diorex
sampiyon

Aytaşı - Wilkie Collins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Aytaşı kimin eseri? Aytaşı kitabının yazarı kimdir? Aytaşı konusu ve anafikri nedir? Aytaşı kitabı ne anlatıyor? Aytaşı PDF indirme linki var mı? Aytaşı kitabının yazarı Wilkie Collins kimdir? İşte Aytaşı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

  • 24.08.2022 04:00
Aytaşı - Wilkie Collins Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Wilkie Collins

Çevirmen: Utku İlban Coşkunoğlu

Orijinal Adı: The Moonstone

Yayın Evi: Bilge Kültür Sanat Yayınları

İSBN: 9789756316047

Sayfa Sayısı: 458

Aytaşı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Savaş ganimeti olarak İngiltere'ye getirilen paha biçilmez Hint elması 'Aytaşı', on sekizinci yaş gününde Rachel Verinder'e hediye edildiği gece ortadan kaybolur. Kuşkular kambur hizmetçi kızın, Rachel'in kuzeni Franklin Blake'in esrarengiz üç Hintli hokkabazın, hatta Rachel'in kendisi üzerinde toplanmıştır.

Scotland Yard elemanı, soğukkanlı Çavuş Cuff çağrılır ve Robinson Crusoe okumaya meraklı, çok bilmiş kâhya Beteredge'in yardımlarıyla kayıp elmasın sırrı aydınlatılır.

Wilkie Collins (1824-1889) bu romanı, farklı karakterlerin bir takım olayları kendi bakış açılarından gösteren anlatımlarını bir araya getirerek oluşturmuştur. Uyguladığı yöntem, mahkemede tanıklık edenlerin ifadelerinden alıntılar yapılarak bir bütün oluşturmaya benzetilebilir.

Collins, okurlarını romanlarının iç dünyasına çekmeye çabalar. Bu onu Victoria Döneminin diğer yazarlarından ayıran bir özelliktir. Kullandığı yöntem orjinal ve etkileyicidir; yazarın aşırı titizlıği, ayrıntılara verdiği önemi yansıtır.

Başlangıcı ve sonu Hindistan'da geçen romanın İngiltere'de geçen bölümleri bölük pörçük de olsa Kraliçe Victoria Dönemi hakkında bazı fikirler verir.

İngiliz edebiyatının ilk polisiye romanı olarak kabul edilen 'Aytaşı' da diğer eserlerin çoğu gibi (Hukuk ve Kadın, Beyazlı akadın vb.) önce gazetelerde seri halinde basıldıktan sonra gördüğü büyük ilgi üzerine kitap haline getirilmiştir.

Aytaşı Alıntıları - Sözleri

  • Mantığa karşı üstünlük sağlayarak iyilik yapmak bahanesi ile sizi tırmalayan akıllı dostlarınızın tırnaklarını körletin.
  • " İlk yirmidört saatte, karınızı iyice kontrol ediniz! Eğer bu kadarcık zaman içinde, karınız karakterinde birbirini tutmaz haller göstermezse, Allah yardımcınız olsun. Çünki siz bir kadınla değil de, bir canavarla evlenmişsiniz demektir! "
  • İnsan yaşamı sanki bir tür hedef tahtası şansızlık oklarını fırlatıp duruyor ve hepsi de hedefi vuruyor.
  • " İnsan sonsuz bir endişe içinde bulunduğu zaman, manasız bir lâtife iç açar. "
  • " Ellerinde ünlü yazarların eserleri bulunduğu zaman, çoğu kimse kendi şahsî düşüncelerini bir tarafa atmaz mı zâten? "
  • " Milady’nin kızkardeşlerinden biri, (Rica ede­rim, korkmayın! Aile hakkında uzun uzadıya izahat vermeye kalkışmıyorum yine!) ne diyordum, ha! "
  • " (...) Aralık bir kapıya doğru yöneldiğim sırada, saray muhafızlarının üniformasını giymiş iki Hintli’­nin cesetlerini gördüm. Keskin bir feryat, başımı si­lâh müzesinin bulunduğu yere doğru çevirtti. Ağır yaralı olduğu anlaşılan üçüncü Hintli, sırtı bana dö­nük bir adamın ayakları dibinde inliyordu. İçeri girdiğimi anlayan adam, başını çevirdi. John Herncast­le’ ı hemen tanıdım. Bir elinde bir meşale, diğerinde de kanlı bir hançer vardı. Hançerin kabzasındaki bir taş, meşale ışığı altında tıpkı bir demet çiçek gibi par­lıyordu. Can çekişmekte olmasına rağmen, dizleri üze­rinde doğrulmaya çalışan Hintli, ana diliyle, «AY TAŞI intikamını senden ve senin âilenden almasını bilecektir!» dedi. Sonra da düşüp öldü. "
  • " Benim hurafelere inanan biri olduğumu sanmayın sakın! Hayatım boyunca çok kitap okumuş biriyim ben. Sizin anlayacağınız, bunları okuya okuya aşağı yukarı bir âlim olmuş gibiyim! Yetmiş yaşında olmama rağmen, hafızam hâlâ mükemmel. Yalnız hafızam mı? Sağlık bakımından da sağlamım. Demek oluyor ki, beni cahillik ve ahmaklıkla suçlayamayacaksınız... Yanılmıyorum, değil mi? "
  • Karşılaştığımız olaylar kişinin hangi metalden yapıldığını ortaya çıkarır.
  • " (...) Artık neticesi belli olan bu uzun ve esrarengiz hikâyenin ilk kısmını size anlatan ihtiyar Gabriel Bet­teredge, yine karşınızda! Ama endişeye kapılmamanızı rica edeceğim. Zirâ size yine Hint elmasından bahsedecek değilim. "

Aytaşı İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Wilkie Collins’in “Beyazlı Kadın” kitabını kuzen ile çok severek okumuştuk, bu yüzden daha fazla bekleyemeden yazarın “Aytaşı” kitabını da Haziran Ayı kitabı olarak seçtik. İyi ki seçmişiz. “Aytaşı”; Collins’in diğer kitabı kadar akıcı, heyecanlı, zekice yazılmış olmasının yanı sıra esprili de bir dile sahip. Konusu ise, Hintlilerin Ay Tanrısının başında bulunan kutsal bir elmasın, bir İngiliz tarafından illegal yollarla ele geçirip Hindistan’dan İngiltere ye getirmesi ve bu lanetli taşın çalınmasıyla başlıyor. Olaylar roman karakterlerimizin gözünden bizlere anlatılıyor. İlk anlatıcımız olan, ailenin sevimli, soğukkanlı ve kafayı Robinson Crusoe ile bozmuş emektar kahyası Gabriel Betteredge’e oldukça geniş bir yer verilmiş, kendisi olayları ve gözlemlerini bize muzip bir dille anlatıyor. Bu şahane eseri okumamızı sağladıkları ve gayet derli toplu, düzgün çeviri için de yediyayinlari nı tebrik etmek isterim. Eğer siz de benim gibi; viktoryan dönemi klasiklerini, Charles Dickens (Collins’e hocam dermiş), Agatha Christie okumayı seviyorsanız bu polisiye romanlarının öncüsü kabul edilen kitaba bayılacaksınız. Nota Bene: “….iki ünlü kutsal tapınak bulunur. Birisi tanrı Krişna’nın doğum yeri olan Dwarka’dır, diğeri ise on birinci yüzyılda Müslüman fatih Gazneli Mahmut tarafından yıkılıp, yağmalanmış olan kutsal şehir Somnat’tır.” Araştıracağım ................................ Kahya Betteredge’den İnciler: “Şüphesiz tüm bunların ceremesini sırtlarına geçirdikleri kıyafetler, altına sığındıkları çatılar, karınlarını tok tutan yemekler için çalışmak zorunda olanlar çeker. Fakat ömrünüzde en ağır çalıştığınız günü, çiçekleri paralayan ve örümceklerin karnını kurcalayan aylaklıkla kıyaslarsanız eminim ki aklınızın düşünmek zorunda olduğu konular, ellerinizin yapmak zorunda olduğu işler olduğuna şükredersiniz.” ................ “Kahvaltımızı yaptık – bir evde hırsızlık, cinayet, ne olursa olsun önemi yoktur, kahvaltı es geçilemez.” ............... “Benden önce yaşamış kadimlerden birinin de dediği üzere: Çeşit çeşit insan, çeşit çeşit fikir var.” (Zeliha Demirci)

Aytaşı - Wilkie Collins Beyazlı Kadın kitabıyla tanışmak istediğim yazarla Aytaşı ile tanışmam kısmet oldu. Öncelikle Aytaşı Viktorya dönemi İngiltere'sinde yaşanan polisiye bir olaya götürüyor bizi. Hem de nasıl olay, macera dolu, merak uyandırı ve heyecanın eksik olmadığı. Aytaşı isimli özel taş yıllar önce Hindistan'da çalınıp getirilmiştir ve o sene genç kadın Rachel'e doğum günü hediye olarak verilir. Taşın beraberinde getirdiği maceralar her bölümde farklı bir karakterin gözünden anlatıldığı için de film gibidir. Okurken ne taşmış dedirten bu kitabı keyifle okudum. Sadece şunu söyleyebilirim ki, kitap kalın, puntoları küçük ve satır araları dar. Yani tam anlamıyla dolu dolu bir okuma, sıkılmayacaksınız. Tavsiye ederim. .... ...... #wilkiecollins #aytaşı #yediyayınları yediyayınları (Rukiye Çalışır)

Herkese merhaba ve iyi pazarlar! Gelin bugün sizinle Viktorya Dönemi İngiltere'sinde biraz gezintiye çıkalım. Wilkie Collins tarafından kaleme alınan Aytaşı isimli bu roman, T.S. Elliot'a göre polisiye romanların hem en uzun soluklusu hem de en iyisi. Buna bir de, ilk polisiye roman olma özelliğini eklemeden geçmeyelim tabii. Bütün bu özellikler ister istemez bu romanı diğer polisiye romanlardan farklı bir konuma taşıyor: öncü olma, bir tür yaratma, türün niteliklerini belirleme, yol gösterme, vb. Gerçekten de bu roman, kurgusu, olay örgüsü, karakter yaratımı, mekan oluşturma, mekanlar arası ilişkileri kurma, dönemin izlerini yansıtma ve bunlardan beslenmesiyle oldukça zengin bir eser. İlmek ilmek işlenen bir mekan ve olay kurgusu içerisinde, sayfalarca süren bir anlatım ile bir suçun peşinde adım adım gerçeklere yaklaşıyoruz. Kimi yerlerde aşırı merak kimi yerlerde ise biraz sıkılarak okusam da (bunun sebebi de tekrar eden unsurların çokluğu), türün ortaya çıkmasında bu eserin neden bir mihenk taşı olduğu çok açık. Kitabın sahip olduğu elementler ve izlek bir araya geldiğinde gerçek bir klasik polisiye meydana geliyor. Bir yemek tarifi gibi adeta ve yeni yemekler için de bir baz... Ve bu birleşimde her bir malzeme üstüne oldukça titizlikle düşünülmüş, öylesine sırf tat katmak için eklenen hiçbi der malzemeye yer yok. Böylelikle hiçbir unsur birbiriyle yarışmıyor. Akıcı anlatımı ile polisiye severlerin mutlaka okuması gerektiğini düşündüğüm bu romanı her yaştan okur gönül rahatlığıyla okuyabilir. Kitaplarla kalın! (Özgürlük Kurdu)

Aytaşı PDF indirme linki var mı?

Wilkie Collins - Aytaşı kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aytaşı PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Wilkie Collins Kimdir?

65 yıllık yaşamı boyunca 30 roman, 60 kısa öykü, 14 sahne oyunu ve 100'den fazla makale kaleme aldı. Yaşadığı dönemde ve ölümünden sonraki yıllarda, edebi çevreler tarafından  pek ciddiye alınmadığı için, biyografisi yazılacak kadar ünlü biri olmadı. Bu nedenle hayatı hakkında geniş bir bilgi yoktur. Tıpkı romanları gibi hayatı da kalın bir sır tabakasıyla kaplıdır.

Yazdığı ilk iki roman çok ünlüdür ve bugün hak ettiği değere ulaşmışlardır. Birer baş yapıt kabul edilen bu eserler, Beyazlı Kadın ve Aytaşı'dır. Diğer romanları, bunlarla aynı seviyede olmaktan uzaktırlar.

Beyazlı Kadın, İngiltere'de yazılan ilk Gotik Roman olma özelliğine sahiptir. Her iki roman da gizem türünün birer şaheseri ve ilk örnekleridir. Aytaşı aynı zamanda ilk polisiye roman kabul edilmektedir. Beyazlı Kadın ve Aytaşı, bugün hala ilgiyle okunan ve geniş bir okur kitlesi tarafından beğenilen kitaplardır.

Collins'in yaşamı hakkında az da olsa bilgi, Charles Dickens vasıtasıyla temin edilebilmiştir.

Her iki yazar 1851 yılında tanışmışlar ve dost olmuşlardır. Olgunluk dönemindeki Collins, henüz genç bir yazar olan Dickens'ı derinden etkilemiştir. Arkadaşlıkları Charles Dickens'ın 1870'deki ölümüne dek sürmüştür.  O yıl, hayranı olduğu Collins'e özenen Dickens, bir gizem romanı yazmaya girişir ama ömrü yetmediği için tamamlayamaz. Bu olay, İngiliz edebiyatçıları arasında, Dickens'ı Collins öldürdü şeklinde hüzünlü esprilere neden olur.

Dickens, ölümünden bir süre önce, elindeki bütün mektupları yaktığı için, Wilkie Collins'in yazdıkları da kül olur gider. Böylece, Collins'in yaşamı hakkında bilgi verecek kaynakların büyük çoğunluğu ortadan kalkar.

Gençlik yıllarından beri baş ağrılarına karşı afyon ve çeşitli ağrı kesiciler kullanan Collins bir süre sonra bağımlı hale gelir. Bu yüzden yaşamının sonlarına doğru ciddi ruhsal sorunlar yaşar. 

Wilkie Collins Kitapları - Eserleri

  • Beyazlı Kadın
  • Aytaşı
  • Lanetli Otel
  • Hukuk ve Kadın
  • Lanet
  • Queen of Hearts
  • The Dream Woman
  • The Frozen Deep
  • Quien Mato a Zebedee?

Wilkie Collins Alıntıları - Sözleri

  • “Kız tımarhaneye kapatılacak kadar deli, ama serbest kaldığı takdirde beni mahvedebilecek kadar da akıllı, anlıyor musun?” (Beyazlı Kadın)
  • “…ikimiz de apayrı yollarımızda, gizemli gelecekte tekrar karşılaşacağımız o noktaya doğru mu ilerliyorduk?” (Beyazlı Kadın)
  • " (...) Artık neticesi belli olan bu uzun ve esrarengiz hikâyenin ilk kısmını size anlatan ihtiyar Gabriel Bet­teredge, yine karşınızda! Ama endişeye kapılmamanızı rica edeceğim. Zirâ size yine Hint elmasından bahsedecek değilim. " (Aytaşı)
  • "Ben, sadece dostu ve arkadaşı olmayan bir kadınım. Sevip değer verdiği şeyleri kaybetmiş, yeniden bulmaya çalışan bir kadın." (Hukuk ve Kadın)
  • Benden nefret ettiğin için seni çok seviyorum. (Hukuk ve Kadın)
  • Bir kadına aşkı verin, her şeyi feda eder; acı çekmek de dahil her şeye dayanabilir. (Hukuk ve Kadın)
  • Ancak hukuk hâlâ, bazı kaçınılmaz durumlarda, kabarık cüzdanların peşinen uşağı olmakta... (Beyazlı Kadın)
  • Tüm ahlaki niteliklerin içinde en kolay çürümeye uğrayanı “vicdanlılık” denilen niteliktir. (Lanetli Otel)
  • "Delirmek üzere miyim bilmek istiyorum, lütfen." (Lanetli Otel)
  • Keşke hiç büyümeseydik, ne kadar mutlu olurduk! (Lanetli Otel)
  • Görünüşe aldanmamak, dedim, içinde bulunduğum koşullarda yapabileceğim en akıllıca şey, her şeyden kuşkulanmak: Bu kırık bir vazo bile olsa. " (Hukuk ve Kadın)
  • Ama bir zamanlar bizi bağlayan şey tamamen kırılmış olabilir mi? Ben sanki onu hiç sevmemiş ve hiç tanımamış gibi onun hayatının iyilik ve kötülük yönlerinden de tamamen ayırabilir miyim? (Lanet)
  • Güve mumun alevine doğru uçarsa, sizce alev onu yakmaz mı ? (Lanetli Otel)
  • İnsan yaşamı sanki bir tür hedef tahtası şansızlık oklarını fırlatıp duruyor ve hepsi de hedefi vuruyor. (Aytaşı)
  • Heyecana kapılmış beyinler için en güzel uyuşturucu müziktir. (Hukuk ve Kadın)
  • " Benim hurafelere inanan biri olduğumu sanmayın sakın! Hayatım boyunca çok kitap okumuş biriyim ben. Sizin anlayacağınız, bunları okuya okuya aşağı yukarı bir âlim olmuş gibiyim! Yetmiş yaşında olmama rağmen, hafızam hâlâ mükemmel. Yalnız hafızam mı? Sağlık bakımından da sağlamım. Demek oluyor ki, beni cahillik ve ahmaklıkla suçlayamayacaksınız... Yanılmıyorum, değil mi? " (Aytaşı)
  • “Kelimeler bizi yaralayacakları zaman devleşir, bize hizmet edecekleri zamansa cüceleşirler.” (Beyazlı Kadın)
  • " (...) Aralık bir kapıya doğru yöneldiğim sırada, saray muhafızlarının üniformasını giymiş iki Hintli’­nin cesetlerini gördüm. Keskin bir feryat, başımı si­lâh müzesinin bulunduğu yere doğru çevirtti. Ağır yaralı olduğu anlaşılan üçüncü Hintli, sırtı bana dö­nük bir adamın ayakları dibinde inliyordu. İçeri girdiğimi anlayan adam, başını çevirdi. John Herncast­le’ ı hemen tanıdım. Bir elinde bir meşale, diğerinde de kanlı bir hançer vardı. Hançerin kabzasındaki bir taş, meşale ışığı altında tıpkı bir demet çiçek gibi par­lıyordu. Can çekişmekte olmasına rağmen, dizleri üze­rinde doğrulmaya çalışan Hintli, ana diliyle, «AY TAŞI intikamını senden ve senin âilenden almasını bilecektir!» dedi. Sonra da düşüp öldü. " (Aytaşı)
  • Karşılaştığımız olaylar kişinin hangi metalden yapıldığını ortaya çıkarır. (Aytaşı)
  • İnsanın ruh haline bağlı olarak vicdanı, kimi zaman ona ceza kesebilecek en sert yargıç olur. Kimi zamansa rahatlıkla suç ortakları sıfatıyla hareket edebilen bu ikilinin arasından su sızmaz. (Lanetli Otel)

Yorum Yaz