Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız - Ayn Rand Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız kimin eseri? Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız kitabının yazarı kimdir? Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız konusu ve anafikri nedir? Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız kitabı ne anlatıyor? Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız kitabının yazarı Ayn Rand kimdir? İşte Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Ayn Rand
Çevirmen: Belkıs Çorakçı Dişbudak
Orijinal Adı: Atlas Shrugged
Yayın Evi: Plato Film Yayınları
İSBN: 9789756381281
Sayfa Sayısı: 586
Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
1905'te St. Petersburg'da doğdu. Asıl adı Alişya Rosenbaum. Çocuk yaşta kendini Büyük Savaş'ın içinde buldu. Yaşadığı savaşların biri düşmana karşıydı. Diğeri de bireye karşı. Çocukluğu kolektivizmin doğuşuna tanıklıkla geçti. Devrimi, kırmızı renkli bayrakları, Lenin'i, Stalin'i gazetelerden okudu. Etrafında olup bitenleri hiç sevmedi. Leningrad Üniversitesi'nde tarih okudu. Aristo'yu, Eflatun'u Rusya'nın en değerli hocalarından öğrendi. 1925'te mezun oldu. Annesinin Amerika'da akrabaları vardı. Onların yanına gitmek istedi. Annesi seyahat masrafları için mücevherlerini sattı. Babası yolcu ederken şöyle dedi: "Sana orda Rusya'yı sorarlarsa hepimizin yavaşça öldüğü büyük bir mezarlık olduğunu söyle". 1926 Şubatı'nda sisli bir günde New York limanında gemiden indi. Özgürlük Anıtı'nı ve hep hayalinde canlandırdığı, çok sevdiği gökdelenleri ilk defa o gün gördü. 1982'de ölene kadar Amerika'da esen "diğerkamlık" (altuism) rüzgarına şiddetle karşı çıktı. Ona göre "diğerkamlık" başkalarına iyilik yapmak değil, kendini feda etmekti. Her diktatörlük "diğerkamlık" üzerine kuruluydu ve bireyin kendini feda etmesi asla kabul edilemezdi. Her zaman kapitalizm idealini savundu. Amerika'nın bu sistemden hiçbir zaman vazgeçmemesi gerektiğini üşenmeden tekrarladı. Ona göre "insan önce Tanrı'nın tutsağıydı. Zincirlerini kırdı. Sonra kralların tutsağı oldu. Yine zincirlerini kırdı. Artık hiçkimsenin tutsağı olmamalı". Bütün zamanlamaların en çok okunan felsefi romanı "Atlas Vazgeçti"yi (Atlas Shrugged) 1957'de çıkardı. Roman o günden beri her yıl ortalama 200.000 sattı. Amerika'yı İncil'den sonra en çok etkileyenkitap oldu. Ayn Rand -asıl adıyla Alişya Rosenbaum- 1500 sayfalık bu dev romanı için "Bu bir felsefe tarihi kitabıdır. Düşüncemin vardığı son nokta da şudur: İnsanın kendi yaratıcılığını ortaya koyma hakkı hiçbir zaman engellenemeyecek". Ayn Rand'ın eserlerini Türkçeye kazandıran Sinan Çetin bu kitap için şöyle diyor: "Bukitap iş yapan, yaratan, yapan eden insanın toplum tarafından nasıl sömürüldüğünü, üstelik zalimce suçlandığını açıkça gözler önüne seriyor... eğer aklınıza, yeteneğinize, kendinize inanıyorsanız bu kitabı çok büyük bir aşkla okuyacaksınız."
(Arka Kapak)
Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız Alıntıları - Sözleri
- Senin sorunun, hiçbir zaman bir hobiye sahip olmayışın...
- Bir tek tür insan yozlaşmışlığı vardır... O da amaçsız insandır.
- Ama kültürlü erkekler, sırf maddesel zekadan sıkılır.
- “Başkaları seni neden ilgilendirsin ki?” “Çünkü ben her şeyi anlamaktan hoşlanırım ve insanlarda anlayamadığım bir şeyler var.”
- İnsan, ha? Nedir ki insan? Kimyasal maddelerin bir bileşimidir insan, ama bir büyüklük hayaline kapılmıştır.
- Kelimelerin bir de gerçek anlamları olduğunu günün birinde öğrenmek zorundasın.
- “Belki bu kötü , haksız ve gelecek açısından kasa bir şey olabilir ama toplumsal hayat böyledir. Biriler kural gereği haksız yere feda edilir. İnsanlar arasında yaşamanın başka yolu yoktur. Bir kişi buna karşı ne yapabilir.? “
- Kazanılmamış servetten nasıl nefret ederse, amaçsız sevgiden de öyle nefret ederdi.
- Her şeyin doğru olması gerektiğini anlamak kolaydı, ama doğru olmayışını anlamak mümkün değildi. Doğru olmadığının farkındaydı.
- Yıllar bulanıktı,. Hızlı giden aracın penceresinden görülüyormuş gibi.
- Ona, “Kalbinde acıma duygusu olmayan birinden daha kötü insan var mıdır?” diye sorulduğunda, “Vardır,” demişti. “Başkasının kendisine acımasını silah olarak kullanan insan.”
- Daha küçük adamların büyüyüp gelişmesine yardım etmeliyiz. Yoksa tekelleri teşvik ediyor oluruz.
- Duyguları gözlemlemekten hoşlanırdı. Duygular karşıdaki kişinin bilinmeyen kişiliğinin karanlığına asılmış kırmızı ampuller gibiydi ve duyarlı noktaları işaretlerdi.
- Kelimeler insanın zihnine odaklanan bir mercekti.
- Neden acıların en büyüklerini çekenler,acının kaçınılmazlığını kabul etmeyenler oluyor?
Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Merhaba kitap dostları,iyi akşamlar dilerim.Bu akşam sizlere okumaktan büyük keyif aldığım Ayn Rand’ın Atlas Vazgeçti üçlemesinin ilk kitabı İtirazsız’dan bahsetmek istiyorum. Kitap çevre edinmenin önemi ve bunu nasıl sürdürülebilir kılacağımızdan bahsediyor. Şu ana kadar bu konuda okuduğum en güzel kitaplardan diyebilirim.Kitaptaki metotları gündelik hayatta takip edebilmek zor olsa da çevre edinmenin de kolay olmadığı bir gerçek. Romana göre üretimin temeli:Üretimin temelinin ne olduğunu hiç düşündünüz mü? Örneğin elektrik üreten bir jeneratöre bakın, onun düşünme yeteneğinden yoksun kas gücü sahibi insanlar tarafından üretildiğini söyleyebilir misiniz? Bir buğday tohumunu, üretimi ilk defa gerçekleştiren insanın zekasını miras almadan, büyütmeye çalışın. Sadece sağa sola koşturarak yiyecek elde etmeye çalışın - bütün bunlardan sonra üretimin ve dünyadaki bütün zenginliklerin temelinin insan zekası olduğunu göreceksiniz.Ama siz paranın gücü olanın, zayıf olanın pahasına, kazanıldığını söylüyorsunuz. Güçten ne anlıyorsunuz? Bu güç silah veya kasların gücü değildir.Zenginlik düşünme kapasitesine sahip insanın ürettiğidir Ölmeden önce okunması gereken kitaplardan biri. Kapitalizme karşı olan biri olarak kapitalizmi öven bu kitabı hayranlıkla okumamın sebebi tabiiki yazarın mükemmel zekasına ve üslubuna tutulmamdandır. Sayfa sayısı fazla olsa da rahatlıkla birkaç günde okunuyor. Kişiler ve olaylar gerçek hayattan çok daha abartılı olsa da güç sahibi olanların dünyayı nasıl yönettiğine şahit oluyorsunuz. Kitap okunurken Ayn Rand'in objektivizm felsefesinin kurucusu olduğu da unutulmamalı.İkinci ve üçüncü cildi okumak için sabırsızlanıyorum.Kitapla kalın (Dark Reader)
Kitap kapitalizmin övgüsünü yapıyor ve üstün insan tezini ileri sürüyor. Türkçe baskının önsözünü yazan Serdar Erener, -herhalde kendisinin de üstün insan olduğunu düşünüyor olsa gerek- bu tezin ateşli bir savunucusu olmuş! Kitabın iyi yanı da yok değil. Şöyle ki; kapitalist düzendeki yoz ve yağmacı kapitalist ve bürokratlarla, dürüst ve işini iyi yapanların mücadelesi anlatılıyor. Yazarın tezine göre, bir kısım insanlar lider vasıflı üstün insan, diğerleri ise vasıfsız insan, yani tavuk insan. ("Tavuk insan" söylemi önsözde var, kitapta var mı emin değilim) "Tavuk insan" tanımlaması tiksindirici. Tiksindirici sözcüğünün kitapta sıklıkla kullanılıyor olması da ilginç bir ironi. Kitabın diğer bir irite edici yanı ise, kapitalist sistemdeki yağmacı yoz kesimin halkçı sosyal devlet söylemlerinin ardına saklandığını ileri sürmesi. Yazarın bu yağmacılarla sosyal demokrat sosyalistleri eş tuttuğu açık. Aslında riyakar bir şekilde sosyalizm eleştirisi yapıyor yazar. Amansız bir sosyalizm düşmanı olan yazarın sosyalizmi karalamak için başvurduğu yöntem kelimenin tam anlamıyla TİKSİNDİRİCİ. Eşit adil bir düzen sağlamaya çalışan sosyalizm idealini, bu ideal sanki yoz yağmacıların göstermelik idealiymiş gibi tanımlamak dürüstçe bir yaklaşım değil çünkü. (Güler Özdemir Alten)
Kitabı okumak istiyorum fakat kitabı satan bir yer bulamıyorum bir türlü.Sinan Çetin in sahip olduğu yayınevi de başka bir yerde artık kitabı basmıyor sanırım. Nereden bulabileceğime dair bilgilendiren olursa sevinirim. (Eren Ayvaz)
Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız PDF indirme linki var mı?
Ayn Rand - Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Kitabın Yazarı Ayn Rand Kimdir?
Ayn Rand (2 Şubat 1905 – 6 Mart 1982, ilk adı Alisa Zinovyevna Rosenbaum), kurduğu objektivizm felsefesi ve yazdığı Yaşamak İstiyorum (We the Living), Ben (Anthem), Hayatın Kaynağı (The Fountainhead) ve Atlas Silkindi (Atlas Shrugged) kitapları ve objektivizm felsefesiyle tanınan düşünür-yazar.
Felsefesi ve kitapları kendi bireycilik, rasyonel bencillik ve kapitalizm mefhumlarını vurgular. Devletin özgür bir toplumda yasal ama minimal bir role sahip olduğuna inanan Rand, sıkı bir minarşisttir. Liberteryenler ve Amerikalı muhafazakarlar arasında önemli bir etkisi olmuştur.
Romanları kendisine özgü oluşturduğu bir kahramanın tanıtımını merkez alır, Kahraman kendi yeteneği özgünlüğü ve bağımsızlığı yüzünden toplumla çatışır, ama bu çatışmalar onun hataları yüzünden değil, rasyonel davrandığı ve yürekten gelen bir şekilde kendi çıkarı için çalıştığı için olur. Rand'a göre rasyonel düşünen akıllar için çatışma söz konusu değildir. Kahraman yine de idealleri doğrultusunda devam eder. Rand bu kahramanı ideal insan olarak görür ve literatürünün bu tip insanlar için bir tanıtım yeri olmasını amaç edinir.
O'na göre,
İnsan değerlerini ve hareketlerini mantık kullanarak seçmelidir,
Bireylerin kendilerini başkaları için feda etmeden ve aynısını başkalarından beklemeden kendi amaçları için yaşamaya hakları vardır,
Kimsenin bir başkasının haklarına güç kullanarak tecavüz etmeye ya da güç kullanarak ona kendi fikirlerini empoze etmeye hakkı yoktur.
Biyografisi
Gençlik yılları
Ayn Rand Rusya'da Saint Petersburg'da doğdu. Yahudi bir ailenin üç kızının en büyüğü idi. Ailesi agnostik ve dine karşı ilgisizdi. Küçük yaşlarından itibaren edebiyat ve sinemaya ilgi duydu. Yedi yaşındayken hikâyeler ve oyunlar yazmaya başladı. Annesi ona Fransızca öğretme görevini üstlendi ve çocuklar için hikâyelerin bulunduğu bir dergiye abone oldu. Bu dergilerde Rand ilk çocukluk kahramanını buldu: Rudyard Kipling tarzı bir hikâye olan Gizemli Vadi'de yerli bir subay, Cyrus Paltons.
Gençlik yılları boyunca Sir Walter Scott, Alexandre Dumas ve diğer romantik yazarların kitaplarını okudu ve genel olarak romantizm akımına karşı tutkulu bir sevgi besledi. 13 yaşında Victor Hugo'yu keşfetti ve romanlarına aşık oldu. Sonraki yıllarda Rand onu en sevdiği, dünya edebiyatının en büyük roman yazarı olarak adlandırmıştır.
Petrograt Üniversitesi'nde felsefe ve tarih okudu. Üniversite yıllarında yaptığı en büyük keşifler Edmond Rostand, Friedrich Schiller ve Fyodor Dostoyevski oldu. Rostand'a zengin, romantik hayal gücü, Schiller'e de büyük, kahramansı etkisi yüzünden hayranlık besledi. Dostoevsky'e kurduğu drama ve yaptığı derin ahlaki analizler yüzünden hayrandı, ama felsefesine ve hayat anlayışına derinden karşıydı.
Kısa öyküler ve oyunlar yazmaya devam etti, ve yoğun bir şekilde anti-sovyet fikirler içeren düzensiz bir günlük tuttu. Nietzsche ile de tanıştı, Zerdüşt Böyle Diyordu'daki kahramanca ve özgür adamı yüceltişini beğendi, ama aynı zamanda felsefesine romanlarının önsöz kısmında haşince eleştirecek kadar karşı oldu.
Rand'ı açık ara en çok etkileyen isim özellike Mantık adlı eseriyle Aristoteles'tir, onu gelmiş geçmiş en büyük filozof olarak gördü ve sonradan etkilendiği tek filozof olduğunu söyledi.
Sonradan 1924'te devlet sinema sanatları enstitüsüne girdi ama 1925'te kendisine Amerika'daki akrabalarını ziyaret etmek için bir vize verildi. Şubat 1926'da 21 yaşında ABD'ye geldi ve akrabalarıyla Chicago'da geçirdiği kısa bir süreden sonra bir daha hiçbir zaman Sovyetler Birliği'ne geri dönmemeye karar verdi. Senarist olma hayali ile Hollywoodyollarına düştü.
Sonradan ismini Ayn Rand olarak değiştirdi. İsmini Remington Rand daktilosundan aldığına dair bir rivayet vardır ama o Ayn Rand ismini daktilo piyasaya çıkmadan önce kullanmaya başlamıştır. Ayn adını Finlandiyalı bir yazardan etkilenip aldığını söylemiştir. Bu Finlandiya-Estonyalı bir yazar olan Aino Kallas olabilir, ama Fince konuşulan ülkelerde bu isme ve varyasyonlarına sıklıkla rastlandığı için kesin olarak bilinmiyor.
Önemli eserleri
Başlangıçta Hollywood'da bocaladı ve basit ihtiyaçlarını karşılayabilmek için tuhaf işlere girdi. Ek olarak Cecil B. DeMille'in King of Kings'inde çalışırken gözüne çarpan hırslı, genç bir aktörle tanıştı, Frank O'Connor. İkisi 1929 yılında evlendiler. 1931 yılında Rand Amerikan vatandaşlığına kabul edildi.
Edebi ilk başarısını 1932 yılında Red Pawn adlı senaryosunu Universal stüdyolarına satarak yakaladı. Ardından 1934'te 16 Ocak Gecesi (Night of January 16th) adlı eserini yayımladı ve bu eser büyük ölçüde başarılı oldu. Sonra 1936'da Yaşamak İstiyorum (We the Living), 1938'de de Ben (Anthem) adlı romanlarını yazdı.
Yaşamak İstiyorum Amerikalı eleştirmenlerden orta, İngiltere'de ise iyi bir tepki aldı, ama Anthem tuhaf yayımlanma hikâyesi yüzünden sadece İngilterede ama önemli bir beğeni kazandı. Rand Amerikayı o yıllarda etkisine alan kızıl dönem'e (the red decade) son derece karşıydı ve aslında Anthem Amerikada yayıncı bile bulamadı, ilk baskısı İngiltere'de yapılmıştır. Bunun yanında, Rand hala edebi üslunu tam olarak geliştirememişti ve romanları hala gelişmesini tamamlamamıştı.
Roma'daki Scalara film şirketi tarafından 1942'de Ayn Rand'ın haberi olmadan Yaşamak İstiyorum kitabı üzerine 2 film yapıldı: Noi vivi veAddio, Kira. Benito Mussolini yönetimindeki İtalyan hükümeti ikisini de sansürledi fakat anti-sovyet içeriği yüzünden yayınlanmasına izin verdi. Filmler başarı kazandı ve halk çabucak filmlerin komünizm'e olduğu kadar faşizm'e de karşı olduğunu anladı, kısa süre sonra da hükümet yasaklamaya karar verdi. Sonradan filmler elden geçirildi ve Rand'ın onayı ile We the Living adı ile 1986 yılında yayınlandı.
Rand'ın profesyonel anlamda ilk büyük başarısı yazımı 7 sene süren ve 1943 yılında yayınlanan Hayatın Kaynağı (The Fountainhead) romanı oldu. Roman 12 yayıncı firma tarafından "fazla entelektüel ve Amerikan düşünce tarzına karşı" olması gerekçesiyle geri çevrildi, "bu kitabı okuyacak bir kitle yok" 'tu. Sonunda kitap Archibald Ogden'in kitabı beğenmesi ve editörlük kurulunda kabul ettirmesi sayesindeBobbs-Merrill Company yayınevi tarafından basıldı. İlk zorluklara rağmen Hayatın Kaynağı dünya çapında bir başarıya kavuşarak Ayn Rand'a ün ve ekonomik rahatlama getirdi.
Hayatın Kaynağı'nın teması "insanın ruhundaki bireycilik ve kollektivistlik"tir. Beş ana karakteri konu alır. Başkahraman Howard Roark, Rand'ın idealidir, yüce ruhlu, kendi fikirlerine ve ideallerine güçlü biçimde bağlı, hiçkimsenin bir başkasının tarzını herhangi bir alanda, özellikte mimaride kopya etmemesi gerektiğini düşünen bir mimar. Romandaki diğer tüm karakterler yoğunluğu değişmekle birlikte ondan değerlerinden feragat etmesini talep ederler ama o kararlılığını muhafaza eder. Roark'ın ilginç bir başka yönü de, bu savaşını alışılagelmiş diğer kahramanlar gibi özgünlüğü ve dünyanın adaletsizliği ile ilgili uzun ve tutkulu monologlara girerek değil, aksine kibirli, neredeyse küçümseyici bir suskunluk ve birkaç küçük söz ile yapar.
Rand'ın "magnum opus"u, en büyük eseri Atlas Vazgeçti'dir. (Atlas Shrugged) 1957 yılında yayımlanmış ve dünya çapında bir bestseller olmuştur. (Kitabın adının Türkçe karşılığı "Atlas Silkindi"'dir. Dünyayı sırtında taşıyan Atlas'ın artık vazgeçtiğine yapılan bir göndermedir. Türkçe çevirisinde "Atlas Vazgeçti" ismi kullanılmıştır.) Atlas Vazgeçti, Ayn Rand'ın objektivist felsefesini en iyi ve bütün şekilde anlattığı romanıdır. Kitapta yer alan şu sözleri düşüncesini özetler:
"Benim felsefem, özünde, hayattaki ahlaki amacı kendi mutluluğu olan, varlığının yegane amacı ve en yüce eseri olarak yaratıcı üretkenliğini gören kahramansı bir varlık, bir insan konseptidir."
Atlas Vazgeçti'nin ana teması "insan aklının toplumdaki rolü" dür. Rand sanayiciyi tüm toplumlardaki en değerli organ olarak görür ve sanayicilere karşı duyulan genel kızgınlığı son derece sert bir biçimde eleştirir. Bu duyguları onu Amerikalı sanayicilerin greve gittiği ve dağlık bir alanda saklanmayı seçtiği bir roman yazmaya iter. Toplumun sömürücü olarak gördüğü, aşağıladığı ve suçladığı bu idealist, yaratıcı insanların kaçmasıyla Amerikan toplumu ve ekonomisi genel anlamda çöküşe girer. Hükümet sanayi üzerindeki zaten boğucu olan kontrollerini artırarak tepki gösterir. Roman her ne kadar politik bir temayı merkez almışsa da seks, müzik, tıp ve insan yetenekleri gibi birçok farklı ve kompleks meseleyi irdeler.
Nathaniel Branden, karısı Barbara, Alan Greenspan ve Leonard Peikoff gibi başkaları ile birlikte Ayn Rand, Felsefesini tanıtmak ve yaymak üzere objektivist hareketi başlatır.
Objektivist Hareket
1950'de Rand New York'a taşındı ve 1951'de 19 yaşında genç bir psikoloji öğrencisi olan Nathaniel Branden ile tanıştı. 14 yaşındayken Hayatın Kaynağı'nı okuyan Branden Rand'ın açığa çıkan objektivist felsefesini kendisiyle tartışmaktan zevk alıyordu. Branden ve bazı arkadaşları ile birlikte bir grup oluşturdular ve ileride Birleşik Devletler Merkez Bankası başkanı olacak Alan Greenspan'ın da katılımından faydalandılar. Yıllar sonra her ikisi de evli olmasına rağmen Rand ve Branden'ın arkadaşlıkları romantik bir ilişkiye dönüştü. Eşleri tarafından kabullenilmesine rağmen bu ilişki Branden'ın önce eşinden ayrılmasına sonra da boşanmalarına sebep oldu. 60 ve 70'li yıllarda Rand objektivist felsefeyi kitaplarıyla ve çeşitli üniversitelerde yaptığı konuşmalarla geliştirip yaydı. Konuşmalarının çoğunu Nathaniel Branden'ın felsefeyi yaymak için kurduğu Nathaniel Branden Estitüsü'nde (NBI) yaptı.
1968'de Karmaşık bir dizi ayrılma-birleşmeden ve Nathaniel Branden'ın Patrecia Scott ile olan ilişkisini öğrendikten sonra hem kendisi, hem de karısı Barbara Branden ile olan münasebetini kesin bir şekilde bitirdi. (Bu ilişki Rand-Branden ilişkisiyle çakışmamıştır.) Rand NBI ile ilişkisini bitirdi ve "The Objektivist" dergisinde yayınladığı bir mektupla Branden ile olan ayrılıklarını duyurdu. Birdaha biraraya gelmediler ve Branden objektivist harekette bir "persona non grata" oldu.
Sonradan başka ayrılıkların ve kocasının 1979'daki ölümünün de etkisiyle objektivist harekete yönelik aktiviteleri azaldı. Son projelerinden biri Atlas Vazgeçti'nin bir televizyon uyarlamasıydı.
Rand yakalandığı kanser hastalığını yendikten sonra 6 Mart 1982'de kalp krizinden öldü. Mezarı Valhalla, New York'takiKensico mezarlığı'ndadır.
Ayn Rand Kitapları - Eserleri
- Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve Haysiyeti
- Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız
- Hayatın Kaynağı
- 16 Ocak Gecesi
- Yeni Entelektüel İçin
- İşadamı İçin Felsefe
- Kapitalizm: Bilinmeyen İdeal
- Bencilliğin Erdemi
- İhtiyacımız Olan Felsefe
- Atlas Vazgeçti 2. Bölüm: Ya Öyle Ya Böyle
- Atlas Vazgeçti 3. Bölüm: Gerçek Gerçektir
- Yaşamak İstiyorum
- Atlas Silkindi
- Yaratılan Dünya
- Himn
- The Romantic Manifesto
- The New Left: The Anti-Industrial Revolution
- The Art of Fiction: A Guide for Writers and Readers
- İdeal
Ayn Rand Alıntıları - Sözleri
- Kelimelerin bir de gerçek anlamları olduğunu günün birinde öğrenmek zorundasın. (Atlas Vazgeçti 1. Bölüm: İtirazsız)
- İnsan hürriyeti, insan haklan, insan hayatı, insan haysiyeti için çarpışacağız. (Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve Haysiyeti)
- "Robin Hood’un doğru diye ölümsüzleştirdiği ideal bu işte. Onun hırsız yöneticilerden çaldığı paraları, asıl sahipleri olan halka geri verdiği söylenmiştir. Ama o hikâyenin anlamı bu değildir. O mülkiyetin şampiyonu olarak değil, ihtiyacın şampiyonu olarak hatırlanmaktadır. Soyulanların savunucusu olarak değil, yoksulların besleyicisi olarak bilinmektedir. Kendi kazanmadığı servetlerle iyilik yaptığı, kendi üretmediği malları dağıttığı, içindeki acıma lüksünün bedelini başkalarına ödettiği için melekleştirilen ilk insan odur. Başarının değil, ihtiyacın bir hak olduğu inancının simgesidir o adam. Çalışıp üretmemizin gerekli olmadığı, önemli olanın istemek olduğu, hak edilen şeyin bize ait olmadığı, hak edilmeyenin bize ait olduğu fikrini o yaratmıştır. Hayatını kazanma becerisine sahip olmayan her yeteneksizin, kendini daha altta olanlara adadığını, bu yüzden üsttekilerden çalmaya hazır olduğunu söylemekle, eline güç geçirip kendinden üstün olanlara ait olan her şeyi yağmalamasının bir hak olduğu fikrini yaymıştır. İşte bu en aşağılık yaratığı, yoksulların yaraları ve zenginlerin paraları sayesinde yaşayan bu çifte paraziti, insanlar bir manevi ideal düzeyine yükseltmişlerdir. Bu da bizi öyle bir dünyaya getirmiştir ki, bir insan ne kadar üretirse, tüm haklarını kaybetmeye o kadar yaklaşacak, sonunda da, eğer yeteneği yetiyorsa, ilk elini uzatan kimseye av olarak sunulacak, hiçbir hakkı olmayan bir yaratık hâline gelecektir. Beri yandan her türlü hakkın, ilkenin, ahlâkın üzerinde sayılmak, her şeyi yapabilmek, çalıp yağmalayabilmek için de tek gereken, ihtiyaç içinde olmaktır. Dünya neden çöküyor, merak etmiyor musunuz? İşte ben bununla savaşıyorum, Bay Rearden. Ta ki insanlar, tüm insanlık sembolleri arasında en ahlâksızının, en nefrete layık olanının Robin Hood olduğunu öğrenene kadar. O zamana kadar dünyada adalet olamayacağı gibi, insan neslinin sağ kalması da mümkün olamaz.” (Atlas Vazgeçti 2. Bölüm: Ya Öyle Ya Böyle)
- Duygulara sahip olabilecek kadar özgür olsaydık merhamet ve minnet duyardım ama değiliz... (Atlas Vazgeçti 2. Bölüm: Ya Öyle Ya Böyle)
- " Anlayanlar için, hiçbir açıklama gerekli değir, anlamayanlar içinse hiçbir açıklama mümkün değildir. " (Bencilliğin Erdemi)
- İnsanların anlaşması zordur der dururlar. Ne kadar kolay olduğuna şaşarsın...yeter ki tarafların ikisi de, kimsenin başkası için yaşamayacağını, tüm alışverişin mantık çerçevesinde yapılacağını kabul etmiş olsun. (Atlas Silkindi)
- Insanların kendilerini korumak için bir silahı var: Mantık. (Yeni Entelektüel İçin)
- Binanın kapısı dümdüz bir tabaka paslanmaz çelikti. Güneş altında mavimsi bir ışıkla parlıyordu. Üzerindeki granite, binanın dikdörtgen ciddiyetinin tek süsü olarak, bir yazı yazılmıştı: HAYATIM VE HAYATIMA OLAN SEVGİM ADINA YEMİN EDERİM Kİ, HİÇBİR ZAMAN BİR BAŞKA İNSAN İÇİN YAŞAMAYACAĞIM VE BAŞKA BİR İNSANDAN BENİM İÇİN YAŞAMASINI İSTEMEYECEĞİM. (Atlas Vazgeçti 3. Bölüm: Gerçek Gerçektir)
- "Dünün fildişi kulesi bugün fare deliği olmuştur." (Kapitalizm: Bilinmeyen İdeal)
- insan sonunda istediği yere vardığında, yolda başına gelenleri unuturmuş." (The Art of Fiction: A Guide for Writers and Readers)
- İrade bir illüzyondur, çünkü kişi, davranışları için sebeplere sahipse özgür değildir. (İhtiyacımız Olan Felsefe)
- "Biz" kelimesi, insanın her bir yanının alçı ile kaplanması gibidir. Onu önce bir taş gibi sertleştirir ve altındaki her şeyi kısa zamanda tahrip eder. Beyaz beyazlığını, siyah siyahlığını kaybeder ve her renk alçının kirli griliği içinde boğulur. (Ego - Hayatın Kaynağı, Manası ve Haysiyeti)
- Ne kadar öğrenirsek,hiçbir şey bilmediğimizi o kadar anlıyoruz (Atlas Vazgeçti 2. Bölüm: Ya Öyle Ya Böyle)
- "...bir insanın gelişmesi kendi zekâ derecesi ne olursa olsun iradîdir. Onu kendisi geliştirmek zorundadır, nasıl kullanacağını kendisi öğrenmek zorundadır ve kendisinin tercih etmesiyle bir insan olması gerekmektedir. Fakat kendisi bunu tercih etmezse ne olur? Bu durumda kendine has bir ara form, yani kendi tabiatına karşı çılgınca mücadele veren, bir hayvan bilincine ait olan ve elde edemeyeceği çabasız bir "emniyetini" isteyen ve başarmaktan korktuğu insan bilincine isyan eden çaresiz bir yaratık olur." (İhtiyacımız Olan Felsefe)
- “Sanki dünyada hiç acı yokmuş gibi bakıyordu gözleri. “ (Atlas Vazgeçti 3. Bölüm: Gerçek Gerçektir)
- Tevazu ve küstahlık aynı psikolojik elmanın iki yarısıdır. (Bencilliğin Erdemi)
- Hiçbir zaman arkana bakma. Geçmiş ölmüştür. Fakat daima gelecek var. Daima bir gelecek var.. (Yaşamak İstiyorum)
- Björn hiçbir şeyi doğru veya yanlış diye ayırt etmezdi. Onun için sadece yapabilecekleri ve yapamayacakları diye bir ayrım vardı. Hep de yaptı. (16 Ocak Gecesi)
- Doğa her zaman armağanlarını dengeler,bazı telafiler sunar. (Atlas Vazgeçti 2. Bölüm: Ya Öyle Ya Böyle)
- "Biz tamın içində hissə, hissənin içində tamıq. Əbədi, bölünməz və tək olan BİZdən başqa heç kəs yoxdur" (Himn)