Ben Kim, Konuşmak Kim? - Hakan Urgancı Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ben Kim, Konuşmak Kim? kimin eseri? Ben Kim, Konuşmak Kim? kitabının yazarı kimdir? Ben Kim, Konuşmak Kim? konusu ve anafikri nedir? Ben Kim, Konuşmak Kim? kitabı ne anlatıyor? Ben Kim, Konuşmak Kim? PDF indirme linki var mı? Ben Kim, Konuşmak Kim? kitabının yazarı Hakan Urgancı kimdir? İşte Ben Kim, Konuşmak Kim? kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Hakan Urgancı
Yayın Evi: Elma Yayınevi
İSBN: 9789756093443
Sayfa Sayısı: 272
Ben Kim, Konuşmak Kim? Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Halit Kıvanç'ın sunuş yazısıyla.
Yazar, bu kitapta kimliğimizi, kişiliğimizi, fikirlerimizi vb. çevremize aktarırken topluluk önünde konuşmanın ve beden dilini iyi kullanmanın ipuçlarını veriyor.
İlk bölümde mesleği sunum gerektiren herkes için genel bir anlatımla konuşmanın her aşaması –hazırlık, başlangıç ve sahne– yazarın mesleki birikimleri ve bilimsel araştırmaları ışığında eğlenceli bir dille anlatılıyor.
İkinci bölümde ise röportaj tekniklerinden seyirci-sunucu ilişkilerine, gündemi yakalamaktan fark yaratmanın önemine kadar gereken her türlü bilgi sunuluyor. Yazar, sunucu ve spiker adayları için sahnede ayakta kalmanın yollarını öğretirken stüdyonun anahtarını da veriyor. Bu kapıyı açıp içeri giren, eğlenerek çok şey öğrenecek.
İşte, yazarın tüyolarından bir örnek:
“Beynimiz, ‘olumsuz fiil’ kavramını bilmeyen sadık bir hizmetkârdır. Bilinçaltında ‘istemiyorum’lara yer yoktur. Her istediğimizi yaratmak için çırpınıp duran hizmetkâra hep doğru, olumlu emirleri vermeliyiz. Yoksa korktuğumuz başımıza gelir. ‘Bu sunumda başarısız olmak istemiyorum’ derseniz, başarısızlığa davetiye çıkarırsınız. Doğru cümle, ‘Bu sunumda başarılı olduğumu görebiliyorum’ olmalıdır.
Ben Kim, Konuşmak Kim? Alıntıları - Sözleri
- "Dağların büyüklüğünü anlayabilmek için biraz geri çekilip bakmak gerek"
- "Dişi ağrıyan biri için bu ağrı, Çin'de bir milyon insanın öldüğü kıtlıktan daha önemlidir."
- "Ne olduğun öyle haykırıyor ki, ne dediğini işitemiyorum."
- Oğlum, lafı kulak değil, göz dinler !
- Horoza sormuşlar: ''Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?'' Horoz omuz silkmiş. ''Ben sadece tavukla yatarım.Polemiğe girmem.''
- İşin sırrı şu: Yeteri kadar isterseniz, önünüzde hiç kimse ya da hiçbir engel duramaz! En büyük rakibiniz, kendi zihniniz! Ve en büyük savaş alanı, içinde çöreklendiğiniz vücudunuz. Dolayısıyla; yeteri kadar isterseniz sizden her şey olur. Motive olamazsanız sizden hiçbir halt olmaz!
- Hayatimda cok felaket acisi cektim cogu hicbir zaman gerceklesmedi
- Her röportaj bir satranç tahtasıdır.
- Ve mühim olan "kralları halkın diliyle konuşturmak değil, halkı kralların diliyle konuşturmaktır.
- ... dil her şeydir.
Ben Kim, Konuşmak Kim? İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Oku yada okuma: Derlenmis toparlanmis sadece konusmaya odaklanmamis bir kitap bu kitabi okyunca iyi konusurum sanmasin kimse adi gibi sen kim konusmak kimin algisini yikar sadece kafanizda hepsi bu ama genel bir bilgilendirme birden fazla ilgi cekici konularin toplamindan olusan bir kitap sikilmazsiniz yeni bisiler ogrenirsiniz ben sahsen 1.5 sayfa ozet not cikardim kitaptan ozeti 1.5 sayfali bir kitap okunmali mi derseniz bence okuyun onca bos kitap varken okunanilir kitaplar arasina bu kitabi koyabiliriz ama okumazsaniz varya uuu cok sey kaybedersiniz diyebilcem bir kitap degil.. (Mustafa Kemal)
Ben Kim, Konuşmak Kim? PDF indirme linki var mı?
Hakan Urgancı - Ben Kim, Konuşmak Kim? kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Ben Kim, Konuşmak Kim? PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Hakan Urgancı Kimdir?
İzmir Özel Türk Koleji’nden mezun oldu.
1994 yılında Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünü bitirdi.
Üniversitede öğrenim gördüğü yıllarda yaz aylarında turizmin birçok branşında pratik yaparken bir yandan da TRT İzmir Radyosu Başspikeri Günay Oğuz’dan diksiyon dersleri alıyordu…
Mezuniyetinin ardından İzmir’in yerel TV istasyonu olan Kanal 1’de haber spikerliği yapmaya başladı.
Kanal 1 ve Ege TV ‘de haber sundu.
Bu yıllarda TRT İzmir Televizyonu’nun belgesel ve dizilerini seslendirdi.
1998 yılında TRT’nin yurt çapında açtığı sınavları kazandı.
TRT Spikerlik Kursunu başarıyla tamamlayıp TRT Ankara Televizyonu’na spiker kadrosuyla ataması yapıldı.
Halen TRT spikeri olarak çalışmakta olan Urgancı’nın geçtiğimiz yıllar içinde sunduğu sayısız etkinlik dışında kalan programları arasında; Bir Kelime Bir İşlem, Şans Yıldızı, 7. Gün, Sayısal Gece, Pazardan Pazara, 23 Nisan Gala Programları, Universiade ve Kenan Doğulu’nun katıldığı 2007 Eurovision Şarkı Yarışması sayılabilir.
Spikerlik yaparken bir yandan da kişisel gelişim konuları ile ilgilendi. Transaksiyonel analiz, vucüt dili ve koçluk eğitimi aldı. Urgancı'nın son aldığı eğitim Lie To Me isimli dizinin ilham kaynağı psikolog doktor Paul Ekman eğitimcilerince İstanbul'da düzenlenen Emotional Skills and Competecies ve Evaluating the Credibility isimli yalan analizi üzerine çalışmalardır.
Profesyonel konuşmacı yetiştiren ülkenin önemli motivasyon konuşmacılarından olan Urgancı'nın üniversitelerde verdiği seminerlere yüzlerce kişi katılmaktadır...
Urgancı’nın ‘Ben Kim, Konuşmak Kim?”, "Herkes İçin Karizma", "Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı" isimli kişisel gelişim ve deneme türlerinde üç kitabı bulunmaktadır. Yazarın son kitabı olan "Ben Senin Bildiğin Kızlardanım" 2013 yılında Postiga Yayınevi'nden çıkmıştır.
Hakan Urgancı, halen Yeni Asır Gazetesi köşe yazarıdır.
Hakan Urgancı Kitapları - Eserleri
- Mutlu Sonlar Başka Kitapta Bebeğim
- Ben Kim, Konuşmak Kim?
- 10'dan Geriye Say
- Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı
- Ben Senin Bildiğin Kızlardanım
- Aradığınız Hayata Şu An Ulaşılamıyor
- Şimdi Elindeki Kitabı Yavaşça Yere Bırak
- Herkes İçin Karizma
Hakan Urgancı Alıntıları - Sözleri
- Bir arkadaşım sevgilisine evlenme teklif etmiş.Tek taşsız olunca, kadın teklifi eksik bulmuş. Bir başkası tek taş takmış ama diz çökerek teklif etmediği için arkadaşları fişeklemişler kızı, böyle de teklif olur mu, diye... Kadın bizim oğlana ömür boyu hatırlatmış bunu.. Eh, bizim oğlanın canı yanmış, ya bana soruyor. ''Abi sen teklif ederken çökmüş müydün? '' diye. ''Hayır, çökmedim tabii. Deve miyim ben?'' ''Tamam abi, yani diz çökmüş müydün, demek istiyorum.'' ''Hayır kardeşim. Ne o çöktü ne de ben. Eşit mesafede durduk. Olması gerektiği gibi... Hem niye diz çöküyormuşum? Müstakbel hanım bizi şövalye mi ilan edecek?'' (Ben Senin Bildiğin Kızlardanım)
- Bar işleten , gecelerin kurdu olan bir arkadaşıma , gündüz böylesine ölçülü olan insanların gece alkollüyken nasıl bu hale geldiğini sordum gece hayatımın hızlı olduğu bir devirde. Cevabı basit ve bilgeceydi: '' Oğlum , alkollü adam , kendi çıkarını unutan adamdır. Eğer biri alkollüyse ' Al canımı , al paramı , al namusumu ' diyorsa bu adam ya da kadın sarhoştur. Yok , ' Ver canını , ver paranı , ver namusunu diyorsa ' diyorsa sarhoş değil puşttur. İçki şişesinin ardına saklanıyordur. Çünkü sabaha geçerli bir mazereti vardır. Sarhoş olduğunu ve hatırlamadığını söyleyerek cezai ehliyetini geçersiz kılar. (Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı)
- "İnsanın kendi kaderini yazdığına, sonra da bunu unutmayı seçtiğine inanırım." (Mutlu Sonlar Başka Kitapta Bebeğim)
- İnsanlar kendilerini sever, ancak başkalarına aşık olurlar. (Ben Senin Bildiğin Kızlardanım)
- Vücudumuzun en kıvrımlı yeri beyindir. Dolayısıyla bu kıvrımlı hatlar heycan vericidir. En seksi organdır beyin. Bu yüzden karşı cins ilişkilerinde beyni çalıştırdığınız oranda heyecan vericisinizdir, monoton ilişkilerden uzaksinizdir. Birlikte gülmek bir ilişkinin hem başlangıcını oluşturur hemde devamını sağlar. Birlikte gülmek çok seksi bir şeydir. (Aradığınız Hayata Şu An Ulaşılamıyor)
- Sana avans olarak verilmiş süre , yani ömür , kareler ve anlardan ibarettir. Elinden geldiğince doldurmaya , dondurduklarını dondurmaya çalışırsın. Bilirsin , donmuş kareler dondurulmuş yiyecekler gibidir. Tatmak için her çözdüğünde , vitamini kaçar azalır tadı , nefsini köreltirsin. (Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı)
- "Yeni bir dünyaya doğmak için eskisini öldürmek zorundasın." (10'dan Geriye Say)
- "Ne olduğun öyle haykırıyor ki, ne dediğini işitemiyorum." (Ben Kim, Konuşmak Kim?)
- ... dil her şeydir. (Ben Kim, Konuşmak Kim?)
- "Dur! Sen yapamazsın" Aslında yapılacak şey son derece basit olsa da anlatması zordu. Yapamayacak olan arkadaşım değil, anlatamayacak olan bendim Biri "Sen yapamazsın" dediğinde kızmayın ve üzülmeyin. Gülümseyerek yanına gidin ve "Sanırım tarif etmesi yapmasından daha zor, değil mi?" (Aradığınız Hayata Şu An Ulaşılamıyor)
- Bize "sen kimsin" sorusu sadece hakaret anlamında kavgada soruldu. (Aradığınız Hayata Şu An Ulaşılamıyor)
- "Dişi ağrıyan biri için bu ağrı, Çin'de bir milyon insanın öldüğü kıtlıktan daha önemlidir." (Ben Kim, Konuşmak Kim?)
- Oğlum, lafı kulak değil, göz dinler ! (Ben Kim, Konuşmak Kim?)
- Aslen insanların içinde ilişki terazileri vardır. Bu terazinin bir kefesine o ilişkiden kazanılanlar, diğerine de kaybedilenler konur. Eğer terazinin kazınılanlar kefesi havada duruyor, diğeri yere inmişse ağırlığından, ilişki biter. İnsanlarda bunu birikime değil, sadece görünene bağlarlar. (Ben Senin Bildiğin Kızlardanım)
- Nefret ettiğiniz şeylere bakın, en sevdiğiniz şeyler orada gizlidir. (Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı)
- "Bir hayatın nasıl olacağına siz mi karar verirsiniz, yoksa kader mi? Ya da ne kadarı kimin elindedir? Hayatınız kısa ama son derece duygulu ve güzel bir şiir gibi mi olacaktır? Belki de hayatınız bir kısa öykü olacaktır. Bu durumda yaşamınız değil, yaşananlar sıradan olacaktır. Neden mi? Kısa öyküyle romanı birbirinden ayıran asıl şey uzunluktan ziyade detaydır çünkü. Kısa öyküde ana olay olur biter. Yan olaylara, yan karakterlere pek yer vermez. Aslına bakarsanız olay öylesine ön plandadır ki bazen ana karakteri bile fazla tanımlamaya çalışmaz, üzerinde çok durmaz. Oysa roman öyle midir? Mesela bir polisiye romanda cinayet mahallinin tasviri, bir duygusal romanda mekanın uzun uzun tasviri gerekebilir. Kimi tembel okuyucu uzun tasvirlerden sıkılıp söz konusu bölümleri atlasa da bunları gerekli bulur. Detay denilen şey, satırlar üzerindeki gerçeklik duygusunu tek boyuttan üç boyuta döker. Gerçek olmadığından emin bile olsanız sadece gerçeklik hissi veren olaylar, kişiler okunur, önemsenir, tartışılır. Yazar, karaktere soluk aldıramazsa karakterin bile içdünyası yeterince tanıtılmaya çalışılır romanda. Ulan, madem ölecekti, bunu bize niye bu kadar anlattın diye düşünmezsiniz çoğu kez. Zira yazarın amacı ölen kişiyi biraz olsun umursamanızı sağlamaktır. Öyle ya! Sadece gerçek kişiler umursanır, öyle değil mi?" (Mutlu Sonlar Başka Kitapta Bebeğim)
- Yalnız kalmayı severim. Bırakılmayı değil. Seçilmiş yalnızlıklar , insanın sahip olabileceği en büyük lükstür. Eğer yalnızlık sizin seçiminizse ve işin içinde yenilmişlikler , bıkkınlıklar , küskünlükler yoksa insana ve aktiviteye doymuşsunuz demektir. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? (Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı)
- Holigan , dünyanın her yerinde benzer yapıya sahiptir. Sosyo ekonomik imkanları genellikle zayıftır. Kendini her sosyal sınıftaki kişiyle eşitleyebilecek tek aktiviteye katmaktadır. Doğasından gelen azgınlığın kılıfını bulmuştur. Onu akıtacak mecrayı bulmuştur. Ne yazık ki dünyanın her yerindeki egemen güçler tarafından bir miktar görmezden gelinir holiganlar. Sade bir vatandaş , bir holiganın yaptığının yarısını yapsa derhal bir yere kapatılır. Egemenler , bu hareketleri dille kınarken içten içe tavşana kaç , tazıya tut derler. Çünkü geçmişten bugüne , ekonomik imkanların dağılımındaki adaletsizlik , simülatif eğlencelerle unutturulur halka. (Hayat Seni Cümle İçinde Kullandı)
- Yani unutma ki sen bana yalan söyleyebiliyorsan bu senin BECERİNİ değil, benim SANA kanmaya karar verdiğimi gösterir, haberin olsun. (Aradığınız Hayata Şu An Ulaşılamıyor)
- "Dağların büyüklüğünü anlayabilmek için biraz geri çekilip bakmak gerek" (Ben Kim, Konuşmak Kim?)