Beni Kör Kuyularda - Hasan Ali Toptaş Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Beni Kör Kuyularda kimin eseri? Beni Kör Kuyularda kitabının yazarı kimdir? Beni Kör Kuyularda konusu ve anafikri nedir? Beni Kör Kuyularda kitabı ne anlatıyor? Beni Kör Kuyularda kitabının yazarı Hasan Ali Toptaş kimdir? İşte Beni Kör Kuyularda kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Hasan Ali Toptaş
Tasarımcı: Emir Tali
Yayın Evi: Everest Yayınları
İSBN: 9786051854434
Sayfa Sayısı: 240
Beni Kör Kuyularda Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Beni Kör Kuyularda “bütün mümkünlerin kıyısında”n, tam da oradan konuşuyor. İnsanlardaki seyir merakı, bu merakın doğurduğu acımasızlık, habire dönen karanlık bir çark, çarkın öğüttüğü insanlar, yarım kalmış sevdalar ve parçalanmış hikayeler…
Beri yandan, roman boyunca iki soru peşimizi bırakmıyor: Hakikaten gittiler mi? Gittilerse nereye gittiler?
Beni Kör Kuyularda, Kuşlar Yasına Gider’den sonra“HAT edebiyatı”na yeni, taptaze bir kan.
“Dünyanın renkleri değişti onlar ilerledikçe, dünyanın sesleri, sessiz-likleri değişti, şekilleri sonra, kapıları, kapılarından girip çıkanları değişti, gülenleri, ağlayanları, yürüyenleri değişti, ağaçları, çimenleri, yaprakları değişti, güzellikleri, çirkin-likleri değişti, hatta bütün bunlarla ve daha başka şeylerle birlikte mesafeleri, boşlukları ve bu mesafelerle bu boşluk-larda gezinen kokuları da değişti.”
Beni Kör Kuyularda Alıntıları - Sözleri
- Sen gideli, inan bana tek gözüm açık uyuyorum.
- Bakışlarında insanın içini ısıtan kadifemsi bir yumuşaklık vardı.
- Kapının açılmasıyla birlikte ortalığa insanın içini titreten sıcacık bir anne kokusu yayıldı hemen.
- ...insanların gözleri önünde her Allah'ın günü kadınlar öldürülüyor.
- Babanı aklı başında biri mi sanıyorsun sen?
- "Nefret edemeyenin sevgisi de yalandır."
- Ayrıca, biliyorsun, insanların gözleri önünde her Allah'ın günü kadınlar öldürülüyor.
- Siz yaşayanlar, çok tuhafsınız!!
- ...ağrısı sızısı gamı kasaveti olmayanlar uyudu.. içimden geçen şeyi izah etseydim şimdi..
- ...kalplerinin başköşesinde yıllarca ağırladıkları kişinin pis bir yalancı olduğunu anlayanlar kendi öngörüsüzlüklerine hayıflanıp birer sigara daha yaktı,
- "Sen diyorsun ki, kötüler gelip bize kötülük edinceye kadar iyidirler, başımızın üstünde yerleri vardır."
- "Siz yaşayanlar, çok tuhafsınız!"
- "...hıçkırıklarla birlikte kıyıda köşede kalmış, irili ufaklı sessizlikler de dökülüyordu."
- "...bize kimseden fayda yok, insanlar bu rezilliği seyretmekten başka bir şey yapmıyor diye düşündü."
- Malum, bir menfaati yoksa bu devirde kimse yere düşeni bile kolundan tutup kaldırmıyor.
Beni Kör Kuyularda İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Öncelikle bu paylaşım kitap yorumundan ziyâde bir iç döküştür. Mâlum Hasan Ali Toptaş olaylarını öğrendiğimde Hasan Ali Toptaş'ın tek bu kitabı vardı elimde okumadığım, ama okumaya bir türlü fırsat gelmemişti. Artık o kitabı okuma fırsatını buldum. Görenler bilir, ben bir anket yapmıştım olaylardan sonra Hasan Ali Toptaş okumaya devam ediyor musunuz yoksa o defteri kapattınız mı diye. Okumayanlar çoğunlukta olsa da okuyanlar da vardı. Tekrar söylüyorum, bütün bu olaylardan sonra sadece kaleminin güzelliği için okuyan herkese saygı duyuyorum. Ama ben ne yazık ki yazardan soğudum.. Önceden her cümlesi beni mest ederken, şimdi okuduğum her cümlesinde bir kusur aradım, kendimce buldum da. Mânidar bir kitapla Beni Kör Kuyularda kitabıyla ben Hasan Ali Toptaş defterini kapatıyorum. Keşke her şey çok daha farklı olsaydı, bunu o kadar isterdim ki... Her kitap siparişimde tekrar gönül rahatlığı ve hayranlıkla mutlaka bir Hasan Ali Toptaş kitabı eklemeyi o kadar çok isterdim ki... Çünkü yazar her ne hata yaparsa yapsın şunu inkâr edemeyiz. Kalemi hakikaten çok güzel. Edebiyatı kuvvetli bir yazar. Ama artık ne yazık ki içim istemiyor, yazarın samimiyetine olan güvenimi kaybettim. Kitabın ismi gibi biz okurlarınızı kör karanlık kuyularda anlamsızlık ve güvensizlik kuyusuna bırakıp gittiniz... Şimdi sayenizde bütün anlamlar boyut değiştirdi... Kitabın konusunu merak edip okumak isteyenler için yine de söyleyeyim; Ankara'nın kırsal bir kesiminde yaşamakta olan insanların yaşadığı acı ve o acıya olan diğer insanların kayıtsızlığı, yarayı kaşıma merakları... Acıyla birlikte içine düştükleri kuyunun korkunç derinliği... (Leylihan İnel)
Hasan Ali Toptaş'ın Kuşlar Yasına Gider romanından sonra okuduğum ikinci eseri. Roman, iki noktada kendimizi eleştirmemiz ve kendimize çeki düzen vermemiz için güzel bir yol açıyor. Bunlardan birincisi: Güç karşısında boyun eğmemiz ve bunu değiştirmek için somut bir adım atamamamız. İkincisi: Başkalarının başına gelen olaylar karşısında başkasının ne yaşadığını düşünmeden, bencil bir şekilde sahip olduğumuz merakımız ve o merakı tatmin etme isteğimiz. Hatta kişinin başına gelen olaydan dolayı içten içe duyduğumuz sapıkça zevk. --- spoiler --- Göz yaşı yerine göz yaşı şeklinde minik taşlar döken Güldiyar'ın durumunu en yakınları dışında kimse pek önemsemiyor. En yakınları bile Güldiyar'ın iyileşmesini istiyor ama onun bu sıra dışı özelliğinin güçlü kişiler tarafından istismar edilmesine sesleri çıkmıyor. İşin içine can korkusu girince, kızcağızın gelir kapısı haline gelmesine göz yummak zorunda kalıyorlar. Onun durumuna üzülüyorlar ama olayların değişmesi için de somut bir adım atamıyorlar. Güldiyar'ın babası ve kızı küçüklüğünden beri çok seven o genç bile. Güldiyar'ı seven gencin de yapabildiği tek şey evin çevresinde klarnet çalabilmek oldu. O bile sevdiğini oradan kaçırmayı denemedi. Zaten diğer şehir ahalisi tam bir fiyasko. Tek istedikleri eğlence ve günü bir şekilde geçirmek. Önceleri geçmiş olsun demek bahanesiyle gidiyorlar ama Güldiyar ağlamayınca üzülüyorlar. Onun ne durumda olduğu umurlarında bile değil. Daha sonra mafya tarafından Güldiyar'ın bu özelliğini izlemek için para kesilmeye başlayınca da ağlamazsa paramız boşa gidiyor diye kızacak cüreti bile kendilerinde buluyorlar. Güldiyar öldükten sonra kızın babasının halini izlemek istemeleri de ne kadar aşağılık olacaklarının bir sınırı olmadığını gösteriyor. --- spoiler --- Bu incelemeyi yazdıktan sonra romandaki sonuca bağlanmayan olaylarla ilgili ekşi sözlükteki yazarlar bir şeyler yazmış mı derken şu entry'i okudum. (bkz: #99112881) --- alıntı --- tam da neden sorularımızı cevapsız bıraktı diye yazara eleştiri getirmek istediğimiz noktada biz de kitapta eleştirilen döngünün bir parçası oluyoruz, her ne kadar üzülsek de yine yaşanan acıya kayıtsız kalıp merak duygumuzun giderilmesini talep ediyoruz. öyle güzel ve aynı zamanda öyle acı bir paradoks oluşturmuş ki yazar, kendisini apolitik ve toplumdan izole olmakla suçlayanlara tokat gibi bir cevap olmuş bu kitap --- alıntı--- Gerçekten çok güzel düşünmüş Hasan Ali Toptaş. (Fatih Gerçel)
*Kitap ile ilgili önemli noktalar hakkında bilgi içerir.* Kitabı bitirene kadar aklımda iki soru vardı. Güldiyar ne gördü? Neden kimse yardım etmiyor? Kitap bittikten sonra bu sorularıma yanıt buldum lakin bir başka soru oluştu. Nereye kadar böyle devam edecek? Güldiyar' ın ne gördüğüne gelecek olursak en büyük korkusuydu bence. Kendine bile söyleyemediği bir korku. Tüm insanların dipsiz kuyusu. Bence yazar Güldiyar' ın ne gördüğünü gizli tutarak okuyanları kendi iç dünyasını sorgulamaya itmiş. Benim en büyük korkum ne? Ben ne görsem canım pahasına susarım? Çünkü bizi esir eden asıl şey korkularımızın bilinmesidir. (Mihriban)
Beni Kör Kuyularda PDF indirme linki var mı?
Hasan Ali Toptaş - Beni Kör Kuyularda kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Beni Kör Kuyularda PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Hasan Ali Toptaş Kimdir?
Hasan Ali Toptaş, 1958 yılında Denizli’nin Çal ilçesinde doğdu. İlk öykü kitabı "Bir Gülüşün Kimliği" 1987’de, ikinci öykü kitabı "Yoklar Fısıltısı" 1990’da yayımlandı. "Ölü Zaman Gezginleri" adlı öykü dosyasıyla 1992 yılında Çankaya Belediyesi ile Damar edebiyat dergisinin düzenlediği yarışmada birincilik ödülü aldı. Aynı yıl "Sonsuzluğa Nokta" adlı yayımlanmamış romanıyla Kültür Bakanlığı’nın düzenlediği yarışmada mansiyon aldı ve Sonsuzluğa Nokta Kültür Bakanlığı tarafından yayımlandı. 1994’te "Gölgesizler" adlı yayımlanmamış romanıyla Yunus Nadi Roman Ödülü’nü, 2013'te ''Heba'' romanıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü 2016'da ''Kuşlar Yasına Gider'' Romanıyla Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü'nü aldı. "Bin Hüzünlü Haz" adlı romanı ise 1999 Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Yazarın ayrıca "Yalnızlıklar" adlı şiirsel metinlerden oluşan bir kitabı, "Kayıp Hayaller Kitabı" adlı bir romanı, "Ben Bir Gürgen Dalıyım" adlı bir çocuk romanı vardır.
Hasan Ali Toptaş Kitapları - Eserleri
- Harfler ve Notalar
- Kayıp Hayaller Kitabı
- Gölgesizler
- Ben Bir Gürgen Dalıyım
- Sonsuzluğa Nokta
- Uykuların Doğusu
- Yalnızlıklar
- Bin Hüzünlü Haz
- Ölü Zaman Gezginleri
- Heba
- Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız
- Geçmiş Şimdi Gelecek
- Kuşlar Yasına Gider
- Bir Gülüşün Kimliği
- Yoklar Fısıltısı
- Gecenin Gecesi
- Absürd Öyküler
- Beni Kör Kuyularda
Hasan Ali Toptaş Alıntıları - Sözleri
- "Hem konuşmaktan fenâ hâlde korkuyor, hem de hararetli bir şekilde hiç durmadan konuşuyormuş gibi susmuşlar." (Uykuların Doğusu)
- ...bu akraba meselesi içinden çıkılmaz bir şeydir. Bazen için kopar dışın bağlı kalır mesela, bazen de için bağlı kalır ama dışın kopar. (Heba)
- Ortalığı, kaybolan şeylerin varlığını hatırlatan derin bir sessizlik kapladı. (Kuşlar Yasına Gider)
- "Sen diyorsun ki, kötüler gelip bize kötülük edinceye kadar iyidirler, başımızın üstünde yerleri vardır." (Beni Kör Kuyularda)
- ''...içindeki öykünün içindesin,” (Ölü Zaman Gezginleri)
- ...ağrısı sızısı gamı kasaveti olmayanlar uyudu.. içimden geçen şeyi izah etseydim şimdi.. (Beni Kör Kuyularda)
- "Şu yeryüzünde kötüler bazen iyilerden daha iyi görünebiliyorlar Ziya Bey." (Heba)
- Kendim giderim ben, herkes gibi! (Bir Gülüşün Kimliği)
- "Şunu da unutma ki, yeryüzünde gecikmişliğin ilacı yoktur." (Gölgesizler)
- İşte böyle her şeye benzeye benzeye tıpkı bir mıknatıs gibi her şeyin ruhunu ruhunda toplarmış da, zaman zaman hiçbir şeye benzemezmiş tabii. (Uykuların Doğusu)
- Keşke insan istediği zaman başka bir yaratığa dönüşebilse... (Kayıp Hayaller Kitabı)
- Kendimi herhangi bir yere ait hissetmiyorum. Ne bir şehre, ne bir ülkeye, ne de dünyaya. Yeryüzüne susmaya gelenler sınıfındanım. (Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız)
- ''Kendimi herhangi bir yere ait hissetmiyorum. Ne bir şehre, ne bir ülkeye, ne de bir dünyaya. Yeryüzüne susmaya gelenler sınıfındayım.'' Hasan Ali Toptaş (Gölgesizler)
- Kuralsızlığı örtmek için kurallardan daha kalın bir örtü bulamazsın. (Heba)
- içim hüzünler evi. (Bir Gülüşün Kimliği)
- "İçinde bulunduğum dünyanın çeşitli köşelerine, işarete benzemeyen çeşitli işaretler gönderen uzak ve esrarengiz bir dünyanın fotoğrafına bakar gibi bakıyordum." (Uykuların Doğusu)
- Sesler azalıyordu artık içimde. (Bir Gülüşün Kimliği)
- Yalnızlık alıp karşına kendini, öteki kendinlerle konuşmaktır. (Yalnızlıklar)
- Bazı canlıları yara öldürmüyor, muhatapsız kalmak öldürüyor. (Kuşlar Yasına Gider)
- "Bir insanı tanıyabilmenin hiç mi hiç mümkün olmadığını düşünüyorum." (Sonsuzluğa Nokta)
Editör: Nasrettin Güneş