diorex
sampiyon

Bukre - Kahraman Tazeoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Bukre kimin eseri? Bukre kitabının yazarı kimdir? Bukre konusu ve anafikri nedir? Bukre kitabı ne anlatıyor? Bukre kitabının yazarı Kahraman Tazeoğlu kimdir? İşte Bukre kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 17.02.2022 08:00
Bukre - Kahraman Tazeoğlu Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Kahraman Tazeoğlu

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786054771738

Sayfa Sayısı: 304

Bukre Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim. 

Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum sevgili. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin. 

Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum.

(Tanıtım Bülteninden)

Bukre Alıntıları - Sözleri

  • "Kalbim acıyor.."
  • Yıldızlar geceyi çok severse, gündüz olmazmış bilir misin?
  • “...Sana geldiğim zaman, gitmek için bir neden bulamıyorum...”
  • "Gülü seven dikenine katlanmasın, dikenini de sevsin."
  • ".. Değişen bi şey yok. Bugün de yaşıyorum... "
  • “Sarmıyorsun, bari gülme yarama canımın suyu...”
  • “Seni aldatana teşekkür etmeli ve gülümsemelisin.” .... “Neden?” .... “Çünkü o gülümseyiş ve teşekkür, ona ömür boyu verilmiş bir cezadır”
  • “Bir öykünün sonuymuşum meğer; daha girişinde kandırmışlar beni”
  • “Gülü seven dikenine katlanmasın, dikenini de sevsin...”
  • görünmeyen huzur... Çok parası olmayan insanların az gösterişli yuvası...
  • “Bir gün aradığın insanı hayatına alırsan sakın ona nefesim deme! Aldığı her nefesi geri veriyor insan...”

Bukre İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Nerden nereye!!! “Kahraman Tazeoğlu” kendi deyimimle “ergen tripli kız yazarı…” Onun yazdığı bir kitap… Aldım elime okumaya başladım. Daha ilk sayfadan saçma sapan aşk cümleleri… Öyle abartı öyle sıradan öyle pespaye ki aşkın hiçbir duygusunu size yaşatamıyor. Okudukça nefesim daralıyor. Biraz sayfa geçtikten sonra öyle saçma sapan cümlelerden midemin bulandığını hissediyorum. İçimden kitabı yarıda bırakmak geliyor. Ama kötü bir özelliğim var: “Bir kere bir kitabı okumaya başladım mı kesinlikle okumadan bitiremem. Bitirmek için çabalıyorum, ya diyorum kendi kendime: “Eğer ben bu kitabı bitirirsem kendime ödül vermeyelim.” Ne ödülü? Bu saçmalığa kitabın sonuna kadar katlanmak çok devasa bir sabır ister çünkü. Bende kendime devasa sabır ödülü vereceğim. Neyse ortalara doğru biraz açılıyor kitap. Hafif okuyası geliyor insanın, sonra yine bayıyor. Ya bir kitap bu kadar mı basit olur? Hadi bu kadar basit olurda neden bu kadar satılır? Yazar sadece şunu yapmış çok basit bir olay örgüsü bulmuş. Genç bir kız Bukre bir adama âşık olur, adam sonra albüm çıkarır. Şöhret olur. En sonda Bukre’yi aldatır. Tabi Bukre’nin de çok samimi bir arkadaşı vardır. Bukre de onunla evlenir. Yazarın tek amacı herhalde bu olay örgüsüne aşk cümleleri sığdırmak olmuş. Gerçekten de kitap tamamen böyle doldurulmuş. Bir olay bulunmuş kitabın çeyreğinin çeyreği olay örgüsü kaplamış, geri kalanı ise “facebookluk” aşk sözleri. Ne diyelim facebookluk bir kitap deyip geçmek lazım ama bazı yerlere değinmem gerekiyor. Öncelikle kitabın başkahramanı Bukre. Kitapta Bukre sürekli aldatılan kız. Acısı her zaman kutsanan kız. Kitabın cinsiyete göre okunma oranına baktım. Yüzde 85 kızlar okurken yüzde 15 erkeler okumuş. Yaş oranına göre de 14 yaş ile 24 yaş arası okuyucu kitlesinin yarısını oluşturuyor. Yani kitabın genel okuyucu kitlesi genç kızlar. Muhtemelen birçoğu Bukre gibi aldatılan kızlar. Kitaptaki acıyla beraber kendi acıları ile duygudaşlık kurdular. Bu şekilde kitapta kendilerini buldular. Fakat ortada bir sorun var: Bukre denen kızımız kitabın başında sevgilisi olan bir genç kız. ( Muhtemelen liseden yeni mezun olmuş, üniversiteye hazırlanan bir genç arkadaş.) Kitap başladığı gibi sevgilisi kendisini aldatıyor. Hemen akabinde de sevgilisinden ayrılıyor. Daha iki sayfa geçiyorsunuz. Bukre hanım karşısına çıkan ilk erkeğe âşık oluyor. Oysa kitabın başında Bukre’nin acısı ve sadakati o kadar kutsanmış ki. Hâlbuki daha bir gün bile geçmeden başka birine âşık olacak kalp taşıyor. Allah’ta karşına onun gibi birini çıkarıyor. Bu yeni bulduğu kişi de onu aldatıyor. (Tabi Bukre yine aşk acısı çekiyor. Sevgilisinden ayrılıp bir gün sonra yeni sevgili bulunca, o sevgiliden ne bekliyor acaba? ) Sonra aradan yıllar geçiyor. Bukre bütün gençliğini böyle insanlarla heba ediyor. En son da ona yıllarca iyiliği dokunan yakın arkadaşı ile yaşlanınca evleniyor. Genelde herkes gibi yapıyor. Namuslu insanı en son evlenmeye bırakıyor. Ama kitapta böyle oluyor da gerçek hayatta pek öyle olmuyor. Bütün ömrünü namussuz kişilerle heba ederken Allah daha sonra karşına namuslu birini çıkarmıyor. Namuslu sevince namuslu seviliyorsun... Oda tek aşkını beklemekle eş ruhunu bulmakla oluyor. Maalesef günümüzdeki gençliğimizin durumu bu. Sürekli yeni sevgili bulup sonra aşk acısı yaşamak. İnsan ömründe kaç defa âşık olur ki? Böyle bir aşk hikâyesinin ülkemizdeki lise gençliği tarafından baya okunması üstüne üstlük bir de Bukre denen şahsın kızların kahramanı olması. Geleceğimiz acısından beni düşündürüyor. Başka bir problem ise bu kadar köklü bir edebi geleneğe sahipken, hangi ara böyle saçma sapan aşk sözlerinin kutsandığı bir döneme geldik. Yani merak ediyorum hangi ara “mende mecnun’dan füzun aşıklık istidadı var aşık-ı sadık menem, mecnun’un ancak adı var.” “Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabib Kılma derman kim helakim zehri dermanındadır” Gibi dizlerden hangi ara “MÜSAİT BİR AŞKTA GÜLECEK VAR” “Eğer bir intikamsa bu, evet! Seni gözlerimden siliyorum...” Gibi sözlere geldik. Haliyle sözleri böyle pespaye olan aşkların kendisi de pespaye oldu. Dedik ya nerden nereye!!! (Muallim Naci)

Öncelikle bu kitap verdiğim 1puanı bile haketmiyor. Resmen şaka gibi, dalga geçer gibi bir kitap ortaya çıkarmış adam. İlk sayfadan hissettim aslında kurulan cümlelerden de hadi neyse dedim kitabı yarım bırakmak olmaz diye. Ama arkadaş bu nedir. Resmen rezillik. Son sayfalar kala artık attım kitabı ve o gün bugündür kitap okumak içimden gelmiyor. Aslında çok kısa sürdü de buraya gelmeme isteğimden ve sağlığımdan dolayı şuan incelemeyi kaydediyorum yoksa bu kadar gün sürmedi okumak da bu önemli değil. Önemli olan bukre'yi ve en önemlisi Kahraman Tazeoğlu adlı bu şahısı okumayı hiçkimseye ama hiçkimseye tavsiye etmiyorum. Bu onun okuduğum ikinci kitabıydı ( iki kitabı da birlikte almıştım), ikisi de tam bir ergen kitabı. Zaten çok satılma sebebi de ergenler diye düşünüyorum. Kısaca özetleyecek olursam insanlara şunu aşılıyor ; " Bir genç kız bir ilişkisi biter bitmez diğerine başlayıp aynı şekilde kapılıyor ve yıllar sonra o adamdan da ayrılınca yediği haltlara rağmen yıllar boyu kahrını çeken çocukluk arkadaşıyla evleniyor, mutlu mesut yaşıyor ve bu çok normal birşey" ohh ne ala memleket. Hadi ordan be çakma yazar seni. (MsGalandarova️️)

Her insan bazen bu soruyu kendine sormaktan çekinmez; Ben ne yapıyorum? Bazı insanlar kendi hatalarını göremeyecek kadar kördür. Kendine layık olanı seçmek kolay değildir çünkü. Kör olmak hataları farkedememekten ibaret değildir, yakınındakini görememekte bir nevi körlüktür. Aile bir evlada sevgiyi daima veren ya da vermeye çalışan bir topluluktur ama her insan birinin hayatında özel olmak ister, Bukre gibi... Sevgiyi hep yanlış insanda, teselliyi hep yanlış kollarda aramıştır. Tabi yanlışlar her insanın hayata dair aldığı bir tecrübedir. Doğruyu bulan sevgiyi bulandır, sevgiyi bulan teselliyi bulan koldadır. Bukre bunu geç farketti ama sonunu yazmak onun için her zaman bir cesaret istedi. Öyle ya sonu yazmak doğruyu bulana aittir, noktayı koymak okuyana.. Kahraman Tazeoğlu'nun okuduğum ilk romanı. Belki de iyi, kötü bir bütün olarak anlattığı için bir şeyleri hoşuma gitmişti. Çok fazla belirsizlik var kitapta. Bir bakıyorsun, bir olay olmuş sonra arada 20 sayfa şiirsel sözler, bambaşka bir yere geçmişiz. Sürükleyici değildi, bazı güzel ayrıntıları vardı evet ama kitabın genelini beğenmedim, ama yarıda kalmadı çünkü yarıda bırakmanın yazara haksızlık olduğunu düşünürüm. Genel olarak şahane bir kitaptı diyemem, hele klasik okumuş biri için zaman kaybı kategorisinde bile olabilir. Zevk meselesi, kitabın da az çok bir popülerliği var, bundan meraklandıysanız bir göz atabilirsiniz. (İlhan avcı)

Kitabın Yazarı Kahraman Tazeoğlu Kimdir?

Kahraman Tazeoğlu 1969 yılında dünyaya gelmiştir. İstanbul'da zor bir yaşam yaşamış büyük sıkıntılar geçirmiştir. 19 yaşında radyo programcılığı yapmaya başlamıştır.

Yaşamı boyunca farklı radyolarda programlar sunmuştur. Kadıköy FM'de yayın hayatına başlamış çalışmaktan en zevk aldığı Radyo 7 son radyo kanalı olmuştur. Burada hayran kitlesini iki katına çıkaran Tazeoğlu yazdığı kitapları bastırmaya başlamıştır.

Farklı mekan ve programlarda şiir dinletilerine katılmıştır. Kahraman Tazeoğlu günümüzde çok satan Bukre, Söz ve Kıyısızlar gibi kitapların yazarıdır.

Kahraman Tazeoğlu Kitapları - Eserleri

  • Bukre
  • Yaralı
  • Vazgeçtim
  • Bambaşka
  • Aşkla Kal
  • Başka

  • Simru
  • Kıyısızlar
  • Allah'a Emanet Ol
  • Araz
  • Mavi Ev
  • Söz
  • Eyvallah

  • Susacak Var
  • İntikam
  • Bukre Kalp
  • İki Söz
  • Seni İçimden Terk Ediyorum
  • Kayıp Yüzyılın Prensesi
  • Beni Susarken Bölme

  • Ölü Bir Kentin Morg Alfabesi
  • Furkan Allah'a Emanet Ol
  • Yalnızım Çünkü Sen Varsın
  • Bütün Şiirleri
  • Kaptanın Aşk Defteri
  • Mavi Ada Mektupları
  • Cevapsız Çağrı

  • Beni Susarken Bölme
  • Söz
  • Tutsak Mektuplar

Kahraman Tazeoğlu Alıntıları - Sözleri

  • “Ardıma dönüp bakmadım, Biliyordum ki dönüp baktığımda, Onun bana bakmadığını görecektim...” (Susacak Var)
  • Meğer şu hayatta yaşayıp tükettiğim tüm zamanım, senin hayatına girebilmek için bir başlangıçmış.. (Kayıp Yüzyılın Prensesi)
  • Sensiz de büyürüm, vazgeçilmez değilsin. (Beni Susarken Bölme)
  • "Yılları unuturum yolları beklerken..." (Seni İçimden Terk Ediyorum)
  • "İçimden sana ait bir şeyleri söksem kendimi parçalıyormuş gibi oluyorum...." (Seni İçimden Terk Ediyorum)
  • meğer susmak, insanın içiyle konuşmasıymış. (Araz)

  • Sevdiklerrimizi özgürken sevip sonra esir ediyoruz. Aşk bu değil. (İki Söz)
  • Hayatı sorgusuz yaşayanlara gıpta ediyorum bazen. Onlar bizden daha mutlu yaşıyor biliyor musun? (Bambaşka)
  • "Avuçlarımdadır özlediğim her şey, ama yine de beni çağıran sese giderim ben." (Mavi Ada Mektupları)
  • “Yaşamak değil, yaşamamak yaşlandırır.” (Cevapsız Çağrı)
  • Bir özgürlüğe mâl olmuş hayat, hayat değildir; bir hayata mâl olmuş özgürlük de özgürlük değildir… (Mavi Ev)
  • "Hâla saklımdasın..." (Seni İçimden Terk Ediyorum)
  • ¶Kalbin kırılsa kalbinin değerini bilirsin kimsenin kalbini kırmak istemezsin.¶ (Yaralı)

  • İnsanlar gördüm, hep varmış gibi gelip, hiç yokmuş gibi gittiler. Ne olur, sen gitme.. (Kıyısızlar)
  • Bir şehri gömüp yüreğine Gittin Hırsız adımların kaldı geride Seni bulmaca oynuyorum. (Bütün Şiirleri)
  • Hiç bitmeyecek bir gecenin hiç gelmeyecek sabahını bekler gibiydi.. (Allah'a Emanet Ol)
  • Birtek sen çıkıyorsun şehirden tüm kalabalıklar yalnızlaşıyor ... (Eyvallah)
  • varsın yitirsin tılsımını hayat (Seni İçimden Terk Ediyorum)
  • “Bir öykünün sonuymuşum meğer; daha girişinde kandırmışlar beni” (Bukre)
  • Ben kendime uzun ve acılı bir yol seçtim. Böyle bir yolda hayata kaç şeker atsam tatlanır? (Söz)

Yorum Yaz