diorex
ARTUKBEY

Cennetten Akan Irmak - Richard Dawkins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Cennetten Akan Irmak kimin eseri? Cennetten Akan Irmak kitabının yazarı kimdir? Cennetten Akan Irmak konusu ve anafikri nedir? Cennetten Akan Irmak kitabı ne anlatıyor? Cennetten Akan Irmak PDF indirme linki var mı? Cennetten Akan Irmak kitabının yazarı Richard Dawkins kimdir? İşte Cennetten Akan Irmak kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 04.06.2022 09:00
Cennetten Akan Irmak - Richard Dawkins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Richard Dawkins

Çevirmen: Sinem Gül

Orijinal Adı: River Out of Eden

Yayın Evi: Varlık Yayınları

İSBN: 9789754342032

Sayfa Sayısı: 160

Cennetten Akan Irmak Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

"Yaşam" denen kopyalama bombası nasıl başladı ve dünyanın, daha doğrusu evrenin neresine yöneliyor? Karmakarışık olguları "okura kendini deha gibi hissettiren" bir üslupla açıklayan Richard Dawkins, bu eski gizemi ele alıyor."Darwin'in evrim teorisinin en parlak çağdaş savunucusu" diye nitelendirilen Dawkins, insanların, daha doğrusu tüm canlıların, başlıca amacı kendi DNA'larını yaymak olan gen taşıyıcıları olduğu fikrine inanılırlık kazandırıyor. Evrimi, buluşan, rekabet eden, birleşen ve bazen de yeni türler oluşturmak için ayrılan genlerden meydana gelen bir ırmak olarak açıklıyor ve şu şaşırtıcı soruları yanıtlıyor: Ormandaki ağaçlar neden uzundur; hepsi kısa olsaydı daha ekonomik bir yaşamları olmaz mıydı? Birçok kadını hamile bırakmak için görece olarak daha az erkek gereksinildiği halde, neden cinsiyet dağılımı yarı yarıyadır? Neden ölümcül hastalıkların genlerini miras alıyoruz?Bilimcilerin yaşamı açıklarken karşılaştıkları zorlukları sergileyerek, bilimsel uslamlamanın doğasını betimleyen bu kitaptan; varsayımlarımızın, sezgilerimizin, yaradılış efsanelerimizin ve hem entelektüel hem de kültürel "izm"lerimizin bizi çoğunlukla yanlış yola yönelttiğini öğreniyoruz.

Cennetten Akan Irmak Alıntıları - Sözleri

  • Evren yalnızca elektronlardan ibaret olsaydı, kötülük ya da istırap sorunları olmazdı.
  • Her kuşak bir filtre, bir süzgeçtir: iyi genler süzgeçten geçip bir sonraki kuşağa aktarılmaya yatkındır; kötü genler ise, genellikle genç yaşta ya da üremeden ölen bedenlerde son bulurlar. Kötü genler, belki de bir bedeni iyi genlerle paylaşma şansına sahip oldukları için, bir ya da iki kuşak boyunca süzgeçten geçebilirler. Ama arka arkaya bin süzgeçten başarıyla geçmek için şanstan çok daha fazlasına ihtiyaç vardır. Art arda bin kuşaktan sonra, hâlâ varlıklarını sürdürenler, büyük olasılıkla iyi genlerdir.
  • Sanki çitalar bir tanrı, antiloplar ise rakip bir tanrı tarafından tasarlanmıştır. Ya da, kurtla kuzuyu, çitayla ceylanı yaratmış tek bir Yaratıcı varsa, nereye varmaya çalışıyor? Kanlı spor gösterilerinden hoşlanan bir sadist midir? Afrika'daki memeli nüfuslarının aşırı derecede artmasını mı önlemeye çalışmaktadır?
  • Atalar başarılı şeyler yaptıklarında, çocuklarına aktaracakları genlerin, sonuç olarak, ebeveynlerinden aldıkları genlere göre daha üstün olduğunu düşünmeye yatkınızdır. Sanki başarılarıyla ilgili bir şey genlerine bulaşır ve torunlarının uçmakta, yüzmekte, kur yapmakta böylesine iyi olmalarının nedeni de budur. Yanlış, tamamen yanlış! Genler kullanıldıkça değişmez, çok ender hatalar dışında, değişmeden sadece aktarılır. İyi genleri üreten başarı değildir. Başarıyı üreten iyi genlerdir ve bir bireyin yaşam boyu yaptığı hiçbir şey genlerini etkilemez, iyi genlerle doğan bireylerin başarılı atalar olacak şekilde büyümeleri olasılığı yüksektir
  • balıkgözünün evrimleşmesi için gerekli zaman, çok kısa bir süre olan dört yüz bin kuşaktan daha azdı. Bizim sözünü ettiğimiz küçük hayvanlar için, her yıla karşılık bir kuşak düştüğünü varsayabiliriz; yani, iyi bir kamera gözünün evrimleşmesi için gerekli zaman yarım milyon yıldan az gibi görünüyor.
  • Derin uzaya, düşünülebilecek bir sonu olmayan yörüngelerde bir avuç dolusu insansız kapsül fırlattık. Bunlardan biri, hayalperest Amerikalı gökbilimci Carl Sagan'ın esinlendirmesinin sonucu olarak, rastlantı eseri ulaşabileceği yabancı bir zekânın çözmesi için tasarlanmış bir mesaj taşıyor. Mesaj, kendisini yaratan türün bir levha üzerine kazınmış resmiyle, çıplak bir kadın ve erkek görüntüsüyle düzenlenmiştir.
  • Doğa zalim değil, yalnızca acımasızca kayıtsızdır. Bu, insanların öğrenmesi gereken en zor derslerden biridir; doğadaki şeylerin ne iyi ne kötü, ne zalim ne duyarlı; yalnızca duygusuz olduklarını — her türlü ıstıraba kayıtsız, her amaçtan yoksun olduklarını — kabullenemeyiz.
  • Gen, çakmak taşı gibi bir bütünlüğe sahiptir. Bir sonraki kuşağa geçme zamanı geldiğinde, belli bir çocuğun bedenine ya gider, ya da gitmez. Babadan alınan genlerle anneden alınan genler karışmaz; birbirlerinden bağımsız olarak, yeni bir kombinasyona girerler. Bedeninizdeki belli bir gen ya annenizden gelmiştir, ya da babanızdan. Ayrıca, dört büyük ebeveyninizin yalnızca birisinden; sekiz büyük büyük ebeveyninizin yalnızca birisinden, gelmiştir, vb.
  • İnsanların beyninde amaç vardır. "Neye" yaradığını, nedenini ya da ardındaki amacı merak etmeden bir şeye bakmakta zorlanırız. Amaç saplantısı patolojik duruma geldiğinde buna paranoya denir: Aslında gerçekten tesadüfi bir talihsizlik olan şeylerin ardında kötü niyet aramak.
  • Atalar başarılı şeyler yaptıklarında, çocuklarına aktaracakları genlerin, sonuç olarak, ebeveynlerinden aldıkları genlere göre daha üstün olduğunu düşünmeye yatkınızdır. Sanki başarılarıyla ilgili bir şey genlerine bulaşır ve torunlarının uçmakta, yüzmekte, kur yapmakta böylesine iyi olmalarının nedeni de budur. Yanlış, tamamen yanlış! Genler kullanıldıkça değişmez, çok ender hatalar dışında, değişmeden sadece aktarılır. İyi genleri üreten başarı değildir. Başarıyı üreten iyi genlerdir ve bir bireyin yaşam boyu yaptığı hiçbir şey genlerini etkilemez
  • şimdiye dek incelenmiş tüm hayvan, bitki ve bakterilerde genetik şifre tamamen aynıdır.
  • Başlıkta kullandığım ırmak, bir DNA ırmağıdır ve uzam içinde değil, zaman içinde akar. Kemik ve dokulardan değil, bilgiden oluşan bir ırmaktır: katı bedenlerden değil, beden inşa etmeye ait soyut talimatlardan oluşan bir ırmaktır. Bilgi bedenlerden geçer ve onları etkiler, ama yol boyunca onlardan etkilenmez.
  • Hem Afrika içinde, hem de dışında çok daha erken insangillerin, Homo erectus'un fosilleri bulundu. Homo habilis ve (dört milyon yaşından fazla, yeni keşfedilmiş bir örnek de dahil olmak üzere) çeşitli Australopithecus türleri gibi, Homo erectus'tan da uzak atalarımızın fosilleri yalnızca Afrika'da bulundu.
  • Doğa ne naziktir, ne de kaba. Ne acıya karşıdır, ne de acıdan yanadır. Doğa, DNA'nın varkalımını etkilemedikçe, acıya hiçbir şekilde önem vermez.
  • Mayıs sinekleri üç yıl süreyle sualtı perileri olarak beslenip büyürler. Ardından, uçabilen yetişkinler olarak ortaya çıkar ve yalnızca birkaç saat yaşarlar. Çoğunu balıklar yer, ama onlar yemese de ölürler, çünkü beslenemezler, hatta bağırsakları bile yoktur (herhalde Henry Ford bunlara bayılırdı). İşleri, bir eş bulana dek uçmaktır.

Cennetten Akan Irmak İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Cennet yaşamın kendisi.: Hem akademik anlamda ve hem de herkesin okuyabileceği bir kitap. Üzerinde en fazla not yazdığım kitaplardan birisi. Anlaşılması için dikkatli okumakta fayda var. (caner akcan)

Bilimsel verilerle desteklenen guzel bir kitap fakat agir agir okumakta fayda var bazi sayfalari anlamak icin iki kez okudugum oldu. Onun disinda bilginizi ve ufkunuzu genisleten bir eser. (Eray Aksoy)

Cennetten Akan Irmak PDF indirme linki var mı?

Richard Dawkins - Cennetten Akan Irmak kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Cennetten Akan Irmak PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Richard Dawkins Kimdir?

Clinton Richard Dawkins (d. 26 Mart 1941), Britanyalı etolog, evrimci biyolog ve yazar. Oxford Üniversitesi bünyesinde 1995 yılında onun için Charles Simonyi tarafından oluşturulmuş Simonyi Professorship for the Public Understanding of Science kürsüsünde 2008 yılında emekli oluncaya kadar görev yapmıştır.

Dawkins ateist ve hümanisttir, British Humanist Association Başkan Yardımcılığını yürütmektedir. Evrenin oluşumuna dair yaradılışçı inanışlara karşı çıkışıyla bilinir. Çok sayıda popüler bilim kitabı yazmış, televizyon ve radyo programları yapmıştır. Kitapları 31 dile çevrilmiş ve milyonlarca satmıştır.

Dawkins 1976 yılında yayınlanan Gen Bencildir adlı eseriyle gündeme gelmiştir. Eserde genlere dayanan evrim merkeze alınmış ve mem adında bir terim ortaya atılmıştır. 1982 yılında kaleme aldığı The Extended Phenotype adlı eserde evrimsel biyolojiye katkıda bulunarak genlerdeki fenotip etkisine bağlı değişmelerin sadece organizmanın gövdesiyle sınırlı kalmadığını, diğer organizmayı ve çevreyi değiştirdiğini belirtmiştir.

Richard Dawkins Kitapları - Eserleri

  • Tanrı Yanılgısı
  • Gen Bencildir
  • Kör Saatçi
  • Yeryüzündeki En Büyük Gösteri
  • Gerçeğin Büyüsü
  • Tanrıyı Aşmak: Bir Başlangıç Kılavuzu
  • Bir Şeytanın Papazı
  • Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak
  • Ataların Hikayesi
  • Gökkuşağını Çözmek
  • Cennetten Akan Irmak
  • Ruhtaki Bilim
  • Dört Atlı
  • Merak Tutkusu
  • Genişlemiş Fenotip
  • Resimli Bilim Ansiklopedisi
  • The Oxford Book Of Modern Science Writing
  • The Selfish Gene

Richard Dawkins Alıntıları - Sözleri

  • Tıpkı bir nehir gibi doğal seçilim de, aktığı yolu daha az direnç taşıyan mevcut hat üzerinden kör bir biçimde iyileştirir. Ortaya çıkan hayvan ne düşünülecek en mükemmel tasarımdır ne de güç bela hayatını sürdürecek kadar iyidir. Bu hayvan, en iyi ihtimalle, her biri o zaman diliminde var olan daha iyi alternatifleri temsil eden değişimlerin tarihsel seyrinin ürünüdür. (Genişlemiş Fenotip)
  • Kötü şeyler, tıpkı iyi şeyler gibi şans eseri olmaları gerektiğinden daha sık gerçekleşmiyorlar. Evrenin bir zihni yok, duyguları ve kişiliği yok, dolayısıyla size zarar vermek ya da sizi memnun etmek için bir şeyler yapmaz. Kötü şeyler olur, çünkü şeyler olur. Sizin bakış açınıza göre iyi ya da kötü olmaları, onların olma ihtimallerini etkilemez. (Gerçeğin Büyüsü)
  • Atalar başarılı şeyler yaptıklarında, çocuklarına aktaracakları genlerin, sonuç olarak, ebeveynlerinden aldıkları genlere göre daha üstün olduğunu düşünmeye yatkınızdır. Sanki başarılarıyla ilgili bir şey genlerine bulaşır ve torunlarının uçmakta, yüzmekte, kur yapmakta böylesine iyi olmalarının nedeni de budur. Yanlış, tamamen yanlış! Genler kullanıldıkça değişmez, çok ender hatalar dışında, değişmeden sadece aktarılır. İyi genleri üreten başarı değildir. Başarıyı üreten iyi genlerdir ve bir bireyin yaşam boyu yaptığı hiçbir şey genlerini etkilemez (Cennetten Akan Irmak)
  • Atalar başarılı şeyler yaptıklarında, çocuklarına aktaracakları genlerin, sonuç olarak, ebeveynlerinden aldıkları genlere göre daha üstün olduğunu düşünmeye yatkınızdır. Sanki başarılarıyla ilgili bir şey genlerine bulaşır ve torunlarının uçmakta, yüzmekte, kur yapmakta böylesine iyi olmalarının nedeni de budur. Yanlış, tamamen yanlış! Genler kullanıldıkça değişmez, çok ender hatalar dışında, değişmeden sadece aktarılır. İyi genleri üreten başarı değildir. Başarıyı üreten iyi genlerdir ve bir bireyin yaşam boyu yaptığı hiçbir şey genlerini etkilemez, iyi genlerle doğan bireylerin başarılı atalar olacak şekilde büyümeleri olasılığı yüksektir (Cennetten Akan Irmak)
  • Bir gün provalar sırasında Sir Adrian kemanlara döner ve daha yüksek sesle çalmalarını söyler. "Fakat Sir Adrian "der başkemancı, "çubuğunuzla daha az sesle çalışmamızı işaret ediyorsunuz. " "buradaki fikir "diye sertçe çıkışır şef," ben daha az gösterirken siz daha yüksek sesle çalmalısınız! " (Genişlemiş Fenotip)
  • Var olduğumuz gerçeği, neredeyse katlanılamayacak kadar şaşırtıcı. (Yeryüzündeki En Büyük Gösteri)
  • Yavru bal kılavuzu kuşunun sivri ve kancalı bir gagası bulunur. Yumurtadan çıkar çıkmaz ve henüz gözleri görmezken, tüysüz ve pek çok konuda çaresizken, sütkardeşlerini tırpanlayarak ve keserek öldürür, çünkü ölü kardeşler yiyecek için rekabet edemez! (Gen Bencildir)
  • Başlıkta kullandığım ırmak, bir DNA ırmağıdır ve uzam içinde değil, zaman içinde akar. Kemik ve dokulardan değil, bilgiden oluşan bir ırmaktır: katı bedenlerden değil, beden inşa etmeye ait soyut talimatlardan oluşan bir ırmaktır. Bilgi bedenlerden geçer ve onları etkiler, ama yol boyunca onlardan etkilenmez. (Cennetten Akan Irmak)
  • Bir açıdan kendimle profesyonel avukatlar arasına bir mesafe koymak istiyorum. Bir müşteri adına veya bir davayi savunması amacıyla bir avukata veya politikacıya tutkusunu ve inandırma gücünü sergilemesi için para ödenir ama savunduğu şeye kendi içinde inanmıyor olabilir. Ancak ben inanmadığım şeyi asla savunmadım, savunmam da. Her zaman doğru olmayabilirim, ama neyin doğru olduğuna tutkuyla dikkat ederim ve doğru olduğuna inanmadığım bir şeyi asla söylemem. (Kör Saatçi)
  • Lemurlar, Afrika'da maymunlar evrildiği sırada ıssız Madagaskar'da mahsur kalan erken primatların torunudur. Madagaskar evrim konusunda doğal deney laboratuvar görevi görecek kadar büyük bir adadır. (Ataların Hikayesi)
  • Neden büyükler, çocukların saflıklarından faydalanır ki? Noel Baba'ya inanan bir çocuğu küçük bir sorgulama oyununa teşvik etmek gerçekten bariz bir şekilde yanlış mı? Dünyadaki tüm çocuklara hediye dağıtacaksa Noel Baba'nın kaç bacaya tırmanması gerekir? Noel sabahına kadar bütün işleri bitirebilmesi için ren geyiklerinin ne kadar hızlı uçması gerekir? Ona doğrudan Noel Baba'nın var olmadığı gerçeğini söylemeyin. Onu külyutmaz, şüpheci sorgulama alışkanlığı edinmesi için sadece biraz cesaretlendirin. (Merak Tutkusu)
  • Dinler toplumlarımızda dudak uçuklatıcı ayrıcalıklara sahipler, öyle ki bu ayrıcalıklar bırakın tek tek kişilere, diğer herhangi başka bir özel menfaat grubuna dahi tanınmıyor. (Merak Tutkusu)
  • ''Sizin Tanrınız buysa, pek de etkileyici değilmiş. Çok fazla ruhsal sorunu var, kendini çok güvensiz hissediyor. Yedi gün boyunca kendisine tapınmanızı istiyor. Tutup hatalı insanlar yaratıyor, sonra da kendi hatası için onları suçluyor. Kendisi, yüce varlık kavramı için oldukça kötü bir örnek.'' (Gerçeğin Büyüsü)
  • Hayvanlar yaşamlarını yiyerek, yenmekten kaçınarak ve üreyerek sağlarlar. (Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak)
  • …söylenen her şeyi itibar edilmeli diye algılamayın çünkü herkesin ön yargıları ve geçmişten gelen eğilimleri bulunur. (Dört Atlı)
  • ""... Dişi karıncalar kraliçe olmak üzere beslenirse kanat geliştirebilirler fakat işçi olmak üzere beslenirlerse bu kapasitelerini kullanmazlar. Daha ilginci, pek çok türdeki kraliçe bireyler, kanatlarını yalnızca bir kere, çiftleşme uçuşunda kullanırlar ve sonra yer altında geçecek yaşamlarına hazırlanmak üzere bu kanatları kökünden kırarak ya da ısırıp kopararak keskin bir değişim yaşarlar. Açıkça görülüyor ki kanatlar yararlı olduğu kadar masraflı da olmaktadır."" (Genişlemiş Fenotip)
  • İnsan enayiliğinin belli bir sınırı yoktur. Uysal ve her şeye inanan inekleriz, bizi sağarak semiren sahte doktorların ve şarlatanların istekli kurbanlarıyız. (Bir Şeytanın Papazı)
  • Ölümcül anemiye sebep olan büyüyü kaldırması için büyücü hekime gidebilir veya B12 vitamini alabilirsiniz. Çocuğunuzu çocuk felcinden korumak için dua edebilir veya onu aşılatabilirsiniz. Eğer Doğmamış çocuğunuzun cinsiyetiyle ilgileniyorsanız üfürükçülere, falcılara gidebilirsiniz... fakat ortalamada sadece her iki tahminin birisinde doğru çıkacaklardır. Eğer emin olmak istiyorsanız... Amniyosenteziyi veya sonogramı deneyin. Bilimi deneyin. (Ruhtaki Bilim)
  • Nasıl oldu da hemen hemen hiçbir büyük din, bilimi mercek altına aldığında şu sonucu çıkaramadı: “ Bu bizim düşündüğümüzden daha iyi! Kainat peygamberimizin söylediğinden çok daha büyük, görkemli, incelikli ve zarif.” Bunun yerine şöyle dediler, “ Hayır, hayır, hayır! Benim Tanrım küçük bir tanrıdır ve onun böyle kalmasını isterim.” (Ruhtaki Bilim)
  • Aynı derecede gülünç bir başka örnek de Müslüman yaradılış savunucusu Harun Yahya'nın savurganca hazırlanmış, gösterişli resimlerle süslenmiş, devasa ama budalalık derecesinde cahillikler içeren kitabı Yaradılış Atlası. Çok açık ki bu kitabı basmak bir servete mal olmuş, ki aralarında benim de bulunduğum on binlerce bilim öğretmenine bedava dağıtıldığını düşünmek durumu hayret verici hale sokuyor. Kitaba muazzam paralar dökülmüş olmasına rağmen, içindeki hatalar efsane haline geldi. Çoğu kadim fosilin günümüzde yaşayan örneklerinden ayırt edilemez olduğunu göstermek amacıyla, Yahya bir deniz yılanını sanki "yılanbalığıymış" gibi (bu iki hayvan birbirlerinden o kadar farklıdır ki, omurgalılarda iki ayrı sınıfa yerleştirilmiştir), deniz yıldızını "kırılgan yıldızmış" gibi (aslında iki farklı derisidikenli sınıfıdır bunlar), bir sabellid solucanını (bir tür halkalı solucan) "krinoid deniz zambağı" gibi (bir derisidikenli: bu ikisinin farklı şubeler den geliyor olmalarını bırakın, ikisi de hayvan olmakla birlikte farklı alt-âlemlere aitler, hem hayvan olup hem de daha uzak akraba olmak isteselerdi, birbirlerine ancak bu kadar uzak olabilirlerdi) ve nihayet (hepsinden de muhteşemi) bir balık yemini "şayak sineği" gibi gösteriyor (bakınız renkli sayfa 8). (Yeryüzündeki En Büyük Gösteri)

Yorum Yaz