Babaannemin Usturası - Esra Pekin Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Babaannemin Usturası kimin eseri? Babaannemin Usturası kitabının yazarı kimdir? Babaannemin Usturası konusu ve anafikri nedir? Babaannemin Usturası kitabı ne anlatıyor? Babaannemin Usturası PDF indirme linki var mı? Babaannemin Usturası kitabının yazarı Esra Pekin kimdir? İşte Babaannemin Usturası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi
Yazar: Esra Pekin
Yayın Evi: Sel Yayıncılık
İSBN: 9789755706542
Sayfa Sayısı: 88
Babaannemin Usturası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
'Kendine bir hayat edinmen gerekiyordu. Edindin.
Edindiğin hayata tahammül gösterebileceğini sanmıştın. Yanılmışsın.'
Yalnızlığını kabullenmiş ve bir şekilde hayatta varolma çözümü bulmuş iki mutsuz insan karşılaştığında birbirinin sığınacak limanı mı olur, yoksa alabora mı Hayatta bir iz bırakmaya çalışmak, var olduğunu gösteren bir direniş midir yoksa yenilgiyi kabulleniş mi İnsanın kendini yaralaması daha mı iyidir başkasında yaralar açmaktan
Babaannemin Usturası tüm bu soruların cevabını arayan iki kişinin hikâyesini anlatıyor; Esra Pekin'in kendine has diliyle, oyun, sinema ve müzikle yoğurulmuş anlatısı sürpriz sonuyla okuru derinden etkileyecek...
'Tek bir işe yaradı bunca zaman, bunca merak; bir zamanlar umutla cevabını aradığın, bulunca anlayacağını sandığın, zamanını yollarına adadığın ne varsa, hepsini çöpe attın. Hayatını boşa harcadın. Geç de olsa anladın. Çok bilinmeyenli bu denklemi çözmek için fazla ahmaksın. Yani insansın. Bıraktın. Sağlamasını yaptığında hep yanlış sonuca ulaştığını kavradın. Kendine kalanla yetinmeyi, hayatı vaadettikleriyle sürdürebilmeyi, kendince yöntemler geliştirmeyi, fazlasını istemeden önce iki defa düşünmeyi erdem sayanlardansın. Yöntemlerin tuhaf karşılanabilir. Alışılmışın dışında sayılabilir. Yadırganıp, ötelenebilir.
Kimisini kan tutabilir. Keyifleri bilir.
Canını yakmak, nefes aldığını hatırlatabilir.
Anlatmak zor, pek zor olabilir.'
Babaannemin Usturası Alıntıları - Sözleri
- Ben seni unutmak için sevmedim, gülmen ayrılık demekmiş bilmedim, bekledim sabah akşam yollarını, ölmek istedim, bir türlü ölmedim.
- Yaşadın, gördün, mevlanı da, belanı da, alasını da...
- Simsiyah bir sis düşmüş üzerine. Soluk almaktan korkuyorsun.
- Çıkmaya meyyal olan, inmeyi düşman beller; inmeye sevdalanan, çıkmaya gönül koyar. Mesele inerken çıkmayı, çıkarken inmeyi unutmamaktır.
- Birine mi benzetti acaba seni? Ya sen onu? Belki gözlerini ...
- "Hayatın çoktan seçmeli sınavlardan yüksek puanlar alarak geçti. Hayatın çoktan seçmeli soruların cevaplarının hep aynı olduğunu anladığında değişti. Seçenekler en fazla beşti, sonra azalarak bitti. Seçenekler azalsa da zamanla, seçim göreceli olarak kolaylaşsa da, seçmek mutluluğu garanti etmedi. Doğru cevap hep o seçeneklerin dışındaydı. "
- Zaman acının ilacıydı. İnsan düşünen değil, alışan bir hayvandı.
- Zaman ilaç değil, panzehiri olmayan zehirdi.
- İnsanın canı acıyan yerindedir...
- Tehirli bir tren gibisin, istasyondan az evvel ayrılmış tek yolcuyu da yayan bıraktın. Almayı istediğin tek yolcuya da geç kaldın... Susmayı marifet, gitmeyi maharet sandın.
Babaannemin Usturası İncelemesi - Şahsi Yorumlar
"Tek bir işe yaradı bunca zaman, bunca merak ; bir zamanlar cevabını umutla aradığın, bulunca anlayacağını sandığın, zamanını yollarına adadığın ne varsa, hepsini çöpe attın. Hayatını boşa harcadın. Geç de olsa anladın. Çok bilinmeyenli bu denklemi çözmek için fazla ahmaksın. Yani insansın. Bıraktın. Sağlamasını yaptığında hep yanlış sonuca ulaştığını kavradın. Kendine kalanla yetinmeyi, hayatı vaadettikleri ile sürdürebilmeyi, kendince yöntemler geliştirmeyi, fazlasını istemeden önce iki defa düşünmeyi erdem sayanlardansın. Yöntemlerin tuhaf karşılanabilir. Alışılmışın dışında sayılabilir. Yadırganıp, ötelenebilir. Kimisini kan tutabilir. Keyifleri bilir. Canını yakmak, nefes aldığını hatırlatabilir. Anlatmak zor, pek zor olabilir. " Babaannemin Usturası ; yazar ile tanışma kitabım. Oldukça sıradışı bir okuma olduğunu söyleyebilirim. Yalnız ve o yalnızlıkta boğulmuş, varolduklarını hissedebilmek için sıradışı şeyler yapan, iki mutsuz karakterin ve bu kaybolmuş, kendilerini arayan insanların karşılaşmalarının tuhaf hikâyesini gerçeküstü anlatım tarzıyla kaleme almış Esra Pekin. Yapayalnız iki insanın iç dünyalarını açıyor bize yazar. Bir kadın ve bir erkeğin yalnızlıkla başa çıkma çabaları... Sevme ve sevilme ihtiyacı... Bilinen, normal saydığımız türde, bir kadın erkek ilişkisi değil bu ikilinin arasındakiler... Müzik ve sinema ile harmanlanan kurgusu ile kısa, 92 sayfalık bir kitap ve ben beğendim. "Kimse kendini, kendi hikayesinin yan karakteri saymaz ve hiç kimse bir hikayenin yan karakterini kendi hayatının başkahramanı yapmaz!" "İnsan ne olmazsa yaşayamaz biliyor musun? Merhamet edeceği kimse yoksa yaşayamaz. Bazen hem öznesi hem nesnesi olur aynı cümlemin. Acıyacak kimsesi yoksa acınacak bi 'ben' yaratır." (İlkay Yurttaş Koşar)
Hayatta kimseyi sevme cesareti ya da duygusu bulunmayan iki insanın kesişme öyküsü bu eser. Hayatın kıskacında kendini tekdüze bir yaşama adayan insanlara biraz müzik içinde Pink Floyd bulunan, biraz film her konuda yorum yapan biraz da ustura katıyor benliklere. Kimseyi sevmese de gizli de olsa bir sevdiği vardır Ayaz'ın onun da baş harfi bileklerinde ve diğer harf ile vücuduna ve zihnine tamiri imkansız hasarlar kazıyor. Diğer tarafta çikolata tutkunu bir kız. Ve çikolata için herşeyi yapabilecek bir karakter. Kitap 10 üzerinden 5. Okunması, anlaşılması ve kısa bir sürede sizi yalnızlığınızdan alıkoyup derin fikirlere aktaracak cümlelere götüren bir bumerang. (Dj Erman Fen10men)
Babaannemin Usturası - Esra Pekin: PEKİN’in kalemi ile ilk tanıştığım kitap.. Sanki Ela ve Ayaz arkadaşım gibiydi ve sanki derin bir sohbet içinde dertleşiyorduk. Tesadüfi aşka inanırdı beni ama pek de mutlu sonla bitmeyen.. Okuduğum en özgün romanlardan biri oldu “Babaannemin Usturası...” Kitabın içinde “İçinde kendiniz olacaksınız” hissi var idi.. Anlamını arayan cümleler ile sık sık karşılaşıyor insan.. Garip bir aşk ve varoluş çabası.. Unutmamak lazım “HER YER AŞK, HER YER UMUT..” Öyle sıradan bir aşk hikayesi değil, dibine kadar, sonuna kadar iliklerinizde kalacak ve hissettirecek bir aşk hikayesi.. Yalnızlıkları acılarının bir parçası. İnsanlardan kopma arzusu güçlü ama rüyaları, hayalleri, fantezileri sevgiye açlıklarının kanıtı. Esra Pekin’in romanı kısa fakat çok yoğun.. Romanın son bölümü karakterler üzerindeki tüm gizem perdelerini kaldırarak bir şok etkisi yaratıyor.. Bu denli keskin sapmalar edebiyatın en zevkli hali, ayrıca yazarın ustalığı.. Esra Pekin de bunu son derece özgün şekilde başarmış.. Karakter analizi “SEN” ifadesi ile vurucu olarak kullanılmış. Her bir karakter, olayları seninle konuşur gibi anlatmış. Kitabın sonu gerçekten çok vurucu şekilde bağlanmış.. Kimse kendini, kendi hikayesinin yan karakteri saymaz ve hiç kimse bir hikayenin yan karakterini kendi hayatının başkahramanı yapmaz!" Herkese keyifli okumalar kitap sever güzel insanlar.. (Ayşen&Erdal)
Babaannemin Usturası PDF indirme linki var mı?
Esra Pekin - Babaannemin Usturası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Babaannemin Usturası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Esra Pekin Kimdir?
1976'da İstanbul'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini İstanbul'da tamamladı. Önce Mimar Sinan Üniversitesi'ne ardından ODTÜ'ye devam etti. ODTÜ siyaset bilimi ve kamu yönetimi bölümü'nden mezun oldu. Yazmaya üniversite yıllarında başladı. Lilith, yazarın ilk romanıdır.
Esra Pekin Kitapları - Eserleri
- Lilith
- Babaannemin Usturası
- Bir Katilin Tükenmez Kalemi
Esra Pekin Alıntıları - Sözleri
- Zaman acının ilacıydı. İnsan düşünen değil, alışan bir hayvandı. (Babaannemin Usturası)
- Yaşadın, gördün, mevlanı da, belanı da, alasını da... (Babaannemin Usturası)
- “Aşk varlıktan değil yokluktan zuhur eder, aşk sevilenin sevende sebep olduğu yoksunluk duygusundan peydahlanır.” (Lilith)
- “Lakin insan, merkezine Tanrı tarafından oturtulduğu bir dünyada insan olduğunu unutmuştu.” (Lilith)
- İsmim Lilith. Tanrı'nın Adem'le aynı anda yarattığını unutmak için tüm kutsal kitaplardan adını utanmazca sildiği ve cennetinden kovduğu, buna karşılık ölümsüzlükle ödüllendirdiği ve yalnızlıkla cezalandırdığı, yalnızlığını şeytanla düşüp kalkarak gideren, şeytandan olma bebekleri Tanrı tarafından katledilen, Âdem'in ilk karısı Lilith'im. Tanrı'ya başkaldıran ilk kadınım.. (Lilith)
- "Hayatın çoktan seçmeli sınavlardan yüksek puanlar alarak geçti. Hayatın çoktan seçmeli soruların cevaplarının hep aynı olduğunu anladığında değişti. Seçenekler en fazla beşti, sonra azalarak bitti. Seçenekler azalsa da zamanla, seçim göreceli olarak kolaylaşsa da, seçmek mutluluğu garanti etmedi. Doğru cevap hep o seçeneklerin dışındaydı. " (Babaannemin Usturası)
- " Gönlümüz ne ufak şeylerden medet umuyor değil mi? O insan azmanını sevimli bulmam işten bile değildi. Bir zerre şefkat nasıl da bir çopur yüzü, bir eğri gövdeyi, paytak bir yürüyüşü gölgelendirip, hazzedilmeyeni, güven duyulan bir yakınımıza dönüştürüyor. " (Bir Katilin Tükenmez Kalemi)
- " Dün sabah kör bir kuyunun içine düşmüş, düşerken sağa sola çarpmaktan küçülmüş bir taş gibi dururken sesinizi duydum. Zihin sesleri de unutmuyorum meğerse, diye düşündüm. " (Bir Katilin Tükenmez Kalemi)
- Aşk geri dönülmesi imkansız o âleme, döndüğümüzü sandığımız bir yanılsamadır... (Bir Katilin Tükenmez Kalemi)
- Çünkü siz de herkes gibi, odanızın değil, zihninizin penceresiyle görüyorsunuz. (Bir Katilin Tükenmez Kalemi)
- “Kimisi mütevazı, kimisi şaşalı mezar taşları ölüler arasında bile adaletin olmadığını haykırıyor.” (Lilith)
- Ben seni unutmak için sevmedim, gülmen ayrılık demekmiş bilmedim, bekledim sabah akşam yollarını, ölmek istedim, bir türlü ölmedim. (Babaannemin Usturası)
- Aşk varlıktan değil yokluktan zuhur eder,aşk sevilenin sevende sebep olduğu bir yoksunluk duygusundan peydahlanır. (Lilith)
- Evet! Öyle ya da böyle aşk biter bir gün. (Bir Katilin Tükenmez Kalemi)
- Simsiyah bir sis düşmüş üzerine. Soluk almaktan korkuyorsun. (Babaannemin Usturası)
- Mektubunu cevaplamadım. Sana hiçbir zaman göndermeyeceğim bu mektubu yazmadım. Sahi, neden sevdin ki beni? (Bir Katilin Tükenmez Kalemi)
- Zaman ilaç değil, panzehiri olmayan zehirdi. (Babaannemin Usturası)
- Birine mi benzetti acaba seni? Ya sen onu? Belki gözlerini ... (Babaannemin Usturası)
- “Oysa ölüm kılıcını her seferinde adalet için çeker…” (Lilith)
- " Zamanın söndüğü yerde bekleyin beni. Geleceğim. " (Bir Katilin Tükenmez Kalemi)