Baronlar Savaşı - Timur Soykan Kitap özeti, konusu ve incelemesi! Timur Soykan Kitapları

Kitap

Baronlar Savaşı kimin eseri? Baronlar Savaşı kitabının yazarı kimdir? Baronlar Savaşı konusu ve anafikri nedir? Baronlar Savaşı kitabı ne anlatıyor? Baronlar Savaşı PDF indirme linki var mı? Baronlar Savaşı kitabının yazarı Timur Soykan kimdir? İşte Baronlar Savaşı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Timur Soykan

Yayın Evi: Kırmızı Kedi Yayınları

İSBN: 9786052987308

Sayfa Sayısı: 424

Baronlar Savaşı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitap bir roman ya da kurtlar vadisinde geçen bir dizi senaryosu değil. Her sayfası resmî belgelerdeki iddialara dayanıyor ve yeraltı dünyasının gerçeklerini ortaya koyuyor.

‘Narcos Türkiye’ ile tanışın:

Uyuşturucu baronları…

Devasa malikanelere sığmayan servetler…

Milyarlarca dolarlık zehir piyasası…

Eroin dolu gemiler…

Profesyonel tetikçiler…

Kanlı bir savaş…

İstanbul’dan Dubai’ye, İran’dan Kanada’ya uzanan suikastlar zinciri...

Diplomat görünümlü ajanlar…

Kirli polisler…

Siyasi bağlantılar…

Büyük rüşvetler…

Ve devlet içinde derin bataklık…

Ve skandallar…

Hiç duyulmamış skandallar…

Baronlar Savaşı Alıntıları - Sözleri

  • Afganistan. Yasak olmasına karşın Dünyada afyon üretiminin yüzde 90'ı Afganistan'da yapılıyor, ve bu bölgeler genellikle radikal islamcı taliban'ın kontorolü altında. Üretim son yıllarda sürekli artıyor.
  • Para bu kadar çok ve ticaret bu denli kanlıyken kimse birbirine güvenemezdi. Kurtlar sofrasında her an biri hamle yapabilir ve zehir ticareti ölüm kalım savaşına dönüşebilirdi.
  • Sansür ve baskıyla medyası çoraklaştırılmış ülkede skandallar yok hükmünde...
  • Sonuç olarak; FETÖ'nün tasviyesi ile boşaltılan yerleri yeni güç odakları doldurmuştu ve artık onlar kendi çıkarları için yargıyı bir sopa olarak kullanıyordu. (Yeni güç odağı diye belirttiği çete İstanbul Grubu)
  • Türkiye'de her yıl tüm Avrupa Birliği ülkelerinde yakalanan uyuşturucunun 3 katından fazlası ele geçiriliyor. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi(EMCDDA) verilerine göre; 2017 yılında 28 Avrupa ülkesinde yakalanan uyuşturucu miktarı 5,4 tondu. Aynı yıl Türkiye'de yakalanan miktar 17,4 ton oldu.
  • Gerçeklerin bir kötü huyu vardır hiçbirimizin saklamaya gücü yetmez. Mutlaka ama mutlaka gerçekler bir gün ortaya çıkar.
  • Ancak bu kitapta daha önce de defalarca altını çizdiğim bir noktayı yeniden hatırlatmalıyım. Yeraltı dünyasında gerçekler çoğu zaman çok karmaşıktır. Uyusturucu kaçakçılığı yapanların kayıt dışı ve çok büyük miktardaki paraları, her zaman kanlı hesaplaşmalar riski taşır. Herkes birbirine düşman olurm tüm taraflar cinayet potansiyeline sahiptir.
  • Bir haber yazdığı ya da tweet attığı için gazetecilerin yıllarca tutuklu kaldığı ülkede Zindaşti serbest bırakılmıştı.
  • Ancak sansür ve baskıyla medyası çoraklaştırılmış ülkede skandallar yok hükmünde. Gerçeklerle yüzleşip korkunç tablo ortaya konulmuyor.
  • Dünyada afyon üretiminin %90'ı Afganistan'da yapılıyor ve bu bölgeler genellikle radikal İslamcı Taliban'ın kontrolü altında. Üretim son yıllarda sürekli artıyor.
  • - İnsanların hak, hukuk, adalet aradığı yerde eğer insanlar şerefini satmışsa, insanlar namusunu satmışsa bizler nerede adaleti arayacağız?
  • Yargı bağımsızlığının bırakılmasını Türkiye'de hakimlerin içine sürüklendiği çıkmazı da çok net bir şekilde görebiliyoruz. Külliyeden aranan genç hakim, endişe içinde, başına neler geleceğini anlamaya çalışıyor. Başvurduğu deneyimli meslektaşları onu rahatlatmaya çalışıyor, bu hale gelmiş bir yargı sisteminde adalet beklemenin manasızlığı ortada.
  • 'Kandırıldık' diyerek büyük suçtan sıyrılan AKP iktidarı hiç ders almamıştı. Fethullahçılardan boşalan devlet kadrolarına başka tarikatların müritler, farklı örgütlenmeler dolduruldu.
  • AKP'nin yargıyı tamamıyla Fethullahçılara teslim etmesinden sonra adalet sisteminde çok büyük bir çöküş yaşanmıştı. AKP-Fethullahçılar iktidar ortaklığı, uzun yıllar yargıyı muhalifleri ezmek ve 'Yeni Türkiye'yi inşa etmek için sopa olarak kullandı. Mürit polis, savcı ve hakimler, kumpas davalarla korku imparatorluğu oluşturmuştu. Ancak suç ortakları iktidarı paylaşması ve şiddetli bir kavgaya giriştiler. 15 Temmuz Darbe Girişimi'ne kadar uzanan bu iktidar kavgasının sonunda kaybeden Fethullahçılar olsa da geriye bir devlet enkazı kaldı.
  • Oysa Türkiye, Avrupa'nın 'Meksika'sı. Her yıl Afganistan'daki afyon üretiminden elde edilen tonlarca eroin Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınıyor.

Baronlar Savaşı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Yakın tarihimizde hatta günümüzde yaşanmaya devam eden sansasyonel boyutta olayları gerilim tarzında okumak isteyenlere tavsiye edilebilecek bir eser.. (Girişimcilik Durağı)

Son 10 yıldır Türkiye’de “Merkez Medya” adı ile iktidarın bir nevi parti neferi gibi çalışan yazılı ve görsel medyadan duyamayacağınız, skandallarla dolu kirli bir uyuşturucu ticaret hesaplaşmasını okumak isteyenlere tavsiye ederim. Açıkçası bugün bunları yazabilen gazetecilerin olduğunu görmek geleceğe dair içimizde hala bir umut taşımamıza vesile oluyor. 90’lı yıllardaki Susurluk skandalı ile ortaya saçılan devlet-siyaset-mafya birlikteliğinin bugün de son sürat devam ettiğini görmek insanı bu ülkeye dair her şeyden soğutuyor aslında. Peşinen söyleyeyim. Anayasa profesörü etiketi ile ekranlarda yıllarca ahkâm kesen zatın, yargıyı bir uyuşturucu baronunu kollamak adına nasıl kişisel şirketiymiş gibi kullandığını, su içer gibi gözümüzün içine baka baka nasıl yalan söylediğini, canımızı malımızı emanet ettiğimiz devlet kurumlarının rüşvet batağına saplanıp nasıl çivisinin çıktığını okuyarak bol bol sinirleneceksiniz. Timur Soykan kimsenin cesaret edemediği bir araştırma bırakmış tarihe. Ancak Yunanistan’da yakalanan yaklaşık 2 tonluk bir uyuşturucu trafiği üzerinden işlenen cinayetleri, bu esnada yaşanan hukuksuzlukları anlatırken bu skandal süreçte suyun başındaki siyasetçileri tam olarak ifşa etmemiş ya da edememiş gibime de geliyor. Bu skandallar zincirinde başrol oynayan Burhan Kuzu’yu okuyoruz ama ona sufle verenleri yani kirli suyun daha başındakileri bulamıyoruz satırlarda sanki. Kim bilir… Belki bu isimleri de bir gün yazabilecek yazarlarımız ve onları yargılayabilecek bağımsız hukukçularımız da olur bir gün… (Gökhan Uzunoğlu)

Baronlar Savaşı: Timur Soykan'ın Badeci Şeyh'in sır odası kitabından sonra, okuduğum ikinci kitabı oldu Baronlar savaşı. Uyuşturucu baronlarının arasındaki rekabet,hesaplaşma,Türkiye'den Dubai'ye,Kanada'ya uzanan cinayetler,şahte pasaport sahte kimliklerle uluslar arası gidiş gelişler, ve tüm bunlar olurken ortada dönen milyon dolar rüşvet çarkı emniyet ve Adliye mensuplarının arasında kimi kişileri kendi hesapları adina kullanmaları, Siyasetteki etkin kimi kişileri devreye sokarak tahliyeler vb bir polisiye roman tadında yazılmış Türkiye gerçeklerini heyacanla bir çırpıda okunan bir kitap. Okumamış olan okurlara tavsiye ediyorum... (Nurettin Polat)

Baronlar Savaşı PDF indirme linki var mı?

Timur Soykan - Baronlar Savaşı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Baronlar Savaşı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Timur Soykan Kimdir?

 

Timur Soykan Kitapları - Eserleri

  • Badeci Şeyh'in Sır Odası
  • Baronlar Savaşı
  • Liste
  • Zavallı
  • Tanrı Misafirleri Oteli
  • Sapan/Hrant Dink Cinayeti

Timur Soykan Alıntıları - Sözleri

  • En vahşi katliamlara giden yollar bile nedenler ve mazeretlerle örülürdü. (Liste)
  • Zalimin en büyük silahı seni içindekilerle düşman etmektir. (Liste)
  • Allah'a kul olmak istiyorsa önce şeyhe kul olmalıdır. (Badeci Şeyh'in Sır Odası)
  • Yargı bağımsızlığının bırakılmasını Türkiye'de hakimlerin içine sürüklendiği çıkmazı da çok net bir şekilde görebiliyoruz. Külliyeden aranan genç hakim, endişe içinde, başına neler geleceğini anlamaya çalışıyor. Başvurduğu deneyimli meslektaşları onu rahatlatmaya çalışıyor, bu hale gelmiş bir yargı sisteminde adalet beklemenin manasızlığı ortada. (Baronlar Savaşı)
  • Dünyada afyon üretiminin %90'ı Afganistan'da yapılıyor ve bu bölgeler genellikle radikal İslamcı Taliban'ın kontrolü altında. Üretim son yıllarda sürekli artıyor. (Baronlar Savaşı)
  • Gücün alkışlarıyla kendini şarj etmesi gerekiyordu bir an önce.Yoksa bu okyanusta her an boğulabilirdi.Kazanacak tarafta olduğunu bilerek dalgaların üzerinde durmaktan başka çaresi yoktu. (Zavallı)
  • Oysa Türkiye, Avrupa'nın 'Meksika'sı. Her yıl Afganistan'daki afyon üretiminden elde edilen tonlarca eroin Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınıyor. (Baronlar Savaşı)
  • Ancak bu kitapta daha önce de defalarca altını çizdiğim bir noktayı yeniden hatırlatmalıyım. Yeraltı dünyasında gerçekler çoğu zaman çok karmaşıktır. Uyusturucu kaçakçılığı yapanların kayıt dışı ve çok büyük miktardaki paraları, her zaman kanlı hesaplaşmalar riski taşır. Herkes birbirine düşman olurm tüm taraflar cinayet potansiyeline sahiptir. (Baronlar Savaşı)
  • Yaşamın betona gömülüp ölümün yeşillendirildiği saçma bir kentti burası. (Liste)
  • Bu 8 yıl içinde dini vakıf, dernek, Kuran kurslarında onlarca çocuk istismarı ortaya çıktı. (...)Yayın yasaklarıyla, siyasilerin açıklamalarıyla dini vakıflar, dernekler korundu. (Badeci Şeyh'in Sır Odası)
  • Sansür ve baskıyla medyası çoraklaştırılmış ülkede skandallar yok hükmünde... (Baronlar Savaşı)
  • Sonuç olarak; FETÖ'nün tasviyesi ile boşaltılan yerleri yeni güç odakları doldurmuştu ve artık onlar kendi çıkarları için yargıyı bir sopa olarak kullanıyordu. (Yeni güç odağı diye belirttiği çete İstanbul Grubu) (Baronlar Savaşı)
  • Para bu kadar çok ve ticaret bu denli kanlıyken kimse birbirine güvenemezdi. Kurtlar sofrasında her an biri hamle yapabilir ve zehir ticareti ölüm kalım savaşına dönüşebilirdi. (Baronlar Savaşı)
  • AKP'nin yargıyı tamamıyla Fethullahçılara teslim etmesinden sonra adalet sisteminde çok büyük bir çöküş yaşanmıştı. AKP-Fethullahçılar iktidar ortaklığı, uzun yıllar yargıyı muhalifleri ezmek ve 'Yeni Türkiye'yi inşa etmek için sopa olarak kullandı. Mürit polis, savcı ve hakimler, kumpas davalarla korku imparatorluğu oluşturmuştu. Ancak suç ortakları iktidarı paylaşması ve şiddetli bir kavgaya giriştiler. 15 Temmuz Darbe Girişimi'ne kadar uzanan bu iktidar kavgasının sonunda kaybeden Fethullahçılar olsa da geriye bir devlet enkazı kaldı. (Baronlar Savaşı)
  • Besleyip büyüttükleri canavarın 250 can almasının sorumluları, "kandırıldık" diye işin içinden kolayca çıkarken onları yıllarca uyaranları FETÖ'cü ilan edip hapse atmaya başladı... (Badeci Şeyh'in Sır Odası)
  • Türkler İslam’ın sufi yorumuyla Müslüman olmuşlar, Ahmed Yesevi gibi dervişlerden İslamı öğrenmişlerdir. Haliyle bu din kitabî/formel değil, şifahîdir, menkıbevidir. (Badeci Şeyh'in Sır Odası)
  • Karaman'da 10 öğrencinin tecavüze uğradığı Ensar Vakfı ile ilgili dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'nun "Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olmaz" sözleri bu bakış açısını özetliyordu. (Badeci Şeyh'in Sır Odası)
  • Çok saldırıya uğrayanın zırhı kalın olur. (Liste)
  • SIR ODASINDA ZİKİR EŞLİĞİNDE YAPIYORDUM' "Bu yaphğının ismine tarikahmızda 'bade içmek' denir.(...) Bu badelenme işini ben kendi isteğim ile iki ayda bir yapardım. Bade olayını dergahın sır odası denilen yerde Uğur Hoca ile yalnız kalarak zikir eşliğinde yapıyordum. (Badeci Şeyh'in Sır Odası)
  • "Ben sözlüm Gamze, arkadaşım Aysun, amcakızım Hülya ve annemi Uğur Hoca ile tanıştırarak ibadet yapmalarını sağladım. Aysun ve Gamze'nin Uğur Hoca ile oral seks ve cinsel ilişkiye girmeleri bizim tarikatımızda ibadettir. Bu ilişkiler zikir, tesbihat ve maneviyata göre isteğe bağlı olarak yapılır. " (Badeci Şeyh'in Sır Odası)