Billur Köşk Masalları - Tahir Alangu Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Billur Köşk Masalları kimin eseri? Billur Köşk Masalları kitabının yazarı kimdir? Billur Köşk Masalları konusu ve anafikri nedir? Billur Köşk Masalları kitabı ne anlatıyor? Billur Köşk Masalları PDF indirme linki var mı? Billur Köşk Masalları kitabının yazarı Tahir Alangu kimdir? İşte Billur Köşk Masalları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Tahir Alangu
Yayın Evi: Yapı Kredi Yayınları
İSBN: 9750817564
Sayfa Sayısı: 352
Billur Köşk Masalları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
“Masal budur işte!” dedirten bir kitap…
M.E.B. 100 Temel Eser Listesinde yer alan, Tahir Alangu’nun Anadolu masallarından derlediği Billur Köşk’teki masalların hepsini okumadıysak da, birini, üçünü, beşini mutlaka dinlemişizdir büyüklerimizden. Bir sultan, bir şehzade, neci olursa olsun bir genç vardır o masallarda. Büyük sorunlarla uğraşır, devlerle, perilerle boğuşur, sonunda ulaşır muradına. İstanbul Padişahının kızı, Yemen Padişahının oğluyla didişir, erkek gibi yetiştirilen sultan sonunda devlerin ilenciyle şehzade olur, Alicengiz oyununu öğrenen genç darı olur, kendisini yemek isteyen ustası tavuk olunca da bir sansara dönüşür alt eder onu, öyle sabırlıdır ki bir genç kız, sabır taşını bile çatlatır…
Birbirinden güzel on dört masalın yer aldığı kitabın sonunda, Alangu’nun bir açıklama yazısı ve masalda geçen kimi sözcüklerin açıklandığı Küçük Sözlük de yer alıyor.
Billur Köşk Masalları Alıntıları - Sözleri
- İnsanoğlunun dışından içi belli olmaz. Cellat dersin, ama bakarsın yüreği yufkadır; bakarsın bir insana melek kılıklı biridir, ama yüreği cellat yüreği gibi taştan olur.
- "Huu, huu, nigârım, Ne yapar hubiyâr'ım?"
- Hu, huu, Hubiyâr'ım Nereye gitti sultanım? Sabretsin Bahriyar'ım.
- Onlar ermiş muratlarına diyelim; ama, kimisi murada, kimisi de içler ezen derde erdi. Kimileri güldü. Ama kimini bahtı güldürmedi, masalda bile. Masal dedikleri bir bahane, hayattır dökülüp saçılan orta yere
- Onlar ermiş muratlarına diyelim; ama kimisi murada, kimisi de içler ezen derde erdi. Kimileri güldü. Ama kimini bahtı güldürmedi, masalda bile. Masal dedikleri bir bahane, hayattır dökülüp saçılan orta yere.
- "Dert inletir, aşk da söyletirmiş."
- "Talihsiz baş, gezgin olur, bahtı gülünceye dek..."
Billur Köşk Masalları İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Masal: Akıcı bir dille yazılmış, derlenmiş halk bilmi açısından önemli bir kitap. Edebiyat severlerin okumasını öneririm. Kullanım dışı kalan sözcükler içinde kitn sonuna küçük bir sözlük eklenmesi akıllıca olmuş. (Doğan Hayat)
ÇOCUK KİTABI DEĞİL: Yetişkin gözetimi olmadan ilkokul ve ortaokul (8. sınıf hariç) öğrencilerinin okumasını sakıncalı buluyorum. Masalların çoğunda geçen vahşice cezalandırmalar bunun en büyük sebebi. Ebeveyn veya öğretmenlerin bu bölümlere dikkat etmesi lazım. "Al, oku" diyerek çocukların eline verilecek bir kitap değil bence. Çocukların bilemeyeceği sözcük sayısının fazlalığı, cümlelerin uzunluğu, dil ve anlatım, kelime yazımı ve noktalama işaretlerindeki yanlışlık da kitabı çocuklar için uygun kılmayan diğer detaylar. Masallar, çocuklar değil büyükler hedef alınarak oluşturulmuş olduğundan masal kitabı konusunda ilk tercihimiz bu kitap olmamalı. Onun dışında Türk masal geleneğini iyi örneklendiren bir kitap :) (Çağatay Taşel)
Billur Köşk Masalları'nın ilginç serüvenine tanıklık ediyor Tahir alangu' nun bu kitabı. İlginçlik, bu kitaptaki masalların sözlü gelenekten yazılı ortama geçmemiş, yazılı ortamdan da sözlü geleneğe yansımış olmasın da. Tanıklık ise kitaplaşmanın onca yıl sonra bu derleme ile yeni bir halka daha kazanarak devam etmesi ile vücut buluyor. Kitapta yer alan bu arka yazıdan sonra şunu belirtmek isterim ki gerçekten hikayeler masal ve halk hikayesi tadında anlatılmış. Nazım - nesir karışık yazılmış ve tabi masalların başında, ortasında, sonunda abartılı tekerlemeler yer alıyor. Aşk ve sevgi konulu masallar halk hikayesinde yaşanılanlar gibi anlatılmış ve durumlar şiirlerle, manilerle yansıtılmış. Kitapta yer alan canlı ve cansız yardımcı kahramanlar hep iyi karakterler olduğu için; olağanüstü özellikleriyle asıl kahramanlara yardım edip, onları zor durumda bırakmıyor, konuşmalarıyla da alınması gereken öğütleri veriyor. Masalları okumaktan, halk edebiyatıyla iç içe olmaktan her zaman keyif alırım. Bu yüzden masalların da her zaman her yaşta bizleri eğlendirdiğini, düşündürdüğünü, eğittiğini ve öğrettiğini düşünüyorum. Elimizde kalan yalnızca masallar ve masal kahramanları... olsa daa masallar okunmaya fazlasıyla değer ;) Bir masal tekerlemesiyle son vereyim yazıma: Masaldakiler ermiş muradına, darısı bizlerin başına :) (Kitap incisi)
Billur Köşk Masalları PDF indirme linki var mı?
Tahir Alangu - Billur Köşk Masalları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Billur Köşk Masalları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Tahir Alangu Kimdir?
Eğitimci, edebiyat tarihçisi ve halkbilimi araştırmacısı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ’nü bitirdi (1943). Köy enstitülerinde, liselerde edebiyat öğretmenliği yaptı, bazı yüksek okullarda ders verdi. Üniversite öğrenciliğinden itibaren halkbilimiyle ilgilendi, özel olarak masallar üzerinde çalıştı. Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü’nde verdiği seminerler 1970 sonrasında yetişen halkbilimciler üzerinde etkili oldu. Türkiye Folklor Elkitabı (1983), Alangu’nun halkbilimi ders notlarının ve yazılarının derlenmesiyle oluşturulmuş dikkate değer bir çalışmadır. Billur Köşk Masalları (1961), Keloğlan Masalları (1967) ve Kediler Padişahı (2009) onun yeniden kaleme alınmış, bilgilendirici yazılarla sunulmuş masal kitaplarıdır. Alangu’nun Türk edebiyatıyla ilgili çalışmaları da var: Cumhuriyetten Sonra Hikâye ve Roman (I-III, 1959-1965), Ömer Seyfettin. Bir Ülkücü Yazarın Romanı (1968) ve VIII. Yüzyıldan Günümüze 100 Ünlü Türk Eseri (I-II, 1974).
Tahir Alangu Kitapları - Eserleri
- Keloğlan Masalları
- Billur Köşk Masalları
- Kediler Padişahı
- Ömer Seyfettin
- Türkiye Folkloru Elkitabı
- Sait Faik İçin
- Dünyadan ve Bizden Çingene Hikayeleri
- Serveti Fünun Edebiyatı Antolojisi
- Cumhuriyetten Sonra Hikaye ve Roman Cilt 3
- Cumhuriyetten Sonra Hikaye ve Roman Cilt 2
- Cumhuriyetten Sonra Hikaye ve Roman Cilt 1
Tahir Alangu Alıntıları - Sözleri
- Onlar ermiş muratlarına diyelim; ama kimisi murada, kimisi de içler ezen derde erdi. Kimileri güldü. Ama kimini bahtı güldürmedi, masalda bile. Masal dedikleri bir bahane, hayattır dökülüp saçılan orta yere. (Billur Köşk Masalları)
- "En büyük hikâyecimiz Sait Faik Abasıyanık ölmedi ki ! Ölmez de. Bir de hayatın içinde sokaklardaki adımlarıyla, sessiz kelimeleriyle, boyuna yeniden ateşlenmesini bildiği hayat heyecanı ile derinlemesine bir kişilik taşıyan bir adam vardı : Adı Sait Faik idi. O da yaşamayı bıraktı." (Sait Faik İçin)
- Yazılarında, dünyayı eski ve leziz bir şaraba benzeten Sait, bir yığın edebiyat oyunları, daha doğrusu ukalâlıklariyle onu sulandırmaktan çekinmiştir. Birçok hikayeleri, musikideki sözsüz bestelere benzer. Mevzu, düğüm, âkıbet gibi basit teknik oyunlara tenezzül etmeden sizi unutamıyacağınız bir armoniye götürür. (Sait Faik İçin)
- "Dert inletir, aşk da söyletirmiş." (Billur Köşk Masalları)
- Kim uyur, kim uyanık? Herkes uyur, Keloğlan uyanık. (Keloğlan Masalları)
- Bu dünyanın töresi düzeni öyle kurulmuş ki, suyun akıntısına gidince safaya, dikine dikine gidince de cefaya düşersin. (Kediler Padişahı)
- Kuşku, merak içe düşmüş kurt gibidir. İnsanın içine düşmeyegörsün. (Kediler Padişahı)
- Ben bir garip keloğlanım eşeğimin yok palanı varım yoğum doğruluktur oysa hiç sevmem ben yalanı evde kocakarı anam, birkaç tavuk bir de inek hergün şu başıma konar evsiz kalmış birkaç sinek (Keloğlan Masalları)
- Sait Faik hayata dört elle sarılmış bir insan değildi. Onun her şeye karşı tembel bir kayıtsızlığı vardı. Avareliği de öyleydi, pazarlığı da... Hayatla dolu olan kimse onu iştiha ile yaşamak ister, halbuki Sait Faik'te her şeyi oluruna bırakmak huyu vardı. Kendisini zorlamıya değmezdi bu dünya. Sait dramı sevmezdi. Muhayyilenin hayatı bozmasını istemediği gibi, düşünülmüş bir realizmden de hoşlanmazdı. (Sait Faik İçin)
- Buna karşılık öteki halk masallarında, padişahın küçük oğlunun morali, duygulu dalgalanmalar içinde pek bulanık ve kişiliği de belirli ölçüde dengesizdir. Felaketler, ayrılıklar, zorluklar karşısında karamsar, üzgün ve sık sık mahzundur. arada sırada korkar, acı gözyaşları döker, başına gelen olaylar karşısında yardıma muhtaç bir kişinin bütün özelliklerini gösterir. Buna karşılık Keloğlan’ın kişiliğinde, korku nedir bilmez, gözyaşı tanımaz, hayatın cilveleri altında ezile ezile iyice yetişmiş nitelikler, çevrelerini genişletmiş, şehirlileşmiş köylülerimizin pişkinliği açıkça görülür. (Keloğlan Masalları)
- 988 yılında yazılmış Fihrist’e göre “Akşamları kendisine masal anlattıranların ilki İskender’di. Bununla alay edenler vardı. Ama o buhu, bu masalları dinlerken elde ettiği zevk için değil uyanık ve dikkatli kalmak için yaptığını söylerdi. (Kediler Padişahı)
- Sait Faik, evet, o da gitti aramızdan. Eserleri duruyor, duracak. Hem de dipdiri duracak yıllar, yüzyıllar sonrasına. Ama kendi niçin gitsin? O derbeder, o kalender, o insancıllığıyle aramızda dolaşsa ne olurdu sanki? Bilmem ki, yaşamak için kişi oğlunun dünyayı sevmemesi mi gerekiyor? Sait Faik de Orhan Veli gibi ölesiye seviyordu dünyayı. Gitti. (Sait Faik İçin)
- İnsanoğlunun dışından içi belli olmaz. Cellat dersin, ama bakarsın yüreği yufkadır; bakarsın bir insana melek kılıklı biridir, ama yüreği cellat yüreği gibi taştan olur. (Billur Köşk Masalları)
- Bir de ne görsün ! Ayın ondördü misali, dünya güzeli bir kız . (Kediler Padişahı)
- Bugün toplu eserlerinin son basımına giren 135 hikâyenin 96 tanesini, ki tüm hikâyelerinin beşte dördüdür, hemen hepsi üzücü olaylar, maddî sıkıntılar ve hastalıklarla dolu olan, hayatının bu en karışık devresinde yazmış oluyordu. (Ömer Seyfettin)
- "Sait Faik'ten yarına epeyce hikâye kalacağını umuyorum. O, sevgili Orhan Veli'nin dediği gibi, edebiyatımızın 《ölü doğmuş çocuklar》ından değildi." (Sait Faik İçin)
- Onun derbederliğine, dağınıklığına içerliyenler bulunabilir. Fakat, bu, gidildikten sonra bir daha dönülmiyecek dünyada üç buçuk gün yaşamak için öyle hesaplı, öyle kurallı olmıya zoraki ciddiliğe pek mi lüzum var yani? İnsanın iç güdüsü yok mu? (Sait Faik İçin)
- Bu dünyanın töresi düzeni öyle kurulmuş ki, suyun akıntısına gidince safaya, dikine dikine gidince de cefaya düşersin. (Kediler Padişahı)
- "Talihsiz baş, gezgin olur, bahtı gülünceye dek..." (Billur Köşk Masalları)
- Bizde büyük adamları, sevilen sanatçıları, hayat ve eserlerini değerlendirerek yaşatmak yerine, menkıbelerle donatarak "yüceltmek", "ulvileştirmek" şeklindeki yaygın alışkanlık, aslında insanı yaşama şartlarından kopararak yok etmenin, hayata bağlı sanat ilintilerini keserek tahrip etmenin maskelenmiş bir yolundan başka bir şey değildir. (Ömer Seyfettin)