diorex
sampiyon

Basel'in Çanları - Louis Aragon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Basel'in Çanları kimin eseri? Basel'in Çanları kitabının yazarı kimdir? Basel'in Çanları konusu ve anafikri nedir? Basel'in Çanları kitabı ne anlatıyor? Basel'in Çanları PDF indirme linki var mı? Basel'in Çanları kitabının yazarı Louis Aragon kimdir? İşte Basel'in Çanları kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 20.09.2022 00:00
Basel'in Çanları - Louis Aragon Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Louis Aragon

Çevirmen: Attila İlhan

Orijinal Adı: Les Cloches de Bale (Le monde réel #1)

Yayın Evi: Yordam Kitap

İSBN: 9786051722986

Sayfa Sayısı: 384

Basel'in Çanları Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

20. yüzyılın en büyük şairlerindendir Louis Aragon. Dadaist olarak başlayıp sürrealist olarak sürdürdüğü yazın serüveni, 1927 yılında Fransız Komünist Partisi’ne girmesiyle toplumcu gerçekçi anlayışa yönelir. Bu anlayışın ürünü olan Basel’in Çanları, “Gerçek Dünya” başlığıyla yayımlanan dört ciltlik dizinin ilk romanıdır.

Romanda, burjuvazinin şaşaalı kent yaşamının yanı sıra yoksulların, işçi sınıfının en zorlu yaşam koşulları ve “hem coşturan, hem bezdiren” entelektüellerle örülmüş geniş bir panorama çizilir. Düzenin çok yönlü eleştirisi hâkimdir Basel’in Çanları’nda. Öyküleme ve tarihî motifler paralel akar. Güncel politik ortam ve tarihî olaylar uyum içinde aktarılır.

Sermaye sahipleri, burjuvazi, siyasiler çirkin yüzleriyle sergilenir; çıkarlar söz konusu olduğunda aniden yön değiştiren politik görüşler, grev entrikaları oyunun bir parçasıdır. Bütün pespayeliğiyle politika ve burjuvazi el eleyken aşk, para ve iktidar ekseninde yerini alır.

Yazar romanın akışı içinde ufak ufak çan seslerini duyursa da, Basel’in çanlarını asıl olarak son bölümde duyarız; Basel’deki Büyük Konsey’i, konseydeki Clara Zetkin’i buluruz birden karşımızda: “O gözler ki, tam da Hitler fırtınasının arifesinde, Reichstag Başkanlık kürsüsünden, tıklım tıklım düşman sıralarını bir bir dolaşıp yapılacak işin büyüklüğünü hesaplamışlardır... O gözler ki, gerçekten bu yaşlı kadının gözleriyle, aynı zamanda geleceğin bütün kadınlarının gözleri ve geleceğin gözlerinin gençliğidirler…”

Kalemini “gerçek dünya” ve anti-faşist direniş için kullanan Aragon’un bu eşsiz romanı, Attilâ İlhan’ın şiirsel çevirisiyle Yordam Edebiyat’ta.

Basel'in Çanları Alıntıları - Sözleri

  • Bir insan ölür, dünya dönmesini sürdürürdü yine.”
  • "Bana savaş sözü etme demedim mi sana? Oğlu subay olan bir ananın yüreği savaş sözünü kaldırır mı?"
  • Eğer biz, kadınlar ve anneler, büyük kıyımlara karşı çıkıyorsak; bencillikten ya da zayıflıktan ; büyük bir ülkü, büyük düşünceler uğruna büyük özverilere katlanmayı göze alamayışımızdan değildir bu; biz de kapitalist toplumun o zahmetli hayat okulundan yetiştik...
  • Düşünceyi kelimelerle temellendirmek benim için nefes almak kadar doğaldır.
  • "İşçiler değil burjuvalar kendini öldürür küçük hanım" "iyi ama" diye mırıldandı Catherine, "canına kıyan işsizler yok mu?" "işsizler mi, onları kendilerini öldürmeye neredeyse zorluyorlar, intihardan çok cinayet onların ölümü."
  • Eğer biz,anneler, çocuklarımıza savaşa kıyasıya kin duymayı öğretir; daha ufacıkken yüreklerinde toplumcu kardeşlik duygusunu ve bilincini uyandırabilirsek, bir zaman gelecektir ki yeryüzünde, en ucu ucuna bir tehlike anında bile onların yüreğinden bu ülküyü sökebilecek herhangi bir iktidar kalmayacaktır. Çünkü bu gençler, en korkunç çatışma ve tehlike anlarında bile, önce insanlık ve proleterlik görevlerini hatırlayacaklardır.
  • Bir insan ölür, dünya dönmesini sürdürürdü yine.
  • Buradaysa grev biteli tabii yıllar geçmiş olacak, buralılar yine patronları hesabına saat işçiliği yapacaklar, belki daha yeni aletlerle, yeni yeni ama aslında hiçbir şeyi düzeltemeyen toplumsal yasalara göre. Bugün yaptıkları gibi, on yıl sonra da, öldürenler çıkar mı acaba onları?
  • “Bazı kitaplar vardır, bir dünyayı kapsar, içinde tutar; okursun, bitirdin mi bırakır gidersin. Ama nereye; neresi olursa, daha uzağa! Oysa bazı kitaplar kendi ülkemizin kapılarıdır sanki. “
  • Her zaman romanlar olacaktır, çünkü insan hayatı her daim değişkendi ve hayat, insanları bu değişiklikleri anlamak zorunda bırakacaktır; çünkü değişken bir dünyada bir durum saptaması yapmak, bu değişimin kanununu kavramak insan için buyurgan bir zarurettir; en azından insan kalmak istiyorsa böyledir bu, şartları gitgide daha karmaşık hale geliyorken insanın hep ondan daha yüksek ve daha karmaşık bir fikri olmalıdır..

Basel'in Çanları İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Okurken ömrümden ömür götürdüğü için yarım bıraktım. Üslubu beni çok yordu. Çok fazla kişi var. Kim, kimdi bir türlü oturtamadim. Belki henüz zamanı değildir. (Eda)

Önce Diane girer hayatımıza, kızımız zenginlik içinde hayatına devam eder. Ama görünen o ki aşk varsa para bu ikili varsa güç yani iktidar mevcuttur. Gücün nasıl önem arz ettiğini yaptırımların zenginler arasındaki politik hezeyanlarını yani kendi içlerindeki antlaşmaları görüyoruz. Bu metinin bana göre asıl karakteri Catherine çünkü ters giden gidişata kuş bakışı bakmamızı ve başkaldırmanın muhalefet etmeninde ne olduğunu görmemizi sağlar. Ve işte bu noktada emekçinin ne yaşadığını, sendikanın sıkıntılarını, dönemin vuku bulmuş mühim olaylarını, topluma yapılan sömürüyü, paranın köleleştirilen insanlarını, kadın erkek sentezindeki eşitsizlik ve daha fazlası bu bölümde okumanız mümkün. Son bölüm nedir peki? Sosyalist ayaklanmalara katılan Catherine'i son bölüm Victor'un hayatımıza girmesi ile kitaba başka bir heyecan katıyor. Daha açık net fikirler ortaya koyduğunu gözlemleriz. Tüm bu hayatların toplamı bize ne anlatır? Bağımsızlığını alan ve ayaklarının üstünde duran kadınlar (insanlar) olmalı demekten geri durmayan yazar, bize başkaldırının her devirde olduğunu açık bir örneklemeyle gösterir. Zengin fakir, kadın erkek, emekçi burjuva sentezlerini tüm kitap boyu anlatır. Esasen yazarı şairliği ile biliriz. Dadaist olarak kaleme aldığı eser sürrealist devam eder. Lakin Fransız Kominist Partisine dahil olması toplumcu gerçekçilik yazmasıyla tamamlar bu eserini. Gerçek Dünya adıyla başlayan dört kitabın ilk ayağı bu metin. Özellikle toplumcu gerçekçilik okur severlerin sevebileceği, feminist kokusu alınırken sosyalist bir başkaldırı okumak isteyenler varsa bu sizin için doğru tercih olacağını düşünüyorum. Övgü kısmına gelirsem; önsöz şu zamana kadar okuduğum en iyi giriş diyebilirim. Ve çeviriyse bir o kadar mükemmeldi. Farkındalık için mutlaka okunmalı! Zorlu bir başlangıç oldu ama değdi. #baselinçanları #lesclochesdebale #louisaragon #yordamedebiyat #yordamkitap (Aslihan Yayla)

Basel’in Çanları, Fransa’nın ünlü şairlerinden Louis Aragon ile tanışma kitabımdı. Kitap, yazarın 4 ciltlik Gerçek Dünya serisinin ilk romanı. Ancak ne yazık ki diğer kitaplarının ya baskısı ya çevirisi yok, umarım en kısa zamanda serinin kalanı da dilimize kazandırılır. Roman 4 bölümden oluşuyor. Özellikle ilk bölümde burjuvazinin yaşayışı, çarpık ilişkileri anlatılırken, ikinci bölümden sonra kitap birden ivme kazanıyor. Fransa’da 1900lerin başında yaşanan toplumsal olayları, işçi sınıfının yaşadığı zorlukları, işçilerin grev sürecini, grev kırıcıların sürece etkisini ana karakterler aracılığıyla kurduğu kurgu üzerinden anlatıyor yazar. Özellikle bu bölümler kitabın en can alıcı kısımları. Kitapta geçen isimlerin sayıca çok olması ve Fransa’da yaşanan kimi olaylara vakıf olamamak okurken bazen zorladı ve çeviriden de kaynaklı olarak ara ara dönüp tekrar okumama sebep oldu. Ancak genel olarak kitabı ve yazarın anlatım dilini sevdim. Yazarın toplumsal hayata ve özellikle kadının konumuna ilişkin fikirlerini okumak da oldukça güzeldi. Toplumsal gerçekçilik türünde kitapları seven okurlara öneririm. (Betül Erkanlı)

Basel'in Çanları PDF indirme linki var mı?

Louis Aragon - Basel'in Çanları kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Basel'in Çanları PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Louis Aragon Kimdir?

Louis Aragon (3 Ekim 1897, Paris - 24 Aralık 1982, Paris) siyasal eylemci ve komünist şair, romancı ve deneme yazarı. Bugünkü Fransız ozanlarının en önemlilerinden biri olarak bilinir. Özellikle, Türkçeye Mutlu Aşk Yoktur adıyla çevrilen şiiriyle tanınır.

Louis Aragon Paris'te doğdu. Annesi ve anneannesi tarafından, sırasıyla kız kardeşi ve üvey annesi olduğuna inanılarak büyütüldü. 1919'dan 1924'e kadar Dadaizm'e dahil oldu. 1924'te, André Breton ve Philippe Soupault ile birlikte "Aragon" mahlası altında Sürrealizm'in kurucu üyesi oldu. 1920'lerde Aragon, diğer bazı sürrealistlerle birlikte Fransız Komünist Partisi'nin (PCF) taraftarı oldu ve Ocak 1927'de Partiye katıldı. 1933'te partinin gazetesi L'Humanité'nin "kısaca haberler" bölümünde yazmaya başladı. Hayatının geri kalanında üye olarak kalacak ve biri PCF genel sekreteri Maurice Thorez'e de dahil olmak üzere birçok siyasi şiir yazacaktı.

Önceleri, Dada akımının öncüleri arasında sayılıyordu, sonradan André Breton ve Philippe Soupault ile birlikte bu yüzyılın en önemli şiir akımı olan Sürrealizm'in kurucularından biri oldu. Bugüne değin şiir, roman, eleştiri, deneme, çeviri olarak 61 kitap yayımladı.

Aragon'un ünü, öte yandan, II. Dünya Savaşı'nda gizli karşı koyma hareketiyle daha bir büyümüştür. Le Paysan de Paris adlı romanı, gerçeküstücülüğün en güzel örneklerinden biri olarak gösterilmektedir. Charles d'Orléans'dan, Victor Hugo'ya değin uzayan bir şiir çizgisini sürdürür gibidir Aragon. Açık yazan ozanlardandır, birçok şiirleri bu yüzden şarkı haline getirilmiştir. Aragon romancı olarak da ün yapmıştır, çağdaş romanında önemli bir yer tutar. Birkaç çevirisi de vardır. 24 Aralık 1982'de Paris'te ölmüştür.

Louis Aragon Kitapları - Eserleri

  • Mutlu Aşk Yoktur
  • Elsa'nın Gözleri
  • Elsa'ya Şiirler
  • Basel'in Çanları
  • Paris Köylüsü
  • Aşk Şiirleri
  • Irene - Saklı Günceler
  • Anicet ya da Panorama, Roman
  • Bir Sürekli İlkbahar
  • Çağımızın Sanatı
  • Seçme Şiirler
  • Histerinin 50. Yılı
  • Kibar Semtler
  • Gerçekçiliğin Boyutları
  • Kolajlar
  • Aurélien
  • Öyle Derin ki Gözlerin
  • Blanche ou l'oubli

Louis Aragon Alıntıları - Sözleri

  • Tutmak gerekirse yeniden Bu yolu tutardım diyor (Seçme Şiirler)
  • Pazar da olsa pazartesi de Akşamda ya da sabah geceyarısı öğle İster cennette ister cehennemde Aşk benziyor birbirine Dün'dü bunu sana söylediğimde bir yastıkta olacağız seninle... Evet bu dün'dü bu ise yarın Yolum olarak bir tek sen varsın Kalbimi verdim avuçlarında kalsın Ne güzel yol alıyor seninkisiyle Ama hepsi ömrü kadar insanın bir yastıkta olacağız seninle... Sevgilim varolan olacak yeni Gökyüzü bir çarşaf üzerimizde Seni kollarımla kuşattım işte Ve içim sevdanla pır pır etse de Dilediğin istediğin sürece bir yastıkta olacağız seninle... (Seçme Şiirler)
  • Bir sürekli ilkbahar... diyor Antonius. Bense insanın görüp göremeyeceğini bilmeden bir sonraki baharı beklediği çağa geldim. (Bir Sürekli İlkbahar)
  • Her zaman romanlar olacaktır, çünkü insan hayatı her daim değişkendi ve hayat, insanları bu değişiklikleri anlamak zorunda bırakacaktır; çünkü değişken bir dünyada bir durum saptaması yapmak, bu değişimin kanununu kavramak insan için buyurgan bir zarurettir; en azından insan kalmak istiyorsa böyledir bu, şartları gitgide daha karmaşık hale geliyorken insanın hep ondan daha yüksek ve daha karmaşık bir fikri olmalıdır.. (Basel'in Çanları)
  • Kösnül düşünce aynaların en beteridir. İnsan, bu düşünce içinde yakaladığı kendisiyle karşılaştığında ürperir. (Irene - Saklı Günceler)
  • Yeryüzünde yalnız bunun bulunduğuna inanan bizler için, zevkten bıktığımız an her şey nasıl da hiçleşir. (Çağımızın Sanatı)
  • ''Sana büyük bir sır söyleyeceğim Zaman sensin...'' (Elsa'ya Şiirler)
  • Eğer biz,anneler, çocuklarımıza savaşa kıyasıya kin duymayı öğretir; daha ufacıkken yüreklerinde toplumcu kardeşlik duygusunu ve bilincini uyandırabilirsek, bir zaman gelecektir ki yeryüzünde, en ucu ucuna bir tehlike anında bile onların yüreğinden bu ülküyü sökebilecek herhangi bir iktidar kalmayacaktır. Çünkü bu gençler, en korkunç çatışma ve tehlike anlarında bile, önce insanlık ve proleterlik görevlerini hatırlayacaklardır. (Basel'in Çanları)
  • Şöyle yazılmıştı aşk üzerine Yangın halinde yasak çıkış kapısı (Seçme Şiirler)
  • .... Oysa şimdi, bir vakitler bütün aşkım olmuş olan şeyin yanışını seyrettim. Yüreğimle değil, ama anılarımla bağlıydım o vazgeçtiğim şeye; kendi kendimi inkar ederken, nasıl ağlamayabilirim? Hani o çocuktum ya ben bir zamanlar, işte o çocuğa ihanet ediyorum şu anda kesin bir karar sonucu ve tüm eski sevgilerin öldüğünü söylüyorum. Demirler çözülüyor: Geçmişimin kölesi olmaktan çıkıyorum. (Anicet ya da Panorama, Roman)
  • İnsanların ardında ömür tükettiği yanılsama öğelerine gerçekten ihtiyacım yok benim. (Anicet ya da Panorama, Roman)
  • “Yıl geçer coşku geçer rayından çıkar yürek” (Elsa'nın Gözleri)
  • Bütün bir gökyüzü boğulmuş damarlarımda. (Paris Köylüsü)
  • "İşçiler değil burjuvalar kendini öldürür küçük hanım" "iyi ama" diye mırıldandı Catherine, "canına kıyan işsizler yok mu?" "işsizler mi, onları kendilerini öldürmeye neredeyse zorluyorlar, intihardan çok cinayet onların ölümü." (Basel'in Çanları)
  • Olanla tatmin olmak için çok fazla şüphecilik gerekir. Mutlak sevenler, yalnızca, olmayabilecek olana perişan bir inançla olanı reddederler. (Aurélien)
  • O gözler şimşekler mi saklar bu hoş kokuda Sımsıkı aşklarını çözer orda böcekler Akan yıldızlar beni ağına takmış gider Yaz ortası boğulan denizci gibi suda (Elsa'nın Gözleri)
  • Dostluğumuz otuz yıl bile sür­meyecekti. Ne de az, otuz yıl. 1950'de bizler, Türk halkı ve dünyanın dört bir yanındaki ozanlar seni hapisten kurtardığımız zaman, bir on dört temmuz günü, dos­doğru yaşamın içine daldın. Ama bu yıl, sabırsızlı­ğından, temmuzu bekleyemedin... Demir parmaklık dışında onüç yıl, ya da ona yakın bir şey, kırksekizinden altmışbirine dek, güzel bir yaşam. Onüç yıl, hatırı sayılır bir şey. Hapishane dışında öldün, bu da bir şey. Ama öldün. Bu düşünceye alıştıracağız kendimizi. İnsan Manzaraları'nı sensiz kafamızda canlandırmaya ça­lışacağız... Senin deyişinle, manzarayı, şu uçsuz bucaksız hayat'ı ağacın biri olmadan tasarlamaya uğraşacağız... (Bir Sürekli İlkbahar)
  • Çağımızda şairlerin yaşamı Kısa sürüyor yanmış samandan (Seçme Şiirler)
  • Eğer biz, kadınlar ve anneler, büyük kıyımlara karşı çıkıyorsak; bencillikten ya da zayıflıktan ; büyük bir ülkü, büyük düşünceler uğruna büyük özverilere katlanmayı göze alamayışımızdan değildir bu; biz de kapitalist toplumun o zahmetli hayat okulundan yetiştik... (Basel'in Çanları)
  • Yaşam. Kendisinden sonra başka bir söz etmeye gerek kalmayan bu sözcük. (Çağımızın Sanatı)

Yorum Yaz