Ateşin Şarkısı - Tess Gerritsen Kitap özeti, konusu ve incelemesi
Ateşin Şarkısı kimin eseri? Ateşin Şarkısı kitabının yazarı kimdir? Ateşin Şarkısı konusu ve anafikri nedir? Ateşin Şarkısı kitabı ne anlatıyor? Ateşin Şarkısı kitabının yazarı Tess Gerritsen kimdir? İşte Ateşin Şarkısı kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
Kitap Künyesi
Yazar: Tess Gerritsen
Çevirmen: Cumhur Mısırlıoğlu
Orijinal Adı: Playing With Fire (2015)
Yayın Evi: Martı Yayınları
İSBN: 9786051861487
Sayfa Sayısı: 304
Ateşin Şarkısı Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti
Üç yaşındaki kızının saldırısına uğradığında Julia'nın hissettiği tam da budur. Genç kadın, dünyalar tatlısı kızı Lily'ye ne olduğunu anlayamaz, ama onu bu hale neyin getirdiğini biliyordur. Ya da bildiğini sanıyordur.
"Her şey o zaman değişti işte. Kâbus o zaman başladı. Incendio'yu ilk çaldığım zaman. Bu müzikle ilgili bir şey hayatımıza bulaştı ve kızımı, her gördüğümde kanımı donduran birine dönüştürdü."
Julia, bir antikacıda bulduğu Incendio adlı bestenin, kızı üzerindeki ürkütücü etkisinin sırrını çözmek zorundadır. Bu uğurda yalnızlığı göze alıp, yabancı bir şehrin karanlık geçmişine uzanan sokaklarında kaybolsa bile.
Ateşin Şarkısı Alıntıları - Sözleri
- Birbirlerinin yörüngesinde dönen iki ayrı gezegen gibilerdi, birbirlerine hep yakın duran ama hiç dokunmayan.
- Ağrı kesiciler beynimdeki bütün vidaları gevşetmiş, ihtimaller zihnimde zehirli sinekler gibi uçuşuyor..
- Etrafının müzikten, edebiyattan anlamayan insanlarla çevrili olması nasıl bir şeydir bilirim..."
- Sonuçta hepimizin umudu unutulmamak değil midir?
- Mevsimler tarlalarda kaç ceset yattığına bakmaz ; çiçekler açacaklarsa açarlar..
- Mevsimler tarlalarda kaç cesedin yattığına bakmaz; çiçekler açacaklarsa açarlar.
- Son günlerde çok yıprandın Julia. İtalya' da küçük bir kaçamak iyi gelir. Ne dersin? _ Keşke gidebilseydim. _ Neden gidemiyormuşsun? Çünkü yakında bir tımarhaneye tıkılacağım ve muhtemelen İtalya ' yi bir daha asla göremeyeceğim..
- Yolumuzu en karanlık zamanlarda bile aydınlatacak bir Laura hep olacaktır.
- "Gittikçe artan bir huzursuzlukla, bu çile ne zaman bitecek diye bekliyorum."
- Beni ölüler değil, yaşayanlar huzursuz ediyor.."
- -"Nereye gittiğini görmüyorsan, varacağın yer neresi bilmiyorsan, geçen her saat sonsuzlukmuş gibi gelir."
- "Gittikçe artan bir huzursuzlukla, bu çile ne zaman bitecek diye bekliyorum."
- Vücudum öyle kalın bir buzun içine hapsolmuş ki onu ne zaman ve nasıl kırıp çıkacağımı bilemiyorum.
- -"Sonuçta hepimizin umudu unutulmamak değil midir?"
- İnsan değerini ispat etti mi saygı her zaman peşinden gelirdi.
Ateşin Şarkısı İncelemesi - Şahsi Yorumlar
Ahh Tess.. Okuduğum hiç bir yazar senin hissettirdiklerinin yanından bile geçmiyor.. Tess in bu eseri alışılageldiği gibi tek bir kurbanı ve katili konu almıyor. Burda yüzler hatta binlerce kurban var. Ve katil.. Nazi Almanya sinin Yahudi'lere yaptığı soykırımın sadece yüzeysel bir kısmının anlattıldığı son derece dokunaklı bir eser olmuş. Günümüzden Julia.. geçmişten Lozenzo ve Laura.. Herkesi bir araya getiren ölüme gidenlere yazılmış acıklı bir beste. İncendio.. Vicdanlarınıza dokunacak güzel bir kitap muhteşem bir hikaye. Keyifli okumalar.. (icequeen)
Daha önce kitaplarını okuduktan ve hayran kaldıktan sonra bu kitabı oldukça şaşırtıcı geldi. Gerilim tarzının dışına çıkıp duygusal bir hikayeyle karşımıza çıkıyor. Kitabı okurken o kadar heyecanlandım ki hiç bitmesin istedim ama elimden bırakmakta istemedim. Tek solukta okunabilecek mükemmel ötesi bir kitap. İkinci dünya savaşında 246 yahudinin acı verici hikayesini ve iyi kötü anıların müzikle bütünleşmesi... Daha doğrusu müziğin evrenselliğini ve insanlara ölümün kıyısındayken bile verdiği umudu konu almakta. (Sude)
Bugün başladığım ve aynı gün bitirdiğim bir Tess kitabı daha. Yazarın akışkan anlatımıyla ve konusuyla muhteşem bir eser. Diğer okuduğum kitaplarının aksine geçmişten gerçek olaylar ve şimdiki zamanı anlatan bir eser çıkarmış ortaya yazar. Hatta bir bestesi bile var. (Kitap yazmayla kalmamış yazarımız incelememin sonuna 2 link ekleyeceğim.) Kitapta anlatılan kurgu kısmı çok güzel yazılsa da asıl baskın ve içime işleyen kısım Lorenzo ve Laura aradaki ilişkinin başlaması ve bitişi başlı başına etkileyici oldu benim için bildiğimiz mutlu son bitişlerine benzemiyor maalesef. Bir çok toplama kampı anlatan film izlediğim için konu hakkında bilgim var diyebilirim. Kitapta anlatılanlar oldukça yüzeysel olsa bile o zamandaki yaşanılan en yüzeysel olaydan bile etkilenmemek mümkün değil. Basite indirgenemeyecek bir konu olduğundan sanıyorum. Yazarın bir çok parçayı birleştirerek bu kitabı oluşturması kitabı zengin kılmış. O şartlarda yaşanan aşk ve günümüz zamanının farkına da değinmiş yazar belli kısımlarda bu da iki zamanın birlikte yazılmasını güzel olmuş. Sonuç olarak kitabı beğendim ve öneriyorum kitap okumaya bir süre ara verip bu kitapla dönmek çok iyi bir seçim oldu. https://www.youtube.com/watch?v=XOg2km-Pwr4 (Yazarın piyanoyla eşlik ettiği hali) https://www.youtube.com/watch?v=BYZy7SMbhWo (Sadece kemanlı hali, bu hali de beğendiğim için paylaşmak istedim.) (Sena)
Kitabın Yazarı Tess Gerritsen Kimdir?
Cerrah, Günahkar, Diriliş, Siliniş, İkiz Bedenler, Hasat ve daha birçok polisiye-gerilim türündeki kitaplarıyla ülkemizde ve dünya çapında hatrı sayılır bir okuyucu ve hayran kitlesi edinmiş Çin asıllı Amerikalı yazar Tess Gerritsen, 12 Haziran 1953 yılında doğdu.
Küçük yaşlarda polisiye türündeki kitaplara ilgi duymaya başladı. Gerritsen’ın bu ilgisi zamanla kendi polisiye öykülerini yazma isteğine dönüştü. Lakin yazarın ailesi Tess’i yazarlıktan uzak tutmaya çalışıyordu, onlara göre yazarlık uzun vadede iyi gelir getirmiyordu ve Tess tıp okumalıydı. Öyle de oldu ve Tess Gerritsen tıp öğrenimi gördü. Stanford Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nden mezun oldu ve daha sonra California Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne gitti ve ardından Honolulu’da hekim olarak iş hayatına atıldı.
Ne var ki Tess Gerritsen, hekim kimliğine rağmen yazmaya olan tutkusunu yitirmedi ve romantik gerilim türünde çeşitli öyküler yazdı. Bu öykülerden biriyle bir ödül bile kazandı.
Bunun ardından Tess, ilk romanlarını yazmaya koyuldu. Başlangıçta romantik gerilim türünde eserler veren yazar, yazarlığını mesleğiyle birleştirmeye karar verdi ve tıbbi gerilim türünde kitaplar yazmaya başladı. Yazarın bu türdeki ilk romanı 1995 yılında yayımlanan Hasat adlı romanıydı ve roman kısa zamanda çok satanlar listelerine yerleşerek büyük bir başarı kazandı. İlk Tess Gerritsen eseri Hasat, gerçek bir olaydan esinlenmişti ve romanda Moskova’da gerçekleşen bir kayıp çocuk vakası ele alınıyordu. Roman, New York Times Çok Satanlar Listesi’nin bir parçası olmuştu.
Tess Gerritsen Hasat’ın ardından eleştirmenlerce de övgüyle bahsedilen Rizzoli & Isles Serisi’ni yazdı. Tıbbi gerilim türündeki bu serinin ilk romanı ülkemizde de çok sevilen Cerrah’tı. 2001 yılında yayımlanan Cerrah, Jane Rizzoli adında bir cinayet dedektifinin ve ortağı Thomas Moore’un kurbanlarına işkence ettikten sonra onları katleden bir seri katili yakalama uğraşlarını anlatmaktaydı. Kitabın zekice kurgusu, yazarın tıp bilgisinin getirdiği gerçekçi tıbbi tasvirler, insan psikolojisinin başarılı aktarımı, yazarın son derece akıcı ve heyecan uyandırıcı kalemiyle birleşmesiyle kitabı alanında üst seviyeye taşıyordu.
Cerrah’ın devamı niteliğindeki Çırak romanında Rizzoli’nin ortağı Thomas Moore’un yerini tıp alanında uzman olan Dr. Maura Isle aldı. Kadın baş karakterler Rizzoli ve Isles, güçlü ve etkileyici kişilikleriyle yazarın çift kariyerini de sembolize etmektedir. Dedektif Rizzoli, yazarın polisiyeye olan tutkusunun bir sembolüyken Dr. Isles ise yazarın tıbbi kimliğinin bir imgesidir. Seri, Tess Gerritsen eserleri arasında televizyon dizisine uyarlanan tek eserdir.
Özellikle ülkemizde giderek artan bir hayran kitlesine sahip olan Tess Gerritsen, Stephen King’in memleketi Maine’de yaşamaktadır ve heyecan yaratan eserlerini yazmaya devam etmektedir.
Tess Gerritsen Kitapları - Eserleri
- Gece Nöbeti
- Çırak (Midi Boy)
- Cerrah
- Günahkâr
- İkiz Bedenler
- Siliniş
- Mefisto Kulübü
- Ruh Koleksiyoncusu
- Hasat
- Asla Arkana Bakma
- Bıçak Sırtı
- Kemik Bahçesi
- Yörünge
- Masumiyetin İçin Savaş
- Kan Gölü
- Ruhundaki Zehirle Yüzleş
- Buz Gibi Soğuk
- Gölgesizlerin Tutkulu Dansı
- Aşk Ölümden Uyanıştır
- Sessiz Kız
- Proje: Ölümcül Virüs
- Sona Kalan
- Gece Yarısından Sonra
- Karanlığın Ayak İzleri
- Diriliş
- Ateşin Şarkısı
- Ucubeler
- Bir Sırrım Var
- Karanlığı Beklerken - Kupa Kızı
- İsimsiz Ceset
- Gece Gelen
Tess Gerritsen Alıntıları - Sözleri
- Bir insanın bilincini kaybetmesi için şahdamarına yirmi saniye baskı yapmak yeterlidir. (Gece Yarısından Sonra)
- Hayatlarına etten- kemikten gerçek bir erkek girene kadar film yıldızlarının hayaliyle yetinecek olan kadınlar. Tabi gelen olursa. (Gece Nöbeti)
- Beni ölüler değil, yaşayanlar huzursuz ediyor. (Buz Gibi Soğuk)
- Kazanılan her şeyin karşılığında birkaç şey kaybediliyor. (Gece Yarısından Sonra)
- İlişkimizin zamana yenik düşmesine izin vermeyecek ve beni mutlu edecek adamın o adam olduğuna inandırdığı diğer geceleri düşündüm. (Gece Gelen)
- "Sanırım bazı insanların payına düşen tek şey yalnızlık." (Aşk Ölümden Uyanıştır)
- + Konuşmayalım o zaman. Yani acıtıyorsa. - Belki konuşmamak acıtıyordur. (İkiz Bedenler)
- Başka seçeneği yoktu. Kredi kartını kullanmak zorundaydı. (Gece Yarısından Sonra)
- Sessizlik bazen, sevgimizi ispat etmemizin tek gerçek yoluydu. (Gece Gelen)
- Mucize beklemiyorsun değil mi? (Hasat)
- "Bir kadının ne yapması gerektiğini bildiğini sanan bütün erkeklere duyduğu kızgınlığı kafasından atamıyordu. " (Diriliş)
- Şimdi tek isteği eve varmaktı. (Hasat)
- İnsan ailesini kaybettiğinde her şeyini kaybediyor. (Sona Kalan)
- “Saçını beğendim,” dedi Jordan. “Teşekkür ederim,” diye cevapladı kadın. “Gerçi biraz gösterişli, öyle değil mi? Gereğinden fazla dikkat çekiyor.” “Amaç o zaten.” “Ah, anlıyorum. Guy Delancey.” Kadın başını kaldırdı. “Bazı erkeklerin davranışları kolayca tahmin edilebiliyor.” “Bu hiç adil değil. Zavallı aptal yaratıkların üzerinde büyük avantajınız var.” “Tanrı vergisi yeteneklerimden neden yararlanmayayım ki?” (Gölgesizlerin Tutkulu Dansı)
- Nereye gittiğimiz, neler bildiğimize bağlıdır; neler bildiğimiz de nereye gittiğimize. (Cerrah)
- Artık asla mutlu olamayacaksın. (Siliniş)
- "Günlerimiz sayılı, dedi içinden. Bu dünyada sevdiklerimizle geçirebileceğimiz zaman ne kadar az." (Aşk Ölümden Uyanıştır)
- "Cesetlerden çok daha korkutucu şeyler vardır dünyada." (Günahkâr)
- Ölüm, beklenmedik bir olay değildi. (Siliniş)
- Her şeyi böylesi iğrençleştiren de buydu zaten. Dindarlık kisvesine bürünmüş kötülük. (Bir Sırrım Var)