Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3 - Bertrand Russell Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap

Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3 kimin eseri? Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3 kitabının yazarı kimdir? Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3 konusu ve anafikri nedir? Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3 kitabı ne anlatıyor? Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3 kitabının yazarı Bertrand Russell kimdir? İşte Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3 kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Bertrand Russell

Çevirmen: Ahmet Fethi

Yayın Evi: Alfa Yayıncılık

İSBN: 9786051713038

Sayfa Sayısı: 599

Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3 Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Machiavelli, Erasmus, More, Francis Bacon, Descartes, Spinoza, Leibniz, Locke, Berkeley, Rousseau, Kant, Hegel, Byron, Schopenhauer, Nietzsche, Faydacılar, Karl Marx, Bergson, William James, John Dewey

Her sayfası fikir dolu; bu sarsıcı, derin, aykırı, komik, zeki fikirler bir noktadan sonra zihninizi büyütecek.

-Good Book Guide-

Hiçbir zaman raflarda eksik olmamalı.

-The Evening Standard-

Batı Felsefesi Tarihi yayımlandığı günden beri alanındaki en mükemmel giriş kitabı olmayı sürdürüyor. Çünkü herkesin okuyabileceği ama yalnızca Russell'ın yazabileceği bir kitap.

-Ray Monk-

(Tanıtım Bülteninden)

Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3 Alıntıları - Sözleri

  • "Gelecek geçmişe benzer varsayımı,herhangi bir argümana dayanmaz,tamamen alışkanlıktan türer."
  • Leibniz para konusunda biraz pintiydi. Hanover sarayında genç bir hanımefendi evlendiği zaman, ona yararlı özdeyişlerden oluşan ve bir koca bulmuşken çamaşır yıkamaktan vazgeçmemesi öğüdüyle biten “düğün hediyesi” dediği şeyi verirdi. Tarih, gelinlerin minnettar kalıp kalmadıklarını kaydetmiyor.
  • Dil olmasaydı doğruluk ya da yanlışlık olmazdı, çünkü “doğru” ve “yanlış” konuşmanın öznitelikleridir.
  • Kötüler güç sahibi olduğu sürece, onlardan nefret etmediğiniz konusunda onlara güvence vermenin fazla yararı yoktur; çünkü sözlerinizi yanlış güdülere atfederler. Ve direnmeden onları güçlerinden yoksun bırakamazsınız.
  • Başımıza gelenler dış nedenler tarafından belirlendiği oranda esaret altındayız ve kendi kaderimizi kendimiz belirlediğimiz oranda özgürüz. Sokrates ve Platon gibi Spinoza da, her yanlış eylemin zihinsel hatadan kaynaklandığına inanır: Kendi koşullarını yeterince anlayan kişi bilgece davranır ve hatta, başka biri için talihsizlik olan şey karşısında mutlu bile olur.
  • Düşünce zihnin özü olduğu için, zihin her zaman, derin uykudayken bile düşünmelidir.

Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3 İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Modern düşüncenin ortaya çıkışı ve gelişimi: Serinin üçüncü cildinde Bertrand Russell bize, felsefe tarihinde Rönesans döneminden 20. yüzyıla kadar süren zamanda, Yakın çağ filozoflarını anlatıyor. Karanlık bir dönem olan Orta çağın bitmesiyle Avrupa’da aydınlanma dönemi ve Hümanizm düşüncesi ön plana çıkmaya başlıyor. Büyük filozof Descartes’tan başlayarak Leibniz, Spinoza, İngiliz empristleri, Alman idealistleri, 19. yüzyıl felsefe akımları ve 20. Yüzyılın başlarına kadar kapsamlı bir şekilde, modern düşüncenin gelişimini görüyoruz. Russell bu kitabı 40’lı yıllarda yazmış olduğu için 20. yüzyıl felsefelerinin büyük bir kısmı kitapta yok. Kitabı kendisinin de dahil olduğu mantıksal atomculuk akımı ile bitirmiş. Bir anlamda felsefe tarihini kendi dönemi ile noktalamış. Russell’ın sevmediği bazı filozoflara karşı biraz yanlı eleştiriler getirdiği bölümler var. Özellikle Alman filozozlarından pek hazzetmediği anlaşılıyor. Ancak bu kitapta da, önceki ciltlerde olduğu gibi, anlattığı dönemlerin sosyal ve siyasal geri planını çok güzel bir şekilde aktarıyor. Bu da filozların felsefelerini oluştururken etkilendikleri ortamı anlamamızı sağlıyor. Sadece felsefe tarihi değil insanlığın kültürel geçmişini ve düşünsel evrimini anlamak için bu üçleme bulunmaz bir rehber, her zaman göz atılabilecek bir başucu kitabı. (Rıdvan Efe)

Russell'dan İnsanlığın Fikir Dünyasına Bir Armağan: Felsefe tarihi için hiç şüphesiz ki başyapıt niteliğinde bir eser. Yirminci yüzyılın en büyük ve en önemli filozoflarından, belki de en önemli olanının kaleminden; hem öznel hem nesnel yargılarla bezenmiş bir felsefe tarihi. Lâkin belirtmek isterim ki Russell'ın bu eseri ''Felsefeye Giriş'' ''Felsefe 101'' niteliğinde bir eser değil. Felsefe ile tanışmak ve onu anlamak için bir yerden başlamak isteyen kişilere biraz ağır gelebilir. Zirâ Russell filozofları tanıtmaktan ziyâde onların fikirlerine ilişkin kişisel görüşlerine sık sık yer veriyor. Bunu yapmasında elbette ki hiçbir sakınca yok. Zaten felsefe dediğimiz mefhum filozofların birbirlerini eleştirmesiyle gelişmiştir. Misâlen Aristoteles, Platon'u; Schopenhauer, Kant'ı; Nietzsche, Schopenhauer'i ve Kant'ı eleştirerek felsefesini inşa etmiştir. Buradaki temel sorunumuz Russell'ın bunu yaparken filozofların felsefelerini açıklamak için kullandıkları kavramları açıklamadan direkt olarak eleştiriye girmesidir. Diyalektik kavramını bilmeden Hegel'in felsefesini anlamak imkânsızdır yahut Schopenhauer'in ''irade''ye yüklediği anlamı bilmeden onun felsefesini anlamak imkânsızdır, Nietzsche'nin güç istenci kavramına hakim olmadan felsefesine dair en ufak bilgi sahip olmak imkânsızdır, vesaire. Dolayısıyla bu seriye başlamadan evvel felsefe dünyasına orta derecede hâkim olmanız gerektiğini düşünüyorum. Zaten bu eserin bir felsefeye giriş kitabı olma gibi bir iddiası yok. Yalnızca felsefe okumalarında öyleymiş gibi davranıldığı için bu hususu belirtmek istedim. Eseri okudukça her filozof hakkında genel kanını aksine fikirler ediniyorsunuz. Örneğin, bu kitaptaki Nietzsche başlığını okuyup -eğer içinizde biraz olsun merhamet varsa- Nietzsche'yi sevmeniz mümkün değil. Ya da Rousseau'nun aslında hiç de anlatıldığı gibi bir adam olmadığını görebilirsiniz. Fakat buradaki esas nokta üst pasajda da belirttiğim gibi söz konusu filozoflara dair düşünceler tamamen Russell'ın öznel fikirlerinden ibaret. Eğer fikrinizin yönlendirilmesini istemiyorsanız ya da nesnel bir tarihle karşılaşmayı umuyorsanız bu anlamda aradığınızı bulamayabilirsiniz. Ancak Russell'ın üslûbu, düşünceleri ve elbette ki fikir dünyası sizi hayran bırakacak bir mahiyete sahip. Entelektüel anlamda çok derin bir bilgiye sahip olduğunu dair farkındalığınız okuduğunuz her pasajda artıyor. Kanaatimce felsefe okumalarında olmazsa olmaz kitaplar arasında olan bu eser Russell'ın insanlığa muazzam bir armağanıdır. (Efe SALİHOĞLU)

Batı Felsefesi Tarihinin 3. cildi Felsefeye Bşlangıç kitabı değildir. Felsefe ile yakından ilgisi olanların okuması tavsiye edilir. Yazarımız her dönemlere göre filozofları ayırmıştır. Yani sadece filozofları değil o dönemin de tarihini öğrenmiş olursunuz. Russell filozofların görüşlerini söyler ve onların görüşleriyle ilgili olarak yorumlar yapar. Bazı zamanlar bu yorumlar çok taraflı olarak görünse de okuyucuyu bazı kavramları daha iyi öğrenir. Kavramlar iyi öğrenilmeyle kalmaz ve okuma işi daha zevkli hale gelir. Bana kalırsa bu kitap Felsefeye ilgisi olanlar için güzel bir kitaptır fakat çevirisinin de biraz kötü olduğunu söylemeden geçmeyeyim. (Batuhan Özden)

Kitabın Yazarı Bertrand Russell Kimdir?

Hayatının çeşitli dönemlerinde kendisini liberal, sosyalist ve barışsever olarak tanıtmış ayrıca hiçbirine derinden bağlı olmadığını itiraf etmiştir. Monmouthshire'de İngiltere'nin önde gelen aristokrat ailelerinden birinin ferdi olarak dünyaya gelmiştir.

Russell 1900 lerin başında İnglizlerin "idealizme karşı isyanı" na öncülük etmiştir. Gottlob Frege ve Ludwig Wittgenstein ile birlikte analitlik felsefenin kurucusu kabul edilir. A. N. Whitehead ile birlikte Principia Mathematica adlı kitabı yayınlamıştır. Felsefi denemesi ''On Denoting''(İfade Üzerine) adlı eseri felsefinin paradigması olarak kabul görür. Aynı zamanda geniş bir çevrece 20. Yüzyılın önde gelen mantıkçılarından biri olarak kabul görür. Çalışmaları mantık, matematik, dilbilim, bilgisayar teknolojisi ve filozofiyi, özelliklede dil felsefesi, epistemoloji ve metafiziği önemli ölçüde etkilemiştir.

Russell önde gelen savaş karşıtlarındandır. Serbest ticareti ve anti emperyalizmi desteklemiştir ve barışsever tutumundan dolayı Birinci Dünya Savaşı sırasında hapishanede yatmıştır. Daha sonra Adolf Hitler'e karşı kampanyalar düzenlemiş, Stalinci totalitarizm'i eleştirmiş, Vietnam Savaşı'ındaki tutumu nedeniyle Amerikan hükümetini suçlamıştır. Aynı zamanda nükleer silahsızlanmanın dobra savunucularındandır. Son eylemlerinden bir tanesi İsrail'in Orta Doğu'daki ülkelere karşı izlediği tutumu eleştirdiği bir bildiri yayınlamasıdır.

İnsan Haklarını ve düşünce özgürlüğünü savunduğu yazıları dolayısıyla 1950 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştür.

Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Bertrand_Russell

Bertrand Russell Kitapları - Eserleri

  • Mutlu Olma Sanatı
  • İnsanlığın Geleceği
  • Aylaklığa Övgü
  • Evlilik ve Ahlak
  • Neden Hıristiyan Değilim
  • Bolşevizm

  • Sorgulayan Denemeler
  • Russell'dan Seçme Yazılar
  • Rölativitenin A B C'si
  • Politik İdealler
  • Anlam ve Doğruluk Üzerine
  • Din ile Bilim
  • Mantıksal Atomculuk Felsefesi

  • Dış Dünya Üzerine Bilgimiz
  • İktidar
  • Felsefe Yazıları
  • Neye İnanıyorum
  • Batı Felsefesi Tarihi 3 Cilt Takım
  • Eğitim Üzerine
  • Özgürlük Yolu

  • Etik, Toplum, Siyaset
  • Bilimsel Bakış
  • Eğitim ve Toplum Düzeni
  • Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri
  • Felsefe Yapma Sanatı
  • Batı Felsefesi Tarihi Cilt 1
  • Batı Felsefesi Tarihi Cilt 2

  • Batı Felsefesi Tarihi Cilt 3
  • Sosyalizm
  • Varoluşçunun Bunalımı
  • Ana Hatlarıyla Felsefe
  • İkarus ya da Bilimin Geleceği
  • Dünya Görüşüm
  • Şeytan Banliyöde

  • Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları
  • Bolşevizmin Pratiği ve Teorisi
  • Cinsel İlişkilerin Tarihsel Evrimi
  • Vietnam'da Savaş Suçları
  • Felsefe Meseleleri
  • Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri
  • Düşünceler - Yetke ile Birey

  • Bilimden Beklediğimiz
  • Anılar
  • Yaşantım
  • Free Thought and Official Propaganda
  • Felsefe Sorunları
  • Mistisizm ve Mantık
  • Felsefede İlmi Metod

  • Hikayeler
  • The Basic Writings of Bertrand Russell
  • Bilimin Toplumsal İşlevi
  • Düşünceler
  • Bertrand Russel'dan Seçmeler
  • Denemeler
  • Human Knowledge: Its Scope and Limits

  • Felsefi Gelişimim
  • Dünyamızın Sorunları
  • Terbiyeye Dair
  • Yetke ve Birey
  • Endüstri Toplumunun Geleceği
  • An Outline Of Intellectual Rubbish
  • Mən Niyə Xristian Deyiləm

  • Human Society in Ethics and Politics

Bertrand Russell Alıntıları - Sözleri

  • We cannot enter into the minds of others to observe the thoughts and emotions which we infer from their behaviour. We must therefore accept analogy—in the sense in which it goes beyond experience—as an independent premiss of scientific knowledge, or else we must find some other equally effective principle. (Human Knowledge: Its Scope and Limits)
  • Ne kadar akıllıca olursa olsun, hiçbir kural, şefkatin ve düşünceli davranışın yerini tutamaz. (Aylaklığa Övgü)
  • Yemek yemeleri için zorlanan çocuklar yemekten tiksinir; öğrenmeleri için zorlanan çocuklar da bilgiden tiksinir. (Eğitim ve Toplum Düzeni)
  • "Kamuoyu, etkileyici nutuklarla ve basının etkisiyle büyük ölçüde devlet tarafından yaratılır. Zalim bir kamuoyu ise en az zalim yasalar kadar özgürlüğün düşmanıdır. Savaşmayı kabul etmeyen genç bir adam işten çıkarılırsa sokaklarda hakarete uğrar, dostları ona sırt çevirir ve önceleri ondan hoşlanan bir kadın tarafından küçümsenerek terk edilirse bunu ölüm cezası kadar katlanılmaz bulur." (Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri)
  • "...aslında en fazla eğitim görmüş olanlar çoğunlukla, zihinsel ve ruhsal yaşamları dumura uğramış, dürtüleri körelmiş ve yaşayan düşüncenin yerine sadece belirli mekanik beceriler edinmiş olanlardır." (Toplumsal Yeniden İnşanın İlkeleri)
  • Başarı kazanan her devrim,otoriteyi sarsar ve toplumsal kohezyonu güçleştirir. (İktidar)

  • Tanrı’nın beni yarattığından ötürü neden övülmesi gerektiğini bir türlü anlayamıyorum. (Şeytan Banliyöde)
  • Gerçekten de, bir şeyin hep belirli bir yerde olması kavramı, yeryüzündeki büyük nesnelerin çoğunun bereket ki hareketsiz oluşlarından gelmektedir. "Yer" fikri, sadece kaba bir pratik yaklaşıklıktır: mantıksal gereklilik değildir ve kesinleştirilemez. (Rölativitenin A B C'si)
  • "Başarı mutluluğun sadece bir öğesidir, diğer öğelerin tamamının feda edilmesi pahasına elde edilmişse çok pahalıya mal olmuş demektir." (Anlam ve Doğruluk Üzerine)
  • Sadece fizikçilerin değil, ilahiyatçıların da modern fiziğin öne sürdüğü savlarda yeni bir şey bulmuş gibi görünmeleri de oldukça gariptir. Fizikçilerden ilahiyat tarihini bilmeleri belki de beklenemez ama ilahiyatçılar modern savların daha önceki zamanlarda da emsallerinin olduğunun farkında olmak zorundadır. Eddington'un özgür irade ve beyin ile ilgili savı, gördüğümüz üzere Descartes'ınkini andırmaktadır. Jeans'ın savı ise Platon ile Berkeley'inkinin bir bileşimidir ve fizik alanında adı geçen her iki filozofun da yaşadığı dönemde sahip olduğundan daha fazla geçerliliğe sahip değildir. (Bilimsel Bakış)
  • Tanıdığımız özellikte ya da nitelikte bir nesne olduğunu bildiğimizde, nesne üzerine betimsel bilgimiz vardır; başka bir deyişle sözkonusu özelliklerin ya da niteliklerin başkası değil, bir nesneye ilişkin olduğunu bildiğimizde, nesneyi tanıyalım tanımayalım, bu nesne üzerine betim ile bilgimiz vardır denilir. Fiziksel nesnelerle öteki akıl’lara ilişkin bilgimiz, salt betim ile bilgidir; ilgili betimler genellikle duyu verilerini ilgilendirenler türündedir. (Mistisizm ve Mantık)
  • Zihnin gelişmesi için de disipline ihtiyaç vardır; disiplinsiz zihin incelik kazanamaz. (Aylaklığa Övgü)
  • ''Sezgi sadece bir içgüdüden ibarettir.'' (Mistisizm ve Mantık)

  • Bir süre yabancı bir ülkede yaşamak kendi ülkemizin yoksun kaldığı kimi değerleri, üstünlükleri öğretir bize; ülkemiz hangi ülke olursa olsun bu bir gerçektir. (Düşünceler - Yetke ile Birey)
  • . Hayatın bir kısmı belki de en önemli kısmı bireysel dürtünün kendiliğinden eylemine bırakılmalıdır, çünkü her şeyin sistem olduğu yerde zihinsel ve ruhsal ölüm olacaktır. ... (Bilimin Toplum Üzerindeki Etkileri)
  • Yaşamla, şunsuz ya da bunsuz savaşamazsınız demek korkaklıktır. (Düşünceler)
  • İnsanoğlunu cinayetten, kundakçılıktan, yağmacılıktan ve dolandırıcılıktan ne alıkoyuyor sanıyorsun? Mantığın çelimsiz gücü bu derece büyük bir şeyi etkileyebilir mi zannediyorsun? Heyhat, korunaklı hayatında insan doğasının karanlık tarafını öğrenmedin. Nezaket ve iyiliğin insan yüreğinde doğal olarak geliştiğine inanıyorsun. (Mümtaz Şahsiyetlerin Kabusları)
  • Bizim doğru dürüst bir toplum düzenimiz yok. Çünkü, olsaydı, kadın erkek herkes yararlı yetilerini ortaya koyabilirdi. Günümüzün iyi okumuş kadınlar evlendikten sonra yetilerini geliştirmiyorlar. Ama bu, toplumsal düzenimizin bir sonucudur. (Düşünceler)
  • “Bırakın egemen sınıflar komünist devrimi korkusuyla tir tir titresin. Proleterlerin zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyleri yok. Ama kazanacakları bir dünya var. Tüm ülkelerin işçileri, birleşin!” (Özgürlük Yolu)
  • Tanrı, diyor, adil değil, adalettir. (Batı Felsefesi Tarihi Cilt 2)