Aura - Daniel Palmer Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Aura kimin eseri? Aura kitabının yazarı kimdir? Aura konusu ve anafikri nedir? Aura kitabı ne anlatıyor? Aura PDF indirme linki var mı? Aura kitabının yazarı Daniel Palmer kimdir? İşte Aura kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Daniel Palmer
Çevirmen: Belgin Selen Haktanır
Yayın Evi: Koridor Yayıncılık
İSBN: 9786059702362
Sayfa Sayısı: 408
Aura Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Palmer’ın günümüzdeki en iyi gerilim yazarlarından biri olarak ön sıralardaki yerini pekiştirdiği bir eser.”
Publishers Weekly
Gage ilk eşini ve çocuğunu trafik kazasında kaybettiği için hâlâ kendini suçlamaktadır. Onu çok iyi anlayan Anna ile evlenip kariyerinde başarılı bir noktaya geldiğinde hayatlarındaki büyük eksiklik de kendini hissettirir.
Üzücü bir düşükten sonra evlat edinme sürecini başlatırlar, ta ki Lily hayatlarına girinceye kadar. Genç, hamile ve evsiz olan Lily onlardan alacağı maddi yardım karşılığında, doğacak çocuğunu vermeye gönüllü olur. Bu herkes için uygun bir anlaşmadır. Karısının mutluluğunu ve iyimserliğini gören Gage’in, kaybolduğunu sandığı ümitler bir anda yeşermeye başlar.
Fakat kısa süre sonra Lily’nin karanlık yüzü ile tanışan Gage karşısına çıkan bilmece gibi mesajlarla tehlikeli bir sırra doğru sürüklendiklerini fark eder. Gerçeği ortaya çıkarmak için attığı her adım Anna ile aralarındaki ipleri gerginleştirirken, hayatlarına giren bu esrarengiz yabancı yüzünden ya aklını kaybedecek ya da oyunun kurallarını kendi belirleyecektir.
Aura Alıntıları - Sözleri
- Alzheimer korkunç, harap edici ve acımasız bir hastalıktı.Hangisi daha kötü diye düşündüm :Hasta olduğunuzu bilmemek mi, yoksa hasta olduğunuzu bilip sürekli olarak nedenini unutmak mı? Bu hastalık bundan çekenlerin bir ömür boyunca biriktirdikleri tek anlamlı şeyi ellerinden alıyordu :Anılarını.
- "Uzun bir kışın sonunda incecik bir daldaki ilk tomurcuk gibi bir umuttu bu"
- O notun, hepimizin paylaştığı bu harikulade dünyada hiçbir şeyin garanti olmadığının kesin bir hatırlatıcısı olmasını ve tüm yüreğimizle sevmemiz ve her günümüzü minnet hissiyle yaşamamız gerektiğini anlatmasını istiyordum; çünkü herkesin sahip olduğu tek şey burası ve bu andı.
- Kendi bedenimin içinde huzursuzdum.
- Anılarla aranıza yeteri kadar mesafe koymadığınızda, bunların birer canavara dönüşebildiğini biliyorlardı.
- Hayaller kurmaya başladım, zihnim ancak o kadar stres kaldırabiliyordu. Reddetme moduna geçiyor, her şeyin düzeleceğini varsayıyordu. Genlerimize gömülmüş ilkel bir özelliktir bu, çünkü her gün karşılaştığımız tehlikeleri, mesela araba kazalarını, duşta kayıp düşmeyi, bir ağaç dalının kırılacağını, vahşi hayvanların saldıracağını, şimşekleri ve benzeri şeyleri düşünecek olsaydık, evimizden dışarı adım bile atamazdık. Genlerimiz bu endişeleri bloke ediyor, içimizi bir reddedişle dolduruyordu.Korku hissi için alınan Adderal gibiydi. Başıma bir şey gelmeyecek diye düşünüyordunuz.Hayatımıza bu şekilde devam edebiliyorduk.
- Hayatta olanların görevi yaşamaktır.
- "Yaşadığım hüznün büyüklüğünün dibi yokmuş gibi hissettiğim zamanlar oluyordu."
- Yaşamak, acıyla başa çıkmakta ustalaşmamı sağlamış olan kronik bir durumdu
- Egoları o kadar şişkin kişilerle çalıştım ki, haksız olduklarını itiraf etmektense işin başarısız olmasını tercih ederler.
- Ölüm ve pişmanlık çok talihsiz birer arkadaştı
- "ölüm ve pişmanlık çok talihsiz birer arkadaştı"
- "Hayatta olanların görevi yaşamaktır.."
- Şimdi ise, ufak şeylere kafayı takıp çaba sarf ederek çok vakit kaybettiğimi düşünüyordum. Ölümün bir eş ve bir baba olarak pişmanlıklarımı gaddarca derinleştirdiğini öğrenmiştim.
- "Hayatta olanların görevi yaşamaktır".
Aura İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Kitap bitince şaşkınlıkla ağzımdan vay be çıktı... O derece ters köşeydi benim için... Sıradan ve yavaş giden bir konu sonlara doğru kelimenin tam anlamıyla tırısa geçti... Soluk soluğa da bitti... Teşekkürler yazar/Daniel-palmer ... (Atiye Atiye)
Yazarın 4 kitabının tamamını okuyan biri olarak bu kitabın benim için tam bir hayal kırıklığı olduğunu söylemeliyim. Kitapta bolca sürekli tekrarlar, gereksiz teknik ayrıntılar var. Olaylar akarken bir sonraki olayın ne olacağını önceden anlıyorsunuz ama yazar ayrıntısıyla yine de anlatmaya devam ediyor. Hatta okur olarak işin rengini, kimlerin karıştığını da anlıyorsunuz ama önemli bir şirkette önemli bir pozisyonda çalışan ana karakterimiz anlamıyor. İşin özeti bu kitabı tavsiye etmiyorum, yazarın Akıl Oyunları ve Görme Duyma Konuşma kitaplarını okuyun, Aura eksik kalsın. (*sema*)
2-3 yıl önce okuduğum ve düşündükçe hala "vay be" dediğim bir kitap. Okuduğum kitaplar içinde en başarılı bulduklarımdan. Gizemli, ters köşeli kitapları seviyorsanız kesinlikle öneririm. Konusu kısaca şöyle: Bir çift, yağmurlu bir günde otobüs durağında ağlayan genç bir kızla karşılaşırlar ve ona acıyıp evlerinin kapılarını açarlar. Hayatlarının hatasını yaptıklarının farkında değillerdir çünkü bu başıboş genç kız, çiftin başına binbir türlü bela açacaktır. (Sudenaz Koçak)
Aura PDF indirme linki var mı?
Daniel Palmer - Aura kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Aura PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Daniel Palmer Kimdir?
Romancı Michael Palmer'in oğlu. Evli ve iki çocuklu, New Hampshire'da yaşıyor.
Daniel Palmer Kitapları - Eserleri
- Akıl Oyunları
- Görme Duyma Konuşma
- Panzehir
- Aura
Daniel Palmer Alıntıları - Sözleri
- Kendi bedenimin içinde huzursuzdum. (Aura)
- "Yaşadığım hüznün büyüklüğünün dibi yokmuş gibi hissettiğim zamanlar oluyordu." (Aura)
- Ona nefes kadar ihtiyacım vardı çünkü benim için, ikisi arasında hiçbir fark yoktu. (Görme Duyma Konuşma)
- Gözyaşlarıma engel olmak için gözlerimi kapatıp ona sarıdım. (...) “Seni seviyorum,” diye fısıldadım kulağına. (Görme Duyma Konuşma)
- Sana nefretin ne demek olduğunu öğreteceğim. (Görme Duyma Konuşma)
- "Uzun bir kışın sonunda incecik bir daldaki ilk tomurcuk gibi bir umuttu bu" (Aura)
- Sanki biri devasa bir silgi almış ve hayatımın en iyi anlarını tek bir hamlede silmiş gibi. (Görme Duyma Konuşma)
- Egoları o kadar şişkin kişilerle çalıştım ki, haksız olduklarını itiraf etmektense işin başarısız olmasını tercih ederler. (Aura)
- Alzheimer korkunç, harap edici ve acımasız bir hastalıktı.Hangisi daha kötü diye düşündüm :Hasta olduğunuzu bilmemek mi, yoksa hasta olduğunuzu bilip sürekli olarak nedenini unutmak mı? Bu hastalık bundan çekenlerin bir ömür boyunca biriktirdikleri tek anlamlı şeyi ellerinden alıyordu :Anılarını. (Aura)
- Dokunduğum her şey zehre dönüşüyordu sanki. (Görme Duyma Konuşma)
- Her şeyin monoton olduğu bir dünyada, normalden en farklı olan şey, en ilgincidir. (Panzehir)
- Öylece bekledim... Bekledim... (Görme Duyma Konuşma)
- Şüpheliler, yaptıklarıyla yüzleşmek zorunda bırakılınca genellikle bu taktiğe başvururlardı çünkü. Sanki abartılı bir şekilde reddetmek, mucizevi şekilde yaşananları da değiştirecekmiş gibi. (Panzehir)
- ...ama benim bir kalbim vardı ve yerinden çıkacak gibi atıyordu. (Görme Duyma Konuşma)
- Hayaller kurmaya başladım, zihnim ancak o kadar stres kaldırabiliyordu. Reddetme moduna geçiyor, her şeyin düzeleceğini varsayıyordu. Genlerimize gömülmüş ilkel bir özelliktir bu, çünkü her gün karşılaştığımız tehlikeleri, mesela araba kazalarını, duşta kayıp düşmeyi, bir ağaç dalının kırılacağını, vahşi hayvanların saldıracağını, şimşekleri ve benzeri şeyleri düşünecek olsaydık, evimizden dışarı adım bile atamazdık. Genlerimiz bu endişeleri bloke ediyor, içimizi bir reddedişle dolduruyordu.Korku hissi için alınan Adderal gibiydi. Başıma bir şey gelmeyecek diye düşünüyordunuz.Hayatımıza bu şekilde devam edebiliyorduk. (Aura)
- İnanın bana, kalp ağrısı sadece uydurma bir tabir değil. Güçlü olmaya, teskin edici görünmeye çalışırsınız. (Görme Duyma Konuşma)
- Ölüm ve pişmanlık çok talihsiz birer arkadaştı (Aura)
- "ölüm ve pişmanlık çok talihsiz birer arkadaştı" (Aura)
- Her saniye aklımda olan şeye anı denmez. (Panzehir)
- İşler asla kolaylaşmıyordu. (Panzehir)