diorex
ARTUKBEY

Çanlar Kimin İçin Çalıyor - Ernest Hemingway Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Çanlar Kimin İçin Çalıyor kimin eseri? Çanlar Kimin İçin Çalıyor kitabının yazarı kimdir? Çanlar Kimin İçin Çalıyor konusu ve anafikri nedir? Çanlar Kimin İçin Çalıyor kitabı ne anlatıyor? Çanlar Kimin İçin Çalıyor kitabının yazarı Ernest Hemingway kimdir? İşte Çanlar Kimin İçin Çalıyor kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 10.03.2022 08:00
Çanlar Kimin İçin Çalıyor - Ernest Hemingway Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Ernest Hemingway

Çevirmen: Erol Mutlu

Orijinal Adı: For Whom the Bell Tolls

Yayın Evi: Bilgi Yayınevi

İSBN: 9789752201699

Sayfa Sayısı: 635

Çanlar Kimin İçin Çalıyor Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Dönemin birçok sanatçısı gibi İspanya İç Savaşı'na da katılan Hemingway, bu savaşı anlatan güçlü romanı Çanlar Kimin İçin Çalıyor'u 1940'ta yayımladı. Çok geçmeden sinemaya da uyarlanan roman, iç savaşa sürüklenen bir ülkenin, özgürlükleri için canlarını ortaya koyan insanlarını, onların arasında yer almış bir yazarın tanıklığıyla anlatıyor.

Yazarın diğer eserlerinden daha güçlü, kapsamı daha geniş ve çok daha duygusal olan bu kitap, tüm zamanların en iyi savaş romanlarından biridir.

Çanlar Kimin İçin Çalıyor Alıntıları - Sözleri

  • "Diz çökerek yaşamaktansa, ayakta ölmek daha iyidir." ~Pasionaria
  • "Her şeyden hoşlanman gerekmez. Yalnızca anlamalısın." ... ~...
  • "Ben başkaları için acı çektim. Bütün iyi insanlar gibi." ... ~...
  • Eğer burada kazanırsak, her yerde kazanırız. Dünya uğrunda savaşmaya değecek güzel bir yer ve buradan ayrılmaktan nefret ediyorum.
  • Şimdi mutlu bir şekilde, bir an önce, uzaklara gideceksin; senin içinde birlikte gideceğiz.
  • "Uğruna savaştığımız her şeyi nasıl seviyorsam, seni de öyle seviyorum.... Seni dünyalar kadar çok seviyorum, tavşan. Dile getiremeyeceğim kadar çok seviyorum..."
  • Maria bir şey demeden Robert Jordan'a sarılıp başını yanağına dayadı. "Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle, tavşanım" dedi Robert Jordan, "Sen şimdi gideceksin, tavşanım. Ama ben de seninleyim. Birimiz yaşadığı sürece ikimiz de yaşıyoruz demektir. Anlıyor musun?" "Hayır, ben seninle kalacağım." Ama sen gidersen, ben de seninle giderim. Anlıyor musun? İkimizden biri olduğu sürece, ikimiz de varız." Maria dönüp, "Roberto!" diye bağırdı. "Bırak kalayım! Seninle kalayım!" "Ben seninleyim," diye bağırdı Robert Jordan. "Artık seninle birlikteyim. İkimiz birlikteyiz. Git!" Maria, "Hayır," deyip sıkıca boynuna sarıldı. Robert Jordan hâlâ sakin ve mantıklı, ama otoriter bir tavırla konuştu, "Kalk ayağa," dedi. "Artık sen aynı zamanda bensin. Benden geriye kalan tek şeysin. Ayağa kalk." Maria arkasını dönecek gibi oldu. "Arkana dönme," dedi Robert Jordan. "Git."
  • "Bana artık bunlardan söz etme. Artık bir şey anlatma çünkü nefretim taşıyamayacağım kadar ağırlaştı."
  • Ada değildir insan, bütün hiç değildir bir başına; ana karanın bir parçasıdır, bir damladır okyanusta; bir toprak tanesini alıp götürse deniz, küçülür Avrupa, sanki yiten bir burunmuş, dostlarının ya da senin bir yurtluğunmuş gibi, ölünce bir insan eksilirim ben, çünkü insanoğlunun bir parçasıyım; işte bundandır ki sorup durma çanların kimin için çaldığını; senin için çalıyor.
  • Beni sevmiyorsan eğer korkma ben seni ikimize de yetecek kadar çok seviyorum ...

Çanlar Kimin İçin Çalıyor İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Nobel Edebiyat Ödül’lü yazardan okuduğum üçüncü kitapla sizlerleyim. Geçen yıl Yaşlı Adam ve Deniz’i okumuştum. Hayatımda okuduğum en iyi kitaplardan biriydi o. Geçtiğimiz aylarda da Yazma Üzerine adlı derleme bir eserini bitirmiştim. Kendisi hayatıyla ve yaşam tarzıyla ilgimi çeken bir yazar üstelik çok da samimi buluyorum duruşunu ve kalemini. Uzun olmayan ve yormayan cümleleriyle 1000 sayfa yazsa bile okunur kılıyor eserini. Çanlar Kimin İçin Çalıyor da 635 sayfayla dört gün gibi bir sürede tamamlattı kendisini. Yine çok etkilendiğim ve bir zaman hafızamda kalacak bir yapıttı. İspanya’da 1940’larda yaşanmış bir iç savaşı konu alıyor bu kitap. Hemingway bu ülkeye gidip yaşananlara da yakından tanık olmuş ayrıca. Belki de bu yüzden böylesi derin etkiler bırakan büyük bir yapıtı kaleme alabildi… Çanlar Kimin İçin Çalıyor sadece görüş karşıtlığı ve savaş halini yansıtan bir kitap değil, unutamayacağınız bir aşk hikayesi de sunuyor. Burada Cumhuriyetçiler ile Faşistler arasında yaşanan bir savaş söz konusu. Faşistlere karşı bir saldırı planlamasında yer alan Robert Jordan gözüyle okuyoruz her şeyi. Bu saldırı için uçsuz bucaksız bir dağ ortamına gidiyor Jordan. Yine kendisi gibi görüşlere sahip birkaç insanla beraber bu saldırıyı gerçekleştirecek ya da başaramayacak? Zorlu ve cesaret isteyen bir görev bu. Ve dağlarda yaşayan bu insanlar da birbirinden o kadar farklı ve garip ki Robert’ın işi bir hayli zor. Anselmo ile ihtiyarlığa derin bir saygı duyuyorsunuz, Pilar ile çirkef ve tuttuğunu koparan bir kadın oluyorsunuz, Pablo ile de alkolik ve dönek olarak kendinizden nefret ediyorsunuz. Ah! Maria ile peki? Kırpık saçları ve yaşadığı acılar ile Robert’ın kalbinde çok ayrı bir yeri var onun. Dozunda olan doğa betimlemeleri ve Robert ile psikolojik iç çatışma yolculuğu öyle kaliteli anlatılmış ki her sayfasında ne olacak diye sabırsızlanıyorsunuz. Heyecanı ve etkiyi diri tutan bir eser bu. Yazarın diğer kitaplarını da listeme aldım fakat çok pahalı! Ne zaman okuruz bilmem artık… Belki bu yüzden okuyanı az bu kıymetli yazarın. (Sultan)

--EL BOMBALARININ ARASINDA EL ELE TUTUŞMAK--: Merhaba arkadaşlar eğer aceleniz varsa bu incelemeyi hemen atlayın çünkü biraz uzun bir incelemeyle karşınızdayım ..:) Bazı kitaplar vardır; sadece yazılmak için değil, birileri bu satırları okurken aynı zamanda da yaşasın düşüncesiyle yazılır. Bu kitaplara güzeldi çok iyiydi demek o kadar yetersizdir ki, düşüncelerimizi nasıl açıklamamız gerektiğini bilemeyiz çünkü üzerinde konuşmak dahi haddimiz değildir aslında. Ernest Hemingway... Hayatı boyunca yazar ve muhabirlik mesleğinden dolayı birçok ülke/şehir gezmiş, gittiği her yerde hayatına bambaşka kadınlar girmiş, o kadınlardan, şaraptan, yaşanmışlıklardan, içinde bulunduğu durumdan ilham alarak onca hikaye ve roman yazmış çok özel bir hikayeci. 1.Dünya Savaşı'ndan sonra Paris'e taşınan Hemingway burada tanıştığı birçok yazar ve eleştirmen -Scott Fitzgerald, Gertrude Stein, Ezra Pound- tarafından da yazmaya yüreklendiriliyor ve ilk romanı Güneş de Doğar ile yazarlık kariyerine çok hızlı bir giriş yapıyor. Bu eserinden sonra Silahlara Veda ile bir kez daha eleştirmenlerden tam not alarak hayatına yeni bir yön veriyor. 2.Dünya Savaşı'ndan önce İspanya İç Savaşı için Madrid topraklarına savaş muhabirliği yapmaya gidiyor, incelemesini yapacağımız kitabın temelleri de bu savaşta yaşadıkları, gördükleri sayesinde atılıyor . Çanlar Kimin İçin Çalıyor, bir roman olmaktan ziyade, Hemingway'in manifestosu bana göre. Kitapta fazla diyaloğa yer verilmesi karakterleri iyice kavramamız açısından yapılan güzel bir ayrıntı. Kitaptaki her karakter birbirinden özel, her karakterin bir hikayesi var ama en özeli kafayı görevle bozmuş adam olan, Robert Jordan. Aslında Robert Jordan, Hemingway'in ta kendisi. Bunu rahatlıkla söylüyorum çünkü Hemingway bütün romanlarında kendisinden parçalar bulundurduğu ve kendi yaşadıklarını senaryolaştırdığı karakterler ve kitaplar yaratıyor. Kendisine faşistlerin kontrolünde olan bir köprüyü patlatma görevi verilen R.Jordan, Madrid'in bir dağında bulunan cumhuriyetçi partizan bir gruba katılıyor. Bu gruba gerçekleştireceği eylemin bütün ayrıntılarını anlatarak onların da desteğini alarak hedefine ilerlemeye çalışıyor. Ancak bu görev adamının başına öyle bir şey geliyor ki artık her planını her adımını başına gelen bu şeye göre ayarlıyor;AŞK... Maria... Şimdi sizden annesi babası faşistler tarafından gözlerinin önünde öldürülen, saçları kazınan ve bu eylemleri gerçekleştiren kişiler tarafından defalarca tecavüze uğrayan bir kızı gözlerinizin önüne getirmenizi istiyorum. Bütün duyguları intihar etmiş, hayatı kabusa dönmüş olan bu kızı partizan grubun üyeleri kurtarıp dağa getiriyorlar ve R.Jordan ve Maria burada tanışıyorlar. Aslında hikayenin kırılma noktası bana göre bu karşılaşma çünkü görev adamı R.Jordan, kafası beyni sadece gerçekleştireceği eylemle dolu olan bu adam, artık beyninde kalbinde bu saf ve işkence görmüş kıza da yer açıyor. Kitap 635 sayfa. Kitaptaki olaylar sadece 4 günü içeriyor yani her gün o kadar detaylı ve sayfalarca anlatılıyor ki kendinizi bir anda kitabın içinde buluyorsunuz. Ben kendimi kitabın içinde bulmakla kalmadım; dağın tepesinden olanları tüm çıplaklığıyla seyrettim. Hele benim gibi İspanyolca kelimeleri cümleleri seven biriyseniz bu kitabı daha çok seversiniz çünkü kitabın içinde birçok İspanyolca cümle var. Kitapla ilgili daha fazla bilgi vermek istemiyorum çünkü ne söylersem söyleyeyim az kalacak, kitabı 2 gün önce bitirdim ama inceleme yazmak için 2 gündür bekliyorum çünkü kafamı toplamam zaman aldı. Okuduğum bu kitap gerçekten çok özel bir kitap. Hemingway hayranı birisi olarak kendisine bir kez daha hayran kaldım. Bana göre dünyanın en iyi hikayecisi kendisi. İncelememi Maria'nın babasının faşistler tarafından öldürülmeden önce söylediği son sözle bitirmek isterken, herkese keyifli okumalar dilerim... Viva la República * *Yaşasın Cumhuriyet ... (Kaan)

Çanlar Kimin İçin Çalıyor PDF indirme linki var mı?

Ernest Hemingway - Çanlar Kimin İçin Çalıyor kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Çanlar Kimin İçin Çalıyor PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Ernest Hemingway Kimdir?

Oak Park, İllinois'de doğdu. Hemingway, beş çocuklu ailesinin iki erkek çocuğundan birisiydi. Adını, babası ve de amcasının adlarından almıştı. Çocukluğunda eski bir müzisyen olan annesinden müzik dersleri aldı.

İlk makalelerini lise yıllarında okul gazetesi olan Trapeze'de yayınladı. Yazılarında daha çok Ring Lardner etkisi gözlemleniyordu. 1917 yılında liseyi bitirdi. Lisenin ardından ailesinin isteğinin tersine üniversiteye gitmek yerine Kansas City Star adlı gazetede muhabir olarak göreve başladı. Hemingway'in liseden mezun olduğu bu yıllarda Avrupa'da I. Dünya Savaşı başlamıştı.

ABD o yıllarda savaş konusunda tarafsız kalsa da daha sonra Nisan 1917 de savaşa girmesinin ardından Hemingway de orduya katılmak için başvurdu. Fakat Hemingway sol gözündeki bozukluktan dolayı orduya alınamadı. Ardından 1917 sonlarına doğru Kızılhaç'ın da gönüllü aldığını duyduğunda ilk başvuranlar arasındaydı. Ocak 1918'de Hemingway'in başvurusu kabul edildi ve ambulans şoförü olarak göreve alındı.

Kızılhaç'ta çalışmaya başlar başlamaz gazetedeki işinden ayrıldı. Gazetede kaldığı kısa zaman içerisinde birçok yöntem ve de teknik öğrendi. Daha sonraki yıllarda o günleri "Gazetecilik yıllarında öğrendiğim kurallar en güzelleri idi ve de tüm yazarlık hayatım boyunca onları unutamadım" şeklinde hatırlayacaktı.

Avrupa'da ilk olarak vardığı şehir Paris oldu. Orduda bir süre normal bir görevli olarak çalışmasının ardından ambulans şoförlüğüne geçti. 8 Haziran 1918 de birkaç adım ilerisinde patlayan bir Avusturya topu yüzünden ağır şekilde yaralandı. Yardım etmeye çalıştığı İtalyanlardan bir tanesi ölürken diğeri bacaklarını kaybetti. Aynı olay esnasında başka yaralı bir İtalyan askerini cepheye taşımaya çalışırken bacaklarından yaralandı. Yaşananların ardından İtalyan gazetelerinde kahraman olarak ilan edilip, İtalyan hükümeti tarafından Gümüş Onur Madalyası ile ödüllendirildi. Hemingway bu olayı bir mektubunda arkadaşına şu şekilde anlatıyordu: "Bazen savaşta ön saflarda büyük bir gürültü duyarsın, ben de aynı gürültüyü duydum; ardından ruhumun sanki bir mendilin cepten çekilişi gibi benden çekildiğini hissettim. Son olarak ise ruhumun bir bütün halinde tekrar bedenime döndüğünü fark ettim ve de o andan itibaren benim için ölüm yoktu."

Hemingway bu olayların ardından Milan’da bir hastanede tedavisini tamamlarken hemşire Agnes von Kurawsky ile tanıştı. Bu da onun ölümsüz eserlerinden olan "Silahlara Veda" (A Farewell to Arms) adlı eserini yazmasını sağladı. Tekrar ABD'ye dönen yazar ailesinin iş bulması için yaptığı baskılara rağmen sakatlığından dolayı ordunun verdiği parayla bir yıl kadar işsiz olarak yaşadı. Daha sonra 1921 yılında eşi Hadley Richardson ile tanıştı ve evlendi. Aynı yıl içerisinde Chicago'ya göçtü. Toronto'da bulunan Daily Star adlı gazetede yazmaya başladı. Gazetede iş bulduktan sonra ilk iş olarak Paris'e taşındı. Paris yıllarında birçok yazarla tanıştı.

Kendisine yavaş yavaş da olsa bir isim yapmaya çalıştı ama 1923 yılında eşinin hamile olduğunu fark edince çocuklarının Kuzey Amerika'da doğması için Amerika'ya döndüler. 1924 yılında ilk çocukları doğdu. Hemingway ailesi 1924'te tekrar Paris'e döndü.

1925-1929 yılına kadar olan dönemde Hemingway kendi yazarlık yıllarının en güzel örneklerini verdi. Bu yıllarda hiç tanınmayan bir yazarken birden bire dünyanın en ünlü yazarları arasında girdi. İlk basılan romanı olan "Güneş de Doğar" adlı kitabı bu yıllarda basıldı. "Güneş de Doğar" adlı eserinde savaş yorgunu bir askerin anılarını anlatan Hemingway 1929 yılında basılan "Silahlara Veda" adlı eseri ile çok büyük yol kaydetti. "Silahlara Veda"da yaralı bir askerin savaşta bir hemşireye duyduğu aşkı dile getiriyordu. Hemingway böylelikle savaşında anlamsızlığına değinmeyi amaçlıyordu.

1931'de Avrupa anılarından olan İspanya yıllarına dair "Öğleden Sonra Ölüm" adlı kitabını yazdı. Afrika'da yaptığı turla ilgili yazılarını ise Afrika'nın Yeşil Tepeleri adlı kitabında topladı. 1940 yılında ise en başarılı eserlerinden olan "Çanlar Kimin için Çalıyor" adlı eserini yazdı ve mesleğinde artık zirveye ulaştı. 1942'de Amerikan Deniz Kuvvetleri'ne girdi. 1944'te Fransa çıkartmasına katıldı ve de Paris'in kurtuluşuna şahit oldu.

1950'de çok da başarılı olmayan "Irmaktan Öteye ve Ağaçların İçine" adlı eserlerini yazdı. 1952'de gerçek başyapıtı olan "Yaşlı Adam ve Deniz" adlı eserini yazdı. Bu kitapta insanın yaşama nasıl bağlanması gerektiği ve de aslında insan yaşamında her şeyin boş olduğuna dair olan fikirlerini belirtti. 1953'te aynı eseri ile Pulitzer Ödülünü aldı. 1954'te ise Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü. Hemingway tutkulu bir yaşamın ardından 1961 yılında Ketchum/Idaho'da kendini av tüfeği ile vurarak yaşamına son verdi.

Fidel Castro ile kurduğu dostluk ve Castro'nun kişiliği onu çok etkilemiştir. Fidel Castro Hemingway'in ölümünün ardından, başkent Havana'da adına bir anıt yaptırmıştır.

Ernest Hemingway Kitapları - Eserleri

  • Silahlara Veda
  • Yaşlı Adam ve Deniz
  • Çanlar Kimin İçin Çalıyor
  • Güneş de Doğar
  • Kilimanjaro'nun Karları
  • Öyküler
  • Tehlikeli Yaz
  • Kadınsız Erkekler
  • Afrika'nın Yeşil Tepeleri
  • Ya Hep Ya Hiç
  • Kazanana Ödül Yok
  • Akıntı Adaları
  • İşgal İstanbulu ve İki Dünya Savaşından Mektuplar
  • Paris Bir Şenliktir
  • Yazmak Üzerine
  • İzmir Rıhtımında ve Diğer Öyküler
  • Yenilmeyen Adam
  • Irmağı Geçmek
  • Cennet Bahçesi
  • Denizin Değiştirdiği
  • Günün İlk Işığında Gerçek
  • Tüm Öyküleri
  • Beşinci Kol ve İspanya İç Savaşı'nın Dört Öyküsü
  • Nick Adams Öyküleri
  • Askerin Dönüşü
  • 50.000 Dolar
  • Yaşlı Adam ve Deniz - Nehrin Ötesinde
  • Hekayələr
  • Hemingway'in Mektupları
  • Cat in the Rain
  • Hills Like White Elephants
  • The Short Happy Life of Francis Macomber
  • The Short Stories of Ernest Hemingway
  • Seçilmiş Əsərləri
  • A Canary For One
  • Ernest Hemingway ve Savaş Şiirleri
  • A Clean Well Lighted Place
  • The Killers

Ernest Hemingway Alıntıları - Sözleri

  • . Derin nefes almayı, yemek yerken gerçekten yemek yemeyi ve uyurken gerçekten uyumayı öğrenmeye çalışın. Mümkün olduğunca tüm gücünüzle tamamen hayatta olmaya çalışın ve güldüğünüzde cehennem gibi gülün. Ve sinirlendiğinde, iyi ve sinirlen. Hayatta kalmaya çalışın. Yakında öleceksin. . (Seçilmiş Əsərləri)
  • "Bana artık bunlardan söz etme. Artık bir şey anlatma çünkü nefretim taşıyamayacağım kadar ağırlaştı." (Çanlar Kimin İçin Çalıyor)
  • . Kendiniz dışında yaşamaya başladığınızda, her şey tehlikelidir. ... (Cennet Bahçesi)
  • Üzülecek daha iyi bir şey bulmalısın. (Hemingway'in Mektupları)
  • "..., bizi birbirimize bağlayan bir şey vardı, bunun ne olduğunu anlamıyordu bizi sevmeyenler." (Kadınsız Erkekler)
  • Şakacılık kendine güvenen insanın huyuydu. (Yenilmeyen Adam)

  • Belki de balıkçı olmamalıydım, diye düşündü. Ama bunun için doğmuşum ben. (Yaşlı Adam ve Deniz)
  • Kimi yazarlar yalnızca, baika bir yazarın tek bir cümle yazmasına yardım etmek için dünyaya gelmiştir. (Afrika'nın Yeşil Tepeleri)
  • Arkalarından git çavuş. En önden gidip, arkanı döndüğünde kimsenin peşinden gelmediğini görmenin bir anlamı yok. (Kilimanjaro'nun Karları)
  • Hep hiç gelmeyen bir şeyi bekleriz (Akıntı Adaları)
  • Hiçbir zaman durum ümitsiz değildir. Ama ben bazen ümit edemiyorum.. (Silahlara Veda)
  • Eğer burada kazanırsak, her yerde kazanırız. Dünya uğrunda savaşmaya değecek güzel bir yer ve buradan ayrılmaktan nefret ediyorum. (Çanlar Kimin İçin Çalıyor)
  • "Herşey not almaya değmezdi" (Kadınsız Erkekler)

  • Düşünecek yeni bir şey bulmuştum; karanlıkta, gözlerim açık uzanmış yatarken, tanıdığım bütün kızları aklıma getirdim, ne biçim karı olacaklarını düşünmeye çalıştım. Çok ilgi çekici bir konuydu, bir süre alabalık avını unutturdu bana, dualarıma karışmaya başladı. Ama sonunda, alabalık avına döndüm yine, bütün dereleri hatırlayabiliyordum çünkü, hep yeni şeyler bulabiliyordum dereler konusunda, kızlara gelince, birkaç kere düşündükten sonra bulanıklaşıyorlardı, sonunda hepsi birbirine karıştı, ben de kızları düşünmeyi bıraktım. Dua etmeyi bırakmadım ama geceleri John için de sık sık dua ettim; John, ekim saldırısından önce geri hizmete alındı. Cephede olmadığına sevindim, onu çok merak edecektim çünkü. Birkaç ay sonra, Milano'ya geldi, hastanede beni ziyarete. Daha evlenmemiştim, hâlâ evli olmadığımı bir öğrense çok üzülür herhalde. Amerika'ya dönüyordu, çok güveniyordu evliliğe, evliliğin her şeyi düzelteceğini sanıyordu. (Kadınsız Erkekler)
  • Her şey bizim olabilirdi; ama her geçen gün daha da imkânsız kılıyoruz bunu. (Kadınsız Erkekler)
  • Ben kendimde denedim bunu. Bir yerden bir yere gitmekle kendinden, içindeki o şeyden kurtulamazsın. (Güneş de Doğar)
  • "Doğru dürüst yaşamak için para kazanacak hiçbir iş yok." (Ya Hep Ya Hiç)
  • “Gittiğin yere kendini de götürdüğünü unutma” (Akıntı Adaları)
  • ...ve eğer yapabileceğinden daha iyisini elde etmek için uğraşıyorsan kolaylaşmasını da bekleyemezsin. (Yazmak Üzerine)
  • "Benim de yüksek rütbeli bir subay olmamı ister miydin?" "Hayır, sevgilim. Beni bir lokantaya götürecek rütben varsa bu benim için yeter." (Silahlara Veda)

Yorum Yaz