dedas
Turkcella

Beren and Lúthien - J. R. R. Tolkien Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Beren and Lúthien kimin eseri? Beren and Lúthien kitabının yazarı kimdir? Beren and Lúthien konusu ve anafikri nedir? Beren and Lúthien kitabı ne anlatıyor? Beren and Lúthien kitabının yazarı J. R. R. Tolkien kimdir? İşte Beren and Lúthien kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 11.03.2022 06:00
Beren and Lúthien - J. R. R. Tolkien Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: J. R. R. Tolkien

Yayın Evi: Houghton Mifflin Harcourt

İSBN: 9781328791825

Sayfa Sayısı: 288

Beren and Lúthien Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

The tale of Beren and Lúthien was, or became, an essential element in the evolution of The Silmarillion, the myths and legends of the First Age of the World conceived by J.R.R. Tolkien. Returning from France and the battle of the Somme at the end of 1916, he wrote the tale in the following year.

Essential to the story, and never changed, is the fate that shadowed the love of Beren and Lúthien: for Beren was a mortal man, but Lúthien was an immortal elf. Her father, a great elvish lord, in deep opposition to Beren, imposed on him an impossible task that he must perform before he might wed Lúthien. This is the kernel of the legend; and it leads to the supremely heroic attempt of Beren and Lúthien together to rob the greatest of all evil beings, Melkor, called Morgoth, the Black Enemy, of a Silmaril.

In this book Christopher Tolkien has attempted to extract the story of Beren and Lúthien from the comprehensive work in which it was embedded; but that story was itself changing as it developed new associations within the larger history. To show something of the process whereby this legend of Middle-earth evolved over the years, he has told the story in his father's own words by giving, first, its original form, and then passages in prose and verse from later texts that illustrate the narrative as it changed. Presented together for the first time, they reveal aspects of the story, both in event and in narrative immediacy, that were afterwards lost.

Published on the tenth anniversary of the last Middle-earth book, the international bestseller The Children of Húrin, this new volume will similarly include drawings and color plates by Alan Lee, who also illustrated The Lord of the Rings and The Hobbit and went on to win Academy Awards for his work on The Lord of the Rings film trilogy.

Beren and Lúthien Alıntıları - Sözleri

  • Derin umutsuzluklara düştüğü geceler onunmuş artık, serencamında hiçbir umut göremiyormuş; hakikatte de çok az bir umut varmış.
  • “Bana, annemin vefatından sonraki yıl yazmış olduğu annem ile ilgili bir mektupta, ki kendi ölümünden de bir yıl öncesine denk gelir, kaybı karşısında yasının ne kadar kahredici olduğunu ve annemin mezarının üzerindeki adının altına Lúthien yazılmasını istediğini yazmıştı. Bu kitapta da değinilmiş olduğu gibi bu o mektupta, Beren ile Lúthien hikâyesinin başlangıcına, annemin dans ettiği Yorkshire'da, Roos yakınlarındaki küçük ormanlık arazi içindeki ağu çiçekleriyle dolu açıklığa dönmüştür ve şöyle demiştir: "Ama hikâye çöktü, ben kaldım ve ben o merhametsiz Mandos'un önünde yalvaramam ki."
  • Yüreğindeki umut sönmüş.”
  • Düşmüşlerdi kederler içine mutsuzca, unutulup gitmişlerdi umutsuzca.
  • "O günden beri kedilerin gönüllerinde hep bir yalnızlık, hep bir acı, hep bir kayıp olduğu için hep ağlayıp inlerler; yine de gönüllerinde sadece karanlık vardır."
  • Lakin hep kaybetti Morgoth'un hilekârlığı, hakkıyla yenemedi düşmanlarını;
  • Onun güzelliği ve aşkının hassasiyeti Mandos'un soğuk kalbine bile nüfuz etmiş ve böylece onun Beren'i bir kez daha dünyaya götürmesine müsaade buyurmuş. Böyle bir şey o güne kadar ne İnsanlar ne de Elfler arasında hiç olmamışmış. Ben hakkıyla hatırlayamasam da Tinúviel'in Mandos'un tahtı önündeki yakarışlarıyla ilgili bir sürü şarkı düzülmüş, hikâyeler anlatılmıştır. Lâkin Mandos bu iki sevgiliye şöyle söylemiştir: 'Bakın Canım Elfler, sizi dünya üzerinde zevk-ü-sefa içinde yaşayasınız diye bırakmıyorum zira kötü yürekli Melko'nun oturduğu yerde artık böyle bir şey bulamazsınız- ve bilesiniz ki İnsanlar gibi ölümlü olacaksınız ve uğrunuz tekrar buraya döndüğünde bu ebediyete kadar olacaktır, tabii Tanrılar sizi Valinor'a çağırırsa, o başka.'
  • Beyine olan sevgisi, nefret ettiği krala hıncı ve de boynu bükük kalmış tek başına zarif Eilinel için duyduğu elem arasındaki hangi destanlar anlatsın, düşüncelerini ?
  • şimdi ruhunu kaplayan hüzün dönüşmüştü kara bir çaresizliğe...
  • Aheste zaman aktı gitti. Derken alevlendi karanlık içinden bir çift göz. Gördü akıbetini gerdi tüm bağlarını, Beren sessizce, zincirlenmiş fani kudretinin fevkinde. O da ne! gerilip de kırılma sesi aniden zincirlerin, hani kopup boşalıveren, birbirinden ayrılan halkaların, duyuldu. Hani o şeyin, gölgeler arasından sürünüp gelen kurtumsu şeyin üzerine sıçradı vefalı Felagund; ne dişlerini getirdi aklına ne de amansız bir yara almayı bu şeyin elleri arasında. Karanlık içerisinde boğuştular yavaşça, acımasızca, hırlayarak bir ileri bir geri, orada, birbirlerinin gırtlaklarına çökerek, tenini birbirlerinin dişleyerek. Parmaklar kenetlendi kaba tüyler üzerine, tekmeler atıldı, Beren yatmakta olan, kurttan yaratığın nefesinin tıkanıp öldüğünü duydu orada. Sonra işitti birinin konuştuğunu: "Elveda! Artık hayat sürmeme hacet kalmadı dünyada dostum, yoldaşım cesur Beren. Bölündü kalbim bin parçaya, buz kesti ayaklarım ellerim. Bütün gücümü sarf ettim zincirlerimi kırmak için, ayrıca açtığı yara o zehirli dişlerin de göğsümü paramparça etti. Artık Timbrenting'in altında, Tanrıların hani içtikleri o yerde, o yerde düştüğü ışıkların parlak deniz üzerine, uzun istirahatime hemen çekilmeliyim." Böylece göçüp gitti işte kral, daha yakacakları çok türküler var elf ozanların ona.
  • "İşte Canım Kralım, size arzu etmiş olduğunuz bu harikulade mücevheri veriyorum, yol kıyısında bulunmuş önemsiz bir şey sayılır bu çünkü bana soracak olursanız bir zamanlar aklın alamayacağı kadar güzel bir şeye sahiptiniz ama şimdi o benim."

Beren and Lúthien İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Beren ve Luthien'in mükemmel hikayesi ile Silmarillion okurken tanıştım ve özellikle Luthien'e, ki benim gözümde Orta Dünya'nın gelmiş geçmiş en gözü kara ve en cesur elfidir, hayran kaldım. Dolayısıyla bu kitabın çıkacağını da ilk duyduğumda inanılmaz heyecanlandım, ön siparişten edindim ve bekleyen yüzlerce kitabıma rağmen hemen okumaya başladım. Ancak...Ancak kitabı yaklaşık 4-5 ay kadar elimde süründürdükten sonra yaklaşık 200. sayfasında pes ederek bırakmak zorunda kaldım (Kitap 288 sayfa) . Kitap için kötü diyemem, gerçi iyi de diyemem, sadece benim beklediğimden ve olmasını umduğumdan çok farklıydı. Dolayısıyla, bu incelemeyi yazmamdaki asıl amaç da, kitabı okumak isteyenlerin neyle karşılaşacaklarını önceden bilmeleri gerektiğini düşünmem. Öncelikle şunu belirtmem gerek ki, kitap fantastik bir kitap değil, içinde fantastik öğeler barındıran bir edebi inceleme kitabı. Benim beklediğim, Silmarillion’da geçen yaklaşık 10-15 sayfalık Beren ve Luthien hikayesinin genişletilmiş, detaylandırılmış ve koskoca roman haline getirilmiş versiyonunu göreceğimi sanmıştım. Hatta dürüst olmak gerekirse, Silmarillion’da yalnızca iki sayfa ayrılan Yüzüklerin Efendisi hikayesinden 3 kitap çıkabildiğini düşününce nasıl da umutlanmış olabileceğimi siz düşünün. Ancak bu kitap Christopher Tolkien’in babasının bu hikayeler üzerine yaptığı incelemeden ibaret. Bu hikaye aslında onların ailesi için de çok önemliymiş. JRR Tolkien aslında kendini Beren, çok sevdiği eşini de Luthien olarak görmüş ve aslında bu hikaye onların hikayesiymiş. Dolayısıyla bu hikayenin oğulları Christopher için de ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir. Christopher da, bu kitabında babasının bu hikaye için yazdığı tüm versiyonları toparlayıp, düzenleyip bu kitapta toplamış. Yani kitap, bir adet derinlemesine yazılmış bir hikayden değil, aksine Silmarillion’da verilmiş 10-15 sayfalık hikayenin 4-5 farklı versiyonundan oluşuyor. Ancak bu versiyonlar arasındaki geçiş de tam net değil. Bir versiyon şiir, bir versiyonun bir bölümünün iki farklı versiyonu ayrı ayrı verilmiş, birinde Melkor’un hizmetkarı da bir tazı iken başka versiyonunda kedi… Ancak sonuçta hepsi aynı 10-15 sayfalık hikayeler ve aralar da Christopher’ın ‘Bu kısmı babam bir kitabın arkasına kurşun kalemle yazdığı için çözmem zaman aldı’ gibi açıklamaları ile doldurulmuş. Kitabın edebi yönü gerçekten çok kuvvetli, yani aynı hikayeyi o kadar farklı şekilde o kadar farklı kelime seçimleri ve oyunları ile aktarabilmek mükemmel. Ancak ben kitabı edebi kitap olarak değil fantastik kitap olarak okumak istemiştim ve benim için sadece 5 kere tekrarlanmış bir hikaye oldu. Dolayısıyla da kitap, bitiremediğim ender kitaplar arasında yerini almış oldu. (Mithril / Nobody)

Kralın Dönüşü'nde Aragorn ve Arwen'in hikayesinin bir kısmını okuduktan sonra Beren ve Luthien'in hikayesini çok merak etmiştim. Hikayenin değişiminin de anlatıldığı bir eserdi. Kitabın sonunda Elrond'un adı geçince duygulandım çünkü Yüzüklerin Efendisi'nde en sevdiğim karakterlerden biriydi. Genel olarak Tolkien evrenine merakı olan birinin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. (Şeyma Fidan)

Ben Tolkien'in gelmiş ve geçmiş en büyük dilbilimci olarak tanımlıyorum. Eğer daha önce hiçbir Tolkien'in kitabı okumadıysanız, bu kitabıyla başlamayın. Benim hayranlığım Yüzüklerin Efendisi serisiyle başlamıştır ve sonrasında devam etmiştir. 100 yıl sonra Tolkien'in oğlu Christopher Tolkien hikayeyi biraraya getirmiştir. Tolkien hikayeyi tamamlamamıştır. Ölümlü olan Beren ile ölümsüz olan Elf beyi kızı olan Luthien 'in aşk hikayesini anlatıyor. Önemli bir Elf beyi olan babası, kızıyla Beren 'in aşkına karşıydı. Beren'in Luthien ile evlenebilmesi için bir tek şartı vardı. Melkor'dan değerli mücevher olan Silmarili çalmaya çalışmaktı. Orta dünya muhteşem bir aşka şahitlik ediyor. Kitap düz yazı şeklinde başlayıp, Tolkien'in Luthien 'in şarkılarıyla destansı bir anlatımıyla devam ediyor. Bu arada kitabın içindeki çizimler bir harika. Alan Lee 'ye de teşekkür ediyoruz. Herkese keyifli okumalar (Hande K.)

Beren and Lúthien PDF indirme linki var mı?

J. R. R. Tolkien - Beren and Lúthien kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Beren and Lúthien PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı J. R. R. Tolkien Kimdir?

John Ronald Reuel Tolkien (3 Ocak 1892 - 2 Eylül 1973), İngiliz yazar, şair, filolog ve profesör unvanlı akademisyen. Uzmanlık alanı Anglo-Saxon Dili ve Edebiyatıdır. Hobbit, Yüzüklerin Efendisi ve Silmarillion gibi fantastik kurgu eserleriyle tanınır.

Hayatı

İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika'nın Bloemfontein şehrinde doğdu. Ronald'ın babası Arthur Tolkien banka müdürü idi. İngiltere Birminghamlı olan aile kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla Güney Afrika'ya yerleşmişti. Fakat iklimin getirdiği olmusuzluklar kısa zamanda anne Mabel'i Ronald'i ve küçük kardeş Hilary'i de alıp İngiltere'ye dönmeye itti. Aile bir süre sonra baba Arthur'un da dönmesi ile eski günlerine kavuşmayı umuyordu. Fakat 15 Şubat 1896'da Güney Afrika'dan Arthur'un ölüm haberi geldi. Bunun üzerine Mabel çocukları alıp küçük bir köy olan Sarehole'a yerleşti. Bu köy Ronald'da derin etkiler bırakacak, ömrünün kısa bir süresini burada geçirmesine rağmen hayallerinde yarattığı Hobbit diyarı Shire ile defalarca Sarehole'u ziyaret edecekti. Sarehole'da Tolkien'i etkileyen sadece yemyeşil doğa değildi. Köy yakınındaki Moseley Bataklığı, kardeşi Hillary ile her zaman oynamaya gittikleri Cole Bank Road değirmeni ve devamlı kendilerini kovaladığı için "Beyaz Ogr" adını taktıkları değirmencinin oğlu da Ronald üzerinde derin izler bıraktı.

Ronald, Birmingham'daki King Edward's Okulu'na başlayınca aile bir kez daha taşınmak zorunda kaldı. Ronald yeni taşındıkları Olver Road'a yakın olan St. Philips okuluna verildi. Bir yıl sonra burs kazanınca tekrar King Edward's Okulu'na dönen Ronald birkaç yıl sonra (1904 yılında) da şeker hastalığı yüzünden annesi Mabel'i kaybetti. Bunun üzerine çocuklar teyzeleri Beatrice'in yanına gitti ve Peder Francis Morgan'ın gözetimine verildi. King Edward's Okulu'nda iken Ronald'ın dillere büyük yatkınlığı olduğu ortaya çıktı ve bu dönemde Ronald kendine ait bir dil tasarlamaya başladı. Böylece Elf dillerinin temelleri atıldı.

Çocukluktan delikanlılık yıllarına geçerken oturdukları Birmingham kentinde Ronald'ı etkileyen iki büyük yapı vardı. 29 metrelik Perrott's Folly kulesi o yıllara göre olağanüstü büyüklüğü ile Ronald'ın beynine kazınmıştı. 1758 yılında John Perrott tarafından yapılan bu kule tuhaf mimarisi ile "Perrott'un divaneliği" ismini almıştı. Hemen bu kulenin yanında ise bir başka kule vardı. Ve bu iki kule daha sonra yazacağı Yüzüklerin Efendisi için esin kaynağı oldu. Ronald'ın gençlik yıllarına dair bir diğer önemli not ise Gamgee ismi ile o yıllarda tanışmış olmasıdır. Bu yerel pamuk markası Gamgee, Ronald'ı etkilemiş olmalı ki Frodo'nun sadık dostu Sam'e bu soyadını vermiştir.

16 yaşındayken hayatını değiştirecek bir olay oldu ve hayattaki tek gerçek aşkı olan Edith ile tanıştı. Fakat Peder Morgan iki gencin görüşmelerini yasakladı. 1911 yılında Tolkien klasik diller eğitimi almak için Exeter Koleji'ne gitti ve 21 yaşını doldurduğunda hiçbir zaman unutamadığı Edith'i buldu (Söylenir ki Edith ormanda dolaştıkları bir gün onun için dans etmiş ve bu dans genç Tolkien'i çok etkilemiştir). Gençler 22 Mart 1916'da evlendiler. Üstelik Tolkien onu ikinci kez bulduğunda Edith bir başkası ile nişanlıydı.

Bu arada I. Dünya Savaşı başlamıştır. Kısa bir süre sonra Tolkien de orduya katıldı ve Fransa cephesinde savaştı. İki yakın dostunu bu savaşta kaybeden Tolkien çok yakınında patlayan bir bomba yüzünden İngiltere'ye geri döndü. Fakat savaş bu genç insan üzerinde unutulmaz etkiler bırakmıştır. Savaş bittiğinde Oxford English Dictionary'de iş bulan Tolkien, savaştan döndükten sonra hayatının büyük bir kısmını Oxford'da geçirdi. 1945 yılında Oxford'da profesör olmasına kadar geçen zaman içerisinde 4 çocuk sahibi oldu. Bu süre içerisinde devasa hayal dünyası Orta Dünya'yı oluşturmaya devam edti. Bir çeviri olan ilk kitabı Sir Gawain and The Green Knight yayınlandı. Entelektüel bir topluluk olan "Inklings"i yakın dostu C.S. Lewis ile kurdu ve 1937 yılında Hobbit'i yayınldı. Roman hem olumlu hem de olumsuz tepkiler aldı. Bazıları, Oxford'da profesör olan Tolkien'den nasıl olup da bir masal kitabı çıktığını sorduyordu. Ama olumsuz eleştiriler bir işe yaramadı ve Hobbit kısa zamanda popüler oldu.

Hobbit, aslında, Yüzüklerin Efendisi serisinin başlangıcıdır. Orta Dünya ilk kez bu kitapta okuyucuların karşısına çıkar. Bundan sonra Tolkien Yüzüklerin Efendisi (The Lord Of The Rings) için çalışmaya başlar.

29 Kasım 1971'de karısı Edith vefat eder. Tolkien bunun üzerine sadece iki yıl yaşayabilir ve 2 Eylül 1973'de Kraliçe'den krallığın en önemli nişanlarından biri olan Commander of the Order of the British Empire (CBE) ünvanını almasından kısa bir süre sonra 81 yaşında İngiltere'nin Bournemouth şehrinde ölür.

J. R. R. Tolkien Kitapları - Eserleri

  • Hobbit
  • Yüzüklerin Efendisi - Yüzük Kardeşliği
  • Yüzüklerin Efendisi - İki Kule
  • Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü
  • Silmarillion
  • Yüzüklerin Efendisi
  • Hurin'in Çocukları
  • Roverandom
  • Beren and Lúthien
  • Tom Bombadil’in Maceraları
  • Güç Yüzüklerine Dair
  • Ham'li Çiftçi Giles
  • Büyük Wootton Demircisi
  • Kullervo'nun Hikayesi
  • Gondolin'in Düşüşü
  • Tehlikeli Diyardan Öyküler
  • Masallar
  • Peri Masalları Üzerine
  • Kayıp Öyküler Kitabı 1
  • Noel Baba'dan Mektuplar
  • Sigurd ile Gudrun Efsanesi
  • Tolkien Mirası
  • Kayıp Öyküler Kitabı 2
  • Hobbit
  • Beowulf
  • The Hobbit The Lord Of The Rings Boxed
  • Sir Gawain and the Green Knight, Pearl and Sir Orfeo
  • Morgoth's Ring
  • Leaf by Niggle
  • The Fall of Arthur
  • Sauron Defeated
  • The Return of the Shadow
  • The Lays of Beleriand
  • The Treason of Isengard
  • The War Of The Ring
  • The Nature of Middle-earth
  • The Letters of J.R.R Tolkien
  • A Secret Vice
  • The Lay of Aotrou and Itroun
  • The Monsters and Critics
  • The Road Goes Ever On: A Song Cycle
  • Bilbo's Last Song
  • The War Of The Jewels
  • The Lost Road
  • The Peoples of Middle-earth
  • Mr. Bliss
  • Tree and Leaf
  • Finn and Hengest
  • The Shaping of Middle-Earth
  • The End of the Third Age

J. R. R. Tolkien Alıntıları - Sözleri

  • Sevgi buysa, al bunu benden ne olur, çok can yakıyor... Demek sevgin gerçekmiş.. (The Hobbit The Lord Of The Rings Boxed)
  • Keşke biz diye bir şey olsaydı: Yapayalnız olmak korkunç. (Hobbit)
  • uzun zamandır yabancılaştırılmış olsa da, İnsan ne tamamen kaybedilmiş ne de tamamen değiştirilmiştir (Peri Masalları Üzerine)
  • Philology has been dethroned from the high place it once had in this court of inquiry. Max Muller’s view of mythology as a ‘disease of language’ can be abandoned without regret. Mythology is not a disease at all, though it may like all human things become diseased. You might as well say that thinking is a disease of the mind. It would be more near the truth to say that languages, especially modern European languages, are a disease of mythology. But Language cannot, all the same, be dismissed. The incarnate mind, the tongue, and the tale are in our world coeval. The human mind, endowed with the powers of generalisation and abstraction, sees not only green-grass, discriminating it from other things (and finding it fair to look nupon), but sees that it is green as well as being grass. But how powerful, how stimulating to the very faculty that produced it, was the invention of the adjective: no spell or incantation in Faerie is more potent. And that is not surprising: such incantations might indeed be said to be only another view of adjectives, a part of speech in a mythical grammar. The mind that thought of light, heavy, grey, yellow, still, swift, also conceived of magic that would make heavy things light and able to fly, turn grey lead into yellow gold, and the still rock into swift water. If it could do the one, it could do the other; it inevitably did both. When we can take green from grass, blue from heaven, and red from blood, we have already an enchanter’s power - upon one plane; and the desire to wield that power in the world external to our minds awakes. It does not follow that we shall use that power well upon any plane. We may put a deadly green upon a man’s face and produce a horror; we may make the rare and terrible blue moon to shine; or we may cause woods to spring with silver leaves and rams to wear fleeces of gold, and put hot fire into the belly of the cold worm. But in such ‘fantasy’, as it is called, new form is made; Faerie begins; Man becomes a sub-creator. (The Monsters and Critics)
  • "Endure your trouble today. Bear up and be the man I expect you to be" (Beowulf)
  • Bazıları yaprağı havada yakalamanın mutlu bir gün, mutlu bir ay, hatta on iki mutlu ay getirdiğini söyler. (Tom Bombadil’in Maceraları)

  • “Şelaleler dökülürken bile Nihayetsiz akan sulara boyun eğmez. Nasıl ki usta bir şarkıcı Bütün bildiklerini harcayıncaya kadar söylemez.” (Kullervo'nun Hikayesi)
  • Olayarın gidişatı Giles'a büyük bir zevk veriyordu. Köpeğine de. Vaat edilen kamçıları hiç yemedi. Giles kendine göre adil bir adamdı, içten içe Garm'ın da olaylardaki rölünü kabul ediyordu, ama bunu dile getirecek kadar da ileri gitmiyordu. Canı istediğinde köpeğe sert sözler ve sert nesneler fırlatıyordu, ama pek çok küçük geziye de göz yumuyordu. Garm yürüyüşe çıktığında daha uzaklara gitmeye başladı. Çiftçi daha çalımlı yürüyordu ve şans yüzüne güldü. Güz ve kış başı iyi geçti. Her şey yolunda gidiyor gibiydi -ta ki ejderha gelene kadar. (Tehlikeli Diyardan Öyküler)
  • . Gölge sadece küçük ve geçici bir şeydi. Erişemeyeceği her zaman ışık ve yüksek güzellik vardı. ... (The Return of the Shadow)
  • † I am not Gandalf, being a transcendent Sub-creator in this little world. As far as any character is 'like me' it is Faramir – except that I lack what all my characters possess (let the psychoanalysts note!) Courage. (The Letters of J.R.R Tolkien)
  • “Sadık bir yüreğin asi bir dili olabilir.” (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)
  • Elinde bitmesi gereken epey resim vardı; çoğu onun yeteneklerine göre fazla büyük ve iddialıydı. Niggle ağaçtan çok yaprak resmedebilen türden bir ressamdı. Tek bir yaprak üzerinde uzun uzun çalışır, şeklini, rengini , kenarlarından parıldayan çiy damlalarını yakalamaya uğraşırdı. Buna rağmen , her bir yaprağın farklı, ancak aynı tarzda resmedilmiş olduğu koca bir ağaç çizmek de isterdi. (Tehlikeli Diyardan Öyküler)
  • "Çok az kişi sonuna gelmeden yolun onları nereye götüreceğini görebilir. " (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)

  • "Önümüze konulan çorbayla tatmin olmalı ve içinde kaynatılmış olan öküzün kemiklerini görmeyi arzu etmemeliyiz." (Peri Masalları Üzerine)
  • "Önümüze konan çorbayla iktifa edip kaynatılıp özü çıkartılmış olan öküzün kemiklerini görmeyi arzu etmemeliyiz." (Kullervo'nun Hikayesi)
  • I don't much approve of The Hobbit myself, preferring my own mythology with its consistent nomenclature...to this rabble of Eddaic-named dwarves out of Völuspá, newfangled hobbits and gollums (invented in an idle hour) and Anglo-Saxon runes. (Sigurd ile Gudrun Efsanesi)
  • Ama ileri bakan biri şunu görmeli: hiçbir şey eskisi gibi kalmayacak. (Hurin'in Çocukları)
  • "Ama Sauron, daima haindi." (Güç Yüzüklerine Dair)
  • Bayağı yalanlar iltifat sayılalıberi mutlu bir dünya olmadı asla. (Büyük Wootton Demircisi)
  • "Öyle işler vardır ki, sonu karanlık bile olsa, bu işlere başlamak, yapmayı reddetmekten daha iyidir." (Yüzüklerin Efendisi - İki Kule)

Yorum Yaz