dedas
Turkcella

Benim Hüzünlü Orospularım - Gabriel Garcia Marquez Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Benim Hüzünlü Orospularım kimin eseri? Benim Hüzünlü Orospularım kitabının yazarı kimdir? Benim Hüzünlü Orospularım konusu ve anafikri nedir? Benim Hüzünlü Orospularım kitabı ne anlatıyor? Benim Hüzünlü Orospularım kitabının yazarı Gabriel Garcia Marquez kimdir? İşte Benim Hüzünlü Orospularım kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 06.03.2022 12:00
Benim Hüzünlü Orospularım - Gabriel Garcia Marquez Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Gabriel Garcia Marquez

Çevirmen: İnci Kut

Orijinal Adı: Memoria de mis Putas Tristes

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750705243

Sayfa Sayısı: 96

Benim Hüzünlü Orospularım Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Benim Hüzünlü Orospularım’ın başkişisi, yaşamı boyunca hiçbir kadınla parasını ödemeden sevişmemiş yaşlı bir gazeteci. Yalnızlığının çaresini günlük, sıradan ilişkilerde aramış bu çirkin ve çe­­kingen ihtiyar, 90. yaş gününde kendine hiç alışılmamış bir armağan vermeye kalkışıyor. Eskiden tanıdığı bir genelev patroniçesini arayıp el değmemiş bir genç kızla birlikte olmak istediğini söylüyor. Patroniçe, onun bu isteğini yerine getirecek, ama yaşlı adam her ziyaretinde “uyuyan güzel” Del­ga­di­na’yı seyretmekle yetinmek zorunda kalacak, yaşamının güzünde kendisine böylesi bir oyun oynayan yazgısına boyun eğecek; ne ki bu çok özel ilişkiden o güne değin hiç tatmadığı bir aşk doğacaktır.

García Márquez, yaşlılığın hüznünü olağandışı bir aşkın coşkusuna dönüştürüyor. Belki de ölümü güzelleştirmek için... Ustanın elinden yaşlılığa, cinselliğe, aşka ve ölüme bir güzelleme.

Benim Hüzünlü Orospularım Alıntıları - Sözleri

  • • “Yavrucuğum, bu dünyada yalnızız.”
  • • “Seks, insanın aşkı bulamadığında elinde kalan bir tesellidir.”
  • • “Kesin olan tek şey ölümdür.”
  • • "İnsan gerçekte olduğu değil, hissettiği yaştadır."
  • • “Dünyada tek başına ölmekten daha büyük bir felaket olamaz.”
  • • “Açıkça söylemek gerekirse, hayatta hiçbir becerisi, parlak hiçbir yanı olmayan, soyu tükenmiş biriyim.”
  • "İnsanın sonunda başkalarının sandığı gibi biri olmaması olanaksız"
  • "Heyhat, bu aşksa, nasıl da acı çektiriyor."
  • • İnsan gerçekte olduğu değil, hissettiği yaştadır.
  • Konu ne olursa olsun yazılarımı onun için yazıyordum ,yazılarımda onun için gülüyor, onun için ağlıyordum; her bir sözcükle hayatımdan bir parça gidiyordu.
  • İnsanın sonunda başkalarının sandığı gibi biri olmaması imkansız.
  • “Dikkatli olun, beyefendi, o evde adam öldürürler.” “Aşk uğrunaysa ziyanı yok,” diye karşılık verdim..."

Benim Hüzünlü Orospularım İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabın pek okunmadığı dolayısıyla satılmadığı bir şehirden selamlar. Gerekli incelemeler zaten yapılmış ben bu kitapla ilgili anımı anlatacağım. 3 4 sene öncesi çok az sayıdaki kitapçılardan birine girdim. Kitapçı çoktur ama kırtasiye ve sınav hazırlık kitabı satarlar. Kitap raflarınız ne tarafta diye sorulunca, hep TEOG YGS KPSS türevi kitapların olduğu raflara yönlendirirler. Ben kitap alışverişlerimi internetten yaparım ama ucuz satılan bu kitap için, kitaptan fazla kargo ödemeyeyim diyerek elden alayım dedim. Neyse nerede kalmıştık evet kitapçıya girdim. Benim Hüzünlü O.... Kitabı var mı diye sordum. (O... diye kısaltmamın nedeni bazı üyelerin yanlış anlayıp şikayet etmeleri). Kitapçı amca hiddetlendi. Burada öyle kitaplar olmaz çık dışarı dedi. Ama roman bu amcacığım yanlış anladın dedim. Zaten torunu işletiyor kitapçıyı amca ne bilsin. Çık çık hadi dedi. Ahhh çıkayım bari dedim adam beni ne sandıysa. Başıma gelecekleri tahmin etmiştim ama bu kadarını beklemiyordum. Çıkarken çaktırmadan rafa göz atarken aha işte burada var satıyorsun dedim. Amca hemen doğrulup yanıma geldi bir hışımla kitabı elimden aldı sayfaları çevirmeye başladı. Çıplak kadın resimleri arıyordu sanırım. Bulsaydı kitabı bir güzel parçalardı eminim ama bulamadı. Al git senin olsun. Para mara istemez dedi. Sana bide poşet vereyim kimse görmesin. Böyle şeyleri okuma ayıp demeyi de ihmal etmedi. Sağ ol amca okumam bir daha! dedim. Zaten bir kere okuyacağım bir daha okumam. Poşetin dışından ismi gözükme ihtimaline karşı ayrıca bir kaç kat ambalaj kağıdına sardığı beleş kitabımla kitapçıdan çıktım. Ey Gabriel başka isim bulamadın mı beni ne hallere düşürdün. (DUA)

Bu kitap içeriği adından belli olmuyor. Erotik veya de sade'nin eserleri gibi bekliyorsanız, yanılmışsınız... kitabın konusu bir yana ben uzun zaman önceki bir anımı anlatmak istiyorum. PDF okumayı hiçbir zaman sevemedim. Okuduklarımın ulaşabilir olmasını istemişimdir her zaman. Sıradan bir kitap alışverişi için bir kitapçıya gittim. Birkaç kitap aldıktan sonra aklıma birden "Benim hüzünlü o..." kitabı aklıma geldi. Hazır gelmişken alayım dedim. Elimde birakaç kitapla beraber rafları geziyorum, arıyorum...Ama bir türlü bulamadım o sırada bir beyefendi geldi "Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?" diye sordu. Boş bulunmuşum "Evet" dedim. Kitabın ismini istedi tabi. Adama boş gözlerle bakıyorum, susarak. Sonra dayanamayıp güldüm... Öyle bir utanç kaplamıştı ki beni... Edebi eser olduğu için utanılacak bir şey yok diye düşündüm. Sonra "Benim...Benim Hüznüm..." diyiverdim. Ne alaka? Bilmiyorum, sanırım son anda utanmaktan kitap ismi uydurmuştum. Meğerse gerçekten öyle bir kitap varmış, daha da ilginci o kitapçıda da varmış. Hemen yalandan alıyormuş gibi yapıp gizli gizli bıraktım kitabı...Sonuç olarak kapıdan çıkarken beni tuhaf gözlerle izleyen (ve psikolojimin bana veda ettiğini düşünen) birisine rezil oldum :) Ah be marquez başka isim bulamadın mı! (Felony)

Pedofili içerik üzerine: Neredeyse çocuk denecek yaştaydı. Karşı konulamaz bir şehvete kapılarak eteğini arkadan kaldırıp donunu dizlerine kadar indirdim ve ona arkadan saldırıya geçtim. (Sayfa 18) Her seferinde arkadan olmak üzere ayda bir defadan hesaplayarak maaşını arttırdım. (Sayfa 19) Vücudunun her yanını nefesim kesilene kadar öptüm. (Sayfa 62) Daha bir sürü var ama öbür iğrenç alıntıları eklememe gerek yok sanırım. Kitap açıkça pedofili içeren, iğrenç bir kitap. İnanamıyorum, aynısını başka bir yazar yazınca herkes tepki gösterirken yazan kişi Marquez olunca pedofiliye sanat gözüyle bakılıyor. Kırmızı Pazartesi, Yüzyıllık Yalnızlık gibi harika kitapların olsa da bu yazdıklarının normal karşılanacak bir yanı yok Marquez. Sen de, senin bu kitabını sevenler de sapıktan başka bir şey değilsiniz. "Dönemine göre böyle şeyler normal" diye bir savunma da yapamazsınız; bu kitap 2009'da yazılmış. Bu kitap yaşlılığa bir güzelleme değil, pedofiliye bir güzellemedir. Eğer yaşlılığa bir güzelleme olsaydı bu yaşlı adam, bu kıza torunu veya kızı gözüyle bakar, ona babalık yapar ve ölmeden önce hayatı boyunca hiç tatmadığı evlat sevgisini tatmış olurdu. Ancak kitapta değil evlat sevgisi, 14 yaşındaki bu kıza kullanılıp atılması gereken bir fahişe gözüyle bakılıyor. Özellikle kadınların buna tepki vermesi gerekirken 1000Kitap'ta bu kitabı çok seven (?) kadınları görmek ne üzücü. Hayatınızı daha dolu ve anlamlı kitaplarla geçirmeniz dileğiyle (Abdullah Sarıtaş)

Kitabın Yazarı Gabriel Garcia Marquez Kimdir?

Gabriel García Márquez veya tam adıyla Gabriel José de la Conciliación García Márquez (6 Mart 1927 – 17 Nisan 2014), tüm Latin Amerika'da Gabo lakabıyla bilinen Nobel Edebiyat Ödüllü Kolombiyalı yazar, romancı, hikâyeci ve oyun yazarıdır.

20. yüzyılın en önemli yazarlarından birisi olarak nitelendirilen Márquez, 1972 yılında Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü'nü ve 1982 yılında da Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmıştır.

Hayatı

Montessori eğitim modelini benimsemiş bir anaokulunda eğitim gördü. Sucre'ye geldikten sonra, Gabriel'in resmi eğitimine başlamasına karar verildi ve Río Magdalena'nın ağzındaki bir liman kenti olan Barranquilla'da bir staja gönderildi. Orada, mizahi şiirler yazan ve mizahi çizgi romanlar çeken ürkek bir çocuk olma konusunda bir üne kavuştu. Atletik faaliyetlerde ciddi ve az ilgi duyduğu için sınıf arkadaşları tarafından "El Viejo" olarak anılmıştır.

García Márquez, 1940'tan itibaren Colegio jesuita San José'de (bugün Instituto San José'de) lise yıllarını tamamladı ve ilk şiirlerini Juventud'daki okul dergisinde yayınladı. Daha sonra, Hükûmet tarafından verilen bir burs sayesinde Gabriel, Bogotá'ya okumaya gönderildi. Başkentten bir saat uzaklıktaki Liceo Nacional de Zipaquirá'ya taşınarak, orta öğrenimini burada tamamladı. Kendi imkanlarıyla okumaya çalıştığı Hukuk Fakültesindeki eğitimini yazar kariyeri için yarıda bıraktı.

Genç yaşından itibaren, hiç çekinmeden dış politika ve Kolombiya'yı eleştirdi. 1958 senesinde Mercedes Barcha ile evlendi ve Rodrigo García ve Gonzalo isimli iki çocuğu oldu.

García Márquez, yazar olarak başladı ve beğeni toplamış kurgusal olmayan çalışmalar ve kısa hikâyeler yazdı. En iyi bilinen romanları Yüzyıllık Yalnızlık (1967), Başkan Babamızın Sonbaharı (1975), Kırmızı Pazartesi (1981) ve Kolera Günlerinde Aşk (1985) olmuştur. En önemlisi sıradan ve gerçekçi durumların aksine sihirli öğeleri ve olayları kullanan Büyülü Gerçekçilik olarak adlandırılmış bir edebiyat tarzı yaygınlaşırken, eserleri önemli eleştirel beğenileri ve geniş bir ticari başarı elde etti. Bazı eserlerinde Macondo (doğduğu şehir olan Aracataca'dan esinlenerek) ismi verilen kurgusal bir köyü anlatır ve çoğunda yalnızlık teması işlendiği gözlemlenir.

17 Nisan 2014 tarihinde Meksika'daki evinde 87 yaşında hayatını kaybetti. Ölümünden sonra, Kolombiya Cumhurbaşkanı Juan Manuel Santos, onu "bugüne kadar yaşamış en büyük Kolombiyalı" olarak lanse etmiştir.

Yazarın kişisel arşivi ölümünün ardından ailesi tarafından Amerika'nın Austin kentinde bulunan Teksas Üniversitesi'ne satıldı. Arşivde, Marquez'in kitaplarından onun el yazısı ile orijinal kopyaları ve Graham Greene, Gunter Grass ve Carlos Fuentes gibi yazarlarla yaptığı yazışmalara ait mektuplar da bulunmaktadır. Teksas Üniversitesinden yapılan açıklamada arşiv için 2,2 milyon dolar ödendiği belirtilmiştir. Marquez’in külleri, 2015 yılının Aralık ayında Meksika'dan Karayipler’deki Cartagena kentine getirileceği bildirilmiştir. Nitekim açıklandığı gibi yazarın küllerinin bir kısmı Cartagena'ya taşınmış; kalan kısmı ise Meksiko şehrinde bırakılmıştır.

2015 yılında The Washington Post'un bulduğu arşivlere göre; FBI'ın 24 yıl boyunca (1961'den 1985'e kadar) Marquez'i takip ettiği ortaya çıktı. Takibin sebebinin Marquez'in Kübalı haber ajansı Prensa Latina'nın kuruluşuna yardımcı olması, olduğu söyleniyor. Marquez'in 1982'de Nobel Edebiyat Ödülü almasına rağmen, 3 yıl daha takip edildiği bildirildi.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Gabriel_García_Márquez

Gabriel Garcia Marquez Kitapları - Eserleri

  • Yüzyıllık Yalnızlık
  • Aşk ve Öbür Cinler
  • Benim Hüzünlü Orospularım
  • Şili'de Gizlice
  • Anlatmak İçin Yaşamak
  • Başkan Babamızın Sonbaharı

  • Kolera Günlerinde Aşk
  • Şer Saati
  • Kırmızı Pazartesi
  • On İki Gezici Öykü
  • Mavi Köpeğin Gözleri
  • Yaprak Fırtınası
  • Bir Kaçırılma Öyküsü

  • Bir Kayıp Denizci
  • Albaya Mektup Yok
  • İyi Kalpli Erendira
  • Hanım Ana'nın Cenaze Töreni
  • Labirentindeki General
  • Sevgiden Öte Sürekli Ölüm
  • Doğu Avrupa'da Yolculuk

  • Saat Altıda Gələn Qadın
  • A Very Old Man with Enormous Wings
  • Kötü Saatte - Yaprak Fırtınası - Bir Kayıp Denizci
  • Balthazar'ın Olağandışı Öyküsü
  • Bildiğimi Düşündüğüm Fidel - Çocukluktan Devrime
  • Sənin Qar Üzərindəki İzinlə
  • Öyküler

  • Seçilmiş Əsərləri
  • Yüzyılın Skandalı
  • Küba' yı Savunmak

Gabriel Garcia Marquez Alıntıları - Sözleri

  • ...böylece kendim olduğum zaman bile kendim olamamak konusunda sessiz bir dramı daha geçiştirmiş oldum." (Şili'de Gizlice)
  • “Generaller: Aşk asla ölmez. Bir dakikalık karanlık bizi kör etmez.” (Şili'de Gizlice)
  • Ama o sabah, bir gece önceki anıları baş ağrısının batağında dalgalanıp dururken, yaşamaya nereden başlayacağını bilemiyordu. (Hanım Ana'nın Cenaze Töreni)
  • Benden nefret edenlerden nefret edecek vaktim yok. Çünkü ben, bana değer verenleri sevmekle meşgulüm... (Anlatmak İçin Yaşamak)
  • “Öyle sanıyorum ki bir daha asla eskisi gibi olamayacağım.” (On İki Gezici Öykü)
  • "Sen hayatta ne yaparsın diye sordu, ben de hayatta olmaktan başka bir şey yapamam, çünkü başka hiçbir şey emeğe, eziyete değmez karşılığını verdim." (Sevgiden Öte Sürekli Ölüm)

  • Bu dünyada hiçbir şey bir insan enkazı kadar korkunç olamaz. (Yaprak Fırtınası)
  • ... işleyen bir yarası var diyorlar... (Başkan Babamızın Sonbaharı)
  • Her şey mümkündür hayallerde. (Anlatmak İçin Yaşamak)
  • Vatandaşları tarafından ön adıyla çağırılan başka bir devlet başkanı bulmak pek kolay olmasa gerek... (Bildiğimi Düşündüğüm Fidel - Çocukluktan Devrime)
  • Oralarda insanların yaşadığını gösteren tek şey, yolun sağında alabildiğine uzayıp giden dikenli teldi, telin gerisindeyse hiçbir şey yoktu, ne insanlar, ne çiçekler, ne hayvanlar... ne de başka bir şey. Pablo Neruda'yı düşündüm: "Her yerde ekmek, pirinç, elma; Şili'deyse tel, tel, tel." (Şili'de Gizlice)
  • Castro'ya defalarca suikast girişiminde bulunuldu ama hiçbir zaman başarılamadı. (Bildiğimi Düşündüğüm Fidel - Çocukluktan Devrime)
  • Bize her zaman, iki çocuk bir arada oldu mu, birinin tek başına yaptığı şeyden her ikisinin de kabahatli olduğunu söylerdi. (Öyküler)

  • "Sizi uyarıyorum, henüz işin başındayım. Eğer kalbinizde bir damla memleket sevgisi, insanlık sevgisi, adalet sevgisi varsa iyi dinleyin. Rejimin gerçeği örtbas etmek için her şeyi yapacağının farkındayım. Bana kara çalmak için ne tezgâhlar kurulduğunun farkındayım. Ancak sesim kısılmayacak. Suçlayın beni, önemli değil. Tarih beni haklı çıkartacaktır." (Bildiğimi Düşündüğüm Fidel - Çocukluktan Devrime)
  • Tanrı bilir ya, vicdanım rahat. (Hanım Ana'nın Cenaze Töreni)
  • ...günümüzün en iyi yazarları Latin Amerika'da, örneğin Jorge Luis Borges. 1kaç yıl önce, laf lafı açarken, Graham Greene'e kendisi gibi geniş yelpazede özgün eserler karmış 1yazara Nobel Ödülü verilmemesi karşısında duyduğum hüsran ve öfkeyi dile getirdim... (Yüzyılın Skandalı)
  • "Aşk da öğrenilir." (Kırmızı Pazartesi)
  • Hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme, üzgün olduğunda bile. Gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin. (Anlatmak İçin Yaşamak)
  • "Umut karın doyurmaz," dedi kadın. "Karın doyurmaz ama insanı ayakta tutar," diye yanıtladı albay. (Albaya Mektup Yok)
  • Bakılıp durmaktan başka işe yaramayan ağaçları sevmiyorum. Başka bir işe yaramaları gerekli. (Mavi Köpeğin Gözleri)

Yorum Yaz