Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs - Murat Bardakçı Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs kimin eseri? Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs kitabının yazarı kimdir? Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs konusu ve anafikri nedir? Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs kitabı ne anlatıyor? Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs PDF indirme linki var mı? Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs kitabının yazarı Murat Bardakçı kimdir? İşte Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Murat Bardakçı
Yayın Evi: Turkuvaz Kitap
İSBN: 9786057717009
Sayfa Sayısı: 398
Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Biri kadın üçü çocuk 79 yolcu, altı adet at ve bir de otomobil ile 1919’un 16 Mayıs’ında öğleden sonra saat 16.30’da Galata Rıhtımı’ndan kalkan vapurun üç gün devam eden ve 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’da son bulan yolculuğu, katıldığı dünya savaşından yıkılmış, parçalanmış ve işgale uğramış halde çıkan bir imparatorluğun küllerinden yepyeni bir devletin doğması yolunda atılmış ilk adımdır.
Murat Bardakçı bu kitabında Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a gidişinin gözden kaçmış bazı ayrıntılarını bir kısmı şimdiye kadar yayınlanmamış belgelerin ışığı altında ortaya koyarken, Cumhuriyet’e uzanan millî kurtuluş hareketinin ilk adımını teşkil eden bu yolculuğun Harbiye Nezâreti’nden Dahiliye ve Bahriye Nezâretleri’ne, zamanın Genelkurmayı’ndan Sadaret’e ve Saray’a kadar devletin en üst düzeyinin dünya savaşı bozgunu sonrasında birşeyler yapabilmek için beraberce hazırladıkları bir devlet operasyonu olduğunu anlatıyor.
Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs Alıntıları - Sözleri
- Paşa, 1926'da yayınlanan hatıralarında Anadolu'ya geçişi hakkında "Talih bana öyle müsait şartlar hazırlamış ki kendimi onların kucağında hissettiğim zaman ne kadar bahtiyarlik duydum, tarif edemem. Nezâretten çıkarken heyecandan dudaklarımı ısırdığı mı hatırlıyorum. Kafes açılmış, önümde geniş bir âlem, kanatlarını çırparak uçmaya hazırlanan bir kuş gibi idim."
- Müfettişlik vazifesi ile Anadolu'ya gönderilen paşalara, özellikle de Mustafa Kemal Paşa'ya "memleketin kurtuluşu için milli bir hareket başlamaları" konusunda emir verildiği hakkında herhangi bir belge yoktur ve böyle bir emirden yahut niyetten Sultan Vahideddin de bahsetmez, hatta ima bile etmez
- “Sadrazam’ın konağından çıktıktan sonra, Cevad Paşa ile kolkola, karanlıkta, Nişantaşı Caddesi’nden Teşvikiye’ye doğru sık adımlarla ilerliyorduk. Cevad Paşa samimi bir lisanla bana sordu: - Bir şey mi yapacaksın Kemâl? - Evet Paşam, bir şey yapacağım! -Allah muvaffak etsin. -Mutlaka muvaffak olacağız! Birbirimizden ayrıldık!”
- Karadeniz resmen olmasa bile fiilen İngiliz donanmasının işgali altındaydı ve Boğaz'dan çıkışlar ancak İngiliz vizesi ile mümkündü.
Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs İncelemesi - Şahsi Yorumlar
19 mayıs gerçekler: Yazarın kendine has yönetimi ile belge ler üzerinden yazmış olduğu tarih ile 19 mayısın gelişimini gün yüzüne çıkarmış ve aktörlerin aslında ne yaptıkları ile bize geçmişten bu yana Ne anlatıldığı arasındaki farkı apaçık gösteren bir eser. (Mehmet Emiroğlu)
Araştırmacı Gazateci Murat Bardakçı 'nın kaleminden 19 mayıs Bir Devlet Operasyonu... Tüm belgeleriyle Bir milletin küllerinden doğuşunun ilk adımı...Bilinmeyen yönleriyle... Okunmaya Değer bir Çalışma..Mustafa Kemal Atatürk Samsuna kendimi gitti yoksa Padişah fermanıyla mı gitti. Bandırma vapuru söyledikleri gibi dümeni kırık pusulası bozuk bir gemimiydi. Yoksa devrin en iyi gemilerinden mıydı? Atatürk mahiyetinde kimler vardı. Belgeleriyle yakın tarihimize ışık tutan bir çalışma. (Eyüp Kahya)
Tarihi, evrak ve kaynak kullanmadan romantik üslupla kaleme alınan eserlerden ziyade belgelere dayalı eserlerden okumayı tercih ederim. . Murat Bardakçı'nın 19 Mayıs ile ilgili eserini bu yüzden okumaya karar verdim. Daha önce Osmanlı'nın son dönemi ile Cumhuriyeti'nin ilk dönemlerine merakımdan dolayı Mustafa Kemal Atatürk, Kazım Karabekir Paşa, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Limon Von Sanders, Ahmet Avni Paşa, Ahmet İzzet Paşa, Said Halim Paşa, Lawrence, Falih Rıfkı Atay gibi o dönemlere şahitlik eden kişilerin hatıratlarını okudum ve 19 Mayıs ile ilgili birçok ilginç bilgiye denk geldim. . Yazarın bu eserini okurken açıkçası çok şaşırmadım, halihazırda bildiğim şeylerdi. Yazar hem benim okuduğum hatıratlardan hem de okumadığım hatıratlardaki 19 Mayıs ile ilgili bilgileri ve belgeleri bir araya getirmeye çalışmış, zaman zaman yorumlarda bulunmuştur. Eser büyük bir emekle oluşturulmuş, ama sanki bir şeyler havada kalmış gibiydi. Genel olarak eseri beğendim. (Halil İbrahim)
Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs PDF indirme linki var mı?
Murat Bardakçı - Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Murat Bardakçı Kimdir?
Murat Gökhan Bardakçı, 1955 yılında İstanbul'da doğdu, ekonomi öğrenimi gördü.
Musikiye Dr. Selahattin Tanur'la tanbur ve eser meşkederek başlayan Murat Bardakçı, Tanur'dan "icazet" aldı, Ekrem Karadeniz'le teori, teori tarihi ve ses sistemi üzerine çalıştı, Fahire Fersan ve Vecdi Seyhun'dan yararlandı, ilgi alanını daha sonra musiki tarihine yöneltti. Abdülbaki Gölpınarlı'dan şarkiyat kaynakları ve metodolojisi alanlarında büyük ölçüde faydalandı, bu arada Türk ve İslam Müziği'nin tarihiyle ilgili kitap, belge, fotoğraf, film ve ses kaydı gibi arşiv malzemesi topladı, geniş bir nota kolleksiyonu oluşturdu.
Murat Bardakçı Kitapları - Eserleri
- Enver
- Şahbaba
- Son Osmanlılar
- Osmanlı'da Seks
- Neslişah
- Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü
- İttihadçı'nın Sandığı
- Talat Paşa'nın Evrak-ı Metrukesi
- Naciyem Ruhum Efendim
- “Sizi Serbest Bırakmayı Muvafık Bularak Tatlîk Ettim!”
- Bir Devlet Operasyonu: 19 Mayıs
- Safiye
- Mahmud Şevket Paşa'nın Sadaret Günlüğü
- Yıkılış ve Kuruluş
- Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları
- Üçüncü Selim Devrine Ait Bir Bostancıbaşı Defteri
- Fener Beyleri’ne Türk Şarkıları
- Atatürk’ün Mutfağı
- Şahbaba
- Ahmed Oğlu Şükrullah
- 25 Yıla 25 Besteci
- Girit Oyunu Ve Kıbrıs
Murat Bardakçı Alıntıları - Sözleri
- Şevket Efendi, bir trafik kazasında iki kişinin ölümüne sebep olduğu için daha önce Halife Abdülmecid Efendi tarafından Osmanlı tarihinde örneği görülmemiş bir uygulamaya tâbi tutulmuş ve hanedandan ihraç edilmiştir. (Son Osmanlılar)
- Vahideddin'in şehzadelik yıllarını bilenler, onun ağabeyi Abdülhamid'le yakınlığının saraya mensup hemen herkesi kıskandırdığını söylerler. (Şahbaba)
- Huzura çıktım. Zât-ı şâhane Edirne’nin terkolunmaması arzusunu izhar etti ve Kamil paşa ile kabinesini pek ziyade çekiştirdi. (Mahmud Şevket Paşa'nın Sadaret Günlüğü)
- Seneler ve belki asırlar geçecek fakat Osmanlı milletine can veren Osmanlı İttihad ve Terakki Cemiyeti daima pâyidar, daima müttehîd, daima bir olacaktır kandaşlarımız! (İttihadçı'nın Sandığı)
- Gözlerinizi ağlamak için değil.... “Gözlerinizi ağlamak için değil, görmek için kullanınız” (“Sizi Serbest Bırakmayı Muvafık Bularak Tatlîk Ettim!”)
- Âh! Yine seni üzdüm, uzun yazdım. Fakat affet, sana da derdimi dökmezsem kime dert yanayım? (Naciyem Ruhum Efendim)
- ... Ah Enver! Ah! Bu kış seferini ta'cil etmek, sonra da bu parlak taarruzda 9. Kolordu'yu dörtnala kaldırmakla yüz bin masumun kanına girdin! Allah seni affetsin. Hafız Hakkı Paşa (3 Kanuni Sani 1915) (Hafız Hakkı Paşa'nın Sarıkamış Günlüğü)
- - Ay balam, bu gemi hara (nereye) gider ? + Hansı (hangisi)? - Köprüden indi (şimdi) kalkan bu parahod (gemi). O baktı, baktı sonra karar verdi: + Krasnovodska gider... Ona bir 'Sağol balam' diye teşekkür ettikten sonra denizin kenarına yaklaşarak mazot dumanları salıvererek manevra yapan gemiyi seyrettim. (Enver)
- "Seni öper, sever, kucaklar, bu mevcudiyet-i maddiyemle, aşk ve iştiyakımla sarılarak canını yakar, Hüdâ'nın birliğine yavrularımla beraber emanet ederim rûhum efendiciğim. Karaağaca çakımla ismini yazdım." (Enver)
- Rusya Devleti'nin tecavüzât-ı muhtemelesine karşı Almanya Devleti ile tedafüî bir ittifak akdine Sadrazam ve Hariciye Nâzırı Mehmed Said Paşa me'zundur. 18 Temmuz 1330 (31 Temmuz 1914) Mehmed Reşad (Yıkılış ve Kuruluş)
- Bizler için "hacı-hoca takımıyla birleşip ihtilal yapacaklar" bile dendi. Söğüt'ten elde kılıçla çıkıp Viyana'ya kadar gidenlerin torunuyduk. Türkiyen'in fenalığını nasıl düşünürdük? ama memlekete 600 sene hizmet ettikten sonra, bir gecede kovulduk. Diş değiştirirken kovuldum, saçlarıma ak düştüğünde dönebildim. Fakat emin olun, birimizin aklından bile, bir gün kötü şey geçmedi. Mustafa Kemal'in muvaffakiyetlerini işittikçe sevinir, "Türkiye iyiye gidiyor" derdik. (Son Osmanlılar)
- Bennet, hatıralarında Samsun için verdiği vizelerden şöyle bahsedecekti: "... Günün birinde, fark etmeden kaderin vasıtası oldum. 15 Mayıs'ta Yunan kuvvetleri İzmir'e çıkmış ve beklenmedik direnişle karşılamıştık. Sultan, başında Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal Paşa'nın bulunduğu bir heyetin Türk ordusunun ihtilâfın dışında kalmasını sağlamak maksadıyla gönderilmesi konusunda müttefiklerin Yüksek Komiserleri ile anlaşmaya varmıştı. 22.doğum günümde garip bir rastlantı olarak bir Türk subayı odama geldi ve Mustafa Kemal Paşa ile maiyetindekiler için vize istedi. Listeyi okuyunca Türk Ordusu'nun en faal 35 generaliyle albayının isimlerinin yazılı olduğunu gördüm. Vizeleri vermek istemedim. Binbaşı Van M., her zaman olduğu gibi özel işler için dışarıdaydı. Listeyi karargaha götürüp talimat istemeyi kararlaştırdım.Görevli subaya 'Bu liste bende barışçıdan ziyade savaşçı bir heyet intibaı uyandırıyor' dedim. Yüksek Komisyon'a danışılacağını söyleyip beklememi istediler. Yaklaşık bir saat sonra çağırıldım ve gidip vizeleri verme talimatı aldım. Bana 'Mustafa Kemal Paşa, Sultan'ın güvenine tam olarak sahiptir'dendi. (Yıkılış ve Kuruluş)
- Sizden ayrılış, ruhumun bedenimden ayrılmasından daha dehşetli oldu. (6 Aralık 1914, Naciye Sultana mektubundan) (Enver)
- Ailenin reisi Faik Bey servetini halde, Rus ve Alman paralarına çevirmiş, her şeyini Avrupa bankalarına transfer etmişti. Almanya’nın savaşta yenilip iflas etmesi ve Rusya’da patlayan 1917 Ekim Devrimi her iki parayı da pula çevirmiş, eski mabeyincinin muazzam serveti kül oluvermişti. İşte Refik-Fahire çiftinin bir zamanlar aristokrat aile gelenekleri icabı başlattıkları musikiyi sonradan meslek edinmelerinin sebebi de, bu geçim derdidir. Sefalet çekmemiş ama, hiç bir zaman da müreffeh bir hayat sürmemişlerdir. “Kış yaklaşıyor, kömürümüzü hala alamadık..” “Hamdolsun tig-ü teber, şâh-ı levendâz” (Mali vaziyeti bozuk, meteliksiz) (Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları)
- " Zaferler ne kadar bizim ise, mağlubiyetler de aynı şekilde bizimdir ve o mağlubiyete sebebiyet veren hataların tekrar edilmemesi için bilinmeleri, hatırlanmaları şarttır." (Enver)
- 1920 sonbaharında Meclis kürsüsünde artık başka Mustafa Kemal vardır ve bu Mustafa Kemal birkaç ay önce, 24 Nisan günü aynı kürsüde padişahtan bahsederken "ecdad-ı kiramımızın bize en kıymetli yadigârı" diyen, İstanbul'un aldığı kararların işgal baskısından kaynaklandığını anlatan ve "....Ben, şahsen hiçbir şey düşünmem. Zat-ı Şahane'nin ağzından işitsem, bunun icbar ve tazyik altında olduğuna hukmederim" ifadelerini kullanan Mustafa Kemal'den çok başkadır. (Şahbaba)
- Devlet solcularla beraber sağcıları, milliyetçileri, dindarları, dinsizleri ve toplumda öne çıkmış kim varsa hemen hepsini “acaba rejimin aleyhinde bir iş çeviriyorlar mı?” Paranoyası yüzünden devamlı olarak izlemiştir… (Safiye)
- Ben, Mustafa Kemal'e her zaman saygı duydum. Harpten yenik çıkan devleti kurtarabilecek tek kişi, Mustafa Kemal idi. (Son Osmanlılar)
- Ve Hazreti Ali -Radiyallahu anh- buyurdular ki, "Cimada itidal (ilişkide ölçülü olma) topuklara ilik ve gözlere nur ve bedenlere kuvvettir". (Osmanlı'da Seks)
- (Kitabın 18’inci sayfasında Refik Beyin 1919’da girdiği ve en yüksek Booth aldığı, Mızıka-i Hümayun’a giriş imtihanından sorulara bir göz attıktan sonra...) Bu imtihanın, bugünkü resmi musiki kuruluşlarında yapılanlarla mukayesesini veya bu seviyede yapılacak bir başka imtihanda, günümüz üstatlarının ne derece başarılı olacakları hususunu bir yana bırakalım... Asıl mesele, günümüz musikisinin, artık değil bu imtihana girebilecek öğrencinin, bu soruları sorabilecek bir imtihan heyetinde yer almaya layık tek bir hocanın bile bulunmadığı bir hale gelmiş olmasıdır. (Refik Bey - Refik Fersan ve Hatıraları)