandığından bu yana milyonlarca baskı yaptı. Hawking'in bu kitabında belirttiği gibi birçok yazar "daha ilk bölümlerde takıldı ve aslında daha ilginç olan ileriki bölümleri okuyamadı"..."bu nedenle daha anlaşılır olan bir kitap yazmak" gereği doğdu. Ceviz Kabuğundaki Evren buna göre düzenlendi. İlk iki bölüm, asıl önemli olan sonraki bölümlerin anlaşılmasını sağlayacak şekilde yazıldı.

-Scientific American-

(Tanıtım Bülteninden)

Ceviz Kabuğundaki Evren Alıntıları - Sözleri

  • Zira insan soyunun zekice davranış açısından çok iyi bir sicili yok.
  • Öyleyse gerçek nedir, sanal nedir? Yoksa aradaki fark sadece zihnimizde mi?
  • Bir yere varmaktansa umutla yol almak daha iyidir.
  • Eğer evren, durağan ve her yönde sonsuz olsaydı, görüş alanındaki her hat bir yıldıza ulaşırdı, bu ise gökyüzünü geceleri güneş kadar parlak yapardı.
  • Bir ceviz kabuğunda hapsolabilir ve kendimi sonsuz uzayın bir kralı sayabilirdim. - Shakespeare, Hamlet, 2. Perde, Sahne 2 Kimbilir, belki de Hamlet, biz insanlar fiziksel olarak ne kadar kısıtlanmış olsak bile, beyinlerimizin evrenin tamamını keşfetmek ve Uzay Yolun'un bile gitmeye korktuğu - sadece karabasanların izin verdiği - yerlere cesurca gitmekte özgür olduğunu anlatmak istiyordur...
  • Evren, gerçekte sonsuz mu yoksa sadece çok mu büyük? Ayrıca ölümsüz mü yoksa sadece uzun ömürlü mü? Sonlu beyinlerimiz, sonsuz bir uzayı nasıl kavrayabilir? Buna çaba göstermemiz bile bizim için küstahlık olmaz mı?
  • …gerçek nedir, hayal nedir? yoksa aradaki fark sadece beynimizde midir?
  • Açıkçası, bugünkü üssel büyüme belirsiz bir şekilde devam edemez. Öyleyse ne olacak? Olasılıklardan biri, kendimizi, nükleer savaş gibi bir felaketle yok etmemizdir. Yapılan kötü bir şakaya göre, dünya dışı varlıkların bizimle şimdiye kadar iletişim kurmamasının sebebi, bir uygarlığın bizim gelişim safhamıza ulaştığında, kararsız hale gelip kendini yok etmesiymiş. Bununla birlikte, ben iyimser bir insanım. Her şey ilginç bir hal alırken, insanların kendini yok edecek kadar ileri gideceğine inanmıyorum.
  • Teknolojik gelişmenin yakın zamandaki diğer ölçüleri; elektrik tüketimi ve bilimsel makale sayısıdır. Onlar da üssel büyüme gösterir ve kırk yıldan daha kısa bir sürede ikiye katlanır. Bilimsel ve teknolojik gelişmenin yakın gelecekte - o kadar uzak bir gelecekte olmayacağı varsayılan Uzay Yolu çağında değil elbette — yavaşlayacağı ve duracağı hakkında hiçbir belirti yoktur. Ancak, nüfus ve elektrik tüketimi artışı şu anki hızıyla devam ederse, 2600 yılına doğru dünya nüfusu omuz omuza duracak, üstelik elektrik kullanımı da Dünya'nın kor gibi parlamasına neden olacaktır.
  • eski bir atasözü derki “ Bir yere varmaktansa umutla yol almak daha iyidir. “ keşif arayışımız, yaratıcılığınızı sadece bilim alanında değil, bütün alanlarda besliyor. Eğer sona ulaşmış olsaydık, insan ruhu tükenir ve ölürdü. Ancak hiçbir zaman yerimizde saymayacağımızı sanmıyorum. Derinliğimiz olmasa bile karmaşıklığımız artacak, ayrıca genişleyen bir olasılıklar evreninin her zaman merkezi olacağız
  • Einstein, hiçbir zaman kara deliklere inanmadı. Üstelik, bu düşüncesi, genel göreliliği savunan çoğu kişi tarafından da paylaşıldı. Kuantum kuramının kara deliklerin tamamen kara olmadığını kastettiği hakkındaki keşfim üzerine, bir seminer vermek için Paris'e gitmiştim. Seminerim oldukça tekdüze geçti, çünkü o sırada Paris'te neredeyse hiç kimse kara deliklere inanmıyordu.
  • Einstein, 1920'ler boyunca, kuantum fikri üzerinde çalışmaya devam etti. Ancak gerçeğin kuantum mekaniği adı verilen yeni bir tanımını geliştiren, Kopenhag'dan Werner Heisenberg, Cambridge'den Paul Dirac ve Zürih'ten Erwin Schrödinger'in çalışması onu derinden kaygılandırdı. Küçük parçacıkların, artık, kesin bir konumu ve hızı yoktu! Bunun yerine, bir parçacığın konumu ne kadar kesin olarak belirlenirse, hızı da o kadar daha az belirlenebiliyor ve hızı ne kadar kesin olarak belirlenirse, konumu o kadar kesinlikte belirlenebiliyordu. Einstein, temel kanunlardaki bu rastlantısal, önceden belirlenemez öğe karşısında dehşete düştü ve kuantum mekaniğini hiçbir zaman tam olarak kabul etmedi. Duygularını, ünlü "Tanrı zar atmaz'' sözü ile dile getiriyordu. Bununla birlikte, diğer bilim adamlarının çoğu, daha önce açıklanmayan bütün olgular için yaptıkları açıklamalar ve gözlemlerle mükemmel uyumları nedeniyle, yeni kuantum kanunlarının geçerliliğini kabul etti. Bunlar, kimya, moleküler biyoloji ve elektronikteki modern gelişmeler ile son elli yıl içerisinde değişim gösteren teknolojinin oluşumunun temelidir.
  • Evren, sandığınız gibi, sadece tek bir geçmişe sahip değildir. Çünkü bir dahaki sefere olacakları belirlemek için zar atmaya devam eder.
  • Bir ceviz kabuğuna hapsolabilirdim ve kendimi sonsuz uzayın bir kralı sayabilirdim.
  • İnsan DNA'sında son on bin yıl boyunca önemli hiçbir değişiklik gerçekleşmedi. Ne var ki, bir sonraki bin yılda onu tamamen yeniden tasarlayabilmemiz olasıdır. Birçok kişi elbette, insanlardaki genetik mühendislik uygulamasının yasaklanması gerektiğini söyleyecek ama bunu engelleyebilmemiz şüpheli görünüyor. Genetik mühendisliğinin bitkiler ve hayvanlarda uygulanmasına, ekonomik nedenlerle, izin verilecek, üstelik, birileri bunu insanlar üzerinde mutlaka deneyecektir. Totaliter bir dünya düzenine sahip olmadığımız sürece, birileri bir yerlerde gelişmiş insanlar tasarlayacaktır.

Ceviz Kabuğundaki Evren İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Belkide hiçbir zaman cevabını bulamayacağımız, bizde hep gizemli olarak gelecek; evrenin oluşumu, zamanda yolculuğun mümkün olup olmadığı, kara deliğin varlığı, bizden başka canlıların var olup olmadığı, galaksilerin gezegenlerin birbiriyle olan hareketi, uzayda ki dengenin nasıl olduğunu sorularla, örneklerle çokça düşündürten bir kitap. Eğer böyle konulara ilginiz varsa keyifle okuyabileceğiniz, özellikle Einstein' ın bu konularla ilgili çalışmalarını, düşüncelerini ve diğer bir çok bu konuya kafa yoran insanların çalışmalarını inceleme şansınız olacak. Sadece evren ile ilgili değil bir çok bilimle ilgili genetik mühendisliği ve bu konuda yapılabilecek çalışmalarla dünyanın gelecekte nasıl bir yer olabileceği konusunda fikir yürüten bir kitap. Kitabın sonunda benim kendi kendime dediğim şu oldu açıkcası, Allah öyle yaratmış ki, öyle bir denge ve düzen varki kâinatta; insanı hayretlere düşüren, insan beyninin kaç yıl üzerinde çalışılsa bile bir çok şeyin hala sır olarak kalacağı akıl almayacak bir yaradılış. (Ahmet Günaydın)

Ceviz Kabuğundaki Evren: Stephen Hawking / Ceviz Kabuğundaki Evren Kendi adıma konuşmak gerekirse özel bir ilginiz ve bilgi birikiminiz yoksa okurken zorlanacağınız bir eserdir kendisi. Zamanın Kısa Tarihi'nde elde ettiği başarının ardından Stephen Hawkingin yazdığı en iyi kitaptır kanımca. Okullarımızda bilim eğitimine pek önem gösterilmemesinden ötürümüdür bilemiyorum ama Genel Görelilik,Kuantum ve benzeri kavramlar bizim için anlaşılması zor konular. En azından benim için bu durum böyle malesef. Malesef buda beni bir hayli üzüyor. En azından hali hazırda ki bilime ulaşabilmeli,kaynaklarından faydalanırken okuduğumuzu anlayabilmek için ekstra kaynaklara ihtiyaç duymamalıyız diye düşünüyorum. Genel ve özel göreliliğini çok beğendiğim bu kitabı okumanızı tavsiye ediyor vede dünyaya birde bilimin gözüyle bakmanızı istiyorum. Buğün bu paylaşımı Stephen Hawking'in 80. Yaş günü anısına ona bir hürmet göstermek amacıyla yapıyorum. Dünya üzerinde var olmuş ve yaşadığımız gezegenden çok daha fazlasını anlamamıza ve sorgulamamıza vesile olmuş insanların ölüp gitmesi ne üzücü... Kitabın bir bölümündede bahsedilen ve kitabın isminin vesilesi olmuş bir #sheakspeare sözüyle bitiriyorum. ALINTI "bir ceviz kabuğunda hapis olabilirdim ve kendimi sonsuz uzayın bir kralı sayabilirdim..."  kitapatoloji kitap/ceviz-kabugundaki-evren--7975 yazar/stephen-w-hawking (Funda Baysal)

Bilimin en güzel yanı, en absürt sorulara bile ciddi cevaplar verebiliyor olması. Geçmişe yolculuk yapıp büyük babamızı öldürürsek biz var olur muyuz dendiğinde bilim adamları gülmüyor, olabilirliğini araştırıp "Büyükbaba Paraksu"nu yayınlıyorlar. Hawking gibi dahi yazarlar da bunun kitabını yazıp, bizlerin de anlayabileceği şekilde anlatıyorlar. Bu kitapta zamanda yolculuktan, solucan deliklerine kadar bir çok ilginç konuya değinilmiş. Anlaşılır şekilde izah edilmeye çalışılmış. İlgiliniz varsa tavsiye ederim. :) (Lyssithea)

Ceviz Kabuğundaki Evren PDF indirme linki var mı?

Stephen W. Hawking - Ceviz Kabuğundaki Evren kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ceviz Kabuğundaki Evren PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Stephen W. Hawking Kimdir?

Çocukluğu ve eğitim yılları

Hawking sekiz yaşındayken, Kuzey Londra'dan 20 mil uzaktaki St Albans'a gitti. 11 yaşında St Albans okuluna kayıt oldu. Buradan mezun olduktan sonra babasının eski okulu Oxford Üniversitesi kolejine devam etti. Babasının tıpla ilgilenmesini istemesine karşın, o matematiği seviyordu. Fakat okulun matematik bölümü mevcut değildi. Bu yüzden onun yerine fizik öğrenimi görmeye başladı. Üç yıl sonra doğa bilimlerinde birinci sınıf onur madalyasıyla ödüllendirildi. Hawking daha sonra kozmoloji (evrenbilim) üzerine çalışmak üzere Cambridge'e gitti. O zamanlar Oxford'da evren bilimiüzerine çalışma yoktu. Cambridge'de danışman olarak Fred Hoyle'u istemesine karşın Dennis Sciama atanmıştı. Doktorasını aldıktan sonra ilk önce araştırma asistanı, daha sonra Gonville and Caius College'de profesör asistanı oldu. 1973'de Gökbilim Enstitüsünden ayrıldıktan sonra HawkingUygulamalı matematik ve Kuramsal fizik bölümüne geçti. 1979'dan sonra matematik bölümünde Lucasian matematik profesörü oldu. Bu profesörlük 1663 yılında üniversite parlemento üyesi olan Henry Lucas tarafından kurulmuştu. İlk olarak Isaac Barrow sonra 1669'da Isaac Newton'a verilmişti. Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein'ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang'le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı'nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi. Bu birleşmenin bir sonucuda karadeliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olmadığıydı. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çercevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.

Hastalığından sonraki yaşamı

Stephen Hawking 1960'ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan Amyotrofik lateral skleroz (ALS) hastalığına yakalandı. Motor nöronların zamanla yüzde seksenini öldürerek sinir sistemini felç eden; ancak beynin zihinsel faaliyetlerine dokunmayan bu hastalık, Hawking'i tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkûm etti. Ünlü bilim adamı, 1985 yılından bu yana sesini de yitirmiş olduğu için, koltuğuna yerleştirilmiş, yazıları sese dönüştürebilen bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabiliyor. Şu anda Hawking, bilimsel uğraşlarında ve günlük yaşantısında çevresinden veailesinden büyük destek almaktadır. Konuşmak istediği anda, elindeki elekronik aleti sıkarak, sandalyesine bağlı özel bilgisayarının ekranına, dakikada ortalama 10 kelimeyi sıralayabilmektedir. Bu sessiz konuşan dehanın, özel bilgisayarının hafızasında yaklaşık 2600 kelime bulunmaktadır. Böylece herhangi bir kelimeyi söylemek istediğinde ekrana yazabilmektedir. Sağlıklı insanların konuşmalarında kullandığı kelime sayısı da 2500 civarındadır. Dolayısıyla Hawking, duygularını ifade etmede kelime sıkıntısı çekmemektedir.

Stephen Hawking kuantum fiziği ve kara deliklerle ilgili iddialarıyla, bugün yaşayan bilim adamları arasında dünyada en çok tanınan isimdir. Kitapları, 40 dile çevrildi; evrenle ilgili çılgın teorik bilgilerini popüler hale getirmek için gereken maddi bağımsızlığı sağlayacak ve Cambridge Üniversitesi'ndeki uygulamalı matematik ve teorik fizik laboratuvarını geliştirecek kadar da sattı. Hawking, hastalığıyla gizemli bir kişilik oluşturmaktadır. Son kitabı “Ceviz Kabuğundaki Evren”de, dünyanın büyük bir felaket ile karşı karşıya kalabileceğini belirterek uzayda insan kolonileri kurulmasını gündeme getirmişti. Bir fenomen haline gelen ve milyonlarca satan “Zamanın Kısa Tarihi: Büyük Patlamadan Karadeliklere” kitabı, Hawking'e asıl şöhreti getirmişti. İlk kitabının yayımlanmasından bu yana gerçekleşen önemli buluşların ardındaki sırrı açığa çıkaran “Ceviz Kabuğundaki Evren”, “Zamanın Kısa Tarihi”nin bir devamı sayılabilir. Yeni kitabıyla yazar, bizleri çoğu kez gerçeklerin kurmacadan daha şaşırtıcı olduğu teorik fiziğin en üst noktalarına çıkarıyor ve evrenin temel ilkelerine dair anlaşılır yorumlarda bulunuyor. Görelilik kuramından zaman yolculuğuna, süper kütle çekiminden süpersimetriye, kuantum teorisinden M-Kuramı’na ve bütünsel beyin algılanımına kadar evrenin bilinen en kışkırtıcı sırlarına kapı aralayan kitap, Einstein’in “Genel Görelelik Kuramı” ile Richard Feynman'ın çoklu geçmiş düşüncesini birleştirerek evrende olup bitenleri tanımlayabilecek eksiksiz ve tek bir teori geliştirmeye çalışıyor. Okur, kitabı bir bilimsel eser olarak algılayabileceği gibi, rahatlıkla bir bilim–kurgu romanı gibi de değerlendirebilir. Hawking'in “karmaşık önermeleri günlük yaşamdan çekip aldığı analojilerle resmetme becerisi” buna imkân tanımaktadır. 2012'de “Büyük Tasarım” adlı kitabını da çıkartmıştır. Kitaplarında genellikle bir Yaradan'ın varlığını inkar eden Stephen Hawking, Her Şeyin Teorisi (Birleştirilmiş Alan Kuramı)’ne ulaşıldığı zaman, kainat’ın yaratım sürecinde, ‘Tanrı’ kavramına ihtiyaç olmadığını da net bir dille ifade etse de daha sonraları Kanal D Londra Temsilcisi Ayşegül Ekinci'nin röportajında, ilk kez Tanrı'ın varlığını kabul etti. Röportaj sırasında sorulan bir soruya Hawking'in çalışma ekibinin de şaşırdığı görüldü. Hawking, Tanrı ile ilgili sorulan soruya "Evrenin oluşumu bilimin gerçekliğine dayanır. Ama bu hiçbir şekilde, Bilim Kuralları'nı koyan ve onları da yaratan bir Tanrı olmadığı anlamına gelmez..." cevabını verdi.

Stephen Hawking, Einstein’dan bu yana dünyaya gelen en parlak teorik fizikçi olarak kabul edilmektedir. 12 onur derecesi almıştır. 1982'de CBE ile ödüllendirilmiş, bundan başka birçok madalya ve ödül almıştır. Royal Society'nin ve National Academy of Sciences (Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi) üyesidir.

Stephen Hawking yazdığı çocuk kitaplarıyla birlikte çocukları etkileyip onları evrenbilime yanaştırmıştır. Yazdığı kitaplar çocukların hayal dünyasını da genişletmiştir.

Stephen W. Hawking Kitapları - Eserleri

  • Zamanın Kısa Tarihi
  • Kara Delikler
  • Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar
  • Büyük Tasarım
  • Zamanın Daha Kısa Tarihi
  • Kara Delikler ve Bebek Evrenler
  • Ceviz Kabuğundaki Evren
  • Aforizmalar
  • Benim Kısa Tarihim
  • Her Şeyin Teorisi
  • Zamanın ve Uzayın Doğası
  • Zamanın Resimli Kısa Tarihi
  • Evrene Açılan Gizli Anahtar 1
  • George ve Büyük Patlama
  • George'un Kozmik Hazine Avı
  • George ve Kırılmayan Şifre
  • George ve Kozmik Hazine Avı
  • The Grand Design
  • Uzay ve Zamanın Doğası
  • The Theory of Everything

Stephen W. Hawking Alıntıları - Sözleri

  • "Tanrı zar atmaz." Fakat tüm kanıtlar Tanrı'nın uslanmaz bir kumarbaz olduğunu ve mümkün olan her vesileyle zar attığını göstermektedir. (Kara Delikler)
  • Yerçekimi maddeyi bir araya toplarken, dönme kuvveti dağıtır. İlk sorum, dönme hareketinin evrenin sıçramasına yol açıp açamayacağı oldu. (Benim Kısa Tarihim)
  • Erken ölüm olasılığı ile karşı karşıya olduğunuzda yaşamın yaşanmaya değer olduğunu ve yapmak istediğiniz birçok şey bulunduğunu kavrarsınız. (Kara Delikler)
  • Genişleyen evren, bir yaratıcının varlığını ortadan kaldırmıyor; ama bunu ne zaman yapmış olabileceğine dair bazı sınırlar getiriyor. (Her Şeyin Teorisi)
  • "Sessiz insanlar en gürültülü zihinlere sahiptir..." (Aforizmalar)
  • Bu renklerin nedeni, ışığın, köpüğü oluşturan ince su tabakasının her iki tarafından yansımasıdır. Beyaz ışıkta, hepsi değişik renkli, ışık dalgaları bulunur. Bazı dalga boyları için, dalga boylu, yani değişik renkli, ışık dalgaları bulunur. Bazı dalga boyları için sabun tabakasının bir tarafından yansıyan dalgaların tepeleri öbür tarafından yansıyan dalgaların çukurlarına denk düşer. Bu dalga boylarına karşılık olan renkler yansıyan ışıkta bulunmaz, böylece ışık renkli gözükür. (Zamanın Kısa Tarihi)
  • Einstein, hiçbir zaman kara deliklere inanmadı. Üstelik, bu düşüncesi, genel göreliliği savunan çoğu kişi tarafından da paylaşıldı. Kuantum kuramının kara deliklerin tamamen kara olmadığını kastettiği hakkındaki keşfim üzerine, bir seminer vermek için Paris'e gitmiştim. Seminerim oldukça tekdüze geçti, çünkü o sırada Paris'te neredeyse hiç kimse kara deliklere inanmıyordu. (Ceviz Kabuğundaki Evren)
  • Baktığımız her yönde evrenin aynı göründüğünü gösteren bütün bu kanıtlar, ilk bakışta evrende özel bir yerimiz varmış izlenimini verebilir. Özellikle de, bütün diğer galaksilerin bizden uzaklaştığını gözlemliyorsak, evrenin merkezinde olduğumuzu düşünebiliriz. Yine de bir başka açıklama daha var: Evren bir başka galaksiden bakıldığında da her yönde aynı görülebilir. (Zamanın Daha Kısa Tarihi)
  • "Sessiz insanlar, en gürültülü zihinlere sahiptirler." (Aforizmalar)
  • Kara delikler o kadar da kara değiller (Kara Delikler)
  • Işığın sonlu ama çok büyük bir hızla gittiği ilk olarak 1676 yılında Danimarkalı gökbilimci Ole Christensen Roemer (Römer) tarafından bulundu. Uydularının Jüpiter'in gölgesinde kalması olaylarının düzensiz olduğunu gözlemledi Roemer. Demek ki uydular sabit bir hızla dönmüyorlardı. Dünya ve Jüpiter, güneş etrafında yörüngelerini çizerken, aralarındaki uzaklık değişir. Roemer, Jüpiter'in uydu tutulmalarının biz Jüpiter'den uzaktayken daha uzun sürdüğünü fark etti. Bunu, uydular bizden uzaklaştıkça ışıklarının, bize erişebilmek için daha uzun zaman almasına bağladı. Ancak, Jüpiter’in dünyadan uzaklığındaki değişimleri ölçerken yaptığı hatalar sonucu, bugün saniyede 300.000 km olarak bildiğimiz ışık hızını saniyede 225.000 km olarak hesaplayabildi. Bu hataya rağmen, Roemer'in ışığın sonlu hızla gittiğini kanıtlamakla kalmayıp, bu hızı ölçerek elde ettiği başarı olağanüstüydü-hele bunu Newton'ın Matematiğin İlkeleri kitabının yayınlanmasından on yıl önce sağlamış olduğu göz önüne alınırsa.  (Zamanın Kısa Tarihi)
  • Onun fikirlerine ve yargılarına hep saygı duydum. (Benim Kısa Tarihim)
  • Evren, sandığınız gibi, sadece tek bir geçmişe sahip değildir. Çünkü bir dahaki sefere olacakları belirlemek için zar atmaya devam eder. (Ceviz Kabuğundaki Evren)
  • (...) fakat kuşku yok ki insanlar dine bağlı kalmaya her daim devam edecekler, zira bir yandan din avuntu ve huzur sağlarken, diğer yandan da insanlar ya bilime güvenmiyor ya da bilimi anlamıyor. (Büyük Sorulara Kısa Yanıtlar)
  • Nesnel bir gerçekliğin var olduğuna inanmak için gerçekten bir nedenimiz var mı? (Büyük Tasarım)
  • Fizikde hangi okula gittiğinizin veya kiminle tanıştığınızın bir önemi yok. Ne yaptığın önemli. (Benim Kısa Tarihim)
  • Hala evrenin gerçek zamanda büyük patlamada bir başlangıcı olduğuna inanıyorum. Fakat sanal zamanda evrenin başlangıcı veya sonu yoktur. Bu evrenin başlama şeklinin fizik yasaları tarafından belirleneceği anlamına gelir. Tanrı'nın evrenin bizim anlayamayacağımız gelişi güzel bir şekilde işlemesini seçtiğini söylemek zorunda değiliz. Bu Tanrı'nın var olup olmadığı hakkında hiçbir şey söylemez. Yalnızca onun gelişi güzel olmadığını söyler. (Kara Delikler ve Bebek Evrenler)
  • Kısacası, güzel bir uzaylı uçan dairesiyle inip sizi içeri davet ederse uyanık olun. Kısırdöngü halinde tekrarlayan bitimli süre tarihlerinden birine düşebilirsiniz. (Benim Kısa Tarihim)
  • "Tüm olası dünyaların en olası olanında yaşıyoruz. " (Kara Delikler)
  • Dünya'da ne olursa olsun, evrenin geri kalanı kayıtsız olarak yaşamını sürdürecektir. (Kara Delikler ve Bebek Evrenler)

Yorum Yaz