Bir Şeyler Olacak Yarın - Bülent Ecevit Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bir Şeyler Olacak Yarın kimin eseri? Bir Şeyler Olacak Yarın kitabının yazarı kimdir? Bir Şeyler Olacak Yarın konusu ve anafikri nedir? Bir Şeyler Olacak Yarın kitabı ne anlatıyor? Bir Şeyler Olacak Yarın PDF indirme linki var mı? Bir Şeyler Olacak Yarın kitabının yazarı Bülent Ecevit kimdir? İşte Bir Şeyler Olacak Yarın kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Bülent Ecevit
Yayın Evi: Doğan Kitap
İSBN: 9789752932906
Sayfa Sayısı: 224
Bir Şeyler Olacak Yarın Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
"Benim için şiir yazmak -özellikle siyasete girdiğimden beri- bir iletişim aracı bir düşünce açıklama yolu değil bir düşünme yöntemidir.
Topluma bir bildirim olacaksa bunun için şiirden yararlanmam. Yine de yazdığım şiirlerde de bir bildiri bulunabilir. Ama çoğu kez ben de o bildiriyi şiirden öğrenirim veya çıkarmaya çalışırım.
Üstelik şiiri özel eylemim saysam bile bu özel eylemin toplumsal yaşamımdan ve siyasal eylemimden büsbütün kopuk olmadığını da biliyorum. Siyasete girdim diye şiir yazmayı şiir çevirmeyi bıraksaydım siyasette ben de olmazdı. (...) Her siyaset adamının siyasetten geçip siyasete siyasetin dışından da bakabilmelidir. Siyasetin bir soyut uğraşı olmadığını siyasetin öz konusunun insan olduğunu öz amacının insan özgürlüğü ve mutluluğu olduğunu unutturmayacak bir uğraşı bir bakış açısı bulunmalıdır siyaset adamının."
Bir Şeyler Olacak Yarın Alıntıları - Sözleri
- umutsuz gelip bu dünyaya mutsuz gidenler
- burada bitsin mi hikâye başlasam mı yeniden her şeye
- Kurulsa bir kez hakça bir düzen ne ezen kalır ne de ezilen.
- Ne var ki düşünce kuşlar gibi özgürdür.
- Özür dilerim efendim ben sanırdım ki Aşılmak içindir her duvar Duvarları aşmadan insan Ardındakileri nasıl anlar
- "şiir insanlığın ana dilidir”
- vatanını korumak yetmez insanlığını da korumak gerekir savaşta
- ..boş ver kendini sen önemli değilsin bir başına..
- “O bir şey olsun istedi mi, ‘Ol’ der ve olur” (Yasin Suresi)
- İnsan insanı yendi İnsan insana yenik...
Bir Şeyler Olacak Yarın İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kıbrıs Barış Harekatı Kahramanı'nın Şiirleri Üzerine: Yoğun bir siyasi hayatı bulunan, siyasal yaşamı boyunca; Kıbrıs Barış Harekatı, öcalan'ın yakalanması, Haşhaş ekimi olayları gibi son derece önemli konularda gösterdiği kararlı, cesur ve bilge tutumu ile birçok başarıya imza atan saygıdeğer Bülent Ecevit'i bu kez oldukça derin anlamlar içeren şiirleri ile görüyoruz "Bir Şeyler Olacak Yarın" kitabında. Siyaset adamının, siyasetten ayrı bir yaşamı daha olması gerektiğini eğer olmazsa siyasete sadece kendi amaçları doğrultusunda sarılacağını düşünen Ecevit, kendini yarattığı şiir dünyasının güvenli kollarına bırakmıştır. Ecevit'in şiirlerini okurken, bir siyaset insanının edebi açıdan da ne kadar zengin olabileceğini görüp şaşırdım, işin özü Ecevit'i seven, ona saygı duyan ve birkaç şiirini bilen bir kimse olarak onun derin bir bilgi birikimi ve yoğun bir anlatımsal gücü olduğunu biliyordum, yine de okurken kendimi şaşırmaktan alamadım. Dilerseniz, (dilediğinizi varsayıyorum) Ecevit'in farklı konularda yazılmış birkaç şiirinden birkaç alıntı görelim sizlerle: "Yün örmen vardı akşamları koltuğa gömülü Karşında polisiye roman okumak senin Sorgusuz bakışmak yoruldukça gözlerimiz Sevinçsiz gülmek üzüntüsüz ağlamak" "Bilseler de büyükler bazen Gerçeği bilmezden gelirler Çocuklarsa bilmeden Gerçeğe değiverirler" "Dosyalar aç Tezkere yaz Dostlara bile duyurmadan Ben öleceğim yine biraz" Bir de Bülent Ecevit'in din üzerine bir düşüncesini ekleyelim: "Din duygusu korkuya dayananlar bağnazlığa kolayca kapılırlar." İşte böyle derin şiirler ve birkaç sayfa da felsefi düşünceler içeriyor bu kitap. Okurken her şiirin usta bir şairin kaleminden döküldüğü duygusunu veren, oldukça farklı konularda oldukça başarılı şiirler içeren bir kitap. Bülent Ecevit'i daha yakından tanımak isteyen, şiirleri seven, bir siyaset insanının yazacağı şiirleri incelemek isteyen herkese öneririm. (Salih Arda Özsarı)
Bir şiir olmadan anlamak mümkün değildir özgürlüğü. İnsanın iç özgürlüğünü anlamadan özgür hissetmesi de mümkün değildir diyor Ecevit. Türk siyaset tarihinin en önemli kişilerinden olan Bülent Ecevit okuduğum her eseriyle beni etkilemeye devam ediyor. Hayatımın her anına önemli izler bırakmayı başarıyor. Her okuduğum eserinde hayran kalıyorum. Geçmiş siyasetçilerin entellektuel altyapılarına hayran kalıyorum. (Muhammet Furkan Dolgun)
Elele Büyüttük Sevgiyi: Karaoğlan’ın şiir kitabi. Cok guzel siirleri var ve beni en cok etkileyen siirleri; “Yarın” ve “el ele büyüttük sevgiyi” şiirleri. Ayrıca kitapta ilgimi ceken bir diger nokta da hiç noktalama işareti kullanılmaması. (Lev Ekovski)
Bir Şeyler Olacak Yarın PDF indirme linki var mı?
Bülent Ecevit - Bir Şeyler Olacak Yarın kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Şeyler Olacak Yarın PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Bülent Ecevit Kimdir?
Mustafa Bülent Ecevit (d. 28 Mayıs 1925; İstanbul – ö. 5 Kasım 2006; Ankara), Türk gazeteci, şair, yazar, siyasetçi ve Türkiye eski başbakanı.
1974 ile 2002 yılları arasında beş kez Türkiye başbakanlığı yapan Bülent Ecevit, düşünceleri ve uygulamalarıyla, 20. yüzyıl Türk siyasal yaşamının en önemli isimlerden biri olmuştur.
1972 ile 1980 arasında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığında, 1987 ile 2004 arasında da Demokratik Sol Parti Genel Başkanlığında bulunmuştur. 1961 ile 1965 arasında VIII., IX. ve X. İsmet İnönü hükümetlerinde Çalışma Bakanı olarak yer almıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 11. ve 12. Dönem Ankara, 13., 14., 15., 16. ve 19. Dönem Zonguldak, 20. ve 21. Dönem İstanbul milletvekili olarak görev yapmış olan Ecevit, 1961'de Kurucu Meclis Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği (6 Ocak 1961-25 Ekim 1961) yapmıştır.[1]
2000 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üniversite mezunu olmaması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı'na aday olamamış, koalisyon partilerinin bu hükmü değiştirme teklifini ve kendisine cumhurbaşkanlığı teklifi getirmesini ise teşekkür ederek reddetmiştir.
Bülent Ecevit Kitapları - Eserleri
- Bir Şeyler Olacak Yarın
- Ortanın Solu
- Atatürk ve Devrimcilik
- Bu Düzen Değişmelidir
- Demokratik Sol
- Şiirler
- Sömürü Düzeninde Yeni Aşama
- Mithat Paşa ve Türk Ekonomisinin Tarihsel Süreci
- Elele Büyüttük Sevgiyi
- Türkiye 1965-75
- Umut Yılı 1977
- Dış Politika ve Kıbrıs Dosyası
- Savunmam
- Ecevit'in Açıklamaları 1976
- Kardelen ve Doğa Sevdası Yazılar
Bülent Ecevit Alıntıları - Sözleri
- Türkiye kadar sosyal adaletsizlik ve dengesizlikler içinde bulunan bir ülkede, bir iktidarın, "sosyal adalet getiriyorum" diye, tasarruf bonosuyla ve en az geçim indirimiyle ilgili iki küçük tedbiri göstermesi, halkımız bakımından çok acıklı, iktidar bakımından da pek gülünç bir davranıştır (Bu Düzen Değişmelidir)
- 10 Kasım 1938'ten sonra yaşasaydı, elbette başlattığı devrimleri başka devrimlerle bütünleyip sürdürerek daha ileri götürmek isteyecekti. (Atatürk ve Devrimcilik)
- —“Kalkınma köylüden başlayacak” derken, bir köy romantizmine kaptırmıyoruz kendimizi. Dikkat edilirse, “köyden” demiyoruz, “köylüden” diyoruz. Adalet Partisi, bizim bu sloganımızı taklit ederken, bilerek ya da bilmeden bir kelime değişikliği yaptı: Bizim, “Kalkınma köylüden başlayacak” sözümüzü, “Kalkınma köyden başlayacak” diye değiştirdi. Bizce önemli bir ayrılık vardır ikisi arasında… Köylü yoksul bırakılarak da bir köy kalkındırılabilir. Örneğin, toprak adaletsizliği bulunan bir köye yeterli sulama, tohumluk ve gübre sağlanınca, toplam gelir artışı bakımından köy kalkınmış sayılır, fakat toprak ağasıyla topraksız köylü arasındaki gelir farkı büsbütün açılır. Ağa güçlendirilmiş, topraksız köylü daha güçsüz kılınmış olur. Sosyal içerikten yoksun bir “yeşil plan” veya “yeşil devrim” bu sonucu doğurur. “Kalkınma köylüden başlayacak” derken, bizim hareket noktamız, fizik yerleşim birimi olarak köy değildir, insan olarak köylüdür. Bu yaklaşım, fizik yerleşim birimi olarak köyün yapısını da değiştirmeyi öngörür. Nitekim biz, halk sektörü kavramımızla bütünleşen bir köykent kavramı öneriyoruz. Bunun bir anlamı, köylüyü büyük ölçüde şehirlileştirmek ve köylü-işçi bütünleşmesini gerçekleştirmektir. Nüfusunun büyük bölümü köylü olan bir ülkede, köylüyü ihmal eden bir solcu rejim, özgürlükçü demokrasiyi de benimseyemez. Çünkü özgürlükçü demokraside köylü bu ihmalin bedelini seçimlerde ödettirir. (Demokratik Sol)
- Çağımızdaki milliyetçilik akımlarının belki de insancası Cumhuriyet Türkiyesi’nin mayası olan ve CHP’nin simgesi olan Atatürk milliyetçiliğidir.Atatürk milliyetçiliğinde ırk ayrımının da, din ve mezhep ayrımının da yeri yoktur. Zaten bu ayrımları yapmak ve gözetmek, Türk ulusunun, Türk toplumunun tarihsel geleneklerine de aykırıdır. Sayısız etnik grupların yüzyıllar boyunca kaynaştığı ve bütünleştiği bir ülkede yaşıyor olmanın gerçeğinden kaynaklanan bir milliyetçiliktir Atatürk milliyetçiliği ve CHP de bu milliyetçiliğin bayrağını inançla taşımaktadır. Atatürk milliyetçiliği bencil bir milliyetçilik değil, tüm insanlığın esenliğini gözeten bir milliyetçiliktir, yurtta da dünyada da barış isteyen bir milliyetçiliktir. (Demokratik Sol)
- Değerli arkadaşlarım, dış politika, uluslararası ilişkiler, bazen, böyle küçük meseleler yüzünden de değil, bir çeviri yanlışlığı yüzünden, bir virgülün yanlış yere konmuş olması yüzünden bile altüst olabilir. (Türkiye 1965-75)
- Atatürk'ün kurduğu devlette ve Atatürk'ün çizdiği yönde yeni devrimci atılımlar yaparken, Atatürk'ü ve Atatürk devrimciliğini, yalnız Atatürk'ün kendi yaşamış olduğu dönemin koşullarına göre değil, yaşadığımız dönemin koşullarına ve sorunlarına göre de değerlendirmek zorundayız. (Atatürk ve Devrimcilik)
- Ekonomik sorunlar öğütlerle çözülemez. (Bu Düzen Değişmelidir)
- umutsuz gelip bu dünyaya mutsuz gidenler (Bir Şeyler Olacak Yarın)
- Türkiye’ye yabancı sermayenin gelmesini kuşkusuz özendirmek gerekir. Ama bir özendirmeyi, kendi gücümüzün, sermayemizin, teknolojimizin yetmediği alanlarda, dışsatımımızı arttıracak, Türkiye’ye yeni dış pazar olanakları sağlayacak yönde ve kendi girişimcilerimizi engellemeyecek, ekonomik bağımsızlığımızı zedelemeyecek biçimde ve ölçüde yapmak gerekir. (Sömürü Düzeninde Yeni Aşama)
- Kadın hakları alanında yapılan devrim de bir üstyapı devrimi sayılır. Fakat ilkin bu devrim yapılmadan, altyapı devrimciliğine geçmek çok güçtü. Çünkü, kadınlar özgürleşmeden, Türkiye'de gerçek bir özgürlük ortamı gelişemezdi ve Türk halkının tüm gücü harekete geçirilemezdi. (Atatürk ve Devrimcilik)
- Lâiklik, devrimler veya özgürlükler tehlikeye düşünce, özerk üniversiteler, ânında, topluca seslerini yükseltebilmektedir. (Ortanın Solu)
- Türkiye’de bazı aydınlar, -kendileri yönetime hakim olmak şartıyla- diktatörlük isteyebilirler. Ülkenin yararını bunda görebilirler. Ama halk bunu istemez. İstememekte de kendi tecrübeleri açısından haklıdır. (Ortanın Solu)
- Devletle halkın arası açıldıkça açıldı. Devlet halka yukarıdan bakar oldu. Halk, devletten soğudu, devlete küstü. (Ortanın Solu)
- Karşında polisiye roman okumak vardı Sorgusuz bakışmak Yoruldukça gözlerimiz Sevinçsiz gülmek, üzüntüsüz ağlamak (Şiirler)
- JEOLOG avucumda bir buhurdan bu dünya çağlar tüter insansız sarar beni benden uzağa yokolmuş dağlar yankılar beni yapayalnız toprağın basamaklarından iner derin dağlara yükselirim eski ırmak izlerinde akar yiterim kumlarla görmez olur beni gözlerim (Şiirler)
- “O bir şey olsun istedi mi, ‘Ol’ der ve olur” (Yasin Suresi) (Bir Şeyler Olacak Yarın)
- Kabahat düzenindir. (Bu Düzen Değişmelidir)
- On yıldan beri ambargo tehditlerini dinleriz. Sağa bakarız kabahat etmiş oluruz, ambargo tehdidi gelir; sola bakarız ambargo tehdidi gelir. Jeopolitik açıdan Türkiye kadar kritik bir bölgede, bir yerde bulunan bir ülke, kendi ulusal güvenliğini, bir başka devletin iç politikasındaki dalgalanmaların seyrine, tesadüflerine bırakamaz. (Türkiye 1965-75)
- Ne var ki düşünce kuşlar gibi özgürdür. (Bir Şeyler Olacak Yarın)
- "Elektriğe, kömüre, gaza, mazota, fuel-oil'e yüzde yüz zam. Demir-çelik ürünlerine yüzde yüz zam. Çimentoya bir büyük zam, hemen ardından bir zam daha. Kağıda yüzde 400, tuza yüzde 500 gübreye yüzde 500'le yüzde 750 arası zam. Ekmeğe, süte, ete zam, sigaraya, beze, şekere zam, ptt'ye, demiryoluna, uçağa, otobüse ve daha nicelerine zam. Birinin acısına alışılmadan yenileri ve daha büyükleri ardı ardına gelen zam haberlerini günlerdir her akşam radyoda televizyonda dinleyen, her sabah gazetelerde okuyan yurttaşlarımız, soruyor olmalılar: "Ne zaman arkası kesilecek bu zamların?" diye... Acı gerçek o ki arkası kesilmeyecek. Bunlar daha başlangıç..." (Sömürü Düzeninde Yeni Aşama)